tatia27
|
RAD
Bismillahirrahmanirrahim
1 Elif, Lâm, Mîm, Ra Iste bunlar sana o kitabin âyetleridir ve sana Rabbinden indirilen haktir Lâkin insanlarin çogu iman etmezler
2 Allah O'dur ki, gökleri direksiz yükseltti, onu görüyorsunuz, sonra ars üzerine istiva etti, günesi ve ayi emrine boyun egdirdi Her biri belli bir vakte kadar akar gider Bütün isleri O yönetiyor Âyetleri O açikliyor ki, Rabbinizin huzuruna çikacaginizi iyi bilesiniz
3 Yeryüzünü enine boyuna yayip döseyen, onda oturakli daglar ve irmaklar meydana getiren ve yeryüzünde meyvelerin hepsinden iki çift yapan O'dur Sürekli olarak gece ile gündüzü birbirine dolamaktadir Düsünecek olan bir kavim için bunda muhakkak ki, ibretler vardir
4 Yeryüzünde birbirine komsu kitalar vardir Üzüm baglari, ekinler, çatalli ve çatalsiz hurmaliklar vardir ki, hepsi bir tek su ile sulanir Halbuki meyvelerinde birini öbürüne üstün kiliyoruz Akli eren bir kavim için bunda muhakkak ibretler vardir
5 Eger sasiyorsan, asil sasilacak sey onlarin su sözleridir: "Biz toprak olup gittikten sonra mi, yani biz gerçekten yeniden mi yaratilacagiz?" Iste bunlar Rablerini inkâr etmislerdir Bunlar boyunlarinda demir halkalar bulunanlardir Ve iste bunlar cehennemliktirler, orada ebedî kalacaklardir
6 Ayrica senden iyilikten önce hemen kötülügü getirmeni isterler Oysa daha önce onlara misal olacak cezalar gelip geçmistir Ve gerçekten Rabbin, zulümlerine karsilik insanlara magfiret sahibidir Bununla beraber Rabbinin azabi da cidden çok çetindir
7 O kâfirler: "Rabbinden ona bir mucize indirilmeli degil miydi?" derler Sen bir uyaricidan baska bir sey degilsin ve her kavim için bir hidayetçi vardir
8 Her disinin neye gebe oldugunu Allah bilir Ve rahimler ne eksiltir, ne arttirir, onu da bilir O'nun katinda her seyin bir ölçüsü vardir
9 Allah görünmeyeni de bilir, görüneni de Büyüktür ve yücelerden yücedir
10 Sizden sözü gizleyenle açiga vuran, gece gizlenenle gündüz açiga çikan, O'nun açisindan esittir (hepsini görür ve bilir)
11 Her insan için önünden ve arkasindan takip edenler vardir Allah'in emrinden dolayi onu gözetirler Allah bir kavme verdigini, o kavim kendisini bozup degistirmedikçe degistirmez Allah bir kavme de kötülük murad etti mi, artik onun geri çevrilmesine de imkan yoktur Onlar için Allah'dan baska bir veli de bulunmaz
12 Size korku ve ümit içinde simsegi gösteren ve o yagmur yüklü bulutlari meydana getiren O'dur
13 Gök gürültüsü O'na hamd ile, melekler de O'nun korkusundan dolayi O'nu tesbih ederler O yildirimlar gönderir, onunla diledigini çarpar Onlar Allah hakkinda mücadele edip duruyorlar Oysa Allah'in çarpmasi pek çetindir
14 Gerçek dua O'nadir O'nun disinda yalvarip durduklari ise onlara hiçbir seyle cevap veremezler Onlar olsa olsa agzina su gelsin diye iki avucunu açana benzer ki, o, ona gelmez Kâfirlerin duasi hep bir sapiklik içindedir
15 Oysa göklerde ve yerde kim varsa ister istemez kendileri de gölgeleri de sabah aksam Allah'a secde ederler
16 De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" De ki: "Allah'dir" De ki: "Allah'dan baskalarini, o kendi kendilerine ne bir fayda, ne de bir zarar verebilenleri dostlar mi ediniyorsunuz?" De ki: "Hiç kör ile gören bir olur mu? Hiç karanliklarla aydinlik bir olur mu?" Yoksa Allah'a, O'nun gibi yaratan birtakim ortaklar buldular da, bu yaratis kendilerince birbirine benzer mi göründü? De ki: "Allah, her seyi yaratandir O, birdir Her seye üstün ve kahredicidir "
17 Gökten bir su indirdi de vadiler, kendi miktarlarinca sel olup aktilar Sel de suyun yüzüne çikan bir köpük yüklendi Bir zinet esyasi veya bir degerli mal yapmak için, ateste üzerini körükledikleri madenlerden de onun gibi bir köpük meydana gelir Iste Allah hak ile batili böyle çarpistirir Fakat köpük atilir gider, insanlara faydasi olan ise yerde kalir Iste Allah böyle misaller verir
18 Rablerinin emirlerine uyanlar için daha güzeli vardir O'na itaat etmeyenler ise, yeryüzünde bulunan ne varsa hepsi kendilerinin olsa da onu ve bir o kadarini bütünüyle kurtulus fidyesi olarak verirlerdi Iste onlar, hesabin kötüsü kendileri için olanlardir Varacaklari yer de cehennemdir Orasi da ne fena yataktir
19 Simdi Rabbinden sana indirilenin gerçekten hak oldugunu bilen bir kimse, kör olan bir kimse gibi olur mu? Fakat bunu ancak üstün akilli ve temiz vicdanli kimseler idrak ederler
20 Onlar ki, Allah'in ahdini yerine getirirler ve antlasmayi bozmazlar
21 Ve onlar ki, Allah'in riayet edilmesini emrettigi seye riayet ederler ve Rablerine saygi gösterirler ve hesabin kötülügünden korkarlar
22 Rablerinin rizasini kazanmak arzusuyla sabrederler ve namazi dosdogru kilarlar ve kendilerine verdigimiz riziklardan gizli ve açikça Allah yolunda harcarlar ve çirkinlikleri güzelliklerle yok ederler Iste bunlar, bu hayatin akibeti kendilerinin olacak olanlardir
23 Adn cennetlerine girecekler, atalarindan, eslerinden ve zürriyetlerinden salih olanlarla birlikte olacaklar Melekler de her kapidan yanlarina girip söyle diyecekler:
24 "Sabrettiginiz için size selam olsun Ahiret yurdu ne güzeldir!"
25 Allah'in ahdini misak ile belgeledikten sonra bozanlar ve Allah'in birlestirilmesini emrettigi baglantilari koparanlar ve yeryüzünü bozguna verenler varya, iste lanet olsun onlara! Ve yurdun kötüsü de onlaradir
26 Allah, diledigi kimseye rizki genisletir de, daraltir da Onlar ise dünya hayati ile ferahlanmaktalar Oysa düna hayati ahiret hayatinin yaninda bir yol azigindan ibarettir
27 Yine o iman etmeyenler diyorlar ki: "Ona Rabbinden bir âyet indirilseydi ya " De ki: "Hakikaten Allah, diledigini sasirtir ve kendisine gönül vereni de hidayete erdirir "
28 Onlar, iman etmis ve kalbleri Allah zikriyle yatismis olanlardir Evet, iyi bilin ki, kalbler Allah'in zikri ile yatisir
29 Onlar ki, iman etmisler ve salih ameller islemislerdir, ne mutlu onlara, varacaklari yer de ne güzeldir!
30 Iste seni böyle, kendilerinden önce nice ümmetler gelip geçmis olan bir ümmet içinde gönderdik ki, onlar Rahmân'a küfredip dururlarken, sen onlara sana vahyettigimiz kitabi okuyasin De ki: "O Rahmân benim Rabbimdir, O'ndan baska tanri yoktur Ben O'na dayandim, tevbem de O'nadir
31 Bir Kur'ân ki, onunla daglar yürütülse veya onunla yer parçalansa veya onunla ölüler konusturulsa (o yine bu Kur'an olurdu) Fakat emir bütünüyle Allah'indir Iman edenler, kâfirlerden ümit kesip daha anlamadilar mi ki, Allah dileseydi, elbette insanlarin hepsine toptan hidayet buyururdu O küfürde direnenlerin kendi sanatlariyla baslarina musibet inip duracak, ya da yurtlarinin yakinina konacak Nihayet Allah'in vaadi gelecek Muhakkak ki, Allah vaad ettigi zamani sasirmaz
32 Andolsun ki, senden önceki peygamberlerle de alay edildi Ben de o kâfirlere bir süre için meydan verdim Sonra da tuttum onlari cezalandirdim O vakit azabim nasil imis (gördüler)
33 Bütün kazandiklariyla her bir nefsin üzerinde böylesine hükümran olan baska kim vardir? Böyle iken tuttular da Allah'a ortaklar uydurdular De ki: "Onlara isimler verip durun bakalim Siz O'na yeryüzünde bilmedigi bir sey mi haber vereceksiniz? Yoksa anlami olmayan kuru bir laf mi? Dogrusu küfre sapanlara kendi oyunlari güzel gösterildi de yoldan saptirildilar Allah her kimi saptirirsa, artik onu yola getirecek kimse yoktur
34 Onlara dünya hayatinda bir azap vardir Ahiret azabi ise elbette daha çetindir Onlari Allah'dan koruyacak da yoktur
35 Müttakilere vaad olunan cennetin misali söyledir: Altindan irmaklar akar durur, yemisleri süreklidir, gölgeleri de Iste bu, takva yolunu tutanlarin akibetidir Kâfirlerin akibeti de atestir
36 Bir de kendilerine kitap verdiklerimiz, sana indirilen (vahiy) le sevinç duyuyorlar Bununla beraber hiziplesenlerden, âyetlerin bir kismini inkâr edenler de vardir De ki: "Ben ancak Allah'a kulluk etmekle ve O'na sirk kosmamakla emrolundum Ben O'na davet ediyorum, dönüsüm de O'nadir "
37 Ve iste biz o Kur'ân'i Arapça bir hüküm olarak indirdik Yemin olsun ki, eger sen, sana vahiyle gelen bu bilgiden sonra onlarin keyiflerine uyacak olursan, sana Allah'dan ne bir dost vardir, ne de bir koruyucu
38 Andolsun ki, biz senden önce de peygamberler gönderdik Onlara da esler ve çocuklar verdik Allah'in izni olmadan herhangi bir âyet getirmek ise hiçbir peygamberin haddi degildir Her ecel için bir yazi vardir
39 Allah diledigini imha eder, diledigini de yerinde birakir Ana kitap O'nun katindadir
40 Onlara vaad ettigimiz azabin bir kismini sana göstersek, yahut seni, onu görmeden vefat ettirsek, yine de sana düsen sadece teblig etmek, bize düsen de hesaba çekmektir
41 Görmüyorlar mi ki, biz yeri etrafindan eksiltip duruyoruz Allah öyle hükmeder ki, O'nun hükmünü engelleyecek kimse yoktur O çok hizli hesap görür
42 Onlardan öncekiler de hileler yapmislardi Fakat sonuçta bütün hileler(in cezasi) Allah'a aittir Her nefsin ne kazandigini O bilir Bu dünyanin akibetinin kime ait oldugunu kâfirler de yakinda bilecekler
43 O kâfirler: "Sen Allah tarafindan gönderilmis bir peygamber degilsin" diyorlar De ki: "Benimle sizin aranizda sahit olarak Allah yeter, bir de yaninda kitap ilmi bulunan (yeter) "
RAHMAN
Bismillahirrahmanirrahim
1 Rahmân (çok merhametli olan Allah)
2 Kurân'i ögretti
3 Insani yaratti
4 Ona beyani ögretti
5 Günes de ay da bir hesab iledir
6 Bitkiler ve agaçlar secde etmektedirler
7 Gögü yükseltti ve mizani koydu
8 Sakin tartida taskinlik etmeyin
9 Tartiyi adaletle yapin, terazide eksiklik yapmayin
10 (Allah) yeri mahlukat için (asagiya) koydu
11 Orada meyvalar ve salkimli hurma agaçlari vardir
12 Yaprakli taneler ve hos kokulu bitkiler vardir
13 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
14 Allah insani, pismis bir çamura benzeyen bir balçiktan yaratti
15 Cinleri de hâlis atesten yaratti
16 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
17 (O) iki dogunun ve iki batinin Rabbidir
18 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
19 (Aci ve tatli) iki denizi saliverdi birbirine kavusuyorlar
20 Fakat aralarinda bir engel vardir, birbirlerine geçip karismiyorlar
21 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
22 Ikisinden de inci ve mercan çikar
23 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
24 Denizde koca daglar gibi yükselen gemiler de onundur
25 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
26 Yer üzerinde bulunan her sey fânidir
27 Yalniz celâl ve ikram sahibi Rabbinin yüzü (zâti) baki kalacaktir
28 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
29 Göklerde ve yerde bulunanlar, O'ndan isterler O, her gün yeni bir istedir
30 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
31 Ey insan ve cin! sizin de hesabinizi ele alacagiz
32 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
33 Ey cin ve insan topluluklari! Göklerin ve yerin çevresinden geçmeye gücünüz yeterse geçin gidin Ama Allah'in verdigi bir güç olmadan geçemezsiniz
34 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
35 Üzerinize atesten alev ve duman gönderilir, kendinizi savunamazsiniz
36 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz
37 Gök yarilip da, erimis yag gibi kipkirmizi bir gül oldugu zaman  
38 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
39 Iste o gün, ne insana ne de cinne günahindan sorulmaz
40 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
41 Suçlular simalarindan taninir, alinlarindan ve ayaklarindan tutulur
42 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
43 Iste bu, suçlularin yalanladigi cehennemdir
44 Onunla kaynar su arasinda dolasirlar
45 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
46 Rabbinin makamindan korkan kimselere iki cennet vardir
47 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
48 Ikisinin de çesitli agaçlari, meyvalari vardir
49 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
50 Ikisinde de akip giden iki kaynak vardir
51 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
52 Ikisinde de her türlü meyvadan çift çift vardir
53 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
54 Astarlari atlastan yataklara yaslanirlar Iki cennetin de devsirmesi yakindir
55 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
56 Oralarda gözlerini yalniz eslerine çevirmis dilberler var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmustur
57 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
58 Sanki onlar yâkut ve mercandirlar
59 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
60 Iyiligin karsiligi, yalniz iyilik degil midir?
61 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
62 Bu ikisinden baska iki cennet daha vardir
63 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
64 (Bu cennetler) yemyesildirler
65 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
66 Ikisinde de fiskiran iki kaynak vardir
67 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
68 Ikisinde de her türlü meyva, hurma ve nar vardir
69 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
70 Içlerinde güzel huylu, güzel yüzlü kadinlar vardir
71 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
72 Çadirlar içerisinde gözlerini yalniz kocalarina çevirmis hûriler vardir
73 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
74 Bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmustur
75 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
76 Yesil yastiklara ve hârikulâde güzel islemeli döseklere yaslanirlar
77 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?
