tatia27
|
Kuran_ Kerim'in Türkçe Meali
ABESE
Bismillahirrahmanirrahim
1- (Peygamber) Yüzünü eksitti ve döndü
2- Kendisine âmâ geldi, diye
3- Ne bilirsin, belki o temizlenecek?
4- Veya ögüt belleyecek de ögüt ona fayda verecek
5- Ama buna ihtiyaç hissetmeyene gelince,
6- Sen ona yöneliyorsun
7- Onun temizlenmemesinden sana ne?
8- Ama sana can atarak gelen,
9- Allah'tan korkarak gelmisken,
10- Sen onunla ilgilenmiyorsun
11- Hayir hayir, sakin Çünkü o Kur'ân bir ögüttür
12- Artik dileyen onu düsünür
13- O, degerli sahifelerdedir
14- Yüksek tutulan tertemiz sahifelerde
15- Yazicilarin ellerindedir,
16- Degerli, iyi yazicilarin
17- O kahrolasi insan, ne nankör sey
18- O yaratan onu hangi seyden yaratti?
19- Bir damla sudan, onu yaratti da biçime koydu
20- Sonra ona yolunu kolaylastirdi
21-Sonra onu öldürdü de kabre koydurdu
22- Sonra diledigi vakit onu tekrar diriltir
23- Hayir hayir, dogrusu o, hiç Allah'in emrini tam yerine getirmedi,
24- Bir de o insan yiyecegine baksin
25- Biz o suyu bol bol döktük
26- Sonra topragi nasil da yardik
27- Bu suretle orada ekinler bitirdik
28- Üzümler, yoncalar,
29- Zeytinlikler, hurmaliklar,
30- Iri ve sik agaçli bahçeler,
31- Meyveler, çayirlar bitirdik
32- Siz ve hayvanlariniz faydalansin diye
33- Kulaklari sagir eden o gürültü geldiginde,
34- O gün kisi kaçar, kardesinden  
35- Anasindan , babasindan 
36- Esinden ve ogullarindan
37- Onlardan her birinin o gün basindan asan isi vardir
38- Yüzler var ki, o gün paril paril,
39- Güler, sevinir
40- Yüzler de var ki, o gün tozlanmis,
41- Onlari karanlik bürümüs,
42-Iste onlardir kâfirler, haktan sapanlar
ADiYAT
Bismillahirrahmanirrahim
1- O haril haril (savasa) kosanlara,
2- (Tirnaklariyla yerden) ates çikaranlara,
3- Sabahleyin akin edenlere,
4- Tozu dumana karistiranlara,
5- Derken bir toplulugun ortasina dalanlara yemin ederim ki,
6- Süphesiz insan, Rabbine karsi çok nankördür
7- Ve kendisi de buna sahittir
8- Gerçekten o dünya malini çok sevdigi için katidir
9- Bilmiyor mu ki, kabirlerin içindekiler firlatilacak
10- Ve sinelerin içindekiler derlenecek
11-O gün Rableri onlarin bütün yaptiklarindan haberdardir
AHKAF
Bismillahirrahmanirrahim
1- Hâ mîm
2- Bu kitabin indirilisi, çok güçlü, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah tarafindandir
3- Biz gökleri, yeri ve ikisi arasindakileri ancak hak ile ve belirli bir süre için yarattik Inkâr edenler uyarildiklari seyden yüz çeviriyorlar
4- Ey Muhammed! De ki: "Allah'tan baska yalvardiklarinizi gördünüz mü? Onlar yerden ne yaratmislar bana gösterin Yoksa onlarin göklerin yaradilisinda bir ortakliklari mi var? Eger siz dogru söyleyen kimseler iseniz bana bu Kur'an'dan önce indirilmis bir kitap veya ilimden bir eser getirin "
5- Allah'i birakip da kiyamet gününe kadar kendisine hiç bir cevap veremeyecek olan putlara dua eden kimseden daha sapik kim olabilir? Oysa taptiklari seylerin, onlarin yalvarislarindan haberleri bile yoktur
6- Kiyamet günü insanlar biraraya toplandigi zaman taptiklari seyler kendilerine düsman kesilirler Ve onlarin kendilerine tapmalarini inkâr ederler
7- Bizim âyetlerimiz kendilerine apaçik okundugu zaman inkâr edenler kendilerine gelen hak kitap için: "Bu apaçik bir büyüdür " dediler
8- Yoksa, "Onu (Muhammed) uydurdu " mu diyorlar? Sen de ki: "Eger onu ben uydurmussam Allah'tan bana gelecek cezayi savmaya sizin gücünüz yetmez O sizin yaptiginiz taskinliklari daha iyi bilir Sizinle benim aramda sahit olarak Allah yeter O çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir
9- Ey Muhammed! De ki: "Ben Peygamberlerin ilki degilim Bana ve size ne yapilacagini da bilmem Ben ancak bana vahyedilene tabi oluyorum Ben ancak apaçik bir uyariciyim
10- De ki: "Ne dersiniz, eger bu Kur'an Allah tarafindan ise ve siz de onu inkâr etmisseniz, bununla birlikte Israilogullari'ndan bir sahit de onun bir benzerini (Tevrat'ta görüp) inanmisken siz hala büyüklük taslarsaniz (haksizlik etmis olmaz misiniz)? Süphesiz ki, Allah zalim bir toplulugu dogru yola iletmez "
11- Inkâr edenler, iman ednler için: "Eger Islâm'da bir hayir olsaydi onlar, onu kabulde bizi geçemezlerdi " derler Bununla muvaffak olamayinca da: "Bu eski bir yalandir " diyeceklerdir
12- Kur'ân'dan önce de bir rehber ve rahmet olarak Musa'nin kitabi Tevrat vardi Bu Kur'ân ise zulmedenleri uyarmak, iyilik yapanlari müjdelemek için Arap lisani ile indirilen ve kendinden öncekileri tasdik eden bir kitaptir
13- "Gerçekten Rabbimiz Allah'tir " deyip, sonra da dosdogru olanlara gelince onlar için hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir
14- Iste onlar cennetlikdirler, yaptiklarina karsilik orada ebedi olarak kalacaklardir
15- Biz insana ana ve babasina iyilik yapmayi tavsiye ettik Anasi onu zahmetle karninda tasidi ve zahmetle dogurdu Onun ana karninda tasinmasi ile sütten kesilme süresi otuz aydir Nihayet insan olgunluk çagina ulasip, kirk yasina geldiginde der ki: "Ey Rabbim! Bana ve ana babama ihsan ettigin nimetlerine sükretmemi ve senin hosnut olacagin salih amel islememi ilham et Benim neslimden gelenleri de salih kimseler kil Dogrusu ben tevbe edip sana yöneldim Ve ben gerçekten müslümanlardanim "
16- Iste yaptiklarinin en güzelini kendilerinden kabul edecegimiz ve günahlarini bagislayacagimiz bu kimseler cennetlikler arasindadirlar Bu onlara vaad edilmis olan dosdogru bir sözdür
17- Ana ve babasina: "Öf size! siz bana öldükten sonra tekrar dirilip kabrimden çikarilacagimi mi vaad ediyorsunuz? Oysa benden önce nice nesiller gelip geçmistir " diyen kimseye ana ve babasi Allah'a siginarak "Yaziklar olsun sana! Gel iman et, süphesiz ki, Allah'in vaadi gerçektir " dediklerinde o: "Bu Kur'ân öncekilerin masallarindan baska bir sey degildir" diyordu
18- Iste onlar kendilerinden önce gelip geçmis olan cin ve insan topluluklari içerisinde haklarinda azab vaadi hak olmus kimselerdir Onlar gerçekten hüsrana ugramislardir
19- Herkesin yaptiklarina göre dereceleri vardir Allah onlara yaptiklarinin karsiligini tam olarak verir Onlara haksizlik edilmez
20- Inkâr edenler atese arzedilecekleri gün onlara: "Siz dünya hayatinizda bütün güzel seylerinizi harcadiniz, onlarin zevkini sürdünüz, artik bugün yeryüzünde haksiz yere büyüklük taslamaniz ve yoldan çikmis olmanizdan dolayi asagilayici bir azabla cezalandirilacaksiniz " (denir)
21- Ey Muhammed! Âd kavminin kardesi Hud'u hatirla Hani O, Ahkâf denilen yerde kavmini uyarmisti O'ndan önce ve sonra da nice peygamberler gelip geçmistir Hud, kavmine: "Allah'tan baskasina kulluk etmeyin Çünkü ben sizin için büyük bir günün azabindan korkuyorum " demisti
22- Onlar: "Sen bizi ilâhlarimizdan çevirmek için mi geldin? Eger dogru söyleyenlerden isen o bize vaad edip durdugun azabi haydi getir " dediler
23- Hud: "O azabin ne zaman gelecegine dair ilim Allah katindadir Ben size benimle gönderileni teblig ediyorum Fakat ben sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum " dedi
24- O azabi, vadilerine dogru yayilan bir bulut halinde gördükleri zaman: "Bu bize yagmur yagdiracak yaygin bir buluttur " dediler Hud ise: "O sizin acele gelmesini istediginiz seydir O bir rüzgârdir ki, içerisinde aci bir azab vardir
25- O rüzgâr, Rabbinin emri ile herseyi yikar mahveder " dedi Nihayet helâk oldular ve evlerinden baska hiçbir sey görünmez oldu Iste biz günahkâr kavmi böyle cezalandiririz
26- And olsun ki, biz onlara size vermedigimiz imkanlar vermistik Onlara kulaklar, gözler ve kalpler vermistik Fakat kulaklari, gözleri ve kalpleri onlara hiçbir fayda saglamadi Çünkü onlar Allah'in âyetlerini bile bile inkâr ediyorlardi Alay etmekte olduklari sey de onlari sarip kusatti
27- Andolsun ki, biz sizin etrafinizda bulunan bir çok memleketleri helak ettik Belki tevhide dönerler diye ayetlerimizi çesitli sekillerde açikladik
28- Allah'i birakip da kendilerine yakinlik saglamak için edindikleri ilâhlari onlara yardim etselerdi ya! Ama hayir, aksine onlardan kaybolup gittiler Iste bu onlarin yalanlari ve uydurup durduklari iftiralaridir
29- Ey Muhammed! Hani biz cinlerden bir grubu Kur'ân'i dinlemeleri için sana yöneltmistik Onlar Kur'ân'i dinlemek için hazir bulunduklari zaman birbirlerine "susun" dediler Kur'ân'in okunmasi bitince de birer uyarici olarak kavimlerine döndüler
30- Onlar kavimlerine söyle dediler: "Ey kavmimiz! Gerçekten biz Musa'dan sonra indirilen ve kendisinden öncekileri tasdik eden bir kitap dinledik O kitap gerçegi ve dogru yolu gösteriyor
31- Ey kavmimiz! Allah'in davetçisine uyun ve O'na iman edin ki, Allah da sizin günahlarinizi bagislasin ve sizi aci bir azabdan korusun "
32- Her kim Allah'in davetçisine uymazsa bilsin ki, yeryüzünde Allah'i aciz birakacak degildir Onun Allah'tan baska dostlari da yoktur Iste onlar apaçik bir sapiklik içerisindedirler
33- Onlar gökleri ve yeri yaratan ve onlari yaratmakla yorulmayan Allah'in ölüleri diriltmeye de kadir oldugunu görmüyorlar mi? Evet süphesiz ki, O'nun herseye gücü yeter
34- Inkâr edenler atese arz olunacaklari gün onlara: "Bu gerçek degil miymis?" denir Onlar da: "Rabbimiz Hakk'i için gerçekmis!" derler Allah onlara: "O halde inkâr ettiginizden dolayi simdi tadin azabi!" der
35-Ey Muhammed! Azim sahibi peygamberlerin sabrettikleri gibi sen de sabret! Onlar için (azab hususunda) acele etme Sanki onlar kendilerine vaad edilen azabi gördükleri gün dünyada sadece gündüzün bir saati kadar kaldiklarini sanirlar Bu bir tebligdir Hiç yoldan çikan fasiklar toplulugundan baskasi helak edilir mi?
AHZAB
Bismillahirrahmanirrahim
1- Ey peygamber! Allah'tan kork, kâfirlere ve münafiklara itaat etme Muhakkak ki Allah her seyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir
2- Rabbinden sana ne vahyediliyorsa onun ardinca git Muhakkak ki Allah ne yaparsaniz haberdardir
3- Allah'a güven, vekil olarak Allah yeter
4- Allah bir adam için içinde iki kalb yapmamistir Kendilerinden zihar yaptiginiz eslerinizi analariniz kilmamistir Evlatliklarinizi da ogullariniz kilmamistir O sizin agzinizdaki lafinizdir Allah ise hakki söylüyor ve dogru yolu gösteriyor
5- Onlari (evlatliklari) babalari adina çagirin Allah yaninda o daha dogrudur Eger babalarini bilmiyorsaniz, onlar sizin dinde kardesleriniz ve dostlarinizdir Bununla beraber hata ettiklerinizde üzerinize bir günah yoktur Fakat kalblerinizin kasdettiginde vardir Allah, çok bagislayici ve çok merhamet edicidir
6- Peygamber, müminlere kendi nefislerinden önce gelir O'nun hanimlari da onlarin analaridir Akraba da Allah'in kitabinda birbirlerine, diger müminlerden ve muhacirlerden daha yakindirlar Ancak dostlariniza
bir maruf (uygun bir vasiyet) yapmaniz müstesnâdir Bu, kitapta yazilidir
7- Unutma o peygamberlerden mîsaklarini (kesin sözlerini) aldigimiz vakti! Hele senden, Nuh, Ibrahim, Musa ve Meryemoglu Isa'dan ki onlardan agir bir mîsak (saglam bir söz) aldik
8- (Bunu Allah), sadiklara sadakatlerinden sormak için yapti Kâfirler için ise aci verecek bir azab hazirladi
9- Ey iman edenler! Allah'in üzerinizdeki nimetini anin Hani size ordular gelmisti de üzerlerine bir rüzgâr ve sizin görmediginiz ordular salivermistik Allah ne yaptiginizi görüyordu
10- O zaman onlar, hem üstünüzden gelmislerdi, hem asagi tarafinizdan, ve o vakit gözler kaymis, yürekler girtlaklara dayanmisti Siz Allah'a türlü türlü zanlarda bulunuyordunuz
11- Iste burada müminler imtihan edilmis ve siddetli bir sarsinti ile sarsilmislardi
12- O vakit münâfiklar ve kalblerinde bir hastalik bulunanlar: "Allah ve Resulü bize bir aldanistan baska bir vaad yapmamis " diyorlardi
13- O vakit bunlardan bir grup: "Ey Medine halki! Sizin için duracak yer yok, hemen dönün " diyorlardi Yine onlardan bir kismi da Peygamberden izin istiyor, evlerimiz gerçekten (düsmana) açiktir " diyorlardi, halbuki açik degildi, sadece kaçmak istiyorlardi
14- Eger onlarin her tarafindan üzerlerine girilse de sonra fitne çikarmalari istenilse derhal onu yapacaklardi Ama onunla da pek az duracaklardi
15- Halbuki bundan önce Allah'a ahid vermislerdi Arkalarini dönmeyeceklerdi Allah'a verilen ahid ise mesuliyetlidir, mutlaka sorulur
16- De ki: "Eger ölümden veya öldürülmekten kaçiyorsaniz, kaçmak size asla fayda vermez Verecegini var saydiginiz takdirde de ancak pek az faydalandirilirsiniz "
17- De ki: "Eger Allah size bir felâket diler veya bir rahmet murad
ederse, sizi Allah'tan saklamak kimin haddine?" Hem onlar kendilerine Allah'tan baska bir veli de bulamazlar, bir yardimci da
18- Süphesiz Allah, içinizden o savsaklayanlari ve kardeslerine: "Bize gelin" diyenleri biliyor Onlar harbe pek az geliyorlardi
19- Size karsi kiskançlik ediyorlardi Derken o korku hali gelince, gördün onlari ki, ölümden bayginlik sarmis kimse gibi gözleri dönerek sana bakiyorlardi O korku gidince, size keskin keskin diller siyirdilar Onlar hayra karsi kiskançlik ediyorlardi Iste bunlar iman etmediler de Allah amellerini bosa çikardi Bu Allah'a göre önemsizdir
20- Onlar ahzabi (düsman birliklerini) gitmedi saniyorlardi Eger o birlikler bir daha gelecek olursa, çölde bedevi Araplar içinde yer alip, sizin haberlerinizden (basiniza geleceklerden) sormayi isterler Onlar içinizde kalacak olsalar da pek az harb ederler
21- Sanim hakki için muhakkak ki size Resullulah'da pek güzel bir örnek vardir Allah'a ve son güne ümit besler olup da Allah'i çok zikreden kimseler için
22- Müminler, ahzabi (düsman birliklerini) gördükleri zaman: "Iste bu, Allah'in ve Resulü'nün bize vaad ettigi seydir Allah ve Resulü dogru söyledi " dediler Bu onlarin imanini ve teslimiyetini artirmaktan baska bir sey yapmadi
23- Müminlerdendir o erler ki Allah'a verdikleri ahde sadakat gösterdiler Kimi adagini ödedi (canini verdi), kimi de beklemektedir Onlar, ahidlerini hiç degistirmediler
24- Çünkü Allah sadiklara sadakatleriyle mükafat verecek, dilerse münafiklara da azab edecek veya tevbe nasib edecektir Süphe yok ki Allah çok bagislayicidir Çok merhamet edicidir
25- Hem Allah kâfirleri herhangi bir hayra ulasmadan hinçlariyle defetti Bu sekilde Allah, müminlere savasta kâfi geldi Allah çok güçlüdür, çok üstündür
26- Hem de kitap ehlinden onlara yardim edenleri kalplerine korku düsürerek kalelerinden indirdi, siz onlarin bir kismini katlediyordunuz, bir kismini da esir aliyordunuz
27- (Allah) onlarin arazilerini, yurtlarini ve mallarini size miras kildi Bir de henüz ayak basmadiginiz bir yeri (size miras kildi) Allah, her seye kâdirdir
28- Ey peygamber! Hanimlarina söyle söyle: "Eger dünya hayatini ve zinetini istiyorsaniz, haydi gelin, sizi donatayim ve güzellikle birakip salivereyim
29- Yok eger Allah ve Resulünü ve ahiret yurdunu istiyorsaniz, haberiniz olsun ki,
Allah içinizden güzellik edenlere pek büyük bir ecir hazirlamistir
30- Ey peygamberin hanimlari! sizden her kim bir terbiyesizlik ederse ona azab iki kat katlanir Bu Allah'a göre çok kolaydir
31- Yine sizden her kim Allah'a ve Resulü'ne boyun eger, salih bir amel islerse, ona da mükâfatini iki kat veririz Hem onun için bol bir rizik hazirlamisizdir
32- Ey peygamberin hanimlari! Siz kadinlardan herhangi biri gibi degilsiniz Eger takva ile korunacaksaniz, konusurken kiritmayin da kalbinde bir hastalik bulunan kimse tamaha düsmesin Güzel ve dosdogru söz söyleyin
33- Hem vakarinizla evlerinizde durun da önceki cahiliyet devrinde oldugu gibi süslenip çikmayin Namazi kilin, zekati verin Allah ve Resulü'ne itaat edin Ey ehli beyt! Allah sizden kiri gidermek ve sizi tertemiz, pampak yapmak istiyor
34- Oturun da evlerinizde okunan Allah'in âyetlerini ve hikmeti anin Süphe yok ki Allah lütuf sahibidir ve her seyden haberdardir
35- Süphe yok ki müslüman erkeklerle müslüman kadinlar, mümin erkeklerle mümin kadinlar, itaat eden erkeklerle itaat eden kadinlar, sadik erkeklerle sadik kadinlar, sabreden erkeklerle sabreden kadinlar, mütevazi erkeklerle mütevazi kadinlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadinlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadinlar, irzlarini koruyan erkeklerle irzlarini koruyan kadinlar, Allah'i çok zikreden erkeklerle Allah-'i çok zikreden kadinlar var ya, iste onlar için Allah bir magfiret ve büyük bir mükâfat hazirlamistir
36- Bununla beraber Allah ve Resulü bir ise hükmettigi zaman, gerek mümin bir erkek ve gerekse mümin bir kadin için, o islerinde baska bir tercih hakki yoktur Her kim de Allah ve Resulüne âsi olursa açik bir sapiklik etmis olur
37- Hem hatirla o vakti ki, o kendisine Allah'in nimet verdigi ve senin de ikramda bulundugun kimseye: "Hanimini kendine siki tut ve Allah'tan kork" diyordun da nefsinde Allah'in açacagi seyi gizliyordun Insanlardan çekiniyordun Halbuki Allah kendisini saymana daha lâyikti Sonra Zeyd o kadindan ilisigini kestigi zaman, biz onu sana es yaptik ki, ogulluklarinin iliskilerini kestikleri hanimlarini nikâhlamada müminlere bir darlik olmasin Allah'in emri de yerine getirilmistir
38- Peygambere Allah'in takdir ettigi, mübah kildigi seyde bir darlik yoktur Bundan önce geçen bütün peygamberler hakkinda Allah'in sünneti böyledir Allah'in emri ise biçilmis bir kaderdir
39- Onlar, Allah'in gönderdiklerini teblig ederler ve O'ndan korkarlar, Allah'tan baska kimseden korkmazlardi Hesap görücü olarak da Allah yeter
40- Muhammed, sizin adamlarinizdan hiçbirinin babasi degildir Ama Allah'in Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur Allah her seyi hakkiyle bilendir
41- Ey iman edenler! Allah'i çokça anin
42- Ve O'nu sabah aksam tesbih edin
43- Sizleri karanliklardan aydinliga çikarmak için melekleri ile birlikte üzerinize rahmet ve bereket indiren O'dur ve O, müminlere çok merhametlidir
44- O'na kavusacaklari gün müminlere esenlik dilegi selâmdir (Allah) onlar için cömertçe bir mükafat hazirlamistir
45- Ey peygamber! Biz seni hem bir sahit, hem bir müjdeci, hem bir uyarici olarak gönderdik
46- Ve hem de izniyle Allah'a bir davetçi ve nurlar saçan bir kandil (olarak gönderdik)
47- Müminlere müjdele! Onlara Allah'tan bir mükafat vardir  
48- Kâfirlere ve münafiklara itaat etme, onlarin ezalarini birak (aldirma) da Allah'a tevekkül et Allah vekil olarak hepsine yeter
49- Ey iman edenler! Mümin kadinlari nikâh edip de sonra onlara dokunmadan bosadiginiz zaman, sizin için üzerlerinde sayacaginiz bir iddet hakkiniz yoktur Derhal müt'alarini (mehirleri belirlenmedigi takdirde yararlanacaklari bir mal) verip onlari güzel bir sekilde saliverin
50- Ey peygamber! Biz bilhassa sana sunlari helâl kildik: Mehirlerini vermis oldugun eslerini, Allah'in sana ganimet olarak ihsan buyurduklarindan sahip oldugun cariyeleri, amcalarinin kizlarindan, halalarinin kizlarindan, dayilarinin kizlarindan, teyzelerinin kizlarindan seninle beraber hicret etmis olanlari, bir de mümin bir kadin kendini peygambere hibe ederse, peygamber nikâh etmek istedigi takdirde, onu baska müminlere degil de sadece sana mahsus olmak üzere helâl kildik Onlara esleri ve cariyeleri hakkinda neyi farz kildigimizi biliyoruz Bunlar sana hiçbir darlik olmamasi içindir Allah, çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir
51- Onlardan diledigini geri birakir, diledigini yanina alirsin Sirasini geri biraktigin kadinlardan diledigini yanina almanda da sana bir günah yoktur Onlarin gözleri aydin olup üzülmemelerine ve kendilerine verdigin ile hepsinin hosnut olmalarina en elverisli olan budur Allah kalblerinizdekini bilir Allah her seyi bilir ve yumusak davranir
52- Bundan baska kadinlar sana helâl olmaz Bunlari baska eslerle degistirmek de olmaz Isterse güzellikleri hosuna gitsin Ancak sahip oldugun cariyen baska Allah her seye gözcü bulunuyor
53- Ey iman edenler! Peygamberin evlerine vaktine bakmaksizin ve yemege izin verilmedikçe girmeyin Fakat çagirildiginiz vakit girin Yemegi yediginizde de hemen dagilin Sohbet etmek için de izinsiz girmeyin Çünkü bu haliniz peygambere eziyet veriyor, ama o sizden utaniyor Fakat Allah gerçegi söylemekten utanmaz Hem O'nun hanimlarina bir ihtiyaç soracaginiz vakit de perde arkasindan sorun Böyle yapmaniz hem sizin kalbleriniz ve hem de onlarin kalbleri için daha temizdir Hem sizin Resulullah'a eziyet etmeye hakkiniz yoktur Ondan sonra hanimlarini da ebediyyen nikâh edemezsiniz Çünkü bu Allah katinda çok büyük bir günahtir
54- Siz bir seyi açiklasaniz da gizleseniz de süphe yok ki Allah her seyi bilmektedir
55- Onlar (peygamberin esleri) için babalari, ogullari, kardesleri, erkek kardeslerinin ogullari, kiz kardeslerinin ogullari, kendi kadinlari (kadin dostlari) ve sahip olduklari köleleri hakkinda bir günah yoktur Bununla beraber (ey Peygamberin hanimlari) Allah'tan korkun Çünkü Allah her seye sahit bulunuyor
56- Gerçekten Allah ve melekleri Peygambere salât ederler Ey iman edenler! siz de ona teslimiyetle salât ve selâm edin
57- Süphesiz ki Allah'a ve Resulü'ne eziyet verenlere Allah hem dünyada, hem ahirette lânet etmistir Onlara asagilayici bir azab hazirlamistir
58- Mümin erkeklere ve mümin kadinlara yapmadiklari bir seyden dolayi eziyet edenler de bir iftira ve açik bir günah yüklenmislerdir
59- Ey peygamber! Hanimlarina, kizlarina ve müminlerin kadinlarina hep söyle de cilbablarindan (dis elbiselerinden) üzerlerini simsiki örtsünler Bu onlarin taninmalarina, taninip da eziyet edilmemelerine en elverisli olandir Bununla beraber Allah çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir
60- Andolsun ki, eger münafiklar ve kalblerinde bir hastalik olanlar ve Medine'de dedikodu yapanlar, bu yaptiklarindan vaz geçmezlerse, mutlaka seni onlara musallat ederiz Sonra seninle orada az bir zamandan fazla komsu kalamazlar
61- Melun olarak nerede bulunurlarsa yakalanirlar ve öldürülürler
62- Allah'in bundan önce geçenler hakkindaki kanunu budur Ve sen Allah'in kanununu degistirmeye asla çare bulamazsin
63- Insanlar sana kiyamet saaatini soruyorlar De ki: "Onun ilmi ancak Allah'in nezdindedir Ne bilirsin belki kiyamet yakinda olur "
64- Su muhakkak ki, Allah kâfirleri lânetlemis ve onlara çilgin bir ates
hazirlamistir
65- (Onlar) orada ebedî kalirlar ve ne bir dost bulabilirler, ne de bir yardimci
66- O gün yüzleri ates içinde çevirilirken: "Ah keske Allah'a itaat etseydik, peygambere itaat etseydik!" derler
67- Yine derler ki: "Ey Rabbimiz! Biz beylerimize ve büyüklerimize itaat ettik de bizi yanlis yola götürdüler "
68- Ey Rabbimiz! Onlara azabin iki katini ver ve kendilerini büyük bir lânet ile lânetle "
69- Ey iman edenler: Sizler Musa'ya eziyet edenler gibi olmayin Eziyet ettiler de Allah onu, onlarin söylediklerinden temize çikardi O, Allah yaninda mevki sahibi idi
70- Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve saglam söz söyleyin,
71- Ki (Allah) islerinizi yoluna koysun ve günahlarinizi bagislasin Her kim Allah'a ve Resulü'ne itaat ederse, o gerçekten büyük murada ermistir
72- Biz o emaneti göklere, yere ve daglara arz ettik, onlar, onu yüklenmeye yanasmadilar, ondan korktular da onu insan yüklendi O gerçekten çok zalim ve çok cahildir
73- Çünkü Allah münafik erkeklerle münafik kadinlara, müsrik erkeklerle müsrik kadinlara azab edecek, mümin erkeklerle mümin kadinlarin da tevbelerini kabul edecektir Allah çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir
ALA
Bismillahirrahmanirrahim
1- Rabbinin yüce adini tesbih et
2- Yaratip düzene koyan O'dur
3- Takdir edip hidayeti gösteren O'dur
4- Otlagi çikaran,
5- Sonra da onu karamsi bir sel köpügü haline getiren O'dur
6- Bundan böyle sana Kur'ân'i okutacagiz da unutmayacaksin
7- Yalniz Allah'in diledigi baskadir Çünkü o açigi da bilir, gizliyi de
8- Seni en kolay yola muvaffak kilacagiz
9- Onun için ögüt ver, eger ögüt fayda verirse
10- Saygisi olan ögüt alacaktir
11- Pek bedbaht olan da ondan kaçinacaktir
12- O ki, en büyük atese girecektir
13- Sonra ne ölecek onda, ne de hayat bulacaktir
15- Rabbinin adini anip namaz kilan
16- Fakat siz dünya hayatini tercih ediyorsunuz
17- Oysa ahiret daha hayirli ve daha kalicidir
18- Kuskusuz bu ilk sahifelerde vardir,
19-Ibrahim ve Musa'nin sahifelerinde
ALAK
Bismillahirrahmanirrahim
1- Yaratan Rabbinin adiyla oku!
