Yalnız Mesajı Göster

Beraat Kandili

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Beraat Kandili




Masiva, Yüce Allah’ın razı olmadığı her ÅŸeydir Masiyet ise, haram kılınan amellerdir “Ben, Allah’u Teala’nın beni sevmesini istiyorum!” diyen herkes, bu sevgiyi O’nun razı olmadığı bütün sevgi ve sevgililerden, fikir ve fiillerden vazgeçerek tadabilir

Bakınız, insanların en alimi, en müttakisi, en mücahidi, en cömerdi, en güzeli, bütün insanların efendisi Hz Rasulullah (sav)’e Cenab-ı Hak ne emrediyor:

“Allah’ın yardımı ve fetih gelip insanların bölük bölük Allah’ın dînine girdiÄŸini gördüğün vakit Rabbine hamd ederek, O’nu tesbih et ve O’ndan maÄŸfiret dile! Çünkü O, tövbeleri çok kabul edendir“ [170]

Nakşibendî büyüklerinden Şeyh Abdurrahman et-Tâhî (ks), bu ayet-i kerimedeki istiğfarın hikmetini açıklarken demiştir ki:

“Tarikattan gaye, nefsin aciz ve zelil olduÄŸunun farkına varmaktır Fazilet şükürdedir Şükretmek ise elimizde deÄŸildir İnsanda bulunan her iyi haslet, Yüce Allah’ın bir ihsanıdır Kötülükler ise, kendi nefsimizdendir Kul, şükretmeye Allah’ın yardımıyla muvaffak olduÄŸuna göre, kendisine nisbet edeceÄŸi hiçbir ÅŸey kalmaz Böylece kul, kusurlu olmaktan hiç kurtulamaz

Bu durumda insan, her iyiliÄŸi Yüce Rabbinden bilmeli, bütün kötülük ve kusurları da nefsinden görüp, devamlı maÄŸfiret dilemelidir“ [171]

İstiÄŸfar,iÅŸlediÄŸi günahların amel defterinden silinmesi istemektir“Rabbinizden aff isteyiniz,sonra da ona tövbe edin/dönün” [172] ayeti bunun iÅŸlemektedir

İstiÄŸfar etmek kolay,tövbe etmek zordur Tövbeyi yapmak ve korumak için Salih mü’minlerin yardımına ihtiyaç vardır Buna takva yolunda yardımlaÅŸma denir

Bunun içindir ki,bir mürşid nezaretinde tövbe etmek çok kazançlıdır Mürşid güzel tövbe etmede ve tövbeyi korumada yardımcıdır



TÖVBENİN EN FAZİLETLİSİ, SALİHLERLE BİRLİKTE YAPILAN TÖVBEDİR



“Ey iman edenler! Hep birden Allah’a tövbe ediniz ki, kurtuluÅŸa eresiniz” [173] ayeti, müminlerin topluca Allah’u Teala’ya tövbe etmesini ve taatına yönelmesini emretmektedir İnsan, tek başına güzel bir tövbe yapabilir fakat, yalnız olarak tövbesini koruması gayet zordur Halbuki, tövbesine mü’minleri şâhit tutması, dualarını destek yapması, sonra da mümin kardeÅŸleri ile takva yolunda bir ve beraber olarak dinini yaÅŸaması Allah için en güzel bir yoldur

Gerçek şudur ki bir insanın, emredildiği şekilde nasuh tövbesi yapması ve onu koruması kolay değildir Bunun için insanın, müminlerin oluşturduğu bir takva cemaatini, nefis ve şeytan düşmanlarına karşı siper etmesi, salihlerin güzel ahlak ve dualarını kendisine destek yapıp dinini korumaya alması lazımdır

“Mü’minler, birbirlerini yıkayıp temizleyen iki el gibidir” [174] buyuran Resulullah (sav) Efendimiz, takva üzere kurulmuÅŸ cemaatin faydasını ve tek başına kalmanın zararını şöyle belirtmiÅŸtir:

“Sizin cemaat hâlinde olmanız gerekir Ayrılıp tek başına kalmaktan sakının Şüphesiz ÅŸeytan, tek kalanla beraberdir; (onu kolayca etkileyip, kalbine vesvese verir) İki kiÅŸiden ise çok uzakta durur Kim iman selameti ile ölüp cennetin tam ortasında olmak istiyorsa; cemaate yapışsın Kimi iyilikleri sevindiriyor, kötülükleri üzüyorsa o, gerçek bir mümindir“ [175]

“Şüphesiz Allah’u Teala, ümmetimi dalâlet (sapık fikir ve fitne) üzerinde bir araya getirmez Allah’ın eli (rahmet ve desteÄŸi) cemaatle birliktedir Kim, cemaatten ayrılırsa ateÅŸe gider“ [176]

