Prof. Dr. Sinsi
|
Sırasıyla Cum'anın Âdâbı
8 İmam hutbeye çıkınca nafile namazı ve konuşmayı kesmelidir Yalnızca müezzini ve hutbeyi dinlemekle meşgul olmalıdır Müezzinler ayağa kalktıklarında bazı cahiller secde ediyorlar Böyle bir secdenin aslı astarı yoktur Çünkü ne bir haberde ve ne de bir eserde, böyle birşey rivayet edilmiş değildir Fakat buna rağmen bu secde, tilâvet secdesine tesadüf ederse, orada dua edilmesinde bir beis yoktur; çünkü bu vakit, fazilet vaktidir Böyle bir secdenin haram olmasına hükmedilemez Çünkü haram olması için her hangi bir sebep mevcut değildir,
Hz Ali ile Hz Osman'ın 'Sükût edip, hutbeyi dinleyene iki; hutbeyi dinlemeyip sadece susana ise bir ecir vardır Hutbeyi duyduğu halde sükût etmeyene iki, duymaksızın konuşana da bir günâh vardır' dedikleri rivayet edilmektedir
Hz Peygamber de şöyle buyurmaktadır:
İmam hutbeyi okurken yanındaki arkadaşına 'sükût et' veya 'sus' diyen bir kimse 'lâğv' yapmış (yani susmamış) olur İmam hutbe okurken lâğv yapanın cum'ası yok demektir 170
Hz Peygamber'in bu hadîsi, konuşan bir insanı, sözle değil, elle işaret etmek veya taş atmak suretiyle susturmak gerektiğine delâlet eder Ebu Zer'in rivayet ettiği bir hadîste ise şöyle buyurulmaktadır:
Hz Peygamber hutbe okurken, Ebu Zer, Ubey b Ka'b'a 'Bu sûre ne zaman nâzil oldu?' diye sordu Ubey de ona sükût etmesini işaret etti Rasûlullah hutbeden indikten sonra Ubey 'Git, senin cum'an bâtıldır' dedi Bu söz üzerine Ebu Zer, Ubey'i Hz Peygamber'e şikayet etti Hz Peygamber de 'Ubey doğru söylemiş' buyurdu 171
İmamdan uzak bir yerde otursa dahi ne ilim ve ne de başka bir konu hakkında konuşmamalı; bilakis sükût etmelidir Çünkü böyle
bir fısıltı hutbeyi dinleyenlerin kulağına gider ve onların huzurlarını bozar, Aynı zamanda konuşan kimsenin yanında da oturmamalıdır, Uzak olduğundan imamın hutbesini dinlemek imkânına sahip olmayan kimsenin sükût etmesi müstehabdır
Mademki, imam hutbe okurken namaz kılmak mekruhtur, o halde konuşmak haydi haydi mekruh olmalıdır
Hz Ali şöyle buyurmuştur: 'Şu dört vakitte namaz kılmak mekruhtur:
a) Sabah namazından güneşin bir mızrak boyu yükselmesine kadar,
b) İkindiden sonra,
c) Günün tam ortasında,
d) İmamın hutbe okuduğu anda '
9 Diğer namazlar için zikrettiğimiz hususlara cum'a namazında da riayet etmelidir İmamın okuyuşunu işittiği takdirde Fâtiha'dan sonra birşey okumamalı ve imamı dinlemelidir Cum'a namazından sonra Fatiha, İhlâs ve Muavvizeteyn'i yedişer defa okumalıdır Zira seleften bazıları, bunları okuyan kimsenin, o cum'adan gelecek cum'aya kadar korunacağını ve bu okuyuşun onun için, şeytana karşı bir siper olacağını rivayet etmektedir 172
Cum'a namazından sonra "Ey Allahım, Yâ Ganî, Yâ Hamîd! Yâ Mübdî! Yâ Muîd! Yâ Rahîm! Yâ Vedûd! Beni helâlinden vermek sûretiyle haramından, fazlınla da mâsivadan koru!' demek müstehabdır
Denildiğine göre, bu duaya devam eden kimseyi Allah Teâlâ bütün mahlûkattan müstağnî kılarak ona ummadığı yerlerden rızık gönderir
Cum'a namazından sonra altı rek'at namaz kılmalıdır Zira İbn Ömer'den, Hz Peygamber'in cum'adan sonra iki rek'at namaz kıldığı,173
Ebu Hüreyre'den ise, dört rek'at kıldığı rivayet edilmektedir 174
