tatia27
|
YASİN
Bismillahirrahmanirrahim
1- Yâsîn
2- 3- Ey Muhammed! Hikmetli Kur'ân'a andolsun ki, sen risâlet görevi
4- Dosdogru bir yol üzerindesin
5- 6- Babalari korkutulmamis ve kendileri de gafil olan bir kavmi, çok güçlü ve çok merhametli olan Allah'in indirdigi (Kur'ân) ile korkutasin
7- Andolsun ki onlarin çogunun üzerine azab sözü hak olmustur Onlar imana gelmezler
8- Çünkü biz onlarin boyunlarina kelepçeler geçirmisiz O kelepçeler çenelerine dayanmistir da burunlari yukari, gözleri asagi somurtmaktadirlar
9- Hem önlerinden bir sed, arkalarindan bir sed çekmisiz, kendilerini sarmisizdir Baksalar da görmezler
10- Onlari korkutsan da korkutmasan da onlara göre birdir, inanmazlar
11- Sen ancak Kur'ân'a tabi olan ve görünmedigi halde Rahman olan Allah'tan korkan kimseyi sakindirirsin Iste onu bir bagislanma ve çok serefli bir mükafatla müjdele
12- Gerçekten biz ölüleri diriltiriz, onlarin önceden yapip gönderdiklerini ve biraktiklari eserlerini yazariz Zaten biz her seyi açik bir kütükte, bir "imam-i mübin"de (ana kitapta, yani Levh-i mahfuzda) sayip tesbit etmisizdir
13- Sen onlara, o sehir halkini örnek ver Hani oraya peygamberler gelmisti
14- Hani biz onlara iki peygamber göndermistik, fakat onlar ikisini de yalanlamislardi Biz de (onlari) üçüncü bir peygamberle destekledik Onlara: "Süphesiz ki biz size gönderilmis elçileriz " dediler
15- Onlar da: "Siz bizim gibi insandan baska birsey degilsiniz, hem Rahman olan Allah, hiçbir sey indirmedi Siz sadece yalan söylüyorsunuz " dediler
16- Peygamberler dediler ki: "Rabbimiz biliyor ki biz gerçekten size gönderilmis elçileriz "
17- "Bize düsen de sadece apaçik tebligdir "
18- Onlar dediler ki: "Herhalde biz sizin yüzünüzden ugursuzluga ugradik Eger bu isten vazgeçmezseniz, andolsun ki, sizi hiç tinmadan taslariz ve mutlaka bizden size pek acikli bir azab dokunur "
19- Peygamberler de söyle cevap verdiler: "Sizin ugursuzlugunuz beraberinizdedir Size ögüt verildi diye mi (ugursuzluga ugradiniz)? Dogrusu siz israfi âdet etmis bir kavimsiniz "
20- O sirada sehrin ta ucundan bir adam kosarak geldi ve: "Ey kavmim! Uyun o elçilere!"
21- "Uyun sizden hiçbir ücret istemeyen o zatlara ki, onlar hidayete ermislerdir "
22- "Bana ne oluyor da kulluk etmeyecekmisim beni yaratana? Hep
döndürülüp O'na götürüleceksiniz "
23- "Hiç ben O'ndan baska ilâhlar edinir miyim? Eger O Rahman, bana bir zarar dileyecek olsa, onlarin sefaati benden yana hiçbir seye yaramaz ve onlar beni kurtaramazlar "
24- "Süphesiz ki ben, o zaman apaçik bir sapiklik içinde olurum "
25- "Süphesiz ki ben, Rabbinize iman getirdim, gelin dinleyin beni "
26- (Sonra ona) "haydi gir cennete!" denildi O da dedi ki: "Ne olurdu kavmim bilseydi!"
27- "Rabbimin beni bagisladigini ve beni kendilerine ikram edilen kullarindan kildigini "
28- Biz arkasindan kavminin üzerine bir ordu indirmedik, indirecek de degildik
29- Sadece bir gürültü oldu, onlar da hemen sönüverdiler
30- Yaziklar olsun o kullara ki, kendilerine glen her bir peygamberle mutlaka alay ediyorlardi
31- Görmediler mi ki, kendilerinden önce nice kusaklari helak etmisiz Onlar artik kendilerine dönüp gelmiyorlar
32- Onlarin hepsi toplanip, sadece bizim huzurumuza getirilmislerdir
33- Hem bir delildir onlara ölü toprak Biz ona hayat verdik ve ondan taneler çikardik da ondan yiyip duruyorlar
34- Biz orada hurmaliklardan, üzüm baglarindan bahçeler yaptik Içlerinde pinarlardan sular fiskirttik
35- (Bunu), Onun ürününden ve kendi elleriyle yaptiklarindan yesinler diye (yaptik) Hâlâ sükretmeyecekler mi?
36- Yerin bitkilerinden, kendi nefislerinden ve daha bilemeyecekleri seylerden bütün çiftleri yaratan Allah'in sani ne yücedir
37- Gece de onlara bir delildir Biz ondan gündüzü soyar çikaririz, bir de bakarlar ki karanliga dalmislar
38- Günes de bir delildir ki kendi yolunda akip gidiyor Iste bu çok güçlü ve her seyi bilen Allah'in takdiridir
39- Ay'a gelince, ona menziller tayin ettik Nihayet o eski hurma salkiminin çöpü gibi (yay haline) dönmüstür
40- Ne günesin aya çatmasi yarasir, ne de gece gündüzü geçebilir; onlarin her biri kendi yörüngesinde yüzerler
41- Onlar için bir delil de bizim, onlarin neslini dolu bir gemide tasimamizdir
42- Yine kendileri için onun gibi binecek seyler yaratmamizdir
43- Eger dilesek onlari bogariz da o zaman ne onlarin feryadina yetisen bulunur, ne de onlar kurtarilir
44- Ancak tarafimizdan bir rahmet ve bir zamana kadar yasatmak baska
45- Durum böyle iken onlara: "Önünüzdekinden ve arkanizdakinden korkun ki size rahmet edilsin" denildigi zaman,
46- Ve kendilerine Rablerinin âyetlerinden herhangi bir âyet geldigi zaman mutlaka ondan yüz çevirirler
47- Onlara: "Allah'in size rizik olarak verdigi seylerden hayra harcayin" dendigi zaman, o kâfirler, müminler için: "Allah'in dileyince doyurabilecegi kimseyi biz mi doyuracagiz? Siz apaçik bir sapiklik içinde degil de nesiniz?" dediler
48- Yine onlar: "Eger dogru söylüyorsaniz bu (kiyamet) vaadi ne zaman?" diyorlar
49- Onlar sadece bir tek çigliga bakiyorlar, bir çiglik ki, onlar çekisip dururken kendilerini yakalayiverir
50- O zaman bir vasiyette bile bulunamazlar Ailelerine de dönemezler
51- Sûr'a üfürülmüstür, bir de ne baksinlar kabirlerinden Rablerine dogru akin ediyorlar
52- Onlar: "Eyvah basimiza gelenlere! Mezarimizdan bizi kim kaldirdi? O Rahmân'in vaad buyurdugu iste bu imis Gönderilen peygamberler de dogru söylemisler" derler
53- Baska degil, sadece bir tek çiglik olmus, derhal hepsi toplanmis huzurumuza getirilmislerdir
54- Artik bugün hiç kimseye zerre kadar zulmedilmez
Ancak yaptiklarinizin cezasini çekeceksiniz
55- Gerçekten cennetlik olanlar bugün bir mesguliyet içinde zevk etmektedirler
56- Kendileri ve esleri gölgelerde koltuklar üzerine kurulmuslardir
57- Onlara orada bir meyve vardir Isteyecekleri her sey onlarindir
58- (Onlara) Rahîm olan Rab'den "selâm" sözü vardir
59- Ey günahkârlar! Bugün siz bir tarafa ayrilin
60, 61- "Ey Âdemogullari! Seytana tapmayin, o size apaçik bir düsmandir ve bana kulluk edin, dogru yol budur, diye size and vermedim mi?" (buyurulacak)
62- Böyle iken o sizden birçok nesilleri yoldan çikardi Ya o zaman düsünmüyor muydunuz?
63- Iste bu size vaad edilen cehennemdir
64- Bugün yaslanin ona bakalim inkâr ettiginiz için
65- Bugün biz onlarin agizlarini mühürleriz de neler kazandiklarini bize elleri söyler, ayaklari da sahitlik eder
66- Hem dileseydik gözlerini üzerinden silme kör ediverirdik de yola dökülürlerdi Fakat nereden görecekler?
67- Yine dileseydik olduklari yerde kiliklarini degistirirdik de ne ileri gidebilirlerdi, ne de geri dönebilirlerdi
68- Bununla beraber kimin ömrünü uzatiyorsak, yaratilista onu (güç
ve kuvvetini alarak) tersine çeviriyoruz Hâlâ akillanmayacaklar mi?
69- Biz ona siir ögretmedik Bu ona yarasmaz da  O sadece bir ögüt ve apaçik bir Kur'ân'dir
70- (Bu), diri olanlari uyarmak ve kâfirlere de azab sözünün hak olmasi içindir
71- Sunu da görmediler mi: Biz onlar için kudretimizin meydana getirdiklerinden birtakim hayvanlar yaratmisiz da onlara sahip bulunuyorlar
72- Onlari, kendilerinin hizmetine vermisiz de, hem onlardan binekleri var, hem de onlardan yiyorlar
73- Onlarda daha birçok menfaatleri ve türlü içecekleri de var Hâlâ sükretmeyecekler mi?
74- Onlar, Allah'tan baska birtakim ilâhlar edindiler Güya yardim olunacaklar
75- Onlarin, onlara yardima güçleri yetmez Kendileri ise onlar için bazi askerlerdir
76- O halde onlarin sözleri seni üzmesin Biz onlarin içlerini de biliriz, dislarini da
77- Insan, kendisini bir damla sudan yarattigimizi görmedi mi de, simdi apaçik bir hasim kesildi?
78- Yaratilisini unutarak bize bir de mesel firlatti: "Kim diriltecekmis o çürümüs kemikleri?" dedi
79- De ki: "Onlari ilk defa yaratan diriltecek ve o her yaratmayi bilir "
80- Size o yesil agaçtan bir ates yapan O'dur Simdi siz ondan tutusturmaktasiniz
81- Gökleri ve yeri yaratan, onlar gibisini yaratmaya kâdir degil midir? Elbette kâdirdir Çünkü o her seyi yaratandir, her seyi bilendir
82- O'nun emri, bir seyi dileyince ona sadece "Ol!" demektir O da hemen oluverir
83- O halde her seyin mülkü ve tasarrufu (hükümranligi) elinde bulunan Allah'in sani ne yücedir Siz de yalniz O'na döndürüleceksiniz
YUNUS
Bismillahirrahmanirrahim
1- Elif, Lâm, Râ Iste bunlar o hikmetli kitabin âyetleridir
2- Insanlari (egri yolun sonundan) korkut, inananlara Rableri nezdindeki yüksek makamlari müjdele, diye içlerinden bir adama vahyimizi göndermemiz onlara tuhaf mi geldi? Kâfirler: "Hiç süphesiz bu besbelli bir sihirbaz " dediler
3- Rabbiniz o Allah'dir ki, gökleri ve yeri alti günde yaratti, sonra ars üzerine istiva etti (onu hükmü altina aldi), isi tedbir eyliyor O'nun izni olmaksizin hiç kimse sefaatçi olamaz Iste Rabbiniz olan Allah budur O'na ibadet ediniz! Hâlâ düsünüp ibret almayacak misiniz?
