08-02-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kalın Ve İnce Çizgileriyle Kader
Müslüman Bir Ailenin Çocuğu Olarak Dünyaya Gelmiş Olmak Nimetlerin En Büyüğüdür
Her şeyden önce şunu teslim etmemiz gerekir ki, Müslüman bir beldede, Müslüman bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmek, büyük bir nimet ve ilahi bir lütuftur Bunun kadr ü kıymetini bilmeli ve nimet sahibine karşı şükrümüzü eksiksiz olarak yerine getirmeye gayret etmeliyiz Bu konuda Kur’ân şöyle buyurur: “Hatırlayın ki Rabbiniz size: ‘Eğer şükrederseniz, elbette size (nimetimi) artıracağım ve eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir! diye bildirmişti’ ”3 “Eğer siz iman eder ve şükrederseniz, Allah size neden azap etsin! Allah şükre karşılık veren ve her şeyi bilendir ”4 Nimete şükür, nimet sahibini tanımak, nimetin nimet olduğunun farkına vararak onun kıymetini bilmek, nimeti sahiplenip onu nimetin asıl sahibinin istekleri doğrultusunda kullanmak, nimet sahibine hal ile olduğu gibi kâl (dil) ile de çokça hamd ü senalar etmekle olur Bir de sahip olduğumuz nimetlerin elimizden alınıvereceğini, yahut bizlere hiç verilmemiş olabileceğini düşünerek bu sayılanları en güzel bir biçimde yerine getirmeliyiz Nitekim Kur’ân’da nimetlerin elimizden alınıvereceğini hatırlatarak bizleri şükre davet eden pek çok ayet vardır Onlardan bir kaçı şöyledir:
“Dilesek onların gözlerini büsbütün kör ederdik O zaman doğru yolu bulmaya koşuşurlar, ama nasıl göreceklerdi? Eğer dilesek oldukları yerde onların şekillerini değiştirirdik de ne ileriye gitmeye güçleri yeterdi ne de geri gelmeye!”5
“De ki: Düşündünüz mü hiç, eğer Allah üzerinizde geceyi ta kıyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse, Allah’tan başka size bir ışık getirecek tanrı kimdir? Hala işitmeyecek misiniz?
De ki: Söyleyin bakalım, eğer Allah üzerinizde gündüzü ta kıyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse, Allah’tan başka, istirahat edeceğiniz geceyi size getirecek tanrı kimdir? Hâla görmeyecek misiniz?”6 “
De ki: Suyunuz çekiliverse, söyleyin bakalım, size kim bir akar su getirebilir?”7
Ayetlerde sağlık, gece, gündüz ve su gibi en temel nimetlerin elimizden alındığı zaman, içerisine düşeceğimiz durumların vahametine vurgulu bir biçimde dikkat çekilmektedir
Burada göz ardı edilmemesi gereken bir husus da şudur: Müslüman bir toplumda dünyaya gelmiş olmak büyük bir nimettir, dedik Bu nimeti veren Yüce Allah’tır Yukarıdaki ayetlerde geçtiği üzere Yüce Allah ise, nimetlerini hak edip kıymetini bilenlere nimetlerini artıracağını haber vermiştir O halde Müslüman bir toplumda/ortamda doğan kimse, bu nimeti hak etmiştir Peki neyle? Bu sorunun cevabını şöyle verebiliriz: İnsan, kendi içinde bir bütünlük arz ettiği gibi; insan cinsi içerisinde de bir bütünün parçasıdır Onun fiziğinin oluşmasında anne- babasının etkisi ve katkısı vardır, onlardan almış olduğu genler onun sağlıklı bir şekilde ve sahip olduğu özelliklerde dünyaya gelmesini sağlamıştır Tıpkı bunun gibi, anne ve babanın ruhi ve manevi durumları da çocuğun ruhi yönünün belirlenmesine etki edebilir Elbette bunda etkileyenler öncelikle sorumludur Örneğin bir kâtilin yargılanmasında kâtilin cezası ayrıdır, onu suça azmettirici olanların cezası ayrıdır İlki suçu işlediği için, ikincisi ise suça azmettirdiği için cezalandırılır Nitekim İslâm, kişilikli çocukların yetişmesinde eş seçimine, ana-babanın ve çocuğun anne kamına düşmeden önce ve sonra helal gıdalarla beslenmenin gereğine, doğumdan sonra onun ilk duyacağı seslere (ezan ve kamet), çocukluk yıllarında duyacağı seslere, ona sunulacak güzel örneklere ve onun için yapılacak hayır dualara büyük önem vermiştir Bunların hepsinin çocuğun kişiliğinin oluşmasında etkisi var demektir Nitekim pek çok seçkin insan gibi Hz İbrahim peygamber de, zürriyetinin de Salih Müslümanlardan olması için dua etmiş8, Peygamberimiz de kendisinin “Dedesi İbrahim’in duası, Hz İsa’nın müjdesi ve anası Amine- ’nin rüyası”9 olduğunu belirterek bu gerçeğe işaret etmiştir Dolayısıyla insan cinsinin bir parçası olarak dünyaya gelen kişinin, yetişeceği ortamın belirlenmesinde, ona o ortamı hazırlayanların katkısı da vardır Anne baba çocuğun bir parçası, çocuk da onların bir parçasıdır, işte ortamın hak edilmesinde parçaların etkisi ve katkısı da vardır, bu etki ve katkıda bulunanlar da ona göre sorumludurlar Genel olarak iyi aile çocukları iyilerden; kötü aile çocukları da kötülerden olmaktadır İstisnaların arka planında ise yine kişilerin ihmali yatmaktadır Hz Nuh’un inanmayan oğlunun inkarcı olmasının ardında, peygamber olan babasının olmasa bile oğlunun kendi kusuru, inanmayan annesinin ve çevresinin etkisi vardır
|
|
|