2- O, insani bir alekadan (embriyodan) yaratti
3- Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir
4- O Rab ki kalemle yazmayi ögretti
5- Insana bilmedigi seyleri ögretti
6- Hayir! Dogrusu (kâfir) insan azginlik eder
7- Kendisinin muhtaç olmadigini zannettigi için
8- Muhakkak ki dönüs mutlaka Rabbinedir
9-10- Namaz kildigi zaman, bir kulu engelleyeni gördün mü?
11- Gördün mü (ne dersin?), ya o (kul) dogru yolda olur,
12- Veya kötülüklerden sakinmayi emrederse?
13- Gördün mü, ya bu (adam, hakki) yalanlar, yüzçevirirse,
14- O adam, Allah'in kendini gördügünü hiç bilmiyor mu?
15-16- Hayir, hayir! Eger o, bu davranisindan vazgeçmezse, and olsun ki biz, onu
perçeminden, o günahkâr ve yalanci perçeminden tutup cehenneme sürükleriz
17- O zaman o taraftarlarini yardima çagirsin
18- Biz de Zebanileri çagiracagiz
ALİ İMRAN
Bismillahirrahmanirrahim
1- Elif, Lâm Mîm,
2- Allah, kendisinden baska tanri olmayan, hayy ve kayyûmdur
3-4- O, sana kendisinden öncekileri tasdik edip dogrulayan bu kitabi hak ile indirdi Daha önce insanlara hidayet olarak Tevrat'i ve Incil'i de yine O indirmisti Evet bu Furkan'i da O indirdi Gerçek su ki, Allah'in âyetlerini inkâr edenler için çetin bir azap vardir Allah çok güçlüdür, intikamini alir
5- Su da kesindir ki, ne yerde, ne de gökte hiçbir sey Allah'a gizli kalmaz
6- Sizi, rahimlerde diledigi gibi sekillendiren O'dur Kendisinden baska tanri olmayan, san, seref ve hikmet sahibi olan O'dur
7- Sana bu kitabi indiren O'dur Bunun âyetlerinden bir kismi muhkemdir ki, bu âyetler, kitabin anasi (asli) demektir Diger bir kismi da mütesabih âyetlerdir Kalblerinde kaypaklik olanlar, sirf fitne çikarmak için, bir de kendi keyflerine göre te'vil yapmak için onun mütesabih olanlarinin pesine düserler Halbuki onun te'vilini Allah'dan baska kimse bilmez Ilimde uzman olanlar, "Biz buna inandik, hepsi Rabbimiz katindandir " derler Üstün akillilardan baskasi da derin düsünmez
8- Ey Rabbimiz! Bize ihsan ettiğin hidayetten sonra kalblerimizi haktan saptırma, bize kendi katından rahmet ihsan eyle! Şüphesiz ki, Sen bol ihsan sahibisin
9- Ey Rabbimiz! Muhakkak ki, Sen, geleceğinde hiç şüphe olmayan bir günde bütün insanları bir araya toplayacaksın Muhakkak ki Allah, hiç sözünden caymaz
10- Gerçek şu ki, kâfirlere, Allah'tan gelecek bir zararı, ne malları, ne de evlatları engelleyemez İşte onlar, o ateşin yakıtı olacaklar
11- Gidişatları, Firavun soyunun ve daha öncekilerin gidişatı gibidir Onlar, âyetlerimizi yalan saymışlardı Bunun üzerine Allah da onları işledikleri günahlar yüzünden yakalayıp alaşağı etti Allah, cezası çetin olandır
12- O inkârcı kâfirlere de ki, siz mutlaka yenilgiye uğrayacak ve toplanıp cehenneme doldurulacaksınız Orası ne fena bir döşektir
13- Hiç şüphesiz karşı karşıya gelen iki toplulukta size bir âyet, bir işaret ve ibret vardır Onlardan biri Allah yolunda savaşıyordu, öbürü de kâfirdi ve karşılarındakini göz kararıyla kendilerinin iki katı görüyorlardı Allah da gönderdiği yardımla dilediğini destekliyordu Gören gözleri olanlar için elbette bunda apaçık bir ibret vardır
14- İnsanlara kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, salma atlar, davarlar, ekinler kabilinden aşırı sevgiyle bağlanılan şeyler çok süslü gösterilmiştir Halbuki bunlar dünya hayatının geçici faydalarını sağlayan şeylerdir Oysa varılacak yerin (ebedî hayatın) bütün güzellikleri Allah katındadır
15- De ki, size, o istediklerinizden daha hayırlısını haber vereyim mi? Korunan kullar için Rablerinin yanında cennetler var ki, altlarından ırmaklar akar, içlerinde ebedî kalmak üzere onlara, hem tertemiz eşler var, hem de Allah'dan bir rıza vardır Allah, o kulları görür
16- Onlar ki, "Ey Rabbimiz! Biz inandık, iman getirdik, artık bizim suçlarımızı bağışla ve bizi ateş azabından koru!" derler
17- O sabredenleri, o doğruluktan şaşmayanları, o elpençe divan duranları, o nafaka verenleri ve seher vakitlerinde o istiğfar edip yalvaranları (görür)
18- Allah şehadet eyledi şu gerçeğe ki, başka tanrı yok, ancak O vardır Bütün melekler ve ilim uluları da dosdoğru olarak buna şahittir ki, başka tanrı yok, ancak O aziz, O hakîm vardır
19- Doğrusu Allah katında din, İslâm'dır; o kitap verilenlerin anlaşmazlıkları ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki taşkınlık ve ihtirastan dolayıdır Her kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse iyi bilsin ki, Allah hesabı çabuk görendir
20- Buna karşı seninle münakayaşa kalkışırlarsa de ki: "Ben, bana uyanlarla birlikte kendi özümü Allah'a teslim etmişimdir" Kendilerine kitap verilenlere ve (kitap verilmeyen) ümmîlere de ki: "Siz de İslâm'ı kabul ettiniz mi?" Eğer İslâm'a girerlerse hidayete ermiş olurlar Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen şey ancak tebliğ etmektir Allah kulları görendir
21- Allah'ın âyetlerini inkâr edenler ve haksız yere peygamberleri öldürenler, insanlar içinde adaleti emredenlerin canına kıyanlar yok mu? Bunları acıklı bir azapla müjdele!
22- Iste bunlar öyle kimselerdir ki, dünyada da ahirette de bütün yaptiklari bosa gitmistir Onlarin hiçbir yardimcilari da olmayacaktir
23- Görmüyor musun, o kendilerine kitaptan bir nasip verilmis olanlar, aralarinda hüküm vermek için Allah'in kitabina davet olunuyorlar da, sonra içlerinden bir kismi yüz çevirerek dönüp gidiyorlar
24- Bunun sebebi, onlarin "belli günlerden baska bize asla ates azabi dokunmaz" demeleridir Uydurageldikleri yalanlar dinlerinde kendilerini aldatmaktadir
25- O geleceginde hiç süphe olmayan günde kendilerini bir araya topladigimiz ve hiç kimseye haksizlik edilmeden herkese ne kazandiysa tamamen ödendigi vakit halleri nasil olacaktir?
26- De ki: "Ey mülkün sahibi Allah'im! Sen mülkü diledigine verirsin, dilediginden de onu çeker alirsin, diledigini aziz edersin, diledigini zelil edersin Hayir Senin elindedir Muhakkak ki, Sen her seye kâdirsin
27- Geceyi gündüzün içine sokarsin, gündüzü gecenin içine sokarsin; ölüden diri çikarirsin, diriden ölü çikarirsin Diledigine de hesapsiz rizik verirsin
28- Müminler, müminleri birakip da kâfirleri dost edinmesin ve onu her kim yaparsa Allah'dan ilisigi kesilmis olur, ancak onlardan bir korunma yapmaniz baskadir Bununla beraber Allah sizi kendisinden korunmaniz hususunda uyarir Nihâyet gidis Allah'adir
29- De ki, gögüslerinizdekini gizleseniz de, açiga vursaniz da Allah onu bilir Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsini bilir Hiç süphesiz Allah, her seye kadirdir
30- O gün her nefis, ne hayir islemisse, ne kötülük yapmissa onlari önünde hazir bulur Yaptigi kötülüklerle kendi arasinda uzak bir mesafe bulunsun ister Allah, size asil kendisinden çekinmenizi emreder Süphesiz ki Allah, kullarini çok esirger
31- De ki, siz gerçekten Allah'i seviyorsaniz bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve suçlarinizi bagislasin Çünkü Allah çok esirgeyici ve bagislayicidir
32- De ki, Allah'a ve Peygamber'e itaat edin! Eger aksine giderlerse, süphe yok ki Allah kâfirleri sevmez
33- Gerçekten Allah, Adem'i, Nuh'u, Ibrahim soyunu ve Imran soyunu âlemler üzerine seçkin kildi
34- Bir zürriyet olarak birbirinden gelmislerdir Allah her seyi isitendir, bilendir
35- Imran'in karisi: "Rabbim, karnimdakini tam hür olarak sana adadim, benden kabul buyur, süphesiz sen isitensin, bilensin " demisti
36- Onu dogurunca -Allah onun ne dogurdugunu bilip dururken- söyle dedi: "Rabbim, onu kiz dogurdum; erkek, kiz gibi degildir Ona Meryem adini verdim Onu ve soyunu kogulmus seytanin serrinden sana ismarliyorum"
37- Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir sekilde kabul buyurdu ve onu güzel bir bitki gibi yetistirdi ve Zekeriyya'nin himayesine verdi Zekeriyya ne zaman kizin bulundugu mihraba girse, onun yaninda yeni bir yiyecek bulurdu "Meryem! Bu sana nereden geldi?" deyince, o da: "Bu, Allah katindandir " derdi Süphesiz Allah, diledigine hesapsiz rizik verir
38- Orada Zekeriyya, Rabbine dua etti: "Rabbim! Bana katindan hayirli bir nesil ver Süphesiz sen, duayi hakkiyle isitensin" dedi
39- Zekeriyya mabedde namaz kilarken melekler ona: "Allah sana, Allah'dan bir kelimeyi dogrulayici, efendi, nefsine hakim ve iyilerden bir peygamber olarak Yahya'yi müjdeler " diye ünlediler
40- Zekeriyya: "Ey Rabbim, benim nasil oglum olabilir? Bana ihtiyarlik gelip çatti, karim ise kisirdir " dedi Allah: "Öyledir, fakat Allah diledigini yapar " buyurdu
41- Zekeriyya: "Rabbim! (oglum olacagina dair) bana bir alâmet ver" dedi Allah da buyurdu ki: "Senin için alâmet, insanlara üç gün, isaretten baska söz söyleyememendir Ayrica Rabbini çok an, sabah aksam tesbih et"
42 - Hani melekler: "Ey Meryem! Allah seni seçti, seni tertemiz yaratti ve seni dünya kadinlarina üstün kildi
43- Ey Meryem! Rabbine divan dur ve secdeye kapan ve rüku' edenlerle beraber rüku' et" demislerdi
44- Iste bu, sana vahyettigimiz gayb haberlerindendir (Yoksa) "Meryem'i kim himayesine alip koruyacak?" diye kalemlerini (kur'a için) atarlarken sen yanlarinda degildin (Bu hususta) Tartisirlarken de yanlarinda bulunmadin
45- Melekler söyle demisti: "Ey Meryem! Allah sana kendisinden bir kelimeyi müjdeliyor ki, adi Meryem oglu Isa Mesih'dir; dünyada da ahirette de itibarli, ayni zamanda Allah'a çok yakinlardandir
46- Besikte de, yetiskin çaginda da insanlarla konusacak ve iyilerden olacaktir
47- (Meryem): "Ey Rabbim, bana bir beser dokunmamisken benim nasil çocugum olur?" dedi Allah: "Öyle ama, Allah diledigini yaratir, bir seyin olmasini dilediginde ona sadece 'ol!' der, o da hemen oluverir " dedi
48- Allah ona kitab (okuma ve yazmay)i, hikmeti ve Tevrat ile Incil'i ögretir
49- Allah onu Israilogullarina (söyle diyecek) bir peygamber olarak gönderir: "Süphesiz ki ben size Rabbinizden bir âyet (mucize, belge) getirdim: Size, kus biçiminde çamurdan birsey yaparim da içine üflerim, Allah'in izniyle o, kus olur; anadan dogma körü ve alacaliyi iyilestiririm ve Allah'in izniyle ölüleri diriltirim Evlerinizde ne yiyor ve neleri biriktiriyorsaniz size haber veririm"
50- "Önümdeki Tevrat'i dogrulayici olarak ve size haram kilinan bazi seyleri helal kilmak için (geldim) ve Rabbiniz tarafindan size bir mucize getirdim Artik Allah'tan korkun da bana uyun"
51- "Süphesiz Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir Onun için hep O'na kulluk edin! Iste bu, dogru yoldur"
52- Isa onlarin inkârlarini hissedince: "Allah yolunda yardimcilarim kim?" dedi Havariler: "Allah yolunda yardimcilar biziz Allah'a iman ettik Sahit ol ki, biz muhakkak müslümanlariz " dediler
53- Ey Rabbimiz, senin indirdigine iman ettik, o peygambere de uyduk Artik bizi sahidlerle beraber yaz
54- Onlar hileye basvurdular, Allah da onlarin tuzagini bosa çikardi Allah hileleri bosa çikaranlarin en hayirlisidir
55- O zaman Allah söyle dedi: "Ey Isa, süphesiz ki seni öldürecegim, seni kendime yükseltecegim ve seni inkârcilardan temizleyecegim Hem sana uyanlari, kiyamete kadar o küfredenlerin üstünde tutacagim Sonra dönüsünüz banadir, ayriliga düstügünüz hususlarda aranizda hükmedecegim"
56- "Inkâr edenlere gelince, onlara dünyada da, ahirette de siddetli bir sekilde azab edecegim, onlarin hiçbir yardimcilari da olmayacaktir"
57- "Iman edip iyi isler yapanlara gelince, Allah onlarin mükafatlarini tastamam verecektir Allah zalimleri sevmez"
58- Iste bu sana okudugumuz, âyetlerden ve hikmetli Kur'ân'dandir
59- Dogrusu Allah katinda Isa'nin (yaratilisindaki) durumu, Âdem'in durumu gibidir; onu topraktan yaratti, sonra ona "ol!" dedi, o da oluverdi
60- Bu hak (gerçek) senin rabbindendir, o halde süphecilerden olma
61- Sana (gerekli) bilgi geldikten sonra artik kim bu konuda seninle tartisacak olursa, de ki: "Gelin, ogullarimizi ve ogullarinizi, kadinlarimizi ve kadinlarinizi, kendimizi ve kendinizi çagiralim, sonra da lanetleselim; Allah'in lanetinin yalancilara olmasini dileyelim"
62- Iste (Isa hakkinda söylenen) gerçek kissa budur Allah'tan baska hiçbir tanri yoktur Muhakkak ki Allah çok güçlüdür ve hikmet sahibidir
63- Eger (haktan) yüz çevirirlerse, süphesiz ki Allah bozgunculari çok iyi bilendir
64- De ki: Ey kitap ehli! Sizinle bizim aramizda ortak olan bir söze geliniz Allah'tan baskasina kulluk etmeyelim, O'na hiçbir seyi es tutmayalim ve Allah'i birakip da kimimiz kimimizi ilâhlastirmasin Eger onlar yine yüz çevirirlerse, deyin ki: "Sahit olun biz müslümanlariz"
65- Ey Kitap ehli! Ibrahim hakkinda niçin tartisiyorsunuz? Oysa Tevrat da, Incil de ondan sonra indirilmistir Siz hiç düsünmüyor musunuz?
66- Iste siz böylesiniz Haydi biraz bilginiz olan sey hakkinda tartistiniz, ya hiç bilginiz olmayan sey hakkinda niçin tartisiyorsunuz? Allah bilir, siz bilmezsiniz
67- Ibrahim, ne yahudi, ne de hiristiyandi; fakat o, Allah'i bir taniyan dosdogru bir müslümandi, müsriklerden de degildi
68- Dogrusu onlarin Ibrahim'e en yakin olani, ona uyanlar, su Peygamber ve iman edenlerdir Allah da müminlerin dostudur
69- Kitap ehlinden bir grup sizi saptirmak istediler, halbuki sirf kendilerini saptiriyorlar da farkina varmiyorlar
70- Ey kitap ehli! (gerçegi) gördügünüz halde, niçin Allah'in âyetlerini inkâr ediyorsunuz?
71- Ey kitap ehli! Niçin hakki batila karistiriyor ve bile bile gerçegi gizliyorsunuz?
72- Kitap ehlinden bir grup: "Müminlere indirilene günün baslangicinda inanin, sonunda da inkâr edin, belki onlar da dönerler " dedi
73- "Ve kendi dininize uyanlardan baskasina inanmayin" (dediler) De ki: "Süphesiz dogru yol, Allah'in yoludur" (Onlar kendi aralarinda): "Size verilenin benzerinin hiçbir kimseye verilmis olduguna, yahut Rabbinizin huzurunda sizin aleyhinize deliller getireceklerine" (de inanmayin dediler) De ki: "Lütuf Allah'in elindedir, onu diledigine verir Allah, rahmeti bol olan, her seyi hakkiyla bilendir"
74- Rahmetini diledigine tahsis eder Allah, büyük lütuf ve kerem sahibidir
75- Kitap ehlinden öylesi vardir ki, ona yüklerle mal emanet etsen, onu sana eksiksiz iade eder Fakat öylesi de vardir ki, ona bir dinar emanet etsen, tepesine dikilip durmadikça onu sana iade etmez Bu da onlarin, "Ümmîlere karsi yaptiklarimizdan bize vebal yoktur " demelerinden dolayidir Ve onlar, bile bile Allah'a karsi yalan söylerler
76- Hayir, kim sözünü yerine getirir ve kötülüklerden korunursa, süphesiz Allah da korunanlari sever
77- Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya, iste onlarin ahirette bir payi yoktur; Allah kiyamet günü onlarla hiç konusmayacak, onlara bakmayacak ve onlari temizlemeyecektir Onlar için aci bir azab vardir
78- Kitap ehlinden öyle bir güruh da vardir ki, siz onu kitaptan sanasiniz diye, dillerini kitaba dogru egip bükerler Halbuki o, kitaptan degildir "Bu, Allah katindandir " derler; oysa o, Allah katindan degildir Allah'a karsi, kendileri bilip dururken, yalan söylerler
79- Insanlardan hiçbir kimseye, Allah kendisine kitap, hüküm ve peygamberlik verdikten sonra, kalkip insanlara: "Allah'i birakip bana kul olun " demesi yakismaz Fakat onun: "Ögrettiginiz ve okudugunuz kitap geregince Rabb'e halis kullar olun" (demesi uygundur)
80- Ve O size: "Melekleri ve peygamberleri tanrilar edinin " diye de emretmez Siz müslüman olduktan sonra, size hiç inkâri emreder mi?
81- Allah peygamberlerden söyle söz almisti: "Andolsun ki size kitab ve hikmet verdim, sonra yaninizda bulunan (kitaplar)i dogrulayici bir peygamber geldiginde ona muhakkak inanacak ve ona yardim edeceksiniz! Bunu kabul ettiniz mi? Ve bu hususta agir ahdimi üzerinize aldiniz mi?" demisti Onlar: "Kabul ettik" dediler (Allah da) dedi ki: "Öyleyse sahit olun, ben de sizinle beraber sahit olanlardanim"
82- Artik bundan sonra her kim dönerse, iste onlar yoldan çikmislarin ta kendileridir
83- Onlar, Allah'in dininden baskasini mi ariyorlar? Halbuki göklerde ve yerde ne varsa hepsi, ister istemez O'na boyun egmistir ve O'na döndürülüp götürüleceklerdir
84- De ki: "Allah'a, bize indirilen (Kur'ân)e, Ibrahim'e, Ismail'e, Ishak'a, Yakub'a ve torunlarina indirilene, Musa'ya, Isa'ya ve peygamberlere Rablerinden verilenlere inandik Onlarin arasinda hiçbir fark gözetmeyiz, biz O'na teslim olmuslariz"
85- Kim Islâm'dan baska bir din ararsa ondan asla kabul edilmeyecek ve o ahirette de zarar edenlerden olacaktir
86- Inandiktan, Peygamber'in hak olduguna sehadet ettikten ve kendilerine açik deliller geldikten sonra, inkâra sapan bir milleti Allah nasil dogru yola eristirir? Allah zalimler güruhunu dogru yola iletmez
87- Iste onlarin cezalari, Allah'in, meleklerin, insanlarin hepsinin laneti onlarin üzerlerindedir
88- Onlar bu (lanetin) içinde ebedî kalacaklardir Kendilerinden ne bu azab hafifletilir, ne de yüzlerine bakilir
89- Ancak bundan sonra tevbe edip kendini düzeltenler baska Süphesiz ki Allah, çok bagislayan ve çok esirgeyendir
90- Süphesiz imanlarinin arkasindan küfreden, sonra da küfrünü artirmis olanlarin tevbeleri asla kabul olunmaz Iste onlar sapiklarin ta kendileridir
91- Muhakkak ki inkâr edenler ve kâfir olduklari halde de ölenler, yeryüzü dolusu altin fidye verseler bile hiç birisinden asla kabul edilmeyecektir Iste dayanilmaz azab onlar içindir Onlarin hiçbir yardimcilari da yoktur
92- Sevdiginiz seylerden (Allah yolunda) harcamadikça, gerçek iyilige asla erisemezsiniz Her ne harcarsaniz Allah onu hakkiyla bilir
93- Tevrat indirilmeden önce, Israil (Yakub)in kendisine haram kildigi disinda, yiyeceklerin hepsi Israilogullarina helal idi De ki: "Eger dogrulardan iseniz, haydi Tevrat'i getirip okuyun"
94- Kim bundan sonra Allah'a karsi yalan uydurursa, iste onlar zalimlerin ta kendileridir
95- De ki: "Allah dogru söylemistir Öyle ise dosdogru, Allah'i birleyici olarak Ibrahim'in dinine uyun O, müsriklerden degildi"
96- Süphesiz insanlar için kurulan ilk mabed, Mekke'deki çok mübarek ve bütün âlemlere hidayet kaynagi olan Beyt (Kabe)dir
97- Onda apaçik deliller, Ibrahim'in makami vardir Oraya giren güvene erer Ona bir yol bulabilenlerin Beyt'i haccetmesi Allah'in insanlar üzerinde bir hakkidir Kim inkâr ederse, süphesiz Allah bütün âlemlerden müstagni (kimseye muhtaç degil, her sey ona muhtaç)dir
98- De ki: "Ey kitap ehli! Allah yaptiklarinizi görüp dururken niçin Allah'in âyetlerini inkâr ediyorsunuz?"
99- De ki: "Ey kitap ehli! Gerçegi görüp bildiginiz hâlde niçin Allah'in yolunu egri göstermeye yeltenerek müminleri Allah'in yolundan çevirmeye kalkisiyorsunuz? Allah yaptiklarinizdan habersiz degildir"
100- Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden herhangi bir gruba uyarsaniz, imaninizdan sonra sizi döndürüp kâfir yaparlar
101- Size Allah'in âyetleri okunup dururken ve Allah'in elçisi de aranizda iken nasil inkâra saparsiniz? Kim Allah'a simsiki baglanirsa, kesinlikle dogru yola iletilmistir
102- Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yarasir sekilde korkun ve ancak müslümanlar olarak can verin
103- Hep birlikte Allah'in ipine (kitabina, dinine) simsiki sarilin Parçalanip ayrilmayin Allah'in üzerinizdeki nimetini düsünün Hani siz birbirinize düsmanlar idiniz de, O, kalplerinizi birlestirmisti Iste O'nun (bu) nimeti sayesinde kardesler olmustunuz Yine siz, bir ates çukurunun tam kenarinda iken oradan da sizi O kurtarmisti Iste Allah size âyetlerini böyle apaçik bildiriyor ki, dogru yola eresiniz
104- Içinizden hayra çagiran, iyiligi emredip kötülükten men eden bir topluluk bulunsun Iste kurtulusa eren onlardir
105- Kendilerine apaçik deliller geldikten sonra parçalanip ayriliga düsenler gibi olmayin Iste bunlar için büyük bir azap vardir
106- O gün bazi yüzler agarir, bazi yüzler kararir Yüzleri kararanlara: "Imaninizdan sonra küfrettiniz ha? Öyle ise inkâr etmenize karsilik azabi tadin" (denecektir)
107- Yüzleri agaranlara gelince, (onlar) Allah'in rahmeti içindedirler Onlar orada ebedî kalacaklardir
108- Bunlar Allah'in, sana gerçek olarak okuyageldigimiz, âyetleridir Allah âlemlere hiçbir haksizlik etmek istemez
109- Göklerde ve yerde olanlarin hepsi Allah'indir Bütün isler Allah'a döndürülür
110- Siz insanlar için çikarilmis en hayirli ümmetsiniz Iyiligi emreder, kötülükten vazgeçirmege çalisir ve Allah'a inanirsiniz Kitap ehli de inansaydi kendileri için elbette daha hayirli olurdu Içlerinden iman edenler de var, ama pek çogu yoldan çikmislardir
111- Onlar size eziyetten baska bir zarar veremezler Eger sizinle savasmaya kalkissalar, size arkalarini dönüp kaçarlar Sonra kendilerine yardim da edilmez
112- Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, üzerlerine alçaklik damgasi vurulmustur Meger ki Allah'in ipine ve insanlar (müminler)in ahdine siginmis olsunlar Onlar Allah'in hismina ugradilar ve üzerlerine de miskinlik damgasi vuruldu Bunun sebebi, onlarin Allah'in âyetlerini inkâr etmis olmalari ve haksiz yere peygamberleri öldürmeleridir Ayrica isyan etmis ve haddi de asmislardi
113- Hepsi bir degildirler Kitap ehli içinde dogruluk üzere bulunan bir ümmet (topluluk) vardir ki, gecenin saatlerinde onlar secdeye kapanarak Allah'in âyetlerini okurlar
114- Allah'a ve ahiret gününe inanirlar, iyiligi emrederler, kötülükten vazgeçirmeye çalisirlar, hayir islerinde de birbirleriyle yarisirlar Iste onlar iyi insanlardandir
115- Onlar ne hayir islerlerse karsiliksiz birakilmayacaklardir Allah kendisinden geregi gibi sakinanlari bilir
116- O inkâr edenler (var ya), onlarin ne mallari, ne de evlatlari, onlara Allah'a karsi hiçbir fayda saglamayacaktir Onlar, ates halkidir; orada ebedi kalacaklardir
117- Onlarin bu dünya hayatinda harcadiklarinin durumu, kendilerine zulmeden bir toplulugun ekinlerini vurup da mahveden kavurucu ve soguk bir rüzgarin hali gibidir Allah onlara zulmetmedi Fakat kendileri, kendilerine zulmediyorlar
118- Ey iman edenler! Kendi disinizdakilerden sirdas edinmeyin Çünkü onlar size fenalik etmekten asla geri kalmazlar, hep sikintiya düsmenizi isterler Kin ve düsmanliklari agizlarindan tasmaktadir Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür Düsünürseniz, biz size âyetleri açikladik
119- Iste siz öyle kimselersiniz ki, onlari seversiniz, halbuki onlar sizi sevmezler, siz kitap(lar)in hepsine inanirsiniz, onlarsa sizinle bulustuklari zaman "inandik" derler Basbasa kaldiklari zaman da kinlerinden dolayi parmaklarinin uçlarini isirirlar De ki: "kininizle geberin!" Süphesiz ki Allah gögüslerin (gönüllerin) özünü bilir
120- Size bir iyilik dokunsa fenalarina gider, basiniza bir kötülük gelse onunla sevinirler Eger sabreder ve Allah'dan geregince korkarsaniz, onlarin hileleri size hiçbir zarar vermez; çünkü Allah onlari kendi amelleriyle kusatmistir
121- Hani sen sabah erkenden müminleri savas mevzilerine yerlestirmek için ailenden ayrilmistin Allah, hakkiyla isiten ve bilendir
122- O zaman içinizden iki takim bozulmaya yüz tutmustu Halbuki Allah onlarin yardimcisi idi Inananlar, yalniz Allah'a dayanip güvensinler
123- Andolsun, sizler güçsüz oldugunuz halde Allah size Bedir'de yardim etmisti Allah'tan sakinin ki, O'na sükretmis olasiniz
124- O zaman sen müminlere: "Rabbinizin size, indirilmis üç bin melek ile yardim etmesi size yetmez mi?" diyordun
125- Evet, sabreder ve (Allah'tan) korkarsaniz, onlar ansizin üzerinize gelseler, Rabbiniz size nisanli nisanli bes bin melekle yardim eder
126- Allah, bunu size sirf bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla yatissin diye yapti Yardim, yalniz daima galip ve hikmet sahibi olan Allah katindandir
127- (Allah bu yardimi) inkâr edenlerden bir kismini kessin veya perisan etsin de umutsuz olarak dönüp gitsinler (diye yapti)
128- Bu isten sana hiçbir sey düsmez (Allah), ya onlarin tevbesini kabul eder, yahut onlara, zalim olduklarindan dolayi azab eder
129- Göklerde ve yerde olanlarin hepsi Allah'indir Diledigini bagislar, diledigine azab eder Allah, çok bagislayan, çok esirgeyendir
130- Ey iman edenler! Kat kat artirilmis olarak faiz yemeyin Allah'tan sakinin ki kurtulusa eresiniz
131- Kâfirler için hazirlanmis olan atesten sakinin
132- Allah ve Peygambere itaat edin ki, size de merhamet edilsin
133- Rabbinizin bagisina ve genisligi göklerle yer arasi kadar olan, Allah'tan geregi gibi korkanlar için hazirlanmis bulunan cennete kosun!