78-Büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin adi ne yücedir!
RUM
Bismillahirrahmanirrahim
1- Elif, Lâm, Mim
2- Rumlar yenildi
3- (Araplarin bulundugu bölgeye) en yakin bir yerde onlar, bu yenilgilerinin ardindan mutlaka galib geleceklerdir
4- (Bu da) birkaç yil içinde (olacaktir) Onlarin bu yenilgilerinden önce de sonra da emir Allah'indir ve o gün müminler, sevineceklerdir
5- (Bu da) Allah'in yardimiyla (olacaktir) Allah diledigine yardim eder, galip kilar O çok güçlüdür, çok merhamet edicidir
6- Allah'in vaadi budur Allah, vaadinden caymaz Fakat insanlarin çogu bilmezler
7- Onlar, sadece bu dünya hayatinin dis yüzünü bilirler Ahiretten ise onlar hep gafildirler
8- Kendi içlerinde hiç düsünmediler mi ki, Allah göklerde, yerde ve bu ikisi arasinda bulunan her seyi ancak hak ile ve belirlenmis bir süre için yaratmistir? Gerçekten insanlarin çogu, Rablerine kavusmayi inkâr etmektedirler
9- Onlar, yeryüzünde gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonu nasil olmus baksinlar? Onlar, kendilerinden daha güçlüydüler Topragi sürmüsler ve onu, bunlarin imar ettiklerinden daha çok imar etmislerdi Onlara da peygamberleri delillerle gelmislerdi Demek Allah onlara zulmetmiyordu Fakat onlar, kendilerine zulmediyorlardi
10- Sonra o kötülük edenlerin sonu çok kötü oldu Çünkü onlar, Allah'in âyetlerini yalan saydilar ve onlarla alay ediyorlardi
11- Allah yaratmayi ilkin yapar, sonra da çevirir, onu yeniden yapar Sonra hep döndürülüp O'na götürüleceksiniz
12- Kiyamet saatinin gelip çattigi gün suçlular, her ümidi keserler
13- Allah'a ortak kostuklarindan, kendilerine sefaat edecekler de bulunmaz Onlar, o zaman Allah'a kostuklari ortaklari inkâr ederler
14- Kiyamet saatinin gelip çattigi gün varya, o gün (inananlarla inanmayanlar) ayrilirlar
15- Simdi iman edip salih ameller yapmis olanlara gelince, onlar bir bahçe içinde neselenirler
16- Âyetlerimizi ve âhiret bulusmasini yalan sayip da küfredenlere gelince, iste onlar o zaman azab içinde hazir bulundurulurlar
17- O halde aksama girdiginiz zaman da, sabaha girdiginiz zaman da tesbih Allah'indir (daima O, tesbih edilir)
18- Göklerde ve yerde, ikindileyin de, ögleye erdiginiz zaman da hamd O'na mahsustur
19- O, ölüden diri çikarir, diriden ölü çikarir ve topraga ölümünden sonra hayat verir Sizler de iste öyle çikarilacaksiniz
20- O'nun âyetlerinden (kudretinin delillerinden)dir ki, sizi bir topraktan yaratti Sonra da siz simdi yeryüzünde dagilip yayilan insanlar oluverdiniz
21- Yine O'nun âyetlerindendir ki, sizin için nefislerinizden kendilerine isinirsiniz diye esler yaratmis, araniza bir sevgi ve merhamet koymustur Süphesiz ki bunda düsünecek bir kavim için nice ibretler vardir
22- Yine göklerin ve yerin yaratilisi ile dillerinizin ve renklerinizin farkli olusu da O'nun âyetlerindendir Süphesiz ki bunda bilenler için nice ibretler vardir
23- Yine gecede ve gündüzde uyumaniz ve lütfundan nasib aramaniz da O'nun âyetlerindendir Süphesiz ki bunda dinleyecek bir kavim için nice ibretler vardir
24- Yine O'nun âyetlerindendir ki, size hem korku ve hem de umut vermek için simsegi gösteriyor Ve gökten bir su indiriyor da onunla yeryüzüne ölümünden sonra hayat veriyor Süphesiz ki bunda aklini kullanacak bir kavim için nice ibretler vardir
25- Yine gögün ve yerin, emriyle durmasi da O'nun âyetlerindendir Sonra sizi bir tek çagirisla çagirdigi zaman bir de bakarsiniz ki (yerden diriltilip çikariliyorsunuz)
26- Göklerde ve yerde kim varsa hepsi O'nundur Hepsi de O'na itaat etmektedirler
27- Hem yaratmayi ilkin yapan O'dur Sonra onu çevirip yeniden yapacak olan da O'dur ki, bu O'na çok kolaydir Göklerde ve yerde en
yüksek san ve seref O'nundur O çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir
28- Allah, size kendinizden bir misâl verdi: Hiç size rizik olarak verdigimiz seylerde elleriniz altindaki kölelerinizden ortaklariniz bulunur da onlarla siz esit olur, aranizda birbirinizi saydiginiz gibi, onlari da sayar misiniz? Iste biz, düsünecek bir kavim için âyetleri böyle açikliyoruz
29- Fakat zulmedenler, bilgisizce hevalarina uydular Artik Allah'in sasirdigini kim yola getirebilir? Onlarin yardimcilari da yoktur
30- O halde yüzünü, Allah'i bir taniyarak dine, Allah'in insanlari üzerine yaratmis oldugu fitratina dogrult Allah'in yaratisinda degisiklik bulunmaz Dosdogru din budur Fakat insanlarin çogu bilmezler
31- Baskasindan geçerek hep O'na gönül verin ve O'ndan sakinin Namaza devam edin ve müsrilerden olmayin
32- O müsriklerden (olmayin ki) onlar, dinlerini ayirip öbek öbek olmuslardir Her grup kendilerindekine güvenmektedir
33- Bununla beraber insanlara bir keder dokundugu zaman her seyden geçerek Rablerine yalvarir, dua ederler; sonra tarafindan bir rahmet tattiriverdigi zaman da bakarsin onlardan bir kismi tutar, O Rablerine ortak kosarlar
34- Bunu da kendilerine verdigimiz nimetlere nankörlük etmek için yaparlar Haydi geçinedurun bakalim, yakinda bileceksiniz
35- Yoksa biz onlara bir delil indirmisiz de O'na ortak kosmalarini o mu söylüyor?
36- Bir de biz insanlara bir rahmet tattirdigimiz zaman ona güveniyorlar da; ellerinin önceden yaptigi seyler sebebiyle baslarina bir fenalik gelirse, hemen her ümidi kesiveriyorlar
37- Onlar görmediler mi ki, Allah diledigi kimseye rizki serer ve daraltir Süphesiz ki bunda iman edecek bir kavim için ibretler vardir
38- O halde akrabaya da hakkini ver, yoksula da, yolcuya da  Bu, Allah'in rizasini dileyenler için daha hayirlidir Kurtulusa erecek olanlar da iste onlardir
39- Insanlarin mallari içinde artsin diye verdiginiz faiz, Allah yaninda artmaz Allah'in rizasini dileyerek verdiginiz zekata gelince, iste onlar, mallari kat kat artmis olanlardir
40- Allah, O'dur ki, sizi yaratti, sonra da size rizik verdi, sonra sizi öldürür, sonra sizi diriltir Hiç sizin ortak kostuklarinizdan, bunlardan birini yapacak olan var mi? Allah, onlarin ortak kostuklarindan münezzeh ve yücedir
41- Yaptiklarinin bir kismini tatsinlar diye insanlarin kendi ellerinin kazandigi seyler yüzünden karada ve denizde fesat ortaya çikti Umulur ki onlar hakka dönerler
42- De ki, yeryüzünde bir gezin de bakin, bundan öncekilerin sonu nasil olmus! Onlarin pek çogu müsrik idiler
42- De ki, yeryüzünde bir gezin de bakin, bundan öncekilerin sonu nasil olmus! Onlarin pek çogu müsrik idiler
43- Allah'tan geri çevrilmesine hiçbir çare olmayan bir gün gelmeden önce yüzünü dosdogru, sabit dine çevir O gün (gelince) insanlar birbirlerinden ayrilirlar
44- Her kim inkâr ederse, inkâri kendi aleyhinedir Kim de salih amel islerse, onlar kendileri için rahat bir yer hazirlamis olurlar
45- Çünkü O, iman edip salih amel isleyenlere lütfundan mükafat verecektir Çünkü O, kâfirleri sevmez
46- Rüzgarlari müjdeciler olarak göndermesi, size rahmetinden tattirmasi, emriyle gemilerin akip gitmesi ve lütfundan rizik isteyip kazanmaniz O'nun âyetlerindendir Hem gerek ki sükredesiniz
47- Andolsun ki biz, senden önce birçok peygamberleri kavimlerine gönderdik de, onlara apaçik delillerle vardilar Onun üzerine günah isleyenlerden intikam aldik Müminlere yardim ise, bizim nezdimizde bir hak oldu
48- Allah O'dur ki, rüzgarlari gönderir de bir bulut savururlar Derken onu gökyüzünde nasil dilerse öyle serer, parça parça da eder Derken yagmuru görürsün, aralarindan çikar Derken onu kullarindan kimlere diliyorsa döküverdi mi derhal yüzleri güler
49- Halbuki onlar, daha önce üzerlerine yagmur indirilmeden evvel ümidi kesmislerdi
50- Simdi bak Allah'in rahmetinin eserlerine! yeryüzünü ölümünden sonra nasil diriltiyor? Süphe yok ki O, mutlaka ölüleri diriltir O her seye kâdirdir
51- Andolsun ki biz, bir rüzgâr göndersek de onu (rahmetin eseri olan ekini) sararmis görseler, mutlaka onun arkasindan nankörlüge baslarlar
52- Çünkü sen ölülere isittiremezsin O daveti, arkalarini dönmüs giderlerken sagirlara da duyuramazsin
53- Körleri de sapikliklarindan hidayete getiremezsin Sen ancak âyetlerimizi iman edeceklere duyurursun da onlar müslüman olur, selâmeti bulurlar
54- Allah O'dur ki, sizi güçsüz olarak yaratir, sonra güçsüzlügün arkasindan kuvvet verir Sonra kuvvetin arkasindan yine güçsüzlüge ve ihtiyarliga getirir O diledigini yaratir Ve O, her seyi bilir, her seye gücü yeter
55- Kiyamet kopacagi gün günahkarlar dünyada bir saatten fazla durmadiklarina yemin ederler Onlar önceden de böyle haktan çevriliyorlardi
56- Kendilerine ilim ve iman verilenler de söyle diyecekler: "Andolsun ki, Allah'in kitabinda takdir edilmis olan tekrar dirilme gününe kadar kaldiniz Iste bu, dirilme günüdür Fakat siz bunu bilmiyordunuz
57- Artik o gün zulmedenlere mazeretleri fayda vermeyecektir Onlarin dertlerinin çaresine de bakilmayacaktir
58- Andolsun ki, biz insanlar için bu Kur'ân'da her türlü meselden örnekler getirdik Yemin ederim ki, sen onlara baska bir âyet de getirsen o kâfirler yine: "Siz yalancilardan (uydurdugunuz sözü Allah'a nispet edenlerden) baskasi degilsiniz " diyeceklerdir
59- Iste bilmeyenlerin kalblerini Allah böyle mühürler
60- Simdi sen sabret Çünkü Allah'in vaadi mutlaka haktir Sakin imani saglam olmayanlar seni hafiflige sevketmesinler
__________________
SAD
Bismillahirrahmanirrahim
1- Sâd Bu zikirle dolu Kur'ân'a bak!
