08-02-2012
|
#7
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Namazı Terkeden Küfren Mi? Yoksa Hadden Mi?
Hayyava b şureyh dedi ki:
“Bana Ebu Sahr, kendisinin Muhammed b Ka’b El-Kurazi’ye, yüce Allah’ın:
“Onlar ki namazlarında sehiv (tembellik) içidedirler ”
ayeti hakkında soru sorduğunu haber vermiştir O da:
“Bu sehv’den maksat namazı terketmektir” dedi Sonra da “Maun”dan” sordu? O da:
‘Hak sahibinden malı kısıtlayıp men etmektir” dedi Bu bilinecek olursa; şüphesiz “veyl” yazıklar olsun diye gelen tehdit sigası Kur’an-ı Kerim’de daha çok kafirler hakkında kurallı olarak gelmektedir Ayette buyurulduğu gibi:
“Müşriklere yazıklar olsun ki onlar zekatı vermezler Ahireti de onlar küfr (inkar) ederler ” (Fussilet: 41/6-7)
Bir ayette de:
“Çok yalancı ve çok günahkar olan her bir kimsenin vah haline! O, Allah’ın ayetleri kendisine okunurken işitir de sana onları işitmemiş gibi büyüklük taslayarak ısrar eder İşte ona çok acıklı bir azabı müjdele! Ayetlerimiziden bir şey öğrendiğinde de o, onları alaya alır İşte onlara alçaltıcı bir azap vardır ” (Casiye: 45/7-9)
diye buyrulmuştur Başka bir ayette de:
“şedid olan bir azaba düccar olmalarından dolayı kafirlere yazıklar olsun ” (İbrahim: 14/2)
diye buyurulmuştur
Ancak iki yerde hariç Bunlarda şu iki ayettir:
“Ölçü ve tartıyı eksik yapanların vay haline!” (Mutaffifin: 83/1)
ayeti ile:
“İnsanları arkadan çekiştiren, yüzlerine karşı onlarla alay eden her kişinin vay haline!” (Hümeze: 104/1)
Bu iki ayetlerde “yazıklar olsun” sözü ölçü ve tartı da aldatma yapanla, arkadan kaşgöz hareketleri ile dalga geçenlerle talik edilmiştir Nitekim sırf bunları yapmakla kişi tekfir edilmez
Namazı terkedene “yazıklar olsun”un verilmesi ise; kafirlerin “yazıklar olsun” kapsamına girmelerinden ya da fasıkların kapsamına girmelerinden olmaktadır Nitekim kafirlerin veyline (yazıklar olsun kapsamına) iki yönle ilhak olmaktadır:
1- Sad’a b Ebi Vakkas’dan bu ayet hakkında sahih olarak gelen bir rivayette kendisi şöyle demiştir:
“şayet namazı terketseler kafir olurlardı Lakin onlar namazın vaktini zai etmişlerdi ”60
(60) Bak: 2 nolu rakamın talikine -Geçen sahifede -
2- Küfrüne dair delillerden zikredeceğimiz bu konuyu açıklığa kavuşturmaktadır
Beşinci Delil: Yüce Allah’ın şu kavli:
“Onlardan sonra bir topluluk yerlerine geldi onlar namazları zai ettiler ve şehvetlerine uydular Yakında da ğay (kuyusu) ile karşılaşacaklar ” (Meryem: 19/59)
şu’be b Haccac dedi ki:
“Bize Ebu İshak hadisi anlattı O da Ebu Uteyye’den, o da Abdullah b Mesud’dan bu ayet hakkında şöyle dediğini belirtmiştir ” “⁄ay”: Cehennem de bir nehir olup, tadı berbat ve dini de çok derindir ”
Muhammed b Nasr dedi ki: Ubeydullah b Said b İbrahim, onlara da Muhammed b Yezid b Ziyad, hadisi anlattı Muhammed b Yezid b Ziyad (dedi ki): Bana da şarki El-Kattami anlattı ve dedi ki:
“Bana da Lokman b Amir El-Huzai anlattı ve dedi ki: Ben Ebu Umame El-Bahili’nin yanına gittim ve: “Bana Rasulullah’tan (s a v ) işittiğin bir hadisi anlat” dedim Kendisi ise: “Ben Rasulullah’tan (s a v ) işittiğime göre kendileri şöyle buyurmuştur” dedi:
“şayet bir kaya parçası cehennemin kenarına atılacak olsa yetmiş (bin yıllık yoldan) sonra ancak “ğay”a ve “Esame”ye ulaşır ”
diye buyurdu Dedim ki: ⁄ayy ve Esame nedir? dedim şöyle buyurdular:
“Cehennemin en altında bulunan iki tane kuyudur Bunlarda cehennem ehlinin irinleri akıp durmaktadır ”61
(61) Suyuti bunu “Darul Mensur”: 4/278, adlı eserinde, İbni Cerir, Taberi, İbni Merdiveyh “Bas” adlı eserde Beyhaki’ye nisbet etmiştir Bunu İbni Kesir tefsirinde 3/128, İbni Cerir’den nakletmiştir şöyle demiştir: “Bu hadis garip bir hadis olup bunun raf edilmesi ise münkerdir ” Heysemi “Mecme” adlı eserinnde: 10/389’da şöyle demiştir: “Bunu Taberani rivayet etmiştir Hadis içinde İbni Hibban’ın sika saydığı zayıf raviler bulunmaktadır ” Demiştir ki: “Hata yapmışlardır ” Münziri “Tergib” adlı eserinde 4/272, şöyle demiştir: “Bunu merfu olarak Beyhaki ve Taberani rivayet etmişlerdir Bunu ikisinden başkaları da Ebi Umeyye’ye mevkuf olarak rivayet etmişlerdir Bu daha sahihtir ”
|
|
|