134- O (Allah'tan hakkiyla korka)nlar, bollukta ve darlikta Allah için harcarlar, öfkelerini yutarlar, insanlari affederler Allah iyilik edenleri sever
135- Ve onlar çirkin bir günah isledikleri, yahut nefislerine zulmettikleri zaman Allah'i hatirlayarak hemen günahlarinin bagislanmasini dilerler Allah'tan baska günahlari kim bagislayabilir? Bir de onlar, bile bile, isledikleri (günah) üzerinde israr etmezler
136- Iste onlarin mükafati (ödülleri) Rableri tarafindan bagislanma ve altindan irmaklar akan, ebedî kalacaklari cennetlerdir Çalisanlarin mükafati ne güzeldir!
137- Muhakkak ki sizden önce birçok olaylar, seriatler gelip geçmistir Yeryüzünde gezin, dolasin da yalancilarin sonunun nasil oldugunu bir görün
138- Bu (Kur'ân) insanlar için bir açiklama, Allah'dan geregince korkanlar için dogru yolu gösterme ve bir ögüttür
139- Gevsemeyin, üzülmeyin, eger hakikaten inaniyorsaniz, muhakkak üstün olan sizsinizdir
140- Eger size (Uhud savasinda) bir yara degmisse, (Bedir harbinde) o topluma da benzeri bir yara dokunmustu O günler ki, biz onlari insanlar arasinda döndürür dururuz (Bu da) Allah'in sizden iman edenleri ayirt etmesi ve sizden sahitler edinmesi içindir Allah zalimleri sevmez
141- Bir de bu, Allah'in iman edenleri tertemiz seçip, kâfirleri yok etmesi içindir
142- Yoksa siz, Allah içinizden cihad edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya çikarmadan cennete girivereceginizi mi sandiniz?
143- Andolsun ki siz ölümle karsilasmadan önce onu arzuluyordunuz Iste onu gördünüz, ama bakip duruyorsunuz
144- Muhammed, ancak bir peygamberdir Ondan önce de peygamberler gelip geçmistir Simdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim (böyle) geri dönerse, Allah'a hiçbir sekilde zarar veremez Allah sükredenleri mükafatlandiracaktir
145- Allah'in izni olmadikça hiçbir kimseye ölmek yoktur (Ölüm) belirli bir süreye göre yazilmistir Kim dünya menfaatini dilerse, kendisine ondan veririz Kim de ahiret sevabini isterse ona da ondan veririz Biz sükredenleri mükafatlandiracagiz
146- Nice peygamberler vardi ki, kendileriyle beraber birçok Allah dostlari çarpistilar; Allah yolunda baslarina gelenlerden yilginlik göstermediler, zaafa düsmediler, boyun egmediler Allah sabredenleri sever
147- Onlarin sözleri ancak: "Rabbimiz! Bizim günahlarimizi ve islerimizdeki taskinliklarimizi bagisla ve (yolunda) ayaklarimizi diret, Kâfirler güruhuna karsi da bize yardim et!" demekten ibaretti
148- Allah da onlara hem dünya nimetini, hem de ahiret sevabinin güzelligini verdi Allah güzel davrananlari sever
149- Ey iman edenler! Siz eger kâfir olanlara uyarsaniz, sizi topuklariniz üstünde gerisin geriye çevirirler O zaman büsbütün kaybedersiniz
150- Hayir! Sizin mevlaniz Allah'tir O, yardim edenlerin en hayirlisidir
151- Allah'in, hakkinda hiçbir delil indirmedigi seyleri O'na ortak kosmalarindan dolayi, inkâr edenlerin kalplerine korku salacagiz Onlarin yurtlari atestir Zalimlerin dönüp varacagi yer ne kötüdür!
152- Siz Allah'in izni ile düsmanlarinizi öldürürken, Allah, size olan vaadini yerine getirmistir Allah size sevdiginiz (galibiyeti) gösterdikten sonra zaafa düstünüz (Peygamber'in verdigi) emir hakkinda tartismaya kalkistiniz ve isyan ettiniz Kiminiz dünyayi istiyordu, kiminiz ahireti istiyordu Sonra Allah sizi, denemek için onlardan geri çevirdi ve sizi bagisladi Allah müminlere karsi çok lütufkârdir
153- Peygamber sizi arkanizdan çagirip dururken, siz boyuna uzaklasiyor, hiç kimseye dönüp bakmiyordunuz Bundan dolayi Allah, size gam üstüne gam verdi ki, ne elinizden gidene, ne de basiniza gelene üzülmeyesiniz Allah yaptiklarinizdan haberdardir
154- Sonra o kederin ardindan (Allah) üzerinize öyle bir eminlik, öyle bir uyku indirdi ki, o, içinizden bir zümreyi örtüp bürüyordu Bir zümre de canlari sevdasina düsmüstü Allah'a karsi, cahiliyet zanni gibi, hakka aykiri bir zan besliyorlar ve "Bu isten bize ne?" diyorlardi De ki: "Bütün is Allah'indir" Onlar sana açiklamayacaklarini içlerinde sakliyorlar (ve) diyorlar ki: "Bize bu isten bir sey olsaydi burada öldürülmezdik" Onlara söyle söyle: "Eger siz evlerinizde olsaydiniz bile, üzerlerine öldürülmesi yazilmis olanlar yine muhakkak yatacaklari (öldürülecekleri) yerlere çikip gidecekti Allah (bunu) gögüslerinizin içindekini denemek ve yüreklerinizdekini temizlemek için yapti Allah gögüslerin içinde olani bilir
155- Iki toplumun karsilastigi gün, içinizden yüz çevirip gidenler var ya, seytan onlarin kazandiklari bazi seylerden dolayi ayaklarini kaydirmak istedi Ama yine de Allah onlari affetti Kuskusuz Allah çok bagislayandir, halim(çok yumusak)dir
156- Ey iman edenler! Sizler inkâr edenler ve yeryüzünde sefere veya savasa çikan kardesleri için: "Eger bizim yanimizda olsalardi ölmezlerdi ve öldürülmezlerdi " diyenler gibi olmayin Allah bunu, onlarin kalplerine bir hasret (yarasi) olarak koydu Allah, diriltir ve öldürür Allah yaptiklarinizi görmektedir
157- Eger Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, Allah'in bagislamasi ve rahmeti, (sizin için) onlarin topladiklari (dünyaliklari)ndan daha hayirlidir
158- Andolsun, ölseniz de, öldürülseniz de Allah'in huzurunda toplanacaksiniz
159- Sen (o zaman), sirf Allah'in rahmetiyle onlara karsi yumusak davrandin Eger kaba, kati yürekli olsaydin, onlar senin etrafindan dagilip giderlerdi Artik onlari sen bagisla, onlar için Allah'dan magfiret dile (Yapacagin) islerde onlara da danis, bir kere de azmettin mi, artik Allah'a dayan Muhakkak ki Allah kendine dayanip güvenenleri sever
160- Allah size yardim ederse, sizi yenecek yoktur Eger sizi yardimsiz birakirsa, artik ondan sonra size kim yardim edebilir? Müminler ancak Allah'a güvenip dayansinlar
161- Hiçbir peygambere ganimet malini gizlemesi (devlet-millet malini asirmasi) yarasmaz Kim böyle bir asirma ve ihanette bulunursa kiyamet günü asirdigini boynuna yüklenerek getirir Sonra da herkese kazandiginin karsiligi tastamam ödenir, onlar haksizliga da ugramazlar
162- Allah'in rizasina uyan kimse, Allah'in hismina ugrayan ve varacagi yer cehennem olan kimse gibi midir? Varis yeri olarak ne kötüdür orasi!
163- Onlar (insanlar) Allah katinda derece derecedirler Allah, onlarin yaptiklarini görmektedir
164- Andolsun ki Allah, müminlere kendilerinden, onlara kendi âyetlerini okuyan, onlari arindiran ve onlara kitab ve hikmeti ögreten bir Peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmustur Oysa onlar, daha önce apaçik bir sapiklik içindeydiler
165- (Bedir'de düsmani) iki katina ugrattiginiz bir musibet (Uhud'da) size çarpinca mi: "Bu nereden" dediniz? De ki: "Bu basiniza gelen kendinizdendir" Süphesiz Allah her seye kâdirdir
166-167- Iki toplulugun karsilastigi günde basiniza gelen musibet de Allah'in izniyledir Bu da müminleri belirlemesi ve hem de münafiklik yapanlari ayirt etmesi içindir Ve onlara: "Geliniz, Allah yolunda savasiniz veya (hiç olmazsa) savunmaya geçiniz " denilmisti Onlar ise: "Biz savasmasini (veya savas olacagini) bilseydik arkanizdan gelirdik " demislerdi Onlar, o gün, imandan çok küfre yakindilar kalblerinde olmayani agizlariyla söylüyorlardi Allah neyi gizlediklerini daha iyi bilendir
168- Kendileri oturup kaldiklari halde kardesleri için: "Eger bize uysalardi öldürülmezlerdi" dediler Onlara de ki: "Eger iddianizda dogru iseniz, kendinizden ölümü uzaklastiriniz"
169- Allah yolunda öldürülenleri sakin ölüler sanma Bilakis onlar diridirler, Rab'leri katinda riziklanmaktadirlar
170- Allah'in lütfundan verdigi nimetle sevinçlidirler Arkalarindan kendilerine ulasamayan kimselere de hiç bir korku olmayacagini ve üzülmeyeceklerini müjdelemek isterler
171- Onlar, Allah'in nimetini, keremini ve Allah'in, müminlerin ecrini zayi etmeyecegini müjdelerler
172- Kendilerine yara dokunduktan sonra da Allah ve Peygamberi'nin davetine uydular Hele onlardan iyilik edenlere ve geregince Allah'tan korkanlara büyük bir mükafat vardir
173- Insanlar onlara: "Düsmanlariniz size karsi ordu topladi, onlardan korkun " dediklerinde, bu, onlarin imanini artirdi ve söyle dediler: "Allah bize yeter O ne güzel vekildir"
174- Bunun üzerine kendilerine hiç bir kötülük dokunmadan Allah'in nimeti ve lütfuyla geri döndüler ve Allah'in rizasina uydular Allah büyük lütuf sahibidir
175- (Size o haberi getiren) ancak seytandir, (sadece) kendi dostlarini korkutabilir Onlardan korkmayin, eger mümin iseniz benden korkun
176- Küfürde yarisanlar seni üzmesin Onlar, Allah'a hiç bir sekilde zarar veremezler Allah onlara ahirette bir pay vermemek istiyor Onlar için büyük bir azap vardir
177- Iman karsiliginda inkari satin alanlar Allah'a hiç bir zarar veremezler Onlar için aci bir azap vardir
178- Kâfirler, kendilerine mühlet vermemizin, sahislari için hayirli oldugunu sanmasinlar Biz onlara bu mühleti, ancak günahlarini artirsinlar diye veriyoruz Onlar için alçaltici bir azap vardir
179- Allah, müminleri içinde bulundugunuz su durumda birakacak degildir, pisi temizden ayiracaktir Ve Allah sizi gayba vakif kilacak da degildir Fakat Allah, peygamberlerinden diledigini seçip (gaybi bildirir) O halde Allah'a ve peygamberlerine iman edin Eger iman eder ve günahlardan korunursaniz, sizin için büyük bir mükafat vardir
180- Allah'in, kendilerine lütfundan verdigi nimetlere karsi cimrilik edenler, bunun, kendileri için hayirli oldugunu sanmasinlar Hayir o, kendileri için serdir Cimrilik ettikleri sey, kiyamet gününde boyunlarina dolanacaktir Göklerin ve yerin mirasi Allah'a aittir Allah yaptiklarinizdan haberdardir
181- Allah, "Süphesiz Allah fakirdir, biz zenginiz " diyenlerin lafini elbette duymustur Onlarin söylediklerini ve peygamberleri haksiz yere öldürmelerini yazacagiz ve söyle diyecegiz: "Tadin o yakici azabi!"
182- "Bu, kendi ellerinizin yapip öne sürdügünün karsiligidir" Allah kullar(in)a asla zulmetmez
183- "Atesin yiyecegi bir kurban getirmedikçe hiç bir peygambere iman etmeyecegimize dair Allah bize ahidde bulundu " diyenlere de ki: "Benden önce size bazi peygamberler açik belgelerle ve sizin dediginiz seyle geldi Eger dogru insanlarsaniz, ya onlari niçin öldürdünüz?"
184- Eger seni yalanladilarsa, senden önce açik deliller, hikmetli sayfalar ve aydinlatici kitap getiren peygamberler de yalanlanmisti
185- Her canli ölümü tadacaktir Kiyamet günü ecirleriniz size eksiksiz olarak verilecektir Kim cehennemden uzaklastirilip cennete konursa o, gerçekten kurtulusa ermistir Dünya hayati, aldatici zevkten baska birsey degildir
186- Muhakkak siz, mallariniz ve canlariniz hususunda imtihan olunacaksiniz Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve Allah'a ortak kosanlardan size eziyet verici bir çok söz isiteceksiniz Eger sabreder ve Allah'dan geregi gibi korkarsaniz, süphesiz iste bu azmi gerektiren islerdendir
187- Bir zaman Allah, kendilerine kitap verilenlerden, "Onu mutlaka insanlara açiklayacaksiniz, onu gizlemiyeceksiniz " diye söz almisti Onlar ise bunu kulak ardi ettiler ve onu az bir dünyaliga degistiler Yaptiklari bu alisveris ne kadar kötüdür
188- O yaptiklarina sevinen ve yapmadiklari seylerle de övülmek isteyenlerin (onacaklarini) sanma! Onlarin azaptan kurtulacaklarini da sanma! Onlar için can yakici bir azap vardir
189- Göklerin ve yerin mülkü Allah'indir Allah her seye kâdirdir
190- Göklerin ve yerin yaratilisinda, gece ile gündüzün birbiri ardinca gelip gidisinde selim akil sahipleri için gerçekten açik, ibretli deliller vardir
191- Onlar ayaktayken, otururken ve yanlari üzerine yatarken Allah'i anarlar; göklerin ve yerin yaratilisi üzerinde düsünürler Ve "Rabbimiz! Sen bunu bos yere yaratmadin, Sen yücesin, bizi atesin azabindan koru " derler
192- "Rabbimiz! Sen kimi cehennem atesine sokarsan onu rezil etmissindir Zalimlerin hiç yardimcilari yoktur"
193- "Rabbimiz! Biz, 'Rabbinize iman edin' diye imana çagiran bir davetçi isittik, hemen iman ettik Rabbimiz! Günahlarimizi bagisla, kötülüklerimizi ört, bizleri sana ermis kullarinla beraber yanina al"
194- "Rabbimiz! bize peygamberlerine vaad ettigini ver, kiyamet günü bizi rezil etme Muhakkak sen verdigin sözden dönmezsin"
195- Rableri onlara su karsiligi verdi: "Ben, erkek olsun, kadin olsun, sizden, hiçbir çalisanin amelini zayi etmeyecegim Sizler birbirinizdensiniz Göç edenler, yurtlarindan çikarilanlar, yolumda eziyet edilenler, savasanlar ve öldürülenler  Onlarin günahlarini elbette örtecegim ve Allah katindan bir mükafat olmak üzere, onlari altindan irmaklar akan cennetlere de koyacagim En güzel mükafat Allah katindadir"
196- Kâfirlerin diyar diyar dolasmalari sakin seni aldatmasin
197- Bu, az bir geçimliktir Sonra onlarin varacaklari yer cehennemdir Ne kötü bir yataktir orasi!
198- Fakat Rablerinden geregince korkanlar için altlarindan irmaklar akan cennetler vardir Onlar orada ebedî olarak kalacaklar, Allah katindan agirlanacaklardir Iyiler için Allah katindakiler daha hayirlidir
199- Kitap ehlinden öyleleri var ki, Allah'a inanirlar, size indirilene ve kendilerine indirilene -Allah'a boyun egerek inanirlar Allah'in âyetlerini az bir degere degismezler Onlarin mükafati da Allah katindadir Süphesiz Allah, hesabi çabuk görendir
200- Ey iman edenler! Sabredin, düsmanlariniza karsi sebat gösterin, nöbet beklesin, Allah'dan geregince korkun ki, kurtulusa eresiniz
ANKEBUT
Bismillahirrahmanirrahim
1- Elif, Lâm, Mîm
2- Insanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece "Iman ettik" demeleriyle birakilivereceklerini mi sandilar?
3- Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmisizdir Elbette Allah, dogrulari ortaya çikaracak, yalancilari da mutlaka ortaya koyacaktir
4- Yoksa kötülükleri yapanlar bizden kaçabileceklerini mi sandilar? Ne kadar kötü (ve yanlis) hüküm veriyorlar!
5- Her kim Allah'a kavusmayi umuyorsa bilsin ki, Allah'in tayin ettigi o vakit elbette gelecektir O her seyi isiten ve bilendir
6- Cihad eden ancak kendisi için cihad etmis olur Süphesiz Allah, âlemlerden müstagnidir
7- Iman edip iyi isler yapanlarin kötülüklerini elbette örteriz ve onlara, yaptiklarinin daha güzeli ile karsilik veririz
8- Biz insana, ana babasina iyi davranmasini tavsiye etmisizdir Eger onlar, seni, hakkinda bilgin olmayan bir seyi (körü körüne) bana ortak kosman için zorlarlarsa, onlara itaat etme Dönüsünüz ancak banadir O zaman, size yapmis olduklarinizi haber verecegim
9- Iman edip iyi isler yapanlari, muhakkak salihler (zümresi) içine katariz
10- Insanlardan kimi vardir ki, "Allah'a inandik" der; fakat Allah ugrunda eziyete ugratildigi zaman, insanlarin iskencesini Allah'in azabi gibi tutar Halbuki Rabbinden bir yardim gelecek olsa, mutlaka, "Dogrusu biz de sizinle beraberdik" derler Acaba Allah, herkesin kalbindekileri en iyi bilen degil midir?
11- Allah, elbette (O'na gönülden) iman edenleri de, iki yüzlüleri de bilir
12- Kâfirler, iman edenlere, "Bizim yolumuza uyun, sizin günahlarinizi biz yüklenelim" derler Halbuki onlarin hiçbir günahini yüklenecek degillerdir Gerçekte onlar, kesinlikle yalan söylemektedirler
13- (Fakat gerçek su ki) elbette kendi yüklerini, kendi yükleriyle birlikte nice yükleri (baskalarini saptirmanin vebalini) tasiyacaklar ve uydurup durduklari seylerden kiyamet günü mutlaka sorguya çekileceklerdir
14- Andolsun ki Nuh'u kendi kavmine gönderdik de, o dokuz yüz elli yil onlarin arasinda kaldi Sonunda, onlar zulümlerini sürdürürken tufan kendilerini yakalayiverdi
15- Fakat biz onu ve gemidekileri kurtardik ve bunu âlemlere bir ibret yaptik
16- Ibrahim'i de gönderdik O kavmine söyle demisti: "Allah'a kulluk edin, O'na karsi gelmekten sakinin Eger bilmis olsaniz bu sizin için daha hayirlidir "
17- "Siz Allah'i birakip sadece birtakim putlara tapiyor, asilsiz sözler uyduruyorsunuz Bilmelisiniz ki, Allah'i birakip da taptiklariniz, size rizik veremezler O halde rizki Allah katinda arayin O'na kulluk edin Ancak O'na döndürüleceksiniz "
18- Eger (size teblig edileni) yalan sayarsaniz, bilin ki sizden önceki birçok milletler de yalan saymislardi Peygambere düsen yalniz açik bir tebligdir
19- Allah'in mahlukunu ilk bastan nasil yarattigini, sonra bunu tekrarladigini görmediler mi? Süphesiz bu, Allah'a göre kolaydir
20- De ki: "Yeryüzünde gezip dolasin da, Allah ilk bastan nasil yaratmis bakin Iste Allah bundan sonra (ayni sekilde) ahiret hayatini da yaratacaktir " Gerçekten Allah her seye kadirdir
21- O, diledigine azab eder, diledigine rahmet eder Ancak O'na döndürüleceksiniz
22- Siz ne yeryüzünde, ne de gökte (Allah'i) aciz birakamazsiniz Allah'tan baska bir dost ve yardimci da bulamazsiniz
23- Allah'in âyetlerini ve O'na kavusmayi inkâr edenler var ya, iste onlar benim rahmetimden ümitlerini kesmislerdir ve onlar için acikli bir azab vardir
24- Kavminin (Ibrahim'e) cevabi ise, "Onu öldürün, yahut yakin!" demelerinden ibaret oldu Ama Allah onu atesten kurtardi Dogrusu bunda, iman eden bir kavim için ibretler vardir
25- (Ibrahim onlara) dedi ki: "Siz, sirf aranizdaki dünya hayatina has muhabbet ugruna Allah'i birakip birtakim putlar edindiniz Sonra kiyamet günü (geldiginde) ise, kiminiz kiminizi tanimayacak, kiminiz kiminizi lanetleyecektir Varacaginiz yer cehennemdir Ve hiç yardimciniz da yoktur "
26- Bunun üzerine ona sadece Lut iman etti (Ibrahim) de dedi ki: "Ben Rabbime hicret edecegim Süphe yok ki O çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir "
27- O'na Ishak ve Yakub'u bagisladik Peygamberligi ve kitaplari, onun soyundan gelenlere verdik Onu dünyada mükafatlandirdik Süphesiz o, ahirette de salihler (zümresin)dendir
28- Lut'u da gönderdik O kavmine demisti ki: "Gerçekten siz, daha önce hiçbir milletin yapmadigi bir hayasizligi yapiyorsunuz!"
29- "(Bu ilâhî ikazdan sonra) siz, ille de erkeklere yaklasacak, yol kesecek ve toplantilarinizda edepsizlik yapacak misiniz?" Kavminin cevabi ise, söyle demelerinden ibaret oldu: "Dogru söyleyenlerden isen Allah'in azabini getir bize!"
30- (Lut "Ey Rabbim! Su fesatçilar güruhuna karsi bana yardim eyle" dedi
31- Elçilerimiz Ibrahim'e (iki ogul verecegimize dair) müjdeyi getirdiklerinde söyle dediler: "Biz bu memleket halkini helak edecegiz Çünkü oranin halki zalim kimselerdir "
32- (Ibrahim) dedi ki: "Ama orada Lut var!" Söyle cevap verdiler: "Biz orada kimlerin bulundugunu çok iyi biliyoruz Onu ve ailesini elbette kurtaracagiz Yalniz karisi müstesna; o geride (azabda) kalacaklar arasindadir "
32- (Ibrahim) dedi ki: "Ama orada Lut var!" Söyle cevap verdiler: "Biz orada kimlerin bulundugunu çok iyi biliyoruz Onu ve ailesini elbette kurtaracagiz Yalniz karisi müstesna; o geride (azabda) kalacaklar arasindadir "
33- Elçilerimiz Lut'a gelince, onlar hakkinda tasalandi Ve onlar(i düsünmesi) sebebiyle takatten düstü O'na: "Korkma, tasalanma! Çünkü biz seni de, aileni de kurtaracagiz Yalniz (azabda) kalacaklar arasinda bulunan karin müstesna" dediler
34- "Biz süphesiz bu memleket halkinin üzerine, yoldan çikmalarina karsilik (feci) bir azab indirecegiz "(dediler)
35- Andolsun ki biz, aklini kullanacak bir kavim için oradan apaçik bir ibret nisanesi birakmisizdir
36- Medyen'e de kardesleri Suayb'i gönderdik ve Suayb, "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, ahiret gününe ümit baglayin, yeryüzünde bozgunculuk yaparak karisiklik çikarmayin!" dedi
37- Fakat onu yalancilikla itham ettiler Derken, kendilerini bir sarsinti yakalayiverdi ve yurtlarinda diz üstü çökekaldilar
38- Ad ve Semud'u da (helak ediverdik) Sizin için, (onlarin basina nelerin geldigi) oturduklari yerlerden apaçik anlasilmaktadir Seytan onlara
yaptiklari isleri güzel gösterip onlari dogru yoldan çikardi Oysa bakip görebilecek durumdaydilar
39- Karun'u, Firavun'u ve Hâmân'i da (helak ettik) Andolsun ki, Musa onlara apaçik deliller getirmisti de onlar yeryüzünde büyüklük taslamislardi Halbuki (azabimizi asip ) geçebilecek degillerdi
40- Nitekim onlardan herbirini günahlari sebebiyle suç üstü yakaladik: Kiminin üzerine taslar savuran rüzgarlar gönderdik, kimini korkunç bir ses yakaladi, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda bogduk Allah onlara zulmetmiyor, asil onlar kendilerine yazik ediyorlardi
41- Allah'tan baska dost edinenlerin durumu, kendine yuva yapan örümcegin durumu gibidir Halbuki, evlerin en çürügü süphesiz örümcek
yuvasidir Keske bilselerdi
42- Allah, onlarin kendisini birakipta hangi seye yalvardiklarini süphesiz ki bilir O mutlak güç ve hikmet sahibidir
43- Iste biz bu temsilleri insanlar için getiriyoruz; fakat onlari ancak bilenler düsünüp anlayabilir
44- Allah gökleri ve yeri hak olarak yaratti Süphesiz bunda, iman edenler için bir nisane bulunmaktadir
45- Sana vahyedilen Kitabi oku ve namazi kil Muhakkak ki namaz hayasizliktan ve kötülükten alikoyar Allah'i anmak elbette en büyük ibadettir Allah yaptiklarinizi bilir
46- Içlerinden zulmedenleri bir yana, ehl-i kitapla ancak, en güzel yoldan
mücadele edin ve deyin ki: "Bize indirilene de, size indirilene de iman ettik Bizim ilâhimiz da, sizin ilâhiniz da birdir ve biz O'na teslim olmusuzdur "
47- (Resulüm!) Iste sana (önceki kitaplari tasdik eden) bu kitabi indirdik Onun için, kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ediyorlar Sunlardan da ona iman eden nice kimseler vardir Ayetlerimizi ancak kâfirler bile bile inkâr eder
48- Sen bundan önce, ne bir yazi okur, ne de elinle onu yazardin Öyle olsaydi, batila uyanlar kusku duyarlardi
49- Hayir, o (Kur'ân), kendilerine ilim verilenlerin sinelerinde (yer eden) apaçik âyetlerdir Ayetlerimizi ancak ve ancak zalimler bile bile inkâr eder
50- "Ona Rabbinden (baskaca) mucize indirilmeli degil miydi?" derler Cevaben de ki: "Mucizeler ancak Allah'in katindadir Ben ise sadece apaçik bir uyariciyim "
51- Sana indirdigimiz ve onlara okunmakta olan kitap, kendilerine yetmedi mi? Bunda iman edecek bir kavim için elbette bir rahmet ve ögüt vardir
51- Sana indirdigimiz ve onlara okunmakta olan kitap, kendilerine yetmedi mi? Bunda iman edecek bir kavim için elbette bir rahmet ve ögüt vardir
52- De ki: Benimle sizin aranizda sahit olarak Allah yeter O, göklerde ve yerde ne varsa bilir Batila inanip inkâr edenler var ya, iste ziyana ugrayacaklar onlardir
53- Senden azabi çarçabuk (getirmeni) istiyorlar Eger önceden tayin edilmis bir vade olmasaydi, azab elbette onlara gelip çatmisti Fakat yine de, hiç farkina varmadiklari bir sirada o kendilerine mutlaka gelecektir
54- (Evet) senden azabi çarçabuk (getirmeni) istiyorlar Halbuki cehennem, hiç süpheleri olmasin, kâfirleri kusatacaktir
55- O günde azap, onlari hem üstlerinden, hem ayaklarinin altindan saracak ve Allah (onlara), "Yaptiklarinizin cezasini tadin!" diyecektir
56- Ey iman eden kullarim! Süphesiz benim yarattigim yeryüzü genistir O halde yalniz bana kulluk edin
57- Her can ölümü tadacaktir Sonunda bize döndürüleceksiniz
58- Iman edip güzel isler yapanlari, (evet) muhakkak ki onlari, altlarindan irmaklar akan ve içinde ebedî kalacaklari cennet kösklerine yerlestirecegiz (Böyle iyi) isler yapanlarin mükafati ne güzeldir!
