Yalnız Mesajı Göster

Benî Nadir Gazâsı

Eski 08-02-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Benî Nadir Gazâsı




Muhasaranın on beşinci günüydü Abdullah bin Übeyy ve diğerlerinin kendilerine vaadettikleri yardımlarının gelmediğini gören Benî Nadir Yahudîleri teslim olmayı kabul edip emân dilediler

Peygamber Efendimiz kendilerine emân verdi ve hiçbirisinin canına dokunmadı Silahlarından başka olan mallarından develerine yükleyebildikleri kadar eşya alarak çıkıp gitmelerine müsaade buyurdu

Bu müsâade üzerine altı yüz deveye yükleyebildikleri kadar mal ve eşyâ yüklediler Medine'den ayrılacakları sırada sağlam kalmış olan evlerini Müslümanlar oturmasın diye kendi elleriyle yıktılar Başlarına gelen bu hadiseden dolayı güyâ üzülmediklerini göstermek için, kadınlar en kıymetli elbiselerini giyinmişler, ziynetlerini takınmışlardı Defler, düdükler çalarak Medine'yi terk ettiler Bir kısmı Şam, bir kısmı Hayber, diğer bir kısmı ise Yemen tarafına gitti Bunların sürgünü üzerine münafıklar gizlice matem tuttular

Benî Nadir Yahudîleri geride bir çok hurmalıklar, ekinler, akarlar, davar, sığır ve at gibi bir çok hayvanlar bıraktılar Ayrıca arkalarında 50 adet zırh, 50 adet miğfer, 340 kadar da kılıç kaldı

Bütün bu mallar, devlet malı olarak doğrudan doğruya Peygamber Efendimize mahsustu Çünkü, çarpışmasız, at ve deve koşturmaksızın elde edilmişlerdi Bu mallara fey' denilmiştir Fey', Allah'ın, din düşmanlarından galebe ile değil, belki sürgün, yahut cizye üzerine sulh olmak suretiyle Peygamber Efendimize tahsis buyurduğu maldır Peygamber Efendimiz bu malı dilediği yerlere sarfetmekte hürdü

Kur'ân-ı Kerim'de bu husus şöyle açıklanır:

"Allah'ın o Yahudîlerden Resûlüne nasip ettiği mala gelince, siz o malları elde etmek için ne at, ne de deve koşturup savaşmadınız Lâkin Allah Resûlünü dilediğine üstün kılar Allah herşeye hakkıyla kâdirdir"

Medine'nin yerlileri olan Ensar, Muhacirlerin geçimlerini üzerlerine almışlardı Onları kendi mallarına ortak etmişlerdi Bu sebeple Muhacirlerin idareleri onların omuzunda bir yük sayılıyordu

Peygamberimiz, bu ganimet mallarını yalnız Muhacirler arasında bölüştürerek Ensar-ı Kiramın bu yükünü hafifletmek istedi Bunun için onları çağırdı ve, "İsterseniz Benî Nadir Yahudîlerinin mallarından, Allah'ın bana verdiği malları, sizlerle Muhacirler arasında bölüştüreyim Eskiden olduğu gibi Muhacirler yine evlerinizde otursunlar ve mallarınızdan faydalanmakta devam etsinler

"Yok eğer isterseniz, bu malları sadece Muhacir kardeşleriniz arasında bölüştüreyim Onlar da evlerinizden çıksınlar, mallarınız da size kalsın" diyerek teklifte bulundu

Medineli Müslümanlar gönülden, "Yâ Resûlallah! Nadiroğulları mallarını Muhacir kardeşlerimiz arasında taksim ediniz Onlar şimdiye kadar olduğu gibi yine evlerimizde otursunlar Bizim mallarımızdan da istediğiniz kadarını alıp onlara veriniz" dediler

O sırada Hz Ebû Bekir ayağa kalktı Ensar kardeşlerine teşekkür ettikten sonra şöyle dedi: "Allah, sizi hayırla mükâfatlandırsın Vallahi, bizimle sizin benzeriniz yoktur"

Peygamber Efendimizde, "Allah'ım! Ensarı ve Ensarın evlâtlarını koru, onlara merhamet et" diyerek duâ etti

Medineli Müslümanların bu asil ve civanmert davranışı üzerine, onların medh ve senâsı hakkında şu meâldeki âyet-i kerime nâzil oldu:

"Daha önce Medine'yi yurt edinmiş ve îmânı kalblerinde yerleştirmiş olanlara gelince: Onlar, kendi yurtlarına hicret eden din kardeşlerini severler, onlara verilen şeyden dolayı gönüllerinde bir kıskançlık duymazlar ve kendileri ihtiyaç içinde olsalar bile onları kendi nefislerine tercih ederler Kim nefsinin ihtirasından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin tâ kendisidir"

Medine-i Münevverenin yerlileri olan Ensar-ı Kiram bu davranışlarıyla hem Resûlullah Efendimizin hoşnutluğunu, hem de Cenâb-ı Hakkın rızasını kazanmış oldular

Bunun üzerine, Peygamber Efendimiz de Nadiroğullarından kalan ganimet mallarını Cenâb-ı Hakkın da âyet-i kerimesinde tavsiye buyurduğu gibi, yalnız Muhacirlere taksim etti Bu surette onları Ensarın yardımına ihtiyaç duymayacak hale getirdi

Peygamber Efendimiz, Muhacirlerin haricinde, Ensardan Ebû Dücâne ile Süheyl bin Hüneyf'e de (ra) çok fazla fakir olduklarından dolayı bazı şeyler verdi

Salih SURUÇ


Alıntı Yaparak Cevapla