Yalnız Mesajı Göster

Asr-İ Saadette Mizah

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Asr-İ Saadette Mizah




II Mizah Nedir? Nasıl Olmalıdır?

MZH kökünden türemiş olan mizah kelimesi, ciddiyetin zıddı, şaka anlamındadır[11] Şaka, gülüşmeye vesile olsun diye, karşısındakini kırmaksızm şaşırtmak veya aldatmak üzere söylenilen söz veya yapılan davranıştır[12] Mizahda muhatabın sevgi ve şefkat duygularını çekme ve iltifat hisleri bulunur Alay, istihza, kü-çümseme vb davranışlara dönüşmemesi için mizah ve şakada, karşısındakini incitme arzusu bulunmamalıdır[13]
Mizah ve şakanın yemekteki tuz gibi olması gerekir Lüzumundan fazla yapılan veya dozu kaçırılan mizah, insanın vakar ve mürüvvetini zedeler Eskilerin deyimiyle latife (şaka) latîf olmalıdır Mizah ve şakanın tamamen tecedilmesi, sertlik ve asık su-ratlılık ise sünnete ve Siret-i Nebeviyye'ye aykırıdır[14] Mizah yapmak veya mizah sever olmak kişiyi, kaba ve sert mizaçlı insanlardan ayırır[15] Araplar bir kişiyi övecekleri zaman,-"güler yüzlü", yereceklerinde de "asık suratlı" diye tavsif ederlerdi[16] Genellikle neşeli, güler yüzlü, şakacı insanlar sevilir; öfkeli, asık suratlı kaba, sert insanlar da sevilmez HzPeygamber'in bazan şakalaştığı-nı, şakaya izin verdiğini fakat başkalarım maddeten ve manen rahatsız eden ağır şakalara müsaade etmediğini görüyoruz Bir defasında Ebu Hüreyre; "Ya Rasûlallah sen bize şaka mı ediyorsun?" demiş O da (sav) "Evet, ben şaka yaparım, fakat sadece doğruyu söylerim" diye cevap vermişti[17]
Hz Peygamberin sünnetine baktığımızda, dinen mubah görülen mizahda şu özelliklerin bulunması gerektiğini görmekteyiz:
a) Mizah dostane duygularla yapılmalı, yapanı ve muhatabla-rı rahatlatmah, öfkelendirmemelidir Zaman zaman kalblerin dinlendirilme siyle ilgili hadis ve müminin diğer müminlere karşı nasıl davranması gerektiğini açıklayan hadislerin umumi ifadelerinin böyle anlaşılması gerektiği kanaatindeyiz
b) Mizah; alay, istihza, küçümseme, hakaret, korkutma kasdıyla olmamalıdır Müslümanın eliyle ve diliyle hiçbir müslü-manı rahatsız etmemesi hadisi,[18] alay ve istihzayı nehyeden ayet[19] ve hadisler bu tür mizah ve şakaları yasaklamaktadır Uyuyan bir sahabinin ipini diğerleri şaka niyetiyle aldığında HzPey-ganıber; «Bir müslümanın diğerini korkutması helal değildir»[20] buyurmuştur Savaş öncesinde hendek kazarken uyuya kalan Zeyd b Sabit'in silahı arkadaşları tarafından alınıp korkutulunca Hz Peygamber, böyle bir şakayı doğru bulmamış ve benzer davranışları yasaklamıştır[21]
Bu hadislerden de anlaşılacağı gibi şaka, başkasının korku-tulmasma —bilhassa savaş öncesi bir ortamda— sebep olursa caiz değildir Bu hadislerde yasaklanan mizah değil, bu yolla başkalarının korkutulmasıdır «Kardeşinle münakaşa etme, (alaya alarak) onunla şakalaşma»[22] hadisi de böyledir Yani, şaka niyetiyle de olsa başkasıyla alay edilmesi doğru değildir
c) Mizah ve şakada yalan unsuru bulunmamalıdır Yaptığı mizahlarda doğruyu söylediğini belirten Hz Peygamber bu konuda şöyle demektedir:
«Başkalarını güldürmek için yalan söyleyene yazıklar olsun»[23]
«Kul şaka da olsa yalan söylemeyi, doğru da olsa münakaşa etmeyi bırakmadıkça iyi bir mü'min olamaz»[24]
«Şaka da dahil, yalan söylemeyene cennette bir köşk garanti ederim»[25]
Ancak, şaşırtıcı ifadeler, tevriye vb bu hükmün dışındadır Mesela, cennete girmek için dua etmesini isteyen ihtiyar kadına, «Sen bilmiyor musun, cennete ihtiyarlar girmez» diye şaka yaptığında kadın üzülünce, bu haliyle değil de genç olarak gireceğini söylemesi[26] böyledir Burada yasaklanan şakayla da olsa yalan söylenmesidir, yoksa mizahın kendisi yasaklanmamaktadır [27]

