Yalnız Mesajı Göster

Asr-İ Saadette Kur'an Ve Sünnet 'İn Anlaşılması

Eski 08-02-2012   #13
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Asr-İ Saadette Kur'an Ve Sünnet 'İn Anlaşılması




5- Hz Ebû Bekir Ve Hadis Rivayeti

Hz Ebu Bekir hadis rivayeti karşısında son derece ihtiyatlı davranmıştır Kendisinden yapılmış hadis rivayeti çok azdır Zehebî'nin (öl 748/1347) belirttiğine göre hutbelerinde halkı hadis rivayet etme konusunda uyarıyordu Bir hutbesinde şöyle demektedir: "Sakın yalan söylemeyin, yalan söylemek fucûra, fucûr da cehenneme götürür"[136]
Zehebî'nin belirttiğine göre yine bir hutbesinde şöyle demiştir: "Siz Rasûlullah'tan ihtilaf ettiğiniz bazı hadisleri rivayet ediyorsunuz, insanlar sizden sonra daha çok ihtilafa düşeceklerdir Allah Rasûlünden hiçbir şey rivayet etmeyin Eğer sizden hadis söylemenizi isteyen olursa, onlara: Aramızda Allah'ın Kitabı var deyiniz Onun helâlini helâl, haramım haram kılınız"[137] Zehebî'nin de belirttiği gibi Hz Ebu Bekir bu sözleriyle rivayet kapısını tümden kapatmak istemiyordu İhtiyatlı davramlmasmı ve ancak kesin olarak emin olduktan sonra hadisin rivayet edilmesini hedefliyordu Nitekim hadislere dayalı olarak verdiği pek çok hüküm vardır Meymun b Mihrân'ın (öl 118/736) naklettiğine göre o, bir mesele ile ilgili hüküm sorulduğunda önce Allah'ın Kitabına bakar venunla hükmederdi Bulamadığında Rasûlul-lah'ın sünnetine müracat ederdi Bu ikisinde debir hüküm bulamadığı takdirde kendi re'yi ile ictihad ederdi[138]
İhtiyaç duyduğu zaman raviden şahit getirmesini isterdi Mesela ölmüş birinin baba-annesi geliyor ve torununun mirasından miras alıp alamayacağım soruyor Hz Ebû Bekir: Allah'ın Kitabında senin için böyle bir hak bulamadım Resûlullah (sav)'den de böyle birşey duymadım dedikten sonra oradakilere soruyor Mugire b Şu'be kalkıyor ve bu durumdaki bir kadına Peygamber'in 1/6 pay verirken bizzat gördüğünü söylüyor Bunun üzerine Hz Ebû Bekir ona: "Senin yanında başka kimse var mıydı?" diyerek şahit getirmesini istiyor Muhammed b Seleme şahitlik edince Ebu Bekir, o kadına 1/6 pay veriyor [139]