2- O inkâr edenler bir gurur ve ayrilik içindedirler
3- Kendilerinden önce nicelerini helak ettik Onlar çagristilar Ama artik kurtulus vakti degildi
4- Içlerinden kendilerine uyarici bir peygamber geldigine sastilar da kâfirler: "Bu bir sihirbazdir, yalancidir" dediler
5- "Ilâhlari, bir tek ilâh mi kilmis? Bu gerçekten sasilacak bir sey, çok tuhaf!"
6- Içlerinden ileri gelenler firladilar ve dediler ki: "Ilâhlariniz üzerinde sabir ve sebat edin Bu, gerçekten arzu edilen bir murad!"
7- "Biz bunu baska bir dinde isitmedik, bu mutlaka bir uydurmadir "
8- "Kur'ân aramizdan ona mi indirilmis?" dediler Dogrusu onlar benim Kur'ân'imdan bir kusku içindeler Ve dogrusu onlar henüz azabimi tatmadilar
9- Yoksa sana o Kur'ân'i veren çok güçlü ve ihsan sahibi Rabbinin hazineleri onlarin yaninda mi?
10- Yoksa bütün o göklerin, yerin ve aralarindakilerin mülkü onlarin mi? Öyle ise bütün imkanlarini seferber ederek yükselsinler de görelim!
11- Onlar burada çesitli partilerden (gruplardan) bozguna ugramis bir ordudur
12- Onlardan önce Nuh kavmi, Âd kavmi ve saltanat sahibi Firavun da yalanlamislardi
13- Semûd kavmi, Lut kavmi ve Eykeliler (Suayb kavmi) de yalanlamislardi Iste o çesitli partiler bunlardir
14- Hepsi de gönderilen peygamberleri yalanladilar da azabim böyle hak oldu
15- Onlar da bir tek haykirisa bakiyorlar Öyle ki onun gecikmesi de yoktur
16- Bir de: "Ey Rabbimiz! Hesap gününden önce bizim azabdan payimizi acele ver" dediler
17- Simdi sen onlarin dediklerine sabret de kuvvetli kulumuz Davud'u hatirla Çünkü o, zikir ve tesbih ile bize yönelmisti
18- Biz, daglari onun emrine vermistik Aksam-sabah onunla birlikte tesbih ederlerdi
19- Kuslari da toplu olarak onun emrine vermistik Hepsi de ona uyarak zikir ve tesbih ederlerdi
20- Biz onun mülkünü kuvvetlendirmis ve kendisine hikmet ve hakki batildan ayirt etme kabiliyeti vermistik
21- Bir de davacilarin kissasi geldi mi sana? Hani surdan asarak mihraba ulasmislardi
22- Davud'un yanina giriverdiler de onlardan telase düstü Ona "Korkma!" dediler, biz iki davaciyiz Birimiz, birimize haksizlik etti Simdi sen aramizda hak ile hüküm ver ve asiri gitme de bizi dogru yolun ortasina çikar
23- Biri: "Iste bu benim kardesim Onun doksan dokuz disi koyunu var, benim ise bir tek disi koyunum var Böyle iken: Onu da bana ver, dedi ve tartismada beni yendi" diye anlatti
24- Davud dedi ki: "Dogrusu senin bir koyununu kendi koyunlarina katmak istemesiyle sana zulmetmistir Gerçekten bir cemiyette yasayanlarin çogu mutlaka birbirlerine haksizlik ediyorlar Ancak iman edip de salih amel isleyenler baska Ama onlar da pek az " Davud, bizim kendisini imtihan ettigimizi sanmisti Hemen Rabbinden magfiret diledi, rüku
ederek yere kapandi, tevbe ile Allah'a yöneldi
25- Biz de o zannettigi seyi kendisine bagisladik Süphesiz yanimizda onun bir yakinligi ve güzel bir dönüs yeri vardir
26- Ey Davud! Gerçekten biz seni yeryüzünde bir halife yaptik Artik insanlar arasinda hak ile hüküm ver Keyfe, arzuya uyma ki, seni Allah yolundan saptirmasin Çünkü Allah yolundan sapanlar, hesap gününü unuttuklari için kendilerine çok siddetli bir azab vardir
27- Hem o gögü, yeri ve aralarindakileri biz bosuna yaratmadik O, kâfirlerin zannidir Onun için vay atese girecek olan kâfirlerin haline!
28- Yoksa, iman edip de salih amel isleyenleri biz, o yeryüzündeki bozguncular gibi yapar miyiz? Yoksa o takva sahiplerini azgin günahkarlar gibi yapar miyiz?
29- Bu, sana indirdigimiz mübarek bir kitaptir ki, insanlar onun âyetlerini düsünsünler ve temiz akil sahipleri ibret alsinlar
30- Bir de Davud'a Süleyman'i bahsettik Süleyman ne güzel kuldu Çünkü o seslice tesbih edip Allah'a yönelirdi
31- Hani kendisine bir zaman aksam üstü iyi cins ve rahvan atlar gösterilmisti
32- "Ben, dedi, at sevgisini, Rabbimi anmaktan ötürü tercih ettim " Nihayet atlar perdenin arkasina gizlendi
33- "Geri getirin onlari bana!" dedi ve artik onlarin bacaklarini, boyunlarini silmeye basladi
34- Andolsun ki Süleyman'i imtihan da ettik ve tahtinin üzerine bir ceset biraktik Sonra tekrar tevbe ile önceki haline döndü
35- Süleyman: "Ey Rabbim! Beni bagisla ve bana öyle bir mülk ihsan et ki, ardimdan hiç kimseye yarasmasin Süphesiz, bütün dilekleri veren sensin " dedi
36- Bunun üzerine biz rüzgari onun emrine verdik Onun emriyle istedigi yere yumusacik akardi
37- Dalgiç ve yapi ustasi seytanlari da
38- Ve daha digerlerini de zincirlerde bagli olarak (Onun emrine verdik)
39- "Iste bu, bizim ihsanimizdir Artik sen dilersen baskalarina ver veya verme Bundan hesaba çekilmeyeceksin" dedik
40- Süphesiz ki ona huzurumuzda bir yakinlik ve güzel bir makam vardir
41- Kulumuz Eyyub'u da an Bir zaman o, Rabbine söyle nida etmisti: "Mesakkat ve aci ile bana seytan dokundu "
42- (Biz ona): "Ayagini yere vur! Iste sana yikanilacak ve içilecek soguk bir su" dedik
43- Ve ona, bütün ailesini ve beraberlerinde bir mislini daha tarafimizdan bir rahmet olarak bahsettik ki, akil sahipleri için bir ibret olsun
44- (Bir de dedik ki): "Eline bir demet al da onunla (esine) vur; yemininde durmamazlik etme " Dogrusu biz onu sabirli bulduk O ne güzel kul! O hakikaten daima Allah'a yönelmektedir
45- Kullarimiz Ibrahim'i, Ishak'i ve Yakub'u da an Onlar eller ve gözler sahipleri idiler
46- Çünkü biz onlari temiz bir hasletle, hâlis yurt (ahiret) düsüncesine ermis has kullarimizdan kilmisizdir
47- Çünkü onlar, nezdimizde seçilmis en hayirli kimselerdendir
48- Ismail'i, Elyasa'yi, Zü'l-Kifl'i de an Hepsi de en hayirli kimselerdendir
49- Iste bu bir ögüttür Süphesiz korunan müttakiler için herhalde güzel bir istikbal (güzel bir dönüs yeri) vardir
50- Bütün kapilari kendilerine açilmis olan Adn cennetleri vardir
51- Içlerine kurularak orada birçok yemisle, bambaska bir içki isteyeceklerdir
52- Yanlarinda da bakislari yalniz kocalarina dönük hep ayni yasta dilberler vardir
53- O hesap günü için size vaad edilen iste budur
54- Iste bu, bizim rizkimiz; muhakkak ki ona hiç tükenmek yoktur
55- Bu, böyledir Süphesiz azginlar için de fena bir gelecek vardir
56- Cehennem! Ona yaslanacaklar, fakat o ne çirkin dösektir
57- Iste artik tatsinlar onu ki, o kaynar su ve irindir
58- Ve o sekilden çifter çifter tadacaklari diger acilar da vardir
59- Iste sunlar da sizin pesinize düsenlerdir Onlara merhaba yok Çünkü onlar cehenneme saliniyorlar
60- (Arkadan gelenler öncekilere Derler ki: "Hayir, asil size merhaba yok Çünkü cehennemi bize siz takdim ettiniz Bakin o ne kötü yatak!"
61- "Ey Rabbimiz! Bize bunu takdim edenin atesteki azabini kat kat artir" derler
62- Bir de derler ki: "Kötülerden saydigimiz birtakim adamlari (fakir müminleri) niye göremiyoruz?"
63- "Onlari eglence yerine tutmustuk ha! Yoksa bu gözler onlardan kaydi mi?"
64- Süphesiz ki bu haktir Ates ehlinin birbiriyle tartismasi muhakkak olacaktir
65- De ki: "Ben ancak korkuyu haber veren bir peygamberim O tek ve kahredici olan Allah'tan baska tanri da yoktur "
66- "O, göklerin, yerin ve ikisi arasindakilerin Rabbidir O çok güçlüdür, çok bagislayicidir "
67- De ki: "Bu, bir büyük haberdir "
68- "Siz ondan yüz çeviriyorsunuz "
69- "Münakasa ederlerken, benim melekler yüksek topluluguna ait ne bilgim olabilirdi?"
70- "Ancak ben açiktan açiga korkutmakla görevli oldugum için o bilgi bana vahyediliyor "
71- Hani Rabbin meleklere demisti ki: "Ben çamurdan bir insan yaratmaktayim "
72- "Onu tesviye edip, düzeltip de ruhumdan ona üfledim mi derhal ona secdeye kapanin "
73- Bunun üzerine meleklerin hepsi toptan secde ettiler
74- Yalniz Iblis etmedi, büyüklük tasladi ve kâfirlerden oldu
75- Allah: "Ey Iblis! O benim kudretimle yarattigima secde etmene ne engel oldu? Kibirlenmek mi istedin? Yoksa yüksek derecelerde bulunanlardan mi oldun?" dedi
76- Iblis dedi ki: "Ben ondan hayirliyim Beni atesten yarattin, onu ise çamurdan yarattin "
77- Allah: "Hemen çik oradan, artik sen kovuldun "
78- "Ve elbette lanetim ceza gününe kadar senin üzerindedir " buyurdu
79- Iblis: "Ya Rab! O halde insanlarin diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver " dedi
80, 81- Allah: "Haydi belirli bir vakte kadar mühlet verilenlerdensin" buyurdu
82- Iblis: "Öyle ise izzet ve serefine yemin ederim ki, ben onlarin hepsini mutlaka aldatir, saptiririm "
83- "Ancak içlerinden ihlas ile seçilmis has kullarin müstesna" dedi
84- Allah buyurdu ki: "O dogru, ben hep dogruyu söylerim "
85- "Andolsun ki, cehennemi mutlaka senden ve onlarin sana uyanlarindan, topunuzdan tika basa dolduracagim "
86- Ey Muhammed! De ki: "Ben o Kur'ân'a karsi sizden bir ücret istemiyorum Ve ben kendiligimden bir sey de teklif etmiyorum "
87- "O Kur'ân, bütün âlemler için bir zikir, bir ögüttür "
88- "Herhalde onun haberini bir zaman sonra bileceksiniz "
SAFF
Bismillahirrahmanirrahim
1- Göklerdekilerin ve yerdekilerin hepsi Allah'i tesbih eder O, üstündür, hikmet sahibidir
2- Ey iman edenler! Yapmayacaginiz seyi niçin söylüyorsunuz?
3- Yapmayacaginizi söylemeniz, Allah yaninda siddetli bir bugza sebeb olur
4- Allah, kendi yolunda kenetlenmis bir duvar gibi saf baglayarak savasanlari sever
5- Bir zaman Musa, kavmine: "Ey kavmim! Benim, Allah'in size gönderdigi elçisi oldugumu bildiginiz halde niçin beni incitiyorsunuz?" demisti Onlar egrilince, Allah da kalblerini egriltti Allah fasiklari dogru yola iletmez
6- Meryem oglu Isa da: "Ey Israilogullari! ben size Allah'in elçisiyim benden önce gelen Tevrat'i dogrulayici ve benden sonra gelecek Ahmed adinda bir peygamberi müjdeleyici olarak (geldim) " demisti Fakat onlara apaçik delillerle gelince "Bu, apaçik bir büyüdür " dediler
7- Islâm'a davet olundugu halde Allah üzerine yalan uydurandan daha zalim kim olabilir? Allah zalim toplumu dogru yola iletmez
8- Agizlariyla Allah'in nurunu söndürmek istiyorlar Halbuki kâfirler hos görmese de Allah nurunu tamamlayacaktir
9- O, Resulünü hidayet ve hak dinle gönderdi ki, müsrikler istemese de onu, bütün dinlerin üstüne çikarsin
10- Ey Iman edenler! Sizi aci bir azabdan kurtaracak ticareti size göstereyim mi?
