Yalnız Mesajı Göster

Eski 03-05-2007   #4
tatia27
Varsayılan


Bismillahirrahmanirrahim

1- Allah'in emri geldi, sakin onu acele edip istemeyiniz Allah, müsriklerin kostuklari ortaklardan münezzeh ve yücedir

2- Kendi emrinden ruh (vahiy) ile melekleri, kullarindan diledigi peygamberlere indirip su gerçegi insanlara bildirin, buyuruyor: Benden baska hiçbir ilâh yoktur Ancak benden korkun

3- Allah gökleri ve yeri hikmeti ile yaratti O, kâfirlerin ortak kostuklari seylerden çok yücedir

4- O, insani bir meniden (spermadan) yaratti Bir de bakarsin ki o, Rabbine karsi apaçik bir düsmandir

5- Hayvanlari da O yaratti Onlarda sizi isitacak seyler ve birçok faydalar vardir Ve siz onlardan bir kismini da yersiniz

6- O hayvanlari, aksam vakti getirirken ve sabahleyin salarken, onlarda sizin için bir güzellik ve zevk vardir

7- Bu hayvanlar, ancak güçlükle varabileceginiz bir memlekete yüklerinizi tasir Rabbiniz, süphesiz çok sefkatlidir, çok merhametlidir

8- Hem kendilerine binesiniz, hem de zinet olsun diye atlari, katirlari, ve merkepleri yaratti Ve su anda bilemeyeceginiz daha nice seyler yaratacak

9- Dogru yolu göstermek Allah'a aittir Onun egrisi de vardir Allah dileseydi, sizin hepinizi hidayete erdirirdi

10- Sizin için gökten su indiren O'dur Içecek su ondandir; hayvanlarinizi otlattiginiz bitkiler de o su ile yetisir

11- Allah, sizin için, o su ile ekin, zeytin, hurmaliklar, üzümler ve her

çesit meyveleri bitirir Süphesiz ki bunda düsünecek bir topluluk için büyük bir ibret vardir(1)

12- Geceyi, gündüzü, günesi ve ayi sizin hizmetinize O verdi Bütün yildizlar da O'nun emrine boyun egmislerdir Süphesiz ki bunda aklini kullanan bir toplum için ibretler vardir

13- Yeryüzünde sizin için yarattigi degisik renklerdeki seyleri de sizin hizmetinize sunmustur Elbette bunda ögüt alan kimseler için bir ibret vardir

14- Yine denizden taze et (balik) yiyesiniz ve ondan takindiginiz süs esyasini çikarasiniz diye, denizi emrinize veren Allah'tir Gemilerin denizde suyu yararak gittiklerini görüyorsun Lütfundan rizik aramaniz ve sükretmeniz için Allah böyle yapmistir

15- Allah, yeryüzü sizi sarsmasin diye oraya sabit daglar yerlestirdi Yolunuzu bulmaniz için de nehirler ve yollar yaratti

16- Daha birçok âlametler yaratti Insanlar geceleyin de Allah'in yarattigi yildizlarla yönlerini bulurlar

17- Hiç yaratan (Allah), yaratmayan (putlar) gibi olur mu? Artik siz düsünmez misiniz?

18- Halbuki Allah'in nimetlerini teker teker saymaya kalkissaniz, onlari sayamazsiniz Muhakkak ki Allah çok bagislayicidir, çok merhametlidir

19- Allah, gizlediginizi de açikladiginizi da bilir

20- Kâfirlerin Allah'tan baska yalvardiklari (putlar) ise, hiçbir sey yaratamazlar Çünkü onlar, kendileri yaratilmislardir

21- O putlar, hep ölüdürler, diri degildirler ve insanlarin öldükten sonra ne zaman dirileceklerini de bilmezler

22- Ilâhiniz bir tek ilâhtir Bununla beraber ahirete inanmayanlarin kalbleri inkârci, kendileri de böbürlenen kimselerdir

23- Süphesiz ki Allah, onlarin gizlediklerini de açiga vurduklarini da bilir Dogrusu Allah, kendilerini büyük görüp hakki kabul etmeyenleri sevmez

24- Onlara: "Rabbiniz ne indirdi? denildigi zaman "Öncekilerin efsanelerini" dediler

25- Bunu söylemelerinin sebebi su: Kiyamet günü, kendi günahlarini tam olarak yüklendikten baska, bilgisizlikleri yüzünden saptirmakta olduklari kimselerin günahlarindan bir kismini da yükleneceklerdir Dikkat edin, yüklendikleri günah ne kötüdür!

26- Onlardan öncekiler de tuzak kurdular Fakat Allah onlarin binalarini temelinden sarsti, çati tepelerinden üzerlerine çöktü ve azap onlara farkedemedikleri bir yönden geldi

27- Sonra kiyamet günü Allah, O kâfirleri rezil rüsvay edecek ve diyecek ki: "Hani ugrunda müminlere karsi düsman kesildiginiz ortaklarim nerede?" Kendilerine ilim verilmis olanlar: "Süphesiz bugünün re*!Sansür!**!Sansür!**!Sansür!**!Sansür!**!Sansür !*gi ve kötülügü kâfirleredir" diyeceklerdir

28- (O kâfirler), kendilerine zulmetmis kimseler olarak, meleklerin, canlarini aldiklari kimselerdir O vakit onlar söyle diyerek teslim olurlar: "Biz, bir kötülükten dolayi yapmiyorduk" (Onlara): "Hayir, Allah sizin ne maksatla yaptiginizi elbette çok iyi bilendir"

29- "O halde içinde ebedî kalacaginiz cehennemin kapilarindan girin" denir Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür!

30- Kötülüklerden sakinanlara: "Rabbiniz ne indirdi?" denilince: "Hayir indirdi" derler Bu dünyada güzel amel isleyenlere güzel bir mükafat var Elbette ahiret yurdu ise daha hayirlidir Allah'tan korkanlarin yurdu ne güzeldir!

31- O girecekleri yer, Adn cennetleridir ki, altindan irmaklar akar Orada Allah'tan korkanlara diledikleri nimetler vardir Iste Allah, takva sahiplerini böyle mükafatlandirir

32- Takva sahipleri o kimselerdir ki, melekler, canlarini hos ve rahat halde alirlar "Selam size, yapmis oldugunuz güzel islerin mükafati olarak girin cennet'e" derler

33- Ancak kendilerine, ruhlarini alacak meleklerin gelmesini veya Rabbinin azab emrinin (kiyametin) gelip çatmasini bekliyorlar! Kendilerinden öncekiler de böyle yapmislardi Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendilerine zulmetmislerdi

34- Bunun için, sonunda yaptiklarinin cezasi baslarina felaket oldu ve alay edip durduklari o azap, kendilerini kusatti

35- Allah'a ortak kosanlar dediler ki: "Allah dileseydi, ne biz, ne atalarimiz O'ndan baska hiçbir seye tapmazdik ve O'nun emri disinda hiçbir seyi haram kilmazdik" Kendilerinden öncekiler de böyle yaptilar Buna karsi peygamberlerin vazifesi, ancak açik-seçik bir tebligden, ibarettir

36- Andolsun ki biz her ümmete, "Allah'a ibadet edin ve putlara tapmaktan sakinin" diye bir peygamber gönderdik Allah, bu ümmetlerden

bir kismina hidayet etti, bir kismina da sapiklik hak olmustur Simdi yer yüzünde bir gezip dolasin da bakin ki, peygamberleri yalanlayanlarin sonunun ne oldugunu bir görün?

37- (Ey Muhammed!) Sen o kâfirlerin hidayete ermelerini ne kadar istesen de Allah, saptirdigi kimseyi hidayete erdirmez Onlarin hiçbir yardimcisi da yoktur

38- Kâfirler, "Allah ölen kimseyi diriltmez" diye en kuvvetli yeminleriyle Allah'a yemin ettiler Hayir, bu ölüleri diriltmek, Allah'in kendisine karsi bir vaadidir Ancak insanlarin çogu bunu bilmezler

39- Allah ölüleri diriltecek ki, o kâfirlerin, hakkinda ihtilaf ettikleri seyi onlara açikça göstersin ve bunu inkâr edenler kendilerinin yalanci olduklarini bilsinler

40- Biz bir seyi diledigimiz zaman, ona sözümüz sadece "ol" dememizdir O da hemen oluverir

41- Zulme ugradiktan sonra Allah yolunda hicret edenlere gelince, biz dünyada mutlaka onlari güzel bir yere yerlestiririz Halbuki bilirlerse ahiretin mükafati elbette daha büyüktür

42- O Muhacirler, müsriklerin eziyetlerine sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir

43- (Ey Peygamber!) Senden önce de, kendilerine vahyettigimiz erkeklerden baskasini peygamber olarak göndermedik Eger bunu bilmiyorsaniz Tevrat ve Incil âlimlerine sorun

44- Biz o peygamberleri mucizelerle ve kitaplarla gönderdik Ey Peygamberim! Sana da Kur'ân'i indirdik ki, insanlara vahyedileni açiklayasin Belki onlar da düsünürler

45- Sinsice kötü tuzaklar kuranlar, Allah'in kendilerini yerin dibine geçiremeyeceginden, yahut bilemeyecekleri bir yerden azabin gelmeyeceginden emin mi oldular?

46- Yahut (rizik için) dolasip dururlarken (Allah'in azabinin) kendilerini yakalayivermesinden emin mi oldular? Üstelik onlar, azabi engelleyici de degillerdir

47- Yahut ta kendilerini azar azar yakalayip helak etmesinden emin mi oldular? Süphesiz Rabbiniz çok sefkatlidir, çok merhametlidir

48- Onlar, Allah'in yarattigi birtakim seyleri görmediler mi ki? Gölgeleri Allah'in kudretine boyun egip secde ederek, saga sola döner, dolasir

49- Göklerde ve yer yüzünde bulunan canlilar ve bütün melekler, kibirlenmeden Allah'a secde ederler

50- Kendilerine hakim olan Rabblerinden korkarlar ve emrolunduklari her seyi yaparlar

51- Allah, buyurmustur ki: Iki ilâh edinmeyin O, ancak bir ilâhdir Onun için yalniz benden korkun

52- Göklerde ve yerde olan her sey yalniz O'nundur Din de daima O'nundur Böyle iken, siz Allah'tan baskasindan mi korkarsiniz?

54- Sonra Allah bu sikintiyi sizden kaldirdigi zaman, bir de bakarsiniz

ki, içinizden bir topluluk, hemen Rablerine ortak kosarlar

55- Bunu kendilerine verdigimiz nimete nankörlük etmek için yaparlar Simdi eglenin bakalim! Fakat yakinda bileceksiniz

55- Bunu kendilerine verdigimiz nimete nankörlük etmek için yaparlar Simdi eglenin bakalim! Fakat yakinda bileceksiniz

56- Bir de müsrikler kendilerine rizik olarak verdigimiz seylerden tutuyorlar mahiyetini bilmedikleri seylere (putlara) pay ayiriyorlar Allah'a andolsun ki, siz bu yaptiginiz iftiralardan mutlaka hesaba çekileceksiniz

57- Onlar, Allah'a kizlar isnad ediyorlar O, bundan münezzehtir Kendilerine ise erkek çocuklari isnad ederler

58- Halbuki onlardan birine, kiz dogum haberi müjdelendigi zaman içi öfkeyle dolar, yüzü kapkara kesilir

59- Kendisine verilen müjdenin kötülügü, dolayisiyla kavminden gizlenir Simdi acaba o çocugu zillet ve horluga katlanarak saklayacak mi? Yoksa topraga mi gömecek? Dikkat edin verdikleri hüküm ne kötüdür!

60- Ahirete iman etmeyenler için kötü sifatlar var En yüce sifatlar ise, Allah'indir O çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir

61- Eger Allah insanlari zulümleri yüzünden hesaba çekseydi, yeryüzünde kimildayan tek canli birakmazdi Fakat Allah onlari, belli bir vakte kadar erteler Müddetleri (ecelleri) geldigi zaman, onu ne bir saat erteleyebilirler, ne de öne alabilirler

62- Müsrikler, kendilerinin hoslanmadiklari seyleri, Allah'a isnad ediyorlar Dilleri, en güzel seylerin kendilerine ait oldugunu yalan yere durmadan söyler Hiç süphesiz onlar için, sadece ates vardir Oraya en önde gidip kalacaklardir

63- Allah'a yemin olsun ki, biz senden önce bir çok ümmetlere peygamberler gönderdik Ne var ki seytan, onlara amellerini bezeyip süslü gösterdi Bugün de o seytan, kâfirlerin dostudur Onlar için aci bir azab vardir

64- (Ey Resulüm!) Biz, sana bu kitabi (Kur'âni) sirf hakkinda ihtilafa düstükleri seyi insanlara açiklaman için ve iman edecek topluma bir hidayet, bir rahmet olsun diye indirdik

65- Allah gökten bir su indirdi ve onunla yeryüzüne ölümünden sonra hayat verdi Süphesiz ki bunda dinleyen bir millet için büyük bir ibret vardir

66- Gerçekten süt veren hayvanlarda da size bir ibret vardir Size iskembelerindeki yem artiklariyla kandan meydana gelen, içenlere içimi kolay halis bir süt içirmekteyiz

67- Hurma ve üzüm agaçlarinin meyvalarindan da hem içki, hem de güzel gidalar edinirsiniz Süphesiz ki bunda aklini kullanan kimseler için büyük bir ibret vardir

68- Senin Rabbin bal arisina söyle vahyetti: Daglardan, agaçlardan ve insanlarin kuracaklari kovanlardan kendine evler edin

69- Sonra meyvalarin hepsinden ye de, Rabbinin (sana) kolay kildigi yollara gir, diye ilham etti Onlarin karinlarindan renkleri çesitli bir bal çikar ki, onda insanlar için sifâ vardir Süphesiz ki bunda düsünen bir millet için, büyük bir ibret vardir

70- Allah, sizi yaratti, sonra da sizi öldürecektir Içinizden kimi de, biraz bilgiden sonra esyayi önceki bildigi gibi bilmesin diye, ömrün en kötü çagina kadar yasatilir Süphesiz ki Allah çok bilgili ve büyük kudret sahibidir

71- Allah, rizik yönünden bir kisminizi digerlerinden üstün kildi Kendilerine bol rizik verilenler, riziklarini ellerinin altindakilere vermiyorlar ki, onda esit olsunlar Durum böyle iken Allah'in nimetini inkâr mi ediyorlar?

72- Allah, size kendi cinsinizden esler, o eslerinizden de ogullar ve torunlar yaratti Sizi helal ve güzel gidalarla riziklandirdi Onlar, hâlâ batila mi inaniyorlar? ve Allah'in nimetini inkâr mi ediyorlar?

73- Müsrikler, Allah'i birakip, göklerden ve yerden kendileri için

hiçbir rizka sahip olmayan ve sahip olmaya da güçleri yetmeyen seylere taparlar

74- Artik Allah'a ortaklar kosmayin Çünkü Allah, (esi bulunmadigini) bilir, siz bilmezsiniz

75- Allah, hiçbir seye gücü yetmeyen, baskasinin mali olmus bir köle ile, kendisine güzel bir rizik verilen ve o rizikdan gizli ve açik olarak harcayan hür bir insani misal verdi Hiç bunlar esit olur mu? Bütün hamd Allah'a mahsustur Dogrusu insanlarin çogu bilmezler

76- Allah su iki adami da misal verdi: Bunlardan biri dilsizdir, hiçbir seye gücü yetmez; efendisine bir yüktür Onu nereye gönderse bir hayir getiremez Simdi, bu adamla, adaletle emreden ve dogru yolda bulunan adam esit olur mu?

