Prof. Dr. Sinsi
|
Hz. Musa (A.S)
Musa (a s) böylece annesine dönmüş oldu Üstelik Firavun'un sarayında büyüdü Firavun ailesinin sevgisini kazandı Allah Teala şöyle buyuruyor: "Musa erginlik çağına gelip olgunlaşınca ona hikmet ve ilim verdik İyi davrananları böyle mükafatlandırırız" (el-Kasas, 28/14)
Yetişip delikanlılık çağına gelen Musa (a s) bir gün şehre indi Öğle üzeriydi Dükkanlar kapalıydı ve halk evlerinde istirahat ediyordu Kur'an-ı Kerim'de, şehirde geçen hadise şöyle anlatılıyor; "Musa, halkının haberi olmadığı bir zamanda şehre idi Biri kendi adamlarından, diğeri de düşmanı olan iki adamı dövüşür buldu Kendi tarafından olan kimse, düşmanına karşı ondan yardım istedi Musa, onun düşmanına bir yumruk vurdu, ölümüne sebep oldu "Bu şeytanın işidir; çünkü o apaçık saptıran bir düşmandır" dedi Musa, "Rabbim! doğrusu kendime yazık ettim, beni bağışla" dedi Allah da onu bağışladı O, şüphesiz bağışlayandır, merhamet edendir Musa; "Rabbim! Bana verdiğin nimete and olsun ki, suçlulara asla yardımcı olmayacağım " dedi Şehirde, korku içinde, etrafı gözeterek sabahladı Dün kendisinden yardım isteyen kimse, bağırarak ondan yine yardım istiyordu Musa ona: "Doğrusu sen besbelli bir azgınsın " dedi Musa, ikisinin de düşmanı olan kimseyi yakalamak isteyince: "Ey Musa! Dün bir cana kıydığın gibi bana da mı kıymak istiyorsun? Sen ıslah edenlerden değil, ancak yeryüzünde bir zorba olmak istiyorsun"dedi" (el-Kasas, 28/15-19)
İsraillinin, olayı ağzından kaçırması üzerine, bütün halk Musa (a s)'nın Mısırlıyı öldürmüş olduğunu öğrendi Daha sonra bir adam koşarak geldi ve kendisini öldüreceklerini söyledi
"Musa korku içinde çevresini gözetleyerek oradan çıktı Rabbim! Beni zalim milletten kurtar" dedi Medyen e doğru yöneldiğinde: "Rabbimin bana doğru yolu göstereceğini umarım", dedi" (el-Kasas; 28/21-22)
Musa (a s) böylece yurdundan uzaklaştı Yanına yiyecek hiç bir şey de almamıştı Tam sekiz günlük yolu, ağaç yaprakları yiyerek aştı Mısır ile Medyen arası sekiz günlük bir mesafedir Allah Teala'nın bu seçkin kulu, aç ve bitap düşmüş olarak bu uzun mesafeyi katetti ve nihayet Medyen'e ulaştı Kur'an-ı Kerim'de kıssa şöyle devam ediyor:
"Medyen suyuna geldiğinde, davarlarını sulayan bir insan topluluğu buldu Onlardan başka, hayvanlarını sudan alıkoyan iki kadın gördü Onlara; "Derdiniz nedir?"dedi "Çobanlar ayrılana kadar biz sulamayız Babamız çok yaşlıdır (onun için bu işi biz yapıyoruz)" dediler Musa onların davarlarını suladı Sonra gölgeye çekildi: "Rabbim! Doğrusu bana indireceğin hayra muhtacım" dedi" (el-Kasas, 28/23-24)
İbn-i Kesir, El-Bidaye ve'n-Nihaye'de bu olayı şöyle anlatıyor: "Medyen suyunda çobanlar koyunları suladıktan sonra, kuyunun ağzına büyük bir kaya koyarlardı Bu iki kadın da artan sularla koyunlarını sulamaya çalışırlardı Musa (a s), kayayı kuyunun ağzından tek başına kaldırdı, su çekti ve kadınların koyunlarını suladı Sonra tekrar kayayı yerine koydu Bu kayayı ancak on kişi kaldırabilirdi Musa (a s) ise, on kişinin halledebileceği bu işleri tek başına halletmişti Kızlar babalarına gidip Hz Musa'yı ve yaptığı iyiliği anlattılar Kur'an-ı Kerim'de kıssa şöyle devam ediyor: "O sırada, kadınlardan biri utana utana yürüyüp ona geldi: "Babam sana sulama ücretini ödemek için seni çağırıyor dedi Musa ona gelince, başından geçeni anlattı O: "Korkma! Artık zalim milletten kurtuldun"dedi İki kadından biri: "Babacığım, onu ücretli olarak tut Ücretle tuttuklarının en iyisi bu güçlü ve güvenilir adamdır, dedi Kadınların babası bana sekiz yıl çalışmana karşılık bu iki kızımdan birini sana nikahlamak istiyorum Eğer on yıla tamamlarsan, o senden bir lütuf olur Ama sana ağırlık vermek istemem İnşallah beni iyi kimselerden bulacaksın" dedi Musa: "Bu seninle benim aramdadır Bu iki süreden hangisini doldurursam doldurayım, bir kötülüğe uğramayacağım Söylediklerimize Allah vekildir" dedi" (el-Kasas, 28/25-28)