11- Allah'a ve Resulüne inanirsiniz, mallarinizla ve canlarinizla Allah yolunda savasirsiniz Eger bilirseniz sizin için en iyisi budur
12- (Eger böyle yaparsaniz Allah) sizin günahlarinizi bagislar ve sizi altlarindan irmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerinde hos yerlere koyar Iste büyük kurtulus budur
13- Seveceginiz bir sey daha var: Allah'tan yardim ve yakin bir fetih Müminleri müjdele
14-Ey inananlar, Allah'in yardimcilari olun Nitekim Meryem oglu Isa da havarilere: "Allah'a (giden yolda) benim yardimcilarim kimdir?" demisti Havariler: "Allah (yolun)un yardimcilari biziz " dediler Israil ogullarindan bir zümre inandi, bir zümre inkar etti Biz de inananlari, düsmanlarina karsi destekledik, onlar üstün geldiler
SAFFAT
Bismillahirrahmanirrahim
1- Andolsun o saf baglayip duranlara
2- O haykirip da sürenlere
3- Ve o yolda zikir okuyanlara
4- Ki sizin ilâhiniz birdir
5- O, göklerin, yerin ve aralarindakilerin Rabbidir, bütün dogularin da Rabbidir
6- Gerçekten biz dünya gögünü (o yakin gögü) bir zinetle, yildizlarla süsledik
7- Onu her inatçi seytandan koruduk
8- Onlar yüksek (melekler) toplulugunu dinleyemezler Her taraftan kovulup atilirlar
9- Uzaklastirilirlar Onlara ardi arkasi kesilmez bir azab vardir
10- Ancak kulak hirsizligi yapanlar olur Onu da yakici bir alev takip eder
11- Simdi onlara sor: "Yaradilisça kendileri mi daha çetin, yoksa bizim yarattiklarimiz mi?" Gerçekten biz onlari civik bir çamurdan yarattik
12- Fakat sen onlara sasiyorsun, ama onlar (seninle) egleniyorlar
13- Kendilerine hatirlatildiginda da düsünmüyorlar
14- Bir mucize gördükleri zaman da eglenceye aliyorlar
15- Ve diyorlar ki: "Bu apaçik büyüden baska bir sey degildir "
16- "Öldügümüz ve bir toprakla bir yigin kemik oldugumuz zaman mi biz tekrar dirilecekmisiz?"
17- "Önceki atalarimiz da mi? "
18- De ki: "Evet, hem de sizler çok asagilanmis olarak (dirileceksiniz) "
19- Çünkü O (sura üfürmek) zorlu bir kumandadan ibarettir ki, derhal onlarin gözleri açiliverir
20- "Eyvah bizlere! Iste bu hesap günüdür " derler
21- (Onlara): "Iste bu, sizin yalanlamakta oldugunuz (iyi ve kötüyü) ayirt etme günüdür" denir
22, 23- Toplayin mahsere o zulmedenleri, eslerini ve Allah'tan baska taptiklari seyleri Toplayin da götürün onlari sirata (cehennem köprüsüne) dogru
24- Ve durdurun onlari, çünkü sorguya çekilecekler
25- (Onlara): "Ne oldu sizlere de yardimlasmiyorsunuz?" (denilir )
26- Hayir, bugün onlar teslim olmuslardir
27- Onlar, birbirine dönmüs sorusuyorlar
28- Onlar: "Siz bize (ugurlu görünerek) sagdan gelir dururdunuz" derler
29- (Ileri gelenler de) derler ki: "Hayir, siz inanmamistiniz "
30- "Bizim de size karsi bir gücümüz yoktu Fakat siz azmis bir kavimdiniz "
31- "Onun için üzerimize Rabbimizin azab sözü hak oldu Süphesiz azabimizi tadacagiz "
32- "Evet biz, sizi kiskirttik Çünkü biz azgindik "
33- O halde hepsi o gün azabda ortaktirlar
34- Iste biz günahkarlara böyle yapariz
35- Çünkü onlar, kendilerine: "Allah'tan baska ilâh yoktur" denildigi zaman kafa tutuyorlardi
36- Ve: "Biz, hiçbir mecnun (deli) sair için ilâhlarimizi birakir miyiz?" diyorlardi
37- Hayir o, hak ile geldi ve bütün peygamberleri tasdik etti
38- Elbette siz o aci azabi tadacaksiniz
39- Bununla beraber baska degil, hep yaptiginiz amellerinizle cezalandirilacaksiniz
40- Sadece Allah'in ihlasli kullari müstesnadir
41- Iste onlar için belli bir rizik vardir
42, 43- Meyveler (vardir), Naîm cennetlerinde onlara hep ikram edilir
44- (Onlar) Karsilikli tahtlar üzerindedirler
45, 46- Içenlere lezzet veren, pinardan doldurulmus bembeyaz bir kadehle onlarin etrafinda dolasilir
47- Onda ne bir zararli sonuç vardir, ne de sarhosluk verir
48- Yanlarinda iri gözlü, bakislarini kocalarindan baskalarina çevirmeyen hanimlar vardir
49- Sanki onlar örtülüp saklanmis yumurta gibidirler
50- Derken birbirine dönüp sorarlar:
51- Içlerinden bir sözcü der ki: "Gerçekten benim bir arkadasim vardi "
52- Derdi ki: "Sen gerçekten inananlardan misin?"
53- "Öldügümüz ve bir toprakla bir yigin kemik oldugumuz zaman biz hakikaten cezalanacak miyiz?"
54- "Siz onu tanir misiniz?" der
55- Derken bakinir ve onu cehennemin ta ortasinda görür
56- Ona söyle der: "Allah'a yemin ederim ki, dogrusu sen az daha beni helak edecektin "
57- "Rabbimin nimeti olmasaydi, ben de bu tutuklananlardan olacaktim "
58, 59- "Nasilmis bak Biz ilk ölümümüzden baska bir daha ölmeyecek miymisiz? Biz azaba ugratilmayacak miymisiz?
60- Iste bu büyük kurtulustur
61- Çalisanlar iste böyle bir kurtulus için çalissinlar
62- Nasil, bu mu daha hayirli konukluk için, yoksa zakkum agaci mi?
63- Gerçekten biz onu zalimler için bir fitne (imtihan) yaptik
64- O bir agaçtir ki cehennemin dibinde çikar
65- Tomurcuklari seytanlarin baslari gibidir
66- Mutlaka onlar, ondan yiyecekler de karinlarini bundan dolduracaklardir
67- Sonra üzerine onlar için kaynar bir içecek vardir
68- Sonra da dönecekleri yer, süphesiz cehennemdir
69- Çünkü onlar, atalarini sapiklikta buldular
70- Simdi de kendileri onlarin izlerinde kosturuyorlar
71- Andolsun ki, onlardan öncekilerin çogu sapiklikta idiler
72- Gerçekten biz onlara içlerinden uyarici peygamberler de gönderdik
73- Sonra da bak o uyarilanlarin sonu nasil oldu?
74- Ancak Allah'in ihlas ile seçilen kullari baska
75- Andolsun ki Nuh bize seslenip dua etmisti de biz de ne güzel kabul etmistik
76- Biz hem onu, hem ailesini o büyük sikintidan kurtardik
77- Hem onun neslini bâki kalanlar kildik
78- Hem de sonradan gelenler içinde güzel bir namini biraktik
79- Bütün âlemler içinde Nuh'a selam olsun
80- Iste biz iyilik yapanlari böyle mükafatlandiririz
81- Çünkü o bizim mümin kullarimizdandi
82- Sonra digerlerini suda bogduk
83- Süphesiz ki Ibrahim de onun kolundandi
84- Çünkü o, Rabbine tertemiz bir kalb ile gelmisti
85- O babasina ve kavmine söyle demisti: "Siz nelere tapiyorsunuz?"
86- "Yalancilik etmek için mi Allah'tan baska ilâhlar istiyorsunuz?"
87- "Siz âlemlerin Rabbini ne zannediyorsunuz?"
88, 89- Derken yildizlara bir bakti da: "Ben gerçekten hastayim" dedi
90- O zaman arkalarini dönerek basindan kaçisiverdiler
91- Derken bir kurnazlikla onlarin ilâhlarina vardi da, "Buyursaniza, yemez misiniz?" dedi
92- (Cevap vermediklerini görünce de): "Neyiniz var da konusmuyorsunuz?" (dedi)
93- Nihayet bir yolunu bulup onlara kuvvetli bir darbe indirdi
94- Bunun üzerine birbirlerine girerek ona yürüdüler
95- Ibrahim dedi ki: "A, siz kendi yonttugunuz seylere mi tapiyorsunuz?"
96- "Halbuki sizi de yaptiklarinizi da Allah yaratmistir "
97- Onlar: "Haydin onun için bir yapi yapin da onu atese atin " dediler
98- Böylece ona bir tuzak kurmak istediler Biz de kendilerini daha alçak düsürdük
99- Bir de dedi ki: "Ben Rabbime gidiyorum, o bana yolunu gösterir "
100- "Ey Rabbim! Bana salihlerden (bir ogul) ihsan et!"
101- Biz de kendisine yumusak huylu bir ogul müjdeledik
102- Oglu, yaninda kosacak çaga gelince: "Ey oglum! Ben seni rüyamda bogazladigimi görüyorum Artik bak, ne düsünürsün?" dedi Çocuk da: "Babacigim sana ne emrediliyorsa yap, insaallah beni sabredenlerden bulacaksin" dedi
103- Ne zaman ki ikisi de bu sekilde Allah'a teslim oldular, Ibrahim oglunu sakagi üzerine yatirdi
104- Biz de ona söyle seslendik: "Ey Ibrahim! "
105- "Rüyana gerçekten sadakat gösterdin, süphesiz ki, biz iyilik yapanlari böyle mükafatlandiririz "
106- "Süphesiz ki bu apaçik bir imtihandi " (dedik)
107- Ve ona büyük bir kurbanlik fidye verdik
108- Kendisine sonradan gelenler içinde iyi bir nâm biraktik
109- Selam olsun Ibrahim'e  
110- Iste biz iyilik yapanlari böyle mükafatlandiririz
111- Çünkü o bizim mümin kullarimizdandi
112- Ona bir de salihlerden bir peygamber olmak üzere Ishak'i müjdeledik
113- Hem ona hem Ishak'a bereketler verdik Her ikisinin neslinden de hem iyilik yapanlar var, hem de açikça kendi nefsine zulmedenler var
114- Andolsun ki biz Musa ile Harun'a da nimetler verdik
115- Hem kendilerini ve kavimlerini o büyük sikintidan kurtardik
116- Hem yardim ettik onlara da, galip gelenler onlar oldular
117- Hem kendilerine o belli kitabi (Tevrat'i) verdik
118- Kendilerini dogru yola çikardik
119- Sonrakiler içinde onlara iyi bir nam biraktik:
120- Selam olsun, Musa ile Harun'a
121- Iste biz iyilik yapanlari böyle mükafatlandiririz
122- Çünkü onlarin ikisi de bizim mümin kullarimizdandi
123- Süphesiz Ilyas da gönderilen peygamberlerdendir
124,125,126- Hani o kavmine: "Siz Allah'tan korkmaz misiniz? Yaratanlarin en güzeli olan, sizin de Rabbiniz, daha önceki atalarinizin da Rabbi bulunan Allah'i birakip da "Ba'l'e" (Ba'l ismindeki puta) mi yalvariyorsunuz?" dedi
127- Fakat onlar, onu yalanladilar Bu yüzden onlar mutlaka (cehennemde) hazir bulundurulacaklardir
128- Ancak Allah'in ihlasli kullari müstesna
129- Ona da sonrakiler içinde sunu biraktik:
130- Selam olsun Ilyâsîn'e 
131- Iste biz iyilik yapanlari böyle mükafatlandiririz
132- Çünkü o bizim mümin kullarimizdandi
133- Süphesiz Lût da gönderilen peygamberlerdendir
134- Hani biz onu ve ailesinin tamamini kurtarmistik
135- Ancak geride kalip batanlar içinde kalan yasli bir kadin hariç
136- Sonra digerlerini helak etmistik
137, 138- Ve siz elbette sabahleyin ve geceleyin onlara ugrar ve üzerlerinden geçersiniz Hâlâ akil edip düsünmez misiniz?
139- Süphesiz Yunus da gönderilen peygamberlerdendir
140- Hani o bir zaman dolu bir gemiye kaçmisti
141- (Oradakilerle) kur'a çekmis de kaydirilanlardan (yenilenlerden) olmustu
142- Derken (denize atilmis ve) kendisini balik yutmustu (Kendi nefsini) kiniyordu
143, 144- Eger çok tesbih edenlerden olmasaydi, yeniden dirilecekleri güne kadar onun karninda kalirdi
145- Biz onu hasta bir halde bir alana çikardik
146- Üzerine kabak cinsinden bir agaç bitirdik
147- Biz onu (Yunus'u) yüz bin veya daha çok insana peygamber olarak gönderdik
148- O zaman ona iman ettiler de biz onlari bir zamana kadar yasattik
149- Simdi sor o seninkilere: Kizlar, Rabbinin de, oglanlar onlarin mi?
150- Yoksa biz melekleri disi yaratmisiz da onlar sahit mi bulunuyorlarmis?
151, 152- Ha! Onlar, süphesiz uydurduklari iftiralarindan dolayi: "Allah dogurdu" derler Hiç süphesiz onlar, yalancidirlar
153- (Allah) kizlari ogullara tercih mi etmis?
154- Size ne oldu? Nasil hükmediyorsunuz?
155- Hiç düsünmüyor musunuz?
156- Yoksa sizin için açik bir delil mi var?