77- Göklerin ve yerin gaybini bilmek Allah'a aittir Kiyametin kopusu yalniz bir göz kirpmasi veya daha az bir zamandan baskasi degildir Süphesiz Allah her seye kadirdir

78- Allah sizi annelerinizin karnindan çikardigi zaman hiçbir sey bilmiyordunuz Sükredesiniz diye size isitme (duygusu), gözler ve gönüller verdi

79- Gögün boslugunda Allah'in emrine boyun egdirilerek uçusan kuslara bakmadilar mi? Süphesiz bunda inanan bir toplum için âyetler (ibretler) vardir

80- Allah size evlerinizden bir huzur ve dinlenme yeri yapti Hayvanlarin derilerinden gerek yolculugunuzda ve gerekse konaklama zamanlarinizda kolayca tasiyacaginiz hafif evler (çadirlar vs) ve yünlerinden, yapagilarindan ve killarindan bir süreye kadar (giyinecek, kusanacak, serilecek ve dösenecek) bir esya ve ticaret mali yapti

81- Allah, yarattiklarindan sizin için gölgeler yapti ve sizin için daglarda barinaklar yaratti Sizi sicaktan koruyacak elbiseler ve savasta sizi koruyan elbiseler (zirhlar) yaratti Iste böylece Allah müslüman olasiniz diye üzerinize nimetini tamamlamaktadir

82- Buna ragmen eger yüz çevirirlerse, ey Muhammed! Artik sana düsen sadece açik bir sekilde tebligden ibarettir

83- Hem Allah'in nimetini bilirler, sonra da onu inkâr ederler Onlarin çogu kâfir kimselerdir

84- Her ümmetten bir sahid getirecegimiz gün, artik kâfirlere ne izin verilecek, ne de onlardan özür dilemeleri istenecektir

85- O zulmedenler, azabi gördükleri zaman, artik onlardan ne azab hafifletilir, ne de onlara süre verilir

86- Ve o Allah'a ortak kosanlar, ortak kostuklarini (putlari) gördükleri zaman: "Rabbimiz! Iste bunlar, seni birakip da kendilerine taptigimiz ortaklarimizdir" diyecekler Kostuklari ortaklar da onlara; "Siz mutlaka yalancilarsiniz" diye söz atarlar

87- O gün Allah'a teslim bayragini çekerler, bütün o uydurduklari seyler kendilerini birakip kaybolup gitmislerdir

88- Inkâr eden ve (insanlari) Allah yolundan çevirenler, diger kimseleri de bozduklari için onlara azab üstüne azab artirdik

89- Biz o gün, her ümmet içinde, kendilerinden kendi üzerlerine bir sahit gönderecegiz Seni de onlarin üzerine sahit getirecegiz Bu kitabi da, her seyi açiklayan ve müslümanlara dogruyu gösteren bir rehber, bir rahmet kaynagi ve bir müjdeleyici olarak indirdik

90- Süphesiz ki Allah, size adaleti, iyilik yapmayi ve yakinlara bakmayi emreder; hayasizliktan, fenaliktan ve azginliktan nehyeder Ögüt almaniz için size böyle ögüt verir

91- Bir de anlasma yaptiginizda Allah'in ahdini yerine getirin ve pekistirdikten sonra yeminleri bozmayin Allah'i üzerinize sahid tuttugunuz halde, nasil olur da bozarsiniz! Süphesiz ki Allah yaptiklarinizi bilir

91- Bir de anlasma yaptiginizda Allah'in ahdini yerine getirin ve pekistirdikten sonra yeminleri bozmayin Allah'i üzerinize sahid tuttugunuz halde, nasil olur da bozarsiniz! Süphesiz ki Allah yaptiklarinizi bilir

92- Bir ümmet, diger bir ümmetten (sayica ve malca) daha çok oldugu için, yeminlerinizi aranizda aldatma vasitasi yaparak, ipligini saglamca egirdikten sonra onu söküp bozmaya çalisan kadin gibi olmayin Allah sizi

bununla imtihan eder ve süphesiz hakkinda ihtilaf ettiginiz seyleri kiyamet günü size mutlaka açiklayacaktir

93- Allah dileseydi elbette hepinizi tek bir ümmet yapardi Fakat Allah diledigini saptirir ve diledigine de hidayet verir Süphesiz ki, (kiyamet gününde) bütün yaptiklarinizdan sorumlu tutulacaksiniz

94- Yeminlerinizi aranizda aldatma ve fesada vasita edinmeyin, sonra saglam basmisken bir ayak kayar da Allah yolundan saptiginiz için, dünyada kötü azabi tadarsiniz Ahirette de size büyük bir azab olur

95- Allah'in ahdini az bir bedel karsiliginda degismeyin Eger bilirseniz muhakkak ki Allah katindaki sevap sizin için daha hayirlidir

96- Sizin yaninizdaki dünya mali tükenir, Allah'in katindakiler ise tükenmez Muhakkak ki biz, Allah yolunda sabredenleri, yaptiklari amelin daha güzeliyle mükafatlandiracagiz

97- Erkekten ve disiden, mümin olarak kim iyi amel islerse muhakkak onu güzel bir hayat ile yasatacagiz ve yapmakta olduklari amellerin daha güzeliyle mükafatlarini elbette verecegiz

98- Simdi Kur'ân okumak istedigin zaman önce o kovulmus seytandan Allah'a sigin

99- Süphesiz ki iman edip de Rablerine tevekkül edenler üzerinde o seytanin hiçbir nüfuzu yoktur

100- Seytanin nüfuzu, ancak onu dost edinenlere ve Allah'a ortak kosanlaradir

101- Biz bir âyeti degistirip yerine baska bir âyet getirdigimiz zaman Allah ne indirdigini pek iyi bilmis iken kâfirler Peygambere: "Sen, ancak bir iftiracisin" dediler Hayir öyle degil; onlarin çogu bilmezler

102- (Ey Muhammed!) Onlara de ki: "Kur'ân'i Cebrail, iman edenlere sebat vermek, müslümanlara bir hidayet ve bir müjde olmak için Rabbinin katindan hak olarak indirdi

103- Muhakkak biliyoruz ki kâfirler: "Kur'ân'i Muhammed'e bir insan ögretiyor" diyorlar Peygambere ögretiyor zanninda bulunduklari kimsenin dili yabancidir Bu Kur'ân ise apaçik bir Arapçadir

104- Allah'in âyetlerine iman etmeyenleri, muhakkak ki Allah hidayete erdirmez ve onlara can yakici bir azab vardir

104- Allah'in âyetlerine iman etmeyenleri, muhakkak ki Allah hidayete erdirmez ve onlara can yakici bir azab vardir

105- Yalani ancak Allah'in âyetlerine inanmayanlar uydurur Iste onlar yalancilarin ta kendileridir

106- Kalbi iman ile sükûnet buldugu halde (dinden dönmeye) zorlananlar disinda, her kim imanindan sonra küfre kalbini açarsa, mutlaka onlarin üzerine Allah'tan bir gazab gelir ve kendilerine çok büyük bir azab vardir

107- Bu (azab) sundan dolayidir ki, onlar, dünya hayatini sevmis ve onu ahirete tercih etmislerdir Allah da kâfirler toplulugunu hidayete erdirmez

108- Bunlar, o kimselerdir ki; Allah kalblerini, kulaklarini ve gözlerini mühürlemistir Ve onlar, gafillerin ta kendileridir

109- Hiç süphesiz onlar, ahirette perisan olup hüsrana ugrayanlarin ta kendileridir

110- Sonra süphesiz Rabbin, eziyet edildikten sonra hicret eden, sonra cihad eden ve sabreden kimselerin yardimcisidir Bunlardan sonra Rabbin elbette çok bagislayicidir, çok merhametlidir

111- O gün, herkes nefsini kurtarmak için ugrasarak gelir ve herkese yaptigi isin karsiligi tamamiyle ödenir ve hiç kimseye de zulmedilmez

112- Allah bir sehri misal olarak verdi: Bu sehir güvenli, huzurlu idi, Oraya her yerden rizki bol bol geliyordu Ne var ki onlar Allah'in nimetlerine karsi nankörlük ettiler Allah da onlara, yaptiklari isler yüzünden açlik ve korku elbisesini (felâketini) tattirdi

113- Andolsun ki, onlara içlerinden bir peygamber geldi de onu yalanladilar Bunun üzerine zulüm yaparlarken azab da onlari yakalayiverdi

114- Artik Allah'in size rizik olarak verdigi seylerden helal ve temiz olarak yiyin Allah'in nimetine sükredin, eger gerçekten O'na ibadet edecekseniz

115- O size ancak ölü hayvani, kani, domuz etini ve Allah'tan baskasi adina kesilenleri haram kildi Her kim bu haram seyleri yemeye mecbur kalirsa (baskasinin hakkina) saldirmadan ve asiri gitmeden yiyebilir Süphesiz Allah, çok bagislayicidir, çok merhametlidir

116- Dillerinizin yalan vasfetmesi ile: "Su helaldir, su haramdir" demeyin; aksi halde Allah'a iftira etmis olursunuz Süphesiz Allah'a yalan uyduranlar asla kurtulamazlar

117- Onlar için dünyada pek az bir menfaat var, ahirette ise çok acikli bir azab vardir

118- Sana anlattiklarimizi, daha önce yahudilere de haram kilmistik Biz onlara zulmetmemistik Fakat onlar kendi kendilerine zulmetmislerdi

119- Sonra süphe yok ki Rabbin, bir cahillikle günah isleyip ardindan tevbe eden ve durumunu düzelten kimseleri bagislar Süphesiz ki Rabbin, bu tevbeden sonra Gafurdur, Rahîmdir (çok bagislayicidir, çok merhametlidir)

120- Süphesiz Ibrahim Allah'a itaat eden, Hakk'a yönelen bir önderdi Ve hiçbir zaman müsriklerden olmadi

121- Allah'in nimetlerine sükredendi Allah onu seçmis ve dogru yola iletmisti

122- Ve biz ona (Ibrahim'e) iyilik verdik Süphesiz ki o, ahirette de salihlerdendir

123- Sonra da (ey Muhammed!) sana: "Hakk'a yönelen ve müsriklerden olmayan Ibrahim'in dinine tabi ol" diye vahyettik

124- Cumartesi günü (avlanmamak), ancak onda ihtilafa düsenlere farz kilindi Süphesiz Rabbin onlarin ihtilaf edip durduklari seyler hakkinda kiyamet günü, aralarinda elbette hükmünü verecektir

125- (Ey Resulüm!) Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel ögütle çagir! Ve onlarla en güzel sekilde mücadele et Süphesiz Rabbin kendi yolundan sapanlari en iyi bilendir ve O, hidayete kavusanlari da en iyi bilendir

126- Eger (bir suçtan dolayi) ceza verecek olursaniz size yapilan azab ve cezanin misli ile ceza verin Ama sabrederseniz, elbette o, sabredenler için daha hayirlidir

127- (Ey Peygamber!) Sabret! Sabrin da ancak Allah'in yardimi iledir Onlardan dolayi üzülme! Kurduklari tuzaklardan telas edip sikintiya düsme!

128- Süphesiz Allah, takva sahipleri ile ve iyilikte bulunanlarla beraberdir



NAS

Bismillahirrahmanirrahim

1- De ki: Sığınırım ben insanların Rabbine,

2- İnsanların hükümdârına,

3- İnsanların ilâhına,

4- O sinsi vesvesecinin şerrinden

5- O ki, insanların göğüslerine vesveseler fısıldar

6- Gerek cinlerden, gerek insanlardan



NASR

Bismillahirrahmanirrahim

1- Allah'in yardimi ve fetih geldiginde,

2- Ve insanlarin dalga dalga Allah'in dinine girdiklerini gördügünde,

3-Rabbini ögerek tesbih et, O'ndan bagislanmani dile, çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir

NAZİAT

Bismillahirrahmanirrahim

1 Canlari bogarcasina siddetle cekip alanlara and

olsun,

2 Canlari kolaylikla alanlara and olsun,

3 Yuzup yuzup gidenlere and olsun,

4-5 Yaristikca yarisan ve isleri yoneten meleklere

and olsun

6 O gun bir sarsinti sarsar

7 Pesinden bir digeri gelir

8 O gun kalbler titrer

9 Insanlarin gozleri yere doner

10 Derler ki: "Biz eski halimize mi dondurulecegiz?"

11 "Ufalanmis kemik oldugumuz zaman mi?"

12 Derler ki: "O takdirde bu zararina bir donustur"

13 Dogrusu bir tek ciglik yetecektir

14 Hepsi hemen bir duzluge dokulecektir

15 Musa'nin basindan gecen olay sana geldi mi?

16 Tuva'da, kutsal bir vadide, Rabbi ona soyle hitap

etmisti:

17 "Firavun'a git; dogrusu o azmistir"

18 "Ona de ki: Arinmaga niyetin var mi?"

19 "Rabbine giden yolu gostereyim ki O'na saygi duyup

korkasin"

20 Bunun uzerine ona en buyuk mucizeyi gosterdi

21 Ama Firavun yalanladi ve bas kaldirdi

22 Geri donup yurudu

23 Adamlarini toplayip seslendi:

24 "Sizin en yuce rabbiniz benim" dedi

25 Allah bunun uzerine onu dunya ve ahiret azabina

ugratti

26 Dogrusu bunda Allah'tan korkan kimseye ders

vardir *

27-8 Sizi yaratmak mi daha zordur, yoksa gogu

yaratmak mi? Ki onu Allah bina edip yukseltmis ve ona

sekil vermistir

29 Gecesini karanlik yapmis, gunduzunu

aydinlatmistir

30 Ardindan yeri duzenlemistir

31 Suyunu ondan cikarmis ve otlak yer meydana

getirmistir

32 Daglari yerlestirmistir

33 Bunlari sizin ve hayvanlarinizin gecinmesi icin

yapmistir

34-Guc yetirilemeyen en buyuk baskin geldigi zaman,

o gun, insan ne ugurda calistigini anlar

36 Cehennem her bakanin gorecegi sekilde gosterilir

37- Iste, azip da dunya hayatini tercih edenin

varacagi yer suphesiz cehennemdir

40-1 Ama kim Rabbinin azametinden korkup da kendini

kotulukten alikoymussa, varacagi yer suphesiz cennettir

42Senden kiyametin ne zaman gelip catacagini

sorarlar

43 Nerde senden onu anlatmasi?

44 Onun bilgisi Rabbine aittir

45 Sen sadece kiyametten korkani uyaransin

46 Kiyameti gordukleri gun dunyada ancak bir aksam

yahut bir kusluk vakti kadar kalmis olduklarini sanirlar



NEBE

Bismillahirrahmanirrahim

1- Birbirlerine neyi soruyorlar?

2- O büyük haberden (kiyametten) mi?

3- Ki onlar onda ayriliga düsmektedirler

4- Hayir, ilerde bilecekler

5- Hayir hayir, ilerde bilecekler

6- Biz yeryüzünü bir besik yapmadik mi?

7- Daglari da birer kazik kilmadik mi?