4- Dönüsünüz hep O'nadir Allah'in vaadi haktir Herseyi ilk bastan yaratan O'dur Sonra iman edip salih amel isleyenleri hak ettikleri ölçüde mükâfatlandirmak için geri döndürecek olan yine O'dur Kâfirlere de inkâr ettikleri için kaynar sudan bir içki ve acikli bir azap vardir
5- O Allah'dir ki, senelerin sayisini ve hesabini bilesiniz diye günesi bir i**** ayi da bir nur yapti Ve aya menziller tayin etti Allah bunu hak olarak yaratti O, bilecek olan bir kavim için âyetlerini ayrintili olarak açiklar
6- Elbette gece ile gündüzün birbiri ardinca degisip durmasinda ve Allah'in göklerde ve yerde yarattiklarinda sakinan bir kavim için bir çok delil vardir
7- Bize kavusmayi ummayanlar, dünya hayatina razi olup onunla tatmin bulanlar ve bizim âyetlerimizden gafil olanlar da vardir muhakkak
8- Iste bunlarin kendi elleriyle ettikleri yüzünden varacaklari yer cehennemdir
9 Hiç süphesiz iman edip salih ameller isleyenleri, imanlarindan dolayi Rableri hidayete erdirir Naîm cennetlerinde altlarindan irmaklar akar durur
10 Onlarin oradaki dualari: "Allahim, sen yücelerden yücesin"; saglik dilekleri "selâm", dualarinin sonu da "Âlemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun " diye sükretmek olacaktir
11- Eger Allah, insanlara, hayri çarçabuk istedikleri gibi, serri de alel-acele verseydi, onlarin hemen ecellerini getiriverirdi Fakat bize kavusmayi ummayanlari kendi hallerine birakiriz da azginliklari içinde bocalayip giderler
12- Insana bir sikinti dokundugu zaman, gerek yan yatarken, gerek otururken, gerek dikilirken bize dua eder Kendisinden sikintisini gideriverdik
mi sanki kendisine dokunan o sikinti için bize hiç yalvarmamis gibi aldirmadan geçer gider Iste o asiri gidenlere yaptiklari seyler böyle güzel gelir
13- Andolsun ki, sizden önceki devirlerin bir çok kavmini, peygamberleri kendilerine bir çok belge ile geldikleri halde zulmettikleri ve imana gelmedikleri için helak ettik Iste günahkârlar toplulugunu biz böyle cezalandiririz
14- Sonra onlarin ardindan sizi yeryüzüne halifeler yaptik ki, bakalim nasil ameller isleyeceksiniz
15- Böyle iken, âyetlerimiz, kesin birer belge olarak kendilerine okundugu zaman, o bizimle karsilasmayi ummayanlar, "Bundan baska bir Kur'ân getir veya bunu degistir " dediler De ki, "Onu kendiligimden degistiremem, benim açimdan bu olacak bir sey degildir Ben ancak bana vahyolunana uyarim Rabbime isyan edersem, süphesiz büyük bir günün azabindan korkarim "
16- De ki, "Eger Allah dileseydi ben onu size okumazdim O da onu hiçbir sekilde size bildirmezdi Bilirsiniz ki, ben sizin içinizde bundan önce yillarca bulundum Siz hâlâ aklinizi basiniza toplamayacak misiniz?"
17- Artik bir yalani Allah'a iftira eden veya O'nun âyetlerini inkar edenden daha zalim kim olabilir? Hiç süphesiz o mücrimler iflah olmayacaklar
18- Allah'i birakiyorlar da, kendilerine ne fayda, ne de zarar verebilecek olan seylere tapiyorlar ve "Bunlar bizim Allah katinda sefaatçilerimizdir " diyorlar De ki, "Siz Allah'a göklerde ve yerde O'nun bilmedigi bir seyi mi haber veriyorsunuz?" Allah onlarin ortak kostuklari seylerin hepsinden münezzehtir
19- Insanlar, aslinda bir tek ümmet idiler, sonra ihtilafa düsüp ayri ayri oldular Eger Rabbinden bir karar çikmamis olsa idi, ihtilaf edip durduklari seyler hakkinda simdiye kadar aralarinda çoktan hüküm verilmis olurdu
20- Bir de "Ona Rabbinden daha baska bir âyet indirilse ya!" diyorlar De ki: "Gaybi bilmek ancak Allah'a mahsustur, bekleyiniz bakalim, ben de sizinle beraber bekleyecegim süphesiz "
21- Insanlara dokunan bir sikintidan sonra kendilerine bir rahmet tattirdigimiz zaman, âyetlerimiz hakkinda derhal bir takim hilekârliklara
girisirler De ki: "Allah'in hilesi daha çabuktur Haberiniz olsun ki elçilerimiz yaptiginiz hileleri yazip duruyorlar"
22- Sizi karada ve denizde gezdirip dolastiran O'dur Hatta gemilerde bulundugunuz ve o gemiler, içindekilerle beraber hos bir esinti ile akip gittikleri ve tam keyiflendikleri sirada o gemilere siddetli bir firtina gelir çatar ve her taraftan onlara dalgalar gelmeye baslar Bütünüyle kusatilip artik bittiklerini sanirlar Iste o vakit tam ihlas ile Allah'a yalvarir ve dindar olurlar: "Eger bizi buradan kurtarirsan, andolsun ki, sükredenlerden olacagiz " derler
23- Sonra Allah onlari oradan kurtarir, kurtulur kurtulmaz yeryüzünde çesitli taskinliklara baslarlar Ey insanlar taskinliginiz sirf kendi zararinizadir Su degersiz dünya hayatinin bir süre tadini çikariniz, sonra nasil olsa dönüp bize geleceksiniz Biz de bütün yaptiklarinizi tek tek size haber verecegiz
23- Sonra Allah onlari oradan kurtarir, kurtulur kurtulmaz yeryüzünde çesitli taskinliklara baslarlar Ey insanlar taskinliginiz sirf kendi zararinizadir Su degersiz dünya hayatinin bir süre tadini çikariniz, sonra nasil olsa dönüp bize geleceksiniz Biz de bütün yaptiklarinizi tek tek size haber verecegiz
24- Dünya hayatinin misali söyledir: Gökten indirdigimiz su ile, insanlarin ve hayvanlarin yedigi bitkiler birbirine karismistir Nihayet yeryüzü süslerini takinip süslendigi ve sahipleri kendilerini ona gücü yeter sandiklari bir sirada, geceleyin veya gündüzün, ona emrimiz gelivermistir, ansizin ona öyle bir tirpan ativermisiz de sanki bir gün önce orada hiçbir senlik yokmus gibi oluvermistir Düsünen bir kavim için âyetlerimizi iste böyle açiklariz
25- Allah, selamet yurduna çagiriyor ve diledigini de dogru yola hidayet ediyor
26- Iyi is, güzel amel yapanlara daha güzeli ve daha fazlasiyla karsilik vardir Yüzlerine ne kara bulasir, ne de asagilanirlar Cennet ehli iste bunlardir Orada ebedî kalacaklardir
27- Kötülük kazanmis olanlara gelince, kötülügün cezasi, misli kadardir Ve onlari bir asagilik ve eziklik kaplar Onlar için Allah'dan baska hiçbir kurtarici yoktur Yüzleri karanlik gecelerden bir parçaya bürünmüs gibidir Iste onlar cehennem ehlidir Orada ebedî kalacaklardir
28- O gün ki, hepsini mahsere toplayacagiz, sonra da o sirk kosanlara "Haydi yerlerinize! Siz de, ortak kostuklariniz da!" diyecegiz Artik aralarini iyice açmisiz O ortak kostuklari seyler, "Siz bize tapmiyordunuz ki " diyecekler
29- "Simdi sizinle bizim aramizda sahit olarak Allah yeter Sizin bize ibadet ettiginizden bizim haberimiz yoktur" (diyecekler)
30- Iste burada herkes geçmiste yaptigini bulacak Ve gerçek mevlalari olan Allah'a döndürülecekler Iftira edip uydurduklari seyler de kendilerinden büsbütün uzaklasip gidecek
31- De ki, "size gökten ve yerden kim rizik veriyor? O, kulaklara ve gözlere hükmeden kim? Ölüden diriyi, diriden ölüyü çikaran kim? Isleri idare eden kim?" Hemen "Allah'dir" diyecekler De ki, "O halde Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz?"
32- Iste o Allah sizin gerçek Rabbinizdir Gerçegin disinda sapikliktan baska ne vardir? O halde haktan nasil çevriliyorsunuz?
33 Hak dinden çikmis fasiklara Rabbinin kelimesi söyle gerçeklesti: Onlar artik imana gelmezler
34- De ki: "Allah'a es tuttugunuz ortaklarinizdan, önce yaratip, sonra da onu çevirip yeniden diriltecek var mi?" De ki, "Önce yaratip, sonra da onu yeniden yaratacak olan Allah'dir O halde nasil yoldan saptiriliyor, döndürülüyorsunuz?"
35- De ki, "Ortak kostuklarinizdan dogru yolu gösterecek olan var midir?" Deki, "Allah, hak olan dogru yola hidayet eder O halde dogru yola hidayet eden mi kendisine uyulmaya daha layiktir, yoksa kendisine yol gösterilmeyince onu bulamayan mi daha layiktir O halde ne oluyorsunuz? Nasil hükmediyorsunuz?"
36- Onlarin birçogu zandan baska bir seye uymaz Zan ise haktan hiç bir seyin yerini tutmaz Süphesiz ki, Allah onlarin ne yaptiklarini bilir
37- Bu Kur'ân, Allah'dan baskasi tarafindan uydurulamaz, lâkin kendinden önceki kitaplari tasdik eder ve o kitabi (levh-i mahfuzu) ayrintili olarak açiklar Onda süphe edilecek hiç bir sey yoktur Âlemlerin Rabbi tarafindan indirilmistir
38- "Onu o (peygamber) uydurdu" mu diyorlar? De ki; "Haydi siz de onun gibi bir sûre getirin ve Allah'dan baska, çagirabileceginiz kim varsa onu da yardima çagirin Eger sözünüzde sadik iseniz (bunu yapin)
39- Hayir Onlar bilgileriyle kavrayamadiklari, te'vili de kendilerine hiç gelmemis olan bir seyi yalan saydilar Bunlardan önce gelip geçenler de yine böyle inkâr etmislerdi, amma bak zalimlerin akibeti nasil oldu
40- Onlardan ona (Kur'ân'a) inanacaklar da var, inanmayacaklar da var Rabbin fesatçilari en iyi bilendir
41- Eger seni inkâr etmeyi sürdürürlerse, de ki; "Benim amelim bana, sizin ameliniz de size aittir Benim yapacagim sizi ilgilendirmez, sizin yapacaginiz da beni ilgilendirmez "
42- Içlerinden seni dinlemeye gelenler de var Sen, sagirlara, üstelik akilsiz da olanlara dinletebilir misin?
43- Içlerinden sana bakanlar da var Fakat sen, körlere, üstelik basiretleri de yoksa hidayet edip yol gösterebilecek misin?
44- Surasi kesindir ki Allah, insanlara zerre kadar zulmetmez Ne var ki, insanlar kendi kendilerine zulmedip duruyorlar
45- Allah'in onlari hasredip toplayacagi günde, sanki onlar dünyada gündüz bir parça kalmislar da aralarinda tanismislar gibi olacak Allah'in huzuruna çikacaklarina inanmamis ve dogru yolu tutmamis olanlar hiç süphesiz en büyük ziyana ugramis olacaklar
46- Onlara vaad ettigimizin bir kismini sana göstersek de, göstermeden seni vefat ettirsek de, sonunda onlarin dönüsü bize olacak Sonra onlarin ne yapacaklarina Allah sahit olacaktir
47- Her ümmetin bir peygamberi vardir O peygamberleri gelince aralarinda adaletle hüküm verilir Onlar hiç zulüm görmezler
48- Onlar, "Eger dogru söylüyorsaniz bu vaad ne zaman yerine gelecek?" diyorlar
49- De ki, "Ben, Allah'in dilediginin disinda kendi kendime ne bir zarar ne bir fayda verebilirim" Her ümmetin bir eceli vardir Ecelleri gelince artik ne bir an geri, ne bir an ileri gidebilirler
50- De ki: "O'nun azabi size geceleyin uykuda veya güpe gündüz gelecek olsa, ne dersiniz? Günahkârlarin onu alelacele istemeleri için ne sebep vardir?"
51- Bu azap meydana geldikten sonra mi iman edeceksiniz, yoksa simdi mi? Halbuki onun çarçabuk gelmesini istiyordunuz
52- Sonra o zulüm yapanlara "Tadin bakalim su ebedi azabi!" denilecek Vaktiyle kazandiginizdan baskasi ile mi cezalandirilacaksiniz?"
