Prof. Dr. Sinsi
|
Hızkıl A.S. Ve Danyal A.S.
HIZKIL A S VE DANYAL A S
Hüseyin Okur
İnsanlık tarihi boyunca, gönderilen bütün peygamberler aynı hakikati anlattılar Bir imtihan vesilesi olarak zayıf yaratılan kullara kurtuluşu, hidayeti öğrettiler Kimi toplumlar peygamberlerinden ayrılmadı, o neredeyse orada oldu Kimi toplumlar da sıkıntılara sabredemedi, peygamberlerini dahi unutarak yurtlarını terk etti Hızkıl a s 'ın kıssası bu durumu hatırlatır
Hızkıl Aleyhisselam, Hz Musa ve Harun a s 'ın vefatından sonra, İsrailoğulları'na gönderilen üçüncü peygamberdir Kendisinden önce iki peygamber daha vazife yapmıştır
Duasıyla Kavmi Yeniden Dirilen Peygamber: Hz Hızkıl a a
Hızkıl a s 'ın kavmi Allah'a itaat eden bir kavim olmasına rağmen, başlarına gelen bela ve musibetlere katlanamayan bir kavimdir Onların bu hali Bakara Suresi'nin 243 ayetinde şöyle anlatılır:
“Binlerce oldukları halde, ölüm korkusundan dolayı yurtlarından çıkıp gidenleri görmedin mi? Allah onlara ‘Ölün!' dedi (öldüler) Sonra onları diriltti Şüphesiz Allah insanlara karşı lütufkârdır Lakin insanların çoğu şükretmez ”
Hızkıl a s 'ın kavminin Kur'an-Kerim'de de ifade buyurulan yurtlarını terk etme hadisesi söyle anlatılır:
O sene Hızkıl a s 'ın peygamberlik vazifesini yaptığı kasabalardan birinde veba salgını baş göstermiş, ahali yurtlarını terk ederek başka yerlere yerleşmişti Kasabada kalanların çoğu hastalıktan ölmüş, terk edenler ise kurtulmuşlardı Veba salgını bitip yurtlarını terk edenler geri döndüklerinde, gitmeyip de hayatta kalanlar dediler ki:
- Sizler burayı terk ettiğiniz için sağ kaldınız Bizim ise birçok yakınımız öldü Biz de sizin gibi yapsaydık hiçbirimiz ölmez, hepimiz sağ kalırdık
Ertesi yıl tekrar aynı hastalık baş gösterdi Bu sefer kasaba halkının tamamı beldelerini terk ettiler Geri dönmek istediklerinde ise, Allah onlara bir melek göndererek hepsini öldürdü Kavminin topluca öldüğünü gören Hızkıl a s ağlamaya başladı ve Allah'a yakararak dedi ki:
- Ey Rabbim! Ben sana ibadet eden bir kavmin içinde bulunuyordum Şimdi ise tek başıma kaldım
Bunun üzerine Cenab-ı Allah buyurdu:
- Ey Hızkıl! Onları tekrar diriltmemi ister misin?
Hızkıl a s “evet, isterim” deyince Allah:
- Onların hayatlarını sana bağışladım, diyerek Hızkıl a s 'ın kavmini diriltmişti
Bu hadiseden sonra, kavmi bir müddet daha Hızkıl a s ile beraber yaşadı
O'na ve bütün peygamberlere selam olsun
Babil Sarayındaki Peygamber: Hz Danyal a s
Danyal Aleyhisselam , Hz Musa a s 'dan Hz İsa a s 'ın gönderilmesine kadar geçen müddet içinde görev yapmış, aynı zamanda da İrmiya a s ile aynı asırda risalette bulunmuş bir peygamberdir Fakat yaşı İrmiya a s 'dan küçüktür
O dönemde, İsrailoğulları sözlerinde durmadıkları için, Allah onların başına Babil hükümdarı Buht-Nassar'ı musallat etmiş, o da İsrailloğulları'nı kılıçtan geçirerek Beytü'l-Makdis'in üzerini kumla kapattırmıştı Ayrıca Babil'e dönüşünde, esir aldığı yüz bin çocuğu kumandanlara ve prenslere hediye etmek üzere yanında götürmüştü Esirler arasında Danyal a s da bulunmakta idi
Buht-Nassar, Danyal a s ile beraber üç arkadaşını zindana attırmıştı
O sıralarda Buht-Nassar kötü bir rüya görerek korkmuş, bu korkuyla da ne gördüğünü unutmuştu Ama rüyasının etkisinden kurtulamıyordu Bu rüyanın ne olduğunu, nasıl tabir edileceğini ülkesindeki bütün kâhinlere sorduysa da hiçbir cevap alamamıştı