8- Sizleri çift çift yarattik

9- Uykunuzu bir dinlenme yaptik

10- Geceyi bir örtü yaptik

11- Gündüzü de bir geçim zamani yaptik

12- Üstünüze yedi saglam bina (gök) çattik

13- Içlerine isik saçan bir kandil astik

14- Yogunlasmis bulutlardan saril saril bir su indirdik

15- Onunla taneler ve otlar çikaralim diye

16- Ve sarmas dolas baglar bahçeler (çikaralim diye)

17- Kuskusuz o hüküm günü kararlastirilmis bir vakit olmustur

18- O gün Sûr'a üflenir, bölük bölük gelirsiniz

19- Gök de açilmis, kapi kapi olmustur

20- Daglar yürütülmüs, serap olmustur

21- Kuskusuz Cehennem gözetleme yeri olmustur

22- Azginlar için son varilacak yer olmustur

23- Orada çaglarca kalacaklardir

24- Orada ne bir serinlik tadacaklar, ne de içecek bir sey

25- Ancak bir kaynar su ve irin (içecekler)

26- Bir ceza ki tam yaptiklarina uygun

27- Çünkü onlar hiçbir hesap ummazlardi

28- Âyetlerimizi yalanlaya yalanlaya tam bir yalanci olmuslardi

29- Biz ise herseyi sayip bir kitaba geçirmisiz

30- (Onlara): "Simdi tadin (cezanizi) Artik size azabinizi artirmaktan baska bir sey yapmayacagiz" (denir)

31- Kuskusuz takva sahipleri için bir kurtulus var

32- Bahçeler var, baglar var

33- Memeleri tomurcuklanmis yasit kizlar var

34- Dopdolu kadehler var

35- Orada ne bos bir söz isitirler, ne de bir yalan

36- (Bunlar) Rabbinden yeterli bir bagis olarak (verilir)

37- O, göklerin, yerin ve bu ikisi arasindakilerin Rabbidir Rah-mân'dir Hiç kimse ondan bir hitaba mâlik olamaz

38- O gün Ruh ve melekler sira sira dururlar Rahmân'in izin verdikleri disinda hiç kimse konusamaz Izin verilen de dogruyu söyler

39- Iste bu hak gündür Artik dileyen Rabbine bir yol tutar

40-Biz sizi yakin bir azap ile uyardik O gün kisi ellerinin ne takdim ettigine bakacak ve kâfir diyecek ki: "Ah ne olaydi, ben bir toprak olaydim"



NECM

Bismillahirrahmanirrahim

1 Inmekte olan yildiza andolsun ki,

2 Arkadasiniz (Muhammed) sapmadi, azmadi

3 O, hevâdan (arzularina göre) konusmaz

4 O(nun konusmasi kendisine ) vahyedilenden baskasi degildir

5 Onu, müthis kuvvetleri olan biri ögretti

6 (Ki o) akil ve görüsünde kuvvetli (bir melek)dir Hemen (gerçek meleklik sekliyle) dogruldu

7 O, en yüksek ufukta idi

8 Sonra (Cebrail ona) yaklasti ve (asagiya dogru) sarkti

9 Onunla arasindaki mesafe, iki yay kadar, yahut daha az kaldi

10 (Allah), kuluna verdigi vahyi verdi

11 Onun gördügünü kalb(i) yalanlamadi

12 Onun gördükleri hakkinda simdi kendisi ile tartisacak misiniz

13 Andolsun onu bir kez daha görmüstü

14 Sidretü'l- Müntehâ'nin yaninda

15 Ki Cennetü'l- Me'vâ onun yanindadir

16 Sidre'yi kaplayan kapliyordu

17 (Peygamberin) gözü sasmadi ve siniri asmadi

18 Andolsun ki o, Rabbinin âyetlerinden en büyügünü gördü

19 Siz de gördünüz degil mi o Lât ve Uzza'yi?

20 Ve üçüncü olarak da öteki (put) Menat'i?

21 Size erkek O'na disi öyle mi?

22 Öyle ise bu çok insafsizca bir taksim

23 Onlar hiçbir sey degil, sirf sizin ve babalarinizin taktiginiz (bos) isimlerdir Allah onlar hakkinda hiçbir delil indirmedi Onlar yalniz zanna ve nefislerin sevdasina uyuyorlar Halbuki onlara Rableri tarafindan yol gösterici gelmistir

24 Yoksa her arzu ettigi sey, insanin kendisinin mi (olacak) dir?

25 Son da ilk de (ahiret de dünya da) Allah'indir

26 Göklerde nice melek var ki Allah'in dileyip razi olduguna izin vermeden önce onlarin sefaatlari hiç bir ise yaramaz

27 Ahirete iman etmeyenler meleklere disilerin adlarini takip duruyorlar

28 Onlarin bu hususta bir bilgileri yoktur Sadece zanna uyuyorlar Zan ise, süphesiz hakikat bakimindan birsey ifade etmez

29 Onun için bizi anmaktan yüz çeviren ve dünya hayatindan baska bir sey istemeyenlerden yüz çevir

30 Iste onlarin ilimden erisebilecekleri (son sinir) budur Süphesiz, Rabbin, yolundan sapani da iyi bilir; O, hidayette olani da iyi bilir

31 Göklerde ve yerde bulunanlar hep Allah'indir Akibet (sonuçta) kötülük yapanlari yaptiklari ile cezalandiracak, güzel davrananlari da daha güzeliyle mükafatlandiracaktir

32 Onlar ki günahin büyüklerinden ve çirkin islerden kaçinirlar, yalniz bazi küçük kusurlar hariç Süphesiz Rabbinin affi genistir O, sizi daha topraktan yarattigi zaman ve siz annelerinizin karinlarinda bulundugunuz sirada, sizi en iyi bilendir Bunun için kendinizi temize çikarmayin Çünkü O, kötülükten sakinani daha iyi bilir

33 Simdi gördün mü O yüz çevireni?

34 Azicik verip (sonra vermemekte) direneni?

35 Gaybin bilgisi kendi yanindadir da, o mu görüyor?

36 Yoksa haber verilmedi mi Musa'nin sahifelerinde yazili olanlar?

37 Ve çok vefakâr olan Ibrahim'in sahifelerindekiler?

38 Ki hiçbir günahkâr baskasinin günah yükünü yüklenmez

39 Dogrusu insana çalismasindan baska bir sey yoktur

40 Ve çalismasi da yakinda görülecektir

41 Sonra ona karsiligi tastamam verilecektir

42 Ve süphesiz en son varis, Rabbinedir

43 Dogrusu güldüren de aglatan da O'dur

44 Öldüren de dirilten de O'dur

45 Süphesiz erkegi, disiyi iki es yaratan O'dur,

46 Atildigi zaman bir nutfeden

47 Süphesiz tekrar diriltmek de O'na aittir

48 Süphesiz zengin eden de sermaye veren de O'dur

49 Dogrusu Si'râ yildizinin Rabbi O'dur

50 O, helak etti önce gelen Âd'i

51 Ve Semûd'u da birakmadi

52 Önceden de Nuh kavmini (helak etmisti), çünkü onlar zulmetmis ve azmisti

53 Alti üstüne getirilmis sehirleri devirip yikti

54 Onlari neler kapladi neler!

55 O halde Rabbinin hangi nimetinden kusku duyuyorsun

56 Bu da ilk uyaricilardan bir uyaricidir

57 Yaklasan yaklasti

58 Onu Allah'tan baska açiga çikaracak yoktur

59 Simdi siz bu sözden mi hayret ediyorsunuz?

60 Gülüyorsunuz da aglamiyorsunuz?

61 Ve siz mi kafa tutuyorsunuz ey gafiller?

62Haydi Allah için secdeye kapanin ve O'na kulluk edin



NEML

Bismillahirrahmanirrahim

1- Tâ, Sîn Bunlar sana, Kur'ân'in ve apaçik bir kitabin âyetleridir

2- Iman eden müminler için hidayet rehberi ve müjdeci olmak üzere

3- Ki o (müminler) namazi dosdogru kilarlar, zekati verirler ve ahirete de kesin olarak iman ederler

4- Süphesiz biz, ahirete inanmayanlarin islerini kendilerine süslü gösterdik de onlar ilerisini göremezler, kalpleri körelmistir

5- Iste bunlar, kendileri için oldukça agir bir azab bulunan kimselerdir, ahirette en çok ziyana ugrayacaklar da onlardir

6- (Resulüm!) Süphesiz ki bu Kur'ân, sana hikmet sahibi ve her seyi bilen Allah tarafindan indirilmektedir

7- Hani Musa, ailesine söyle demisti: "Gerçekten ben bir ates gördüm, (gidip) size oradan bir haber getirecegim yahut bir kor ates getireyim, umarim ki isinirsiniz"

8- Oraya geldiginde söyle seslenilmisti: "Atesin bulundugu yerdeki ve çevresindekiler mübarek kilinmistir! Âlemlerin Rabbi olan Allah, eksikliklerden münezzehtir!"

9- "Ey Musa! Iyi bil ki, ben, mutlak galip ve hikmet sahibi olan Allah'im!"

10- "Asâni at!" (Asâyi atip) onu yilan gibi deprenir görünce dönüp arkasina bakmadan kaçti (Dedik ki): "Ey Musa korkma! Çünkü benim huzurumda peygamberler korkmaz"

11- "Ancak, kim haksizlik yapar, sonra yaptigi kötülügü iyilige çevirirse, bilsin ki ben (ona karsi da) çok bagislayiciyim, çok merhamet sahibiyim"

12- "Elini koynuna sok; kusursuz bembeyaz çikacaktir Dokuz mucize ile Firavun ve kavmine (git), çünkü onlar yoldan çikmis bir kavim olmuslardir"

13- Bu sekilde âyetlerimiz onlarin gözleri önüne serilince, "Bu apaçik bir sihirdir" dediler

14- Ve vicdanlari bunlar(in dogrulugun)a tam bir kanaat getirdigi halde, zulüm ve kibirlerinden ötürü onlari bile bile inkâr ettiler Bozguncularin sonunun nice olduguna bir bak!

15- Andolsun ki biz, Davud'a ve Süleyman'a bir ilim verdik Onlar: "Bizi mümin kullarinin birçogundan üstün kilan Allah'a hamd olsun" dediler

16- Süleyman Davud'a varis olup dedi ki: "Ey insanlar! Bize kus dili ögretildi ve bize her seyden (nasip) verildi Dogrusu bu apaçik bir lütuftur"

17- Cinlerden, insanlardan ve kuslardan mütesekkil ordulari Süleyman'in hizmetinde toplandi, hepsi bir arada (onun tarafindan) düzenli olarak sevkediliyordu

18- Nihayet karinca vâdisine geldikleri zaman, bir karinca: "Ey karincalar! Yuvalariniza girin; Süleyman ve ordusu farkina varmadan sizi ezmesin!" dedi

19- (Süleyman) onun sözüne gülümseyerek dedi ki: "Ey Rabbim! Bana

ve ana babama verdigin nimete sükretmemi ve hosnut olacagin iyi is yapmami gönlüme getir Rahmetinle, beni iyi kullarin arasina kat"

20- (Süleyman) Kuslari gözden geçirdikten sonra söyle dedi: "Hüd-hüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayiplara mi karisti?"

21- "Ya bana (mazeretini gösteren) apaçik bir delil getirecek, ya da onu siddetli bir azaba ugratacagim, yahut bogazliyacagim!"

22- Çok geçmeden (Hüdhüd) gelip: "Ben, dedi, senin bilmedigin bir seyi ögrendim Sebe'den sana çok dogru (ve önemli) bir haber getirdim

23- "Gerçekten, onlara (Sebelilere) hükümdarlik eden, kendisine her türlü imkan verilmis ve büyük bir tahta sahip olan bir kadinla karsilastim"

24- "Onun ve kavminin, Allah'i birakip günese secde ettiklerini gördüm Seytan, kendilerine yaptiklarini süslü göstermis de onlari dogru yoldan alikoymus Bunun için hidayete giremiyorlar"

25- "Göklerde ve yerde gizleneni açiga çikaran, gizlediginizi ve açikladiginizi bilen Allah'a secde etmezler"

26- "(Halbuki) O büyük Ars'in sahibi olan Allah'tan baska tapilacak yoktur"

27- (Süleyman Hüdhüd'e) dedi ki: "Dogru mu söyledin, yoksa yalancilardan misin, bakacagiz"

28- "Su mektubumu götür, onu kendilerine ver, sonra onlardan biraz çekil de, ne sonuca varacaklarina bak"

29- (Süleyman'in mektubunu alan Sebe melikesi): "Beyler, ulular! Bana çok önemli bir mektup birakildi" dedi

30- "Mektup Süleyman'dandir, Rahmân ve Rahîm Allah'in adiyla (baslamakta)dir "

31- "Bana karsi bas kaldirmayin, teslimiyet göstererek bana gelin diye (yazmaktadir)"

32- (Sonra Melike) dedi ki: "Beyler, ulular! Bu isimde bana bir fikir verin (Bilirsiniz) siz yanimda olmadan hiçbir isi kestirip atmam"

33- Onlar, söyle cevap verdiler: "Biz güçlü kuvvetli kimseleriz, zorlu savas erbabiyiz, buyruk ise senindir; artik ne emredecegini düsün tasin"

34- Melike, "Hükümdarlar bir memlekete girdiler mi orayi perisan ederler ve halkinin ulularini hakir hâle getirirler (Herhalde) Onlar da böyle yapacaklardir" dedi

35- "Ben (simdi) onlara bir hediye göndereyim de, bakayim elçiler ne (gibi bir sonuç) ile dönecekler"

36- (Elçiler, hediyelerle) gelince Süleyman söyle dedi: "Siz bana mal ile yardim mi etmek istiyorsunuz? Allah'in bana verdigi, size verdiginden daha iyidir Ama siz, hediyenizle böbürlenirsiniz"

37- "(Ey elçi) Onlara var (söyle); iyi bilsinler ki, kendilerine asla karsi koyamayacaklari ordularla gelir, onlari, muhakkak surette hor ve hakir halde oradan çikaririz!"

38- (Sonra Süleyman müsavirlerine) dedi ki: "Ey ulular! Onlar teslimiyet gösterip bana gelmeden önce, hanginiz o Melike'nin tahtini bana getirebilir?"

39- Cinlerden bir ifrit, "Sen makamindan kalkmadan ben onu sana getiririm Gerçekten bu ise gücüm ve güvenim var" dedi

40- Kitaptan ilmi olan kimse ise, "Gözünü açip kapamadan, ben onu sana getiririm" dedi (Süleyman) onu (Melike'nin tahtini) yanibasina yerlesivermis görünce, "Bu, dedi, sükür mü edecegim, yoksa nankörlük mü edecegim diye beni sinamak üzere Rabbimin (gösterdigi) lütfundandir Sükreden ancak kendisi için sükretmis olur; nankörlük edene gelince, o bilsin ki Rabbim müstagnidir, çok kerem sahibidir"

41- (Süleyman devamla) dedi ki: "Onun tahtini bilemeyecegi bir vaziyete sokun; getirin bakalim taniyabilecek mi, yoksa taniyamayanlardan mi olacak?"