53- "O azap gerçek mi?" diye sana soruyorlar De ki; "Evet Rabbim hakki için o kesin bir gerçektir Ve siz bundan yakayi kurtaramazsiniz "
54- Zulüm yapmis olan herkes, azabi görünce yeryüzündeki her seyin sahibi olsa da, (o azaptan kurtulmak için) hepsini feda ederdi Ve içten içe pismanlik duyardi Fakat aralarinda adaletle hüküm verilir ve hiçbirine zulüm yapilmaz
55- Haberiniz olsun ki, göklerde ve yerde ne varsa Allah'indir Açin gözünüzü, Allah'in vaadi muhakkak ki, haktir, gerçektir Lâkin onlarin çogu bunu bilmezler
56- O, hem can veren, hem can alandir Ve hepiniz O'na döndürülüp götürüleceksiniz
57- Ey insanlar! Size Rabbinizden bir ögüt, gönüller derdine bir sifa, müminlere bir hidayet ve rahmet geldi
58- De ki, "Allah'in ihsaniyla ve rahmetiyle, yalnizca bunlarla sevinç duysunlar Bu, onlarin biriktirip durduklarindan daha hayirlidir "
59- De ki, "Baksaniza, Allah sizin için nice riziklar indirdi, siz onlardan bir kismini haram, bir kismini helâl yaptiniz" De ki, "Size Allah mi izin verdi, yoksa siz Allah'a iftira mi ediyorsunuz?"
60- Allah'a yalani iftira edenler kiyamet gününü ne saniyorlar? Allah, insanlara çok ihsanda bulunmustur, lâkin insanlarin çogu sükretmezler
61- Hangi isi yaparsan yap, Kur'ân'dan ne okursan oku, ne iste çalisirsan çalis, unutmayin ki, siz ona dalip gitmisken, biz sizin üzerinizde sahidiz
Ne yerde, ne de gökte zerre kadar hiç bir sey Rabbinin gözünden kaçmaz Ne zerreden daha küçük, ne de ondan daha büyük! Ancak bunlarin hepsi apaçik bir kitaptadir
62- Açin gözünüzü! Allah'in dostlari üzerine ne korku vardir, ne de onlar mahzun olurlar
63- Onlar ki, iman etmisler ve Allah'a karsi gelmekten sakinmislardir
64- Onlara dünya hayatinda da, ahiret hayatinda da müjdeler vardir Allah'in sözlerinde degisiklik yoktur Iste bu en büyük kurtulustur
65- Habibim, onlarin laflari seni üzmesin Çünkü san ve seref bütünüyle Allah'indir O her seyi isitiyor, hepsini görüyor
66 Açin gözünüzü! Göklerde kim var, yerde kim varsa hep Allah'indir Allah'dan baskasina tapanlar dahi, Allah'a ortak kostuklarina uymus olmuyorlar, ancak zanna uymus oluyorlar Ve yalandan baska bir sey söylemiyorlar
67- O, öyle bir Allah'dir ki, içinde dinlenesiniz diye sizin için geceyi, göresiniz diye de gündüzü yapti Elbette bunda söz dinleyecek olan bir kavim için âyetler (ibretler) vardir
68- Dediler ki: "Allah, kendine çocuk edindi" O, böyle seylerden münezzehtir O, müstagnidir Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur Bu hususta elinizde hiç bir delil yoktur Allah'a karsi bilmediginiz bir seyi neden söylüyorsunuz?
69- De ki: Allah'a iftira edenler elbette felah bulmazlar
70- Dünyadaki zevkler çabuk biter Sonra dönüsleri bize olacaktir Daha sonra da inkâr ettiklerinden dolayi o çetin azabi biz onlara tattiracagiz
71- Bir de onlara Nuh'un kissasini oku: Hani o bir zamanlar kavmine demisti ki: "Ey kavmim, eger benim aranizda durusum ve Allah'in âyetleriyle ögüt verisim size agir geliyorsa, sunu bilin ki, ben yalnizca Allah'a dayanmisimdir, artik siz ve ortaklariniz her ne yapacaksaniz toplanip bütün gücünüzle karar veriniz Sonra bu isiniz size dert olmasin Sonra bana ne yapacaksaniz yapin, bana mühlet de vermeyin"
72- Eger yüz çevirirseniz çevirin, ben de sizden bir ücret istemedim ya! Benim mükafatimi ancak Allah verir Ve ben O'nun emrine boyun egen müslümanlardan olmakla emrolundum
73- Buna ragmen yine de onu inkâr ettiler Biz de onu ve gemide kendisiyle beraber olanlari kurtardik Ve onlari yeryüzüne halifeler yaptik Âyetlerimizi inkâr edenleri ise suda bogduk Bak iste uyarilanlarin akibeti nasil oldu
74- Sonra onun arkasindan birçok peygamberleri kavimlerine gönderdik Onlara açik mucizelerle geldiler Fakat onlar bir defa yalan dediklerine sonuna kadar bir türlü inanmadilar Iste biz, haddi asanlarin kalblerini böyle mühürleriz
75- Sonra bunlarin arkasindan Musa ile Harun'u âyetlerimizle Firavun'a ve cemaatine gönderdik Iman etmeyi kibirlerine yediremediler ve günahkâr bir kavim oldular
76- Kendilerine tarafimizdan hak gelince, "Muhakkak ki bu, apaçik bir sihirdir " dediler
77 Musa dedi ki, "Size hak gelince, ona böyle mi diyorsunuz? Bu sihir midir?" Halbuki sihirbazlar iflah olmazlar
78- Dediler ki: "Sen bizi, atalarimizdan kalan yoldan çeviresin de yeryüzünde saltanat ikinizin olsun diye mi geldin? Biz ikinize de inanmayiz"
79- Firavun da: "Bana bütün bilgili sihirbazlari toplayip getirin!" dedi
80- Sihirbazlar gelince, Musa onlara: "Ortaya ne atacaksaniz atin!" dedi
81- Onlar ortaya atinca Musa dedi ki, "Sizin yaptiginiz sey sihirdir Muhakkak ki, Allah onu iptal edecektir Süphe yok ki, Allah fesatçilarin islerini düze çikarmaz "
82-Allah, hakkin hak ve gerçek oldugunu kelimeleriyle ispat eder, günahkârlarin hosuna gitmese de
83- Firavun ve adamlarinin kendilerini belaya ugratacagi korkusundan dolayi Musa'ya kendi kavminin bir oymagindan baska kimse iman etmedi Çünkü orada Firavun çok üstün idi ve o kesinlikle asiri giden taskinlardandi
84- Musa dedi ki: "Ey kavmim! Siz gerçekten Allah'a iman ettinizse, O'na samimiyetle teslim olan müslümanlardan oldunuzsa artik O'na güvenin!"
85- Onlar da: "Biz Allah'a güvendik Ey Rabbimiz, bizi o zalim kavmin fitnesine ugratma!" dediler
86- "Bizi rahmetinle o kâfir kavmin elinden kurtar!"
87- Biz Musa ile kardesine söyle vahyettik: "Kavminiz için Misir'da birtakim evler hazirlayin ve evlerinizi kibleye karsi yapin ve namazi kilin ve müminlere müjde verin "
88- Musa dedi: "Ey Rabbimiz! Sen Firavun'a ve adamlarina su dünya hayatinda göz kamastirici zenginlik ve bol bol servet verdin Ey Rabbimiz! Senin yolundan saptirsinlar diye mi? Ey Rabbimiz! Onlarin mallarini sil süpür ve kalblerine sikinti düsür Çünkü onlar o acikli azabi görmedikçe iman etmeyecekler "
89- Allah buyurdu: "Her ikinizin de duasi kesinlikle kabul olundu Siz yine dogru ve dürüst olmaya devam edin Kendini bilmeyenlerin yoluna sakin uymayin "
90- Ve sonra Israilogullari'ni denizden asirdik Firavun, düsmanca saldirmak için derhal adamlarini ve askerlerini arkalarina düsürdü Ta ki, suda bogulmaya baslayinca "Inandim, gerçekten de Israilogullari'nin iman ettiginden baska tanri yoktur Ben de ona teslim olanlardanim " dedi
91- Simdi mi? Oysa bundan önce hep isyan etmistin ve fesatçilardan idin
92- Biz de bugün senin bedenini arkandan gelenlere bir ibret olsun diye kurtaracagiz Bununla beraber, insanlarin birçogu âyetlerimizden yine de gafildirler
93- Gerçekten Israilogullari'ni çok güzel bir yurda yerlestirdik ve onlara hos nimetlerden riziklar verdik Anlasmazliga düsmeleri de kendilerine ilim geldikten sonra oldu Süphe yok ki, Rabbin, o anlasmazliga düstükleri konularda kiyamet günü aralarinda hüküm verecektir
94- Sana indirdiklerimizde herhangi bir süpheye düsersen, senden önce kitap okuyanlara sor Andolsun ki, sana Rabbinden hak gelmistir Sakin süphe edenlerden olma!
95- Ve sakin Allah'in âyetlerini inkar edenlerden olma, sonra hüsrana ugrayanlardan olursun
96- Dogrusu, aleyhlerinde Rabbinin hükmü kesinlesmis olanlar imana gelmezler
97- Onlara bütün mucizeler hep birden gelse, yine de o acikli azabi görünceye kadar inanmazlar
98- Fakat o vakit iman edip de imanlari kendilerine fayda vermis bir kasaba olsaydi? Ancak Yunus'un kavmi iman ettikleri vakit, dünya hayatinda o re*!Sansür!**!Sansür!**!Sansür!**!Sansür!**!Sansür !*k azabini üzerlerinden kaldirmis ve bir süre onlari rahata kavusturmustuk
99- Eger Rabbin dileseydi, yeryüzünde kim varsa hepsi toptan iman ederlerdi O halde insanlari hep mümin olsunlar diye sen mi zorlayacaksin?
100- Allah'in izni olmadikça hiçbir kisinin iman etmesi mümkün degildir Akillarini kullanmayanlar üzerine Allah bir ugursuzluk yükler
101- De ki: "Göklerde ve yerde olup bitenlere dikkatle bakin!" Fakat o uyarmalar ve o âyetler, iman etmeyen bir kavme fayda vermez ki!