Hz Ali ve İbn Abbas'tan ise, altı rek'at kıldığı rivayet edilmektedir 175
Bütün bu rivayetler sahihtir ve değişik vakitlerde vâki olmuşlardır En efdâli altı rek'at kılmaktır
10 (Eğer iş güç sahibi değilse) ikindi namazını kılıncaya kadar camiden ayrılmaması gerekir (Aksi takdirde 'Namazı kılınca yeryüzüne dağılınız!' emrine imtisâl etmelidir )
Denildiğine göre, cum'a namazından sonra ikindi namazını da camide kılan kimseye, bir hac sevabı; aynı günün akşam namazını da kılarsa bir hac ve umre sevabı yazılır Eğer riyâdan emin değilse, halkın İşte falan adam itikâfa girmiştir' demesinden korkuyorsa, o vakit, en faziletlisi Allah'ı anarak evine dönmesidir Allah'ın nimetlerini düşünmeli, kendisini ibadet etmeye muvaffak kıldığı için O'na şükretmeli ve kusurlarından korkmalıdır
Cum'a günündeki eşref saatini kaçırmamak için, güneş batmcaya kadar dil ve kalbine hâkim olmalıdır Gerek cum'a namazı kılınan camide ve gerekse de diğer camilerde dünya kelâmı konuşmak uygun değildir
Zira Hz Peygamber (s a) şöyle buyurmaktadır:
Halk üzerine öyle bir zaman gelecektir ki mescidlerde yapılan konuşmalar dünyalıklarının tedbiri için yapılan müzakerelerden ibaret olacaktır Halbuki Allah Teâlâ'nın böylelerine hiçbir ihtiyacı yoktur Onların Allah ile râbıtaları kesilmiştir; bu bakımdan onlarla oturmayın!176
146) Bu özürlerin miktarı, fıkıh kitaplarında tafsilâtıyla beyan edilmiştir
147) Sünen sahipleri, İbn Hibban, Hâkim, (Evs b Evs'den); Tirmizî hadisin hasen olduğunu söylemiştir
148) Buhârî ve Müslim, (Ebu Said'den)
149) İbn Hibban
150) İbn Hibban ve Beyhakî, (İbn Ömer'den)
151) Ebu Talib el-Mekkî, Kut'ul-Kulûb
152) Buhârî ve Müslim, (Ebu Hüreyre'den)
153) Ebu Dâvud, Tirmizî ve Nesâî, (Sumre'den); Tirmizî hadisin hasen olduğunu söylemiştir
154) Ebu Dâvud ve Tirmizî; Nesâî, (Ebu Hüreyre'den)
155) İmam Ahmed, Nesâî ve Hâkim, (Semure b Cündüb'den)
156) Taberânî ve İbn Adiy, (Ebu Derdâ'dan) İbn Adiy hadisin münker olduğunu söylemiştir
157) Buhârî ve Müslim, (Ebu Hüreyre'den)
158) Ebu Şeyh, Sevâb 'u1-A'mâl, (Ebu Hüreyre'den farklı bir şekilde)
159) İbn Merdeveyh, Tefsir, (Hz Ali'den farklı bir şekilde)
160) Beyhakî, (Amr b Şuayb'dan hasen bir senedle)
161) Ebu Dâvud, Nesâî, İbn Hibban ve Hâkim, (Abdullah b Bişrden)
162) Bezzar, (Zeyd b Halid'den); Buhârî ve Müslim, (Ebu Hüreyre'den)
163) Ebu Nuaym, Tarih'ul-isfahan, İbn Abdilberr, Temhid, (Abdullah b
Ömer'den mevkûf olarak)
164) Muhammed b Yahya, Müsned, (Zeyd b Halid'den sahih bir senedle)
165) Buhârî ve Müslim
166) Hâkim, (Evs b Evs'den)
167) Ebu Dâvud, İbn Hibban ve Hâkim, (Ebu Said ile Ebu Hüreyre'den)
168) Ebu Dâvud, (Semure'den farklı bir şekilde)
169) İbn Asâkir, Târih-i Dımeşk
170) Tirmizî ve Nesâî, (Ebu Hüreyre'den)
171) Beyhakî, Ebu Dâvud ve İbn Mâce, (Ubey b Ka'b'dan sahih bir senedle)
172) Ebu Talib el-Mekkî, Kut'u1 Kulûb ve Gazâlî, Bidâyet 'ül-Hidâye
173) Buhârî ve Müslim
174) Müslim
175) Beyhakî, (Hz Ali'den merfû olarak); Ebu Dâvud, (İbn Ömer'den)
176) Beyhakî, Şuab'ııl-İman, (Hasan Basrî'den mürsel olarak); Hâkim, (Enes'den sahih bir senedle); İbn Hibban, (İbn Mes'ud'dan)
İmam Gazali
|