Bu haberi işiten Danyal a s , zindandan bir gardiyanı Buht-Nassar'ın rüyasını tabir edebileceğini bildirmek üzere gönderdi Buht-Nassar sevinerek hemen Danyal a s ve arkadaşlarının zindandan çıkarılıp huzuruna getirilmesini emretti Buht-Nassar'ın huzuruna çıkan herkes, önce ona secde eder, sonra meramını anlatırdı Danyal a s gelince secde etmedi Neden secde etmediği sorulunca Danyal a s şöyle cevap verdi:
- Benim bir Rabbim var O bana ilim ve hikmet verdi Kendisinden başkasına secde etmememi emretti Şayet O'ndan başkasına secde edersem, verdiği ilmi çekip almasından ve beni helâk etmesinden korkarım
Buht-Nassar çok şaşırdı Onu öylece kabul etti Sonra Danyal a s 'dan gördüğü rüyayı anlatmasını istedi Danyal a s rüyanın ne olduğunu bilemeyeceğini, ancak anlattığı takdirde tabir yapabileceğini söyleyince Buht-Nassar :
- Gördüğüm rüyanın ne olduğu bilemez ve onu tabir edemezsen seni idam edeceğim, diye tehdit etti
Bunun üzerine Danyal a s Allah'a yalvararak, rüyayı kendisine bildirmesini diledi Cenab-ı Allah da rüyayı ona ilham etti Danyal a s Buht-Nassar'ın rüyasını ve tabirini şöyle anlattı:
- Sen vücudunun her bir yeri farklı farklı maddelerden yapılmış bir heykel görmüşsün, dedi
Buht-Nassar heyecanla:
-Evet, doğru söyledin, anlatmaya devam et, dedi Danyal a s :
- O heykelin en üst tarafı demirden yapılmıştı İşte o senin hükümdarlığını ve onun sağlamlığı gösterir Sonra bu heykelin başına isabet edip onu yere seren gök taşı ise, ahir zamanda gelip, Allah'ın kitabıyla hükmedecek, hak ve batılı birbirinden ayıracak bir peygamberin işaretidir, dedi
Bu habere sevinen Buht-Nassar Danyal a s 'ı yanına aldı Artık ona hürmet edip, tüm işlerini onunla istişare etmeye başladı
Fakat bir süre sonra, Danyal a s 'ı çekemeyenler, onu Buht-Nassar'a gammazladılar Bunlardan hemen etkilenen Buht-Nassar, Danyal a s 'ın öldürülmesi için bir tuzak kurdu Ancak, kurduğu tuzağa kendisi düşerek, bir muhafızı tarafından öldürüldü
Bu hadiseden sonra Danyal a s bir süre daha yaşadı, sonra vefat etti Kabri Huzistan'a bağlı Sus şehrindedir
Danyal a s , neslinden gelecek olan peygamberlerin suretlerini görmeyi dilemişti Bu resimler Adem a s 'ın sakladığı bir mahzende gizli idi Allahu Tealâ resimleri oradan çıkarıp Danyal a s 'a indirmiş, o da onları ipek kumaşlara nakşetmişti Sonra bu resimler kraldan krala geçerek, Bizans kralı Heraklius'a kadar ulaşmıştı Hz Ebu Bekir r a 'ın gönderdiği elçiler Heraklius'a İslâm'ı tebliği etmek için geldiklerinde, sandıktan Adem a s 'dan Peygamberimiz s a v 'e kadar olan peygamberlerin resimlerini çıkarmış, Hz Peygamber Efendimiz'in resmini bir kenara koyarak:
- Muhammed bu resimdeki kişi mi? diye sormuş, sahabiler hayretler içinde kalmıştı
Bu resimlerin varlığı hakkında kesin bilgiler mevcut ise de, şu an nerede ve kim tarafından korunduğu bilinmemektedir
Danyal a s 'a ve bütün peygamberlere selam olsun
Kaynaklar: İbnu'l-Esîr, el-Kâmil fi-arih; Ebu Nuaym el-İsfehanî, Delâilü'n-Nübüvve; Sa'lebî, Arâisu'l-Mecâlis
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
İKİ CİHANDA MUTLULUK
“Şüphesiz takva sahipleri için Rableri katında, Naim cennetleri vardır ” (Kalem, 34)
O takva sahipleri ki, dünyada Allah'a iman etmenin huzurunu ve mutluluğunu tadarak, gam ve kederden, manevi bela ve sıkıntılardan uzak yaşarlar Takva sahibi kişiler, vicdan rahatlığının zevkini O'na iman ederek tadarlar Ve O'nun rızasına ermek için şevk ve iştiyakla, ibadet huzuru ve hakikat aşkı ile çalışırlar
O takva sahipleri, ahirette ise yüce Allah'ın cemaline ermenin, ona kavuşmanın huzurunu, zevkini, coşkusunu yaşarlar O'nun kendilerinden razı olduğunu görmenin lezzetini hakkal yakîn tadarak sonsuz nimetler içinde mutlu olurlar
|