102- Onlar, kendilerinden önce gelmis geçmis olanlarin ugradiklari felaket günleri gibisinden baskasini mi bekliyorlar? De ki, "Bekleyin, ben de sizinle beraber bekleyenlerden olacagim "
103- Sonra biz, peygamberlerimizi ve iman edenleri kurtaririz Iste biz böyleyiz Müminleri kurtarmak üzerimize düsen bir görevdir
104- De ki: "Ey insanlar! Eger benim dinimde bir süpheniz varsa, sunu bilin ki, Allah'i birakip da sizin taptiklariniza tapmam Lâkin sizin de caninizi alacak olan Allah'a taparim Bana müminlerden olmam emredilmistir"
105- "Ayrica yüzünü tevhid dininden ayirma ve sakin müsriklerden olma!" (diye emrolundum)
106- "Ve Allah'dan baska, sana faydasi da, zarari da dokunmayacak olan seylere yalvarma! Eger yalvarirsan, o zaman hiç süphesiz sen zalimlerden olursun
107 Ve eger Allah, sana bir zarar dokunduracak olursa, onu O'ndan baska giderecek yoktur Ve eger sana bir hayir dilerse, o zaman da O'nun hayrini engelleyebilecek kimse yoktur O, lütfunu diledigi kuluna nasip eder Allah çok yarligayici, çok esirgeyicidir
108 De ki: "Ey insanlar! Iste size Rabbinizden hak geldi Artik kim hidayeti kabul ederse kendi cani için kabul etmis olur Kim sapiklik ederse kendi zararina sapiklik etmis olur Ve ben sizin üzerinize vekil degilim "
109- Sana vahyolunana uy! Ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret Çünkü O, hüküm verenlerin en hayirlisidir
YUSUF
Bismillahirrahmanirrahim
1 Elif, Lâm, Râ Iste bunlar sana o açik seçik kitabin âyetleridir
2 Muhakkak ki, biz onu anlayasiniz diye Arapça bir kitap olarak indirdik
3 Sana bu Kur'ân'i vahyetmekle biz, sana kissalarin en güzelini anlatiyoruz Gerçek su ki, daha önce senin bundan hiç haberin yoktu
4 Hani bir vakitler Yusuf, babasina demisti ki: "Babacigim, ben rüyada onbir yildizla günesi ve ayi bana secde ederken gördüm "
5 (Babasi) "Yavrucugum! "dedi, "rüyani kardeslerine anlatma Sonra sana bir tuzak kurarlar Çünkü seytan insanin açikça düsmanidir "
6 "Ve iste böyle, Rabbin seni seçecek ve sana rüya tabirinden bilgiler ögretecek Bundan önce atalarin Ibrahim'e ve Ishak'a tamamladigi gibi, nimetini hem sana, hem de Yakup soyuna tamamlayacaktir Muhakkak ki, Rabbin alîmdir, hakîmdir "
7 Andolsun ki, Yusuf ve kardesleri kissasinda soranlara ibret alacak âyetler vardir
8 Hani demislerdi ki: "Yusuf ve kardesi (Bünyamin) babamiza bizden daha sevgili, biz ise güçlü ve tutkun bir grubuz Dogrusu, babamiz belli ki, çok açik bir yanilgi içindedir "
9 "Yusuf'u öldürün, ya da bir yere atin ki, babanizin yüzü (sevgisi) size kalsin, sonra yine salih bir kavim olursunuz "
10 Içlerinden bir söz sahibi söyle dedi: "Yusuf'u öldürmeyin, bir kuyunun dibine birakin da ordan geçen kafilenin biri onu bulup alsin Eger yapacaksaniz böyle yapin "
11 Dediler ki: "Ey babamiz! Sen bize Yusuf için neden güvenmiyorsun? Halbuki biz onun iyiligini istiyoruz "
12 "Yarin onu bizimle beraber gönder de gezsin, oynasin Kesinlikle biz onu koruruz "
13 Babalari dedi ki: "Onu götürmeniz beni üzer, korkarim ki onu kurt yer de sizin haberiniz bile olmaz "
14 Dediler ki: "Vallahi biz böyle güçlü kuvvetli bir topluluk iken, buna ragmen onu kurt yerse, o zaman biz kesinlikle hüsrana ugrayanlardan olmus oluruz "
15 Nihayet kardesleri, Yusuf'u alip götürdüler ve kuyunun dibine birakmaya topluca karar verdiler Biz de ona söyle vahyettik: "Andolsun ki, sen onlara ilerde hiç beklemedikleri bir sirada bu yaptiklarini haber vereceksin"
16 Ve yatsi vakti, aglayarak babalarina geldiler
17 Dediler ki: "Ey babamiz! Biz gittik, aramizda yaris yapiyorduk Yusuf'u da esyamizin yanina birakmistik Bir de baktik ki, onu kurt yemis su anda biz dogru da söylesek, yine de sen bize inanacak degilsin "
18 Bir de gömleginin üzerinde yalandan bir kan getirmislerdi Babalari dedi ki: "Hayir, nefisleriniz aldatmis da size bir is yaptirtmis Artik bana güzel bir sabir gerekiyor Bu anlattiklariniza karsilik yardimina siginilacak olan ancak Allah'dir "
19 Daha sonra bir kafile gelmis, sucularini da göndermislerdi Vardi, kovasini kuyuya saldi, "Müjde hey, müjde! Iste bir çocuk!" dedi Ve onu satilik bir mal olarak gizleyip korudular Allah ise onlarin ne yapacaklarini biliyordu
20 Ve onu düsük bir degerle birkaç dirheme sattilar Ona fazla önem vermemislerdi
21 Onu satin alan Misirli, esine dedi ki: "Buna güzel bak Bize faydali olabilir, ya da evlat ediniriz " Yusuf'u böylece oraya yerlestirdik Ona rüyalarin tabirini de ögrettik Allah emrinde galiptir Fakat insanlarin çogu bunu bilmezler
22 O, tam erginlik çagina gelince, kendisine ilim ve hüküm verdik Iste biz, güzel is yapanlari böyle mükafatlandiririz
23 Derken, evinde bulundugu hanim, onun nefsinden murad alip yararlanmak istedi Kapilari kilitledi ve "Haydi beri gel!" dedi Yusuf: "Allah'a siginirim! Muhakkak ki, o (kocan), benim efendim, bana çok güzel bakti Dogrusu zalimler hiç iflah olmazlar" dedi
24 O hanim, ona gerçekten niyeti bozmustu Eger Rabbinin burhanini görmese idi Yusuf da ona özenip gitmisti Aslinda ondan fuhsu ve fenaligi uzak tutalim diye böyle olmustu Çünkü o bizim ihlasa erdirilmis kullarimizdan biriydi
25 Ikisi de kapiya kostular Hanim, onun gömlegini arkadan yirtti Ve kapinin yaninda hanimin efendisiyle karsi karsiya geldiler Hanim hemen dedi ki: "Senin esine fenalik yapmak isteyenin cezasi, zindana atilmaktan veya aci bir azaba ugratilmaktan baska ne olabilir?"
26 Yusuf: "kendisi benden yararlanmak istedi" dedi Hanimin akrabasindan biri de söyle sahitlik etti: "Eger gömlegi önden yirtilmis ise hanim dogru söylemistir, o zaman bu, yalancilardandir "
27 "Yok eger gömlegi arkadan yirtilmis ise hanim yalan söylemistir, o zaman bu dogru söyleyenlerdendir "
28 Ne zaman ki, gömlegin arkadan yirtilmis oldugunu gördü, o zaman dedi ki: "Bu is, siz kadinlarin tuzagindandir Gerçekten de sizin tuzaginiz çok büyüktür"
29 "Yusuf! Sakin sen bundan bahsetme! Kadin! Sen de günahindan dolayi istigfar et Sen gerçekten günahkarlardan oldun"
30 Sehirde bazi kadinlar da "Azizin karisi, delikanlisindan murad almaya kalkmis, sevgi yüregini yakip kavuruyormus, görüyoruz ki, kadin çildirmis besbelli  " dediler
31 Azizin karisi, onlarin gizliden gizliye dedikodu yaydiklarini isitince, onlara davetçi gönderdi ve onlara mükellef bir sofra hazirladi Her birine bir biçak verdi, beri taraftan da Yusuf'a "çik karsilarina" dedi Görür görmez hepsi onu gözlerinde çok büyüttüler ve (saskinlikla) ellerini kestiler Dediler ki: "Hâsâ! Allah için, bu bir insan degil, olsa olsa yüce bir melektir "
32 "Iste" dedi, "bu gördügünüz, beni hakkinda kinadiginiz (gençtir) Yemin ederim ki, ben bunun nefsinden yararlanmak istedim de o, namuslu davrandi Yine yemin ederim ki, emrimi yerine getirmezse, muhakkak zindana atilacak ve kesinlikle zelillerden olacaktir"
33 Yusuf dedi ki: "Ey Rabbim! Zindan bana, bunlarin beni davet ettikleri seyden daha sevimlidir Eger sen, bu kadinlarin tuzaklarini benden uzak tutmazsan, ben onlarin tuzagina düserim ve cahillik edenlerden olurum"
34 Bunun üzerine Rabbi, onun duasini kabul buyurdu da ondan onlarin tuzaklarini bertaraf etti Muhakkak ki O, evet O, hakkiyle isiten, hakkiyle bilendir
35 Bu kadar delili gördükleri halde, sonra yine de Yusuf'u bir süre için zindana atma düsüncesi agir basti
36 Zindana onunla birlikte iki delikanli daha girdi Birisi dedi ki: "Rüyada kendimi sarap sikarken gördüm" Öteki de dedi ki: "Ben de basimin üstünde ekmek tasidigimi, kuslarin da ondan yedigini gördüm
Bize bunun yorumunu haber ver Çünkü biz seni iyilik edenlerden görüyoruz "
37 Yusuf dedi ki: "Size yiyecek olarak verilecek bir yemek gelmeden önce onun tabirini size bildiririm Bu, Rabbimin bana ögrettigi ilimlerdendir Çünkü ben Allah'a inanmayan ve ahireti inkâr eden bir kavmin dinini terkettim "
38 "Atalarim Ibrahim, Ishak ve Yakub'un dinine uydum Bizim, Allah'a hiçbir seyi ortak tutmamiz olmaz Bu, bize ve insanlara Allah'in bir lutfudur Fakat insanlarin çogu sükretmezler "
39 "Ey benim zindan arkadaslarim! Ayri ayri birçok tanrilar mi daha hayirli, yoksa herseye hakim ve galip olan bir tek Allah mi?"
40 "Sizin Allah'i birakip da o taptiklariniz, sizin ve atalarinizin uydurdugu birtakim isimlerden baska bir sey degildir Bunlara tapmaniz için Allah hiçbir delil indirmis degildir Hüküm ancak Allah'a aittir: O, size, kendisinden baskasina tapmamanizi emretti Iste dosdogru din budur Fakat insanlarin çogu bunu bilmezler "
41 "Ey benim zindan arkadaslarim! Biriniz efendisine yine sarap sunacak Digeri de asilacak, kuslar basindan yiyecekler Iste ögrenmek istediginiz is böylece halloldu "
42 Yusuf, hapisten kurtulacagina inandigi o ikiden birine dedi ki: "Beni efendinin yaninda an" (Benden söz et ki, beni kurtarsin) Fakat Seytan, ona, efendisinin yaninda anmayi unutturdu Bu yüzden Yusuf, daha yillarca zindanda kaldi
43 Bir gün melik (hükümdar) dedi ki: "Ben rüyamda yedi ciliz inegin yedi semiz inegi yedigini ve yedi yesil basakla yedi kuru basak görüyorum Ey ileri gelenler! Siz rüya tabir edebiliyorsaniz benim bu rüyamin tabirini bana bildirin "
44 Dediler ki: "Rüya dedigin sey karmakarisik hayallerdir Biz ise böyle karisik hayallerin yorumunu bilemeyiz "
45 O ikiden kurtulmus olani nice zamandan sonra hatirladi da dedi ki: "Ben size o rüyanin tabirini haber veririm, hemen beni gönderin "
46 "Ey Yusuf, ey dogru sözlü! Bize sunu hallet: Yedi semiz inegi, yedi ciliz inek yiyor Ve yedi yesil basakla diger yedi kuru basak Umarim ki, o insanlara dogru cevap ile dönerim, onlar da (senin kadrini) bilirler "
47 Dedi ki: "Yedi sene eskisi gibi ekeceksiniz, biçtiklerinizi basaginda birakiniz, biraz yiyeceginizden baska "
48 "Sonra onun arkasindan yedi kurak sene gelecek, önceki biriktirdiklerinizin biraz saklayacaginizdan baskasini yiyip bitirecek "
49 "Sonra da onun arkasindan yagisli bir sene gelecek ki, halk onda sikintidan kurtulacak, (üzüm, zeytin gibi mahsülleri) sikip faydalanacak "
50 O hükümdar "Onu bana getirin" dedi Emir üzerine Yusuf'a gönderilen adam yanina gelince, Yusuf ona dedi ki: "Haydi efendine geri dön de, ona sor bakalim, o ellerini kesen kadinlarin maksatlari ne imis? Hiç süphe yok ki, Rabbim, onlarin oyunlarini çok iyi bilir "
51 Hükümdar, o kadinlara "Derdiniz neydi ki, o vakit Yusuf'un nefsinden murad almaya kalktiniz?" dedi Onlar "Hâsâ, Allah için, biz onun aleyhinde hiçbir fenalik bilmiyoruz" dediler Aziz'in, karisi da: "Simdi hak ve hakikat oldugu gibi ortaya çikti Aslinda onun nefsinden ben murad almak istedim O ise seksiz süphesiz dogrulardandir" dedi
52 (Yusuf dedi ki): Iste bu sunun içindir: Bilsin ki, ben ona arkasindan hainlik etmedim Gerçekten Allah hainlerin hilesini basariya ulastirmaz
53 Ben yine de nefsimi temize çikarmiyorum Çünkü nefis siddetle kötülügü emreder Ancak Rabbimin rahmetiyle yarligadigi müstesna Muhakkak ki, Rabbim bagislayici ve merhametlidir
54 Hükümdar dedi ki: "Onu bana getirin, kendime tahsis edeyim " Sonra onunla konusunca da: "Sen bugün yanimizda gerçekten büyük bir mevki sahibisin, güvenilir birisin" dedi
55 O da, ona dedi ki: "Beni bu ülkenin hazineleri üzerine getir Çünkü iyi korurum, iyi bilirim "
56 Ve iste biz böylece Yusuf'u o yerde temkin ettik (yerlestirdik) Neresinde isterse orada makam tutuyordu Biz rahmetimizi diledigimize nasip ederiz Ve iyilik edenlerin mükafatini zayi etmeyiz
57 Iman edip takva yolunu tutanlar için elbette ahiret mükafati daha hayirlidir
58 (Bir gün) Yusuf'un kardesleri çikageldiler ve onun yanina girdiler O, onlari görür görmez tanidi, oysa onlar onu taniyamamislardi
59 Ne zaman ki onlarin bütün hazirliklarini tamamladi, o zaman dedi ki: "Babanizdan olan öbür kardesinizi de bana getirin Görüyorsunuz ya, ben ölçegi tam ölçüyorum ve ben konukseverlerin en hayirlisiyim "
60 "Siz eger onu bana getirmezseniz, bir daha size hiç kile yok, (bir ölçek bile zahire alamazsiniz) yanima da yaklasmayin"
61 Dediler ki: "Onun için babasindan izin almaya çalisacagiz Her hâlü kârda bunu yapacagz "
62 Yusuf bir taraftan da adamlarina tenbih etti: "Sermayelerini yüklerinin içine koyuverin, belki ailelerinin yanina dönünce farkina varirlar ve belki yine gelirler" dedi
63 Böylece dönüp babalarina geldikleri vakit, dediler ki: "Ey babamiz! Bizden ölçek menedildi (bize zahire verilmeyecek) Bu kere kardesimizi de bizimle gönder ki, ölçek alabilelim Biz onu kesinlikle koruyacagiz "
64 Babalari dedi ki: "Ben onu size nasil emanet ederim? Ya bundan
önce kardesini emanet ettigimde olan gibi olursa! En hayirli koruyucu Allah'dir ve O, merhamet edenlerin en merhametlisidir "
65 Derken yüklerini açtilar ve sermayelerini kendilerine geri verilmis olarak buldular Dediler ki: "Ey babamiz! Daha ne isteriz? Iste sermayelerimiz de bize iade edilmis Bununla yine ailemize zahire alir getiririz, kardesimizi de koruruz, üstelik bir yük daha fazla zahire aliriz Zaten bu aldigimiz pek az bir zahiredir "
66 Babalari dedi ki: "Hepiniz çaresiz kalmadikça onu bana mutlaka getireceginize dair Allah'dan bir yemin vermedikçe, onu, kesinlikle sizinle göndermem" Onlar da Allah'a and içerek babalarina söz verince, babalari dedi ki: "Bu söylediklerinize Allah vekildir"
67 Ve dedi ki: "Ey yavrularim! (sehre) hepiniz bir kapidan girmeyin de ayri ayri kapilardan girin Gerçi ben ne yapsam, Allah'in takdirini sizden engelleyemem Hüküm yalnizca Allah'indir Onun için bütün tevekkül edenler O'na tevekkül etmelidirler "
68 Ne zaman ki, sehre vardilar, o zaman babalarinin kendilerine emrettigi sekilde girdiler (Gerçi bu sekilde girmeleri) onlar hakinda Allah'in takdir ettigi hiçbir seyi önleyemezdi, bu sadece Yakub'un içinden geçirdigi bir istegin yerine getirilmesi oldu Süphesiz o, ilim sahibiydi, çünkü ona biz ögretmistik Fakat insanlarin çogu bunu bilmezler
69 Yusuf'un yanina girdikleri vakit, o, kardesini (Bünyamin'i) yaninda alikoydu Dedi ki: "Bilesin, ben, senin kardesinim! Iste bundan dolayi onlarin yapacaklarina sakin üzülme!"