157- O halde, eger dogru söylüyorsaniz getirin kitabinizi
158- Onlar, Allah ile cinler arasinda bir neseb (hisimlik bagi) uydurdular Oysa andolsun cinler bilirler ki, o yalancilar mutlaka cehenneme götürüleceklerdir
159- Allah, onlarin yakistirdiklari vasiflardan münezzeh ve yücedir
160- Fakat Allah'in ihlas ile seçilen kullari baska (onlar, Allah'i böyle sirk ile vasiflamazlar)
161, 162, 163- Çünkü siz ve taptiklariniz, kendiliginden cehenneme saldiran kimseden baskasini, Allah'a karsi kandirip, saptiramazsiniz
164, 165, 166- (Melekler): "Bizden her birimizin belli bir makami vardir Biziz o saf saf dizilenler, biziz! Biziz o tesbih edenler, biziz!" derler
167, 168, 169- (Müsrikler) söyle diyorlardi: "Eger yanimizda önceki (ümmet)lerden bir kitap olsaydi, elbette biz de Allah'in ihlas ile seçilmis kullarindan olurduk "
170- Fakat simdi onu inkâr ettiler Ama ilerde bileceklerdir
171, 172, 173- Andolsun ki peygamberlikle gönderilen kullarimiz hakkinda su sözümüz geçmistir: "Onlar var ya, elbette onlar muzaffer olacaklardir ve elbette bizim ordularimiz mutlaka galip geleceklerdir "
174- Onun için sen, bir süreye kadar onlardan yüz çevir
175- Onlara (inecek azabi) gözetle Yakinda onlar da göreceklerdir
176- Ya simdi onlar, bizim azabimiza ugramakta acele mi ediyorlar?
177- Fakat (azabimiz) onlarin sahasina indigi zaman, (o aci sonuçla) uyarilanlarin sabahi ne kötüdür!
177- Fakat (azabimiz) onlarin sahasina indigi zaman, (o aci sonuçla) uyarilanlarin sabahi ne kötüdür!
178- Yine sen, bir süreye kadar onlardan yüz çevir
179- (Inecek azabi) gözetle! Yakinda onlar da göreceklerdir
180- Senin güç ve kuvvet sahibi Rabbin, onlarin yakistirdiklari vasiflardan münezzeh ve yücedir
181- Gönderilen bütün peygamberlere selam olsun
182-Hamd, âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur
SEB`E
Bismillahirrahmanirrahim
1- Hamd, o Allah'indir ki göklerde ne var, yerde ne varsa hep O'nundur Ahirette de hamd O'nundur O hüküm ve himet sahibidir, herseyden haberdardir
2- Yere ne giriyor ve ondan ne çikiyor, gökten ne iniyor ve ona ne çikiyorsa (Allah) hepsini bilir O çok merhamet edicidir Çok bagislayicidir
3- Inkâr edenler: "Bize o kiyamet saati gelmez " dediler De ki: "Hayir, öyle degil, gaybi bilen Rabbim hakki için kiyamet size mutlaka gelecektir O'nun ilminden göklerde ve yerde zerre kadar bir sey kaçmaz Bundan daha küçük ve daha büyük ne varsa, hepsi muhakkak açik bir kitaptadir "
4- Çünkü Allah iman edip iyi ameller isleyenlere mükafat verecektir Iste onlar için bir magfiret ve cömertçe verilmis bol rizik vardir
5- Âyetlerimizi hükümsüz birakmak için yarisanlara gelince, onlar için de pek kötü ve elem verici bir azab vardir
6- Kendilerine ilim verilmis olanlar görüyorlar ki, Rabbinden sana indirilen Kur'ân, hakkin kendisidir O, gücüne nihayet olmayan, her hamde lâyik bulunan Allah'in yolunu gösteriyor
7- Böyle iken inkâr edenler söyle dediler: "Siz öldükten sonra, didik didik parçalandiginiz vakit, yeniden bir yaratilis içinde bulunacaksiniz diye, size birtakim haberler veren kisiyi gösterelim mi?"
8- O, bir yalani Allah'a iftira mi etti, yoksa kendisinde bir delilik mi var?" Hayir, dogrusu âhirete inanmayanlar, derin bir sapiklikla azab içindedirler
9- Ya gökten ve yerden önlerindekine ve arkalarindakine bir bakmazlar mi? Dilesek kendilerini yere geçiriveririz Yahut gökten üzerlerine parçalar düsürüveririz Süphesiz bunda Allah'a yönelen (hakka gönül veren) her kul için bir ibret vardir
10- Andolsun ki, biz Davud'a tarafimizdan bir fazilet verdik "Ey daglar! Onunla beraber tesbih edin " dedik ve bunu kuslara da (emrettik) ve ona demiri yumusattik
11- Bol bol zirhlar yap ve biçimlemede ölçüyü gözet dedik Siz de iyi isler yapin, çünkü ben her yapacaginizi gözetiyorum
12- Süleyman'in emrine de rüzgari verdik Sabah gidisi bir aylik, aksam dönüsü bir aylik yol idi Erimis bakir menbaini da ona sel gibi akittik Hem Rabbi'nin izniyle elinin altinda cinlerden de çalisan vardi Onlardan da kim emrimizden disari çikarsa ona ates azabindan tattirirdik
13- Onlar, ona mihrablar, timsaller (heykeller) ve havuzlar gibi çanaklar ve sâbit kazanlardan her ne isterse yaparlardi Çalisin ey Davud hanedani, sükür için çalisin Ama kullarim içinde sükreden azdir
14- Ne zaman ki Süleyman'a ölümü hükmettik, cinlere onun ölümünü sezdiren olmadi Yalniz bir güve böcegi yere dayandigi asâsini yiyordu Bu sebeple Süleyman yere yikilinca ortaya çikti ki, cinler eger gaybi bilir olsalar
o zilletli azab içinde bekleyip durmazlardi
15- Andolsun ki Sebe' kavmi için oturduklari yerde bir ibret vardi: Sag
ve soldan iki bahçe! (onlara): "Rabbinizin rizkindan yiyin de O'na sükredin, ne güzel bir belde ve çok bagislayici bir Rab!" (denildi)
16- Fakat onlar (sükürden yüz çevirdiler) bakmadilar Biz de üzerlerine Arim selini saliverdik ve o güzelim iki bahçelerini buruk yemisli, ilginlik ve içinde biraz da sidir agaci bulunan iki harap bahçeye çevirdik
17- Bunu onlara nankörlüklerinin cezasi yaptik ve biz hep böyle çok nankör olanlari cezalandiririz
18- Biz onlarla o bereket verdigimiz memleketler arasinda, sirt sirta sehirler meydana getirmistik Ve onlar da muntazam gidis gelis düzenledik (Onlara): Buralarda gecelerce ve gündüzlerce emniyet içinde gezip yürüyün (dedik)
19- Buna karsi onlar: "Ey Rabbimiz! Seferlerimizin arasini uzaklastir" dediler ve nefislerine zulmettiler Biz de onlari efsanelere çevirdik ve tamamen didik didik dagittik Süphesiz ki bunda çok sükredecek her sabirli için elbette ibretler vardir
20- Yine yemin ederim ki, Iblis onlar hakkindaki zannini hakikaten dogru buldu da içlerinde müminlerden ibaret bir gruptan baskasi ona uydular
21- Halbuki Iblis'in onlar üzerinde hiçbir saltanat kudreti yoktu Fakat biz ahirete imani olani belli edecek, ondan süphe içinde bulunandan ayirt edecektik Öyle ya Rabb'in her seyi gözetleyendir
22- De ki: "Allah'i birakip da tanri saydiginiz putlariniza istediginiz kadar yalvarin Onlarin ne göklerde, ne yerde zerre kadar güçleri yetmez Onlarin, bunlarda bir ortakligi da yok Allah'in da onlardan bir yardimcisi yoktur "
23- Allah'in huzurunda sefaat da fayda vermez Ancak izin verdigi kimseninki müstesna Nihayet kalblerinden dehset giderildigi zaman "Rabbiniz ne buyurdu?" derler (Sefaat sahipleri de): "Hakki söyledi" derler O, her seyden yüksek ve büyüktür
24- De ki: "Size göklerden ve yerden rizik veren kimdir?" Yine de ki: "Allah'tir, herhalde ya biz, ya da siz mutlak bir hidayet üzerindeyiz veya açik bir sapiklik içindeyiz "
25- De ki: "Siz bizim yaptigimiz günahlardan sorumlu tutulmazsiniz Biz de sizin yaptiklarinizdan sorumlu olmayiz "
26- De ki: "Rabbimiz hepimizi bir araya toplayacak, sonra da hak hükmü ile aramizi ayiracaktir Asil hüküm veren ve her seyi bilen O'dur "
27- De ki: "O'na ortak diye takistirdiklarinizi bana gösterin bakayim! Hayir, öyle sey yoktur, dogrusu güçlü ve hikmet sahibi olan ancak Allah'tir "
28- Biz seni ancak bütün insanlara bir müjdeci ve bir uyarici olarak gönderdik Fakat insanlarin çogu bilmezler
29- Ve: "Eger gerçekçiyseniz bu vaad ne zaman olacak?" diyorlar
30- De ki: "Size vaad edilen öyle bir gündür ki, ondan ne bir an geri kalabilirsiniz, ne de ileri geçebilirsiniz "
31- Kâfirler: "Biz ne bu Kur'ân'a inaniriz, ne de ondan öncekilere " dediler Fakat o zalimler yakalanip Rablerinin huzuruna durdurulduklari zaman, birbirlerine söz atarken bir görsen! Bir taraftan zayif düsürülenler, o büyüklük taslayanlara: "Siz olmasaydiniz biz mutlaka mümin olurduk" derler
32- Diger taraftan büyüklük taslayanlar, zayif düsürülenlere: "Size hidayet geldikten sonra, sizi ondan biz mi çevirdik? Hayir, siz kendiniz suçluydunuz " derler
33- O zayif düsürülenler de o büyüklük taslayanlara: "Hayir, (isiniz) gece, gündüz hilekârlikti Çünkü siz bize Allah'i inkâr etmemizi ve O'na es kosmamizi emrediyordunuz " derler Bunlar azabi gördükleri zaman içlerinden pismanlik getirmektedirler Biz de o kâfirlerin boyunlarina demir halkalar geçirmisizdir Onlar sadece yaptiklarinin cezasini çekiyorlardir
34- Biz herhangi bir memlekete tehlikeyi haber veren bir uyarici gönderdikse, mutlaka oranin refah ile simartilmis olanlari: "Biz sizin gönderildiginiz seyleri tanimayiz " dediler
35- Ve yine dediler ki: "Biz malca da daha çoguz, evlatça da, bize azab edilmez "
36- De ki: "Rabbim rizki diledigine genisletir, diledigine sikar Fakat insanlarin çogu bilmezler "
37- Halbuki sizi huzurumuza yaklastiracak olan, mallariniz ve evlatlariniz
degildir Ancak iman edip de salih amel isleyenlere gelince, iste onlarin amellerine karsi kendilerine kat kat mükafat vardir Onlar cennet kösklerinde emniyet içindedirler
38- Âyetlerimizi hükümsüz birakmak için yarisanlara gelince, iste onlar Hakk'in huzuruna azab içinde getirileceklerdir
39- De ki: "Gerçekten Rabbim kullarindan diledigi kimseye rizki hem genisletir, hem daraltir Her neyi hayra harcarsaniz O, onun yerine baskasini verir Hem O, rizik verenlerin en hayirlisidir "
40- O gün Allah, onlari hep birlikte mahsere toplayacak, sonra meleklere: "Sunlar size mi tapiyorlardi?" diyecektir
41- Onlar da: "Seni tenzih ederiz Bizim onlara karsi siginacak velimiz sensin Hayir, onlar cinlere tapiyorlardi Çogu onlara inanmislardi " diyecekler
42- Iste o gün birbirinize ne bir menfaate, ne de bir zarara sahip olabilirsiniz Ve biz o zulmedenlere: "Tadin bakalim o yalan deyip durdugunuz atesin azabini!" deriz
43- Karsilarinda açik deliller halinde âyetlerimiz okundugu zaman o zalimler: "Bu, baska degil, sirf sizi atalarinizin taptigi tanrilardan men etmek isteyen bir adam " dediler Ve: "Bu (Kur'ân), baska bir sey degil, sirf uydurulmus bir iftira" dediler O kâfirler, hak kendilerine geldigi zaman: "Bu apaçik bir sihirden baska bir sey degil " dediler
44- Halbuki biz onlara öyle ders alacaklari kitaplar göndermedik Kendilerine senden önce bir uyarici da göndermedik
45- Onlardan öncekiler de yalanlamislardi Hem bunlar, onlara verdiklerimizin onda birine eremediler Peygamberlerimi yalanladilar, ama beni inkâr edisin sonu nasil oldu?
46- De ki: "Size sadece bir tek nasihat edecegim Söyle ki: Allah için ikiser, üçer ve teker teker kalkarsiniz, sonra da iyi düsünürsünüz " Arkadasinizda (peygamberde) delilikten eser yoktur O, yalniz siddetli bir azabin önünde, sizi sakindiracak bir peygaberdir
47- De ki: "Ben sizden herhangi bir ücret istemem, O sizin içindir Benim ecrim ancak Allah'a aittir O, her seye sahittir "
48- De ki: "Gerçekten Rabbim, hakki yerli yerine koyar O, gayblari hakkiyla bilendir "
49- De ki: "Hak geldi, batilin önü de kalmaz, sonu da "
50- De ki: "Eger ben yanilirsam, yalniz kendi adima yanilirim Ve eger hidayeti bulmussam, bilinmeli ki Rabbimin bana vahiy vermesiyledir Çünkü O, yakindir, isitir, isittirir "
51- Onlari telasa düstükleri zaman görsen: Artik kaçamak yoktur Yakin yerden yakalanmislardir
52- Ve: "O'na iman ettik" demektedirler Fakat onlar için (âhiret gibi) uzak bir yerden (imana) el sunmak (ulasabilmek) nerede?
