08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İki Kardeş

Doğu’da, babası bir annesi farklı iki kardeş yaşardı İkisi de askerlikte yetenekli, kılıç ve ok kullanmada usta, iyi huylu ve bilgin idiler
Oğullarının yiğit ve savaşçı olduğunu gören babaları, ülkesini ikiye böldü Yarısını birinin, diğer yarısını ötekinin gözetimine verdi Böylece ölümünden sonraki taht kavgasını engelleyeceğini düşünmüştü 
Oğullar kendi payıyla yetiniyordu Servet de asker de sayılamayacak kadar çoktu
Şehzadelerden biri adaletle iş görür, halkına sevgiyle davranırken, diğerinin gözünü hırs bürüdü, daha çok servet ve egemenlik için yönetiminden sorumlu olduğu insanlara zulmetmeye başladı
Adil olanı, bağış ve ihsanı adet edinmiş, yoksul ve düşkünlere yardım ediyordu Misafirhaneler, tekke ve dergahlar, aşevleri ve hastaneler yaptırıyordu Hazinesi boşalıyor, fakat halkı zenginleşiyordu İnsanların mutluluğu için çalışıyor, bu yolda başarı için gece gündüz Allah’a yakarıyor, şükrediyordu
Öteki şehzâde kendi taç ve tahtı için halka zulmetti Kendi zenginliği uğruna insanlardan ağır vergiler topladı Ticaret yapanların varlığına göz dikti Güçsüzleri korumak bir yana, onları daha düşkün ve daha yoksul bir duruma düşürdü
Fakat aslında kimseye değil, kendine fenalık yapıyordu Hırs gözünü kör ettiğinden, kötülüğünün nelere yol açacağını göremiyordu Zorla topladığı vergileri kendi gücü ve güvenliği için kullanıyor, askerini doyurmuyordu
Çok geçmeden duruma itiraz eden sesler yükselmeye başladı Askerleri dağıldı, tüccarlar alışverişi kesti, çiftçiler ekin ekmedi, halk yoksullaştı ve nihayet kıtlık başgösterdi
Bu durumu fırsat bilen düşmanları harekete geçti, ülkeye dörtbir yandan savaş açıldı Sonuçta ülkesi talan edildi, uğruna herşeyi göze aldığı tahtı yerle bir oldu
Artık halk ülkeyi terkediyordu
Ülkeyi işgal edenler, geride kalan halkın iyilerince şöyle alkışlandı:
“Bahtiyar olun, zulme son verdiniz Ülkenin sahibi adil ve esirgeyici olandır ”
İki kardeşten geriye birer isim kaldı Biri iyilik, diğeri kötülükle anıldı
Alıntı
|
|
|