70 Sonra onlarin bütün hazirliklarini görünce, su kabini kardesinin yükünün içine koydu Sonra bir tellal söyle bagirdi: "Hey kervan! Siz hirsizsiniz, hirsiz!"
71 Bunlara döndüler de dediler ki: "Ne ariyorsunuz?
72 Onlar da dediler ki: "Hükümdarin su kabini ariyoruz Onu bulup getirene bir yük zahire var Üstelik o tas bana zimmetlidir"
73 "Allah'a yemin ederiz ki," dediler, "Muhakkak siz de anlamissinizdir ya, biz buraya fesat çikarmak için gelmedik Biz hirsiz da degiliz "
74 "Peki yalanci çikarsaniz onun (hirsizlik edenin) cezasi nedir?" dediler
75 "Kimin yükünde çikarsa, o kendisi onun cezasidir Biz zalimlere iste böyle ceza veririz "
76 Bunun üzerine Yusuf, kardesinin esyalarindan önce onlarin esyalarini aramaya basladi Sonra su kabini kardesinin yükünün içinden çikardi Iste Yusuf'a biz böyle bir oyun ögrettik Melikin kanunlarina göre, kardesini alikoymasina imkan yoktu Ancak Allah dilerse o baska Biz diledigimizi derecelerle yükseltiriz Ve her bilgi sahibinin üstünde bir baska bilen vardir
77 Dediler ki: "Eger o çalmissa, daha önce bunun kardesi de çalmisti" O vakit Yusuf bunu içine atti, onlara hiç belli etmeden: "Siz çok fena bir mevkidesiniz, ne sifat verdiginizi Allah çok iyi biliyor" dedi
78 Dediler ki: "Ey vezir! Emin ol ki, bunun çok yasli bir babasi var Onun için yerine birimizi al Gerçekten de biz seni iyilik edenlerden görüyoruz "
79 O dedi ki: "Esyamizi yaninda buldugumuzdan baskasini tutuklamaktan Allah korusun Çünkü öyle yaparsak zalimlerden oluruz "
80 Ne zaman ki, onlar, onu kurtarmaktan ümit kestiler, o zaman fisildasarak oradan uzaklastilar Büyükleri dedi ki: "Babanizin sizden Allah adina ahit aldigini ve daha önce Yusuf konusunda ettiginiz kusuru bilmiyor musunuz? Babam bana izin verinceye veya Allah hakkimda bir hüküm verinceye kadar ben artik burdan ayrilmam Allah, hüküm verenlerin en hayirlisidir "
81 "Siz dönün de babaniza deyin ki: Ey babamiz! Inan ki, oglun hirsizlik yapti Biz ancak bildigimize sahitlik ediyoruz Yoksa gaybin bekçileri degiliz "
82 "Hem orada bulundugumuz sehir halkina, hem içinde bulundugumuz kervana sor Ve emin ol ki, biz kesinlikle dogru söylüyoruz "
83 Babalari dedi ki: "Hayir, sizi nefisleriniz altadip bir ise sürüklemis Artik bana güzel güzel sabretmek düsüyor Belki Allah hepsini birden bana geri getirir Çünkü O, her seyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir "
84 Ve onlardan yüz çevirdi de: "Ey Yusuf'un atesi, yetti artik, yetti!" dedi Ve üzüntüden gözlerine ak düstü Artik yutkunuyor da yutkunuyordu
85 Dediler ki: "Hâlâ Yusuf'u sayiklayip duruyorsun Allah'a yemin
ederiz ki, sonunda eriyip gideceksin, tükenip helak olacaksin Hayret dogrusu!"
86 Dedi ki: "Ben hüznümü, kederimi ancak Allah'a sikayet ederim ve Allah tarafindan sizin bilmediginiz seyleri de bilirim "
87 "Ey ogullarim, gidin, Yusuf'u ve kardesini arastirin Allah'in rahmetinden ümit kesmeyin; zira kâfir kavimden baskasi Allah'in rahmetinden ümit kesmez "
88 Sonra (Misir'a gidip) onun huzuruna girince, dediler ki: "Ey sanli vezir! Biz ve çoluk çocugumuz sikinti içindeyiz Pek az bir sermaye ile geldik Sen bize yine ölçek (zahire) ver, ayrica sadaka da ihsan eyle Çünkü Allah sadaka verenleri muhakkak mükafatlandirir "
89 O dedi ki: "Siz cahilliginizde Yusuf'a ve kardesine ne yaptiginizi biliyor musunuz?"
90 Onlar "Yoksa sen, sahiden Yusuf musun?" dediler O da "Ben Yusuf'um, bu da kardesim" dedi, "Dogrusu Allah, bizi, lutfuyla nimetlendirdi Gerçekten de kim Allah'dan korkar ve sabrederse, Allah, muhakkak ki, güzel isler yapanlarin mükafatini zayi etmez "
91 Dediler ki: "Allah'a yemin olsun, Allah seni bize üstün kildi Biz gerçekten de büyük hata islemistik"
92 Yusuf dedi: "Bugün size bir ayiplama ve azarlama yoktur Allah, sizi, magfiretiyle bagislasin O, merhamet edenlerin en merhametlisidir "
93 Alin su gömlegimi götürün de babamin yüzüne sürün, gözü açilir Ve bütün ailenizle toplanip bana gelin "
94 Ne zaman ki, kafile (Misir'dan) ayrildi, öteden babalari dedi ki: "Eger bana bunak demezseniz, dogrusu ben Yusuf'un kokusunu aliyorum "
95 Dediler ki: "Vallahi sen hâlâ o eski saskinligindasin "
96 Fakat ne zaman ki, gerçekten müjdeci geldi, gömlegi Yakub'un yüzüne koydu, hemen gözü açildi "Ben size demedim mi, ben Allah'dan sizin bilmediklerinizi bilirim " dedi
97 Dediler ki: "Ey babamiz, bizim için Allah'a istigfar eyle Biz gerçekten büyük günah islemistik "
98 Dedi ki: "Sizin için Rabbimden ilerde bagislanma dileyecegim Süphesiz o çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir
99 Ne zaman ki, onlar Yusuf'un yanina vardilar, iste o zaman Yusuf anasini ve babasini kucakladi, yanina aldi ve "Buyurun Allah'in dilemesiyle güven içinde Misir'a girin" dedi
100 Anasiyla babasini yüksek bir taht üzerine oturttu ve hepsi birden Yusuf için secdeye kapandilar Bunun üzerine Yusuf dedi ki: "Iste bu durum, o rüyamin çikmasidir Gerçekten Rabbim onu hak rüya kildi Seytan benimle kardeslerimin arasini bozduktan sonra, beni zindandan çikarmakla ve sizi çölden getirmekle Rabbim bana hakikaten ihsan buyurdu Dogrusu Rabbim diledigine lutfunu ihsan eder Süphesiz O, her seyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir "
101 "Ey Rabbim! Sen bana dünya mülkünden nasip verdin ve bana rüyalarin tabirinden bir ilim ögrettin Ey gökleri ve yeri yoktan var eden Rabbim! Benim velim sensin, benim canimi müslüman olarak al ve beni salih kullarin arasina kat!"
{*} Hasili, ne zaman ki, Yusuf'a vardilar, yani Yusuf'un daha önce kardeslerine tenbih edip istedigi gibi, basta babalari olmak üzere bütün aile bireyleri topluca Misir'a gelip Yusuf'un yanina vardilar Rivayet olunur ki, Yusuf ve Melik, yanlarinda dört bin asker, birtakim devlet adamlari ve Misir halkindan çok sayida insan, gelen kafileyi karsilamaya çikmislardi Yakub Aleyhisselam, oglu Yahuda'ya dayanarak yürüyordu, karsidan gelen kafileye ve atlilara bakip, "Ey Yahuda, su karsidaki adam Misir'in Firavun'u mu?" diye sordu O da "Hayir, Firavun degil, oglun" dedi Yaklastiklari zaman Yusuf'dan önce Yakup selam verdi ve "Selam sana ey hüzünleri gideren" dedi{*}ilh
102 Iste bu, sana vahiyle bildirdigimiz gayb haberlerindendir Yoksa onlar yapacaklarina karar verip mekir (oyun) yaparlarken sen yanlarinda degildin
103 Sen ne kadar siddetle arzulasan da, insanlarin çogu iman edecek degildir
104 Buna karsilik onlardan herhangi bir ücret de istemiyorsun O Kur'ân, âlemlere ancak bir ögüttür
105 Bununla beraber göklerde ve yerde ne kadar âyet var ki, onunla yüz yüze gelirler de yine de yüz çevirip geçerler
106 Onlarin çogu sirk kosmadan Allah'a iman etmezler (imanlarina az çok bir sirk karistirirlar)
107 Yoksa bunlar Allah'in azabindan hepsini saracak bir felaket gelmesinden veya farkinda degillerken ansizin baslarina kiyametin kopuvermesinden güven içinde midirler?
