Prof. Dr. Sinsi
|
Yunus Emre Konuşuyor-Serisi
Işk imamdır bize gönül cemaat
Kıblemüz dost yüzidür daimdür salat
Dost yüzinü göricek şirk yağmalandı
Anunçin kapıda kaldı şeriat
Gönül secde kılur dost mihrabında
Yüzin yere urup kılur münâcât
Münâcât gibi vakt olmaz arada
Kim ola dostıla bu demde halvet
Şeriat aydur sakın şartı bırakma
Şart ol kişiye kim ide hıyânet
Erenler nefesidür devletlü rumûz
Anunla fitneden olduk selâmet
Belî kavlin didük evvelki demde
Henüz bir demdür ol vakt u bu saat
Derildi bişümüz bir vakte geldi
Beşi bir eyleyip kim kıla tâat
Biz kimse dinine hilaf dimezüz
Din tamam olıcak togar muhabbet
Togurlık bekliyen dost kapusında
Gümansız ol bulur ilahi devlet
Yunus ol kapuda kemine kuldur
Ezelden ebede dekdür bu izzet
Günümüz Türkçe’siyle
Aşk bize imam,gönül de cemaattir
Kıblemiz dostun yüzü,namazımız ise daimidir
Dost yüzünü görünce şirk yağmalanıp yok oldu
İşte bu sebepten şeriat kapıda kaldı
Gönül dostun mihrabında secde eder,
Yüzünü yere serip dua eder
Dost ile halvet halinde baş başa olmak için
Dua vakti gibi kıymetli an yoktur
Şeriat, şartları yerine getirmeyi sakın bırakma der
Şartları yapan kişiye hiç kimse hıyanet edemez
En kıymetli şifre erenlerin nefesidir
Biz o nefesle selamet bulduk,kurtuluşa erdik
İlk vakitte Belâ sözünü dedik
Henüz o vakitle bu vakit tek bir andır
Beş vaktimiz derlendi tek vakit oldu
Beşi bir eyleyip itaati yerine getirmek için
Biz kimsenin dinine,tuttuğu yola kötü aykırı demeyiz
Din tamam olunca muhabbet doğar
Dost kapısında doğruluk bekleyen kişi
Şüphesiz o,ilahi lütuflara kavuşacaktır
Yunus o kapıda en aşağı,en zayıf kuldur
Bu şeref ezelden ebede kadar denk,eşit ve tektir
Tahlil:
Yunus’un şiirleri içinde tahlili güç olanlardan biri ile karşı karşıyayız Öz olarak, vahdete eren birinin dilinden dökülenleri,safiye boyutuna tırmanan birini, bizim gibi çok çok alt boyutlarda olanların kavraması da, tahlili etmesi de kolay değil
Bu şiirde Vahdet Boyutunda seyredilenleri izliyoruz Yunus şiirde hak yolcusu olmaya niyet etmiş kişileri bazı konularda uyarıyor Biz yine şiiri mısra mısra anlamaya çalışalım
İlk mısrada Yunus kıblesinin Allah’ın Vechi(Yüzü) olduğunu ve o makamda bulunurken Sürekli Namaz halini yaşadığını ifşa ediyor Hakkın vechini görmek ya da sürekli namaz halinde olmak nedir,ancak yaşayanlar bilir Allah’ın Vechini seyredince şirkin ortadan kalktığını,hatta o makamda dünyada dinin şartlarının yerine getirilmesi demek olan şeriatın bile dışarıda kaldığını dile getiriyor
Burada ciddi bir incelik vardır “Yunus şeriatı hafife almıştır” gibi bir değerlendirme çok sığ kalır ve bu Yunus'a iftiradır Bizce Yunus’un anlatmak istediği;mana denizine dalınca şekil ve kuralların basit kaldığıdır Bu tıpkı dalgıçlığı öğrenen ve mercan kayalıklarında sünger avlayan biri için;sandal ya da can simidinin anlamsız kalışı gibidir
Gönül, dostun mihrabında Secde edip Dua ettiğinde ayrı bir zevk yaşanır Secde kulun Allah’a en yakın olduğu,duaların en çok kabul gördüğü boyuttur Bizce secde bir şekil hali değil, boyuttur Secde;dünyada ukbanın(Ahretin),madde ötesi boyutların gözlendiği bir haldir diye düşünüyoruz Yunus,duanın secdede yapılması gerekliliğini vurguluyor
Dua vakti;yaşanan zamanlar içinde en kıymetli olan vakittir Çünkü;Dost (Allah) ile halvet(baş başa kalma) anı dua vaktidir
Şeriat ,dinin gereklerini bırakmamayı emreder Şartları hafife alan kişinin başta şeytanın hileleri olmak üzere çeşitli hıyanetlere uğraması kaçınılmazdır Şartlara bağlı kalan bundan da emin olur Burada,Hak yolcusu olmaya azmetmiş bazı kardeşlerimizin içine düştükleri bir tehlikeye dokunmadan geçemeyeceğim Namazı kılmak en alt boyut,namazda mirac yaşamak daha üst boyut,sürekli namaz halini yaşamak ise en üst; hedef boyuttur Bazı kardeşlerimiz,birazcık okuma,biraz da zikir yaptılar mı,erdiklerini zannetmekteler Bunlardan beş vakit namazı inkar edenler,
camide cemaat olmayı hafife alanlar da çıkmaktadır Kardeşler,unutmayın şeytan hep ensemizde Kişi hangi boyuta ererse ersin,hangi ilmi yaşarsa yaşasın,İslam’ın temel şartlarından olan Namaz ve Rasülümüzün hassasiyetle çağırdığı cemaati inkar etmemelidir Geçmişte yaşayan erenlerin hepsi son nefeslerine kadar Namazı bırakmamışlardır Aman dikkat edelim!