İbn-i Kesir şöyle diyor: "Kızların babasının kim olduğu hakkında görüş ayrılığı vardır Bunun Şuayb (a s), olduğu hususunda kanaatler vardır Ulemanın çoğunluğu da bu görüştedir Hasan Basri, Malik b Enes'den naklolunan bir rivayeti delil getirerek diyor ki: Hz Şuayb kavmi helak olduktan sonra uzun bir ömür yaşamış, ta ki Musa (a s)'a ulaşmış ve kızını ona nikahlamıştır
Hz Şuayb (a s)'ın kızıyla nikahlandıktan sonra Musa (a s), Medyen'de kalıp, hanımının mehri olmak üzere on yıl koyun güttü Bir rivayete göre, Peygamberimize tam olarak ne kadar çalıştığı sorulmuş; o da on sene olduğunu buyurmuştur Buradan anlaşıldığı üzere, tam on yıl çobanlık yapmıştır
Hz Musa (a s)'ya Peygamberliğinin Bildirilmesi
Musa (a s) Medyen'de on sene kalıp mehrini tamamladıktan sonra, Mısır'a dönmeye karar verdi Ailesiyle birlikte yola koyuldu Karanlık ve soğuk bir gecede yolu şaşırdı ve dağ geçidinin yolunu bir türlü bulamadı Çakmak taşıyla bir şeyler tutuşturmaya çalıştı, başaramadı Soğuk iyice şiddetlendi Karısı da hamileydi ve doğum zamanı da yaklaşmıştı Musa (a s) ve ailesinin gerçekten yardıma ihtiyacı vardı Kur'an-ı Kerim'de, bu olay şöyle anlatılıyor: "Musa, süreyi doldurunca ailesiyle birlikte yola çıktı Tür tarafından bir ateş gördü Ailesine: "Durunuz, ben bir ateş gördüm; belki oradan size bir haber veya tutuşmuş, bir odun getiririm de ısınabilirsiniz" dedi Oraya gelince, kutlu yerdeki vadinin sağ yanındaki ağaç cihetinden: "Ey Musa! Şüphesiz ben alemlerin Rabbi olan Allah'ım" diye seslenildi "Değneğini at! " Musa, değneğin yılan gibi hareketler yaptığını görünce, dönüp arkasına bakmadan kaçtı "Ey Musa! Dön, gel Korkma Şüphesiz güvende olanlardansın" denildi "Elini koynuna koy, lekesiz, bembeyaz çıksın Korkudan açılan kollarını kendine çek! Bu ikisi Firavun ve erkanına karşı Rabbinin iki delîlidir Doğrusu onlar yoldan çıkmış bir millettir" denildi Musa: "Rabbim! Doğrusu ben onlardan bir cana kıydım Beni öldürmelerinden korkarım Kardeşim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür Onu, beni destekleyen bir yardımcı olarak benimle gönder, çünkü beni yalanlamalarından korkarım" dedi, Allah: "Seni kardeşinle destekleyeceğiz, ikinize bir kudret vereceğiz ki, onlar size el uzatamayacaklardır Ayetlerimizle ikiniz ve ikinize uyanlar üstün geleceklerdir" dedi" (el-Kasas, 28/29-35),
Taha suresinin ilk ayetlerinde, Allah Teala île Musa (a s) arasında geçen konuşma, daha ayrıntılı bir şekilde verilir Şu ayetler Allah Teala'nın Musa (a s)'yı rasul olarak görevlendirdiği zamanın anlaşılmasında yardımcı oluyor:
"Ben seni seçtim, artık vahyolunanı dinle Şüphesiz ben Allah'ım Benden başka ilah yoktur Bana kulluk et, Beni anmak için namaz kıl!" (Taha, 20/13-14)
Ve daha sonra Allah Teala, Musa (a s)'ya şöyle buyuruyor: "Firavun'a gidin; doğrusu o azmıştır Ona yumuşak söz söyleyin, belki öğüt dinler veya korkar" (Taha, 20/43-44)
Allah Teala'nın, Musa (a s)'ya bunu emretmesinden sonra, Musa (a s) ile Firavun arasında amansız bir mücadele de başlamış oluyordu Hak ile batıl'ın amansız savaşı Bütün peygamberlerin birbirlerine miras bıraktıkları tevhid mücadelesi  
Hz Musa (a s), Allah Teala'nın bu emriyle Firavun'a gitti Onu güzellikle Allah'a iman etmeye davet etti: "Musa: Ey Firavun! Ben alemlerin Rabbinin peygamberiyim! Bana Allah'a karşı ancak gerçeği söylemek yaraşır Size Rabbinizden bir mucize getirdim, İsrailoğulları'nı benimle beraber salıver" (el-A'raf, 7/104-105)
|