108 De ki: Iste benim yolum budur; basiret üzere Allah'a davet ediyorum Ben ve bana uyanlar (iste böyleyiz) Ben Allah'i tesbih ederim ve ben müsriklerden degilim
109 Senden önce gönderdigimiz peygamberler de o memleketlerin halkindandi, onlar da kendilerine vahiy verdigimiz birtakim erkeklerden baskasi degillerdi Simdi o yerlerde söyle bir gezip görmediler mi? Kendilerinden önce gelip geçenlerin akibetlerinin nasil olduguna bir baksalar ya!  Elbette ahiret yurdu müttakiler için daha hayirlidir Hâlâ aklinizi basiniza toplamayacak misiniz?
110 Nihayet peygamberleri (onlarin iman etmelerinden) ümit kesecek hale gelince ve kendilerinin yalanci durumuna düstüklerini saninca, onlara yardimimiz geldi, yetisti; dilediklerimiz kurtarildi Suçlular toplulugundan bizim azabimiz geri çevrilemez
111 Gerçekten de onlarin kissalarinda üstün akillilar için bir ibret vardir Bu Kur'ân uydurulmus herhangi bir söz degildir Lâkin kendisinden önce gelen kitaplarin tasdiki her seyin ayrintilariyla açiklayicisi ve iman edecek bir kavim için hidayet ve rahmettir
ZARİYAT
Bismillahirrahmanirrahim
1- O tozdurup savuranlara,
2- Derken bir agirlik tasiyanlara,
3- Derken bir kolaylikla akanlara,
4- Derken bir emir taksim edenlere andolsun ki,
5- O size vaad edilen elbette dogrudur
6- Ceza ve hesap günü süphesiz olacaktir
7- Yollara sahip göge andolsun ki,
8- Siz elbette çeliskili sözler içindesiniz
9- Ondan çevrilen (imana) çevrilir
10- Kahrolsun (o fikir adina) kendi tahminlerini ileri sürenler!
11- Onlar bir sarhosluk ve cehalet içinde suursuzdurlar
12- Onlar: "Hesap ve ceza günü ne zaman?" diye soruyorlar
13- O gün, onlarin ates üzerinde azap görecekleri gündür
14- Onlara: "Tadin inkarinizin cezasini, iste sizin acele istediginiz budur!" denecektir
15-16- Süphesiz ki takva sahipleri Rablerinin kendilerine verdigi sevabi almis olarak cennet bahçelerinde ve pinar baslarinda bulunacaklardir Çünkü onlar bundan önce iyilik yapiyorlardi
17- Onlar geceleyin pek az uyurlardi
18- Onlar seher vakitlerinde Allah'tan bagislanma dilerlerdi
19- Onlarin mallarinda isteyen ve istemeyen yoksullar için bir hak vardi
20-21- Kesin olarak inananlar için, yeryüzünde ve kendi nefislerinde nice ibretler vardir Hiç görmüyor musunuz?
22- Sizin rizkiniz da size vaad edilen sevap ve ceza da göktedir
23- Gök ve yerin Rabbine andolsun ki size edilen o vaad, herhalde haktir O tipki sizin konusmaniz gibi gerçektir
24- Ey Muhammed! Ibrahim'in serefli misafirlerinin haberi sana geldi mi?
25- Hani onlar Ibrahim'in huzuruna girmislerdi de "Selam sana!" demislerdi Ibrahim: "Size de selam" demis, ve içinden: "Bunlar taninmamis bir topluluk!" diye geçirmisti
26- Ibrahim, sonra ailesine giderek semiz bir buzagi (eti) getirdi
27- Onu önlerine sürerek: "Yemez misiniz?" dedi
28- Yemediklerini görünce onlardan içine bir korku düstü Onlar Ibrahim'e: "Korkma!" dediler ve onu çok bilgili bir ogul ile müjdelediler
29- Bunun üzerine karisi (Sâre) bir çiglik atarak geldi ve elini yüzüne vurarak: "Ben kisir bir kocakariyim, nasil çocugum olur?" dedi
30- Misafir melekler: "Evet bu böyledir Rabbin böyle buyurdu Gerçekten O hüküm ve hikmet sahibidir Herseyi hakkiyla bilir " dediler
31- Ibrahim, kendisine misafir olarak gelen meleklere: "Acaba sizin asil önemli isiniz nedir ey elçiler?" dedi
32- Onlar: "Gerçekten biz günahkâr bir kavim (olan Lût kavmine) gönderildik
33- Onlarin üzerine çamurdan pisirilmis sert taslar yagdiracagiz
34- O taslardan herbirinin haddi asanlardan kime isabet edecegi Rabbin katinda isaretlenmistir " dediler
35- Nihayet biz müminlerden orada bulunan kimseleri çikardik
36- Fakat biz orada müslümanlardan bir ev halkindan baska kimseyi de bulamadik
37- Biz orada aci bir azabdan korkan kimseler için bir ibret nisanesi biraktik
38- Musa'nin kissasinda da ibret vardir Hani biz onu apaçik bir delille Firavun'a göndermistik
39- Firavun ise ordusuyla birlikte yüz çevirmis, onun hakkinda: "Bu bir sihirbazdir, ya da bir delidir " demisti
40- Nihayet biz onu ve ordularini yakalayip hepsini denize attik Firavun ise o sirada (inadindan dolayi pismanlik duyarak) kendi kendini kiniyordu
41- Âd kavminin helâkinde de bir ibret vardir Hani biz onlarin üzerine köklerini kesecek bir rüzgar göndermistik
42- O rüzgar üzerine ugradigi hiçbir seyi birakmiyor, mutlaka onu kül gibi dagitiyordu
43- Semud kavminin helâkinde de bir ibret vardir Hani onlara: "Belirli bir süreye kadar dünyadan yararalanip, geçinin!" denmisti
44- Onlarsa Rablerinin emrine karsi büyüklük tasladilar Bunun üzerine kendilerini, bakip dururlarken yildirim yakalayip, çarpti
45- Artik onlar, ne kendi kendilerine ayaga kalkabildiler, ne de yardim gördüler
46- Daha önce de Nuh kavmini helâk etmistik Çünkü onlar yoldan çikmis fâsik bir kavimdiler
47- Biz gögü kudretimizle bina ettik Hiç süphesiz biz, çok genislik ve kudret sahibiyiz
48- Yeryüzünü de biz dösedik Bakin biz onu ne güzel dösüyoruz!
49- Biz herseyden iki çift yarattik Umulur ki, iyice düsünürsünüz
50- Ey Muhammed! de ki: "Öyleyse Allah'a kosun, gerçekten ben size O'nun tarafindan gönderilmis apaçik bir uyariciyim
51- Allah'la beraber baska bir tanri uydurmayin (O'na ortak kosmayin) Gerçekten ben size O'nun tarafindan gönderilmis apaçik bir uyariciyim "
52- Böylece onlardan öncekilere de herhangi bir peygamber gelince, onun hakkinda da mutlaka: "Bir sihirbazdir veya bir delidir " dediler
53- Onlar birbirlerine bunu mu tavsiye ettiler? Hayir onlar azgin bir kavimdir
54- Ey Muhammed! Sen onlardan yüz çevir Artik sen kinanacak degilsin
55- Sen ögüt verip hatirlat Çünkü, hatirlatmak müminlere fayda verir
56- Ben cinleri ve insanlari ancak bana ibadet etsinler diye yarattim
57- Ben onlardan herhangi bir rizik istemiyorum Beni yedirmelerini de istemiyorum
58- Süphesiz ki, rizik veren O saglam kuvvet sahibi olan Allah'tir
59- Süphsiz ki, zulmedenlerin geçmis arkadaslarinin payi gibi, dolgun bir azab payi vardir Ama simdi onu acele istemesinler
60-Kendilerine vaad edilen günlerinde ugrayacakalari azabdan dolayi vay inkâr edenlerin haline!
ZİLZAL
Bismillahirrahmanirrahim
1- Yer o yaman sarsinti ile sarsildigi,
2- Yer, içindeki agirliklari çikarip disari attigi,
3- Ve insan: "Ona ne oluyor?" dedigi zaman
4,5- O gün yer, Rabbinin ona vahyetmesiyle haberlerini anlatacaktir
6- O gün insanlar, amellerinin karsiligi kendilerine gösterilmek üzere bölük bölük çikacaklardir
7- Her kim zerre kadar hayir islemisse onu görecektir
8-Her kim, zerre kadar ser islemisse onu görecektir
ZUHRUF
Bismillahirrahmanirrahim
1- Hâ, mîm
2,3- Apaçik kitaba andolsun ki biz onu iyice anlayasiniz diye Arapça bir Kur'an yaptik
4- Gerçekten o bizim nezdimizde bulunan ana kitapta mevcut yüce ve hikmet dolu bir kitaptir
5- Siz haddi asan bir kavim oldunuz diye Kur'an'i size göndermekten vaz mi geçelim?
6- Biz öncekilere de nice peygamberler göndermistik
7- Onlar kendilerine gelen her peygamberle mutlaka alay ediyorlardi
8- Biz onlardan daha kuvvetli olanlari helâk ettik Kur'an'da öncekilerin örnegi de geçmistir
9- Eger sen onlara: "Gökleri ve yeri kim yaratti?" diye sorsan elbette: "Onlari çok güçlü ve herseyi bilen Allah yaratti " derler
10- O, yeryüzünü sizin için bir besik yapti ve dogru gidesiniz diye orada sizin için yollar meydana getirdi
11- Allah gökten belli bir ölçüye göre su indirdi Biz onunla ölü bir memlekete yeniden hayat verdik Iste siz de kabirlerinizden böyle diriltilip çikarilacaksiniz
12- Allah bütün çiftleri yaratmistir Sizin için bineceginiz gemiler ve hayvanlar var etmistir
13- Siz onlarin sirtina binip üzerlerine yerlestiginiz zaman, Rabbinizin nimetini anarak söyle diyesiniz: "Bunlari bizim hizmetimize veren Allah'i tenzih ve tesbih ederiz Yoksa bizim bunlara gücümüz yetmezdi "
14- "Gerçekten biz Rabbimize dönecegiz "
15- Buna ragmen insanlar, Allah'in kullarindan bir kismini O'nun bir parçasi saydilar Gerçekten de insan apaçik bir nankördür
16- Yoksa O, yarattiklarindan kendisine kizlar edindi de erkek çocuklari size mi seçti?
17- Onlardan biri Rahman olan Allah'a isnad ettigi kiz çocugu ile müjdelendigi zaman yüzü simsiyah kesilir de öfkesinden yutkunur durur
18- Yoksa onlar, süs ve zinet içerisinde yetistirilip de mücadelede erkek gibi kendisini savunmaya açik olmayan kizlari mi O'na isnad ediyorlar?
19- Onlar Rahman olan Allah'in kullari olan melekleri de disi saydilar Onlar meleklerin yaratilisini gördüler mi? Onlarin sahitlikleri yazilacak ve onlar sorguya çekileceklerdir
20- Onlar: "Eger Rahman olan, Allah dileseydi, biz o meleklere tapmazdik " dediler Onlarin bu hususta hiçbir bilgileri yoktur Onlar sadece yalan söylüyorlar
21- Yoksa biz kendilerine bundan önce bir kitap verdik de onlar, ona mi sariliyorlar?
22- Hayir, onlar sadece: "Biz babalarimizi bu din üzerinde bulduk, biz de onlarin izinde gidiyoruz " dediler
23- Ey Muhammed! Yine böyle biz senden önce de hangi memlekete bir uyarici göndermissek, mutlaka oranin simarik varlikli kimseleri: "Biz babalarimizi bir din üzerinde bulduk, biz de onlarin izlerine uyariz " dediler
24- Gönderilen uyarici; "Eger size babalarinizi üzerinde buldugunuz dinden daha dogrusunu getirmissem de mi bana uymazsiniz?" deyince, onlar: "Gerçekten biz sizin teblig için gönderildiginiz seyi tanimiyoruz " dediler
25- Biz de onlardan intikam aldik Bak peygamberleri yalanlayanlarin sonu nasil oldu!