42- Melike gelince, "Senin tahtin da böyle mi?" dendi O söyle cevap verdi: "Tipki o! Zaten bize daha önce bilgi verilmis ve biz teslimiyet göstermistik"

43- O'nu, Allah'tan baska taptigi seyler alikoymustu Çünkü kendisi inkârci bir kavimdendi

44- Ona "köske gir!" dendi Melike onu görünce derin bir su sandi ve etegini çekti Süleyman "Bu billurdan yapilmis, seffaf bir zemindir" dedi Melike dedi ki: "Rabbim! Ben gerçekten kendime yazik etmistim Süleyman'in maiyyetinde, âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum"

45- Andolsun ki, Allah'a ibadet edin diye Semud'a da kardesleri Salih'i gönderdik Hemen birbirleriyle çekisen iki zümre oluverdiler

46- Salih dedi ki: "Ey benim kavmim! Iyilik dururken niçin kötülüge kosuyorsunuz? Ne olur Allah'a istigfar etseniz, belki rahmetine ulasirdiniz"

47- Cevap verdiler: "Senin ve beraberindekilerin yüzünden ugursuzluga ugradik" Salih: "Size çöken ugursuzluk (sebebi) Allah katinda (yazili)-dir Belki siz imtihana çekilen bir kavimsiniz" dedi

48- O sehirde dokuz çete vardi ki, bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapiyorlar, iyilik tarafina hiç yanasmiyorlardi

49- Allah'a and içerek birbirlerine söyle dediler: "Gece ona ve ailesine baskin yapalim; sonra da velisine, 'Biz o ailenin yok edilisi sirasinda orada degildik, inanin ki dogru söylüyoruz' diyelim"

50- Onlar böyle bir tuzak kurdular, biz de kendileri farkinda olmadan onlarin planlarini altüst ettik

51- Iste bak! Tuzaklarinin akibeti nice oldu: Onlari da, kavimlerini de toptan helak ettik

52- Iste haksizliklari yüzünden çökmüs evleri! Bilen bir kavim için elbette bunda bir ibret vardir

53- Iman edip Allah'a karsi gelmekten sakinanlari da kurtardik

54- Lût'u da (peygamber olarak kavmine gönderdik) O, kavmine söyle demisti: "Göz göre göre hala o hayasizligi yapacak misiniz?"

55- "Siz ille de kadinlari birakip sehvetle erkeklere yaklasacak misiniz? Dogrusu siz beyinsizlikte devam edegelen bir kavimsiniz!"

56- Buna kavminin cevabi sadece: "Lût ailesini memleketinizden çikarin; baksaniza onlar (bizim yaptiklarimizdan) temiz kalmak isteyen insanlarmis!" demelerinden ibaret oldu

57- Bunun üzerine onu ve ailesini kurtardik Yalniz karisi müstesna; onun geride (azaba ugrayanlarin içinde) kalmasini takdir ettik

58- Onlarin üzerlerine öyle bir yagmur indirdik ki, ne kötü idi uyarilanlarin yagmuru!

59- (Resulüm!) de ki: "Hamd olsun Allah'a, selam olsun seçkin kildigi kullarina Allah mi hayirli, yoksa O'na kostuklari ortaklar mi?"

60- (Onlar mi hayirli) yoksa, gökleri ve yeri yaratan, gökten size su indiren mi? Çünkü biz onunla, bir agacini bile bitirmeye gücünüzün yetmedigi güzel güzel bahçeler bitirmisizdir Allah'la beraber baska bir ilâh mi var! Dogrusu onlar sapiklikta devam eden bir güruhtur

61- (Onlar mi hayirli) yoksa, yeryüzünü oturmaya elverisli kilan, aralarinda nehirler akitan, onun için sabit daglar yaratan, iki deniz arasina engel koyan mi? Allah'in yaninda baska bir ilâh mi var? Hayir onlarin çogu (hakikatlari) bilmiyorlar

62- (Onlar mi hayirli) yoksa, kendine yalvardigi zaman bunalmisa karsilik veren ve basindaki sikintiyi gideren, sizi yeryüzünün hakimleri yapan mi? Allah'in yaninda baska bir ilâh mi var? Ne kit düsünüyorsunuz!

63- (Onlar mi hayirli) yoksa, karanin ve denizin karanliklari içinde size yolu bulduran, rahmetinin (yagmurun) önünde rüzgarlari müjdeci olarak gönderen mi? Allah'in yaninda baska bir ilâh mi var? Allah onlarin kostuklari ortaklardan çok yücedir, münezzehtir

64- (Onlar mi hayirli) yoksa, önce yaratan, sonra yaratmayi tekrar eden ve sizi hem gökten, hem yerden riziklandiran mi? Allah ile beraber baska bir ilâh mi var? De ki: Eger dogru söylüyorsaniz, siz kesin delilinizi getirin haydi!

65- De ki: Göklerde ve yerde Allah'tan baska kimse gaybi bilmez Ne zaman diriltileceklerini de bilmezler

66- Fakat ahiret hakkinda bilgiler onlara ardarda gelmektedir Ama onlar bundan bir süphe içindedirler Çünkü onlar bundan yana kördürler

67- Inkârcilar dediler ki: "Sahi biz ve atalarimiz toprak olduktan sonra gerçekten (diriltilip) çikarilacak miyiz?"

68- "And olsun ki, bu tehdit bize yapildigi gibi, daha önce atalarimiza da yapilmistir Bu öncekilerin masallarindan baska bir sey degildir"

69- De ki: "Hele bir yeryüzünde gezin de, günahkarlarin sonu nice oldu, bir bakin!"

70- (Habibim!) Onlara karsi mahzun olma, kurmakta olduklari tuzaklardan ötürü de sikinti duyma!

71- Bir de, "Eger dogru söylüyorsaniz bu vaad (ettiginiz azab) hani, ne zaman?" derler

72- De ki: "Çabucak gelmesini istediginiz seyin (azabin) bir kismi herhalde yakinda ensenize binecektir"

73- Süphesiz Rabbin, insanlara karsi lütuf sahibidir; fakat insanlarin çogu sükretmezler

74- Rabbin elbette onlarin sinelerinin gizlediklerini de, açiga vurduklarini da bilir

75- Gökte ve yerde gizli hiçbir sey yoktur ki apaçik bir kitapta (Lehv-i mahfuzda) bulunmasin

76- Haberiniz olsun ki bu Kur'ân, Israil ogullarina, hakkinda ihtilaf edegeldikleri seylerin pek çogunu anlatmaktadir

77- Ve o, müminler için gerçekten bir hidayet rehberi ve rahmettir

78- Rabbin süphesiz, onlar arasinda kendi hükmünü verecektir O, mutlak galiptir, hikmet sahibidir

79- Ve o halde sen Allah'a güven Çünkü sen, apaçik hakikatin üzerindesin

80- Bil ki sen, ölülere isittiremezsin, arkasini dönüp kaçmakta olan sagirlara da daveti duyuramazsin

81- Sen körleri sapikliklarindan çevirip dogru yola getirecek degilsin Ancak (gönülden) teslim olarak âyetlerimize iman edenlere duyurabilirsin

82- Söylenen baslarina gelecegi vakit, bunlar için yerden bir "dâbbe" (canli) çikaririz ki bu, onlara insanlarin âyetlerimize kesin bir iman getirmemis olduklarini söyler

83- Ve her ümmetin âyetlerimizi yalan sayanlarindan bir cemaati toplayacagimiz gün, artik onlar bir arada tutulup (hesap yerine) sevkedilirler

84- Nihayet (oraya) geldikleri vakit Allah buyurur: "Siz benim âyetlerimi, ne oldugunu kavramadan yalan saydiniz öyle mi? Yoksa yaptiginiz baska neydi?"

85- Yaptiklari haksizliktan dolayi, o söz gerçeklesmistir; artik onlar konusamazlar

86- Görmediler mi ki, dinlensinler diye geceyi yarattik ve (çalissinlar diye) gündüzü apaydinlik yaptik Iman eden bir kavim için elbette bunda ibretler vardir

87- Sûr'a üfürüldügü gün Allah'in diledikleri müstesna göklerde ve yerde bulunanlar hep dehsete kapilir Hepsi boyunlari bükük olarak O'na gelirler

88- Sen daglari görürsün de, yerinde durur sanirsin Oysa onlar bulutun yürümesi gibi yürümektedirler Bu, her seyi sapasaglam yapan Allah'in sanatidir Süphesiz ki O, yaptiklarinizdan tamamiyla haberdardir

89- Kim iyilikle gelirse, ona daha iyisi verilir ve onlar o gün korkudan da emin kalirlar

90- Her kim de kötülükle gelirse artik yüzleri ateste sürtülür "Baska degil ancak yaptiginiz amellerin cezasini çekeceksiniz" (denir)

91- (De ki): "Ben ancak her seyin sahibi olan ve burayi kutlu kilan bu sehrin (Mekke'nin) Rabbine kulluk etmekle emrolundum Yine bana müslümanlardan olmam emredildi"

92- "Ve Kur'ân'i okumam emredildi" Artik kim dogru yola gelirse, yalniz kendisi için gelmis olur; kim de saparsa ona de ki: "Ben sadece uyaricilardanim"

93- Ve söyle de: Hamd, Allah'a mahsustur O, âyetlerini size gösterecek, siz de onlari görüp taniyacaksiniz Rabbin, yaptiklarinizdan habersiz degildir



NİSA

Bismillahirrahmanirrahim

1- Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan esini yaratip ikisinden bir çok erkekler ve kadinlar üreten Rabbinizden korkun; kendi adina birbirinizden dilekte bulundugunuz Allah'dan ve akrabalik (baglarini kirmak)tan sakinin Süphesiz Allah sizin üzerinizde gözeticidir

2- Öksüzlere mallarini verin ve kötüsünü (onlara vererek) iyisiyle degistirmeyin Onlarin mallarini, kendi mallariniza karistirip yemeyin Zira bu, büyük bir günahtir

3- Eger öksüz kizlarla evlendiginizde onlara karsi adaletli davranamamaktan korkarsaniz, hosunuza giden diger kadinlardan iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz Eger adaleti gözetmemekten korkarsaniz, o zaman bir tane ile veya elinizin altindakiyle (sahip oldugunuz câriye ile) yetinin Dogruluktan ayrilmamak için bu daha elverislidir

4- Kadinlara mehirlerini gönül hosluguyla verin Eger onlar gönül rizasiyla size bir sey bagislarlarsa onu afiyetle yiyin

5- Allah'in, sizi basina diktigi mallarinizi akli ermezlere vermeyin; o mallarla onlari besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin

6- Evlenme çagina gelinceye kadar yetimleri gözetip deneyin Onlarin akilca olgunlastiklarini görürseniz, mallarini kendilerine teslim edin "Büyüyecekler de mallarina sahip olacaklar" endisesiyle onlari israf ederek, tez elden yemeyin Zengin olan, onlarin malini yemekten çekinsin Fakir olan ise, mesrû sûrette yesin Mallarini kendilerine verdiginiz zaman, bunu sahitler karsisinda yapin Hesap görücü olarak Allah yeter

7- Ana, baba ve akrabalarin miras olarak biraktiklarinda erkeklerin hissesi vardir Kadinlarin da ana, baba ve akrabalarin biraktiklarinda hisseleri vardir Bunlar, az olsun çok olsun, farz kilinmis bir hissedir

8- Paylasma sirasinda akrabalar, öksüzler, yoksullar hazir bulunurlarsa, onlara da bir sey verin ve onlara güzelce sözler söyleyerek gönüllerini alin

9- Kendileri, geriye zayif çocuklar biraktiklari takdirde, onlarin geleceginden endise duyacak olanlar, (yetimler hakkinda da ayni) endiseyi duysunlar, Allah'dan sakinsinlar ve dogru söz söylesinler

10- Yetimlerin mallarini haksiz yere yiyenler, muhakkak ki karinlarini atesle doldurmus olurlar ve cehennemi boylarlar

11- Allah size evlatlarinizin miras taksimini söyle emrediyor: Çocuklarinizda, erkege iki kadin payi kadar, eger hepsi kadin olmak üzere ikiden de fazla iseler, bunlara mirasin üçte ikisi ve eger bir tek kadin ise o zaman ona malin yarisi vardir Eger ölen, ana ve baba ile birlikte çocuklar da birakmissa ana babanin her birine ölenin terekesinden altida bir; sâyet ölenin çocugu yok da, mirasçi olarak ana ve babasi kalmissa, ananin payi üçte birdir Eger ölenin kardesleri varsa terekenin altida biri ananindir Bu paylar, ölenin borçlari ödenip, vasiyeti de yerine getirildikten sonra hak sahiplerine verilir Baba ve çocuklardan, hangisinin size fayda bakimindan daha yakin oldugunu, siz bilmezsiniz Bütün bunlar Allah tarafindan farz kilinmistir Süphesiz Allah alîmdir, hakîmdir

12- Eger hanimlarinizin çocuklari yoksa, biraktiklari mirasin yarisi sizindir Sâyet bir çocuklari varsa o zaman mirasin dörtte biri sizindir Bu paylar, ölenin vasiyeti yerine getirildikten ve varsa, borcu ödendikten sonra verilir Eger siz çocuk birakmadan ölürseniz, geriye biraktiginiz mirasin dörtte biri hanimlarinizindir Sâyet çocuklariniz varsa o zaman biraktiginiz mirasin sekizde biri hanimlarinizindir Bu paylar, yaptiginiz vasiyetler yerine getirilip ve varsa borcunuz ödendikten sonra verilir Eger ölen bir erkek veya kadinin çocugu ve babasi bulunmadigi halde kelâle olarak (yan koldan) mirasina konuluyor ve kendisinin bir erkek veya kizkardesi bulunuyorsa, bunlardan herbirinin miras payi terekenin altida biridir Eger mevcut olan kardesler bundan daha çok iseler, bu takdirde kardesler mirasin üçte birini zarara ugratilmaksizin aralarinda esit olarak taksim ederler Bu paylar ölenin vasiyeti yerine getirilip ve varsa borcu ödendikten sonra verilir Bunlar, Allah tarafindan bir emirdir Allah her seyi bilen ve yarattiklarina çok yumusak davranandir

13- Iste bütün bu hükümler, Allah'in koydugu hükümler ve çizdigi sinirlardir Kim Allah'a ve Peygamberine itâat ederse Allah onu altlarindan irmaklar akan cennetlere koyar Onlar, orada ebedî olarak kalacaklardir Iste büyük kurtulus budur

14- Kim de Allah'a ve Peygamberine isyan eder ve Allah'in koydugu sinirlari asarsa Allah onu da ebedî kalacagi cehennem atesine koyar Onun için alçaltici bir azab vardir

15- Kadinlarinizdan zina edenlere karsi, içinizden dört sahit getirin Eger onlar, sahitlik yaparlarsa, bu kadinlari, ölüm alip götürünceye kadar veya Allah onlara bir çikis yolu açincaya kadar evlerde hapsedin

16- Sizlerden zina edenlerin her ikisine de eziyet edin Eger onlar tevbe edip kendilerini islah ederlerse onlardan vazgeçin Çünkü Allah tevbeleri kabul eden ve çok merhamet edendir

17- Ancak Allah'in kabul etmesini vaad buyurdugu tevbe, o kimseler içindir ki, bilmeyerek günah isleyip hemen tevbe edenlerin tevbesidir Iste Allah bunlarin tevbelerini kabul eder Allah alîmdir hakîmdir (Her seyi bilendir, hikmet sahibidir)

18- Yoksa günah isleyip de kendisine ölüm gelince: "Iste ben simdi tevbe ettim" diyen kimselerin tevbesi kabul edilmez Kâfir olarak ölenlerin de tevbeleri kabul edilmez Iste bunlara ahirette can yakici bir azap hazirlamisizdir

19- Ey iman edenler! Kadinlara zorla varis olmaniz size helal degildir Verdiginiz mehrin bir kismini kurtaracaksiniz diye, onlari sikistirmaniz da helal degildir Ancak açik bir hayasizlik yapmis olurlarsa baska Onlarla iyi geçinin Eger kendilerinden hoslanmadinizsa, olabilir ki, siz bir seyden hoslanmasaniz da Allah onda bir çok hayir takdir etmis bulunur

20- Eger bir esi birakip da yerine diger bir es almak isterseniz, öncekine yüklerle mehir vermis de bulunsaniz, ondan bir sey geri almayin O mali bir iftira ve açik bir günah isnadi yaparak geri alir misiniz?

