Yalnız Mesajı Göster

Namaz Kılmayanın Cezası

Eski 08-02-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Namaz Kılmayanın Cezası




İmam-i Sâfi ile Beyhakî'ye göre Peygamber (SAS)'imiz

«Her hangi bir vakit namazı kılmaksızın vaktini geçirenler yuvası dağılmış, malini mülkünü elden kaçırmış gibidirler» buyuruyor


Buhâri'ye göre Semûre ibni Cündep (RA) der ki, Peygamber'imiz (SAS) sahabelere sık sık: «rüya göreniniz var mı?» diye sorar ve anlatılan rüyaları Allah (CC)'in dilediğince yorumlardı

Bir sabah bize söyle dedi:

«— Bu gece bana iki kişi gelerek beni yataktan kaldırdılar ve «yürü gidelim dediler Onlar ile birlikte yürüdüm Yolda iki kişiye rastladık Biri sırtüstü yerde yatıyordu, diğeri basına tasla dikilmiş elindeki kayayı arkadaşının başına vuruyor, başını yarıyordu

Yuvarlanan kayayı alıp geri gelinceye kadar arkadaşının başındaki tas yarası kapanıyordu O da ayni isi yeni bastan tekrar yapıyordu
Onlara «Subhanallah, bu ne istir» dedim, Yürü gidelim» dediler

Az ilerde yine iki kişiye rastladık Biri başının üstüne dikilmiş, yerde yatıyordu Öbürü başına dikilmiş, elinde demirden bir cengel var, demir çengeli arkadaşının yanaklarının birine batırıyor, yarı çenesini, burnunun bir deliğini ve kasları ortasından alnını yarıyordu Derken öbür yanağına dönerek ayni şekilde başının diğer yarısını darmadağın ediyor, bu arada dağıtılmış olan ilk yanağın yaraları kapanıp eski haline dönüyor ve bu is durmadan tekrar ediliyor

Yanımdakilere «Subhanallah, bu ne iştir» dedim, bana «yürü, gidelim» dediler
Yürümeye devam ettik, az ilerde karşımıza tandıra benzer bir ateş kuyusu çıktı İçinde — Zannederim gürültü patırtı vardı buyurdu — İçine bakınca çırılçıplak erkek ve kadınlar gördük, dalga dipten yükselen alevler vücutlarını sarıyordu

Alevler dalgalanınca onların acı feryatları da yükseliyordu Yanımdakilere «bunlar nedir» diye sordum, «yürü, gidelim» dediler

Yürümeye devam ederek bir nehrin yanına vardık (Peygamber (SAV)'imizin nehri; «Kan gibi kırmızı» diye tarif ettiğini sanıyorum) Orada iki kişi ile karşılaştık Biri nehirde yüzüyordu, öbürü, iri bir taş yığını yanında ve kenarda duruyordu
Yüzen adam, kenara yaklaşır yaklaşmaz kenardaki adam yanındaki taşlardan birini üzerine fırlatarak onu geri döndürüyordu ve her dönüp geldikçe ağzına taşı basıyordu

Yanımdakilere «bu nedir» dedim «Yürü, gidelim» dediler

Yürümeye devem ederek görünüşü tiksinti uyandıran bir adam ile karşılaştık Onun kadar çirkin ve tiksindirici görünüşlü birini görmüş olamazsın Adamın önünde bir ateş yanıyordu, ateş zayıfladıkça adam onu güçlendiriyor ve durmadan etrafında dolanıyordu
Yanımdakilere «bu nedir» dedim «Yürü, gidelim» dediler

Yürümeye devam ederek yüksek otlar ile kaplı bir bahçe ile karsılaştık Bahçenin bahar çiçekleri vardı, ortasında bazı göğe değecek gibi uzun boylu bir adam vardı, adamın etrafını o ana kadar görmediğim kadar kalabalık sayıda çocuklar çevrelemişti
Yanımdakilere "bunlar nedir" dedim "Yürü, gidelim" dediler