26- Hani Ibrahim babasina ve kavmine: "Gerçekten ben sizin taptiginiz seylerden uzagim
27- Ben ancak beni yaratana taparim Süphesiz ki O, beni dogru yola iletecektir " dedi
28- Ibrahim, bu sözü, ardindan gelecek olanlara devamli kalacak bir miras olarak birakti ki, onlar dogru yola dönsünler
29- Dogrusu ben bunlari da babalarini da kendilerine hak olan kitap ve gerçegi açiklayan bir peygamber gelinceye kadar faydalandirip geçindirdim
30- Kendilerine hak geldigi zaman onlar: "Bu bir büyüdür dogrusu biz onu tanimiyoruz " dediler
31- Yine Onlar: "Bu Kur'an, su iki sehirden bir büyük adama indirilmeli degil miydi?" dediler
32- Ey Muhammed! Rabbinin rahmetini onlar mi taksim ediyorlar? Dünya hayatinda onlarin geçimliklerini aralarinda biz taksim ettik Birbirlerine islerini gördürsünler diye biz onlarin bir kismini digerlerinden derecelerle üstün kildik Rabbinin rahmeti onlarin biriktirdikleri seylerden daha hayirlidir
33- Eger insanlar küfre sapan bir ümmet haline gelmeyecek olsalardi, biz O Rahman olan Allah'i inkâr eden kimselerin evlerine gümüsten tavanlar ve üzerine çikacaklari merdivenler yapardik
34- Onlarin evleri için gümüsten kapilar, üzerine yaslanacaklari koltuklar yapardik
35- Daha nice altin ziynetler verirdik Çünkü bunlarin bizce hiçbir kiymeti yoktur Bütün bunlar dünya hayatinin geçici menfaatinden baska bir sey degildir Ahiret ise Rabbin katinda takva sahipleri içindir
36- Her kim Rahman olan Allah'in zikrinden yüz çevirirse biz ona bir seytan musallat ederiz Artik o seytan onun yakin dostudur
37- Süphesiz ki bu seytanlar onlari yoldan çikarirlar Onlar da kendilerinin dogru yolda olduklarini sanirlar
38- Nihayet kiyamet günü bize gelince, arkadasina: "Keske seninle benim aramda dogu ile bati arasindaki kadar bir uzaklik olsaydi Sen ne kötü arkadasmissin!" der
39- Onlara: "Bugün pismanlik duymaniz size hiçbir fayda saglamayacaktir Çünkü siz zulmettiniz Simdi de hepiniz azapta ortaksiniz " denir
40- Ey Muhammed! O halde sagirlara sen mi isittireceksin? Yahut körlere ve apaçik bir sapiklik içinde bulunanlara sen mi dogru yolu göstereceksin?
41- Eger biz seni onlara azap gelmeden önce alip götürsek bile onlardan intikam aliriz
42- Yahut da onlara vaad ettigimiz azabi sana gösteririz Çünkü bizim onlara azap etmeye gücümüz yeter
43- Öyleyse sen, sana vahyedilen Kur'an'a saril Süphesiz ki sen dogru bir yol üzerindesin
44- Dogrusu o Kur'an, senin için de, kavmin için de bir ögüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz
45- Ey Muhammed! Senden önce gönderdigimiz peygamberlerimize de sor, biz Rahman olan Allah'tan baska kendisine ibadet edilecek ilâhlar yapmis miyiz?
46- Andolsun ki, biz Musa'yi mucizelerimizle Firavun'a ve ileri gelen adamlarina gönderdik Musa: "Ben gerçekten âlemlerin Rabbi olan Allah'in peygamberiyim " dedi
47- Musa onlara mucizelerimizi getirince onlar hemen bu mucizelere gülüverdiler
48- Bizim onlara gösterdigimiz her bir mucize digerinden daha büyüktü Belki dogru yola dönerler diye biz onlari azapla yakaladik
49- Onlar azâbi görünce: "Ey sihirbaz! Sende olan ahdi hürmetine bizim için Rabbine dua et Biz gerçekten dogru yola girecegiz " dediler
50- Fakat azabi kendilerinden kaldirdigimiz zaman hemen sözlerinden dönüverdiler
51- Firavun kavmine seslenerek dedi ki: "Ey kavmim! Misir hükümdarligi ve altimdan akip giden su irmaklar benim degil mi? Görmüyor musunuz?
52- Yoksa ben, nerede ise meramini anlatamayan su zavallidan daha hayirli degil miyim?
53- Eger O'nun dedigi dogru ise üzerine altin bilezikler atilmali veya kendisiyle beraber onu tasdik eden melekler gelmeli degil miydi?"
54- Firavun kavmini küçümsedi Onlar da O'na itaat ettiler Çünkü onlar fâsik bir kavimdi
55- Nihayet bizi gazaplandirdiklari zaman onlardan intikam aldik Hepsini suda bogduk
56- Onlari sonradan gelecekler için ibret ve örnek kildik
57- Meryem oglu Isâ bir misal olarak anlatilinca, senin kavmin hemen ondan bir delil bulduklarini sanarak bagrismaya basladilar
58- Onlar dediler ki: "Bizim ilâhlarimiz mi daha hayirlidir, yoksa Isâ mi?" Bu misâli sirf seninle tartismak için ortaya attilar Dogrusu onlar çok kavgaci bir topluluktur
59- Isâ, ancak kendisine nimet verdigimiz ve Israilogullarina örnek kildigimiz bir kuldur
60- Eger biz dileseydik, sizden yeryüzünde yerinize geçecek melekler yaratirdik
61- Gerçekten o, (Isâ'nin yere inisi) kiyâmetin yaklastigini gösteren bir bilgidir Sakin kiyâmet hakkinda süpheye düsmeyip, bana uyun, bu dogru yoldur
62- Sakin seytan sizi dogru yoldan alikoymasin Gerçekten o sizin için apaçik bir düsmandir
63- Isâ mucizelerle indigi zaman dedi ki: "Ben size hikmeti getirdim ve hakkinda ihtilâfa düstügünüz seylerin bir kismini size açiklamak için geldim O halde Allah'tan korkun, ve bana itaat edin
64- Gerçekten benim de Rabbim sizin de Rabbiniz Allah'tir Öyle ise O'na kulluk edin Bu dogru bir yoldur
65- Fakat aralarindan çikan gruplar, Isâ hakkinda ihtilâfa düstüler Aci bir günün azâbindan dolayi vay zulmedenlerin hâline!
66- Onlar kendileri farkina varmadan ansizin kiyâmetin baslarina gelmesini mi bekliyorlar?
67- O gün Allah'tan korkanlar hariç dost olanlar birbirlerine düsmandirlar
68-69- Allah, takva sahiplerine söyle nida eder: "Ey âyetlerimize imân edip müslüman olan kullarim! Bugün size hiçbir korku yoktur ve siz üzülmeyeceksiniz
70- Siz ve esleriniz cennete girin Orada agirlanip sevindirileceksiniz "
71- Onlarin etrafinda yiyecek ve içecekler altin tepsiler ve kadehlerle dolastirilir Orada canlarin çektigi ve gözlerin hoslandigi hersey vardir Siz orada ebedi olarak kalacaksiniz
72- Iste yaptiklariniza karsilik size miras verilen cennet budur
73- Orada sizin için bol bol meyveler vardir Onlardan yersiniz
74- Süphesiz ki suçlular, cehennem azâbinda ebedi olarak kalacaklardir
75- Onlarin azâbi hafifletilmez ve onlar azab içersinde ümitsizdirler
76- Biz onlara zulmetmedik, fakat onlar kendileri zâlimler oldular
77- Onlar cehennem bekçisine: "Ey Mâlik! Rabbin artik bizi öldürsün " diye seslenirler Mâlik de: "Siz böylece kalacaksiniz " der
78- Andolsun ki biz size hakki getirdik Fakat sizin çogunuz haktan hoslanmiyorsunuz
79- Yoksa onlar hakka karsi gelmek için bir is mi kararlastirdilar? Biz de onlari cezalandirmak için kararliyiz
80- Yoksa onlar bizim sirlarini ve gizli konusmalarini isitmedigimizi mi saniyorlar? Hayir, isitiriz ve yanlarinda bulunan elçi meleklerimiz de her yaptiklarini yaziyorlar
81- Ey Muhammed! de ki: "Eger Rahman olan Allah'in bir çocugu olsaydi, ona ibâdet edenlerin birincisi ben olurdum "
82- Göklerin ve yerin Rabbi, arsin Rabbi onlarin nitelendirdikleri seyden münezzehtir, yücedir
83- Simdi sen birak onlari, tehdit edildikleri günlerine kavusuncaya kadar batila dalsinlar oynasinlar
84- Gökteki ilâh da yerdeki ilâh da O'dur O hüküm ve hikmet sahibidir herseyi bilir
85- Göklerin, yerin ve her ikisi arasindakilerin hükümranligi kendisine ait olan Allah'in sani yücedir Kiyâmet saatinin bilgisi de yalniz onun yanindadir Siz sadece O'na döndürüleceksiniz
86- Onlarin Allah'i birakip da tapdiklari putlar sefaat hakkina sahip degillerdir Ancak bilerek hakka sahitlik edenler sefâat edebilir
87- Eger sen onlara kendilerini kimin yarattigini sorsan elbette: "Allah" derler O halde nasil haktan çevriliyorlar?
88- Peygamberin sözü su olmustur: "Ey Rabbim! Bunlar gerçekten imân etmeyen bir kavimdir "
89-Ey Muhammed! Simdilik sen onlara aldirma ve: "Size selâm olsun " de Onlar yakinda bilecekler!
ZUMER
Bismillahirrahmanirrahim
1- Bu kitabin indirilisi, Azîz ve Hakîm olan Allah tarafindandir
2- Emin ol, biz sana kitabi hakkiyla indirdik Onun için dini yalniz kendisine halis kilarak Allah'a ibadet ve kulluk et
3- Iyi bil ki, halis din ancak Allah'indir O'ndan baska birtakim dostlar tutanlar da söyle demektedirler: "Biz onlara sadece bizi Allah'a daha çok yaklastirsinlar diye ibadet ediyoruz " Süphe yok ki Allah, onlarin aralarinda ihtilaf edip durduklari seyde hükmünü verecektir Herhalde yalanci ve nankör olan kimseyi Allah dogru yola çikarmaz
4- Eger Allah bir çocuk edinmek isteseydi, elbette yaratacagindan, dileyecegini seçecekti Ama o bundan münezzehtir O, tek ve kahredici olan Allah'tir
5- O, gökleri ve yeri hak ile yaratti, geceyi gündüzün üstüne sariyor, gündüzü de gecenin üstüne sariyor Günesi ve ay'i emrine âmade kilmis,
her biri belli bir süreye kadar akip gitmektedir Iyi bil ki, çok güçlü ve çok bagislayici olan ancak O'dur
6- O, sizi bir nefisten yaratti Hem sonra onun esini de ondan var etti Sizin için yumusak basli hayvanlardan sekiz çift indirdi Sizi analarinizin karinlarinda üç karanlik içinde yaratilistan yaratilisa yaratip duruyor Iste Rabbiniz Allah O'dur Mülk O'nundur, O'ndan baska tanri yoktur O halde nasil haktan çevrilirsiniz?
7- Eger inkâr ederseniz, süphe yok ki Allah'in size ihtiyaci yoktur Bununla beraber kullari hesabina küfre razi olmaz Eger sükrederseniz sizin hesabiniza ona razi olur Hiçbir günahkar da digerinin günahini çekecek degildir Sonra dönüsünüz, Rabbinizedir O vakit, O size bütün yaptiklarinizi haber verecektir Çünkü O, bütün kalplerin özünü bilir
8- Insana bir sikinti dokundugu zaman bütün gönlünü vererek Rabbine dua eder Sonra kendisine tarafindan bir nimet lütfettigi zaman da önceden O'na dua ettigi hali unutur da, yolundan sapitmak için Allah'a ortaklar kosmaya baslar Ey Muhammed! De ki: "Küfrünle biraz zevk et, çünkü sen, o atesliklerdensin "
9- Yoksa o, gece saatlerinde kalkan, secdeye kapanip, kiyama durarak daima vazifesini yapan, ahireti hesaba katan ve Rabbinin rahmetini uman kimse gibi olur mu? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Ancak temiz akil sahibi olanlar anlar
10- Ey Muhammed! Tarafimdan söyle: "Ey iman eden kullarim! Rabbinizden korkun Bu dünyada güzellik yapanlara bir güzellik vardir Allah'in yeryüzü genistir Ancak sabredenlere mükafatlari hesapsiz ödenecektir "
11- De ki: "Bana, dini sadece kendisine halis kilarak Allah'a ibadet etmem emredildi "
12- "Hem O'nun birligine teslim olan müslümanlarin ilki olmam da bana emredildi "
13- De ki: "Eger Rabbime isyan edersem, büyük bir günün azabindan korkarim "
14- De ki: "Ben dinimi kendisine halis kilarak yalniz Allah'a kulluk ederim "
15- "Siz de O'ndan baska dilediginize kul olun " De ki: "Asil hüsrana düsenler, kiyamet günü kendilerine ve mensuplarina ziyan edenlerdir Evet, iste asil açik hüsran budur "
16- Onlarin üstlerinde atesten tabakalar, altlarinda yine atesten tabakalar vardir Iste Allah, kullarini bundan korkutuyor, "Ey kullarim! benden korkun " (diyor)
17- Taguttan, ona kulluk etmekten kaçinip da tam gönülle Allah'a yönelenlere gelince, müjde onlaradir Haydi müjdele kullarimi
18- O kullarimi ki, onlar sözü dinlerler, sonra da en güzeline uyarlar Iste onlar, Allah'in kendilerine hidayet verdigi kimselerdir Iste temiz akillilar da onlardir
19- Ya üzerine azab kelimesi hak olmus kimse de mi (böyledir)? Artik o atesteki kimseyi sen mi çikaracaksin?