53- Halbuki daha önce (dünyada) O'nu inkâr etmislerdi Uzak yerden gayba tas atiyorlardi
54- Artik kendileriyle arzularinin arasina set çekilmistir Tipki bundan önce benzerlerine yapildigi gibi Çünkü hepsi iskilli bir süphe içinde bulunuyorlardi
SECDE
Bismillahirrahmanirrahim
1- Elif, Lâm, mim
2- Kendisinde süphe olmayan bu kitabin indirilisi, âlemlerin Rabbi olan Allah tarafindandir
3- Yoksa onu (Muhammed) uydurdu mu diyorlar? Hayir, o senden önce kendilerine bir uyarici gelmemis olan bir kavmi korkutman için, Rabbin tarafindan gelen bir haktir Gerek ki, hidayeti kabul ederler
4- Allah O'dur ki, gökleri, yeri ve ikisi arasindakileri alti günde yaratmis, sonra Ars üzerine istivâ buyurmustur (hakim olmustur) Sizin için O'ndan baska ne bir dost vardir, ne de bir sefaatçi! Artik düsünmeyecek misiniz?
5- O, gökten yere, (yukaridan asagiya) isleri düzenler, sonra da o isler, sizin saydiklarinizdan bin yil kadar olan bir günde O'na yükselir
6- Iste görüleni de görülmeyeni de bilen, her seye gücü yeten, çok merhametli olan O'dur
7- Yarattigi her seyi güzel yaratan ve insani yaratmaya bir çamurdan baslayan O'dur
8- Sonra da onun soyunu süzülmüs bir özden, degersiz bir sudan yaratmistir
9- Sonra onu düzenli bir sekle sokup, içine kendi ruhundan üfürdü Ve sizin için kulaklar, gözler ve gönüller var etti Siz pek az sükrediyorsunuz!
10- Onlar: "Biz yerde kaybolup gittikten sonra, gerçekten biz mi yeni bir yaratilista bulunacagiz?" dediler Fakat onlar Rablerine kavusmayi (O'nun huzuruna varacaklarini) inkâr eden kâfirlerdir
11- De ki: "Size vekil kilinmis olan ölüm melegi caninizi alacak, sonra döndürülüp Rabbinize götürüleceksiniz "
12- Ey Muhammed! Günahkârlarin, Rablerinin huzurunda baslari öne egilmis olarak: "Ey Rabbimiz! Gördük ve dinledik, simdi bizi geri çevir de salih bir amel isleyelim, çünkü biz artik kesin bir sekilde inaniyoruz " derlerken bir görsen!
13- Eger biz dilemis olsaydik her nefse hidâyetini verirdik Fakat benden: "Bütün insanlar ve cinlerden cehennemi elbette dolduracagim " sözü hak olmustur
14- "O halde bu gününüzle karsilasmayi unuttugunuzdan dolayi tadin azabi! Iste biz de sizi unuttuk Yapmakta oldugunuz isler yüzünden tadin ebedî azabi!"
15- Bizim âyetlerimize öyle kimseler iman eder ki, onlarla kendilerine ögüt verildigi zaman secdelere kapanirlar ve Rablerine hamd ile tesbih ederler de büyüklük taslamazlar
16- Onlarin yanlari yataklardan uzaklasir, korku ve ümid içinde Rablerine dua ederler ve kendilerine verdigimiz riziklardan hayira sarfederler
17- Simdi hiç kimse kendileri için, yaptiklarina karsilik gözler aydinligi olacak seylerden neler gizlenmis oldugunu bilemez
18- Öyle ya iman eden kimse, fâsik olan gibi olur mu? Onlar esit olamazlar
19- Evet, iman edip de salih amelleri isleyen kimselerin, yaptiklarina karsilik bir konukluk (agirlanma) olarak me'vâ (barinak) cennetleri vardir
20- Ama fâsiklik etmis olanlarin barinaklari atestir Oradan her çikmak istediklerinde oraya geri çevrilirler ve kendilerine: "Haydi tadin o atesin yalanlayip durdugunuz azabini!" denir
21- Su bir gerçek ki, onlara o en büyük azabdan önce yakin azabdan (dünyada) da tattiracagiz Umulur ki, (kötülükten) dönerler
22- Rabbinin âyetleriyle kendisine ögüt verilip de, sonra onlardan yüz çeviren kimseden daha zalim kim olabilir? Gerçekten biz, günahkârlardan intikam alacagiz
23- Andolsun ki biz vaktiyle Musa'ya kitap vermistik Simdi de sen ona (öyle bir kitaba) kavusmaktan süphe içinde olma Biz onu Israilogullarina dogru yolu göstren bir rehber kilmistik
24- Onlarin içinden, sabrettikleri zaman bizim emrimizle dogru yola ileten önderler yetistirmistik Onlar, bizim âyetlerimize kesin bir sekilde inaniyorlardi
25- Simdi ihtilafa düstükleri seyler hakkinda süphesiz ki Rabbin kiyamet günü aralarinda ayirici hükmü verecektir
26- Kendilerinden önce, yurtlarinda gezip dolasmakta olduklari nice kusaklari helâk etmis olmamiz, daha onlari dogru yola iletmedi mi? Süphesiz bunda nice ibretler vardir Hâlâ kulak vermeyecekler mi?
27- Ya hiç görmediler mi ki, biz kir yere suyu saliveriyoruz da onunla bir ekin çikariyoruz Ondan hayvanlari da yiyor, kendileri de Hâlâ gözlerini açmayacaklar mi?
28- Bir de "Ne zaman o fetih, eger dogru söylüyorsaniz?" diyorlar
29- De ki: "Inkâr edenlere o fetih günü iman etmeleri fayda vermez ve onlara göz açtirilmaz "
30- Simdi sen onlardan yüz çevir de gözet Çünkü onlar da gözetmektedirler
SEMS
Bismillahirrahmanirrahim
1- Günes'e ve onun pariltisina,
2- Günes'in ardindan gelen Ay'a,
3- Günes'i açip ortaya çikaran gündüze,
4- Onu örten geceye,
5- Göge ve onu bina edene,
6- Yere ve onu döseyene,
7- Nefse ve onu biçimlendirene,
8- Sonra da ona kötülük ve takva kabiliyetini verene yemin olsun ki,
9- Elbette nefsini temizleyip parlatan kurtulmustur
10- Onu kirletip gömen de ziyan etmistir
11- Semud, azginligiyla Hakk'i yalanladi,
12- En azginlari ileri atilinca,
13- Allah'in Rasulü (Salih peygamber) onlara: "Allah'in devesini ve onun su nöbetini gözetin " demisti
14- Fakat onlar peygamberi yalanlayip deveyi kestiler Rableri de günahlarini baslarina geçiriverdi de orayi dümdüz etti
15-Öyle ya, Allah bu isin sonundan korkacak degil ya
SUARA
Bismillahirrahmanirrahim
1- Tâ, Sîn, Mîm
2- Bunlar sana apaçik kitabin âyetleridir
3- (Resulüm!) Onlar iman etmiyorlar diye adeta kendine kiyacaksin!
4- Biz dilersek onlarin üzerlerine gökten bir âyet (mucize) indiririz de, ona boyunlari egilekalir
5- Bununla beraber kendilerine O Rahmân'dan yeni bir ögüt gelmeyedursun, ille ondan yüz çevirirler
6- Üstelik (ona) "yalandir" dediler; fakat onlara alay edip durduklari seyin haberleri yakinda gelecektir
7- Yeryüzüne bir bakmadilar mi? Biz orada her güzel çiftten nice bitkiler yetistirmisiz
8- Süphesiz ki bunda mutlak bir âyet (nisane) vardir; ama onlarin çogu iman etmezler
9- Ve süphe yok ki Rabbin, galip ve engin merhamet sahibidir
10- Bir vakit de Rabbin, Musa'ya nida edip "Git o zalim kavme" dedi
11- "Firavun kavmine, hâlâ sakinmayacaklar mi?"
12- (Musa) söyle seslendi: "Ya Rab! Dogrusu ben korkarim ki beni yalanci sayarlar "
13- "Ve gögsüm daralir, dilim dönmez, onun için Harun'a da elçilik ver "
14- "Hem onlarin bana isnad ettikleri bir suç var Ondan dolayi korkarim ki, hemen beni öldürürler "
15- (Allah): "Hayir hayir" buyurdu, "haydi ikiniz âyetlerimizle (mucizelerimizle) gidin Süphesiz ki, biz sizinle beraberiz (Onlari) isitiyoruz "
16- "Haydin Firavun'a gidin de deyin ki: Inan biz, âlemlerin Rabbinin elçisiyiz
17- Israil ogullarini bizimle beraber gönder "
18- "Â, dedi, biz seni çocukken himayemize alip büyütmedik mi? Hayatinin bir çok yillarini aramizda geçirmedin mi?"
19- "Sonunda o yaptigin (kötü) isi de yaptin Sen nankörün birisin!"
20- Musa, "Ben, dedi, o isi o anda yaptim ki saskinlardandim "
21- "Sizden korkunca da hemen aranizdan kaçtim Sonra Rabbim bana hikmet bahsetti ve beni peygamberlerden kildi "
22- "O basima kaktigin nimet de (aslinda) Israil ogullarini kendine köle edinmis olmandir "
23- Firavun söyle dedi: "Âlemlerin Rabbi dedigin nedir ki?"
24- Musa cevap olarak: "Eger isin gerçegini düsünüp anlayan kisiler olsaniz (itiraf edersiniz ki) O, göklerin, yerin ve ikisi arasinda bulunan her seyin Rabbi'dir "
25- (Firavun) etrafinda bulunanlara: "Isitmiyor musunuz?" dedi
26- Musa dedi ki: "O sizin de Rabbiniz, daha önce ki atalarinizin da Rabbidir "
27- (Firavun): "Size gönderilen bu elçiniz mutlaka delidir" dedi
28- Musa devamla söyle söyledi: "Sayet aklinizi kullansaniz (anlarsiniz ki), O, dogunun, batinin ve ikisinin arasinda bulunanlarin Rabbidir "
29- Firavun: "Benden baskasini ilâh tutarsan, andolsun ki seni zindana kapatilmislardan ederim" dedi
30- Musa sordu: "Sana apaçik bir sey getirmis olsam da mi?"
31- Firavun: "Haydi getir onu bakayim, dogrulardan isen" dedi
32- Bunun üzerine Musa asâsini birakiverdi; apaçik bir ejderha oluverdi
33- Elini de (koynundan) çekti çikardi; bakanlara bembeyaz (görünen, nur saçan bir sey) oluverdi
34- Firavun çevresinde bulunan ileri gelenlere: "Bu dedi, herhalde çok bilgili bir sihirbaz!"
35- "Sizi sihriyle yurdunuzdan çikarmak istiyor Simdi ne buyurursunuz?"
36- Dediler ki: "Bunu ve kardesini egle, sehirlere de toplayicilar gönder "
37- "Bütün bilgiç sihirbazlari sana getirsinler "
38- Böylece, sihirbazlar belli bir günün tayin edilen vaktinde bir araya getirildi
39- Halka, "Siz de toplaniyor musunuz? (Haydi çabuk olun)" denildi
40- "Üstün gelirlerse herhalde sihirbazlara uyariz" dediler
41- Sihirbazlar geldiklerinde Firavun'a "Sayet biz üstün gelirsek, muhakkak bize bir ücret vardir, degil mi?" dediler
42- Firavun cevaben: "Evet, o takdirde hiç süphe etmeyin, gözde kimselerden olacaksiniz" dedi
43- Musa onlara "Atin, ne atacaksaniz" dedi
44- Bunun üzerine iplerini ve degneklerini attilar ve "Firavun'un kudreti hakki için süphesiz elbette bizler galip gelecegiz" dediler
45- Ardindan Musa asâsini atti; bir de ne görsünler, onlarin uydurduklarini yutuyor!
46- Sihirbazlar derhal secdeye kapandilar
47- "Iman ettik, dediler, Âlemlerin Rabbine "
48- "Musa ve Harun'un Rabbine!"
49- Firavun (kizginlik içinde) dedi ki: "Ben size izin vermeden O'na iman ettiniz ha! Anlasildi ki o size sihri ögreten büyügünüzmüs! Ama simdi bileceksiniz: Andolsun, ellerinizi ve ayaklarinizi çaprazlama ke
stirecegim, hepinizi çarmiha gerdirecegim!"