59- Ki onlar, sabretmis olup yalniz Rablerine güvenip dayanmaktadirlar
60- Nice hayvanlar var ki, rizkini (biriktirip yaninda) tasimiyor Çünkü onlarin da, sizin de rizkinizi Allah veriyor O, her seyi isitir ve bilir
61- Andolsun ki onlara, "Gökleri ve yeri yaratan, günesi ve ayi buyrugu altinda tutan kimdir?" diye sorsan "Allah" derler O halde nasil (haktan) çevrilip döndürülüyorlar?
62- Allah, kullarindan diledigine rizki bol bol verir, diledigine de kisar Süphesiz Allah, her seyi hakkiyla bilendir
63- Andolsun ki onlara, "Gökten su indirip, onunla ölümünün ardindan
yeryüzünü canlandiran kimdir?" diye sorsan, mutlaka, "Allah " derler De ki: (Öyleyse) hamd de Allah'a mahsustur Fakat çoklari akillarini kullanmazlar
64- Bu dünya hayati sadece bir oyun ve oyalanmadan ibarettir Ahiret yurduna gelince, iste asil hayat odur Keske bilmis olsalardi
65- Baksana, gemiye bindikleri zaman, dini yalniz O'na has kilarak (ihlasla) Allah'a yalvarirlar Fakat onlari salimen karaya çikarinca, bir bakarsin ki, (Allah'a) ortak kosmaktadirlar
66- Kendilerine verdiklerimize nankörlük etsinler ve safâ sürsünler bakalim! Ama yakinda bilecekler
67- Çevrelerinde insanlar kapilip götürülürken (öldürülürken, ya da esir edilirken), bizim (Mekke'yi) güven içinde kudsî bir yer yaptigimizi görmediler mi? Hâlâ batila inanip Allah'in nimetine nankörlük mü ediyorlar?
68- Allah'a karsi yalan uyduran, yahut kendisine hak gelmisken onu yalan sayandan daha zalim kimdir? Cehennemde kâfirlere yer mi yok?
69- Ama bizim yolumuzda cihad edenleri, elbette kendi yollarimiza eristirecegiz Hiç süphe yok ki Allah iyi davrananlarla beraberdir
ARAF
Bismillahirrahmanirrahim
1- Elif, lâm, mîm, sâd
2- (Bu,) sana indirilen bir Kitab'tir Onunla (insanlari) uyarman ve inananlara ögüt (vermen) hususunda gögsünde bir sikinti olmasin
3- (Ey insanlar) Rabbinizden, size indirilene uyun ve O'ndan baska dostlara uymayin Ne kadar da az ögüt aliyorsunuz!
4- Nice kentler helak ettik Gece yatarlarken, yahut gündüz uyurlarken, azabimiz onlara geliverdi
5- Azabimiz onlara geldiginde "Biz gerçekten zalimlermisiz!" demelerinden baska yalvarislari kalmadi
6- Kendilerine elçi gönderilmis olanlara da soracagiz, gönderilen elçilere de soracagiz
7- Ve elbette onlara, olan-biten herseyi bir bilgi ile anlatacagiz; çünkü biz onlardan uzak degiliz
8- O gün (amelleri tartacak) terazi haktir Kimin (sevap) tartilari agir gelirse, iste onlar kurtulanlardir
9- Kimin (sevap) tartilari hafif gelirse, iste onlar da âyetlerimize haksizlik etmelerinden ötürü kendilerini ziyana sokanlardir
10- Dogrusu Biz sizi yeryüzünde, yerlestirdik, orada size geçimlikler verdik; ne kadar da az sükrediyorsunuz!
11- Sizi yarattik, sonra size biçim verdik, sonra da meleklere: "Âdem'e secde edin" dedik; hepsi secde ettiler, yalniz Iblis, secde edenlerden olmadi
12- (Allah) buyurdu: "Sana emrettigim zaman, seni secde etmekten alikoyan nedir?" (Iblis): "Ben, dedi, ondan hayirliyim; beni atesten yarattin, onu çamurdan yarattin "
13- (Allah) buyurdu: "Öyleyse oradan in, orada büyüklük taslamak senin haddin degildir Çik, çünkü sen asagiliklardansin "
14- (Iblis) dedi: (Bari) bana (insanlarin) tekrar diriltilecekleri güne kadar süre ver "
15- (Allah) buyurdu: "Haydi sen süre verilmislerdensin "
16- "Öyleyse, dedi, beni azdirmana karsilik, and içerim ki, ben de onlar(i saptirmak) için senin dogru yolunun üstüne oturacagim "
17- "Sonra (onlarin) önlerinden arkalarindan, saglarindan sollarindan onlara sokulacagim ve sen, çoklarini sükredenlerden, bulmayacaksin "
18- (Allah) buyurdu: "Haydi, sen, yerilmis ve kovulmus olarak oradan çik And olsun ki,onlardan sana kim uyarsa, (bilin ki) sizin hepinizden (derleyip) cehennemi dolduracagim "
19- (Sonra Allah, Âdem'e hitab etti): "Ey Âdem! Sen ve esin cennette durun, dilediginiz yerden yeyin; fakat su agaca yaklasmayin, yoksa zalimlerden olursunuz "
20- Derken onlarin, kendilerinden gizli kalan çirkin yerlerini kendilerine göstermek için onlara fisildadi: "Rabbiniz, baska bir sebepten dolayi degil, sirf ikiniz de birer melek ya da ebedî kalicilardan olursunuz diye sizi su agaçtan men etti " dedi
21- Ve onlara: "Elbette ben size ögüt verenlerdenim " diye de yemin etti
22- Böylece onlari aldatarak asagi sarkitti (önceki mevkilerinden indirdi) Agaci(n meyvesini) tadinca, çirkin yerleri kendilerine göründü ve cennet yapraklarini üst üste yamayip üzerlerini örtmege basladilar Rableri onlara seslendi: "Ben sizi o agaçtan men etmedim mi ve seytan size apaçik düsmandir, demedim mi?"
23- Dediler ki: "Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eger bizi bagislamaz ve bize rahmetinle muamele etmezsen muhakkak ziyana ugrayacaklardan oluruz!"
24- (Allah) buyurdu: "Birbirinize düsman olarak inin, sizin yeryüzünde bir süreye kadar kalip geçinmeniz gerekmektedir "
25- "Orada yasayacaksiniz, orada öleceksiniz ve yine oradan (dirilip) çikarilacaksiniz!" dedi
26- Ey Âdemogullari, size çirkin yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise indirdik Hayirli olan, takva elbisesidir Iste bu(nlar), Allah'in âyetlerindendir, belki düsünüp ögüt alirlar
27- Ey Âdemogullari Seytan, ana babanizi, çirkin yerlerini onlara göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çikardigi gibi, sizi de (sasirtip) bir belaya düsürmesin! Çünkü o ve kabilesi, sizin onlari göremeyeceginiz yerden sizi görürler Biz, seytanlari, inanmayanlarin dostu yaptik
28- Onlar bir kötülük yaptiklari zaman: "Babalarimizi bu yolda bulduk, bunu bize Allah emretti " derler De ki: "Allah kötülügü emretmez Allah'a karsi bilmediginiz seyleri mi söylüyorsunuz?"
29- De ki: "Rabbim bana adaleti emretti Her mescidde yüzünüzü O'na dogrultun ve dini yalniz kendisine has kilarak O'na yalvarin Ilkin sizi yarattigi gibi yine O'na döneceksiniz "
30- (O) bir toplulugu dogru yola iletti, bir topluluga da sapiklik hak oldu Çünkü onlar, seytanlari Allah'tan baska dostlar tuttular ve kendilerinin de dogru yolda olduklarini saniyorlar
31- Ey Âdemogullari! Her mescide gidisinizde güzel giysilerinizi giyin ve yiyin, için, fakat israf etmeyin, Çünkü Allah israf edenleri sevmez
32- De ki: "Allah'in kullari için çikardigi zinetleri ve tertemiz riziklari kim haram kilmis?" De ki: "Bunlar, bu dünya hayatinda inananlar içindir, kiyamet gününde de yalniz onlara mahsustur" Iste böylece biz âyetleri bilen bir topluluga uzun uzun açikliyoruz
33- De ki: "Rabbim, sadece fuhsiyati, onun açik ve gizli olanini, günahlari, haksiz yere isyani, haklarinda hiç bir delil indirmedigi seyleri Allah'a ortak kosmanizi ve Allah hakkinda bilmediginiz seyleri söylemenizi yasaklamistir"
34- Her ümmetin bir eceli vardir O ecel geldiginde, ne bir ân erteleyebilirler, ne de öne alabilirler
35- Ey Âdemogullari! Size içinizden peygamberler gelip âyetlerimi anlattiklarinda, kim Allah'tan korkar ve kendini düzeltirse, iste onlar için korku yoktur Onlar üzülmeyeceklerdir de
36- Kim de âyetlerimizi yalanlar ve onlara karsi büyüklük taslarsa, iste onlar cehennemliktirler ve orada ebedî olarak kalacaklardir
37- Allah'a karsi yalan uyduran yahut âyetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Onlara Kitap'tan nasipleri erisir Canlarini alacak elçilerimiz gelince onlara: "Allah'tan baska taptiklariniz nerede?" derler Onlar: "O taptiklarimiz bizden sapip ayrildilar " derler Böylece kendilerinin kâfir olduklarina bizzat sahitlik ederler
38- Allah onlara: "Sizden önce geçmis cin ve insan topluluklariyla beraber cehennem atesine girin!" der Cehenneme giren her ümmet kendi din kardesine lanet eder Nihayet hepsi oraya toplandiginda, sonrakiler öncekiler hakkinda derler ki: "Rabbimiz ! Iste sunlar bizi dogru yoldan saptirdi Onlara cehennem atesinden kat kat azab ver" Allah der ki: "Herkesin azabi kat kattir, fakat siz bilemezsiniz"
39- Öncekiler de sonrakilere derler ki: "Sizin bizden bir üstünlügünüz yoktur O halde yaptiklarinizdan dolayi azabi tadin"
40- Bizim âyetlerimizi yalanlayan ve onlara inanmaya tenezzül etmeyenler var ya, iste onlara gögün kapilari açilmayacak ve deve (veya halat) igne deliginden geçinceye kadar onlar cennete giremeyeceklerdir Iste suçlulari böyle cezalandiririz
41- Onlara cehennemde atesten bir yatak, üstlerine de (atesten) örtüler vardir Biz zalimleri iste böyle cezalandiririz
42- Iman edenler ve iyi amellerde bulunanlar -ki biz hiç kimseye gücünün üstünde bir sey teklif etmeyiz iste onlar cennet ehlidir ve orada ebedî olarak kalacaklardir
43- Orada kalblerinde bulunan kini çikarip atariz Onlarin altlarindan irmaklar akar "Bizi buna erdiren Allah'a hamdolsun Eger Allah bizi dogru yola sevk etmeseydi biz dogru yola erisemezdik Süphesiz Rabbimizin peygamberleri bize gerçegi getirmisler " derler Onlara söyle seslenilir: "Iste size cennet! Yaptiklariniza karsilik buna varis oldunuz"
44- Cennet ehli, cehennem ehline: "Rabbimizin bize vaad ettigini gerçek bulduk Siz de Rabbinizin size vaad ettigini gerçek buldunuz mu?" diye seslenirler Onlar da "evet" derler Bunun üzerine aralarinda bir çagirici söyle seslenir: "Allah'in laneti zalimler üzerine olsun!
45- Onlar, Allah'in yolundan men ederler ve onu egriltmek isterler, ahireti de inkâr ederlerdi"
46- Cennetliklerle cehennemlikler arasinda bir perde vardir A'raf üzerinde de, her iki taraftakileri simalarindan taniyan kisiler vardir Bunlar cennetliklere: "selâm olsun size" diye seslenirler Bunlar henüz cennete girmemis, fakat girmeyi arzu eden kimselerdir
47- Gözleri cehennemlikler tarafina çevrilince de :"Rabbimiz! Bizi zalim toplulukla beraber eyleme!" derler
48- A'raftakiler yüzlerinden tanidiklari kisilere seslenerek söyle derler: "Ne toplulugunuz, ne de büyüklük taslamaniz, size hiç bir yarar saglamadi"
49- "Allah onlari hiç bir rahmete erdirmiyecek, diye yemin ettiginiz kimseler bunlar miydi?" (Cennetliklere dönerek): "Girin cennete, artik size ne korku vardir, ne de siz üzüleceksiniz" derler
50- Cehennemdekiler, cennettekilere: "Bize biraz su akitin veya Allah'in size verdigi riziktan bize de verin " diye seslenirler Cennettekiler de: "Allah, bunlarin ikisini de kâfirlere haram kildi " derler
51- Onlar ki, dinlerini bir eglence ve oyun yerine koydular ve dünya hayati kendilerini aldatti Onlar, bugüne kavusacaklarini nasil unuttular ve âyetlerimizi nasil inkâr ettilerse, biz de bugün onlari öyle unuturuz
52- Gerçekten onlara, bilgiye göre açikladigimiz, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olan bir Kitap getirdik
53- Ille onun te'vilini mi gözetiyorlar? Onun te'vili geldigi (verdigi haberler ortaya çiktigi) gün, önceden onu unutmus olanlar derler ki: "Dogrusu Rabbimizin elçileri gerçegi getirmis Simdi bizim sefaatçilerimiz var mi ki bize sefaat etsinler, yahut tekrar geri döndürülmemiz mümkün mü ki eski yaptiklarimizdan baskasini yapalim?" Onlar, kendilerini zarara soktular ve uydurduklari seyler kendilerinden sapti, kaybolup gitti
54- Süphesiz Rabbiniz Allah, gökleri ve yeri alti günde yaratti, sonra Ars üzerine hükümran oldu O, geceyi durmadan onu kovalayan gündüze bürüyüp örter; günes, ay ve yildizlar emrine âmâdedir Iyi biliniz ki yaratma ve emir O'nundur Âlemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir
55- Rabbinize yalvara yalvara ve gizlice dua edin Çünkü O, haddi asanlari sevmez
56- Düzeltildikten sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayin O'na, korkarak ve rahmetini umarak dua edin Muhakkak ki Allah'in rahmeti, iyilik edenlere yakindir
57- Rahmetinin önünde müjdeci olarak rüzgarlari gönderen O'dur O rüzgarlar, yagmur yüklü bulutlari yüklenince, onu kurak bir memlekete gönderir, sonra onunla yagmur yagdirir ve onunla her çesit ürünü yetistiririz Iste Biz, ölüleri de böyle diriltiriz Gerekir ki düsünür, ibret alirsiniz
58- Güzel memleketin bitkisi, Rabbinin izniyle çikar; kötü olandan ise yararsiz bitkiden baska bir sey çikmaz Iste biz, sükreden bir toplum için âyetleri böyle açiklariz
59- Andolsun ki Nûh'u elçi olarak kavmine gönderdik de dedi ki: "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin sizin O'ndan baska bir ilâhiniz yoktur Dogrusu ben, üstünüze gelecek büyük bir günün azabindan korkuyorum "
60- Kavminden ileri gelenler dediler ki: "Biz seni apaçik bir sapiklik içinde görüyoruz"
61- (Nûh) dedi ki: "Ey kavmim! Bende herhangi bir sapiklik yok, ben âlemlerin Rabbi tarafindan gönderilmis bir elçiyim "
62- "Size Rabbimin gönderdigi gerçekleri duyuruyorum, size ögüt veriyorum ve Allah tarafindan, sizin bilmediginiz seyleri biliyorum "
63- (Allah'in azabindan) sakinip da rahmete nail olmaniz için, içinizden sizi uyaracak bir adam vasitasiyla size bir zikir(kitap) gelmesine sastiniz mi?"
64- O'nu yalanladilar, biz de O'nu ve O'nunla beraber gemide bulunanlari kurtardik, âyetlerimizi yalanlayanlari bogduk! Çünkü onlar, kalb gözleri körlesmis bir kavim idiler
65- Âd (kavmin)e de kardesleri Hûd'u (gönderdik): "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan baska bir ilâhiniz yoktur (O'na karsi gelmekten) sakinmaz misiniz?" dedi
66- Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: "Biz seni bir çilginlik içinde görüyoruz, ve gerçekten seni yalancilardan saniyoruz "
67- (Hûd), "Ey kavmim! Bende çilginlik yok, ben âlemlerin Rabbi tarafindan gönderilmis bir elçiyim " dedi
68- "Size Rabbimin gönderdigi gerçekleri teblig ediyorum ve ben sizin için güvenilir bir ögütçüyüm "
69- "Sizi uyarmasi için içinizden bir adam araciligi ile, size bir zikir gelmesine sastiniz mi? Düsünün ki (Allah) sizi, Nûh kavminden sonra, onlarin yerine hâkimler yapti ve yaratilista sizi onlardan üstün kildi Allah'in nimetlerini hatirlayin ki, kurtulusa eresiniz "
70- Dediler ki: "Ya, demek sen tek Allah'a kulluk edelim ve atalarimizin taptiklarini birakalim diye mi (bize) geldin? Eger dogrulardan isen bizi tehdit ettigin (o azabi) bize getir!"
71- (Hûd) dedi ki: "Artik size Rabbinizden bir azap ve bir hisim inmistir Haklarinda Allah'in hiç bir delil indirmedigi, sadece sizin ve atalarinizin taktigi kuru isimler hususunda benimle tartisiyor musunuz? Bekleyin öyleyse, süphesiz ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim!
72- Onu ve onunla beraber olanlari rahmetimizle kurtardik ve âyetlerimizi yalanlayip da iman etmeyenlerin kökünü kestik
73- Semûd kavmine de kardesleri Sâlih'i (gönderdik): "Ey kavmim dedi, Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan baska bir ilâhiniz yoktur Size Rabbinizden açik bir delil geldi Iste su, Allah'in devesi, size bir mucizedir; birakin onu Allah'in yeryüzünde yesin (içsin), sakin ona bir kötülük etmeyin, yoksa sizi aci bir azap yakalar "
74- Düsünün ki (Allah) Âd'dan sonra sizi hükümdarlar kildi Ve yer yüzünde sizi yerlestirdi: O'nun düzlüklerinde saraylar yapiyorsunuz, daglarinda evler yontuyorsunuz
Artik Allah'in nimetlerini hatirlayin da yeryüzünde fesatçilar olarak karisiklik çikarmayin
75- Kavminden büyüklük taslayan ileri gelenler, içlerinden zayif görünen müminlere: "Siz, dediler, Sâlih'in, gerçekten Rabbi tarafindan gönderildigini biliyor musunuz?" (Onlar da): "(Evet), dogrusu biz onunla gönderilene inananlariz!" dediler
76- Büyüklük taslayanlar: "Biz, sizin inandiginizi inkâr edenleriz!" dediler
77- Derken disi deveyi bogazladilar ve Rablerinin buyrugundan disari çiktilar; "Ey Sâlih, eger hakikaten elçilerdensen, bizi tehdit ettigin (o azabi) bize getir! "dediler
78- Bunun üzerine hemen onlari, o sarsinti yakaladi, yurtlarinda diz üstü çökekaldilar
79- Sâlih de o zaman onlardan yüz çevirdi ve söyle dedi: "Ey kavmim! And olsun ki ben size Rabbimin elçiligini teblig ettim ve size ögüt verdim, fakat siz ögüt verenleri sevmiyorsunuz "
80- Lût'u da (peygamber olarak) gönderdik Kavmine dedi ki: "Sizden önce âlemlerden hiç birinin yapmadigi fuhusu mu yapiyor sunuz?
81- Çünkü siz kadinlari birakip da sehvetle erkeklere gidiyorsunuz Belki de siz haddi asan bir kavimsiniz
82- Kavminin cevabi: "Onlari (Lût'u ve taraftarlarini) kentinizden çikarin, çünkü onlar, fazla temizlenen insanlarmis! "demelerinden baska bir sey olmadi
83- Biz de onu ve ailesini kurtardik, yalniz karisi(ni kurtarmadik) çünkü o, geride kalanlardan oldu
84- Ve üzerlerine bir (azab) yagmuru yagdirdik Bak ki günahkârlarin sonu nasil oldu!
85- Medyen'e de kardesleri Suayb'i (gönderdik): "Ey kavmim, dedi, Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan baska bir ilâhiniz yoktur Size Rabbinizden açik bir delil geldi: Ölçüyü ve tartiyi tam yapin, insanlarin esyalarini eksik vermeyin, düzeltildikten sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayin; eger inanan (insan)lar iseniz, böylesi sizin için daha iyidir!"
86- Tehdit ederek, inananlari Allah yolundan alikoyarak ve o yolun egriligini arayarak öyle her yolun basinda oturmayin Düsünün ki siz az idiniz de O sizi çogaltti Bakin ki bozguncularin sonu nasil olmustur
87- Eger içinizden bir grup benimle gönderilene inanir, bir grup da inanmazsa, Allah aramizda hükmedinceye kadar sabredin O, hüküm verenlerin en hayirlisidir
88- Kavminden ileri gelen kibirliler dediler ki: "Ey Su'ayb! Ya mutlaka seni ve seninle beraber inananlari kentimizden çikaririz, ya da dinimize dönersiniz!" Dedi ki; "Istemesek de mi (bizi yurdumuzdan çikaracak veya dinimizden döndüreceksiniz?)"
89- (Andolsun ki), Allah bizi ondan (kâfirlikten) kurtardiktan sonra tekrar sizin dininize dönersek, Allah'a karsi iftira etmis oluruz Rabbimiz Allah'in dilemesi hali müstesna geri dönmemiz bizim için olacak sey degildir Rabbimizin ilmi her seyi kusatmistir Biz sadece Allah'a dayaniriz Ey Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasinda adaletle hükmet Çünkü sen hükmedenlerin en hayirlisisin
90- Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: "Eger Su'ayb'a uyarsaniz o takdirde siz mutlaka ziyana ugrarsiniz "
91- Derken o (müthis) sarsinti onlari yakalayiverdi, yurtlarinda diz üstü çökekaldilar
92- Su'ayb'i yalanlayanlar, sanki yurtlarinda hiç senlik tutmamis gibi oldular Su'ayb'i yalanlayanlar var ya iste ziyana ugrayanlar, onlar oldular
93- (Su'ayb) onlardan öteye döndü de: "Ey kavmim! dedi, ben size Rabbimin gönderdigi gerçekleri duyurdum ve size ögüt verdim, artik kâfir bir kavme nasil acirim?"
94- Biz hangi ülkeye bir peygamber gönderdiysek, onun halkini -yalvarip yakarsinlar diye mutlaka yoksulluk ve darlikla sikmisizdir
95- Sonra kötülügü degistirip yerine iyilik (bolluk) getirdik, nihayet çogaldilar ve: "Atalarimiza da böyle darlik ve sevinç dokunmustu " dediler ve hemen onlari, hiç farkinda olmadiklari bir sirada ansizin yakaladik
96- (O) ülkelerin halki inanip (Allah'in azabindan) korunsalardi, elbette üzerlerine gökten ve yerden bolluklar açardik; fakat yalanladilar, biz de onlari kazandiklariyla yakaladik
97- Acaba o ülkelerin halki, geceleyin uyurlarken kendilerine azabimizin gelmeyeceginden emin mi idiler?
98- Yoksa o ülkelerin halki, kusluk vakti eglenirlerken onlara azabimizin gelmeyeceginden emin mi idiler?
99- Allah'in tuzagindan (kurtulacaklarina) emin mi oldular? Ziyana ugrayan topluluktan baskasi, Allah'in tuzagindan emin olmaz
100- Önceki sahiplerinden sonra yeryüzüne vâris olanlara hâlâ su gerçek belli olmadi mi ki: Eger biz dileseydik onlari da günahlarindan dolayi musibetlere ugratirdik! Biz onlarin kalplerini mühürleriz de onlar (gerçekleri) isitmezler
101- Iste o ülkeler ki, sana onlarin haberlerinden bir kismini anlatiyoruz Andolsun ki, peygamberleri onlara apaçik deliller (mucizeler) getirmislerdi Fakat önceden yalanladiklari gerçeklere iman edecek degillerdi Iste o kâfirlerin kalplerini Allah böyle mühürler
102- Onlarin çogunda, sözde durma (diye bir sey) bulamadik Gerçek su ki, onlarin çogunu yoldan çikmis bulduk
103- Sonra onlarin arkasindan Musa'yi mucizelerimizle Firavun'a ve topluluguna gönderdik Tuttular o mucizeleri inkâr ettiler Ettiler de bak, o bozguncularin âkibetleri nasil oldu!
104- Musa: "Ey Firavun! Bil ki ben âlemlerin Rabbi tarafindan gönderilmis bir peygamberim " dedi
105- Allah'a karsi ilk görevim, hak olandan baska bir sey söylemememdir Gerçekten ben size Rabbinizden bir mucize getirdim, artik Israilogullarini benimle gönder
106- Firavun: "Eger bir mucize getirdiysen ve eger dogru söyleyenlerden isen onu göster" dedi
107- Bunun üzerine Musa, asâsini yere birakiverdi, o da birdenbire kocaman bir ejderha kesiliverdi
108- Ve Musa elini koynundan çikariverdi, eli bembeyaz olmus, bakanlarin gözünü kamastiriyordu
109- Firavun'un kavminden ileri gelenler, "Muhakkak bu çok bilgili bir sihirbazdir " dediler
110- O, sizi yurdunuzdan çikarmak istiyor (Firavun): "O halde siz ne diyorsunuz?" dedi
111- Onlar da "onu ve kardesini beklet, sehirlere de toplayicilar gönder " dediler
112- "Bütün bilgiç sihirbazlari sana getirsinler "
113- O sihirbazlar Firavun'a geldiler: "Galip gelirsek bize muhakkak mükâfat var degil mi?" dediler
114- "Evet" dedi (Firavun), "Üstelik o zaman benim yakinlarimdan olacaksiniz "
115- Sihirbazlar, Musa'ya: "Ey Musa! Önce sen mi hünerini ortaya koyacaksin, yoksa biz mi?" dediler
116- Musa, "Siz atin" dedi Atacaklarini atinca herkesin gözünü büyülediler ve onlari dehsete düsürdüler Dogrusu büyük bir sihir gösterdiler
117- Biz de Musa'ya "Sen de asâni birakiver " diye vahyettik Birdenbire asâ, onlarin bütün uydurduklarini yakalayip yutuverdi
118- Artik hakikat ortaya çikmis ve onlarin bütün yaptiklari bosa gitmisti
119- Orada maglup olmus ve küçük düsmüslerdi
120- Sihirbazlar hep birden secdeye kapandilar
121- "Âlemlerin Rabbine iman ettik " dediler
122- "Musa'nin ve Harun'un Rabbine "
123- Firavun: "Ben size izin vermeden iman ettiniz ha!" dedi "Süphesiz bu bir hiledir, siz bunu sehirde kurmussunuz, yerli halki oradan çikarmak istiyorsunuz, sonra anlayacaksiniz!"
