08-02-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.)
HZ PEYGAMBERİN DOĞUMU
Putlari kabul etmenin ve onlarin etkili olduguna inanmanin tek delili ve mesruiyeti gelenekti: Babalari, babalarinin babalari ve daha büyük atalari hep öyle yapmisti Bununla birlikte Allah, Abdullah için büyük bir gerçeklik ifade ediyordu
Ibrahim'in dinini tam anlamiyla sürdüren bir kaç kisi vardi ve daima olmustu Onlar putlara ibadetin geleneksel olmaktan çok, sonradan ortaya çikmis bir tehlike (bid'at) oldugu kanaatindeydiler Hubel'in Israilogullarinin altin buzagisindan pek farkli olmadigini görebilmek için tarihe bir göz atmak yeterliydi Kendilerine Hanifler adini veren bu sahislarin putlarla hiç ilgisi yoktu ve putlari Mekke'yi pisleten ve alçaltan varliklar olarak görüyorlardi Taviz vermekten uzak oluslari ve çogu seye karsi çikislari onlari Mekke toplumunun disinda kalmaya zorluyordu Onlara karsi takinilan tavir, hosgörü, saygi veya kötü davranma, bir bakima kisiliklerini, bir bakima da kendilerini korumaya hazir olan kabileler tarafindan belirleniyordu
FİL YILI
Abdulmuttalip dört tane Hanif taniyordu ve onlarin en saygini olan Varaka hristiyan olmustu O bölgedeki hristiyanlar arasinda bir peygamberin gelisinin yakin oldugu fikri yaygindi Bu inancin bu kadar yayilmasinin sebebi ise dogudaki kiliselerden bazilarinin bu inanci desteklemesi ve astrologlarla kahinlein de bu inanci paylasmasiydi Yahudilere gelince, onlar da son gelen peygamberin Isa oldugunu bildikleri için yeni bir peygamberin gelecegi konusunda hemfikirdiler Yahudi alimleri onlara peygamberin çok yakinda gelecegini, onun gelecegine delalet eden birçok isaretin görüldügünü ve muhakkak onun seçilmis kavim olan yahudilerden çikacagini söylüyorlardi Varaka'nin da içlerinde bulundugu bir grup hristiyan ise bu konuda süphedeydiler; onlara göre peygamberin Arap olmamasi için hiç bir sebep yoktu Araplarin, yahudilerden daha çok peygambere ihtiyaçlari vardi, çünkü en azindan yahudiler tek Tanri'ya tapma bakimindan Ibrahim'in dinini takip ediyor ve putlara tapmiyorlardi Araplarin bu yalanci tanrilara tapmalarini ise sadece bir peygamber önleyebilirdi Kabe'nin içinde ve çevresinde toplam 360 put vardi; bunun yanisira Mekke'de her evde, evin merkezini olusturan bir put bulunurdu Bu uygulamalar sadece Mekke'ye özgü degildi, tüm Arabistan'a yayilmisti
Develer kurban edilir edilmez, Abdulmuttalip kurtulan oglunu evlendirmeye karar verdi Biraz arastirdiktan sonra, Vehb'in kizi Amine'yi uygun bir es olarak seçtiler Abdulmuttalip, Amine'yi ogluna, kizkardesi Hale'yi de kendine istedi
Abdulmuttalip o sirada yetmis yaslarindaydi, fakat yasina göre her bakimdan hala genç görünüyordu Abdullah güzellikte zamanin Yusuf'u gibiydi ve o da yirmibes yasindaydi Dügün yerine giderken yolda Varaka'nin kardesi Kuteyle'nin yanindan geçmislerdi ki "Ey Abdullah" diye bir ses duydular Abdullah yüzünü Kuteyle'ye çevirdi, kadin ona nereye gittigini sordu Abdullah "Babamla gidiyorum" diye cevap verdi Kuteyle: "Beni simdi burada al ve benimle evlen, sana yerine kurban edilen develer kadar deve verecegim " dedi Abdullah ise "Babamla beraberim, onun isteklerinin disina çikamam ve onu birakamam" diye cevap verdi
Dügünden bir kaç gün sonra Abdullah yine Varaka'nin kardesi Kuteyle'ye rastladi Kadinin gözleri yüzünü öyle arastirir bakislarla tariyordu ki, konusmasini bekler bir sekilde yaninda durdu Kadin bir sey söylemeyince, bir gün önce söylediklerini neden tekrarlamadigini sordugunda Kuteyle'den su cevabi aldi: "Dün yüzünde varolan isik bugün yok Bugün benim senden istediklerimi bana veremezsin "