50- "Zarari yok dediler nasil olsa biz Rabbimize dönecegiz "
51- "Herhalde biz müminlerin evveli oldugumuzdan dolayi, Rabbimizin bize magfiret buyuracagini ümit ederiz"
52- Biz, Musa'ya: "Kullarimi geceleyin yola çikar, çünkü takip edileceksiniz" diye vahyettik
53- Firavun da sehirlere (asker) toplayicilar gönderdi:
54- "Esasen bunlar, sayilari azar azar, bölük pörçük bir cemaattir "
55- "(Böyle iken) hakkimizda çok gayz (öfke) besliyorlar "
56- "Biz ise, elbette uyanik (ve tekvücut) bir cemaatiz " (diyor ve dedirtiyordu )
57- Ama (sonunda) biz, onlari (Firavun ve kavmini) bahçelerden, pinarlardan,
58- Hazinelerden ve serefli makamlardan çikardik
59- Ve onlara Israil ogullarini mirasçi yaptik
60- Derken (Firavun ve adamlari) günes dogmustu ki, onlarin ardina düstüler
61- Iki topluluk birbirini görünce, Musa'nin adamlari "Eyvah, yakalandik! dediler
62- Musa: "Hayir, aslâ! dedi, Rabbim süphesiz benimledir, bana yolunu gösterecektir "
63- Bunun üzerine Musa'ya "Vur asân ile denize" diye vahyettik; vurunca bir infilak etti, her bölük koca bir dag gibi oluverdi,
64- Ötekilerini de buraya yanastirivermistik
65- Musa ve beraberindekilerin hepsini kurtardik,
66- Sonra da ötekileri suda bogduk
67- Süphesiz bunda bir âyet (ibret) vardir; ama çoklari iman etmis degillerdir
68- Ve süphesiz, iste o Rabbin, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir
69- (Resulüm!) onlara Ibrahim'in kissasini da naklet
70- Hani o, babasina ve kavmine, "Neye tapiyorsunuz?" demisti
71- "Birtakim putlara tapariz da onlar sayesinde toplaniriz" dediler
72- Ibrahim "Peki, dedi, yalvardiginizda onlar sizi isitiyorlar mi?"
73- "Veya size fayda veya zararlari olur mu?"
74- "Yok, dediler, ama biz babalarimizi böyle yapar bulduk "
75-76- Ibrahim dedi ki: "Iyi ama, ister sizin, ister önceki atalarinizin olsun, neye taptiginizi (biraz olsun) düsündünüz mü?"
77- "Hep onlar benim düsmanimdir; ancak âlemlerin Rabbi (benim dostumdur)"
78- "O ki, beni yaratan ve bana dogru yolu gösterendir,"
79- "Beni yediren, içirendir,"
80- "Hastalandigim zaman bana O, sifâ verir "
81- "O ki, benim canimi alacak, sonra diriltecektir "
82- "Ve hesap günü, hatami bagislayacagini umdugumdur "
83- "Ya Rab! Bana hikmet (hüküm) ver ve beni iyiler (zümresin)e kat "
84- "Sonra gelecekler içinde beni dogrulukla anilanlardan eyle!"
85- "Ve beni naîm (nimeti bol) cennetin varislerinden eyle!"
86- "Babami da bagisla, çünkü o yanlis gidenlerdendir "
87- "(Insanlarin) diriltilecekleri gün, beni mahcub etme "
88- "O gün ki ne mal fayda verir ne ogullar!"
89- "Ancak Allah'a temiz bir kalple gelenler o günde (kurtulusa erer) "
90- (O gün) Cennet müttakilere yaklastirilmistir
91- Azginlar için de cehennem hortlatilmistir
92, 93- Onlara, "Allah'i birakip da taptiklariniz, hani nerede? Size yardim edebiliyorlar mi veya kendilerini kurtarabiliyorlar mi?" denilir
94- Ve arkasindan hep onlar (putlar ve azginlar) o cehennemin içine firlatilmaktadirlar
95, 96- Ve bütün o Iblis ordulari onun içinde birbirleriyle çekisirlerken dediler ki:
97- "Vallahi biz, gerçekten apaçik bir sapiklik içindeymisiz "
98- "Çünkü biz sizi, âlemlerin Rabbi ile bir seviyede tutuyorduk "
99- "Ve bizi hep o günahkarlar saptirdi "
100- "Bak bizim için ne sefaatçiler var,"
101- "Ne de yakin bir dost "
102- "Ah keske (dünyaya) bir kere daha dönebilsek de, müminlerden olabilseydik "
103- Süphesiz bunda bir âyet (alinacak bir ders) vardir; oysa çoklari iman etmis degillerdir
104- Ve süphesiz Rabbin, iste O, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir
105- Nuh kavmi de peygamberleri yalancilikla itham etti
106- Hani kardesleri Nuh onlara söyle demisti: "Siz Allah'tan korkmaz misiniz?"
107- "Haberiniz olsun ki ben, size gönderilmis güvenilir bir Peygamberim
108- "Gelin artik, Allah'tan korkun ve bana itaat edin "
109- "Buna karsilik ben sizden hiçbir ücret istemiyorum Benim mükafaatimi verecek olan ancak, âlemlerin Rabbidir "
110- "Gelin, artik, Allah'tan korkun ve bana itaat edin "
111- "Â, dediler, senin ardina hep düsük kimseler düsmüsken, biz sana hiç inanir miyiz?"
112- Nuh dedi ki: "Onlarin yaptiklari hakkinda bir bilgim yoktur "
113- "Onlarin hesabi ancak Rabbime aittir Düsünsenize!"
114- "Hem ben iman edenleri kovmaya memur degilim "
115- "Ben ancak apaçik bir uyariciyim "
116- Dediler ki: "Ey Nuh! Eger vazgeçmezsen, iyi bil ki, tasa tutulanlardan olacaksin!"
117- Nuh: "Rabbim! dedi, kavmim beni yalancilikla itham etti "
118- "Artik benimle onlarin arasinda sen hükmünü ver Beni ve beraberimdeki müminleri kurtar "
119- Bunun üzerine biz de onu ve beraberindekileri, o dolu gemide tasiyarak kurtardik
120- Sonra da arkasinda kalanlari suda bogduk
121- Süphesiz bunda mutlak bir âyet (alinacak ders) vardir; ama çoklari iman etmis degillerdir
122- Ve süphesiz Rabbin, iste O, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir
123- Âd (kavmi) de peygamberleri yalancilikla itham etti
124- Hani kardesleri Hûd onlara söyle demisti: "Siz Allah'tan korkmaz misiniz?"
125- "Haberiniz olsun ki ben, size gönderilmis, güvenilir bir Peygamberim "
126- "Gelin artik Allah'tan korkun ve bana itaat edin "
127- "Buna karsilik ben sizden hiçbir ücret istemiyorum Benim mükafatimi verecek olan ancak âlemlerin Rabbidir "
128- "Siz her tepeye bir alâmet bina edip eglenir durur musunuz?"
129- "Temelli kalacaginizi umarak saglam yapilar mi edinirsiniz?"
130- "Hem tuttugunuz zaman merhametsiz zorbalar gibi tutuyorsunuz "
131- "Artik Allah'tan korkun ve bana itaat edin "
132- "O Allah'tan korkun ki, size o bildiginiz seyleri vermekte,"
133- "Davarlar, ogullar,"
134- "Cennet gibi baglar, bahçeler, pinarlar ihsan etmektedir "
135- "Cidden ben sizin hakkinizda büyük bir günün azabindan korkuyorum "
136- "Dediler ki: "Sen ha vaaz etmissin, ha vaaz edenlerden olmamissin, bizce birdir "
137- "Bu sirf eskilerin âdetidir "
138- "Biz azaba ugratilacak da degiliz "
139- Böylece onu yalanci saydilar; biz de kendilerini helak ettik Süphesiz bunda mutlak bir âyet (alinacak bir ders) vardir, ama çoklari
iman etmis degillerdir
140- Ve süphesiz Rabbin, iste O, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir
141- Semûd (kavmi) de peygamberleri yalancilikla itham etti
142- Hani kardesleri Salih onlara söyle demisti: "Siz Allah'tan korkmaz misiniz?"
143- "Haberiniz olsun ki ben size gönderilmis güvenilir bir peygamberim "
144- "Gelin artik, Allah'tan korkun ve bana itaat edin "
145- "Buna karsilik ben sizden hiçbir ücret istemiyorum Benim mükafatimi verecek olan ancak âlemlerin Rabbidir "
146- "Siz burada güven içinde birakilacak misiniz?"
147- "Bahçelerin, pinarlarin içinde,"
148- "Ekinlerin, salkimlari sarkmis hurmalar arasinda,"
149- Ki bir de daglardan keyifli keyifli kâsâneler oyuyorsunuz "
150- "Gelin! Allah'tan korkun da bana itaat edin "
151,152- "Yeryüzünde bozgunculuk yapip dirlik düzenlik vermeyen bozguncularin emrine uymayin "
153- "Sen dediler, olsa olsa iyice büyülenmis birisin!"
154- "Sen de ancak bizim gibi bir besersin Eger dogru söyleyenlerden isen, haydi bize bir âyet (mucize) getir "
155- Salih "Iste (mucize) bu disi devedir; su içme hakki (bir gün) onundur, belli bir günün içme hakki da sizin" dedi
156- "Sakin ona bir kötülükle ilismeyin, yoksa sizi büyük bir günün azabi yakalayiverir "
157- Derken onu kestiler; fakat pisman da oldular
158- Çünkü kendilerini azap yakalayiverdi Süphesiz bunda bir âyet (alinacak bir ders) vardir, ama çoklari iman etmis degillerdir
159- Ve süphesiz Rabbin, iste O mutlak galip ve engin merhamet sahibidir
160- Lût (kavmi) de peygamberleri yalancilikla itham etti
161- Hani kardesleri Lût onlara söyle demisti: "Siz Allah'tan kormaz misiniz?"
162- "Haberiniz olsun ki, ben size gönderilmis güvenilir bir peygamberim "
163- "Gelin artikAllah'tan korkun ve bana itaat edin "
164- "Buna karsilik ben sizden bir ücret istemiyorum Benim mükafatimi verecek olan ancak âlemlerin Rabbidir "
165- "Insanlar içinden erkeklere mi gidiyorsunuz?"
166- "Birakiyorsunuz da sizler için yarattigi esleri! Dogrusu siz insanliktan çikmis bir kavimsiniz!"
167- Onlar söyle dediler: "Ey Lût! (Bu davadan) vazgeçmezsen, iyi bilki, sürülenlerden olacaksin "
168- Lût "Dogrusu ben, dedi, sizin bu isinize bugzedenlerdenim "
169- "Yâ Rabbi! Beni ve ailemi onlarin yapageldiklerin(in vebalin)den kurtar "
170- Biz de onu ve ailesinin tamamini kurtardik,
171- Ancak (geride) bir yasli kadin kaldi
172- Sonra geridekilerin hepsini helak ettik
173- Ve üzerlerine öyle bir yagmur yagdirdik ki, (uyarilanlarin) o yagmuru ne kötü bir yagmurdu!
174- Süphesiz bunda bir âyet (alinacak bir ders) vardir Ama çoklari iman etmis degillerdir
175- Ve süphesiz Rabbin, iste O mutlak galip ve engin merhamet sahibidir
176- Eyke halki da peygamberleri yalancilikla itham etti
177- Hani Suayb onlara söyle demisti: "Siz Allah'tan korkmaz misiniz?"
178- "Haberiniz olsun ki ben size gönderilmis güvenilir bir peygamberim "
179- "Gelin, Allah'tan korkun ve bana itaat edin "
180- "Buna karsilik ben sizden bir ücret istemiyorum Benim mükafatimi verecek olan yalniz âlemlerin Rabbidir "
181- "Ölçegi tam ölçün de hak yiyenlerden olmayin "
182- "Ve dogru terazi ile tartin "
183- "Halkin esyalarini degerinden düsürmeyin Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karisiklik çikarmayin "
184- "O sizi ve sizden önceki nesilleri yaratan Allah'tan korkun "
185- Onlar söyle dediler: "Sen, olsa olsa iyice büyülenmis birisin "
186- "Sen de bizim gibi bir beserden baska nesin? Bil ki, biz seni ancak yalancilardan biri sayiyoruz "
187- "Sayet dogru sözlülerden isen, üstümüze gökten bir parça düsürüver "
188- Suayb, "Rabbim, yaptiklarinizi en iyi bilendir" dedi
189- Hülasa, onu yalanci saydilar da kendilerini o gölge gününün azabi yakalayiverdi O cidden büyük bir günün azabi idi!
190- Süphesiz bunda bir âyet (alinacak bir ders) vardir Ama çoklari iman etmis degillerdir
191- Ve süphesiz Rabbin, iste O, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir
192- Ve muhakkak ki bu (Kur'ân) âlemlerin Rabbinin indirmesidir
193- (Resulüm!) Onu Rûhu'l-emin (Cebrail) indirdi;
194- Uyaricilardan olasin diye senin kalbin üzerine;
195- Açik parlak bir Arapça lisan ile
196- O, süphesiz daha öncekilerin kitaplarinda da vardi
197- Israilogullari bilginlerinin onu bilmesi, onlar için bir âyet (delil) degil midir?