21- Birbirinizle kaynasip basbasa kalmisken ve onlar sizden kuvvetli bir teminat almisken verdiginizi nasil geri alabilirsiniz?

22- Cahiliye devrinde geçenler müstesna, babalarinizin nikahladigi kadinlarla evlenmeyiniz Süphe yok ki o, pek çirkindi, igrenç idi, o ne fena bir âdetti

23- Size sunlari nikahlamak haram kilindi: Anneleriniz, kizlariniz, kiz kardesleriniz, halalariniz, teyzeleriniz, erkek ve kiz kardeslerinizin kizlari, sizi emziren süt anneleriniz, süt kizkardesleriniz ve karilarinizin anneleri, ve kendileri ile zifafa girdiginiz kadinlarinizdan olan ve evlerinizde bulunan üvey kizlariniz Eger üvey kizlarinizin anneleri ile zifafa girmemisseniz onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur Sulbünüzden gelen (öz) ogullarinizin hanimlari ile evlenmeniz ve iki kiz kardesi birlikte nikahlamaniz da haramdir Ancak cahiliyyet devrinde geçen geçmistir Süphesiz ki Allah gafur (çok bagislayici) ve çok merhamet edicidir

24- Bir de harb esiri olarak sahibi bulundugunuz cariyeler müstesna, evli kadinlarla evlenmeniz de size haram kilindi Bütün bunlar Allah'in üzerinize farz kildigi hükümlerdir Bunlarin disinda kalanlar ise iffetli olarak zina etmeksizin mallarinizla mehir vermek suretiyle evlenmek istemeniz size helal kilindi O halde onlardan nikah ile faydalanmaniza karsilik mehirlerini kendilerine verin ki, bu farzdir O mehri takdir edip kesinlestirdikten sonra birbirinizi razi etmenizde bir mahzur yoktur Süphesiz ki Allah her seyi çok iyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir

25- Sizden her kim hür mümin kadinlari nikah edecek bir zenginlige gücü yetmiyorsa, ona da ellerinizin altindaki mümin cariyelerinizden efendilerinin rizasi ile nikahlamak var Allah sizin imaninizi daha iyi bilir Siz birbirinizdensiniz O halde sahiplerinin izni ile ve mehirlerini örfe göre vermek suretiyle cariyelerden iffetli olan, zina etmeyen, dost da edinmeyenlerle evlenin Evlendikten sonra bir fuhus yaparlarsa, o vakit hür kadinlar hakkinda gerekli bulunan cezanin yarisi kendilerine lazim gelir Bu hükümler, içinizden günah islemekten korkanlaradir Sabretmeniz ise, sizin için daha hayirlidir Allah Gafûrdur, Rahimdir (çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir)

26- Allah, sizlere bilmediklerinizi bildirmek, sizden öncekilerin yollarini size göstermek ve tevbenizi kabul etmek istiyor Allah, her seyi çok iyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir

27- Allah sizin tevbenizi kabul etmek istiyor Halbuki sehvetlerine uyanlar ise, sizin dogru yoldan büyük bir meyl ile sapmanizi istiyorlar

28- Allah, din hususundaki agir teklifleri sizden hafifletmek istiyor Çünkü insan sabir ve tahammül bakimindan zayif yaratilmistir

29- Ey iman edenler! Mallarinizi aranizda haksizlikla yemeyin Ancak kendi rizanizla yaptiginiz ticaretle yemeniz helaldir Birbirinizin canina kiymayin Süphesiz Allah, size karsi çok merhametlidir

30- Kim, zulüm ve tecavüz yolu ile bu yasaklari islerse, yakinda onu cehennem atesine atacagiz Onu atese atmak da Allah'a pek kolaydir

31- Eger siz, yasaklandiginiz büyük günahlardan sakinirsaniz, diger kusurlarinizi örter, sizi güzel bir makama koyariz

32- Bir de Allah'in baziniza, digerinden fazla verdigi seyleri temenni etmeyin Erkeklere hak ettiklerinden bir pay vardir Kadinlara da kendi kazandiklarindan bir pay vardir Isteklerinizi Allah'in fazlindan ve kereminden isteyin Gerçekten Allah her seyi hakkiyla bilendir

33- Anne, baba ve akrabalarin biraktiklari her sey için bir mirasçi tayin ettik Yemin akdiyle mirasçi kildiklarinizin paylarini da verin Süphesiz Allah, her seye sahittir

34- Erkekler, kadin üzerine idareci ve hakimdirler Çünkü Allah birini (cihad, imamet, miras gibi islerde) digerinden üstün yaratmistir Bir de erkekler mallarindan (aile fertlerine) harcamaktadirlar Iyi kadinlar, itaatkar olanlar ve Allah'in korunmasini emrettigi seyleri kocalarinin bulunmadigi zamanlarda da koruyanlardir Fenalik ve geçimsizliklerinden korktugunuz kadinlara gelince: Önce kendilerine ögüt verin, yataklarindan ayrilin Bunlar da fayda vermezse dövün Eger size itaat ederlerse kendilerini incitmeye baska bir bahane aramayin Çünkü Allah çok yücedir, çok büyüktür

35- Eger kari-koca arasinin açilmasindan endiseye düserseniz bir hakem erkegin tarafindan, bir hakem de kadinin ailesinden kendilerine gönderin Bu arabulucu hakemler gerçekten baristirmak isterlerse, Allah kari-koca arasindaki darginlik yerine geçim verir Süphesiz ki Allah hakkiyla bilendir, her seyin aslindan haberdardir

36- Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir seyi ortak kosmayin Sonra anaya, babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, akraba olan komsulara, yakin komsulara, yaninda bulunan arkadasa, yolda kalanlara, sahip oldugunuz kölelere iyilik edin Süphesiz Allah, kibirlenen ve övünen kimseyi sevmez

37- Onlar ki hem kiskanir, cimrilik ederler, hem de herkese cimrilik tavsiye ederler ve Allah'in kendilerine lütfundan verdigi nimeti gizlerler Biz kâfirlere alçaltici bir azap hazirladik

38- Bunlar, Allah'a ve ahiret gününe iman etmedikleri halde mallarini, insanlara gösteris yapmak için harcarlar Seytan kimin arkadasi olursa, o ne kötü arkadastir!

39- Bunlar, Allah'a ve ahiret gününe iman etselerdi ve Allah'in verdigi riziktan gösterissiz harcasalardi kendilerine ne zarar gelirdi? Allah onlarin söz ve islerini çok iyi bilendir

40- Süphesiz ki Allah, hiç kimseye zerre kadar zulüm etmez Eger yapilan iyilik zerre kadar da olsa, onun sevabini kat kat artirir Ve kendi katindan büyük bir mükafat verir

41- Her ümmetten bir sahit getirdigimiz ve seni de onlarin üzerine bir sahit yaptigimiz zaman bakalim kâfirlerin hali ne olacak!

42- Allah'i, inkar edip peygambere isyan edenler, o kiyamet günü yerle bir olmayi isterler Allah'tan hiçbir sözü gizleyemezler

43- Ey iman edenler! Sarhos iken ne söylediginizi bilinceye kadar namaza yaklasmayin Cünüb iken de yolcu olanlar müstesna gusül edinceye kadar namaza yaklasmayin Eger hasta olur, veya yolculukta bulunursaniz veyahut biriniz abdest bozmaktan gelince veya cinsî münasebette bulunup, su da bulamazsaniz o zaman tertemiz bir toprak ile teyemmüm edin Niyetle yüzlerinize ve ellerinize sürün Süphesiz ki Allah çok affedicidir, çok bagislayicidir

44- Kendilerine kitaptan bir nasib verilmis olanlari görmüyor musun? Onlar, sapikligi satin aliyorlar ve sizin de yoldan sapmanizi istiyorlar

45- Allah sizin düsmanlarinizi çok iyi bilir Gerçek bir dost olarak Allah yeter Ve yardimci olarak da Allah yeter

46- Yahudilerden bir kismi, (Allah'in kitabindaki) kelimeleri esas mânâsindan kaydirip; dillerini egerek ve dine saldirarak, "Sözünü isittik, emirlerine isyan ettik, dinle, dinlemez olasi ve râinâ (bizi gözet)" diyorlar Halbuki onlar, "Isittik ve itaat ettik; dinle ve bize de bak" deselerdi bu, kendileri için daha hayirli ve daha dogru olurdu Fakat Allah, küfürleri yüzünden kendilerini lanetlemistir Artik onlar, pek azi müstesna, iman etmezler

47- Ey kendilerine kitap verilenler! Gelin yaninizda bulunan (Tevrat)i tasdik etmek üzere indirdigimiz bu kitaba iman edin Biz birtakim yüzleri silip de enselerine çevirmeden yahut cumartesi halkini (yahudileri) lanetledigimiz gibi onlari lanetlemeden önce iman edin Yoksa Allah'in emri mutlaka yerine gelecektir

48- Dogrusu Allah, kendisine ortak kosulmasini asla affetmez Ondan baskasini (diger günahlari) ise, diledigi kimseler için bagislar ve magfiret buyurur Her kim Allah'a sirk kosarsa gerçekten pek büyük bir günah ile iftira etmis olur

49- Kendi nefislerini temize çikaranlari görmüyor musun? Hayir! Ancak Allah, diledigini temize çikarir Onlara kil kadar zulmedilmez

50- Bak nasil da Allah'a yalan uyduruyorlar Apaçik bir günah olarak bu yeter

51- "Su kendilerine kitaptan (okuma yazmadan) bir nasib verilmis olanlari görmüyor musun! Onlar puta ve seytana inaniyorlar Ve Allah'i tanimayanlara, "Bunlar, müminlerden daha dogru yoldadir" diyorlar

52- Onlar, Allah'in lanet ettigi kimselerdir Allah kime lanet ederse artik ona asla bir yardimci bulamazsin

53- Yoksa onlarin mülkten bir payi mi vardir Eger öyle olsaydi, insanlara bir çekirdegin zerresini bile vermezlerdi

54- Yoksa onlar, Allah'in lütuf ve kereminden insanlara verdigi nimetleri kiskaniyorlar mi? Süphesiz biz, Ibrahim ailesine de kitap ve hikmeti vermistik Hem de onlara büyük bir mülk ve saltanat ihsan ettik

55- Iste o yahudilerden bir kismi ona iman etti Bir kismi da ondan yüz çevirdi O iman etmeyenlere cehennem alevi yeter

56- Süphesiz ki âyetlerimizi inkâr eden kâfirleri biz yarin bir atese atacagiz Derileri pistikçe azabi duysunlar diye, kendilerine baska deriler verecegiz Çünkü, Allah gerçekten çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir

57- Iman edip salih ameller isliyenleri ise, altlarindan irmaklar akan cennetlere koyacagiz Orada ebedî olarak kalacaklar Onlara orada tertemiz esler vardir Onlari, koyu gölgeler altinda bulunduracagiz

58- Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasinda hükmettiginiz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor Allah, bununla size ne güzel ögüt veriyor Süphesiz ki Allah her seyi hakkiyla isiten, hakkiyla görendir

59- Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahibine de itaat edin Eger herhangi bir seyde anlasmazliga düserseniz; Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inaniyorsaniz, onu Allah ve Resulüne arz edin Bu, daha iyidir ve sonuç bakimindan da daha güzeldir

60- Sunlari görmüyor musun? Kendilerinin sana indirilene ve senden önce indirilene inandiklarini ileri sürüyorlar da taguta inanmamalari kendilerine emrolundugu halde, tagut önünde muhakemelesmek istiyorlar Seytan da onlari bir daha dönemeyecekleri kadar iyice sapikliga düsürmek istiyor

61- Onlara: "Allah'in indirdigine ve Peygambere gelin!" denince, münafiklarin senden büsbütün uzaklastiklarini görürsün

62- Ya nasil, elleriyle yaptiklari yüzünden baslarina bir felaket gelince, hemen sana geldiler de: "Biz sadece iyilik etmek ve arayi bulmak istedik" diye Allah'a yemin ediyorlar

63- Onlar, Allah'in kalblerindekini bildigi kimselerdir; Onlara aldirma, onlara ögüt ver ve onlarin içlerine tesir edecek güzel söz söyle!

64- Biz hangi peygamberi gönderdikse, sirf Allah'in izni ile itaat edilmek üzere gönderdik Eger onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah'tan günahlarinin bagislanmasini dileselerdi ve Resul de onlarin bagislanmasini dileseydi, elbette Allah'i affedici, merhametli bulurlardi

65- Hayir! Rabbine andolsun ki is bildikleri gibi degil, onlar aralarinda çikan çekismeli islerde seni hakem yapip sonra da senin verdigin hükme karsi içlerinde hiçbir sikinti duymaksizin, tam bir teslimiyetle boyun egmedikçe iman etmis olamazlar

66- Eger biz onlara: "Kendinizi öldürün, veya yurtlarinizdan çikin" diye yazmis olsaydik, içlerinden pek azi hariç, bunu yapamazlardi Fakat kendilerine verilen ögütleri tutsalardi, elbette haklarinda hem daha hayirli, hem de daha saglam olurdu

67- Ve o zaman elbette kendilerine katimizdan büyük mükafat verirdik

68- Ve onlari elbette dogru yola iletirdik

69- Kim Allah'a ve Peygambere itaat ederse iste onlar, Allah'in kendilerine nimet verdigi peygamberlerle, siddiklarla, sehidlerle, iyilerle birliktedir Bunlar ne güzel arkadastir!

70- Bu lütuf Allah'tandir Bilen olarak Allah yeter

71- Ey iman edenler! Düsmana karsi her türlü savunma tedbirinizi aliniz Onlara karsi ya küçük birlikler halinde hareket ediniz veya topyekün seferber olunuz

72- Süphesiz içinizden bir kismi vardir ki, pek agir davranir Eger basiniza bir musibet gelirse: "Allah bana lutfetti de onlarla beraber bulunmadim" der

73- Ve eger Allah'tan size bir lütuf ve zafer erisecek olsa, sizinle kendisi arasinda hiç sevgi yokmus gibi, bu sefer de hiç süphesiz söyle diyecek: "Ah ne olurdu, onlarla beraber olaydim da büyük murada ereydim"

74- O halde geçici dünya hayatini, ebedî ahiret hayati karsiliginda satacak olanlar, Allah yolunda savassinlar Her kim Allah yolunda savasir da öldürülür veya galip gelirse, her iki durumda da biz ona yarin pek büyük bir mükafat verecegiz

75- Hem size ne oluyor ki, Allah yolunda: "Ey Rabbimiz! bizleri bu halki zâlim olan memleketten çikar, tarafindan bizi iyi idare edecek bir sahip ve bize katindan bir kurtarici gönder" diye yalvarip duran zayif ve zavalli erkekler, kadinlar ve çocuklarin kurtarilmasi ugrunda savasa çikmiyorsunuz?

76- Iman edenler, Allah yolunda savasirlar Inkâr edenler de tagut yolunda savasirlar O halde siz seytanin taraftarlarina karsi savasin Çünkü seytanin hilesi zayiftir

77- Kendilerine, "Ellerinizi savastan çekin, namazi kilin, zekati verin" denilenleri görmedin mi? Üzerlerine savas yazilinca hemen içlerinden bir kismi insanlardan, Allah'tan korkar gibi, hatta daha çok korkarlar ve "Rabbimiz! Niçin bize savas yazdin? Ne olurdu bize azicik bir müddet daha tanimis olsaydin da biraz daha yasasaydik?" derler Onlara de ki: "Dünya zevki ne de olsa azdir, ahiret, Allah'a karsi gelmekten sakinan için daha hayirlidir ve size kil kadar haksizlik edilmez"

78- Her nerede olursaniz olun ölüm size yetisir, son derece saglam kaleler içinde de bulunsaniz yine kurtulamazsiniz Onlara bir iyilik erisirse "Bu, Allahtandir" derler, bir kötülüge ugrarlarsa, "Bu, senin yüzündendir" derler Ey Muhammed! De ki: "Hepsi Allah'tandir" Bu topluma ne oluyor ki, hiç söz anlamaya yanasmiyorlar?

