08-02-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tokat/Zile Müftülüğü Hutbeleri
Zâriyât Sûresi, 51/19)
ZEKÂT VE İNFAK DUYARLILIĞI
Muhterem Müminler!
İslâm’ın beş temel esasından biri olan zekât hicretin 2 senesinde oruç ibadetinden önce farz kılınmıştır Önemine binaen Kur’an-ı Kerimde otuz iki yerde namazla birlikte zikredilmiştir Zekât lügatte; artma, ziyadeleşme, temizlenme anlamlarına gelir Dinimizde zekât, malın belirli bir miktarını, belirli bir zaman geçtikten sonra ihtiyacı olan Müslümanlara vermektir
İstediğini istediğine verip istediği zaman alma kudretinin sahibi olan Cenab-ı hak, insanları değişik kabiliyetlerde yaratmıştır Bu âlem bir imtihan sahasıdır Allah (c c ) yoklukla bazı kullarını, yoksullar ile de zenginleri imtihana tabi tutmaktadır Malının zekâtını verenler, ilâhi mükâfatı kazanırlar Kur’an-ı Kerimde Cenab-ı hak şöyle buyurmaktadır
“Ey Muhammed, zenginlerin mallarından zekât al , zekât onların mallarını temizler, vicdanlarını arıtır ” (2) Peygamberimiz (s a v) ‘de “Zekâtı vermeyen kıyamet günü ateştedir ” (3) diye buyurmuşlardır
Değerli Mü’minler!
Zekâtın pek çok yararları vardır Bunların bazılarına işaret edelim
1- Zekât bir temizliktir Hem malı temizler, hem de mal sahibinin gönlünü arıtır, ahlâkını yükseltir
2- Zekât malı bereketlendirir ve çoğalmasını sağlar Peygamberimiz (s a v) malının zekâtını verenlerin mallarının artırılması için meleklerin ona dua edeceklerini bildirmiş ve şöyle buyurmuştur
“Her sabah iki melek iner Birisi : “Allahım sadaka verenin malına bolluk ver ” der, diğeri de “ Allahım sadaka vermeyenin malını yok et ” der (4)
3- Zekât Allahın verdiği servete bir teşekkürdür İnsan, küçük bir ikramını gördüğü kimseye karşılık vermek için vesile ararken, sayılamayacak kadar nimetler veren Rabbine hiç teşekkür etmek istemez mi ? Elbette ister
Muhterem Müslümanlar!
İslâm dini, fakire, düşküne, yolda kalmışa, muhtaç olana yardım etmeyi bir inanç ve ahlak kuralı olarak inananların gönüllerine yerleştirmiş, bunu dinin esaslarından biri saymıştır Darda kalmış, ihtiyaç içinde kıvranan her müslümanın yardımına koşmak ve onu sıkıntıdan kurtarmak, İslâm kardeşliğinin bir gereğidir Peygamberimiz (s a v) Müslümanların birbirlerine karşı hareket tarzını şöyle özetlemiştir
“Müslüman müslümanın kardeşidir Ona zulmetmez, onunla barışı bozmaz Kim din kardeşinin ihtiyacını giderirse, Allah da onun ihtiyacını giderir Kim bir Müslüman kardeşinin bir sıkıntısını giderirse, Allah da onun kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir Kim bir müslüman ın ayıbını örterse, Allah da kıyamet gününde o kimsenin ayıbını örter ” (5)
Hutbemi, konunun başında okuduğum ayeti kerimenin meali ile bitiriyorum
“ Zenginlerin mallarında (yardım) isteyen ve (iffetinden dolayı isteyemeyip) mahrum olanlar için bir hak vardır ”
_________________
1- Zâriyât Sûresi , 51/19
2- Tevbe Sûresi , 9/103
3- Et-Tergib vet- Terhib, C 1, S 520 
4- Buhâri - Müslim, Zekât
5- Riyâzü-s Sâlihin, C:1, H No: 242
Hazırlayan: Süleyman DURGUT
Merkez Camii Müezzin-Kayyımı
ARTOVA
|
|
|