198, 199- Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik de, bunu o okusaydi, yine de ona iman etmezlerdi
200, 201- Böylece onu günahkarlarin kalplerine soktuk (okuyup anladilar, ama yine de) acikli azabi görünceye kadar ona iman etmezler
202- Iste bu (azab) onlara, kendileri farkinda olmadan, ansizin geliverecektir
203- O zaman "Bize (iman etmemiz için) mühlet verilir mi acaba?  diyeceklerdir
204- (Oysa dünyada iken) Onlar bizim azabimizi çarçabuk istiyorlardi
205- Gördün ya artik onlara senelerce zevk ettirsek,
206- Sonra kendilerine vaad edilen (azab) gelip çatarsa,
207- O yasadiklari zevkin kendilerine hiçbir faydasi olmayacaktir
208- Bununla birlikte, biz hangi memleketi helak ettikse muhakkak onu uyarici (peygamberleri) olmustur
209- (Onlar) ihtar edilmistir ve biz zulmetmis degiliz
210- Onu (Kur'ân'i) seytanlar indirmedi
211- Bu onlara hem yarasmaz hem güçleri yetmez
212- Süphesiz onlar vahyi isitmekten uzak tutulmuslardir
213- O halde sakin Allah ile beraber baska tanriya kulluk edip yalvarma, yoksa azaba ugratilanlardan olursun
214- (Önce) en yakin hisimlarini uyar
215- Ve sana uyan müminlere kanadini indir
216- Sayet sana karsi gelirlerse, de ki: "Ben sizin yaptiklarinizdan muhakkak uzagim "
217- Sen O, mutlak galip ve engin merhamet sahibine güvenip dayan
218- O ki, (gece namaza) kalktigin zaman seni görüyor
219- Ve secde edenler arasinda dolasmani da (görüyor )
220- Çünkü her seyi isiten, her seyi bilen O'dur
221- Seytanlarin kime inecegini size haber vereyim mi?
222- Onlar, günaha, iftiraya düskün olan herkesin üzerine inerler
223- Onlar, (seytanlara) kulak verirler ve onlarin çogu yalancidir
224- Sairler(e gelince), onlara da sapiklar uyar
225, 226- Onlarin her vadide saskin saskin dolastiklarini ve gerçekte yapmadiklari seyleri söylediklerini görmedin mi?
227- Ancak iman edip iyi ameller isleyenler, Allah'i çok çok ananlar ve haksizliga ugratildiklarinda kendilerini savunanlar müstesna; haksizlik
edenler, hangi dönüse (hangi akibete) döndürüleceklerini yakinda bileceklerdir
SURA
Bismillahirrahmanirrahim
1,2- Hâ, mîm, ayn, sîn, kaf
3- Ey Muhammed! Çok güçlü hüküm ve hikmet sahibi olan Allah sana da senden öncekilere de böylece vahyeder
4- Göklerde ve yerde ne varsa, hepsi O'nundur O çok yücedir, çok büyüktür
5- Nerde ise gökler O'nun azametinden tâ üstlerinden çatlayacak gibi titresiyorlar Melekler Rablerini hamd ile tesbih ediyorlar ve yeryüzünde bulunan kimseler için magfiret diliyorlar Iyi bilin ki Allah çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir
6- Allah'tan baska dostlar edinenlere gelince, Allah onlarin üzerinde devamli bir gözetleyicidir Ama sen onlarin üzerinde bir vekil degilsin
7- Böylece biz sana Arapça bir Kur'ân indirdik ki, sehirlerin anasi (olan Mekke) halkini ve etrafindakileri uyarasin ve hakkinda hiç süphe olmayan kiyamet gününün dehsetinden onlari korkutasin Bir grup cennettedir, bir grup da cehennemdedir
8- Eger Allah dileseydi bütün insanlari bir tek ümmet yapardi Fakat O yalniz diledigini rahmetinin içine almaktadir Zalimler için ne bir dost vardir, ne de bir yardimci
8- Eger Allah dileseydi bütün insanlari bir tek ümmet yapardi Fakat O yalniz diledigini rahmetinin içine almaktadir Zalimler için ne bir dost vardir, ne de bir yardimci
9- Yoksa onlar Allah'tan baska dostlar mi edindiler? Oysa asil dost Allah'tir Ölüleri diriltecek olan da O'dur O'nun her seye gücü yeter
10- Hakkinda ihtilafa düstügünüz herhangi bir seyin hükmü Allah'a aittir Iste benim Rabbim olan Allah budur Ben yalniz O'na güvendim ve yalniz O'na yöneliyorum
11- O göklerin ve yerin yaraticisidir O sizin için kendi nefsinizden esler ve hayvanlardan da çiftler yaratmistir O, sizi bu düzen içerisinde üretip çogaltiyor O'nun benzeri olan hiçbir sey yoktur O, her seyi isitir ve görür
12- Göklerin ve yerin kilitleri O'na aittir O diledigine rizki genisletir ve daraltir Süphesiz ki O, her seyi hakkiyla bilir
13- Allah dinden Nuh'a tavsiye buyurdugu seyi sizin için de bir kanun yapti ve (Ey Muhammed!) sana vahyettigimizi, Ibrahim'e, Musa'ya ve Isa'ya tavsiye buyurdugumuzu da seriat kildi Söyle ki: Dini dogru tutun ve onda ayriliga düsmeyin Fakat senin kendilerini davet ettigin sey, müsriklere agir geldi Allah diledigini kendine seçer ve kendisine yöneleni de dogru yola iletir
14- Onlar kendilerine bilgi geldikten sonra, ancak aralarindaki, çekememezlik yüzünden ayriliga düstüler Eger Rabbin tarafindan azabin ertelendigine dair bir söz geçmemis olsaydi aralarinda mutlaka hüküm verilirdi Kendilerinden sonra Kitab'a vâris kilinan kitap ehli de Kur'ân hakkinda bir süphe ve tereddüt içindedirler
15- Ey Muhammed! Iste bunun için insanlari tevhide davet et ve sana emredildigi gibi dosdogru ol Onlarin keyiflerine uyma ve de ki: "Ben Allah'in kitaptan indirdigine inandim ve bana aranizda adaleti gerçeklestirmem emredildi Allah bizim de rabbimiz sizin de Rabbinizdir Bizim yaptiklarimiz bize, sizin yaptiklariniz da size aittir Sizinle bizim aramizda hiçbir tartismaya yer yoktur Allah hepimizi biraraya toplayacaktir Dönüs yalniz O'nadir
16- Allah'in davetine uyulduktan sonra, hâlâ O'nun dini hakkinda mücadele edenlerin, getirdikleri deliller Rableri yaninda batildir Onlarin üzerinde bir gazab ve kendileri için siddetli bir azab vardir
17- Bu kitabi ve ölçüyü hakla indiren Allah'tir Ne bilirsin, belki de kiyamet saati yakindir!
18- O'na inanmayanlar kiyametin çabuk gelmesini istiyorlar Inananlar ise O'ndan korkarlar ve O'nun hak oldugunu bilirler Iyi bilin ki, kiyamet saati hakkinda tartisanlar derin bir sapiklik içindedirler
19- Allah kullarina çok lütufkârdir Diledigine rizik verir O çok kuvvetlidir, çok güçlüdür
20- Her kim ahiret kazancini isterse, biz onun kazancini artiririz, her kim de dünya kazancini isterse ona da ondan veririz, ama onun ahirette hiçbir nasibi yoktur
21- Yoksa onlarin, Allah'in dinde izin vermedigi seyi kendilerine mesru kilacak ortaklari mi vardir? Eger azabin ertelenmesine dair kesin yargi sözü olmasaydi, aralarinda hemen hüküm verilir, isleri bitirilirdi Gerçekten zalimler için aci bir azab vardir
22- Sen kiyamet günü kazandiklari seyin cezasi baslarina gelirken zalimlerin korkudan titrediklerini görürsün Iman edip salih amel isleyenler ise cennet bahçelerindedirler Rablerinin yaninda onlar için istedikleri her sey vardir Iste büyük lütuf budur
23- Iste Allah iman edip salih amel isleyen kullarini bununla müjdeler Ey Muhammed! De ki: "Ben bu tebligime karsi sizden akrabalikta sevgiden baska hiçbir ücret istemiyorum " Her kim bir iyilik yaparsa biz onun iyiligini artiririz Süphesiz ki Allah çok bagislayicidir, sükrün karsiligini verir
24- Yoksa onlar, senin hakkinda: "Allah'a karsi yalan uydurdu " mu diyorlar? Eger Allah dilerse senin de kalbini mühürler; batili yok eder ve sözleriyle hakki gerçeklestirir Süphesiz ki O kalplerde bulunan seyleri hakkiyla bilir
25- Kullarinin tevbesini kabul eden, kötülükleri affeden ve sizin yaptiklarinizi bilen O'dur
26- Allah iman edip, salih amel isleyenlerin tevbesini kabul eder, onlara lütfundan daha fazlasini verir Kâfirler için ise siddetli bir azap vardir
27- Eger Allah rizki kullarina bol bol verseydi, mutlaka yeryüzünde azginlik ederlerdi Fakat O diledigini belli bir ölçüye göre indiriyor Süphesiz ki O, kullarindan haberdardir, onlari hakkiyla görür
28- Insanlar ümitlerini kestikten sonra yagmuru indiren ve rahmetini her tarafa yayan O'dur Övülmeye layik olan gerçek dost O'dur
29- Gökleri yeri ve her ikisinde yaydigi canlilari yaratmasi da Allah'in kudretinin delillerindendir O'nun diledigi zaman onlari biraraya toplamaya da gücü yeter
30- Basiniza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizle kazandiklariniz yüzündendir Bununla beraber Allah yine de çogunu affeder
31- Siz yeryüzünde (O'nu) aciz birakamazsiniz Sizin Allah'tan baska bir dostunuz ve yardimciniz da yoktur
32- Denizlerde yüce daglar gibi gemilerin yürümesi de O'nun kudretinin delillerindendir
33- Eger O dilerse rüzgari durdurur da yelkenle giden gemiler denizin üzerinde duruverirler Süphesiz ki bunda sabirli olan ve çok sükreden kimseler için nice ibretler vardir
34- Yahut da Allah kazandiklari günahlar yüzünden onlari helâk eder ve birçogunu da bagislar
35- Âyetlerimiz hakkinda mücadele edenler bilsinler ki kendileri için kaçacak bir yer yoktur
36- Size verilen herhangi bir sey sadece dünya hayatinin geçici bir menfaatidir Allah katinda bulunanlar ise iman edip sadece Rablerine güvenen kimseler için daha hayirli ve daha kalicidir
37- O iman edenler, büyük günahlardan ve hayasizliktan kaçinirlar Onlar öfkelendikleri zaman da kusurlari bagislarlar
38- Onlar, Rablerinin davetini kabul ederler ve namazi dosdogru kilarlar Onlarin isleri de kendi aralarinda bir istisare iledir Kendilerine verdigimiz riziktan onlar Allah yolunda harcarlar
39- Onlar, bir zulüm ve saldiriya ugradiklari zaman birbirleriyle yardimlasirlar
40- Bir kötülügün cezasi yine onun gibi bir kötülüktür, ama kim affeder, bagislarsa onun mükafati Allah'a aittir Süphesiz ki Allah, zalimleri sevmez
41- Zulme ugradiktan sonra hakkini alan kimseye gelince, iste onlarin aleyhinde ceza vermek için herhangi bir yol yoktur
42- Yol ancak insanlara zulmedenler ve yeryüzünde haksiz yere taskinlik edenler aleyhinedir Iste onlar için aci bir azap vardir
43- Her kim de sabreder ve kusuru bagislarsa, iste bu elbette azmedilecek islerdendir
44- Allah kimi saptirirsa artik bundan sonra onun için hiçbir dost yoktur Sen, azabi gördüklerinde zalimlerin: "Acaba dönecek bir yol var midir?" dediklerini görürsün
45- Sen, onlarin asagiliktan dolayi baslari öne egilmis, göz ucuyla gizli gizli etrafa bakarlarken atese sunulduklarini görürsün, iman edenler de: "Gerçekten zarara ugrayanlar hem kendilerine hem de ailelerine kiyamet günü yazik etmis olan kimselerdir " diyeceklerdir Iyi bilin ki zalimler devamli bir azap içerisindedirler
46- Onlarin Allah'tan baska kendilerine yardim edecek hiçbir dostlari yoktur Allah kimi saptirirsa, artik onun için çikar bir yol yoktur
47- Allah tarafindan, geri çevrilemeyecek kiyamet günü gelmeden önce, Rabbinizin davetine uyun, çünkü o gün, sizin için siginacak bir yer yoktur ve siz inkâr da edemezsiniz
48- Ey Muhammed! Eger onlar yüz çevirirlerse bilsinler ki, biz seni onlarin üzerine bir bekçi olarak göndermedik Sana düsen sadece tebligdir Gerçekten biz insana tarafimizdan bir rahmet tattirirsak ona sevinir, ama elleriyle yaptiklari yüzünden kendilerine bir kötülük isabet ederse, o zaman görürsün ki insan çok nankördür
49- Göklerin ve yerin hükümranligi yalniz Allah'a aittir O diledigini yaratir, diledigine kiz çocuk, diledigine de erkek çocuk bahseder
50- Yahut Allah onlari erkek ve kiz olmak üzere çift verir, diledigini de kisir yapar Süphesiz ki O her seyi bilir O'nun her seye gücü yeter
51- Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla veya perde arkasindan
konusur Yahut da bir elçi gönderir de izniyle ona diledigini vahyeder Süphesiz ki O çok yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir
52- Iste biz böylece sana da emrimizden Kur'ân'i vahyettik Yoksa sen kitap nedir? Iman nedir? bilmiyordun Fakat biz onu bir nur kildik Onunla kullarimizdan diledigimizi dogru yola iletiyoruz Süphesiz ki sen de insanlari dogru bir yola götürüyorsun
53-Göklerde ve yerde bulunanlarin sahibi olan Allah'in yoluna götürüyorsun Iyi bilin ki bütün isler sonunda yalniz Allah'a dönecektir
__________________
__________________
|