79- (Ey insanoglu!) sana gelen her iyilik Allah'tandir, sana ne kötülük dokunursa kendindendir Ey Muhammed! Biz seni bütün insanlara bir elçi olarak gönderdik Buna sahit olarak da Allah yeter

80- Kim peygambere itaat ederse Allah'a itaat etmis olur Kim de yüz çevirirse, biz seni onlara bekçi olarak göndermedik

81- Sana "Peki" derler, fakat senin yanindan çiktiklarinda, içlerinden birtakimi, geceleyin (gündüz) söylemis olduklarinin tersini kurarlar Allah onlarin geceleyin tasarladiklarini yaziyor Sen onlara aldirma Allah'a güven Vekil olarak Allah yeter

82- Onlar hâlâ Kur'ân'i geregi gibi düsünüp anlamaya çalismazlar mi? Eger o Allah'tan baskasi tarafindan indirilmis olsaydi mutlaka onda birçok çeliskiler bulurlardi

83- Kendilerine güven veya korku hususunda bir haber geldiginde onu hemen yayiverirler Halbuki onu peygambere ve aralarinda yetkili kimselere götürselerdi, onlardan sonuç çikarmaya gücü yetenler, onu anlarlardi Allah'in üzerinizdeki lütfu ve rahmeti olmasaydi, pek aziniz hariç, seytana uyardiniz

84- (Ey Muhammed) Allah yolunda savas! Sen ancak kendi yaptigindan sorumlusun Müminleri de savasa tesvik et Umulur ki, Allah kâfirlerin gücünü kirar Hiç süphesiz ki Allah kuvvet ve kudretçe çok daha güçlü, ve cezasi daha çetindir

85- Kim güzel bir iste aracilik ederse, ona o isin sevabindan bir pay vardir Kim de kötü bir seyde aracilik yaparsa, ona da o kötülükten bir pay vardir Allah her seyi gözetip karsiligini verir

86- Siz bir selam ile selamlandiginiz zaman, siz de ondan daha güzeliyle karsilik verin veya verilen selami aynen iade edin Süphesiz Allah, her seyin hesabini geregi gibi yapandir

87- Kendinden baska ilâh olmayan Allah, sizi kiyamet gününde mutlaka biraraya toplayacaktir Bunda asla süphe yoktur Allah'tan daha dogru sözlü kim olabilir?

88- O halde, siz niçin münafiklar hakkinda iki gruba ayriliyorsunuz? Allah onlari kazandiklari günah yüzünden terslerine döndürdügü halde Allah'in saptirdigini yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah kimi saptirirsa, sen onun için bir çikis yolu bulamazsin

89- Onlar, küfür isledikleri gibi, sizin de küfür isleyip kendileriyle bir olmanizi arzu ettiler Onun için, onlar Allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin Eger bundan yüz çevirirlerse onlari yakalayin ve buldugunuz yerde öldürün; Onlardan ne bir dost, ne de bir yardimci edinmeyin

90- Ancak o kimselere dokunmayin ki, sizinle aralarinda anlasma olan bir kavme siginmis bulunurlar Yahut ne sizinle, ne de kendi kavimleriyle savasmayi gönüllerine sigdiramayip tarafsiz olarak size gelmislerdir Eger Allah dileseydi, onlari size musallat kilardi, onlar da sizinle savasirlardi Eger onlar sizden uzak dururlar, sizinle savasmayip size baris teklif ederlerse, Allah, sizin için onlar aleyhine bir yol vermemistir

91- Diger birtakim kimseleri de bulacaksiniz ki; hem sizden emin olmak, hem de kavimlerinden emin olmak isterler Fitne için her davet olunuslarinda onun içine basasagi dalarlar Eger bunlar sizden çekinmezlerse, kendilerini buldugunuz yerde yakalayin ve öldürün Iste bunlar aleyhinde size açik bir ferman verdik

92- Hata disinda bir mümin, diger bir mümini öldüremez Ve kim bir mümini yanlislikla öldürürse, mümin bir köle azad etmesi ve ölenin ailesine (varislerine) teslim edilecek bir diyet vermesi gerekir Ancak ölünün ailesinin bagislamasi müstesnadir Eger öldürülen, mümin olmakla beraber size

düsman bir kavimden ise, o zaman, öldürenin bir köle azad etmesi gerekir Eger öldürülen sizinle aralarinda antlasma olan bir kavimden ise, öldürenin, ölenin ailesine diyet vermesi ve mümin bir köle azad etmesi gerekir Bunlara gücü yetmeyenin de Allah tarafindan tevbesinin kabulü için arka arkaya iki ay oruç tutmasi gerekir Allah, Alimdir (her seyi bilendir), Hakimdir (hüküm ve hikmet sahibidir)

93- Kim bir mümini kasten öldürürse, cezasi, içinde ebedî olarak kalacagi cehennemdir Allah ona gazab ve lanet etmis ve onun için büyük bir azab hazirlamistir

94- Ey Iman edenler! Allah yolunda cihada çiktiginiz zaman, mümini kâfirden ayirmak için iyice arastirin Size selam veren kimseye, dünya hayatinin menfaatini gözeterek, "Sen mümin degilsin" demeyin Allah katinda çok ganimetler var Islâm'a ilk önce girdiginiz zaman siz de öyle idiniz Sonra Allah size lutufta bulundu Onun için iyice arastirin Süphesiz ki Allah, yaptiklarinizdan haberdardir

95- Müminlerden özür sahibi olmaksizin oturanlarla Allah yolunda mallariyla, canlariyla cihad edenler esit olamazlar Allah, mallariyla, canlariyla cihad edenleri, derece itibariyle, oturanlardan üstün kildi Allah onlarin hepsine de cenneti vaad etmistir Bununla beraber Allah mücahitlere, oturanlarin üzerinde büyük bir ecir vermistir

96- Kendi katindan derece derece rütbeler, bir magfiret ve rahmet vermistir Öyle ya, O çok bagislayici, çok merhamet edicidir
97- Melekler, kendilerine zulmeden kisilerin canlarini aldiklarinda, onlara, "Ne iste idiniz?" derler Onlar da: "Biz yer yüzünde zayif kimselerdik" derler Melekler: "Allah'in yeryüzü genis degil miydi, siz de orada hicret etseydiniz ya?" derler Iste bunlarin varacaklari yer cehennemdir O ne kötü gidis yeridir

98- Ancak gerçekten aciz ve zayif olan, çaresiz kalan ve hicret etmeye yol bulamayan erkekler, kadinlar ve çocuklar hariç

99- Umulur ki, Allah bu kimseleri affeder Allah çok affedici, çok bagislayicidir

100- Her kim Allah yolunda hicret ederse, yeryüzünde gidecek çok yer de bulur, genislik de bulur Her kim Allah'a ve Peygamberine hicret etmek maksadiyla evinden çikar da sonra kendisine ölüm yetisirse, kuskusuz onun mükafati Allah'a düser Allah çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir

101- Yeryüzünde sefere çiktiginizda kâfirlerin size bir kötülük yapacagindan korkarsaniz namazi kisaltmanizda size bir vebal yoktur Kuskusuz kâfirler sizin apaçik düsmaninizdir

102- Sen onlarin aralarinda bulunup da onlara namaz kildirdiginda içlerinden bir kismi seninle beraber namaza dursun Silahlarini da yanlarina alsinlar Bunlar secdeye vardiklarinda diger bir kismi arkanizda beklesin Sonra o namaz kilmamis olan diger kisim gelsin seninle beraber kilsinlar ve ihtiyatli bulunsunlar, silahlarini yanlarina alsinlar Kâfirler arzu ederler ki, silahlarinizdan ve esyanizdan bir gafil olsaniz da size ani bir baskin yapsalar Eger size yagmur gibi bir eziyet erisir veya hasta olursaniz silahlarinizi birakmanizda bir vebal yoktur Bununla beraber ihtiyati elden birakmayin Kuskusuz Allah kâfirlere alçaltici bir azap hazirlamistir

103- O korkulu zamanda namazi kildiniz mi gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yanlariniz üzerinde hep Allah'i zikredin Korkudan kurtuldugunuzda namazi tam erkani ile kilin Çünkü namaz müminlere belirli vakitlerde yazili bir farzdir

104- Düsman toplulugunu takip etmede gevseklik göstermeyin Eger siz aci duyuyorsaniz, kuskusuz onlar da sizin aci duydugunuz gibi aci çekiyorlar Oysa siz Allah'tan onlarin ümit edemeyecekleri seyleri umuyorsunuz Kuskusuz Allah her seyi bilendir, hikmet sahibidir

105- Biz sana Kitab (Kur'ân)i hak olarak indirdik ki, insanlar arasinda Allah'in sana gösterdigi sekilde hüküm veresin Sakin hainlerin savunucusu olma!

106- Allah'tan bagislanmani dile Süphesiz, Allah bagislayicidir, esirgeyicidir

107- Kendilerine hainlik edenleri savunma Muhakkak Allah hain günahkârlari sevmez

108- Bunlar, insanlardan (hainliklerini) gizlerler de, Allah'tan gizlemezler Oysa O, geceleyin istemedigi seyi kurarlarken onlarin yani baslarindadir Allah, onlarin yaptiklarini (ilmiyle) kusatmistir

109- Haydi siz dünya hayatinda onlari savunuverdiniz (diyelim) Peki kiyamet gününde Allah'in huzurunda onlari kim savunacaktir? Yahut onlara kim vekil olacaktir?

110- Kim bir kötülük isler, yahut nefsine zulmeder, sonra da Allah'tan bagislanmasini dilerse, Allah'i bagislayici ve esirgeyici bulur

111- Kim bir kötülük islerse, kendi nefsine kötülük etmis olur Allah her seyi hakkiyle bilendir, hikmet sahibidir

112- Kim bir hata veya bir günah isler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, muhakkak iftira etmis ve apaçik bir günah yüklenmis olur

113- Eger Allah'in sana lütuf ve merhameti olmasaydi, onlardan bir güruh seni sapitmaya çalisirdi Halbuki onlar, ancak kendi nefislerini saptirirlar, sana hiçbir zarar veremezler Allah, sana Kitab (Kur'an)i ve hikmeti indirmis ve sana bilmedigin seyleri ögretmistir Allah'in sana olan lütfu büyüktür

114- Bir sadaka vermeyi yahut iyilik yapmayi veyahut da insanlar arasini düzeltmeyi emreden(ler)inki hariç, onlarin aralarindaki gizli gizli konusmalarinin çogunda hiçbir hayir yoktur Kim bunlari sirf Allah'in rizasini kazanmak için yaparsa, yakinda ona büyük bir mükafat verecegiz

115- Kim kendisine dogru yol besbelli olduktan sonra Peygamber'e karsi çikar, müminlerin yolundan baskasina uyup giderse onu döndügü yolda birakiriz ve cehenneme sokariz Orasi ne kötü bir gidis yeridir

116- Süphesiz Allah kendisine ortak kosulmasini bagislamaz Bunun disinda diledigini bagislar Allah'a ortak kosan, muhakkak ki, derin bir sapikliga düsmüstür

117- Onlar, Allah'i birakirlar da, yalniz disilere taparlar Böylece ancak inatçi seytana tapmis olurlar

118, 119- Allah o seytana lanet etti Ve o da: "Elbette senin kullarindan belirli bir pay alacagim, onlari mutlaka saptiracagim, onlari bos kuruntulara sokacagim, ve onlara emredecegim de hayvanlarin kulaklarini yaracaklar, onlara emredecegim de Allah'in yaratisini degistirecekler" dedi Kim Allah'i birakip da seytani dost edinirse, süphesiz o, apaçik bir ziyana ugramis olur

120- Seytan onlara vaad eder ve onlari bos umutlarla oyalar Oysa seytanin onlara vaadi, aldatmadan baska bir sey degildir

121- Bunlarin varacaklari yer cehennemdir Ondan kurtulmak için çare bulamazlar

122- Iman edip iyi isler yapanlari da altlarindan irmaklar akan cennetlere sokacagiz, orada ebedî olarak kalacaklardir Bu, Allah'in gerçek vaadidir Allah'dan daha dogru sözlü kim olabilir?

123- (Is), ne sizin kuruntunuza, ne de kitap ehlinin kuruntusuna göredir Kötülük yapan, o yüzden cezalandirilir O, kendisine Allah'tan baska ne bir dost, ne de bir yardimci bulabilir

124- Erkek veya kadin, kim mümin olur da güzel amellerden islerse, iste onlar cennete girerler Zerre kadar da haksizliga ugratilmazlar

125- Iyilik yaparak kendisini Allah'a teslim eden ve Ibrahim'in dinine dosdogru olarak tâbi olan kimseden, din bakimindan daha iyi kim olabilir? Allah, Ibrahim'i dost edinmisti

126- Göklerde ve yerde olanlarin hepsi Allah'indir Allah, her seyi kusaticidir

127- Kadinlar hakkinda senden fetva isterler De ki: Onlar hakkindaki fetvayi size Allah veriyor: Yazilmis haklari olan mirasi kendilerine vermediginiz ve nikahlanmayi istemediginiz öksüz kizlar ve zavalli çocuklara ve bir de yetimlere adaletle davranmaniz hakkinda Kitap'ta size okunan âyetler vardir Sizin her yaptiginiz iyiligi, muhakkak Allah bilir

128- Eger bir kadin kocasinin geçimsizliginden, yahut kendisinden yüz çevirmesinden endise ederse, aralarinda bir sulh yapmalarinda, onlara bir günah yoktur Sulh hep hayirlidir Zaten nefisler kiskançliga hazirdir Eger iyi geçinir ve geçimsizlikten sakinirsaniz, süphesiz Allah yaptiklarinizdan haberdardir

129- Kadinlariniz arasinda her yönden adaletli davranmaya ne kadar ugrassaniz buna güç yetiremezsiniz Bari birisine tamamen kapilip da digerini askiya alinmis gibi birakmayin Eger arayi düzeltir ve haksizliktan korunursaniz, süphesiz Allah çok bagislayici ve esirgeyicidir

130- Eger kari-koca birbirlerinden ayrilacak olurlarsa, Allah, onlarin her birini genis lutfuyla muhtaç birakmaz Allah'in lutfu genistir, hikmeti büyüktür

131- Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'indir Sizden önce kendilerine kitap verilenlere ve size Allah'tan korkmanizi emrettik Eger inkâr ederseniz, biliniz ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'indir Allah hiçbir seye muhtaç degildir, hamd ve senâ O'na yakisir

132- Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'indir Vekil olarak Allah yeter

133- Ey insanlar! Eger Allah dilerse sizi giderir de baskalarini getirir Ve Allah, buna kadirdir

134- Kim dünya nimetini isterse, bilsin ki dünya ve ahiret nimeti Allah katindadir Allah her seyi çok iyi isiten ve çok iyi görendir

135- Ey iman edenler! Adaleti ayakta tutan ve kendiniz, ana-babaniz ve yakin akrabaniz aleyhine de olsa, yalniz Allah için sahitlik eden kimseler olunuz Zira zengin de olsa, fakir de olsa, Allah ikisine de (sizden) daha yakindir Nefsinizin arzusuna uyarak adaletten uzaklasmayin Eger (sahitlik ederken) dilinizi eger, bükerseniz veya çekinirseniz, süphesiz Allah yaptiklarinizdan haberdardir