İmam Beyhakî’nin rivayetinde hadis ÅŸu ÅŸekilde bitmektedir:

“Hiç şüphesiz ÅŸeytan, cemaatten ayrılan kimseyle beraberdir Onun içine yerleÅŸip istediÄŸi yola çeker“ [177]

Diğer bir hadis-i şerifte, İslam cemaatinden ayrılanın durumu şöyle anlatılmaktadır:

“Kim(Kur’an ve sünnet üzere giden)cemaatten bir karış ayrılırsa,boynundan İslam bağını çıkarmış olur“ [178]

“Kurdun sürüden ayrılan koyunu kaptığı gibi, ÅŸeytan da cemaatten ayrılan insanı kapar Bölünüp dağılmaktan sakınınız Size, cemaate sarılmanız ve hak üzere giden çoÄŸunluÄŸa katılmanız gerekir“ [179]

“Şüphesiz müminlerin birbirlerine yaptıkları dualar, onları destekler“ [180]

Cenab-ı Hak, günahla nefsine zulmeden kullarına en güzel tövbe şeklini şöyle tarif etmiştir:

“EÄŸer onlar kendilerine zulmettikleri zaman, sana gelseler de, Allah’tan bağışlanmayı dileseler, Rasul de onlar için istiÄŸfar etseydi, Allah’ı ziyadesiyle affedici ve esirgeyici bulurlardı“ [181]

Demek ki, ümmet için en hayırlı tövbe, Allah’ın sevgilisi ve halifesi olan Hz Peygamber’in (sav) huzurunda onun nurlu nazarları ve ÅŸahitliÄŸi altında yapılan, Onun da dua ve istiÄŸfarla desteklediÄŸi tövbedir

İmam Fahruddin Razî (rah)bu ayetin tefsirinde demiştir ki:

“Hz Peygamber (sav) ile birlikte yapılan tövbenin bir faydası da, tövbe yapanın istiÄŸfarındaki gaflet ve kusurlarının Hz Peygamber’in istiÄŸfarı ile giderilmesi ve ilâhî huzura sahih ve saÄŸlam bir tövbe olarak ulaÅŸmasıdır Çünkü, kendileri için istiÄŸfar eden Peygamberi (sav) Allah’u Teala seçmiÅŸ, onu vahyi ile ÅŸereflendirmiÅŸ, kendisi ile kulları arasında bir elçi yapmıştır Bundan dolayı, onun ÅŸefaat ve vesilesiyle huzuruna gelen bir ÅŸeyi geri çevirmemektedir“ [182]

Bugün, yeryüzünde Allah’u Teala’nın ÅŸahidi ve halifesi sıfatını koruyan, Hz Rasulullah (sav) ’ın varisi ve ümmetinin terbiyecisi olan kamil mürÅŸitler de, ümmetle yaptıkları tövbe ve istiÄŸfarda Efendimizin (sav) ayette anlatılan sıfatını temsil etmektedir Kamil mürÅŸitler, kulların Allah’u Teala’ya yöneliÅŸlerine ÅŸahit olmakta, tövbelerinin kabulü için ayrıca yüce huzurda yalvarmaktadırlar Arifler, naz makamında niyaz ettikleri için, onlarla birlikte yapılan tövbeler, onların nezaretinde icra edilen zikirler, onların tavsiye ve emirleri doÄŸrultusunda yapılan hizmetler Allah katında en verimli, en sevimli, en temiz ameller olarak kabul görmektedir Yeter ki insan, bu makamın münkiri ve o huzurdaki edebin cahili olmasın

Bir Allah dostunu şahit tutarak yapılan tövbede, tevazu ve kalp kırıklığı vardır Bu durumda insan, kibrini kırmış, nefsini zelil etmiş, acizliğini anlamış, hiçliğini görmüş, ihtiyacını bilmiş ve ilacına koşmuş olmaktadır Böyle bir tövbeyi hafife almak, münafıkların sıfatıdır ve o kimsenin, şu ayette anlatılan kimselerden olmasından korkulur:

“Onlara: Gelin, Allah’ın Peygamberi sizin için maÄŸfiret dilesin denildiÄŸi zaman baÅŸlarını çevirirler ve sen onların kibir içinde uzaklaÅŸtıklarını görürsün“ [183]

Hz Rasulullah’ın varisi kamil bir mürÅŸidin nezaretinde Allah’a yapılan tövbeyi Hrıstiyanların “Vaftiz” olayına ve papazın önünde günah çıkarma törenlerine benzetenler, tevhid dinini, Kur’an’ın hedefini, sünnette uygulanan biatlerin hikmetini ve tasavvufun edebini bilmiyorlar demektir EÄŸer bildikleri halde böyle yapıyorlarsa, kendilerine yazık, hakka ihanet ediyorlar