124- "Ellerinizi ve ayaklarinizi çaprazlama kestirecegim, sonra da bilin ki, sizi astiracagim "
125- Onlar da: "Süphesiz o takdirde biz Rabbimize dönecegiz " dediler
126- "Senin bize kizman da sirf Rabbimizin âyetleri gelince onlara iman etmemizden dolayidir Ey Rabbimiz! Üzerimize sabir yagdir ve canimizi müslüman olarak al " derler
127- Firavun kavminin ileri gelenleri dediler ki: "Seni ve ilâhlarini terketsinler de yeryüzünde fesat çikarsinlar diye mi Musa'yi ve kavmini serbest birakacaksin?" Firavun da dedi ki: "Onlarin ogullarini öldürecegiz, kizlarini sag birakacagiz ve onlar üzerinde kahredici bir üstünlüge sahibiz "
128- Musa, kavmine dedi ki: "Allah'in yardimini ve lütfunu isteyin ve sabir gösterin Süphesiz ki yeryüzü Allah'indir Kullarindan diledigini ona mirasçi kilar Sonunda kurtulus müttakilerindir "
129- Kavmi de dediler ki: "Sen bize gelmeden önce de eziyet gördük, sen geldikten sonra da " Musa dedi ki: "Umulur ki, Rabbiniz düsmanlarinizi helak edip de sizi yeryüzünde halife kilacaktir ve sizin nasil isler yaptiginiza bakacaktir "
130- Gerçekten biz, Firavun sülâlesini, senelerce kitlik ve gelir noksanligi içinde tutup kivrandirdik ki, düsünüp ibret alsinlar
131- Fakat kendilerine iyilik geldigi zaman, iste bu bizim hakkimizdir, dediler, baslarina bir kötülük gelince de, iste bu Musa ile yanindakilerin ugursuzlugu yüzünden, dediler Iyi bilin ki, onlarin ugursuzlugu Allah katindandir Lâkin çogu bunu bilmezler
132- "Ve sen büyülemek için her ne mucize getirirsen getir, biz sana inanacak degiliz," dediler
133- Biz de kudretimizin ayri ayri alâmetleri olmak üzere baslarina tufan, çekirge, hasereler, kurbagalar ve kan gönderdik, yine inad edip direndiler ve çok mücrim (suçlu) bir kavim oldular
134- Ne zaman ki, azap üzerlerine çöktü, dediler ki, "Ey Musa! Bizim için Rabbine dua et, sana olan ahdi hürmetine eger bizden bu azabi kaldirir uzaklastirirsan, yemin olsun ki, sana kesinlikle iman edecegiz Ve Israilogullarini seninle birlikte gönderecegiz "
135- Ne zaman ki, belli bir süreye kadar onlardan azabi kaldirdik, derhal yeminlerini bozdular
136- Biz de, âyetlerimizi inkâr ettikleri ve onlara kulak vermedikleri için kendilerinden intikam aldik da hepsini denizde bogduk
137- Ve o hirpalanip ezilmekte olan kavmi de yeryüzünün, bereketle donattigimiz dogusuna ve batisina mirasçi yaptik Ve böylece Rabbinin, Israilogullarina olan o güzel vaadi, sabirlari yüzünden gerçeklesti Biz de Firavun ile kavminin yapageldikleri sanat eserlerini ve diktikleri binalari yerle bir ettik
138- Ve Israilogullarinin denizden geçmelerini sagladik? Derken bir kavme vardilar ki, onlar, kendilerine mahsus bir takim putlara tapiyorlardi Dediler ki; Ey Musa! Onlarin tanrilari gibi, sen de bize bir tanri yap! Musa da onlara dedi ki: Siz gerçekten cahillik eden bir kavimsiniz
139- Çünkü o gördüklerinizin içinde bulunduklari din, yok olmaya mahkûmdur ve bütün yaptiklari batildir
140- Sizi âlemlere üstün kilan Allah oldugu halde, ben size O'ndan baska ilâh mi arayayim! dedi
141- Hani sizi, Firavun sülâlesinin elinden kurtardigimiz zaman, hatirlasaniza, size azabin kötüsünü yapiyorlardi; ogullarinizi öldürüyorlar, kizlarinizi sag birakiyorlardi Bunda sizin için Rabbiniz tarafindan büyük imtihan vardi
142- Ve Musa'ya otuz geceye vaat verdik ve süreye bir on gece daha ekledik ve böylece Rabbinin mikati (tayin ettigi vakit) tam kirk gece oldu Musa, kardesi Harun'a söyle dedi: Kavmim içinde benim yerime geç, islaha çalis ve bozguncularin yolundan gitme!
143- Ne zaman ki, Musa, mikatimiza geldi, Rabbi ona kelâmiyla ihsanda bulundu "Ey Rabbim, göster bana kendini de bakayim sana" dedi Rabbi ona buyurdu ki; "Beni katiyyen göremezsin ve lâkin daga bak, eger o yerinde durabilirse, sonra sen de beni göreceksin" Daha sonra Rabbi
daga tecelli edince onu yerle bir ediverdi, Musa da baygin düstü Ayilip kendine gelince, "Sen sübhansin", "tevbe ettim, sana döndüm ve ben inananlarin ilkiyim," dedi
144- Allah buyurdu: Ey Musa! Sana verdigim peygamberlikle ve kelâmimla seni insanlar üzerine seçkin kildim Sana verdigime siki saril ve sükredenlerden ol!
145- Ve onun için o levhalarda her seyden yazdik, nasihat ve hükümlerin ayrintilarina ait herseyi (belirttik) Haydi bunlara siki saril, kavmine de emret, onlar da en güzeline sarilsinlar Size yakinda o fasiklarin yurdunu gösterecegim
146- Yeryüzünde haksiz yere büyüklük taslayanlari, âyetlerimizi anlamaktan uzak tutacagim Onlar ki, bütün âyetlerimizi görseler de onlara iman etmezler Dogru yolu görseler de o yolu tutup gitmezler Eger sapiklik yolunu görürlerse tutar onu izlerler Çünkü onlar âyetlerimizi inkâr etmeyi âdet edinmisler ve onlardan hep gafil olagelmislerdir
147- Âyetlerimizi ve ahiretteki karsilasmayi inkâr edenlerin amelleri hepten bosa gitmistir Çekecekleri ceza kendi yaptiklarindan baskasi mi olacaktir?
148- Musa'nin arkasindan kavmi, tutmus süs takilarindan bögüren bir
buzagi heykeli edinmislerdi O buzaginin kendilerine bir söz söylemedigini ve bir yol gösteremedigini görmemisler miydi? Fakat yine de onu tanri edindiler ve zalimlerden oldular
149- Ne zaman ki, ellerine kiragi düsürüldü (yaptiklarina pisman oldular), o zaman sapitmis olduklarini gördüler "Yemin olsun ki; eger Rabbimiz bize merhamet etmez ve bizi bagislamazsa, muhakkak biz kötü akibete düsenlerden olacagiz " dediler
150- Musa, öfkeli ve üzüntülü olarak kavmine döndügünde söyle dedi: "Bana arkamdan ne kötü bir halef oldunuz! Rabbinizin emriyle dönüsümü beklemeden acele mi ettiniz?" Elindeki levhalari birakti ve kardesi Harun'u basindan tutarak kendine dogru çekmeye basladi Harun, "Ey anamin oglu!" dedi, "inan ki, bu kavim beni güçsüz buldu, az daha beni öldürüyorlardi, sen de bana böyle yaparak düsmanlari sevindirme ve beni bu zalim kavimle bir tutma "
151- Musa dedi ki: "Ey Rabbim! Beni ve kardesimi bagisla! Bizi rahmetinin içine al Sen merhametlilerin en merhametlisisin "
152- Süphesiz o buzagiyi tanri edinenlere Rablerinden bir gazap, dünya hayatinda iken de bir zillet erisecektir Iste biz, iftiracilari böyle cezalandiririz
153- O kötü amelleri isleyip de sonra arkasindan tevbe ve iman edenler için hiç süphe yok ki, Rabbin bundan sonra yine de affedici ve merhamet edicidir
154- Musa'nin öfkesi geçince levhalari aldi Onlardaki yazida, ancak Rablerinden korkanlar için bir hidayet ve rahmet vardi
155- Bir de Musa, mîkatimiz için (tayin ettigimiz vakitte tevbe için) kavminden yetmis erkek seçti Ne zaman ki, bunlari o sarsinti yakaladi, iste o zaman Musa: "Rabbim! dedi, dileseydin
bunlari da, beni de daha önce helâk ederdin Simdi bizi, içimizdeki o beyinsizlerin yaptiklari yüzünden helâk mi edeceksin? O is de senin imtihanindan baska bir sey degildi Sen bu imtihanla diledigini sapiklikta birakir, diledigini de hidayete erdirirsin Bizim velimiz sensin Artik bizi bagisla, merhamet et, sen bagislayanlarin en hayirlisisin "
156- "Ve bize hem bu dünyada bir iyilik yaz, hem de ahirette Biz gerçekten de tevbe edip senin hidayetine döndük " Buyurdu ki, azabim var, onu diledigime isabet ettiririm, rahmetim de vardir , o ise her seyi kaplamis ve kusatmistir Onu da özellikle korunanlara, zekatini verenlere ve âyetlerimize inananlara mahsus kilacagim
157- Onlar ki, o ümmî peygambere uyarlar, yanlarindaki Tevrat ve Incil'de yazilmis bulacaklari o peygambere uyup, onun izinden giderler ki, o, onlara iyiyi emreder ve onlari kötülüklerden alikoyar, temiz ve hos seyleri kendilerine helâl kilar, murdar ve kötü seyleri de üzerlerine haram kilar, sirtlarindan agir yükleri indirir, üzerlerindeki baglari ve zincirleri kirar atar, iste o vakit ona iman eden, ona kuvvetle saygi gösteren, ona yardimci olan ve onun peygamberligi ile birlikte indirilen nuru izleyen kimseler var ya, iste asil murada eren kurtulmuslar onlardir
158- De ki; ey insanlar! Ben sizin hepinize Allah'in resulüyüm O Allah ki, göklerin ve yerin bütün mülkü O'nundur O'ndan baska hiçbir ilâh yoktur Öldüren de, dirilten de O'dur Bundan dolayi gelin, Allah'a ve resulüne iman edin Allah'a ve Allah'in bütün kelâmlarina iman etmis bulunan o ümmî peygambere, evet ona uyun ki, hidayete erebilesiniz
159- Musa'nin kavminden dogru yolu gösteren ve dogrulukla adalet yapan bir topluluk da vardi
160- Biz onlari oniki kabileye, o kadar ümmete ayirdik Ve kavmi kendisinden su istedigi zaman Musa'ya, elindeki asâ ile tasa vur, diye vahyettik, vurunca hemen o tastan oniki pinar akmaya basladi Halkin her biri su alacagi yeri iyice ögrendi Bulutu da üzerlerine gönderdik, gölgeledik Onlara kudret helvasi ve bildircin indirdik Size rizik olarak ihsan ettigimiz nimetlerin temizinden yiyiniz, dedik Onlar zulmü bize yapmadilar, lakin kendi kendilerine zulmediyorlardi
161- Ve o vakit onlara denilmisti ki; Su sehre yerlesin ve orada dilediginiz seylerden yiyin, "hitta" (günahlarimizi bagisla ) deyin ve secde ederek kapisindan girin ki, suçlarinizi bagislayalim Iyilere nimetlerimizi daha da arttiracagiz
162- Içlerinden bir kisim zalimler, sözü degistirdiler, kendilerine söylenenden baska sekle soktular Zulmü aliskanlik haline getirdikleri için biz de üzerlerine gökten azap yagdirdik
163- Bir de onlara, o deniz kiyisindaki sehrin basina gelenleri sor O sirada onlar cumartesi yasagina riayet etmiyorlardi Cumartesi günü baliklar akin akin geliyorlardi, yasak olmadigi gün gelmiyorlardi Yoldan çikip sapiklik yaptiklari için biz de onlari iste böyle siniyorduk
164- Içlerinden bir topluluk, "Allah'in helâk edecegi, ya da çetin bir azapla cezalandiracagi bir kavme ne diye nasihat ediyorsunuz" dedigi vakit, o uyarida bulunanlar dediler ki; "Rabbiniz tarafindan mazur görülmemiz için, bir de belki günahlardan sakinirlar diye "
165- Onlar yapilan bunca nasihati unuttuklari zaman, o kötülükten sakindiranlari kurtardik, o zalimleri de fena hareketlerinden dolayi siddetli bir azaba ugrattik
166- Böylece onlar kibre kapilip yasak kilinan seylerden vazgeçmeyince, biz de onlara, hor ve zelil maymunlar olun, dedik
167- O Vakit Rabbin iste su ahdi ilan edip bildirdi ki: Kiyamet gününe kadar onlara en kötü muameleyi yapacak olan kimseleri baslarina gönderecektir Muhakkak ki, Rabbin hizla cezalandirandir ve yine muhakkak ki O, çok affedici, çok merhametlidir
168- Ve onlari yeryüzünde birçok ümmetlere ayirdik Içlerinde iyi olanlari da vardi, olmayanlari da Onlari biz, bazan nimetlerle, bazan da musibetlerle imtihana çektik Sonunda belki hakka dönerler diye
169- Derken kitabi (Tevrat'i) miras alan bozuk bir nesil bunlarin yerini aldi Bize nasil olsa magfiret edilecek diyerek, su alçak dünya malini aliyorlar, yine onun gibi bir mal ve rüsvet gelse onu da alirlar Allah'a karsi haktan baska bir sey söylemeyeceklerine dair kendilerinden o kitabin hükmü üzere misak alinmamis miydi? Ve onun içindekileri okuyup ögrenmemisler miydi? Oysa ahiret yurdu Allah'tan korkanlar için daha hayirlidir Hâlâ aklinizi basiniza almayacak misiniz?
170- Kitaba sarilanlara ve namazi kilmaya devam edenlere gelince, biz o iyilerin ecrini hiçbir zaman yitirmeyiz
171- Hani bir zamanlar biz o dagi gölgelik gibi tepelerine çekmistik de üzerlerine düsüyor zannettikleri bir sirada demistik ki; "size verdigimiz kitabi kuvvetle tutun ve içindekini hatirinizdan çikarmayin, umulur ki korunursunuz "
172- Bir de Rabbin, Âdemogullarindan, bellerindeki zürriyetlerini alip da onlari kendi nefislerine sahit tutarak: Ben sizin Rabbiniz degil miyim?" dedigi vakit, "pekâlâ Rabbimizsin, sahidiz" dediler (Bunu) kiyamet günü "Bizim bundan haberimiz yoktu " demeyesiniz diye (yapmistik)
173- Yahut, atalarimiz daha önce sirk kosmuslardi Biz onlardan sonra gelen bir nesil idik, simdi o batil yolu tutanlarin yaptiklari yüzünden bizi helâk mi edeceksin, demeyesiniz diye (yapmistik)
174- Ve iste biz, âyetleri böyle ayrintili olarak açikliyoruz ki, belki dönerler
175- Onlara, kendisine âyetlerimizi sundugumuz o adamin kissasini da anlat; âyetlerden siyrilip çikti, derken onu seytan arkasina takti, en sonunda da helak olanlardan oldu
176- Ve eger dileseydik onu o âyetlerle yüceltirdik, fakat o alçakliga saplandi kaldi ve kendi keyfinin ardina düstü Artik onun ibret verici hali o köpegin haline benzer ki, üzerine varsan da dilini uzatir solur, biraksan da solur Iste bu, âyetlerimizi inkâr eden kavmin misalidir Bu kissayi iyice anlat, belki biraz düsünürler
177- Âyetlerimizi inkâr edip, sirf kendilerine zulmeden o kavmin hali ne kadar kötüdür!
178- Allah kime hidayet ederse, o hidayete erer, kimi de dalalette birakirsa, iste onlar hüsrana ugrayanlarin ta kendileri olurlar
179- Andolsun ki, cinlerden ve insanlardan birçogunu cehennem için yarattik Onlarin kalbleri vardir, fakat onunla gerçegi anlamazlar Gözleri vardir, fakat onlarla görmezler Kulaklari vardir, fakat onlarla isitmezler Iste bunlar hayvanlar gibidirler Hatta daha da asagidirlar Bunlar da gafillerin ta kendileridir
180- Oysa en güzel isimler Allah'indir Bundan dolayi Allah'a onlarla dua edin Onun isimlerinde sapiklik eden mülhidleri (inkârcilari) terkedin Onlar yakinda yaptiklarinin cezasini çekecekler
181- Yine bizim yarattigimiz insanlardan öyle bir ümmet var ki, onlar hakka yol gösterirler ve o hak ile adaleti yerine getirirler
182- Âyetlerimizi inkâr edenlere gelince, biz onlari, bilemiyecekleri yönlerden derece derece düsüse yuvarlayacagiz
183- Ayrica ben onlara mühlet de veririm Fakat benim tuzak kurup helâk edisim pek çetindir
184- Onlar arkadaslarinda herhangi bir cinnet bulunmadigini hiç düsünmediler mi? O, açik bir uyaricidan baska biri degildir
185- Allah'in göklerdeki ve yerdeki mülkiyet ve tasarrufuna, Allah'in yaratmis oldugu herhangi bir seye ve ecellerinin gerçekten yaklasmis olmasi ihtimaline hiç bakmadilar mi? Artik bu Kur'ân'dan sonra baska hangi söze inanacaklar
186- Allah kimi saptirirsa onu yola getirecek bir kimse yoktur O, onlari kendi hâllerine birakir ve kendi azginliklari içinde yuvarlanip giderler
187- Sana, ne zaman kopacak diye kiyamet vaktini soruyorlar De ki; onun bilgisi yalnizca Rabbimin katindadir Onu tam vaktinde koparacak olan O'ndan baskasi degildir Onun agirligina göklerde ve yerde dayanacak bir kimse yoktur O size ansizin gelecektir Sanki sen onu çok iyi biliyormussun
gibi sana soruyorlar De ki, onun bilgisi Allah katindadir Fakat insanlarin çogu bunu bilmezler
188- De ki, ben kendi kendime Allah'in dilediginden baska ne bir menfaat elde etmeye, ne de bir zarari önlemeye malik degilim Ben eger gaybi bilseydim daha çok hayir yapardim ve kötülük denilen sey yanima ugramazdi Ben iman edecek bir kavme müjde veren ve uyaran bir peygamberden baska biri degilim
189- Sizi bir tek nefisten yaratan, onunla sükûnet bulsun diye esini de ondan yaratan Allah'tir O, esini kucaklayip sarilinca (ona yaklasinca), esi hafif bir yük yüklendi (hâmile kaldi) Bir müddet böyle geçti, derken yükü agirlasti O vakit ikisi birden Rableri olan Allah'a söyle dua ettiler: "Eger bize salih bir evlat verirsen, biz muhakkak sükredenlerden olacagiz "
190- Fakat Allah, kendilerine salih bir evlat verince, her ikisi de tuttular verdigi evlatlar üzerine ona ortak kosmaya basladilar Allah, onlarin kostuklari sirkten münezzehtir
191- Hiçbir sey yaratmayan ve kendileri yaratilmis olan putlari mi Allah'a ortak ediyorlar, ona es kosuyorlar?
192- Bu putlar, ne o tapinanlara, ne de kendi kendilerine yardim edebilirler
193- Eger siz onlari dogru yola çagirsaniz, size uymazlar Onlari ha çagirmissiniz, ha çagirmayip susmussunuz, hiç fark etmez
194- Allah'i birakip taptiklariniz da tipki sizin gibi kullardir Eger iddianizda dogru iseniz haydi onlari çagirin da size cevap versinler
195- Onlarin yürüyecek ayaklari, tutacak elleri, görecek gözleri veya isitecek kulaklari mi var? De ki: "Haydi çagirin o ortaklarinizi, sonra bana istediginiz tuzagi kurun ve elinizden gelirse göz açtirmayin "
196- "Zira benim velim, o kitabi indiren Allah'tir Ve O, salih kullarina sahip çikar "
197- "Sizin Allah'tan baska taptiklariniz ise ne size yardim edebilirler, ne de kendi kendilerine yardimlari dokunur "
198- "Siz onlari dogru yola çagiracak olsaniz da duymazlar " Onlarin sana baktiklarini görürsün, bakarlar, ama görmezler
199- Sen yine de affa saril, iyiligi emret ve cahillerden yüz çevir
200- Eger seytandan bir vesvese, bir gicik gelirse hemen Allah'a sigin Muhakkak ki, Allah hakkiyla isiten, kemaliyle bilendir
201- Allah'tan korkanlar, kendilerine seytandan bir vesvese ilistigi zaman, durup düsünürler de derhal kendi basiretlerine sahib olurlar
202- Seytanlarin kardeslerine gelince, onlar öbürlerini sapikliga sürüklerler, sonra da yakalarini birakmazlar
203- Onlara (arzularina göre) bir âyet getirmedigin zaman, derleyip toplasaydin ya derler, sen de de ki; ben ancak Rabbimden bana ne vahyolunuyorsa ona uyarim, iste bütünüyle bu Kur'ân, Rabbinizden gelen basiretlerdir (kalp gözünü açacak beyanlardir), iman eden bir kavim için hidayettir, rahmettir
204- Kur'ân okundugu zaman, hemen susup onu dinleyin, umulur ki, rahmete nâil olursunuz
205- Sabah aksam demeden, kendi içinden, korkarak ve yalvararak, alçak sesle Rabbini an ve gafillerden olma
206- Zira Rabbinin katinda olanlar, Allah'a kulluk etmekten asla kibirlenmezler, O'nu tenzih eder, sanini ulularlar ve yalnizca O'na secde ederler
__________________
ASR
Bismillahirrahmanirrahim
1- Asra yemin olsun ki,
2- Insan mutlaka ziyandadir
3-Ancak iman edenler, salih amel (iyi isler) isleyenler, birbirlerine hakki tavsiye eden ve sabri tavsiye edenler bunun disindadir
Bismillahirrahmanirrahim
1- Elif, Lâm, Râ Bu Kur'ân öyle büyük bir kitaptir ki, insanlari Rablerinin izni ile karanliklardan aydinliga, her seye galip ve hamde lâyik olan Allah'in yoluna çikarman için onu sana indirdik
2- O Allah'in (yolu) ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur Siddetli bir azabdan dolayi vay kâfirlerin haline!
3- Onlar, o kimselerdir ki dünya hayatini ahirete tercih ederler, (insanlari) Allah'in yolundan çevirirler ve onun egrilmesini isterler Iste bunlar, çok büyük bir sapiklik içindedirler
4- Biz, her peygamberi, ancak bulundugu kavminin diliyle gönderdik ki, onlara apaçik anlatsin Bu itibarla Allah diledigini sapiklikta birakir, diledigini de hidayete erdirir O her seye galibdir, hükmünde hikmet sahibidir
5- And olsun ki Musa'yi âyetlerimizle gönderdik Ona söyle dedik: Kavmini karanliklardan aydinliga çikar, onlara Allah'in (felaket) günlerini hatirlat Süphe yok ki bunda her sabredip sükreden için nice ibretler vardir
6- Musa kavmine demisti ki: "Allah'in üzerinizdeki nimetini hatirlayin Çünkü O, bir vakit sizi Firâvun ailesinden kurtardi Onlar sizi iskencenin en kötüsüne sürüyorlar ve ogullarinizi kesip kadinlarinizi da diri birakiyorladi Ve bunda Rabbinizden size büyük bir imtihan vardir "
7- Ve hatirlayin ki Rabbiniz size söyle bildirmisti: Yüceligim hakki için sükrederseniz elbette size (nimetimi) artiririm ve eger nankörlük ederseniz hiç süphesiz azabim çok siddetlidir
8- Musa dedi ki: Siz ve yeryüzünde bulunanlarin hepsi nankörlük etseniz, iyi biliniz ki Allah hepinizden zengindir, hamdedilmeye layiktir
9- Sizden öncekilerin; Nuh, Âd ve Semûd kavimlerinin ve onlardan sonra gelenlerin haberleri size gelmedi mi? Onlari, Allah'tan baskasi bilmez Peygamberleri onlara mucizeler getirdi de onlar ellerini agizlarina koydular ve dediler ki: "Biz sizinle gönderileni inkâr ettik ve bizi çagirdiginiz seyden de süphe ve endise içindeyiz "
10- Peygamberleri dedi ki: "Gökleri ve yeri yaratan, Allah hakkinda da süphe mi var? O, sizi günahlarinizi bagislamak için çagiriyor ve belirlenmis bir süreye kadar size müsade ediyor " Onlar da: "Siz sadece bizim gibi bir insansiniz, bizi babalarimizin taptiklarindan alikoymak istiyorsunuz O halde bize apaçik bir delil getirin!" dediler
11- Peygamberleri onlara dediler ki: "(Evet) biz ancak sizin gibi bir insaniz, ama Allah kullarindan diledigine nimetini lütfeder Ve Allah'in izni olmadikça bizim size bir delil getirmemize imkan yoktur Müminler ancak Allah'a dayansinlar
12- Bize yollarimizi göstermisken neden biz Allah'a dayanip güvenmeyelim? Elbette bize yaptiginiz eziyetlere katlanacagiz Tevekkül edenler yalniz Allah'a tevekkül etsinler "
13- Inkâr edenler peygamberlerine dediler ki: "Ya sizi mutlaka yurdumuzdan çikaracagiz, ya da mutlaka dinimize döneceksiniz!" Rableri de onlara: "Zâlimleri mutlaka helak edecegiz" diye vahyetti
14- Ve Onlardan sonra sizi mutlaka o yerde yerlestirecegiz Bu, makamimdan ve tehdidimden korkan içindir
15- (Peygamberler, düsmanlarina karsi) fetih istediler, ve her zorba inatçi hüsrana ugradi
16- Ardindan da Cehennem vardir, orada kendisine irinli su içirilecektir
17- Onu yutmaya çalisacak, fakat bogazindan geçiremeyecek ve her yandan ona ölüm gelecek, fakat o ölemez Arkasindan da çetin bir azab gelecektir
18- Rabblerini inkâr edenlerin durumu tipki firtinali bir günde rüzgarin siddetle savurdugu bir küle benzer Kazandiklarindan hiçbir seyi elde edemezler Iste asil uzak sapiklik budur
19- Gökleri ve yeri gerçekten Allah'in yarattigini görmedin mi? O dilerse sizi yok edip yepyeni bir halk getirir
20- Bu, Allah'a göre önemli bir sey degildir
21- (Kiyamet günü) Insanlarin hepsi Allah'in huzuruna çikacaklar Ve zayiflar büyüklük taslayanlara söyle diyecekler: "Bizler, sizlere uymustuk Simdi siz, Allah'in azabindan en ufak bir seyi bizden savabilir misiniz?" Onlar da diyecekler ki: "Allah bizi hidayete erdirseydi, biz de size dogru yol gösterirdik Artik simdi bizler sizlansak da sabretsek de birdir Çünkü kaçacak yerimiz yoktur "
22- Is bitince seytan onlara söyle diyecek: "Süphesiz ki Allah size gerçek olani vaad etti, ben de size vaad ettim, ama sonra caydim! Zaten benim size karsi bir gücüm yoktu Ancak ben sizi (küfür ve isyana) çagirdim, siz de geldiniz O halde beni kinamayin, kendi kendinizi kinayin! Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz! Ben, önceden beni Allah'a ortak kosmanizi da kabul etmemistim " Dogrusu zalimler için aci bir azab vardir!
23- Iman edip salih ameller isleyenler ise, Rablerinin izniyle içinde sürekli kalacaklari ve altindan irmaklar akan cennetlere konulurlar Oradaki dirlik temennileri "selâm!"dir
24- Görmedin mi? Allah nasil bir misal verdi Güzel bir söz, kökü (yerde) sabit, dallari gökte olan güzel bir agaç gibidir
25- (O agaç) Rabbinin izniyle her zaman meyve verir Ögüt alsinlar diye Allah insanlara böyle misaller verir
26- Kötü sözün durumu da, yerden koparilmis, kökü olmayan kötü bir agaca benzer
27- Allah, iman edenleri, dünya hayatinda da, ahirette de saglam bir söz üzerinde tutar; zalimleri de saptirir ve Allah, diledigini yapar
28- Allah'in nimetlerine nankörlükle karsilik veren ve sonunda milletlerini helak yurduna konduranlari görmedin mi?
29- Onlar, cehenneme girecekler O ne kötü karargâhtir
30- Allah'in yolundan saptirmak için Allah'a esler kostular De ki: "Simdilik egleniniz! Çünkü varacaginiz yer atestir "
31- (Ey Muhammed!) Iman eden kullarima söyle: "Namazi dosdogru kilsinlar, alis-veris ve dostlugun olmadigi bir günün gelmesinden önce, kendilerine verdigimiz riziktan açik ve gizli (Allah için) harcasinlar "
32- Allah öyle bir Allah'tir ki; gökleri ve yeri yaratti, gökten su indirdi, onunla size rizik olarak çesitli meyveler çikardi; emri geregince denizde yüzüp gitmeleri için gemileri emrinize verdi, irmaklari da emrinize verdi
33- Sürekli olarak yörüngelerinde hareket eden ay ve günesi, geceyi ve gündüzü sizin emrinize verdi
34- O, Kendisinden isteyebileceginiz her seyi size verdi Allah'in nimetini saymak isterseniz sayamazsiniz! Dogrusu insan çok zalim, çok nankördür
35- Hatirla ki; Bir zaman Ibrahim söyle demisti: "Rabbim! Bu sehri güvenli kil! Beni ve ogullarimi putlara tapmaktan uzak tut!
36- "Rabbim! Çünkü onlar (putlar) insanlardan birçogunun sapmasina sebep oldular Simdi kim bana uyarsa, o bendendir; kim bana karsi gelirse, artik sen gerçekten çok bagislayan ve çok merhamet edensin
37- "Rabbimiz! Ben çocuklarimdan bir kismini namazi dosdogru kilmalari için, senin Beyt-i Haram'inin yaninda, ekinsiz bir vadiye yerlestirdim Artik sen de insanlardan bir kismini onlara meylettir Ve onlari bazi meyvelerle riziklandir ki sükretsinler
38- "Ey Rabbimiz! Sen bizim gizledigimizi de açiga vurdugumuzu da süphesiz bilirsin Çünkü yerde ve gökte, hiçbir sey Allah'tan gizli kalmaz
39- "Ihtiyarlik halimde bana Ismail'i ve Ishak'i lutfeden Allah'a hamd olsun Süphesiz ki Rabbim duami çok iyi isitir
40- "Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazini dosdogru kilanlardan eyle! Ey Rabbimiz! duami kabul et!
41- "Ey Rabbimiz! Herkesin hesaba çekilecegi günde beni, ana-babami ve müminleri bagisla!"