Hak yolunun en önemli rehberi Kamil Mürşidlerdir Yunus onları Erenler diye tabir eder Bu yolda en sırlı şifre onların nefesinde,sözlerinde,davranışlarında saklıdır Onları itibara alan kişi, fitneden kurtulur
Geldik şiirin en can alıcı yerine  Kâlû Belâda “beli” dedik,evet dedik diyen Yunus,sanki bir perdeyi aralıyor ve “Bizim evet dediğimiz o vakitle şimdiki vakit aynı vakittir”diyor İşte buradaki sır karşısında ağlamamak mümkün değil Bunu izaha benim gücüm yetmiyor Yunus’un bu sözünü anlamak için sözü Hz Ali (k v) ve Hz Mevlana (k s)’ya bırakıyorum Onların sözleri anlaşılırsa bu mısra da bir nebze anlaşılacaktır
Ali’ye gelip:”Bir dönem sadece Allah var idi,Onunla birlikte hiçbir şey yok idi” hadisini okudular ve “Ne buyurursun Ya Ali?” dediler Hz Ali (k v) şöyle buyurdu:
”Halen de öyledir! ”
Hz Mevlana (k s) ise şöyle buyurur Mesnevi’de: “Sufi vakit oğludur Geçmişe üzülmez,geleceğe kaygılanmaz,o sadece anı yaşar! ”
Beş vakit namazı Yunus kendi gönlünde tek vakit gibi derleyip tek vakitte taat kıldığını söylüyor Burada da söylenmek istenen vakitlere boş verip namazı azaltmak olmayıp,zamanda tekliği yaşamaktır Buna da bizim gücümüz yetmiyor Sanırız yaşandıkça anlaşılacaktır
İnsanların tuttukları yolları,yaşam tarzlarını kınamak;Allah Dostu olmaya talip olmuş kişilere göre değildir Yunus, hiçbir insanın yolunu kötü,aykırı görmediğini vurguluyor Erenlerin bu tavrı da çoğu kez anlaşılamamıştır Hayata vahdet boyutundan bakanların kişileri mezhep,din,görüş ayrımı nedeni ile sevmemesi, aşağılaması düşünülemez Yunus,burada din adına yargıçlık gibi bir yanlışa set çekiyor Böylesi bir yargılamaya kimse yetkili olamaz Yine Mevlana’dan yardım alalım ki Yunus daha net anlaşılsın:
“Ben bir pergele benzerim Sağ ayağım pergelin sabit iğnesi gibi şeriata,İslam’a çivilidir Ancak sol yağımla herkesi kuşatırım,Yahudisi,Hıristiyanı,Mecusisi benim sol ayağımın çevrelediği daire içindedir ” (Mesnevi’den)
Allah kapısında,ya da başka deyişle rehber edindiği mürşid yanında doğruluğa, Hakk’a varmak dileyenler; şüphesiz İlahi bazı lütuflara ereceklerdir Bu yola aday olanlar er ya da geç hakikate,ebedi saadete varacaklardır Ümitsiz olmamak gerekir
Yunus,şiiri bitirirken büyüklere özgü tevazu elbisesini kuşanıp söylüyor:
”O kapıda (Allah Kapısında,Erenler Dergâhında) Yunus en aşağı mertebedeki önemsiz bir kuldur Zaten ezelden ebede kadar sadece tek bir izzet,şeref vardır,o da Hakk’a Ermektir Bu yolda kişilerin,rehberlerin isminden,namından çok erilecek şerefli makam önemlidir ”
Ah Yunus ahh!  
O yolda senin gibi önemsiz olmayı kim istemez ki? 
Kendini kullar katında önemsiz görenler;asırlardır yaşıyor değil mi?
Nice zenginler,nice krallar tarih sahnesinden silindi gitti ama Yunuslar,Mevlanalar hâlâ ayakta Ne mutlu o şerefe talip olanlara!  
Önemli Not: Yunus’un divanından seçtiğimiz şiirleri iki haftada bir işlemeye anlamaya çalışıyoruz Edebiyatçı olmak, âlim geçinmek gibi bir iddiamız yoktur Bizimki sadece bir gayrettir Ehil,uzman kardeşlerimiz eksikler ya da yanlış tahliller görürlerse lütfen, Allah rızası için bizi ikaz etsinler
|