Prof. Dr. Sinsi
|
Allah’İn Kullarını Denetimi
ALLAH’IN KULLARINI DENETİMİ
(MURAKABE)
Her yerde hazır ve nazırdır Her şey Allah’ın ilmi,dilemesi ve izni ile olur Allah’ın iradesi dışında herhangi bir şeyin olması mümkün değildir Yerde ve gökte her ne varsa Allah bilir, işitir ve görür
إِنَّ اللَّهَ لَا يَخْفَى عَلَيْهِ شَيْءٌ فِي الْأَرْضِ وَلَا فِي السَّمَاءِ
“Yerde ve gökte hiçbir şey asla Allah’a gizli kalmaz” (3/5)
هُوَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوَى عَلَى الْعَرْشِ يَعْلَمُ مَا يَلِجُ فِي الْأَرْضِ وَمَا يَخْرُجُ مِنْهَا وَمَا يَنْزِلُ مِنْ السَّمَاءِ وَمَا يَعْرُجُ فِيهَا وَهُوَ مَعَكُمْ أَيْنَ مَا كُنْتُمْ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ
“O, gökleri ve yeri altı günde yaratan sonra Arş’a istiva edendir Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni ve ona yükseleni bilir Nerede olursanız, O sizinle beraberdir Şüphesiz Allah yaptıklarınızı görendir ” (57/Hadid,4)
إِنَّ رَبَّكَ لَبِالْمِرْصَادِ
“Doğrusu senin Rabbin hep gözetlemektedir ” (Fecr, 14)
يَعْلَمُ خَائِنَةَ الْأَعْيُنِ وَمَا تُخْفِي الصُّدُورُ
“Allah, gözlerin hain bakışını ve kalplerin gizlediğini bilir” (40/Mü’min,19) Allah’ın kötülüğe imtihan gereği izni vardır ama rızası yoktur
Yüce Allah Peygamberimize; الَّذِي يَرَاكَ حِينَ تَقُومُ
وَتَقَلُّبَكَ فِي السَّاجِدِينَ
“O, seni gece namaza kalktığında ve secde edenler arasında dolaştığında görür ”(26/Şuara,218-219)
Kur’anda, mü’minlere yöneltilen “ittika” ikazı, korkudan ziyade sakınmayı ifade eder
“Takvanın en alt derecesi, şirkten ve haramdan sakınmak, en üst derecesi ise masivadan yüz çevirmektir
Peygamberimiz (s a s), Abdullah bin Abbas’a, terkisindeyken şöyle nasihat etmiştir:
“Allah’ın emirlerini gözet ki, O da seni korusun
Allah’ın rızasını her şeyin önünde tut, Onu önünde bulursun
Bir şey isteyeceğin zaman Allah’tan iste,
Yardımı Allah’tan dile,
Bütün insanlar sana yardım için toplansalar, Allah’ın takdir ettiği kadar yardım edebilirler ve
Bütün insanlar sana zarar vermek için toplansalar, ancak Allah’ın takdir ettiği kadar zarar verebilirler (Tirmizi, Kıyame, 59) (İbn-i Hanbel’in eki) Sen bolluk içindeyken Allah’a yalvar ki, Allah da sen darda iken sana yardım etsin ”
Hz Ömer, gece halkı denetlerken, sütçü bir anne ile kızın tartışmasını duyuyor Süte su katılmasına karşı çıkan kıza annesi, “Ömer bu saatten ne bilecek deyince kızı, “Anneciğim, Ömer bilmezse Allah biliyor” diyor
Allah kuluna şah damarından daha yakın Bize bizden daha yakın, bizi bizden daha iyi tanıyor
Meşhur Cibril hadisindeki “ihsan” kavramının tarifi:
“Her ne kadar sen Allah’ı göremiyorsan da Allah’ın seni gördüğünü bilmendir ” Bu anlayış, sadece namazda değil de namazın dışında da olsa, belki her halimiz ibadet sayılacak
Allah’ın gördüğünü ve gözetlemekte olduğunu bilirsek,
Bireysel Hayatımızda;
* Kötülük yapmak bir yana aklımızdan bile geçiremeyiz
