08-02-2012
|
#5
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Yunus Emre Konuşuyor-Serisi
Evvel bize vâcib budur eyü hulk u amel gerek
İslam adı konıcagız yoldaşumuz iman gerek
İsrafil surın urıcak cümle mahluk uyanıcak
Sorı hisâb sorılıcak Arab dili lisan gerek
Gök perdelerin açalar eyü yavuzdan seçeler
Oldem kancaru kaçalar baş kurtarası yer gerek
Terezi kurup otralar sermâyemüz getüreler
Ol siyaset meydanında bu tertibleri bil gerek
Çagrışalar ata ana kardaş kardaştan usana
Yalvaralar ol sübhana niyaz kılası er gerek
Dügelinden bu ışk yakın Yunus hatâ kılma sakın
Işkdan nasîb sunulıcak cevab viresi hâl gerek
Günümüz Türkçe’siyle
Öncelikle bize gereken, iyi ahlak ve davranıştır
İslam adını almış isek; yoldaşımız iman olmalıdır
İsrafil(a s) sura üfürdüğünde tüm yaratılmışlar uyanacaklar
Sorguya çekilip hesap vereceğimiz anda Arapça lisanını biliyor olmamız gerekir
Gök perdeleri açılıp iyi-kötüden ayrıştırıldığında
O zaman nereye kaçalım ki, başımızı kurtaracak yer gerek
Terazi (Mizan) kurulup otursalar,sermayemizi (Amelimizi) getirseler
İşte o idam meydanında bu sıralamaları bilmek gerek
Ana-Baba bağrış çağrış içinde,kardeş kardeşten utanırken
Herkesin Allah’a yalvardığı o anda niyaz edecek olgun kişi gerek
Bu aşk hepsinden ,her şeyden daha yakındır, Yunus sakın ola ki hata yapmayasın
Aşktan nasip verilince cevap verecek hale sahip olmak gerek
Tahlil:
Mahşerde insanların durumlarını dile getirmeye çalışan Yunus, şiire başlarken o sıkıntılı anda kurtuluş vesilesi olacak iki şeyi; İyi Amel ve İyi Ahlak olarak tespit ediyor “İslam’ı din olarak benimsemiş isek, yoldaşımız iman olması gerekir” derken de adeta İyi Amel ve İyi Huyun oluşabilmesi için lazım olan sermayenin katışıksız, şüpheden uzak bir iman olduğunu belirtiyor
“İsrafil (a s) sura üflediğinde hesaplar önümüze açılacak ve amelimizin bizi nereye götüreceği o gün belli olacak İşte o gün bize Arap Lisanı gerek” derken kastın sadece dünyadan Arapça’yı biliyor olarak göçmek olmadığını zannediyoruz Sahih bir rivayete göre ölüm ötesi hayatın dili Arapça olacaktır Ancak dirilen tüm insanlar zaten onu biliyor olarak o hayata adım atacaklardır Öyleyse Yunus’un buradaki kastı Arapça’yı dil olarak bilmekten ziyade;Arapça olarak inen Kur’an’la ve Arapça konuşan Rasulullah(s a v) ile iletişim halinde olmaktır Bu iletişim;ayet ve hadisleri öğrenip bir şekilde bunları yaşam tarzına dönüştürmektir
Gök perdeleri açıldığında, madde ötesi âlemin sırları ile karşı karşıya geldiğimizde, mahşer anı öylesine yoğun ve bunalımlı olacak ki, o zaman kaçacak yer bulmak, başını kurtaracak sığınağa ulaşmak kolay olmayacak Yunus mahşeri bir mahkeme sahnesine benzetmiş, yargılama tasviri kullanmıştır Devam eden mısrada,terazi kurulup sermayemiz tartıldığında orası bir idam meydanı halini alacak olup sıralamayı,tertipleri bilenlerin kurtulacağını söylüyor Tertip kelimesi ile Yunus’un maksadı;dünyada belli bir düzen ve ölçü içinde yapılması gereken ibadetler olsa gerek Buna, işleyen sistemin prensiplerini kavramak da denebilir
Mahşer tasviri, anne-babanın ve evlatların bağırış-çağırış içinde koşuştukları,
ortalığın toz dumana karışıp yoğun kalabalıkta kaos yaşandığı şeklinde devam ediyor “Kardeş kardeşten usana” dizeleri ile Yunus,mahşeri anlatan şu ayetlere gönderme yapar:
“İşte o gün kişi kardeşinden, kaçar Annesinden, babasından, Eşinden ve çocuklarından O gün, herkesin kendine yetip artacak bir derdi vardır” (Abese-34/37)
“Kıyamet gününde ne yakınlarınız, ne de evlatlarınız size fayda vermezler O, aranızı ayıracaktır Allah, bütün yaptıklarınızı görür “ (Mümtahine-3)
“Herkesin Allah’a yalvardığı o günde niyaz edecek er gerek” sözü ile Yunus, elbette o anda ibadet yapmaktan bahsetmiyor Zaten ibadet bitmiş ve hesapların sonucu alınmaya başlamıştır Burada söylenmek istenen;niyazını dünyada yapmış, nefsini olgunluğa erdirmiş kişi olmaktır Çünkü o gün müjdeyi alacak olanlar onlardır:
“Ey huzura kavuşmuş insan! Sen Ondan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön (Seçkin) kullarım arasına katıl, Ve cennetim gir ” (Fecr-27/30)
“O gün birtakım yüzler parıl parıl, güler ve sevinir “ (Naziat-38/39)
“İşte onların mükâfatı, Rableri tarafından bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetlerdir Böyle amel edenlerin mükâfatı ne güzeldir!” (Ali İmran-136)
“İman edip sâlih ameller işleyenlere ise, zemininden ırmaklar akan cennetler vardır İşte büyük kurtuluş budur “ (Buruc-11)
Kıyameti böyle betimlemelerle anlatan Yunus,şiiri bitirirken konuyu yine aşka, sevgiye getiriyor ve “Aşk,her şeyden daha yakındır” derken kıyamete daha vakit var size yakın, kolay olan aşka, sevgiye, Allah muhabbetine sarılın demek istiyor Daha önceki bir şiirinde her insanın rahmânî ya da şeytânî bir sevgi potansiyeli ile yaratıldığını söyleyen Yunus,son dizede aşktan nasip verildiğinde onu sahiplenecek ve taşıyacak hale, karaktere ve iyi davranışa sahip olmanın şart olduğunun altını çiziyor Anlaşılan o ki; herkes aşk nimetine cevap verecek, onu kavrayacak ve onunla yücelecek kapasiteye sahip değildir
Mehmet Doğramacı
|
|
|