Yürümeye devam ederek ulu bir ağacın yanına vardık O kadar ve muhteşem bir ağaç ki, o ana kadar hiç görmemiştim Yanımdakiler «bu ağaca tırman» dediler Hep birlikte ağaca tırmana tırmana bir şehre ulaştık, binalarının tuğlaları altın ve gümüşten idi Şehrin kapısına dayanıp açılmasını istedik, kapı açıldı ve içeri girdik

Bizi vücutlarının yarısı gördüğüm en güzel, diğer yarısı gördüğüm en çirkin bir takim kimseler karşıladı Yanımdakiler onlara: «haydi koşun, su nehre dalın» dediler Bir de baktım ki, nehir ters dönmüş suyu halis bembeyaz olmuş akıyor Bizi karşılayanlar nehre dalıp çıkarak yanımıza döndüler, vücutlarındaki çirkinlik kaybolmuş, tepeden tırnağa en güzel bir görüntü kazanmışlardı»

Yanımdakiler: «Burası Adn Cennetidir, şurası da senin konağın» dediler Bu arada gözlerimi yukarı kaldırınca bakışlarım beyaz bulut gibi bir köşk ile karşı karşıya geldi Yanımdakiler «iste konağın orası» dediler «Allah (CC)'in bereketi üzerinize olsun, bırakın beni de içine gireyim» dedim, «simdi olmaz, nasıl olsa oraya gireceksin» dediler Onlara «Bu geceden beri şaşırtıcı şeyler görüyorum, bu gördüklerim nedir» diye sordum, «sana anlatacağız» deyip söyle söze girdiler

İlk karsılaştığın, başına taş ile vurulan adam Kur'an'i Kerim´i bildiği halde uygulamayan ve farz namazı kılmaksızın uyuyan kimse idi

Çenesi, burnu ve gözü demir çengele takılarak yırtılan adam, sabah evinden dışarıya adım attığı andan itibaren durmadan yalan konuşup sağa sola yayan kimse idi

Tandır gibi bir kuyuya kapatılmış çıplak vücutlu kadın ve erkekler de zina eden erkek ve kadınlardı

Kenara yaklaşır yaklaşmaz üzerine tas atılan ve durmadan nehirde yüzer halde karsılaştığın adam faiz yiyen kimse idi Ateşin yanında gördüğün o durmadan ateş tutuşturup çevresinde dolasan, çirkin görüntülü adam da cehennemin bekçibaşısı idi

Bahçedeki uzun boylu adam Hz Ibrahim (AS) çevresindeki çocuklar da İslâm fıtratı üzere ölen insan yavruları idi
(Bu sırada sahabelerden biri: «Yâ Rasûlallah (SAV), müşriklerin çocukları da dâhil mi diye sorar Peygamber'imiz (SAS) de ona: «Müşriklerin çocukları da dâhil» diye cevap verir)

Vücutlarının yarısı güzel ve diğer yarısı çirkin olarak gördüğün kimseler ise hem iyi, hem kötü amelleri olan kimselerdi ki Allah (CC) onların kötü amellerini bağışlayıvermişti

(Bezzar'in rivayetine göre hadis söyle sona ermektedir):




Arkasından Peygamber (SAV)´imiz başlarına taş ile vurulup yarılan ve yarılır yarılmaz yaraları iyileşerek ayni taş darbelerine yeni bastan hedef olan bir gurup ile karsılaştı «Ya Cebrail, bunlar kimdir» diye sordu Cebrail de ona: «Bunlar başları namaz ile hoş olmayan kimselerdir» diye cevap verdi




Hatib Ve Ibni Neccar'a (rahimehullah) göre Peygamber'imiz (SAS)

«Islâmin
alâmeti farikası namazdır Bütün varlıklarını vererek namaz kılanlar, vakitlerine, sünnetlerine ve ölçülerine titizlikle önem verenler, gerçekten mü'mindirler» buyuruyor



Ibni Mâce'ye göre
Peygamberimiz (SAS) buyuruyor ki:

«— Ulu Allah (CC) söyle buyurdu: «Ümmetine beş vakit namaz farz kildim ve bu namazları her zaman vaktinde kılanları cennete koyacağıma dair söz verdim Fakat beş vakit namazı savsaklayanlara verilmiş hiç bir sözüm yoktur»



Ahmed Ibni Hambel ile Hakim'e göre
Peygamberimiz (SAS) buyuruyor ki:

«— Namazı üzerine gerekli bir borç bilip yerine getirenler, cennete girerler»



Tirmizî Neseî ve Ibni Mâce'ye göre
Peygamberimiz (SAS) buyuruyor ki:

"Kıyamet Günü kul, ilk önce namazdan hesaba çekilir Eğer bu hesabi iyi geçerse kurtulmuş ve başarıya ulaşmış olur
Bu konuda iyi hesap vermeyenler aldanmış ve zararlıdır Eğer kulun farz namazlarından eksik çıkarsa ulu Allah (CC); «Bakın bakalım, kulumun eksik farzlarını tamamlayacak nafile ibadeti var mı» diye buyurur Arkasından ayni şekilde, kulun diğer amellerle ilgili hesabi yapılır"



Nesei´ye göre
Peygamberimiz (SAS) buyuruyor ki:

«— Kıyamet Günü kul ilk önce namazdan hesaba çekilir İlk görülecek insanlar arası dava: kan davasıdır»



Ahmed Ibni Hambel Ebu Dâvud Neseî Ibni Mâce ve Hakim'e göre
Peygamberimiz (SAS) buyuruyor ki:

"Kıyamet Günü kul, ilk önce namazdan hesaba çekilir Eğer kul namaz borcunu tam olarak yerine getirmiş ise hesaplaşmasının sonucu tam olarak kaydedilir Eğer namaz borcunu eksiksiz olarak yerine getirmiş değilse Ulu Allah (CC) meleklere «bakin bakalım, kulumun nafile ibadeti varsa farz borcunu karşılayan» diye buyurur Arkasından ayni şekilde zekâtın hesabına geçilir, sonra da ayni usul ile diğer amellerin hesabı yapılır"



Taberânî'ye göre Peygamber`imiz (SAS):

"Kıyamet Günü kulun ilk hesap konusu ve ilk gözden geçirilecek amel hanesi namazdır Bu konudaki hesaplaşma iyi geçerse kul kurtulur, bozuk geçtiği takdirde ise aldanmış ve hüsrana uğramış olur" buyuruyor




Ibni Asâkir'e göre
Peygamberimiz (SAS):

«Kul ilk önce namazından hesaba çekilir Bu hesap iyi geçerse, diğer amelleri ile ilgili olan hesaplaşma da kolay geçer Bu hesapta aksaklık çıkarsa diğer ameller ile ilgili hesaplaşma da ağırlaştırılır Sonra Ulu Allah (CC) meleklerine: «Bakin bakalım, kulumun defterinde nafile ibadet var mı?» diye emreder Varsa onunla farz borcu karşılanır Arkasından diğer farzlar da ayni şekilde hesaplaşma konusu yapılır» buyuruyor



Ahmed Ibni Hambel, Ebu Dâvud Neseî ve Hakîm'e göre
Peygamberimiz (SAS):

«Kıyamet Günü insanlar, amelleri arasından ilk önce namazdan hesaba çekilirler Ulu Allah (CC) meleklerine: — Zaten her şeyi bilir ya — «Kulumun namazına bakın bakalım, tamam mı, yoksa eksiği var mı» diye buyurur
Eğer tamam ise, tamam olduğu kayda geçer Eğer kulun namaz konusunda eksiği varsa Ulu Allah (CC) meleklerine «bakin bakalım, kulumun nafile ibadeti var mı? Eğer varsa nafilesinden alarak farz borcunu karşılayın» diye buyurur Arkasından ayni biçimde diğer ameller ele alınır» buyurur





Alıntı Yaparak Cevapla