Evlenmelerin meydana geldigi yil MS 569 idi Bunu takip eden yil Fil Yili olarak bilinir ve birden fazla sebeple önem tasir
RAHİP BAHİRA
Abdulmuttalib'in mallari hayatinin son döneminde oldukça azalmisti, ölümünden sonra ogullarina sadece çok küçük bir miras biakmisti Ogullarindan bazilari, özellikle Ebu Leheb olarak taninan Abdu'l Uzza, kendiliklerinden zengin olmuslardi Fakat Ebu Talib fakirdi Bu nedenle yegeni kendisini, yasamini kazanmak için elinden geleni yapmaya zorunlu hissediyordu Yasamini keçi ve koyunlara çobanlik ederek kazaniyordu ve gün geçtikçe Mekke'nin üstündeki tepelerde veya ötesindeki ovalarda yalniz geçirdigi günler artiyordu Buna ragmen amcasi onu bazen beraberinde yolculuga götürüyordu Bunlardan birinde, Muhammed (S A V ) dokuz, bir görüse göre de oniki yasindayken bir ticaret kervaniyla Suriye'ye kadar gitti Busra'da, Mekke kervaninin her zamanki konak yerlerinden birinde, içinde nesilden nesile bir hristiyan rahibin yasadigi bir hücre vardi Biri öldügünde, digeri onun yerini aliyor ve eski el yazmalarini da içeren manastirdaki bütün esyaya varis oluyordu Bu el yamalarindan birinde Araplara bir peygamber gelecegi kayitliydi Manastirda yasayan Rahip Bahira bu kitaplarin hepsinden haberdardi Bu konuyla ilgilenmesinin asil sebebi ise Varaka gibi onun da peygamberin kendi yasam süresi içinde gelecegine inanmasiydi
Bahira, Mekke kervaninin manastirdan pek uzak olmayan konak yerinde konakladigini bir çok defa görmüstü Fakat bu sefer daha önce hiç karsilasmadigi bir seyle karsilasti ve dona kaldi: alçak ve küçük bir bulut onlarin üstünde yavas yavas ilerliyor ve sürekli yolculardan bir veya ikisi ile günesin arasinda yer aliyordu Büyük bir ilgiyle onlarin yaklasmasini izledi Birden ilgisi saskinliga dönüstü اünkü konakladiklari anda bulut hareket etmeyi durdurdu ve altinda gölgelendikleri agacin üstünde sabit olarak kaldi Agaç ise dallarini asagiya indirerek onlarin iki kat gölgede olmalarni sagliyordu Bahira böyle bir mucizenin öneml oldugunu biliyordu Sadece yüce bir sahsiyetin varligi bu olayi açiklayabilirdi ve aniden beklenen peygamber aklina geldi
Manastira kisa bir süre önce büyük miktarda yiyecek gelmisti, elindekilerin hepsini birlestirerek kervana söyle bir haber gönderdi: "Ey Kureysliler! Sizin için yiyecekler hazirladim ve buraya gelmenizi istiyorum Yasli-genç, köle-hür hepinizi davet ediyorum "
Bunun üzerine hepsi manastira geldiler, fakat Bahira'nin tembihlerine ragmen Muhammed (S A V )'i develerin ve yüklerin yaninda gözcü olarak biraktilar Bahira oradakiler içinde kitapta tarif edilene benzer bir yüz göremeyince eksikligi farketti "Ey Kureysliler! Geride kimse kalmadigindan emin misiniz?" diye sordu "Baska kimse kalmadi" dediler, "sadece en küçügümüz olan bir erkek çocuk kaldiç" Bahira "Ona öyle davranmayin, onu da çagirin; bizimle beraber yemekte bulunsun" dedi Sonra çocugu yemege çagirdilar
اocugun yüzüne bir kez bakmak Bahira için bu mucizeleri açiklamaya yetti Yemek boyunca onu dikkatle incelediginde yüz ve vücut özelliklerinin kendi kitabinda anlatilanlara ne denli yakin oldugunu gözledi Yemekten sonra rahip bu genç misafirin yanina gitti ve ona yasam sekli, uykulari ve genel konulardaki tavirlariyla ilgili bazi seyler sordu اocuk ona bu konularda ayrintili cevaplar verdi; çünkü adam saygidegerdi, sorular ise saygili ve hürmetkarca soruluyordu Hatta rahip sirtina bakmak istediginde, gömlegini siyirmakta tereddüt etmedi Bahira zaten kesinlikle onun peygamber oldugu kanaatindeydi Bir de sirtindaki iki kürek kemigi arasinda, kitabinda anlatilan yerde peygamberlik mührünü görünce tüm süpheleri silindi
|
|
|