6- Hz Ömer Ve Hadîs Rivayeti

Hz Ömer de selefi gibi ihtiyatlı davranmıştır O da ihtiyaç duyduğunda hadis rivayet eden kimseden şahit getirmesini istiyordu Buharî, Said el-Hudrî'den şöyle bir rivayet naklediyor: En-sarın meclislerinin birinde oturuyordum Ebû Musa geldi Gayet endişeliydi Niçin endişelisin? dediler Dedi ki: Ömer'in kapısını üç defa çaldım, girmem için izin verilmedi, ben de geri döndüm Ömer, bir adam salarak beni çağırttı ve niçin geri döndüğümü sordu, içeri girmek için üç kez izin istedim, gir diyen olmadı, ben de geri döndüm Nitekim Peygamber (sav): "Biriniz üç kez girmek için izin istediği halde girmesine izin verilmezse, geri dönsün"[140] buyurmuştur, dedim Ömer: "Allah'a yemin ederim ki, Peygamber'in böyle buyurduğuna dair delil (şahit) getireceksin" dedi Sizden, peygamber'in böyle buyurduğunu duyan var mı? Übey b Kab: Allah'a yemin ederim ki, burada oturanların en küçüğü bile bu hadisi duymuştur ve p seninle birlikte gelecektir, dedi (Ravî diyor ki): Orada oturanların en küçüğü ben idim Ebû Musa ile birlikte gittim ve Ömer'e, Peygamber'in böyle buyurduğunu söyledim O zaman Ömer, Ebû Musa'ya şöyle dedi: "Ben seni itham ediyor değilim Ancak insanların Peygambere isnad ederek ileri-geri Konuşmalarından endişe ediyorum"[141]
Hz Ömer'in şahit getirilmesini istediğine dair pekçok misal vardır[142] Ayrıca onun çokça hadis rivayet edenleri bu işten sakındırdığını da biliyoruz
Şahit getirilmesini istemenin, sadece Hz Ebû Bekir ve Hz Ömer'le sınırlı bir olay olmadığım belirtmek gerekir Şahit getirilmesini istemenin yanında rivayetten emin olmak için yemin ettirenler de vardı Hz Ali, metodunun yemin ettirme olduğunu belirtmektedir[143]
Hz Ömer'in çok hadis rivayet eden sahabîleri bu işten sakındırması, onların uydurma hadis nakletmelerinden kaynaklanmıyordu Tesbit edebildiğimiz kadarıyla bunun iki sebebi vardı:
Birincisi: Gerekli hassasiyetin gösterilmesi ve hadisin Peygamber tararından söylendiği hususunda tam emin olmadan nak-ledilmemesidir însan kasıtlı olmayabilir, ama insan olması hasebiyle unutabilir, yanılabilir Hz Ömer işte bu hususa dikkat çekmek istiyordu
ikincisi: Hadislerle iştigalin, Kur'an'la iştigal etmenin önüne geçmemesidir
Kur'an-ı Kerim, dinin temeli ve kaynağıdır Müslümanların her şeyden önce Kur'an'ı öğrenmeleri ve onu anlamaya çalışmaları gerekir
Kuraza b Kab'm rivayetine göre Hz Ömer onları Irak'a gönderirken Sırâr denilen yere kadar kendileriyle birlikte yürümüş ve kendileriyle buraya kadar gelmesinin sebebim bilip bilmediklerini onlara sormuştur Onlar: "Çünkü biz, Rasûlullah'ın ashabıyız, bunun için bizimle buraya kadar yürümüş olmalısın, demişler Bunun üzerine Hz Ömer onlara şu tavsiyede bulunmuştur: "Siz öyle bir kavme gidiyorsunuz ki Kur'an'la çokça iştigal ediyor, onu çokça okuyorlar Arı kovanının çıkardığı ses gibi her yer Kur'an okuma sesleriyle doludur Sakın hadislerle onları meşgul edip Kur'an'dan alıkoymayasınız Kur'an'm'iyi okunmasına dikkat edin Rasûlullah (sav)'den rivayeti de azaltın Hadi gidin ben de sizinle beraberim"[144]
ilk dönem muhaddi si erinden bir kısmı da buna önem vermişlerdir, Muhaddislerden birçoğu, Kur'an eğitimini tamamladıklarından, en azından Kur'anin bir kısmım ezberlediklerinden emin olmadıkları kimseleri ders halkalarına almazlardı Bu konuda Hafs b Gıyâs şöyle diyor: A'maş'a gittim ve bana hadis anlat, dedim Kur'an-ı Kerimi hıfzettin mi? dedi Hayır, dedim Öyleyse git, Kur'ani hıfzet ve sonra gel, dedi Gittim, Kur'an'ı hıfzettim ve sonra tekrar ona geldim Kur'an'dan bir miktar okumamı istedi Oku-dum-Beni dinledikten sonra bana hadis anlatmaya başladı[145]
Hz: Ömer'in davranışım, onun sünnete karşı olduğu şeklinde değerlendirmemek gerekir O sadece Kur'an'a daha fazla önem verilmesi gerektiğini, onunla daha fazla meşgul olmanın gerekliliğini vurgulamak istiyordu Nitekim hilafeti döneminde sünnete dayanarak birçok hüküm verdiği bilinmektedir [146]

Alıntı Yaparak Cevapla