136- Ey iman edenler! Allah'a, Peygamberine, Peygamberine indirdigi Kitab'a, ve daha önce indirdigi kitaba iman edin Kim Allah'i, meleklerini, kitaplarini, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr ederse sapikligin en koyusuna düsmüs olur

137- Iman edip sonra inkâr eden, sonra iman edip tekrar inkâr eden, sonra da inkârlarinda ileri gidenleri Allah ne bagislayacak, ne de dogru yola eristirecektir

138- Münafiklara da haber ver ki, kendileri için çok aci bir azab vardir

139- Onlar, müminleri birakip kâfirleri dost ediniyorlar Onlarin yaninda izzet ve seref mi ariyorlar? Halbuki bütün izzet ve seref Allah'a aittir

140- Allah size Kitab (Kur'an)da: "Allah'in âyetlerinin inkâr edildigini ve onlarla alay edildigini isittiginiz zaman, baska bir söze geçmedikleri müddetçe, o kâfirlerle oturmayin Aksi halde siz de onlar gibi olursunuz" diye hüküm indirdi Muhakkak ki Allah, münafiklarin ve kâfirlerin hepsini cehennemde toplayacaktir

141- Onlar sizi gözetleyip dururlar Eger Allah tarafindan size bir zafer nasip olursa: "Biz sizinle beraber degil miydik?" derler Sayet kâfirlerin zaferden bir payi olursa: (Bu defa da onlara): "Size üstünlük saglayarak sizi müminlerden korumadik mi?" derler Allah, kiyamet gününde aranizda hükmünü verecektir Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir

142- Münafiklar, Allah'i aldatmaya çalisirlar Halbuki Allah, onlarin oyunlarini baslarina geçirecektir Onlar, namaza kalktiklari zaman tembel tembel kalkarlar Insanlara gösteris yaparlar Allah'i pek az anarlar

143- Münafiklar, küfür ile iman arasinda bocalamaktadirlar Ne bu müminlere baglanirlar, ne de su kâfirlere Allah kimi dogru yoldan saptirirsa, sen artik ona kurtulus yolu bulamazsin

144- Ey iman edenler! Müminleri birakip da kâfirleri dost edinmeyin Kendi aleyhinizde Allah'a apaçik bir delil mi vermek istiyorsunuz?

145- Süphesiz ki münafiklar, cehennem atesinin en asagi tabakasindadirlar Onlara bir yardim edici de bulamazsin

146- Ancak tevbe edenler, durumlarini düzeltenler, Allah'a sarilanlar ve Allah için dinlerine samimi olarak baglananlar müstesna Iste bunlar müminlerle beraberdirler Allah, müminlere büyük bir mükafat verecektir

147- Eger sükreder ve iman ederseniz Allah size azabi ne yapar? Allah, sükredenlerin mükafatini veren ve her seyi bilendir

148- Allah, zulme ugrayanlarin disinda, çirkin sözün açikça söylenmesinden hoslanmaz Allah her seyi hakkiyla isiten, hakkiyla bilendir

149- Bir hayri açiklar yahut gizlerseniz, yahut da bir kötülügü bagislarsaniz, biliniz ki, Allah da çok bagislayicidir, her seye hakkiyla kadirdir

150- Onlar, Allah'i ve peygamberlerini inkâr ederler, Allah ile peygamberlerinin arasini ayirmak isterler "Kimine inaniriz, kimini inkâr ederiz" derler Bu ikisinin (imanla küfrün) arasinda bir yol tutmak isterler

151- Iste onlar gerçek kâfirlerdir Biz de kâfirlere alçaltici bir azab hazirlamisizdir

152- Allah'a ve peygamberlerine iman edenler ve onlar arasinda ayirim yapmayanlara (Allah) pek yakinda mükafatlarini verecektir Allah çok bagislayicidir, çok merhametlidir

153- Kitap ehli, senden, kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyorlar Musa'dan bundan daha büyügünü istemisler ve: "Allah'i bize açikça göster" demislerdi Haksizliklari sebebiyle onlari yildirim çarpti Sonra kendilerine açik deliller geldigi halde buzagiyi (tanri) edinmislerdi Onlari bundan dolayi da affettik Ve Musa'ya açik bir delil (yetki) verdik

154- Söz vermeleri için Tur dagini üzerlerine kaldirdik Onlara: "O kapidan secde ederek girin" dedik Yine onlara: "Cumartesi yasagini çignemeyin" dedik ve onlardan saglam bir söz aldik

155- Verdikleri sözden dönmeleri, Allah'in âyetlerini inkâr etmeleri, haksiz yere peygamberlerini öldürmeleri ve "kalblerimiz kiliflidir" demelerinden dolayi (baslarina türlü belalar verdik) Dogrusu Allah, inkârlari sebebiyle onlarin kalplerini mühürlemistir Pek azi hariç onlar inanmazlar

156-(Kalblerinin mühürlenmesinin diger bir sebebi de Isa'yi) inkâr etmeleri ve Meryem'e büyük bir iftirada bulunmalaridir

157- Bir de "Biz Allah'in peygamberi Meryem oglu Isa Mesih'i öldürdük" demeleridir Oysa onu ne öldürdüler, ne de astilar Fakat öldürdükleri kimse, onlara Isa gibi gösterildi Onun hakkinda anlasmazliga düsenler, ondan yana tam bir kusku içindedirler O hususta bir bilgileri yoktur Sadece zanna uyuyorlar Onu kesinlikle öldürmediler

158- Fakat Allah onu kendisine yükseltmistir Allah, aziz (daima üstün)dir, hikmet sahibidir

159- Kitap ehlinden hiçbir kimse yoktur ki, ölmeden önce ona (Isa'ya) iman etmis olmasin Kiyamet gününde o, onlara sahitlik edecektir

160/161- Yahudilerin zulmetmeleri ve birçok kimseleri Allah yolundan alikoymalari, yasaklandiklari halde faiz almalari ve insanlarin mallarini haksiz yere yemeleri sebebiyle daha önce kendilerine helâl kilinan temiz seyleri haram kildik Onlardan kâfir olanlara can yakici bir azap hazirladik

162- Fakat onlardan ilimde derinlesmis olanlar ve iman edenler, sana indirilene ve senden önce indirilenlere iman ederler Onlar, namazi kilan, zekati veren, Allah'a ve ahiret gününe iman edenlerdir Iste onlara büyük bir mükafat verecegiz

163- Muhakkak biz, Nuh'a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettigimiz gibi, sana da vahyettik Ibrahim'e, Ismail'e, Ishak'a, Yakub'a, torunlarina, Isa'ya, Eyyûb'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyettik Davud'a da Zebur'u verdik

164- Daha önce sana anlattigimiz peygamberlerle, anlatmadigimiz baska peygamberlere de (vahyettik) Ve Allah Musa ile de konustu

165- Peygamberleri müjdeciler ve azab habercileri olarak gönderdik ki, peygamberlerden sonra insanlarin Allah'a karsi bir bahaneleri olmasin Allah mutlak üstündür, yegane hikmet sahibidir

166- Fakat Allah, sana indirdigini kendi ilmiyle indirmis olduguna sahitlik eder Melekler de buna sahitlik ederler Allah'in sahitligi de kafidir

167- Süphesiz inkâr edip, insanlari Allah yolundan alikoyanlar, derin bir sapikliga düsmüslerdir

168- Muhakkak Allah, inkâr edenleri ve zulmedenleri ne bagislar, ne de dogru bir yola eristirir

169- Onlari ancak cehennemin yoluna (iletecek ve) onlar orada ebedî olarak kalacaklardir Bu ise Allah'a çok kolaydir

170 - Ey insanlar, Resul size, Rabbi'nizden hakki (gerçegi) getirdi Kendi yarariniza olarak ona inanin Eger inkâr ederseniz, bilin ki göklerde ve yerde olanlarin hepsi Allah'indir Allah bilendir, hikmet sahibidir

171- Ey kitab ehli! Dininizde taskinlik etmeyin ve Allah hakkinda ancak dogru olani söyleyin! Meryem oglu Isa Mesih, sadece Allah'in elçisi, Meryem'e atmis oldugu kelimesi ve O'ndan bir ruhtur Allah'a ve peygamberlerine inanin (Allah) üçtür demeyin Kendi yarariniz için buna son verin Muhakkak ki Allah tek bir ilâhtir O, çocuk sahibi olmaktan yüce (münezzeh)dir Göklerdeki ve yerdekilerin hepsi O'nundur Vekil olarak Allah yeter

172 - Hiçbir zaman Mesih de Allah'in bir kulu olmaktan çekinmez, Allah'a yakin melekler de Kim O'na kulluk etmekten çekinir ve büyüklük taslarsa bilsin ki O, onlarin hepsini huzuruna toplayacaktir

173- Inanip güzel isler yapanlara gelince, onlarin mükafatlarini eksiksiz ödeyecek ve lütfundan onlara daha fazlasini da verecektir Allah'a kulluktan çekinip büyüklük taslayanlara da siddetli bir sekilde azab edecek ve onlar Allah'dan baska kendilerine ne bir dost, ne de bir yardimci bulamayacaklardir

174 - Ey insanlar! Size Rabbinizden bir delil (Muhammed) geldi ve size apaçik bir nur indirdik

175 - Allah'a inanip O'na simsiki sarilanlari (Allah), kendisinden bir rahmet ve lutfa sokacak ve kendisine varan dosdogru yola iletecektir

176- Senden fetva istiyorlar Deki: "Allah size kelâle (babasiz ve çocuksuz kimse) nin mirasi hakkinda hükmünü açikliyor: Çocugu olmayan, fakat kiz kardesi bulunan bir kisi ölürse, biraktigi malin yarisi o (kiz kardesi)nundur Çocugu olmayan kiz kardes ölürse, erkek kardes ona varis olur Eger (ölenin) iki kiz kardesi varsa, biraktiginin üçte ikisi onlarindir Eger kardesler erkek ve kiz olurlarsa, erkegin hissesi, iki kizin hissesi kadardir Sasirmamaniz için Allah size (hükümlerini) açikliyor Allah, her seyi hakkiyla bilendir

NUH

Bismillahirrahmanirrahim

1- Gerçekten biz Nûh'u kavmine gönderdik, "kavmine aci bir azap gelmezden önce onlari uyar" diye

2- Dedi ki, "ey kavmim! Gerçekten ben size açik bir uyariciyim"

3- Söyle ki, "Allah'a kulluk edin, ondan korkun ve bana itaat edin"

4- "Günahlarinizi bagislasin ve sizi belli bir süreye kadar ertelesin Kuskusuz Allah'in takdir ettigi süre gelince ertelenmez Eger bilseydiniz" (inanirdiniz)

5- Nûh dedi ki: "Ey Rabbim! Ben kavmimi gece gündüz davet ettim"

6- "Fakat benim çagirmam, onlarin sadece kaçmalarini artirdi"

7- "Ben onlari senin bagislaman için her davet ettigimde, onlar parmaklarini kulaklarina tikadilar, elbiselerine büründüler, israr ettiler, kibirlendikçe kibirlendiler "

8- "Sonra ben onlari açik açik çagirdim"

9- "Sonra hem ilan ederek söyledim onlara, hem gizli gizli "

10- "Gelin, dedim, Rabbinizin sizi bagislamasini isteyin Çünkü o çok bagislayicidir"

11- "Üzerinize gökten bol yagmur yagdirsin"

12- "Mallar ve ogullar vererek sizin imdadiniza kossun Sizin için bahçeler yapsin, irmaklar yapsin"

13- "Niçin siz Allah'a bir vakar yakistiramiyorsunuz?"

14- "Oysa o sizi asama asama yaratmistir"

15- "Görmediniz mi Allah yedi gögü uygun tabakalar halinde nasil yaratmis?"

16- Ve Ay'i bunlarin içinde bir nur yapmis, günesi de bir lamba kilmis

17- Allah sizi yerden bir bitki bitirir gibi bitirdi

18- Sonra sizi tekrar oraya geri çevirecek ve tekrar çikaracaktir

19- Allah sizin için yeri bir yaygi yapmistir

20- Ki, ondan açilan genis genis yollarda gidesiniz

21 Nûh dedi ki: "Ey Rabbim! Onlar bana isyan ettiler; mali ve çocugu hüsrandan baska bir seyini artirmayan kimsenin ardina düstüler"

22 "Büyük büyük tuzaklar kurdular"

23 Dediler ki: "Sakin tanrilarinizi birakmayin, ne Vedd'i, ne Suva'i ve ne de Yegus'u, Yeûk'u ve Nesr'i"

24 Çok kisiyi yoldan saptirdilar Sen de o zalimlerin sadece saskinliklarini artir

25 Hatalarindan dolayi boguldular, atese sokuldular, kendilerine Allah'a karsi yardimcilar da bulamadilar

26 Nûh dedi ki: "Yeryüzünde kafirlerden bir tek kisi birakma"

27 "Zira sen onlari birakirsan kullarini yoldan çikarirlar ve sadece ahlâksiz ve kâfir çocuklar dogururlar"

28-"Ey Rabbim! Bana, babama, anama, mümin olarak evime girene ve bütün inanmis erkek ve kadinlara magfiret buyur Zalimlerin de sadece helakini artir"



NUR

Bismillahirrahmanirrahim

1- (Iste bu âyetler) bizim indirdigimiz ve (hükümlerini üzerinize) farz kildigimiz bir sûredir Belki düsünüp ögüt alirsiniz diye onda açik açik âyetler indirdik

2- Zina eden kadin ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun; Allah'a ve ahiret gününe inaniyorsaniz, Allah dini(ni tatbik) hususunda sizi sakin acima duygusu kaplamasin! Müminlerden bir grup da onlara uygulanan cezaya sahit olsun

3- Zina eden erkek, zina eden veya müsrik olan bir kadindan baskasi ile evlenemez; zina eden bir kadinla da ancak zina eden veya müsrik olan erkek evlenebilir Bu, müminlere haram kilinmistir

4- Namuslu kadinlara zina isnadinda bulunup, sonra (bunu ispat için) dört sahit getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artik onlarin sahitligini hiçbir zaman kabul etmeyin Onlar tamamen günahkardirlar

5- Ancak bundan sonra tevbe edip islah olanlar müstesnadir Çünkü Allah çok bagislayici ve merhametlidir

6- Eslerine zina isnadinda bulunup da kendilerinden baska sahitleri olmayanlara gelince, onlarin her birinin sahitligi kendisinin dogru söyleyenlerden olduguna dair dört defa Allah adina yemin ederek sahitlik etmesidir

7- Besinci defa da, eger yalan söyleyenlerden ise, Allah'in lanetinin kendi üzerine olmasini dilemesidir

8- Kadinin, kocasinin yalan söyleyenlerden olduguna dair dört defa Allah adina yemin ve sahitlik etmesi,

9- Besinci defa da, eger (kocasi) dogru söyleyenlerden ise, Allah'in gazabinin kendi üzerine olmasini dilemesi kendisinden cezayi kaldirir

10- Ya Allah'in size bol lütfu ve merhameti olmasaydi ve Allah tevbeleri kabul eden hüküm ve hikmet sahibi olmasaydi (haliniz nice olurdu)?