20- Fakat o Rablerine siginarak korunanlar için altlarindan irmaklar akan, üzerlerinden sehnisinler yapilmis, sehnisinli (balkonlu) köskler vardir Bu, Allah'in vaadidir Allah vaadinden caymaz
21- Allah'in gökten bir su indirip de onu bir yoluyla yeryüzündeki menbalara koydugunu görmedin mi? Sonra onunla türlü renklerde bir ekin çikarir, sonra onun olgunlasip sarardigini görürsün Sonra da onu bir çöpe çevirir Elbette bunda temiz akillilar için bir ihtar vardir
22- Allah, kimin bagrini Islâm'a açmis ise iste o, Rabbinden bir nur üzerinde degil midir? Artik Allah'in zikri hususunda kalpleri katilasmis olanlarin vay haline! Iste bunlar, apaçik bir sapiklik içindedirler
23- Allah, kelamin en güzelini ikizli, ahenkli bir kitap olarak indirdi (1)
Ondan Rablerine saygisi olanlarin derileri ürperir Sonra derileri de, kalpleri de Allah'in zikrine karsi yumusar Iste bu Allah'in rehberidir Allah, onunla diledigini dogru yola çikarir Her kimi de Allah sasirtirsa, artik ona dogru yolu gösterecek yoktur
24- O halde kiyamet günü zalimlere: "Tadin bakalim kazanip durduklarinizi!" denilirken, o kötü azabdan yüzü ile korunacak kimse ne olur?(1)
25- Onlardan öncekiler de yalanladilar da kendilerine, hatirlarina gelmez yönden azab geliverdi
26- Allah, onlara dünya hayatinda zilleti tattirdi Ahiret azabi ise elbette daha büyüktür Keske bilselerdi!
27- Yemin ederim ki, bu Kur'ân'da insanlar için her türlüsünden temsil getirdik Gerek ki iyi düsünsünler
28- Pürüzsüz Arapça bir Kur'ân (indirdik ki, Allah'in azabindan) korunsunlar
29- Allah, söyle bir misal vermistir: Bir adam ve birtakim ortaklari var, hirçin hirçin çekisip duruyorlar Bir de yalniz bir kisiye bagli selamet içinde olan bir adam var Bu ikisinin hali hiç bir olur mu? Hamd Allah'indir, fakat pek çoklari bilmezler
30- Sen elbette öleceksin, onlar da elbette öleceklerdir
31- Sonra siz muhakkak kiyamet gününde Rabbinizin huzurunda birbirinizden davaci olacaksiniz
32- Allah'a karsi yalan söyleyen ve dogru kendisine geldigi zaman onu yalan sayandan daha zalim (daha haksiz) kim olabilir? Kâfirlerin yeri cehennemde degil midir?
33- Dogruyu getiren ve onu tasdik edene gelince, iste onlar kötülükten korunan müttakilerdir
34- Onlara, Rablerinin yaninda ne dilerlerse vardir Iste bu, iyilik yapanlarin mükafatidir
35- Çünkü Allah, onlarin önceden yaptiklari amelin en kötüsünü bile keffaretle örtüp, islemekte bulunduklari güzel amellerin en güzeline göre mükafatlarini kendilerine verecektir
36- Allah, kuluna kâfi degil midir? Durmuslar da seni O'ndan baskalariyla korkutuyorlar Her kimi ki Allah sasirtirsa, artik ona hidayet edecek yoktur
37- Her kime de Allah hidayet verirse artik onu da sasirtacak yoktur Allah aziz (çok güçlü) ve intikam sahibi degil midir?
38- Andolsun ki onlara: "O gökleri ve yeri kim yaratti?" diye soracak olsan: "Elbette Allah!" diyeceklerdir O halde gördünüz ya Allah'tan baska çagirdiklarinizi! Eger Allah bana bir zarar vermek isterse, onlar O'nun zararini giderebilirler mi? Yahut bana bir rahmet dilerse, onlar O'nun rahmetini tutabilirler mi? De ki: "Allah, bana yeter " Tevekkül edenler, hep O'na dayanirlar
39- De ki: "Ey kavmim! Haliniz üzere çalisin Ben de kendi halime göre çalisiyorum Artik ileride bileceksiniz "
40- "Kendisini rezil edecek azabin kime gelecegini ve sürekli bir azabin kimin üzerine konacagini "
41- Biz bu kitabi sana, insanlar için hak ile indirdik O halde kim dogru yola gelirse kendi lehinedir Kim de saparsa, sirf kendi aleyhine olarak sapar Sen onlarin üzerine vekil degilsin
42- Allah, o canlari öldükleri zaman, ölmeyenleri de uyuduklarinda alir Sonra haklarinda ölüm hükmü verdiklerini alikor, digerlerini de takdir edilmis bir süreye kadar saliverir Süphesiz ki bunda düsünecek bir kavim için nice ibretler vardir
43- Yoksa Allah'tan baska sefaatçiler mi edindiler? De ki: "Onlar hiçbir seye güç yetiremezler ve akil erdiremezlerse de mi (böyle yapacaksiniz)?"
44- De ki: "Bütün sefaat Allah'indir Göklerin ve yerin mülkü O'nundur Sonra hep döndürülüp O'na götürüleceksiniz "
45- Böyle iken, Allah bir olarak anildigi zaman ahirete inanmayanlarin yürekleri burkulur da, O'ndan baskalari anildigi zaman derhal yüzleri güler
46- De ki: "Ey gökleri ve yeri yaratan, görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'im! Kullarin arasinda, o ihtilaf edip durduklari seyler hakkinda sen hüküm vereceksin "
47- Eger bütün yeryüzündekiler ve bir o kadari da beraber o zulmedenlerin olsaydi, kiyamet günü azabin kötülügünden kurtulmak için onu mutlaka feda ederlerdi Ancak ne var ki, hiç hesaba katmadiklari seyler, Allah tarafindan karsilarina çikarilir
48- Öyle ki, yaptiklari amellerin kötülükleri karsilarina çikmis ve alay edip durduklari seyler, kendilerini sarmistir
49- Fakat insana bir sikinti dokunuverince bize yalvarir, sonra kendisine tarafimizdan bir nimet bahsettigimiz zaman da: "O bana bir bilgi üzerine verildi " der Belki bu bir imtihandir, fakat pek çoklari bilmezler
50- Onu, bunlardan öncekiler de söyledi Fakat o kazandiklari, kendilerini kurtarmadi
51- Neticede kazandiklarinin kötülükleri, baslarina geçti Sunlardan o zulmedenlerin de kazandiklari kötülükleri baslarina geçecektir Onlar da bunu atlatacak degillerdir
52- Hâlâ bilmediler mi ki; Allah, rizki diledigine açar ve kisar Süphesiz ki bunda iman edecek bir kavim için nice ibretler vardir
53- De ki: "Ey haddi asarak nefislerine karsi israf etmis olan kullarim! Allah'in rahmetinden ümid kesmeyin Çünkü Allah, bütün günahlari bagislar Süphesiz ki O, çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir "
54- Onun için ümidi kesmeyin de basiniza azab gelmeden önce tevbe ile Rabbinize yönelin ve O'na teslim olun Sonra kurtulamazsiniz
55- Haberiniz olmayarak ansizin basiniza azab gelmeden önce (halis müslüman olun da) Rabbinizden size indirilenin en güzelini takib ve tatbik edin
56- (O günden sakinin ki günahkar) nefis söyle diyecektir: "Allah'in
yaninda yaptigim kusurlardan dolayi yazik bana! Dogrusu ben alay edenlerdendim "
57- Yahut söyle diyecektir: "Allah bana dogru yolu gösterseydi, her halde ben müttakilerden olurdum "
58- Veya azabi gördügü zaman söyle diyecektir: "Bana bir geri dönüs olsaydi da ben de o iyilik yapanlardan olsaydim "
59- (Ona): "Hayir sana âyetlerim geldi de onlara yalan dedin, kibirlenmek istedin ve kâfirlerden oldun " (denir )
60- Hem o kiyamet günü görürsün ki, Allah'a karsi yalan söyleyenlerin yüzleri kararmistir Kibirlenenlerin yeri cehennem degil mi?
61- Kötülükten sakinan müttakileri ise Allah basarilarindan dolayi kurtulusa çikarir Onlara fenalik dokunmaz ve onlar üzülecek de degillerdir
62- Allah, her seyin yaraticisidir Her sey üzerine vekil de O'dur
63- Bütün göklerin ve yerin kilitleri O'nundur Allah'in âyetlerini inkâr edenlere gelince, iste onlar, kendilerine yazik edenlerdir
64- De ki: "Ey cahiller! Simdi bana o Allah'tan baskasina mi kulluk etmemi emrediyorsunuz?"
65- Andolsun ki, sana da, senden öncekilere de su vahyedildi: "Yemin ederim ki, eger sirk kosarsan bütün çalismalarin bosa gider ve mutlaka kendine yazik edenlerden olursun "
66- Hayir, onun için yalniz Allah'a kulluk et ve sükredenlerden ol
67- Allah'i hakkiyla takdir edemediler Halbuki bütün yer kiyamet günü O'nun avucundadir Gökler de kudretiyle dürülmüstür O, onlarin ortak kostuklarindan münezzeh ve çok yüksektir
68- Ve sûra üflenmistir Göklerde kim var, yerde kim varsa çarpilip yikilmistir Ancak Allah'in diledigi müstesna Sonra ona bir daha üflenmistir Bu defa da hep onlar kalkmislar bakiyorlardir
69- Yer, Rabbinin nuru ile parlamistir Kitap konmus, peygamberler ve sahitler getirilmis ve aralarinda hak ile hüküm verilmektedir Hem onlara hiç haksizlik yapilmaz
70- Herkese ne amel yaptiysa karsiligi tam olarak ödenmistir O (Allah), onlarin yaptiklarini en iyi sekilde bilmektedir
71- Inkâr edenler bölük bölük cehenneme sevkedilmektedir Nihayet oraya vardiklarinda kapilari açilir ve bekçileri onlara: "Içinizden size Rabbinizin âyetlerini okuyan, bu gününüzle karsilasacaginiza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?" derler Onlar da: "Evet geldi" derler Fakat kâfirler üzerine azab kelimesi hak oldu
72- (Onlara): "Ebedî olarak içinde kalmak üzere girin cehennemin kapilarindan" denir Bak, büyüklük taslayanlarin yeri ne kötüdür!
73- Rablerinden korkanlar da bölük bölük cennete sevk edilmektedir Nihayet oraya vardiklari zaman kapilari açilir ve bekçileri onlara: "Selâm sizlere, ne hossunuz! Ebedî olarak içinde kalmak üzere haydi girin oraya!" derler
74- Onlar da: "Hamdolsun o Allah'a ki, bize vaadini dogru çikardi ve bizi cennet arzina varis kildi Cennette istedigimiz yerde oturuyoruz" derler Bak ne güzeldir mükafati o iyi amel isleyenlerin!
75-Meleklerin de arsin etrafini kusatarak, Rablerine hamd ile tesbih ettiklerini görürsün Artik halk arasinda hak ile hüküm icra edilip "âlemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun" denilmektedir
__________________
__________________
|