Takvaya ulaÅŸmak ve marifetullahı tahsil etmek için kendisine biat ve intisap edenlere mürÅŸid-i kamilin istiÄŸfar etmesi, Kur’an-ı Hakim’in emri ve edebi gereÄŸidir Cenab-ı Hak, Rasulullah (sav) Efendimize şöyle emir vermiÅŸtir:

“Ey Peygamber! İnanmış kadınlar biat için sana geldiklerinde biatlerini kabul et ve onlar için Allah’tan maÄŸfiret dile Şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir“ [184]

“Rasulüm! Hem kendi kusurun, hem de erkek ve kadın müminlerin günahları için istiÄŸfar et! “ [185]

Hiç bir mümin, intisap ve tövbe için elini tuttuÄŸu bir kamil mürÅŸide: “Ben ÅŸu ÅŸu günahları iÅŸledim, beni affet, günahlarımı temizle, beni Cehennem’de yakma, Cennet’e koy!” demez, diyemez Ancak, “Ben Rabbime dönmek, rızasına yönelmek istiyorum; seni bu yolda kendime delil ve imam seçiyorum Sen de bu amelime Yüce Rabbim huzurunda ÅŸahit ol ve affım için O’na yalvar Yalvar ki kalbime nur, gönlüme sürur versin, günahımı affetsin, beni güzel kullukta muvaffak etsin,” der ve demek ister Sonra, o arifin takva mektebinde talebe olur; ihlas, takva ve edep dersleri okur İşte tasavvufa girmek, mürÅŸitle tövbe etmek, ona intisap yapmak budur Ariflerin iÅŸi, Allah’u Teala’yı kullarına, kulları da Allah’u Teala’ya sevdirmektir











[149]-Duhan suresi ayet-4

[150]-el-Feth’ül Kebir,II,92

[151]-İbni Mace,İkametü's-Salah,191,HNo:1388,I,444;Tac,II,107

[152]-İbni Mace,I,444;

[153] -HaÅŸr suresi ayet-18,19

[154]-Tirmizi, Zühd, bab, 3, IV,552,HNo: 2306

[155]-Buhârî,et-Tergib,II,119-120

[156]-el-Mekki,Kutu’l-Kulub,I,305

[157]-El-Mekki,Kutu’l-Kulub,I,308

[158]-Buhârî,et-Tergîb ve't-Terhib,II,118

[159]-İbn Mace,İkametü's-Salât,191;Tirmizî,Savm,38

[160]-Zümer suresi ayet-53

[161]-Ahmed,Müsned,V,255;Taberî,Camiu’l-Beyan,Cüz:XXIV,21

[162]-Fetih suresi ayet-2

[163]-Tirmizî,Kıyame,49;Ahmed,Müsned,III,197;Hakim,Mà ¼ste drek,IV,244

[164]-Buharî,Deavat,3;Müslim,Zikr,42

[165]-Müslim,Zikr,41;Ebu Davud,Vitr,26

[166]-Müslim,Tövbe,9,11;Tirmizî,Cenne,2;Ahmed,Müsned ,I,2 89,II,305

[167]-Hucurât suresi ayet-11

[168]-Ebu Talib el-Mekkî,Kutu’l-Kulub,I,179

[169]-Sühreverdî,Gerçek Tasavvuf,628

[170]-Nasr suresi ayet-1,3

[171]-Abdurrahmân-ı Tâhî,İşaretler,119

[172]-Hud suresi ayet-3

[173]-Nûr suresi ayet-31

[174]-Zebîdî,İthâfu’s-Sâde,VII,13-14

[175]-Tirmizî,Fiten,7;Ahmed Müsned,I,18;Hakim,Müstedrek,I,114;İbnu’l-Cevzî,Telbisu İblis,7

[176]-Tirmizî,Fiten,7;Tabaranî,el- Mu’cemu’l-Kebir,No:13623

[177]-Beyhakî,Åžuabu’l-İmân,VI,66;Tabaranî,el-Kebir,No:363-367

[178]-Ahmed,Müsned,V,180;Ebu Davud,Sünnet,27,Hakim,Müstedrek,I,117

[179]-Ahmed,Müsned,V,243;Tebrizî,MiÅŸkatu’l-Mesabih,No:184

[180]-Ahmed,Müsned,V,183;Darimî,Mukaddime,23;Tabaranî ,el-Kebir No:4890;Heysemî,Mecmau’z-Zevaid,I,138

[181]-Nisâ suresi ayet-64

[182]-Râzî,Tefsir-i Kebir,X,130

[183]-Münâfikûn suresi ayet-5

[184]-Mümtehine suresi ayet-12

[185]-Muhammed suresi ayet-19

Alıntı Yaparak Cevapla