III Mizaha Hasredilen Bir Eser

Gerek islâm öncesinin cahiliyye Afap Kültürü, gerekse islâm'dan sonraki Arap Kültüründe mizah, nükte, şaka gibi unsurların önemli bir yeri vardır Hz Peygamber ve ashabından nakledilen bazı hadis ve haberlerde de bunların örneklerine rastlamaktayız Nitekim, hemen her hadis mecmuasında az da olsa, bunlara ait örnekler bulmak mümkündür Hadis mecmualarında dağınık olarak bulunan bu tür haberler de dahil olmak üzere mi-zah ve gülmeceyle ilgili hikaye ve bilgilerin toplandığı ilk eser, -bildiğimize göre— ez-Zübeyr Ibnu Bekkar'ın (H 176-256/ M789-870) Kitâbu'l-Fükâhati ve'1-Mizah'ıdır[28]
ez-Zübeyr ile çağdaş olan Câhız (H 255) da , Kitabu'l-Haya-van ve el-Buhela'smda, Ibn Kuteybe ed-Dîneverî (H276) Kitâbu'l'Hayauân'mda mizah da dahil pek çok folklorik malzeme toplamışlardır Bunları, Ibn Abdirabbih (H 328) el-Ikdu'l-Ferîd, Şihabuddin Ahmed b Abdilvehab en-Nüveyri (H 732) Nihâyetü'l-Ereb fi Fünûni'l-Edep, Kalkaşendî (H 821) Subhu'1-A'şâ, el-Makkarî (H 1041) Nefhu't-Tıb gibi müellifler takib etmiştir
Sika bir ravi olan ez-Zübeyr, uzun süre Mekke kadılığı da yapmıştır[29] Günümüze intikal etmeyen bu eserden ve muhtevasından bahseden kaynaklardan tesbit edebildiklerimize göre,
ez-Zubeyr kitabında şu şakalara yer vermiştir:
a) Sahabi Nuayman'ın arkadaşı Süveybit'i köle diye satması ve Ebu Bekir'in O'nu kurtarması ve Hz Peygamberin buna uzun süre gülmesi[30]
b) Nuayman'm Hz Peygambere hediye ettiği şeylerin parasını Ödetmesi[31]
c) Nuayman'm arabinin devesini kesmesi, bedelim Hz Peygamber'in ödemesi[32]
d) Nuayman'm Mahreme'ye yaptığı oyunlar[33]
e) Nuayman'm, Ebu Süfyan'a takılması[34]
Cari Brockelmann'ın Geschishte der Arabischen Literatur-Supplenmentband (GAS) adlı eserinde, ez-Zübeyr'e Mizahu'n-Nebi isimli bir eser daha izafe edilmekte ve Kastallani'nin (H 923) Irşâdu's-Sârî'de bundan bahsettiği bildirilmektedir[35] Fakat Kastallânî'nin burada bahsettiği eöer, Kitabu'l-Fükâheti ve'l-Mizah'tıv[36]


Alıntı Yaparak Cevapla