42- Ey Peygamber! Sakin zalimlerin yaptiklarindan Allah'in gâfil oldugunu sanma! Ancak Allah, onlarin cezalarini, gözlerin disa firlayacagi güne erteler
43- O gün, baslarini dikerek kosacaklar, gözleri kendilerine bile dönmeyecek ve gönülleri bombos kalacaktir
44- Ey Peygamber! Insanlari, azabin gelecegi gün ile korkut O gün, zalimler söyle diyecekler: "Ey Rabbimiz! Bizi yakin bir zamana kadar ertele de senin davetine uyalim ve peygamberlere tâbi olalim " Onlara: "Daha önce ahirete intikal etmeyeceginize dair yemin etmemis miydiniz?" denilir
45- Siz, kendilerine zulmedenlerin yurtlarinda oturdunuz Onlara nasil azab ettigimiz size apaçik belli oldu Ve size misaller de vermistik
46- Gerçekten onlar çesitli hileler ve tuzaklar kurdular Allah katinda da onlara hilelerine karsi azab var; isterse onlarin hileleri daglari yerinden oynatacak olsun
47- O halde sakin Allah'in peygamberlerine olan vaadinden cayacagini sanma! Süphesiz Allah her seye galiptir, intikam sahibidir
48- O gün yeryüzü bir baska yere, gökler, baska göklere çevirilecek ve bütün varliklar, kabirlerinden çikip bir ve gücüne karsi durulmaz olan Allah'in huzuruna toplanacaklardir
49- O gün, suçlularin zincire vurulmus oldugunu görürsün
50- Gömlekleri katrandandir ve yüzlerini ates kaplar
51- Çünkü Allah, herkesi kazandigi ile cezalandiracaktir Gerçekten Allah, hesabi çabuk görendir
52- Bu Kur'ân, kendisiyle uyarilsinlar, Allah'in ancak bir tek ilâh oldugunu bilsinler ve akil sahipleri ögüt alsinlar diye insanlara gönderilmis bir tebligdir
İHLAS
Bismillahirrahmanirrahim
1ıÜü-De ki; O Allah bir tektir
2-Allah eksiksiz, sameddir (Bütün varliklar O'na muhtaç, fakat O, hiç bir seye muhtaç degildir
3-Dogurmadi ve dogurulmadi
4-O 'na bir denk de olmadi
İNFİTAR
Bismillahirrahmanirrahim
1- Gök çatladigi vakit,
2- Yildizlar döküldügü vakit,
3- Denizler yarilip akitildigi vakit,
4- Kabirlerin içi disina getirildigi vakit,
5- Herkes neyi önünden gönderdigini ve neyi geri biraktigini bilir
6- Ey insan! Ihsani bol Rabb'ine karsi seni aldatan nedir?
7- O Allah ki seni yaratti, seni düzgün yapili kilip ölçülü bir biçim verdi
8- Seni diledigi her hangi bir sekilde parçalardan olusturdu
9- Hayir hayir, siz cezayi yalanliyorsunuz
10- Oysa üzerinizde koruyucular var
11- Degerli yazicilar
12- Onlar, siz her ne yaparsaniz bilirler
13- Kuskusuz iyiler nimet içindedirler
14- Kötüler de cehennemdedirler
15- Ceza günü ona girecekler
16- Onlar o cehennemin gözünden kaçamazlar
17- Ceza gününün ne oldugunu sen bilir misin?
18- Evet, bilir misin nedir acaba o ceza günü?
19-O gün, hiç kimsenin baskasi için hiçbir seye sahip olamadigi gündür O gün buyruk yalniz Allah'indir
İNSAN
Bismillahirrahmanirrahim
1- Gerçekten insan üzerine dehirden (zamandan) öyle bir müddet geldi ki o zaman o, anilmaya deger bir sey degildi
2- Dogrusu biz insani, imtihan etmek için karisik bir nutfeden (erkek ve kadin sularindan) yarattik da onu isitici, görücü yaptik
3- Kuskusuz biz ona yolu gösterdik; ister sükredici olsun, ister nankör
4- Çünkü biz, kâfirler için zincirler, demir halkalar ve alevli bir ates hazirlamisizdir
5- Kuskusuz iyiler de karisimi kâfûr olan dolgun bir kadehten içerler
6- Bir kaynak ki ondan Allah'in kullari içerler, güzel yollar açarak akitirlar onu
7- O kullar adaklarini yerine getirirler ve fenaligi salgin (olan) bir günden korkarlar
8- Düsküne, yetime ve esire seve seve yemek yedirirler
9- "Size sirf Allah rizasi için yemek yediriyoruz Sizden ne bir karsilik, ne de bir tesekkür bekliyoruz "
10- "Biz sert ve belali bir günde Rabbimizden korkariz " derler
11- Allah da onlari o günün fenaligindan korur, yüzlerine parlaklik, gönüllerine sevinç verir
12- Sabirlarina karsilik onlara bir cennet ve ipekten elbiseler verir
13- Orada donatilmis koltuklar üzerine dayanmislardir: Orada ne yakici günes görürler, ne de siddetli soguk
14- Üzerlerine cennet gölgeleri sarkmis, meyveleri bol bol önlerine konmustur
15- Yanlarinda gümüsten kaplar, billur kupalar dolastirilir
16- Gümüsten öyle kadehler ki onlari türlü türlü biçimlere koymuslardir
17- Onlara orada bir dolu kadeh sunulur ki, karisimi zencefildir
18- Bu orada bir pinardir ki, adina "selsebil" derler
19- Etraflarinda ölümsüz hizmetçiler dolasir, onlari görünce saçilmis inciler sanirsin
20- Orada nereye baksan bir nimet ve pek büyük bir mülk görürsün
21- Üstlerinde zarif ve yesil, kalin ipekten bir elbise vardir Gümüs bileziklerle süslenmislerdir Rableri onlara temiz bir içecek içirmistir
22- (Onlara söyle denir): "Iste bu sizin bir mükâfatinizdi Gayretiniz karsiligini bulmustur "
23- Kur'ân'i sana kisim kisim biz indirdik biz
24- O halde Rabbinin hüküm vermesi için sabret Onlardan hiçbir günahkâra yahut nanköre itaat etme
25- Sabahaksam Rabbinin ismini an
26- Gecenin bir bölümünde de O'na secde et (aksam ve yatsi namazlarini kil) Hem de O'nu uzun bir gece tesbih et (teheccüd namazi kil)
27- Çünkü onlar bu dünyayi seviyorlar ve önlerindeki agir bir günü arkaya atiyorlar
28- Onlari biz yarattik ve mafsallarini simsiki bagladik Diledigimiz vakit de kiliklarini degistiririz
29- Iste bu bir ögüttür Dileyen Rabbine giden yolu tutar
30- Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz Kuskusuz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir
31-Allah diledigini rahmetine sokar Zalimlere ise, acikli bir azap hazirlamistir
İNSİKAK
Bismillahirrahmanirrahim
1- Gök yarildigi,
2- Rabbini dinleyip kendisine yarasir sekilde boyun egdigi vakit,
3- Yer uzatilip düzlendigi,
4- Içinde ne varsa attigi ve tamamen bosaldigi
5- Ve Rabbini dinleyip kendisine yarasir sekilde boyun egdigi vakit,
6- Ey insan! Kuskusuz sen Rabbine dogru çaba üstüne çaba sarfetmektesin, nihayet O'na varacaksin
7- O vakit kitabi sag eline verilen,
8- Kolay bir hesapla hesaba çekilecek,
9- Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir
10- Ama kitabi arkasindan verilen,
11- "Yetis ey ölüm!" diye bagiracak
12- Ve alevli atese girecektir
13- Çünkü o ailesi içinde sevinçli idi
14- Hiç Rabbine dönmeyecegini sanmisti
15- Hayir Rabbi onu görmekte idi
16- Simdi, yemin ederim o safaga,
17- Geceye ve içinde barindirdigi seylere,
18- Derlendigi zaman o aya,
19- Ki, siz elbette halden hale geçeceksiniz
20- Böyleyken onlar neden acaba iman etmezler?
21- Karsilarinda Kur'ân okundugu vakit secde etmezler?
22- Aksine o nankörler yalanliyorlar
23- Oysa Allah içlerinde sakladiklarini biliyor
24- Onun için onlara elem verici bir azabi müjdele
25-Ancak iman edip iyi ameller isleyenler baskadir Onlara tükenmez bir ecir vardir
İNSİRAH
Bismillahirrahmanirrahim
1- Biz senin için (mutlulugun) gögsünü açmadik mi?
2- Senden yükünü indirmedik mi?
3- O senin sirtini ezen yükü
4- Senin sanini yüceltmedik mi?
5- Demek ki, zorlukla beraber bir kolaylik vardir
6- Evet, zorlukla beraber bir kolaylik vardir
7- O halde bos kaldin mi, yine kalk (baska bir is ve ibadetle) yorul
8-Ancak Rabbine yönel
İSRA
Bismillahirrahmanirrahim
1- Kulu Muhammed'i geceleyin, Mescid-i Haram'dan kendisine bazi âyetlerimizi göstermek için, etrafini mübarek kildigimiz Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah, her türlü noksan sifatlardan münezzehtir Süphesiz ki her seyi hakkiyla isiten, hakkiyla gören O'dur
2- Musa'ya da kitap verdik ve beni birakip baskasini vekil edinmeyiniz diye onu Israil ogullari için bir hidayet rehberi kildik
3- Ey Nuh'la beraber gemiye tasiyarak kurtardigimiz kimselerin soyundan olanlar! Dogrusu o çok sükredici bir kuldu
4- Biz Israilogullari'na Tevrat'ta su hükmü verdik: "Muhakkak siz, yeryüzünde iki defa fesat çikaracaksiniz ve muhakkak büyük bir yükselisle yükseleceksiniz "
5- Birincisinin zamani gelince,üzerinize güçlü kuvvetli kullarimizi gönderdik Onlar, evlerin aralarina girip arastirdilar Bu yerine getirilmesi gereken bir vaad idi
6- Sonra sizi tekrar o istilacilar üzerine galip kildik ve size mallarla ve ogullarla yardim ettik Ve toplum olarak sizin sayinizi artirdik
7- Eger iyilik ederseniz, kendinize iyilik etmis olursunuz ve eger kötülük ederseniz yine kendinizedir Artik diger fesadinizin zamani gelince, yüzlerinizi üzüntüye sokmalari, kötülük yapmalari ve ilk kez girdikleri gibi yine Beyt-i Makdis'e girmeleri, ele geçirdikleri yerleri mahvetmeleri için onlari tekrar gönderecegiz
8- Olur ki Rabbiniz size merhamet eder Ama siz tekrar dönerseniz biz de döneriz Cehennemi, kâfirler için kusatici bir zindan yaptik
9- Süphesiz ki bu Kur'ân, insanlari en dogru ve en saglam yola iletir ve salih amel isleyen müminlere büyük bir ecir oldugunu müjdeler
10- Ahirete inanmayanlara da can yakici bir azab hazirlamisizdir
11- Insan, hayrin gelmesine dua ettigi gibi kötülügün gelmesine de dua eder Insan pek acelecidir
12- Biz geceyi ve gündüzü varligimiza delalet eden birer delil kildik Sonra Rabbinizden bir lütuf aramaniz, yillarin sayisini ve hesabini bilmeniz için gecenin karanligini silip (yerine) esyayi aydinlatan gündüzün aydinligini getirdik Iste biz her seyi uzun uzadiya anlattik
13- Her insanin amel defterini boynuna doladik, kiyamet günü açilmis bulacagi kitabi önüne çikaririz
14- "Kitabini oku! Bugün hesap görücü olarak sana nefsin yeter!" deriz
15- Kim dogru yola gelirse sirf kendi iyiligi için gelir Kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapar Hiçbir günahkar baskasinin günah yükünü çekmez Biz bir Peygamber göndermedikçe, hiç kimseye azab edecek degiliz
16- Biz bir ülkeyi yok etmek istedigimiz zaman, simarik varliklilarina emrederiz, onlar itaat etmeyip orada kötülük islerler Böylece, o ülke helaka müstahak olur, biz de onu yerle bir ederiz
17- Hem Nuh'tan sonra nice nesilleri helak ettik Kullarinin günahlarini bilmek ve görmekte Rabbin yeter
18- Her kim pesin isterse, dünyada ona, istedigimiz kimseye, diledigimiz kadarini pesin veririz Sonra ona cehennemi hazirlariz; kinanmis ve (rahmetimizden) kovulmus olarak oraya girer
19- Kim de ahireti isterse ve mümin olarak kendine yarasir bir çaba ile onun için çalisirsa, öylelerinin çalismalarinin karsiligi verilir
20- Hepsine; (dünyayi isteyenlere de, ahireti isteyenlere de) Rabbinin ihsanindan veririz Rabbinin ihsani kisitlanmis degildir
21- Bak! Onlarin bir kismini digerine nasil üstün kildik! Elbette ahiret, hem dereceler bakimindan daha büyüktür, hem de üstünlük bakimindan daha büyüktür
22- Allah ile birlikte baska bir ilâh edinme! Yoksa kinanmis ve yalniz basina birakilmis olarak oturup kalirsin
23- Rabbin kesin olarak sunlari emretti: Ancak kendisine ibadet edin, anne ve babaya iyilik edin Onlardan biri veya her ikisi senin yaninda yaslanirsa, sakin onlara "öf" bile deme ve onlari azarlama Ikisine de tatli ve güzel söz söyle
24- Ikisine de aciyarak tevazu kanatlarini indir Ve söyle de: "Ey Rabbim! Onlarin beni küçükten terbiye edip yetistirdikleri gibi, sen de kendilerine merhamet et "
25- Rabbiniz içinizden geçenleri çok iyi bilir Eger iyi kimseler olursaniz elbette Allah çok tevbe edenleri bagislayicidir
26- Akrabaya, yoksula ve yolda kalmisa hakkini ver Bununla beraber malini saçip savurma
27- Çünkü (malini) saçip savuranlar, seytanlarin kardesleridir Seytan ise Rabbine karsi çok nankördür
28- Eger Rabbinden bekledigin bir rahmet (rizik) için, onlardan yüz çevirmek mecburiyetinde kalirsan, o vakit de onlara yumusak ve tatli bir söz söyle
29- Elini boynuna asip baglama (cimri olma), hem de onu büsbütün açip saçma (israf etme); aksi halde kinanmis olursun ve eli bos açikta kalirsin
30- Gerçekten senin Rabbin, kullarindan dilediginin rizkini genisletir ve diledigini kisar Süphesiz ki Allah, kullarinin durumlarindan haberdardir, her seyi görendir
31- Bir de geçim korkusuyla çocuklarinizi öldürmeyin, onlara da, size de rizki biz veririz Süphesiz ki onlari öldürmek, çok büyük bir suçtur
32- Zinaya da yaklasmayin, çünkü o pek çirkindir ve kötü bir yoldur
33- Hakli bir sebep olmadikça, Allah'in öldürülmesini haram kildigi cani öldürmeyin Kim haksiz yere öldürülürse, biz onun velisine bir yetki verdik O da öldürmede asiri gitmesin Çünkü ona (dinin kendisine verdigi yetki ile) yardim olunmustur
34- Yetimin malina da yaklasmayin Ancak rüsdüne erinceye kadar en güzel bir sekilde yaklasabilirsiniz Ahdi de yerine getirin Çünkü verilen sözde elbette sorumluluk bulunuyor
35- Ölçtügünüz zaman tam ölçün ve dogru terazi ile tartin Bu hem daha hayirlidir ve sonuç itibariyle de daha güzeldir
36- Bir de hiç bilmedigin bir seyin ardina düsme! Çünkü kulak, göz, gönül, bunlarin her biri yaptiklarindan sorumludurlar
37- Yeryüzünde kibir ve azametle yürüme! Çünkü sen asla yeri yaramazsin ve boyca da daglara erisemezsin
38- Kötü olan bütün bu yasaklar, Rabbinizin sevmedigi seylerdir
39- Iste bunlar, Rabbinin sana vahyettigi hikmetlerdendir Sakin Allah'la beraber baska bir ilâh uydurma Aksi halde kötülenmis ve Allah'-in rahmetinden uzaklastirilmis olarak cehenneme atilirsin
40- Rabbiniz, size ogullari tahsis etti de, kendisi meleklerden disiler mi edindi? Gerçekten siz çok büyük bir söz söylüyorsunuz
41- Biz, bu Kur'ân'da akillarini baslarina almalari için türlü sekillerde (ikaz ve ihtari) açikladik Fakat bu açiklamalar ancak onlarin nefretini artirmistir
42- (Ey Muhammed!) De ki: "Eger dedikleri gibi Allah ile birlikte ilâhlar olsaydi, o zaman bu ilâhlar Ars'in sahibine bir yol ararlardi "
43- Allah, onlarin dediklerinden çok münezzeh ve çok yüksek, hem pek büyük bir yükseklikle yücedir
44- Yedi gök, yer ve bunlarin içinde bulunanlar, Allah'i tesbih ederler O'nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir varlik yoktur Fakat siz, onlarin tesbihlerini iyi anlamazsiniz Süphesiz O, halimdir çok bagislayandir
45- Sen Kur'ân'i okudugun zaman biz, seninle ahirete inanmayanlarin arasina görünmez bir perde çekeriz
46- Ve kalblerinin üzerine, Kur'ân'i anlamalarina engel perdeler geçiririz ve kulaklarina bir agirlik veririz Rabbini Kur'ân'da bir tek olarak andigin zaman da ürkerek arkalarina döner kaçarlar
47- Biz onlarin, seni dinlerken nasil dinlediklerini çok iyi biliriz Birbiriyle fisildasirlarken de o zalimlerin: "Siz büyülenmis bir adamdan baskasina uymuyorsunuz!" dediklerini biz çok iyi biliriz
48- Bak senin için nasil misaller verdiler de bu yüzden nasil sapikliga düstüler! Artik hak yolu bulmaya güçleri yetmez
49- Bir de onlar dediler ki: "Biz, bir kemik yigini oldugumuz ve ufalanip toz oldugumuz vakit mi, gerçekten biz mi, yeni bir yaratilisla diriltilecegiz?
50- De ki: "Ister tas olun, ister demir  "
51- "Isterse gönlünüzde büyüyen baska bir yaratik olun, (Muhakkak öldürülecek ve diriltileceksiniz ) "Onlar: "Bizi kim tekrar diriltecek?" diyecekler De ki: "Sizi ilk defa yaratmis olan o kudret sahibi " Sana baslarini sallayarak: "Ne zamandir bu " diyecekler De ki: "Yakin olmasi gerekir!"
52- (Allah) sizi çagiracagi gün, tam bir hürmetle onun emrine kosacaksiniz ve zannedeceksiniz ki, kabirlerinizde pek az bir müddet kaldiniz
53- Mümin kullarima söyle de (kâfirlere) en güzel olan sözü söylesinler Çünkü seytan aralarina fesat sokar Süphesiz seytan, insan için apaçik bir düsmandir
54- Rabbiniz sizi çok daha iyi bilir Dilerse tevbeniz sebebiyle size merhamet eder, dilerse azab eder Seni de onlarin üzerine vekil göndermedik
55- Rabbin göklerde ve yerde olan kimselerin hepsini en iyi bilendir
Andolsun ki biz, peygamberlerin kimini kimine üstün kildik Davud'a da Zebur'u verdik
56- De ki: "Allah'tan baska, ilâh oldugunu sandiginiz seyleri çagirin, size yardim etsinler Onlar, ne sizden sikintiyi kaldirabilirler, ne de degistirebilirler
57- Onlarin yalvardiklari da, Rablerine daha yakin olmak için vesile ararlar Ve O'nun merhametini umarlar, azabindan korkarlar Çünkü Rabbinin azabi korkunçtur
58- Hiç bir sehir (halki) yoktur ki, kiyamet gününden önce biz onu helak etmeyelim, yahut siddetli bir azab ile azablandirmayalim Bu, Kitap'ta (Levh-i Mahfuzda) yazilidir
59- Bizi, âyetler (mucizeler) ve peygamber göndermekten alikoyan sey, ancak öncekilerin onlari yalanlamis olmalaridir Semûd'a, açik bir mucize olarak o disi deveyi vermistik de ona zulmetmislerdi (deveyi bogazlayarak kendilerine yazik etmislerdi) Oysa biz, o mucizeleri ancak korkutmak için göndeririz
60- Vaktiyle sana söyle vahyettigimizi hatirla: "Süphesiz Rabbin insanlari kusatmistir " (Isrâ gecesi) sana açikça gösterdigimiz o temâsâyi ve
Kur'ân'da lanet edilen agaci da, yalniz insanlara bir imtihan için yapmisizdir Biz onlari, korkutuyoruz, fakat bu onlara ancak büyük bir taskinliktan baska bir sonuç vermiyor
61- (Yine unutma ki) Bir vakit meleklere: "Âdem'e secde edin" demistik Iblis'ten baska hepsi secde ettiler O ise: "Ben bir çamurdan yarattigin kimseye mi secde ederim?" demisti
62- (Yine Iblis) dedi ki: "Su benden üstün kildigini gördün mü? Yemin ederim ki, eger beni kiyamet gününe kadar ertelersen, pek azi hariç, onun zürriyetini kendi buyrugum altina alacagim "
63- Allah buyurdu ki: "Haydi git! Onlardan kim sana uyarsa, süphesiz ki, cezaniz cehennemdir, hem de mükemmel bir ceza "
64- "Onlardan gücünün yettigini yerinden oynat Atlilarin ve yayalarinla onlarin üzerine yaygarayi bas! Mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol! Ve onlara vaadlerde bulun " Fakat seytan onlara aldatmadan baska bir sey vaad etmez
65- Dogrusu benim (ihlasli) kullarim üzerinde senin hiçbir hakimiyetin yoktur Vekil olarak Rabbin yeter
66- Rabbiniz, lütfundan nasib arayasiniz diye, sizin için denizde gemileri yürüten kudret sahibidir Süphesiz O, size çok merhametlidir
67- Denizde basiniza bir felaket geldigi zaman, Allah'tan baska yalvardiginiz bütün putlar kaybolur Allah sizi tehlikeden kurtarip karaya çikarinca da yüz çevirirsiniz Zaten insan çok nankördür
68- (Denizden karaya çiktiginizda) O'nun sizi karada yerin dibine geçirmeyeceginden, yahut üzerinize tas yagdiran bir kasirga gördermeyeceginden emin misiniz? Sonra kendinize bir vekil de bulamazsiniz
69- Yoksa sizi tekrar denize döndürüp de üzerinize kasirgalar göndermeyeceginden ve böylece ettiginiz nankörlük sebebiyle sizi bogmayacagindan emin misiniz? Sonra bu yaptigimiza karsi, bizim aleyhimize size yardim edecek bir koruyucu bulamazsiniz
70- Andolsun ki biz, insanoglunu san ve seref sahibi kildik Karada ve denizde tasitlara yükledik ve temiz yiyeceklerden onlari riziklandirdik Onlari yarattiklarimizin birçogundan üstün kildik
71- Kiyamet günü bütün insanlari önderleriyle çagiracagiz O gün, kimin amel defteri sag eline verilirse, iste onlar kitaplarini okuyacaklar ve en küçük bir haksizliga ugratilmayacaklar
72- Her kim bu dünyada (manen) kör ise ahirette de kördür Ve gidisçe daha saskindir
73- (Ey Muhammed!) Az kalsin seni bile, sana vahyettigimizden baskasini bize karsi iftira edesin diye, fitneye düsüreceklerdi ve o takdirde seni dost edineceklerdi
74- Eger biz sana sebat vermemis olsaydik, nerdeyse sen onlara birazcik meyledecektin
75- O takdirde, muhakkak hayatin da, ölümün de azabini sana kat kat tattirirdik Sonra bize karsi kendin için hiçbir yardimci bulamazdin
76- (Ey Muhammed!) Yakinda seni yurdundan çikarmak için, muhakkak ki rahatsiz edecekler ve o takdirde onlar da senin ardindan pek az kalacaklardir
77- Bu, senden önce gönderdigimiz bütün peygamberlerimiz hakkindaki sünnetimizdir Bizim sünnetimizde herhangi bir degisme göremezsin
78- Günesin batiya kaymasindan, gecenin karanligina kadar (belirli vakitlerde) geregi üzere namazi kil, bir de sabah namazini kil Çünkü sabah namazinda, gece ve gündüz melekleri hazir bulunur
79- Gecenin bir kisminda da sadece sana mahsus bir nafile olmak üzere uykudan kalk, Kur'ân ile teheccüd namazi kil, Rabbinin seni bir makam-i mahmuda (sefaat makamina) göndermesi kesindir
80- (Ey Muhammed!) De ki: "Rabbim! Beni, takdir ettigin yere gönül rahatligi ve huzur içinde koy ve çikacagim yerden de dürüstlükle ve selametle çikmami sagla Bana katindan yardim edici bir kuvvet ver "
81- (Ey Muhammed!) De ki: "Hak geldi, batil yok oldu Elbette batil yok olmaya mahkumdur "
82- Biz Kur'ân'dan, iman edenler için bir sifa ve rahmet kaynagi olan âyetler indiriyoruz Zalimlerin de ancak zararini artirir
83- Biz insana nimet verdigimiz zaman, Allah'i anmaktan yüz çevirip uzaklasir Ona fenalik dokununca da ümitsizlige kapilir
84- De ki: "Herkes bulundugu hal ve niyetine göre is yapar Bu durumda kimin en dogru yolda oldugunu Rabbiniz daha iyi bilir "
85- Ey Muhammed! Sana ruhtan soruyorlar De ki: "Ruh Rabbimin bildigi bir istir ve size ilimden ancak az bir sey verilmistir "
86- Yemin olsun ki, dilersek sana vahyettigimizi ortadan kaldiririz; sonra bize karsi kendine bir vekil (koruyucu) bulamazsin
87- Fakat Rabbinden bir rahmet olarak (biz bunu yapmadik) Gerçekten O'nun senin üzerindeki lütfu çok büyüktür
88- Ey Muhammed! De ki: "Yemin olsun, eger insanlar ve cinler bu Kur'ân'in benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine yardimci olsalar bile, yine onun bir benzerini meydana getiremeyeceklerdir "
89- Yemin olsun ki biz bu Kur'ân'da insanlar için çesitli misaller vermisizdir Yine de insanlarin çogu inkârlarinda israr ederler
90- Kâfirler söyle dediler: "Sen, bizim için yerden suyu kesilmeyen bir kaynak fiskirtmadikça sana asla inanmayacagiz "
91- "Veyahut hurmaliklardan ve üzümlüklerden senin bir bahçen olsun da ortasindan saril saril irmaklar akitmalisin "
92- "Yahut söyleyip zannettigin gibi, gögü basimiza parça parça düsüresin veya Allah'i ve melekleri söyledigine sahit getiresin "
93- "Yahut altindan bir evin olsun, ya da göge çikmalisin Ona çiktigina da asla inanmayiz Ta ki bize, okuyacagimiz bir kitap indiresin " De ki: "Rabbimi tenzih ederim Nihayet ben de, peygamber olan bir insandan baska bir sey degilim "
94- Kendilerine dogru yolu gösteren peygamber gelince, insanlarin iman etmelerine engel olan sebep sadece: "Allah bir insani mi Peygamber gönderdi?" demeleridir
95- (Ey Muhammed! Mekkelilere) söyle de: "Eger yeryüzünde huzur
içinde yürüyüp duran melekler olsaydi, elbette onlara gökten peygamber olarak bir melek indirirdik "
96- De ki: "Benimle sizin aranizda sahit olarak Allah yeter Çünkü O, kullarinin yaptigindan haberdardir, yaptiklarini çok iyi görendir "
97- Allah kime hidayet verirse, o dogru yoldadir Kimi de hidayetten uzak tutarsa, artik bunlar için Allah'tan baska hiçbir yardimci bulamazsin Ve biz, o kâfirleri kiyamet günü kör, dilsiz ve sagir olduklari halde, yüzleri üstü sürünerek hasredecegiz Varacaklari yer cehennemdir; atesi dindikçe onun atesini artiririz
98- Bu onlarin cezasidir! Çünkü onlar, âyetlerimizi inkâr etmisler ve: "Sahi bizler, bir yigin kemik ve ufalanmis toz oldugumuz zaman mi, yeni bir yaratilisla diriltilmis olacagiz?" demislerdir
99- Onlar, gökleri ve yeri yaratan Allah'in, kendilerinin ayni olan insanlari yaratmaya da kadir oldugunu görüp bilmediler mi? Allah onlar için süphe edilmeyen bir vâde takdir etmistir Fakat zalimler, inkârlarinda yine de israr ederler
100- (Ey Muhammed!) De ki: "Eger siz Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydiniz, fakirlik korkusunu yine de elden birakmazdiniz " Dogrusu insan çok cimridir
101- Andolsun biz Musa'ya apaçik dokuz mucize verdik (Ey Peygamber!) Israilogullarina sor, Musa kendilerine geldiginde Firavun ona: "Ey Musa! Ben senin büyülenmis oldugunu saniyorum" demisti
102- Musa dedi ki: "Ey Firavun! Pekâlâ bilirsin ki, bu mucizeleri, birer ibret olmak üzere, ancak göklerin ve yerin Rabbi indirdi Ey Firavun! Ben de seni helak olmus zannediyorum "
103- Derken Firavun, Musa'yi ve Israilogullarini Misir'dan sürmek istedi Biz de onu ve beraberindekilerin hepsini suda bogduk
104- Arkasindan Israilogullarina söyle dedik: "Firavun"un sizi çikarmak istedigi arazide siz oturun! Sonra ahiret vaadi (kiyamet) geldigi vakit, hepinizi toplayip bir araya getirecegiz "
105- Biz bu Kur'an'i hak olarak indirdik, O, bütün hakikatleri içinde toplayarak indi Ey Peygamber! Biz seni ancak müjdeci ve uyarici olarak gönderdik
106- Sana Kur'ân'i verdik ve onu insanlara sindire sindire okuyasin diye (kisimlara) ayirdik ve biz onu yavas yavas indirdik
107- Ey Muhammed! De ki: Ister ona (Kur'ân'a) inanin, ister inanmayin; o daha önce kendilerine ilim verilenlere okundugunda onlar, yüzleri üstü secdeye kapanirlar
108- Ve derler ki: Rabbimizi tenzih ederiz Süphesiz ki Rabbimizin vaadi gerçeklesir
109- Ve aglayarak yüzleri üstü secdeye kapanirlar Hem de bu Kur'ân'i isitmek onlarin Allah'a teslimiyetlerini daha da artirir
110- (Sen onlara) de ki: Ister "Allah" deyin, ister "Rahmân" deyin, nasil çagirirsaniz çagirin En güzel isimler O'nundur Namazinda sesini pek yükseltme, çok da gizli okuma, orta yolu seç
111- Ve söyle de: Hamd o Allah'a ki, hiçbir çocuk edinmedi, mülkte ortagi yoktur, aciz olmayip bir yardimciya da ihtiyaci yoktur Tekbir getirerek O'nu noksanliklardan yücelt de yücelt
__________________
Bismillahirrahmanirrahim
1- Biz o (Kur'ân)nu Kadir gecesinde indirdik
2- Kadir gecesinin ne oldugunu sen nereden bileceksin?