* İbadetlerimizi düzenli olarak hem de huşu ile yaparız
* Onunla birlikte olma duygusu insana huzur ve güven verir
* Bir gün, bunun hesabı benden sorulur anlayışı ile haksızlıklardan ve günahlardan çok kolay korunuruz
* Hareketlerimiz ölçülü, dengeli, ahlaki olacağından kısa sürede olgun, erdemli insanlar arasına katılırız
* Böyle bir halet-i ruhiye, kişiye yüksek bir saygınlık kazandırır
Sosyal Hayatta:
* Polise ihtiyaç kalmadan asayiş sağlanır
* Suç oranları azalır, huzur ve güven artar
* Anlaşmazlık, kırgınlık haksızlık azalır
* Düşmanlıklar, kavgalar, cinayetler azalır
* Mahkemelerin işi azalır ve cezaevlerine ihtiyaç kalmaz
* Sağlana huzur ve güven ortamında insanın değeri, insani değerler artar ve insan yeteneği daha verimli ürünler ortaya koyar
Kul Rabbine nasıl bakar da Rabbi de kulana öyle bakarmış Ey Merhameti bol rabbim diye yalvarırsak Allah da bize merhameti ile muamele edecektir
Ataullah İskenderi;
Allah’ı kaybeden neyi buldu
Allah’ı bulan neyi kaybetti, diyor
Tasavvuf ehli, insanın duygu, düşünce planında Allah ile birlikte olmasını, “fena fillah” makamı olarak adlandırmıştır Bu işi biraz daha ileri götüren Hallac-ı Mansur, “enel hak” demiştir Ariflerden, Allah görüyor düşüncesi ile bir ömür ayağını uzatmadan yatanlar olmuştur
Düşünün bir kere: Biri ş yapıyoruz Allah görüyor, sağımız ve solumuzdaki kiramen katibin melekleri de yaptıklarımızı kaydediyor, biz de bunu biliyor ve bu şekilde inanıyoruz Bu duygu ve düşünce aklımızda iken kötülük yapabilir miyiz? Televizyon kanalı aynı mı kalır yoksa değiştirir miyiz? Bir dostumuzla aynı mecliste iken, Ona ters gelecek, Onun hassas olduğu bir söz ve hareketten sakınırız Bir şeye kızıyoruz, ağzımızı bozmak istiyoruz, şimdi bir şey söyleyecektim ama neyse mecliste ayıp olur diyoruz
Toplum tarafından kınanma korkusu hareketlerimizi kısıtlıyor ve bizi bazı şeyleri yaptırmaktan men ediyor Allah tarafından kınanma, rahmetinden mahrum kalma, gazabını celbetme duygusunu her zaman taşımış olsak, “insanlar ne der” düşüncesi kadar “Allah ne der” düşüncesi de aklımızdan hiç çıkmasa inanın işlerimiz her gün daha iyiye gidecek, yarınımız bu günden daha iyi olacak, en azından huzur ve mutluluk içimizden, tatlı bir tebessüm yüzümüzden hiç eksilmeyecektir
Hayat bir imtihan, imtihan içinde imtihan var Hata yapan, imtihanı kaybediyor fakat yaşadığımız sürece telafisi bütünlemesi var bu imtihanların İmtihan içinde kural dışı davranmak bile bile lades demek gibi bir şey
Bir iyilik yaptığınızda insanların takdirini beklemeyin Allah’ın biliyor olması yeterli “Yap bir iyilik at denize, balık bilmezse Halık bilir” derler
Haksızlığa uğradığınızı düşünüyor ve kanuni yollardan da hakkını alamıyorsanız Allah’a havale edin Hesap görücü olarak Allah yeter
(Mukadder Arif YÜKSEL/Divriği Müftüsü
(Merkez Kültür Camii, 08 02 2008)
|