11- Haberiniz olsun ki (Muhammed'in esine) bu agir ifki (iftirayi) uyduranlar sizin içinizden bir gruptur Bunu kendiniz için bir kötülük saymayin; aksine o, sizin için bir iyiliktir Onlardan herbir kisiye, günah olarak ne islemisse (onun karsiligi ceza) vardir (Elebaslilik yapan, bu yüzden de) bu günahin büyügünü yüklenen kimse için de çok büyük bir azap vardir

12- Erkek ve kadin müminlerin, bu iftirayi isittiklerinde kendi vicdanlari ile hüsnü zanda bulunup da, "bu apaçik bir iftiradir" demeleri gerekmez miydi?

13- (Bu iddiayi ortaya atanlarin) da bu konuda dört sahit getirmeleri gerekmez miydi? Madem ki sahitler getirip ispat edemediler, öyle ise onlar Allah nezdinde yalancilarin ta kendisidirler

13- (Bu iddiayi ortaya atanlarin) da bu konuda dört sahit getirmeleri gerekmez miydi? Madem ki sahitler getirip ispat edemediler, öyle ise onlar Allah nezdinde yalancilarin ta kendisidirler

14- Eger dünyada ve ahirette Allah'in lütuf ve merhameti üstünüzde olmasaydi, size mutlaka büyük bir azab isabet ederdi

15- Çünkü siz bu iftirayi, gelisi güzel birbirinizin agzindan aliyor ve hakkinda bilgi sahibi olmadiginiz (bu uydurma haberi) agizlarinizda geveleyip duruyorsunuz Bunun önemsiz oldugunu saniyorsunuz Halbuki bu, Allah katinda çok büyük bir suçtur

16- Onu duydugunuzda "Bunu konusup yaymamiz bize yakismaz Hasâ! Bu, çok büyük bir iftiradir" demeli degil miydiniz?

17- Eger inanmis insanlarsaniz, Allah, bir daha buna benzer tutumu tekrarlamaktan sizi sakindirip uyariyor

18-Ve Allah âyetlerini size açikliyor Allah, (isin iç yüzünü) çok iyi bilir, tam bir hüküm ve hikmet sahibidir

19- Inananlar arasinda kötü söz ve davranisin yayilmasini arzulayan kimseler için dünyada da, ahirette de aci veren bir azab vardir (Her seyi) Allah bilir; siz bilmezsiniz

20- Ya sizin üstünüze Allah'in lütuf ve merhameti olmasaydi; Allah çok sefkatli ve merhametli olmasaydi (haliniz nice olurdu)?

21- Ey iman edenler! Seytanin adimlarini takip etmeyin Kim seytanin adimlarini takip ederse, sunu bilsin ki o, edepsizlikleri ve kötülügü emreder Eger üstünüzde Allah'in lütuf ve merhameti olmasaydi, içinizden hiçbir kimse temize çikmazdi Fakat Allah, diledigini arindirir Allah isitir ve bilir

22- Içinizden faziletli ve servet sahibi kimseler akrabaya, yoksullara, Allah yolunda göç edenlere (mallarindan) vermeyeceklerine yemin etmesinler; bagislasinlar, feragat göstersinler Allah'in sizi bagislamasini arzulamaz misiniz? Allah çok bagislayandir, çok merhametlidir

23- Namuslu, kötülüklerden habersiz mümin kadinlara zina isnadinda bulunanlar, dünya ve ahirette lanetlenmislerdir Onlar için çok büyük bir azab vardir

24- O gün dilleri, elleri ve ayaklari, yapmis olduklarindan dolayi aleyhlerinde sahitlik edecektir

25- O gün Allah onlara gerçek cezalarini tastamam verecek ve onlar Allah'in gerçek oldugunu anlayacaklar

26- Kötü kadinlar, kötü erkeklere, kötü erkekler ise kötü kadinlara; temiz kadinlar temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz kadinlara yarasir Iste bu temiz olan, (iftiracilarin) söylediklerinden çok uzaktirlar Kendileri için bagislanma ve güzel bir rizik vardir

27- Ey iman edenler! Kendi evinizden baska evlere, geldiginizi farkettirip ev halkina selam vermedikçe girmeyin Bu sizin için daha iyidir Herhalde (bunu) düsünüp anlarsiniz

28- Orada kimse bulamazsaniz, size izin verilinceye kadar oraya girmeyin Eger size, "Geri dönün!" denilirse, hemen dönün Çünkü bu, sizin için daha temiz bir davranistir Allah, yaptiginizi bilir

29- Içinde kendinize ait bir seylerin bulundugu oturulmayan bir eve girmenizde herhangi bir sakinca yoktur Allah, sizin açiga vurduklarinizi da, gizlediklerinizi de bilir

30- (Resulüm!) Mümin erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, irzlarini da korumalarini söyle Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranistir Süphesiz Allah, onlarin yapmakta olduklarindan haberdardir

31- Mümin kadinlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler Görünen kisimlari müstesna olmak üzere, zinetlerini teshir etmesinler Bas örtülerini, yakalarinin üzerine (kadar) örtsünler Kocalari, babalari, kocalarinin babalari, kendi ogullari, kocalarinin ogullari, erkek kardesleri, erkek kardeslerinin ogullari, kiz kardeslerinin ogullari, kendi kadinlari (mümin kadinlar), ellerinin altinda bulunan (köleleri), erkeklerden, kadina ihtiyaci kalmamis (cinsî güçten düsmüs) hizmetçiler, yahut henüz kadinlarin gizli kadinlik hususiyetlerinin farkinda olmayan çocuklardan baskasina zinetlerini göstermesinler Gizlemekte olduklari zinetleri anlasilsin diye, ayaklarini yere vurmasinlar Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtulusa eresiniz

32- Aranizdaki bekarlari, kölelerinizden ve cariyelerinizden iyi davranista olanlari evlendirin Eger bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onlari zenginlestirir Allah, (lütfu) genis olan ve (her seyi) bilendir

33- Evlenme imkanini bulamayanlar ise, Allah, lütfu ile kendilerini varlikli kilincaya kadar iffetlerini korusunlar Ellerinizin altinda bulunanlardan (köleler ve cariyelerden) mükatebe yapmak isteyenlerle, eger kendilerinde (hürriyete kavusmalarinda kendileri için) bir iyilik görüyorsaniz, hemen mükatebe yapin Allah'in size vermis oldugu malindan siz de onlara verin Dünya hayatinin geçici menfaatlerini elde edeceksiniz diye, namuslu kalmak isteyen cariyelerinizi fuhsa zorlamayin Kim onlari zor altinda birakirsa, bilinmelidir ki, zorlanmalarindan sonra Allah (onlar için) çok bagislayici ve merhametlidir

34- Andolsun ki biz size açik açik bildiren âyetler, sizden önce yasayip gitmis olanlardan örnekler ve takvaya ulasmis kimseler için ögütler indirdik

35- Allah, göklerin ve yerin nurudur (aydinlaticisidir) O'nun nurunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandil gibidir O lamba bir billur içindedir; o billur da sanki inciye benzer bir yildiz gibidir ki, doguya da batiya da nisbet edilemeyen mübarek bir agaçtan çikan yagdan tutusturulur (Bu öyle bir agaç ki) yagi, nerdeyse, kendisine ates degmese bile isik verir (Bu isik) nur

üstüne nurdur Allah diledigi kimseyi nuruyla hidayete iletir Allah insanlara (iste böyle) misal verir; Allah her seyi bilir

36- (Bu kandil) birtakim evlerdedir ki, Allah (o evlerin) yücelmesine ve içlerinde isminin okunmasina izin vermistir Orada sabah aksam O'nu tesbih ederler

37- Birtakim insanlar (Allahi tesbih ederler) ki, ne ticaret ne de alis veris onlari Allah'i anmaktan, namaz kilmaktan ve zekat vermekten alikoymaz Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak oldugu bir günden korkarlar

38- Çünkü Allah, kendilerine isledikleri amellerin en güzeli ile ecir verecek, lütfundan fazlasini da bahsedecektir ve Allah, diledigine hesapsiz rizik verir

39- Küfredenlere gelince, onlarin amelleri, issiz çöllerdeki serap gibidir ki, susayan onu su zanneder, nihayet ona vardiginda orada herhangi bir sey bulamamis, üstelik yanibasinda da (inanmadigi, kendisinden sakinmadigi) Allah'i bulmustur Allah ise onun hesabini tastamam görmüstür Allah hesabi çok çabuk görür

40- Yahut (o kâfirlerin duygu, düsünce ve davranislari) engin bir denizdeki yogun karanliklar gibidir ki, onu dalga üstüne dalga kapliyor; üstünde de bulut Bir biri üstüne karanliklar Insan, elini çikarip uzatsa, nerdeyse onu dahi göremez Bir kimseye Allah, nur vermemisse, artik o kimsenin isik ve aydinliktan nasibi yoktur

41- Görmez misin ki, göklerde ve yerde bulunanlarla dizi dizi kanat çirpip uçan kuslarin Allah'i tesbih ettiklerini? Her biri kendi tesbihini ve duâsini bilmistir Allah, onlarin yapmakta olduklarini hakkiyla bilir

42- Göklerin ve yerin mülkü Allah'indir; dönüs de ancak O'nadir

43- Görmez misin ki Allah bulutlari (diledigi yere) sürüklüyor; sonra onlari biraraya getirip üstüste yigiyor Iste görüyorsun ki bunlar arasinda yagmur çikiyor O, gökten, sanki oradaki daglardan da dolu indirir Artik onu diledigine isabet ettirir; dilediginden de onu uzak tutar; bu bulutlardan çikan simsegin pariltisi nerdeyse gözleri alir!

44- Allah gece ile gündüzü evirip çeviriyor Süphesiz bunda (hakikati gören) gözlere sahip olanlar için mutlak bir ibret vardir

45- Allah, her hayvani sudan yaratti Iste bunlardan kimi karni üstünde sürünür, kimi iki yagi üstünde yürür, kimi dört ayagi üstünde yürür Allah diledigini yapar; çünkü Allah her seye kâdirdir

46- Andolsun biz (her seyi) apaçik bildiren âyetler indirdik Allah diledigini dogru yola iletir

47- Bir de "Allah'a ve Resulüne inandik ve itaat ettik" diyorlar da, sonra bunun arkasindan yan çiziyorlar; bunlar mümin degillerdir

48- Aralarinda hükmetmesi için Allah'a ve Resulüne çagrildiklari zaman, bakarsin ki, içlerinden birkismi yüz çevirip dönerler

49- Ama, eger (Allah ve Resulünün hükmettigi) hak kendi lehlerine ise, ona, gönülden bagli olarak saygi ile gelirler

50- Kalplerinde bir hastalik mi var? Yoksa süphe ve tereddüd içinde midirler? Yoksa Allah ve Resulünün kendilerine zulüm ve haksizlik edeceginden mi korkuyorlar? Hayir, asil zalimler kendileridir!

51- Aralarinda hüküm vermesi için Allah'a ve Resulüne davet edildiklerinde müminlerin sözü ancak "isittik ve itaat ettik" demeleridir Iste bunlar asil kurtulusa erenlerdir

52- Her kim Allah'a ve Resulüne itaat eder, Allah'a saygi duyar ve O'ndan sakinirsa, iste asil bunlar bedbahtliktan kurtulanlardir

53- Ötekiler (münafiklar), sen hakikaten kendilerine emrettigin takdirde mutlaka (savasa) çikacaklarina dair, en agir yeminleri ile Allah'a yemin ettiler De ki: Yemin etmeyin Itaatiniz malumdur! Bilin ki Allah, yaptiklarinizdan haberdardir

54- De ki: Allah'a itaat edin; Peygambere de itaat edin Eger yüz çevirirseniz sunu bilin ki, Peygamberin sorumlulugu kendine yüklenen, sizin sorumlugunuz da size yüklenendir Eger ona itaat ederseniz, dogru yolu bulmus olursunuz Peygambere düsen, sadece açik açik duyurmaktir

55- Allah, sizlerden iman edip iyi davranislarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hakim kildigi gibi, kendilerini de yeryüzüne sahip ve hakim kilacagini, onlar için begenip seçtigi dini (Islâm'i) onlarin iyiligine yerlestirip koruyacagini ve geçirdikleri korku döneminden sonra, bunun yerine onlara güven saglayacagni vaad etti Çünkü onlar bana kulluk ederler Hiçbir seyi bana es tutmazlar Artik bundan sonra kim inkâr ederse, iste bunlar asil büyük günahkarlardir

56- Hem namazi kilin, zekati verin ve peygambere itaat edin ki rahmete eresiniz

57- Inkâr edenlerin, yeryüzünde (Allah'i) aciz birakacaklarini sanmayasin! Onlarin varacagi yer cehennemdir Ne kötü varis yeridir orasi!

58- Ey iman edenler! Ellerinizin altinda bulunan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden henüz erginlik çagina girmemis olanlar, sabah namazindan önce, ögleyin soyundugunuz vakit ve yatsi namazindan sonra (yaniniza gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler Bunlar mahrem halde bulunabileceginiz üç vakittir Bu vakitlerin disinda ne sizin için, ne de onlar için bir mahzur yoktur (Birbirinizin yanina girip çikabilirsiniz) Iste Allah, âyetlerini size böyle açiklar Allah her seyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir

59- Sizden olan çocuklariniz erginlik çagina girdiklerinde, kendilerinden öncekiler (büyükleri) izin istedikleri gibi, onlar da izin istesinler Iste Allah, âyetlerini size böyle açiklar Allah her seyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir

60- Bir nikah ümidi kalmayan, çocuktan kesilmis yasli kadinlarin ise, zinetlerini (yabanci erkeklere) göstermeksizin dis elbiselerini çikarmalarinda kendilerine bir vebal yoktur Yine de iffetli olmalari kendileri için daha hayirlidir Allah isitendir, bilendir

61- A'maya güçlük yoktur; topala güçlük yoktur; hastaya da güçlük yoktur Sizin için de gerek kendi evlerinizden, gerekse babalarinizin evlerinden, annelerinizin evlerinden, erkek kardeslerinizin evlerinden, kiz kardeslerinizin evlerinden, amcalarinizin evlerinden halalarinizin evlerinden, dayilarinizin evlerinden, teyzelerinizin evlerinden veya anahtarlarina malik oldugunuz yerlerden, yahut dostlarinizin evlerinden yemenizde bir sakinca yoktur Toplu halde veya ayri ayri yemenizde de bir güçlük ve günah yoktur Evlere girdiginiz zaman Allah tarafindan mübarek ve güzel bir yasama dilegi olarak kendinize (birbirinize) selam verin Iste Allah düsünüp anlayasiniz diye size âyetlerini böyle açiklar

62- Müminler ancak, Allah'a ve Resülüne gönülden inanmis kimselerdir Onlar o Peygamber ile birlikte sosyal bir isle mesgul iken ondan izin istemedikçe birakip gitmezler (Resulüm!) Su senden izin isteyenler, hakikaten Allah'a ve Resulüne iman etmis kimselerdir Öyle ise, bazi isleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan diledigine izin ver; onlar için Allah'tan bagis dile; çünkü Allah magfiret edicidir, merhametlidir

63-(Ey müminler!) Peygamberin davetini, aranizdan bazinizin baziniza daveti gibi zannetmeyin Içinizden, birini siper ederek sivisip gidenleri muhakkak ki Allah bilmektedir Bu sebeple, O'nun emrine aykiri davrananlar, baslarina bir bela gelmesinden veya kendilerine çok elemli bir azap isabet etmesinden sakinsinlar

64- Bilmis olun ki, göklerde ve yerde ne varsa Allah'indir O, sizin ne yolda, ne durumda oldugunuzu iyi bilir Huzuruna döndürülecekleri günde ise, yapmis olduklarini hemen kendilerine haber verir Allah, her seyi hakkiyla bilendir
__________________

__________________


Alıntı Yaparak Cevapla