3- Kadir gecesi bin aydan daha hayirlidir
4- Melekler ve Ruh (Cebrail veya Ruh adindaki melek) o gece Rablerinin izniyle, her is için inerler
5-O gece, tanyeri agarincaya kadar süren bir selâmettir
KAF
Bismillahirrahmanirrahim
1- Kâf Sanli ve serefli Kur'an'a andolsun ki,
2- Dogrusu kâfirler kendi içlerinden uyarici bir peygamber geldigine sasirdilar da dediler ki: "Bu sasilacak bir seydir!
3- Öldügümüz ve bir toprak oldugumuz vakit mi (tekrar) dirilecegiz? bu dönüs çok uzaktir "
4- Fakat biz topragin onlardan neyi eksilttigini elbette biliyoruz Yanimizda herseyi kaydedip muhafaza eden bir kitap vardir
5- Dogrusu hak kendilerine geldigi zaman yalanladilar da simdi karmakarisik bir iztirap içindeler
6- Artik üstlerindeki göge bakmazlar mi ki, onu nasil bina etmis ve süslemisiz, onun hiç bir çatlagi yoktur
7- Yeri de nasil uzatmis, üzerine sabit daglar oturtmusuz Orada görünüsü güzel her çesit bitkiden çiftler yetistirdik
8- Bunlar, Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ona ibret vermek içindir
9- Bir de gökten bereketli bir su indirip de onunla baglar, bahçeler ve biçilecek taneler bitirmekteyiz
10- Tomurcuklari birbiri üzerine dizilmis uzun boylu hurma agaçlari yetistirdik
11- Bunlari kullara rizik olmasi için (yetistirmekteyiz) O su ile ölü bir topraga can verdik, iste hayata çikis da böyledir
12- Onlardan önce Nuh'un kavmi, Ress halki ve Semûd da yalanlamisti
13- Âd, Firavun, Lût'un kardesleri de (yalanladilar)
14- Eyke halki ve Tübbâ kavmi de, bunlarin hepsi peygamberleri yalanladilar da (onlara) azabim hak oldu
15- Biz ilk yaratmada acizlik mi gösterdik? Dogrusu, onlar yeni bir yaratilistan süphe içindedirler
16- Andolsun insani biz yarattik ve nefsinin kendisine fisildadiklarini biliriz Ve biz ona sah damarindan daha yakiniz
17- Onun saginda ve solunda oturmus iki melek zabit tutarken,
18- Insan hiçbir söz söylemez ki yaninda (onu) gözetleyen, dediklerini zapteden bir melek hazir bulunmasin
19- Ölüm sarhoslugu gerçekten geldiginde, "Ey insan! Iste bu senin öteden beri kaçtigin seydir " denir
20- Sur'a üfürülür, iste bu, tehdid(in gerçeklesme) günüdür
21- Her can, kendisiyle beraber bir sevk memuru ve bir sahid bulundugu halde gelir
22- (Allah ona) "Andolsun sen bundan gaflet içinde idin Simdi senden gaflet perdesini kaldirdik Bugün artik gözün keskindir " der
23- Beraberindeki melek "iste yanimdaki hazir" der
24- (Allah iki melege buyurur ki "Haydi ikiniz, atin cehenneme her inatçi nankörü!
25- Iyiliklere (sürekli) engel olan, saldirgan, süpheciyi
26- O ki Allah'in yaninda baska ilâh edinmistir Haydi ikiniz birlikte onu siddetli azaba atin "
27- Yanindaki arkadasi (seytan) der ki: "Rabbimiz! Ben onu azdirmadim Fakat kendisi derin bir sapiklik içindeydi"
28- Allah buyurur ki: "Huzurumda çekismeyin! Ben size daha önce uyarici göndermistim "
29- Benim huzurumda söz degistirilmez Ve ben kullara asla zulmedici degilim
30- Biz O gün cehenneme: "Doldun mu?" diyecegiz O da: "Daha fazla var mi?" diyecektir
31- Cennet de kötülükten sakinanlara yaklastirilir Zaten uzak degildir
32-33- Onlara denir ki: "Iste size vaad edilen bu cennet, Allah'a yönelen, O'nun emirlerine riayet eden, görmedigi halde Rahman olan Allah'tan korkan ve O'na yönelen bir kalple gelenlere mahsustur
34- "Simdi selam ve selametle oraya girin Iste sonsuzluk günü budur "
35- Orada onlara ne isterlerse vardir Katimizda daha fazlasi da vardir
36- Ey Muhammed! Biz onlardan önce kendilerinden daha kuvvetli olan ve beldeleri delik desik eden nice nesilleri helak ettik, hiç kurtulus var mi?
37- Süphesiz ki bunda kalbi olan ve hazir bulunup kulak veren kimse için elbette bir ögüt vardir
38- Andolsun ki biz gökleri, yeri ve ikisi arasindakileri alti günde yarattik, Bize hiçbir yorgunluk da dokunmadi
39- Ey Muhammed! Onlarin söylediklerine karsi sabret Günesin dogusundan önce (sabah namazini) ve batisindan önce de (ögle ve ikindi namazalarini kilarak) Rabbini Hamd ile tesbih et
40- Geceleyin (aksam ve yatsi namazlarini kilarak), namazlardan sonra da (vitir ve nafile kilarak) O'nu tesbih et
41- Bir münadinin yakin bir yerden seslenecegi güne kulak ver
42- O gün insanlar, o çagriyi gerçek olarak duyarlar Iste bugün, kabirlerden çikis günüdür
43- Gerçekten biz hem yasatiriz, hem öldürürüz Sonunda dönüs yalniz bizedir
44- O gün yer yarilir, insanlar kabirlerinden çabucak çikarlar Iste bu, sadece bize göre kolay bir toplanmadir
45-Biz onlarin söylediklerini daha iyi biliriz Sen onlara karsi zor kullanacak degilsin O halde sen, benim tehdidimden korkanlara bu Kur'ân ile ögüt ver
KAFİRUN
Bismillahirrahmanirrahim
1- De ki: Ey kâfirler
2- Sizin taptiklariniza ben tapmam
3- Siz de benim taptigima tapicilar degilsiniz
4- Ben asla sizin taptiklariniza tapacak degilim
5- Siz de benim taptigima tapacak degilsiniz
6-Sizin dininiz size, benim dinim banadir
KALEM
Bismillahirrahmanirrahim
1- Nûn, Kaleme ve yazdiklarina andolsun
2- Sen Rabbinin nimetiyle mecnun degilsin
3- Kuskusuz senin için tükenmez bir ecir var
4- Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin
5- Sen de göreceksin, onlar da görecek
6- Hanginizde imis o fitne ve cinnet
7- Dogrusu Rabbin, yolundan sapani en iyi bilendir Hidayete ereni de en iyi bilen O'dur
8- O halde, yalanlayicilara itaat etme
9- Onlar istediler ki yumusak davranasin da onlar da sana yumusak davransinlar
10- Sunlarin hiçbirine boyun egme: Yemin edip duran asagilik,
11- Daima kusur arayip kinayan, hep lâf götürüp getiren,
12- Hayra engel olan, saldirgan, günahkâr,
13- Kaba ve hasin, sonra da kötülükle damgali,
14- Mal ve ogullari var diye (böyle davranir)
15- Kendisine âyetlerimiz okundugunda: "Eskilerin masallari" der
16- Yakinda biz onu hortumunun (burnunun) üzerinden damgalayacagiz
17- Biz onlara da belâ verdik, bahçe sahiplerine verdigimiz gibi Hani onlar sabah olunca bahçeyi mutlaka devsireceklerine yemin etmislerdi
18- Istisna da etmiyorlardi ("insaallah" demiyorlardi)
19- Fakat onlar uyurken dolasici bir belâ onu sardi da,
20- Bahçe simsiyah kesiliverdi
21- Derken sabahleyin birbirlerine seslendiler:
22- "Haydi, devsirecekseniz erkenden ekininize gidin" diye
23- Derken firladilar, aralarinda fisildasiyorlardi
24- "Sakin bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yaniniza sokulmasin" diyorlardi
25- (Zanlarinca yoksullari) engellemeye güçleri yeterek erkenden gittiler
26- Fakat bahçeyi gördüklerinde: "Biz herhalde yanlis gelmisiz" dediler 
27- "Yok, biz mahrum edilmisiz " (dediler)
28- Içlerinde en makul olani söyle dedi: "Ben size Rabbinizi tesbih etsenize dememis miydim?"
29- "Rabbimizi tesbih ederiz, dogrusu biz zalimler imisiz " (dediler)
30- Ardindan suçu birbirlerine yüklemeye basladilar
31- Yaziklar olsun bize, dediler, biz azginlarmisiz
32- Ola ki Rabbimiz bize onun yerine daha hayirlisini verir Biz Rabbimize yönelir, ondan umariz
33- Iste azap böyledir Elbette ahiret azabi daha büyüktür Fakat bilselerdi
34- Kuskusuz korunanlar için de, Rableri katinda nimetleri bol bahçeler vardir
35- Öyle ya, teslimiyet gösterenleri suçlular gibi tutar miyiz hiç?
36- Neyiniz var, nasil hüküm veriyorsunuz?
37- Yoksa size ait bir kitap var da onda mi okuyorsunuz?
38- O kitapta, "begendiginiz her sey sizindir" diye mi yazili?
39- Yoksa, "ne hükmederseniz mutlaka sizindir" diye sizin lehinize olarak tarafimizdan verilmis, kiyamet gününe kadar geçerli kesin sözler mi var?
40- Sor bakalim onlara, içlerinden ona kefil hangisi?
41- Yoksa ortaklari mi var onlarin? Dogru iseler ortaklarini getirsinler
42- O gün isler zorlasir ve secdeye davet edilirler Fakat güç yetiremezler
43- Gözleri düsük bir halde kendilerini bir zillet kaplar Oysa onlar sapasaglam iken de secdeye davet ediliyorlardi
44- Bu sözü yalanlayani bana birak Onlari bilmedikleri yönden derece derece azaba yaklastiracagiz
45- Onlara mühlet veriyorum Dogrusu benim tuzagim saglamdir
46- Yoksa onlardan bir ücret istiyorsun da bu yüzden onlar agir bir borç altinda mi kaliyorlar?
47- Yoksa gayb onlarin yanlarinda da onlar mi yaziyorlar?
48- Rabbinin hükmüne sabret, balik sahibi gibi olma Hani o öfkeye bogulmus da nida etmisti
49- Rabbinden bir nimet yetismis olmasaydi, elbette kinanacak bir halde issiz bir diyara atilacakti
50- Fakat Rabbi onu seçti de iyilerden kildi
51- O kafirler Kur'ân'i isittikleri zaman neredeyse seni gözleri ile devireceklerdi Bir de durmuslar "o bir deli" diyorlar
52-Halbuki o âlemler için bir ögüttür
KAMER
Bismillahirrahmanirrahim
1 Kiyamet saati yaklasti, Ay yarildi
2 Bir mucize görseler hemen yüz çevirirler ve "süregelen bir büyüdür" derler
3 Yalanladilar, nefislerinin arzularina uydular Halbuki her is yerini bulacaktir
4 Andolsun ki onlara (kötülükten) vazgeçirecek nice önemli haberler gelmistir
5 Bunlar üstün bir hikmettir fakat uyarilar fayda vermiyor
6 Sen de onlardan yüz çevir ki, o gün çagirici, görülmedik müthis bir seye çagirir
7 Gözleri düskün düskün (zelil ve hakir) kabirlerinden çikarlar, sanki yayilan çekirgeler gibidirler
8 O çagirana kosarak, kâfirler: "Bu çetin bir gündür " derler
9 Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanlamisti Kulumuzu yalanladilar ve: "Cinlenmistir " dediler Ve (Nuh davetten vazgeçmeye) zorlandi
10- Bunun üzerine Rabbine: "Ben yenik düstüm, bana yardim et!" diyerek yalvardi
11 Biz de bosalan bir su ile gögün kapilarini açtik
12 Yeri de kaynaklar halinde fiskirttik, derken sular takdir edilmis bir is için birlesti
13 Nuh'u da tahtalardan yapilmis, çivilerle (çakilmis gemi) üzerinde tasidik
14 Nankörlük edilen (kulumuz)e bir mükafat olmak üzere (gemi), gözlerimizin önünde akip gidiyordu
15 Bunu bir ibret olarak biraktik, ibret alan yok mudur?
16 Benim azabim ve uyarilarim nasilmis (görsünler)
17 Andolsun biz Kur'ân'i ögüt almak için kolaylastirdik Ögüt alan yok mudur?
18 Âd (kavmi) da yalanladi, azabim ve uyarilarim nasil oldu?
19 Biz onlarin üstüne, ugursuzlugu devam eden bir günde dondurucu bir rüzgar gönderdik
20 (O rüzgar) insanlari, sökülmüs hurma kütükleri gibi yere seriyordu
21 Nasilmis benim azabim ve uyarim?
22 Andolsun biz Kur'ân'i ögüt almak için kolaylastirdik Ögüt alan yok mudur?
23 Semûd da o uyarilari yalanladilar
24 "Bizden bir insana mi uyacagiz? O takdirde biz apaçik bir sapiklik ve çilginlik içine düsmüs oluruz " dediler
25 "Zikir, aramizdan ona mi birakildi? Hayir o, yalanci, küstahin biridir" (dediler)
26 Yarin onlar, yalanci, küstahin kim oldugunu bilecekler
27 Biz onlara, kendilerini imtihan etmek için disi deveyi gönderecegiz Onun için sen onlari gözet ve sabirli ol
28 Onlara suyun aralarinda paylastirilacagini haber ver; her içene düsen miktar, hazir kilinmistir
29 Bunun üzerine arkadaslarina bagirdilar O da (biçagi) çekerek (deveyi) kesti
30 Ama azabim ve uyarilarim nasil oldu
31 Biz onlarin üzerine tek sayha (korkunç bir ses) gönderdik; agilcinin topladigi çali çirpi kirintilari gibi kirilip dökülüverdiler
32 Andolsun biz Kur'ân'i ögüt almak için kolaylastirdik Ögüt alan yok mudur?
33 Lût kavmi de uyarilari yalanladi
34 Biz de onlarin üzerlerine (taslar savuran) bir firtina gönderdik Yalniz Lût ailesini seher vakti kurtardik,
35 Katimizdan bir nimet olarak Biz sükredeni böyle mükafatlandiririz
36 (Lût), onlari bizim yakalamamiza karsi uyarmisti Fakat ikazlara karsi kusku duydular,
37 Onun konuklarindan murad almaya kalkistilar Biz de gözlerini siliverdik "Haydi azabimi ve uyarilarimi tadin!" (dedik)
38 Sabah erken, onlari kararli bir azab yakaladi
39 "Azabimi ve uyarilarimi tadin!" (dedik)
40 Andolsun biz Kur'ân'i ögüt almak için kolaylastirdik Ögüt alan yok mudur?
41 Süphesiz Firavun ailesine de uyarici peygamberler geldi
42 Lakin onlar bütün âyetlerimizi yalanladilar Biz de onlari çok kuvvetli ve kudretli bir yakalayisla yakaladik
Bu kissalardan hisseye gelince;
43 Simdi sizin kâfirleriniz, onlardan hayirli mi? Yoksa kitaplarda sizin için bir beraet mi var?
44 Yoksa "Biz birbirimize yardim eden bir topluluguz " mu diyorlar?
45 Her halde o topluluk bozulacak ve geriye dönüp kaçacaklardir
46 Bilakis kiyamet onlara vaad edilen asil saattir Saat cidden çok feci ve acidir
47 Muhakkak ki suçlular sapiklik ve çilginlik içindedirler
48 O gün yüzleri üstü ateste sürüklenecekler, "Cehennemin dokunusunu tadin!" (denilecek)
49 Haberiniz olsun ki, biz her seyi bir kadere göre yarattik
50 Buyrugumuz yalniz bir tekdir, göz açip yumma gibidir
51 Andolsun biz, sizin benzerlerinizi hep helak ettik Ögüt alan yok mudur?
52 Isledikleri her sey, kitaplarda mevcuttur
53 Küçük, büyük hepsi satir satir yazilmistir
54 Takva sahipleri cennetlerde, nur içindedirler
55-Güçlü padisahin huzurunda dogruluk koltuklarindadirlar
KARİA
Bismillahirrahmanirrahim
1,2,3- Kâria! (Çarpacak kiyamet) Nedir o kâria? Kârianin ne oldugunu sen bilir misin?
4- O gün insanlar yayilmis pervaneler gibi olurlar
5- Daglar atilmis renkli yünler gibi olur
6,7- O gün kimin tartilari agir basarsa o, hosnut olacagi bir hayat içindedir
8,9- Kimin tartilari hafif gelirse, onun anasi da (varacagi yer, siginacagi duragi) hâviye (uçurum)dir
10- O uçurumun ne oldugunu sen nereden bileceksin?
11-O, kizgin bir atestir
KASAS
Bismillahirrahmanirrahim
1- Tâ, Sîn, Mîm
2- Bunlar, apaçik kitabin âyetleridir
3- Iman edecek bir kavim için Musa ile Firavun'un haberlerinden bir
kismini sana dosdogru okuyacagiz
4- Çünkü Firavun, (Misir) topraginda gerçekten azmis, halkini parça parça etmisti Onlardan bir zümreyi güçsüz buluyor, bunlarin ogullarini bogazliyor, kizlarini ise sag birakiyordu Belli ki o bozgunculardandi
5- Biz ise istiyorduk ki, o yerde güçsüz düsürülenlere lütufta bulunalim, onlari önderler yapalim, onlara (ötekilerin) yerini aldiralim
6- Ve o yerde onlari hakim kilalim, Firavun ile Hâmân ve ordularina, onlardan çekinmekte olduklari seyi gösterelim
7- O esnada Musa'nin anasina "Onu emzir, kendisine zarar geleceginden kaygilandiginda onu denize (Nil nehrine) birakiver, hiç korkup kaygilanma, çünkü biz onu tekrar sana verecegiz ve onu peygamberlerden biri yapacagiz" diye bildirdik
8- Nihayet Firavun ailesi onu yitik olarak aldi Çünkü o, sonunda kendileri için bir düsman ve bir tasa olacakti Süphesiz Firavun ile Hâmân ve askerleri yaniliyorlardi
9- Firavun'un karisi (sepetin içinden çocuk çikinca kocasina), "Ikimizin de gözü aydin! Onu öldürmeyin, belki bize faydasi dokunur, ya da onu evlad ediniriz" dedi Halbuki onlar isin sonunu sezemiyorlardi
10- Musa'nin anasinin yüregi (tasadan) bombos kaliverdi Eger biz, (vaadimize) inananlardan olmasi için onun kalbini pekistirmemis olsaydik, neredeyse isi meydana çikaracakti
11- Annesi Musa'nin ablasina, "Onun izini takip et" dedi O da, onlar farkina varmadan uzaktan kardesini gözetledi
12- Biz (annesine geri vermezden) daha önce, onun süt analarinin sütünü kabulüne müsade etmedik Bunun üzerine ablasi, "Size, onun bakimini sizin naminiza üstlenecek, hem de ona iyi davranacak bir aile göstereyim mi?" dedi
13- Böylelikle biz onu, gözü aydin olsun, gam çekmesin ve Allah'in vaadinin gerçek oldugunu bilsin, diye anasina geri verdik Fakat yine de pek çogu (bunu) bilmezler
14- Musa yigitlik çagina girip olgunlasinca, biz ona hikmet ve ilim verdik Iste güzel davrananlari biz böyle mükafatlandiririz
15- Musa, halkinin habersiz oldugu bir sirada sehre girdi Orada, biri kendi tarafindan digeri düsman tarafindan olan iki adami birbirleriyle dögüsür buldu Kendi tarafi olan, düsmana karsi ondan yardim diledi Musa da ötekine bir yumruk indirip onun ölümüne sebep oldu "Bu, seytan isidir O, gerçekten saptirici, apaçik bir düsmandir" dedi
16- Musa, "Rabbim! Dogrusu kendimi ziyana ugrattim Beni bagisla!" dedi; Allah da, onu bagisladi Çünkü, çok bagislayici, çok merhamet edici olan ancak O'dur
17- Musa, "Rabbim! Bana lutfettigin nimetlere andolsun ki, artik suçlulara asla arka olmayacagim" dedi
18- Sehirde korku içinde, (etrafi) gözetleyerek sabahladi Bir de ne görsün, dün kendisinden yardim isteyen kimse feryad ederek yine ondan imdat istiyor Musa ona dedi ki: "Dogrusu sen, besbelli bir azginsin!"
19- Musa, ikisinin de düsmani olan adami yakalamak isteyince, o adam dedi ki: "Ey Musa! Dün bir cana kiydigin gibi, bana da mi kiymak istiyorsun? Demek arabuluculardan olmak istemiyor da, bu yerde ille yaman bir
zorba olmayi arzuluyorsun sen!"
20- Sehrin öbür ucundan bir adam geldi ve dedi ki: "Ey Musa! Ileri gelenler seni öldürmek için hakkinda müzakere ediyorlar Derhal (buradan) çik! Inan ki ben senin iyiligini isteyenlerdenim "
21- Musa korka korka, (etrafi) gözetleyerek oradan çikti "Rabbim! Beni zalimler güruhundan kurtar" dedi
22- Medyen'e dogru yöneldiginde: "Umarim Rabbim beni dogru yola iletir " dedi
23- Musa, Medyen suyuna varinca, orada (hayvanlarini) sulayan bir çok insan buldu Onlarin gerisinde de (hayvanlarini suyun oldugu yerden) geri çeken iki kadin gördü Onlara "Derdiniz nedir?" dedi Söyle cevap verdiler: "Çobanlar sulayip çekilmeden biz (onlarin içine sokulup hayvanlarimizi) sulamayiz; babamiz da çok yaslidir "
24- Bunun üzerine Musa, onlarin davarlarini suladi Sonra gölgeye çekildi ve "Rabbim! Dogrusu bana indirecegin her hayra muhtacim" dedi
25- Derken, o iki kadindan biri utana utana yürüyerek ona geldi "Babam, dedi, bizim yerimize (hayvanlari) sulamanin karsiligini ödemek için seni çagiriyor " Musa, ona (Hz Suayb'a) gelip basindan geçeni anlatinca o, "korkma, o zalim kavimden kurtuldun" dedi
26- (Suayb'in) iki kizindan biri: "Babacigim! Onu ücretle (çoban) tut Çünkü ücretle istihdam edecegin en iyi kimse, bu güçlü ve güvenilir adamdir" dedi
27- (Suayb) Dedi ki: "Bana sekiz yil çalismana karsilik su iki kizimdan birini sana nikahlamak istiyorum Eger on yila tamamlarsan artik o kendinden; yoksa sana agirlik vermek istemem Insaallah beni iyi kimselerden bulacaksin "
28- Musa söyle cevap verdi: "Bu seninle benim aramdadir Bu iki süreden hangisini doldurursam doldurayim demek ki, bana karsi husumet yok Söylediklerimize Allah vekildir "
29- Artik Musa süreyi doldurup ailesiyle yola çikinca, Tûr tarafindan bir ates gördü Ailesine: "Siz (burada) bekleyin; ben bir ates gördüm, belki oradan size bir haber, yahut isinmaniz için o atesten bir parça getiririm" dedi
30- Oraya gelince, o mübarek yerdeki vâdinin sag kiyisindan, (oradaki) agaç tarafindan kendisine söyle seslenildi: "Ey Musa! Bil ki ben, bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'im "
31- Ve "Asâni at!" denildi Musa (attigi) asâyi yilan gibi debrenir görünce, dönüp arkasina bakmadan kaçti "Ey Musa! Beri gel, korkma Çünkü sen emniyette olanlardansin " (buyuruldu )
32- "Elini koynuna sok, kusursuz bembeyaz çikacaktir Korkudan (açilan) kollarini kendine çek Iste bu ikisi Firavun ve onun adamlarina karsi Rabbin tarafindan i in delildir Çünkü onlar, yoldan çikan bir kavim olmuslardir " (diye seslenildi)
33- Musa dedi ki: "Rabbim! Ben onlardan birini öldürmüstüm, beni öldürmelerinden korkuyorum "
34- "Kardesim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür Onu da beni dogrulayan bir yardimci olarak benimle birlikte gönder Zira bana yalancilik ithaminda bulunmalarindan endise ediyorum "
35- Allah buyurdu: "Seni kardesinle destekliyecegiz ve size öyle bir kudret verecegiz ki, âyetlerimiz sayesinde onlar size erisemeyecekler Siz ve size tabi olanlar üstün geleceksiniz "
36- Musa onlara apaçik âyetlerimizi getirince, "Bu, olsa olsa uydurulmus bir sihirdir Biz önceki atalarimizdan böylesini isitmemistik" dediler
37- Musa söyle dedi: "Rabbim, kendi katindan kimin hidayet rehberi getirdigini ve hayirli akibetin kime nasip olacagini en iyi bilendir Muhakkak ki zalimler, kurtulusa eremezler "
38 - Firavun: "Ey ileri gelenler! Sizin için benden baska bir ilâh tanimiyorum Ey Hâmân, haydi benim için çamur üzerine ates yak (ve tugla imal et), bana bir kule yap ki, Musa'nin ilâhina çikayim; ama saniyorum, o mutlaka yalan söyleyenlerdendir " dedi
39- O ve askerleri, yeryüzünde haksiz yere büyüklük tasladilar ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandilar
40- Biz de onu ve askerlerini yakalayip denize ativerdik Bir bak, zalimlerin sonu nice oldu!
41- Onlari atese çagiran öncüler kildik Kiyamet günü onlar yardim görmeyeceklerdir
42- Bu dünyada arkalarina lanet taktik Onlar, kiyamet gününde de kötülenmisler arasindadir
43- Andolsun ki biz, ilk nesilleri yok ettikten sonra Musa'ya olur ki düsünür, ögüt alirlar diye, insanlar için apaçik deliller, hidayet rehberi ve rahmet olarak o Kitab'i (Tevrat'i) vermisizdir
44- (Resulüm!) Musa'ya emrimizi vahyettigimiz sirada sen bati yönünde bulunmuyordun ve (o hadiseyi) görenlerden degildin
45- Bilakis biz (o zamandan senin zamanina kadar) nice nesiller var ettik de, onlarin üzerinden uzun zamanlar geçti Sen onlara âyetlerimizi okuyarak, Medyen halki arasinda bulunanlardan da degildin; aksine biz (baska) peygamber göndermistik
46- (Musa'ya) seslendigimiz zaman da, Tûr'un yaninda degildin Bilakis senden önce kendilerine uyarici (peygamber) gelmeyen bir kavmi uyarman için Rabbinden bir rahmet olarak (orada geçenleri sana bildirdik), ola ki onlar düsünüp ögüt alirlar
47- Bizzat kendi yaptiklarindan dolayi baslarina bir musibet geldiginde, "Rabbimiz! Ne olurdu bize bir peygamber gönderseydin de, âyetlerine uysak ve müminlerden olsaydik" diyecek olmasalardi (seni göndermezdik)
48- Fakat onlara tarafimizdan o hak (peygamber) gelince, "Musa'ya verilen (mucizeler) gibi ona da verilmeli degil miydi?" dediler Peki daha önce Musa'ya verileni de inkâr etmemisler miydi? "Birbirini destekleyen iki sihir" demisler ve sunu söylemislerdi: "Dogrusu biz hiçbirine inanmiyoruz "
49- (Resulüm!) De ki: "Eger dogru sözlüler iseniz, Allah katindan bu ikisinden (bana ve Musa'ya inen kitaplardan) daha dogru bir kitap getirin de ben ona uyayim!"
50- Eger sana cevap vermezlerse, bil ki onlar, sirf heveslerine uymaktadirlar Allah'tan bir yol gösterici olmaksizin kendi hevesine uyandan daha sapik kim olabilir? Elbette Allah zalim kavmi dogru yola iletmez
51- Andolsun ki biz, düsünüp ögüt alsinlar diye, sözü (vahyi) birbiri ardinca ulamisizdir
52- Ondan (Kur'ân'dan) önce kendilerine kitap verdiklerimiz, ona da iman ederler
53- Onlara (Kur'ân) okundugu zaman "O'na iman ettik Çünkü o, Rabbimizden gelmis hakikattir Esasen biz daha önce de müslüman idik" derler
54- Iste onlara, sabretmelerinden ötürü mükafatlari iki defa verilecektir Bunlar kötülügü iyilikle savarlar, kendilerine verdigimiz riziktan da Allah rizasi için harcarlar
55- Onlar, bos söz isittikleri zaman, ondan yüz çevirirler ve "Bizim islerimiz bize, sizin isleriniz size Size selam olsun Biz kendini bilmezleri istemeyiz" derler
56- (Resulüm!) Sen sevdigini hidayete eristiremezsin; bilakis, Allah diledigine hidayet verir ve hidayete girecek olanlari en iyi O bilir
57- "Biz seninle beraber dogru yola uyarsak, yurdumuzdan atiliriz" dediler Biz onlari, kendi katimizdan bir rizik olarak her seyin ürünlerinin toplanip getirildigi, güvenli, dokunulmaz bir yere (Mekke-i Mükerreme'ye) yerlestirmedik mi? Fakat onlarin çogu bilmezler
58- Biz, maisetleriyle simarmis nice memleketi helak etmisizdir Iste yerleri! Kendilerinden sonra oralarda pek az oturulabilmistir Onlara biz varis olmusuzdur
59- Rabbin, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamberi memleketlerin ana merkezlerine göndermedikçe, memleketleri helâk edici degildir Zaten biz, ancak halki zalim olan memleketleri helâk etmisizdir
60- Size verilen seyler, dünya hayatinin geçim vasitasi ve debdebesidir Allah katinda olanlar ise, daha hayirli ve daha kalicidir Hâlâ buna akliniz ermeyecek mi?
61- Su halde, kendisine güzel bir vaadde bulundugumuz, ardindan ona kavusan kimse, (sirf) dünya hayatinin geçici zevkini yasattigimiz ve sonra kiyamet gününde (azab için) huzurumuza getirilenler arasinda bulunan kimse gibi midir?
62- O gün Allah onlari çagirarak, "Benim ortaklarim olduklarini iddia ettikleriniz, hani nerede?" diyecektir
63- (O gün) haklarinda azaba itilme, hükmü gerçeklesen kimseler, "Rabbimiz! Biz nasil azmissak, iste bu azmislari da öylece azdirdik (Onlarin suçlarindan) beri oldugumuzu sana arzederiz Zaten onlar aslinda bizlere tapmiyorlardi " derler
64- "(Allah'a kostugunuz) ortaklarinizi çagirin!" denir, onlar da çagirirlar; fakat kendilerine cevap vermezler ve (karsilarinda) azabi görürler Ne olurdu (dünyada iken) dogru yola girselerdi!
65- O gün Allah onlari çagirip "Peygamberlere ne cevap verdiniz?" diyecektir
66- Iste o gün onlara bütün haberler kapkaranlik olmustur; onlar birbirlerine de soramayacaklardir
67- Fakat tevbe ederek, iman edip iyi isler yapan kimseye gelince, o, kurtulusa erenler arasinda olmayi umabilir
68- Rabbin, diledigini yaratir ve seçer Onlarin seçim hakki yoktur Allah, onlarin ortak kostuklarindan münezzehtir ve sani yücedir
69- Rabbin, onlarin, sinelerinde gizlediklerini de, açiga vurduklarini da bilir
70- Iste O, Allah'tir O'ndan baska tanri yoktur Önünde de, sonunda da hamd O'nundur, hüküm O'nundur Ve ancak O'na döndürüleceksiniz
71- (Resulüm!) De ki: "Düsündünüz mü hiç, eger Allah üzerinizde geceyi tâ kiyamet gününe kadar araliksiz devam ettirse, Allah'tan baska size isik getirecek tanri kimdir? Hâlâ isitmeyecek misiniz?"
72- De ki: "Haber verin bakayim, eger Allah üzerinizde gündüzü ta kiyamet gününe kadar araliksiz devam ettirse, Allah'tan baska, istirahat edeceginiz geceyi size getirecek tanri kimdir? Hâlâ görmeyecek misiniz?"
73- Rahmetinden dolayi, Allah, geceyi ve gündüzü yaratti ki geceleyin dinlenesiniz (gündüzün) ise O'nun lütuf ve kereminden (rizkinizi) arayasiniz Umulur ki sükredersiniz
74- Ve hele o gün Allah onlari çagirarak: "Benim ortaklarim olduklarini iddia ettikleriniz hani, nerede?" diyecektir
75- (O gün) her ümmetten bir sahit çikarir, "Haydin, kesin delilinizi getirin!" deriz O zaman bilirler ki, hakikat Allah'a aittir ve uydurageldikleri seyler (putlar) de kendilerinden ayrilip kaybolmuslardir
76- Karun, Musa'nin kavminden idi de, onlara karsi azginlik etmisti Biz ona öyle hazineler vermistik ki, anahtarlarini güçlü kuvvetli bir topluluk zor tasirdi Kavmi ona demisti ki: "Simarma! Bil ki Allah simariklari sevmez "
77- "Allah'in sana verdiginden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret
yurdunu gözet, ama dünyadan da nasibini unutma! Allah'in sana ihsan ettigi gibi, sen de (insanlara) iyilik et Yeryüzünde bozgunculugu arzulama Süphesiz ki Allah, bozgunculari sevmez "
77- "Allah'in sana verdiginden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret
yurdunu gözet, ama dünyadan da nasibini unutma! Allah'in sana ihsan ettigi gibi, sen de (insanlara) iyilik et Yeryüzünde bozgunculugu arzulama Süphesiz ki Allah, bozgunculari sevmez "
78- Karun ise: "O (servet) bana ancak kendimdeki bilgi sayesinde verildi " demistir Bilmiyor muydu ki Allah, kendinden önceki nesillerden, ondan daha güçlü, ondan daha çok taraftari olan kimseleri helak etmisti Günahkarlardan günahlari sorulmaz (Allah onlarin hepsini bilir)
79- Derken Karun, ihtisam içinde kavminin karsisina çikti Dünya hayatini arzulayanlar, "Keske Karun'a verilenin benzeri bizim de olsaydi Hakikat su ki o, çok büyük devlet sahibidir" dediler
80- Kendilerine ilim verilmis olanlar ise, söyle dediler: "Yaziklar olsun size! Iman edip iyi isler yapanlara göre Allah'in mükafati daha üstündür Ona da ancak sabredenler kavusabilir "
81- Derken biz onu da, sarayini da yerin dibine geçirdik Artik Allah'a karsi kendisine yardim edecek taraftarlari olmadigi gibi, o, kendini savunup kurtarabilecek kimselerden de degildi
82- Daha dün onun yerinde olmayi isteyenler de: "Demek ki Allah kullarindan diledigine rizki çok da, az da verir Sayet Allah bize lütufta bulunmus olmasaydi, bizi de yerin dibine geçirirdi Demek ki inkârcilar iflah olmazmis" demeye basladilar
83- Iste ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculugu arzulamayan kimselere veririz (En güzel) akibet, takva sahiplerinindir
84- Kim bir iyilik getirirse ona ondan daha üstün karsilik vardir Kim bir kötülük getirirse, o kötülükleri isleyenler, ancak yaptiklari kadar ceza görürler
85- (Resulüm!) Kur'ân'i (okumayi, teblig etmeyi ve ona uymayi) sana farz kilan Allah, elbette seni (yine) dönülecek yere döndürecektir De ki: "Rabbim, kimin hidayetle geldigini ve kimin apaçik bir sapiklik içinde oldugunu en iyi bilendir "
86- Sen, bu kitabin sana vahyolunacagini ummuyordun Bu ancak Rabbinden bir rahmettir O halde sakin kâfirlere arka çikma!
87- Allah'in âyetleri sana indirildikten sonra, artik sakin onlar seni bu âyetlerden alikoymasinlar Rabbine davet et Asla müsriklerden olma!
88- Allah ile birlikte baska bir tanriya tapip yalvarma! O'ndan baska tanri yoktur O'nun zatindan baska her sey helak olacaktir Hüküm O'nundur ve siz ancak O'na döndürüleceksiniz
KEHF
Bismillahirrahmanirrahim
1- Hamd, o Allah'a mahsustur ki kulu (Muhammed'e) kitabi indirdi ve ona hiçbir egrilik koymadi
2- Onu dosdogru (bir kitap) olarak (indirdi) ki katindan gelecek siddetli azaba karsi (insanlari) uyarsin ve yararli isler yapan müminlere kendileri için güzel bir mükafat bulundugunu müjdelesin
3- Onlar orada sürekli kalacaklardir
4- Ve "Allah çocuk edindi" diyenleri de uyarsin
5- Bu hususta ne kendilerinin, ne de atalarinin hiçbir bilgisi yoktur Agizlarindan çikan söz ne büyük bir iftiradir Onlar, yalandan baska bir sey söylemiyorlar
6- (Ey Muhammed!) Demek onlar, bu söze (kitaba) inanmazlarsa, onlarin pesinde üzüle üzüle kendini helak edeceksin!
7- Biz yeryüzündeki seyleri kendisine süs olsun diye yarattik ki, insanlarin hangisinin daha güzel amel edecegini deneyelim
8- Süphesiz biz, yeryüzünde olanlari kupkuru bir toprak yapacagiz
9- Yoksa sen Ashab-i Kehf'i ve Rakim'i (isimlerinin yazili bulundugu tas kitabeyi) sasilacak âyetlerimizden mi sandin?
10- O gençler magaraya sigininca söyle dediler: "Rabbimiz! Bize katindan bir rahmet ver ve bizim için su isimizden bir kurtulus yolu hazirla "
11- Bunun üzerine biz de kulaklarini tikayarak magarada onlari yillarca uyuttuk
12- Sonra da iki gruptan hangisinin, onlarin magarada kaldiklari süreyi daha iyi hesapladigini anlamak için, onlari tekrar uyandirdik
13- Biz sana onlarin kissalarini gerçek olarak anlatacagiz Hakikaten onlar, Rablerine iman eden birkaç genç idi Biz de onlarin hidayetlerini artirdik
14- (Oranin hükümdari karsisinda) ayaga kalkarak dediler ki: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir Biz, O'ndan baskasina ilâh deyip tapmayiz, yoksa saçma sapan konusmus oluruz
15- Su bizim kavmimiz, Allah'tan baska ilâh edindiler Onlarin ilâh olduguna dair açik bir delil getirselerdi ya! Allah'a karsi yalan uydurandan daha zalim kim olabilir?
16- (Içlerinden biri söyle demisti "Mademki siz, onlardan ve Allah'tan baska taptiklari putlardan ayrildiniz, o halde magaraya siginin ki, Rabbiniz rahmetinden size genislik versin ve isinizi rast getirip kolaylastirsin "
17- Ey Muhammed! Baksaydin günesin dogdugu zaman magaranin sag tarafina yöneldigini, batarken de sol taraftan onlari makaslayip geçtigini görürdün Onlar, magaranin genis bir yerinde idiler Iste bu Allah'in mucizelerindendir Allah kime hidayet ederse, iste o, hakka ulasmistir; kimi de hidayetten mahrum ederse, artik ona dogru yolu gösterecek bir dost bulamazsin
18- Bir de onlari magarada görseydin uyanik sanirdin Halbuki onlar uykudadirlar Biz onlari saga sola çevirirdik Köpekleri de giriste ön ayaklarini
ileri dogru uzatmisti Eger onlari görseydin, arkana bakmadan kaçardin ve için korku ile dolardi
19- Onlari bir mucize olarak uyuttugumuz gibi, birbirlerine sorsunlar diye kendilerini uyandirdik da içlerinden bir sözcü söyle dedi: "Ne kadar durup kaldiniz?" (Kimi) "Bir gün ya da günün bir parçasi kadar kaldik" dediler (Kimi de) söyle dediler: "Ne kadar durdugunuzu, Rabbiniz daha iyi bilir Simdi siz birinizi, bu gümüs paranizla sehre gönderin de baksin, hangi yiyecek daha temiz ise, ondan size azik getirsin Hem çok dikkatli davransin ve sizi kimseye sezdirmesin "
20- "Çünkü sehir halki, sizi ellerine geçirirlerse muhakkak sizi taslayarak öldürürler veya kendi dinlerine çevirirler ki, o zaman siz dünyada da ahirette de asla kurtulusa eremezsiniz "
21- Böylece insanlari onlardan haberdar kildik ki, öldükten sonra dirilmenin hak oldugunu ve kiyamet gününden süphe edilemeyecegini bildirmek için, öylece sehir halkina buldurduk Onlari magarada bulanlar, aralarinda durumlarini tartisiyorlardi Dediler ki: "Üstlerine bir bina (kilise) yapin Bununla beraber Rableri, onlari daha iyi bilir " Sözlerinde üstün gelen müminler: "Üzerlerine muhakkak bir mescid yapacagiz " dediler
22- Ashab-i Kehf'in sayilarinda ihtilaf edenlerden bazilari: Onlar, üç kisidir, dördüncüleri köpekleridir" diyecekler Diger bazilari da "Onlar, bes kisidir, altincilari köpekleridir " diyecekler Her ikisi de bilinmeyen hakkinda tahmin yürütmektir (kimileri de "Onlar, yedi kisidir; sekizincisi köpekleridir" derler De ki: "Onlarin sayilarini Rabbim daha iyi bilir " Onlari ancak pek azi bilir, Bu sebeple onlar hakkinda bu bildirilenler disinda bir münakasaya girisme ve bunlar hakkinda hiç kimseye de bir sey sorma!
23- Hiçbir sey için, Allah'in dilemesi disinda: "Ben yarin onu yapacagim deme"
24- Ancak Allah dilerse (yapacagim de) Ve unuttugun vakit Allah'i an ve "Umarim Rabbim beni, dogruya daha yakin olana eristirir " de
25- Onlar, magaralarinda üçyüz yil kadar kaldilar ve dokuz yil da buna ilave etmislerdir
26- De ki: "Onlarin ne kadar kaldiklarini Allah daha iyi bilir " Göklerin ve yerin gaybi O'na aittir O ne güzel görendir! O ne mükemmel isitendir! Onlarin, O'ndan baska bir yardimcisi yoktur O, kendi hükümranligina kimseyi ortak etmez
27- Rabbinin kitabindan sana vahyolunani oku! Onun sözlerini degistirecek kimse yoktur Ve O'ndan baska bir siginilacak da bulamazsin
28- Nefsince de, sabah aksam rizasini isteyerek Rablerine yalvaranlarla beraber candan sabret Sen dünya hayatinin süsünü isteyerek onlardan gözlerini ayirma Kalbini, bizi anmaktan gafil kildigimiz, nefsinin kötü arzusuna uymus ve isi hep asirilik olan kimseye uyma
29- Ve de ki: O hak Rabbimizdendir Artik dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin Çünkü biz zalimler için öyle bir ates hazirlamisiz ki, duvarlari, çepeçevre onlari içine alacaktir Eger feryad edip yardim isteseler, erimis maden gibi yüzleri haslayan bir su ile cevap verilir O ne kötü bir içecek ve ne kötü bir dayanma yeri!
30- Iman edip de güzel davranislarda bulunanlar var ya, süphe yok ki biz öyle güzel isler yapanlarin mükafatini zayi etmeyiz
31- Iste onlara Adn cennetleri vardir; altlarindan irmaklar akar, orada altin bileziklerle süslenecekler, ince ve kalin ipekliden yesil elbiseler giyerek koltuklar üzerine dayanip kurulacaklar O ne güzel karsilik ve ne güzel kalma yeri!
32- Onlara, su iki adami misal olarak anlat: Biz bunlardan birine her türlü üzümden iki bag vermisiz, her ikisinin etrafini hurmalarla donatmisiz, aralarinda da bir ekinlik yapmisiz
33- Iki bagin ikisi de yemislerini vermis, hiçbir sey noksan birakmamis, ikisinin ortasindan bir de nehir akitmisiz
34- Iki bagin sahibinin ayrica baska geliri vardi Bundan dolayi bu adam arkadasiyla münakasa ederken: "Ben malca senden daha zengin ve insan sayisi bakimindan da senden daha güçlü ve üstünüm" dedi
35- Adam, bu sekilde kendine zulmederek bagina girdi ve söyle dedi: "Bunun hiç yok olacagini sanmiyorum"
36- "Kiyametin kopacagini da zannetmem Sayet Rabbimin huzuruna götürürlürsem, muhakkak orada bundan daha hayirli bir sonuç bulurum"
37- Bunun üzerine kendisiyle münakasa eden arkadasi da ona söyle dedi: "Seni topraktan, sonra seni bir damla sudan yaratan, daha sonra da seni insan haline getireni mi inkar ediyorsun?
38- "Fakat ben iman ederek diyorum ki: O Allah, benim Rabbimdir, ben Rabbime kimseyi ortak kosmam "
39- "Kendi bagina girdigin zaman: "Bu Allah'dandir, benim kuvvetimle degil, Allah'in kuvveti ile olmustur, deseydin ya! Her ne kadar beni, malca ve evlatça kendinden az görüyorsan da "
40- Belki Rabbim, bana, senin bagindan daha hayirlisini verir; senin bagina ise gökten yildirimlar gönderir de, bagin yalçin bir toprak haline gelir "
41- "Yahut, baginin suyu yerin dibine çekilir de bir daha suyunu çikarip bagini sulayamazsin "
42- Derken serveti yok edildi Bunun üzerine bagina yaptigi masraflara karsi ellerini ogusturmaya basladi Bag, çardaklari üzerine yikilmis kalmisti, "Ah Keske Rabbime hiçbir seyi ortak kosmasaydim" diyordu
43- Onun Allah'tan baska yardim edecek adamlari yoktur ve Allah'a karsi kendi nefsini de kurtaramadi
44- Iste burada yardim, yalniz hak olan Allah'a aittir O'nun verdigi mükâfat da daha hayirlidir, netice de daha hayirlidir
45- Ey Muhammed! Sen onlara dünya hayatinin misalini ver Dünya hayati, gökten indirdigimiz bir su gibidir ki, bu su sayesinde yeryüzünün bitkileri (her renk ve çiçekten) birbirine karismis, nihayet bir çöp kirintisi olmustur Rüzgarlar onu savurur gider Allah her seye muktedirdir
46- Mal ve ogullar, dünya hayatinin süsüdür Bakî kalacak olan iyi ameller ise, Rabbinin katinda, sevabca da hayirlidir, ümid yönünden de daha hayirlidir
47- O kiyamet gününü hatirla ki, daglari yürütecegiz ve yeryüzünü çirilçiplak göreceksin Bütün insanlari, mahserde toplayacagiz hiçbir kimseyi birakmayacagiz
48- Onlar, saf halinde Rabbine arz edilmislerdir Allah, onlara söyle diyecektir: "Süphesiz sizi ilk önce yarattigimiz gibi bize geldiniz Fakat, size kiyamet için yaptigimiz vaadi yerine getirmeyecegimizi sanmistiniz, degil mi?
49- O gün herkesin amel defteri ortaya konulmustur Ey Muhammed! Günahkârlarin, amel defterlerinden korkarak: "Eyvah bize! Bu nasil deftermis ki, büyük küçük hiçbir sey birakmadan hepsini saymis dökmüs" dediklerini görürsün Onlar, bütün yaptiklarini hazir bulmuslardir Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez
50- Yine o vakti hatirla ki biz, meleklere: "Âdem'e secde edin!" demistik Iblis hariç olmak üzere onlar hemen secde ettiler Iblis cinlerdendi, Rabbinin emrinden disari çikti Simdi siz beni birakip da Iblis'i ve soyunu dostlar mi ediniyorsunuz? Halbuki onlar sizin düsmaninizdir Zalimler için bu ne kötü bir degismedir
51- Ben, onlari (Iblis ve soyunu) ne göklerin ve yerin yaratilisinda, ne de kendilerinin yaratilisinda sahit tutmadim ve hiçbir zaman dogru yoldan çikanlari yardimci edinmis degilim
52- Ve o (kiyamet) günü Allah kâfirlere söyle buyuracak: "Ortaklarim ve sefaatçilariniz diye zannettiginiz putlarinizi çagirin " Müsrikler onlari çagirirlar, fakat kendilerine cevap vermezler Biz, kâfirlerle ilâhlari arasina atesten bir engel koymusuzdur
53- Günahkârlar atesi görmüsler de artik ona düseceklerini anlamislardir Fakat ondan kaçip siginacak bir yer bulamazlar
54- Süphesiz biz, bu Kur'ân'da insanlara çesitli mânâlari türlü misallerle açik olarak verdik Insan ise, her seyden çok mücadelecidir
55- Kendilerine dogru yolu gösteren peygamber geldiginde insanlari, iman etmekten ve Rabblerinden günahlarinin magfiretini istemekten alikoyan sey sadece geçmis milletlerin baslarina gelen felaketlerin kendilerine
de gelmesini veya ahiret azabinin ansizin göz göre göre gelip çatmasini beklemek olmustur
56- Halbuki biz peygamberleri ancak müjdeciler ve uyaricilar olarak göndeririz Kâfir olanlar ise hakki, batilla ortadan kaldirmak için mücadele ediyorlar Onlar, âyetlerimizi ve korkutulduklari azabi da alaya almislardir
57- Rabbinin âyetleriyle nasihat edilip de onlardan yüz çeviren ve daha önce isledigi günahlari unutandan daha zalim kim olabilir? Biz onlarin kalbleri üzerine (Kur'ân'i) anlamalarina engel olan bir agirlik, kulaklarina da sagirlik verdik Ey Muhammed! Sen onlari dogru yola çagirsan da onlar asla hidayete ermezler
58- Bununla beraber rahmet sahibi olan Rabbin çok bagislayicidir, tevbe eden kullarina rahmeti boldur Eger Allah, isledikleri günahlar yüzünden onlari hemen cezalandiracak olsaydi, onlara hemen azab ederdi Fakat onlara vaad edilen bir zaman vardir ki, o geldiginde Allah'in azabindan bir kurtulus yeri bulamazlar
59- Iste zulmettikleri için helak ettigimiz sehirler! Biz onlarin helâkleri için de belirli bir zaman tayin etmistik
60- Ey Muhammed! Bir vakit Musa genç adamina demisti ki: "Iki denizin birlestigi yere ulasincaya kadar gidecegim, yahut senelerce gidecegim "
61- Bunun üzerine ikisi de iki denizin birlestigi yere vardiklarinda baliklarini unuttular Bu arada balik, denizde yolunu bulup kaybolmustu
62- Iki denizin birlestigi yeri geçtikleri zaman, Musa genç arkadasina: "Kusluk yemegimizi getir Gerçekten biz bu yolculugumuzda epey yorulduk" dedi
63- Adam: "Gördün mü! dedi Kayaya sigindigimiz vakit dogrusu ben baligi unutmusum Onu hatirlamami, muhakkak seytan bana unutturdu O denizde garip bir yol tutup gitmisti "
64- Musa da demisti ki: "Iste aradigimiz o idi " Bunun üzerine izlerine dönüp gerisin geri gittiler
65- Nihayet kullarimizdan bir kul buldular ki, biz ona katimizdan bir rahmet vermis ve tarafimizdan bir ilim ögretmistik
66- Musa ona: "Allah'in sana ögrettigi ilim ve hikmetten bana da ögretmen için sana tabi olabilir miyim?" dedi
67- (Hizir) dedi ki: "Dogrusu sen benimle asla sabredemezsin
68- "Içyüzünü kavrayamadigin seye nasil sabredeceksin?"
69- Musa: "Insaallah beni sabirli bulacaksin ve senin hiçbir isine karsi gelmeyecegim" dedi
70- (Hizir) dedi ki: "O halde bana tabi olacaksin; ben sana sirrini anlatmadikça, hiçbir sey hakkinda bana soru sorma!"
71- Bunun üzerine ikisi beraber yürüdüler Nihayet gemiye bindikleri zaman, o kul (Hizir) gemiyi deldi Musa, ona söyle dedi: "Geminin içindekileri bogmak için mi deldin? Dogrusu çok kötü bir is yaptin "
72- (Hizir "Sen benimle asla sabredemezsin, demedim mi?" dedi
73- Musa dedi ki: "Unuttugum seyden dolayi beni suçlama ve bu isimden dolayi bana bir güçlük çikarma "
74- Yine gittiler Nihayet bir erkek çocuga rastladiklarinda Hizir hemen onu öldürdü Musa: "Kisas olmadan masum bir cana nasil kiyarsin? Dogrusu sen çok fena bir sey yaptin" dedi
75- Hizir dedi ki: "Dogrusu sen benimle asla sabredemezsin demedim mi sana?"
76- (Musa) dedi ki: "Eger bundan sonra sana bir sey sorarsam bana arkadas olma! Hakikaten benim tarafimdan ileri sürülebilecek son mazerete ulastin
77- Bunun üzerine yine yürüdüler Nihayet bir köy halkina varip onlardan yemek istediler Ancak köy halki onlari misafir etmekten kaçindilar Derken orada yikilmak üzere olan bir duvar buldular Hizir hemen onu dogrulttu Musa: "Isteseydin elbet buna karsi bir ücret alirdin" dedi
78- Hizir dedi ki: "Iste bu, seninle benim aramizin ayrilmasidir Simdi sana o sabredemedigin seylerin içyüzünü haber verecegim "
79- "Gemi, denizde çalisan bir kaç yoksula aitti Onu kusurlu kilmak istedim, çünkü onlarin ilerisinde her saglam gemiye zorla el koyan bir hükümdar vardi "
80- "Oglana gelince, onun ana-babasi mümin kimselerdi Çocugun onlari azginlik ve inkâra sürüklemesinden korktuk "
81- "Istedik ki Rabbleri onun yerine kendilerine ondan temizlikçe daha hayirli ve daha çok merhamet eden birini versin "
82- "Duvar ise, o sehirde iki yetim oglana ait idi Duvarin altinda onlarin bir hazinesi vardi Babalari da iyi bir kimse idi Onun için Rabbin istedi ki o iki çocuk erginlik çaglarina ersinler ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini çikarsinlar Ve ben bunlarin hiçbirini kendiligimden yapmadim Iste senin sabredemedigin seylerin içyüzleri budur "
83- Bir de sana Zülkarneyn'den soruyorlar De ki: Size ondan bir hatira okuyacagim
84- Gerçekten biz onu (Zülkarneyn'i) yeryüzünde iktidar sahibi yaptik ve ona ulasmak istedigi her seyi elde etmesinin bir yolunu verdik
85- Derken o da bu yollardan birini tutup gitti
86- Nihayet günesin battigi yere vardigi zaman, günesi, (sanki) kara bir balçikta batiyor buldu Bir de bunun yaninda bir kavim buldu Biz ona dedik ki: "Ey Zülkarneyn! Onlari ya cezalandirirsin veya onlarin hakkinda iyi davranirsin "
87- O da demisti ki: "Kim haksizlik ederse muhakkak ona azab edecegiz; Sonra Rabbine geri döndürülecek, O da onu görülmemis bir azabla cezalandirir "
88- "Amma her kim de iman edip iyi bir is yaparsa, buna da en güzel mükâfat vardir Biz ona dünyada kolaylik gösterir zor islere kosmayiz "
89- Sonra Zülkarneyn yine bir yol tuttu
91- Iste Zülkarneyn'in kudret ve saltanati böyleydi Ve biz onun yaninda olan her seyi bilgimizle kusatmistik
92- Sonra yine bir yol tuttu
93- Nihayet iki dag arasina ulastiginda onlarin önünde, hemen hiç söz anlamayan bir kavim bulmustu
94- Dediler ki: "Ey Zülkarneyn! Ye'cuc ve Me'cuc bu yerde fesat çikariyorlar Onun için, bizimle onlar arasinda bir sed yapman sartiyla sana bir vergi versek olur mu?"
95- Dedi ki: "Rabbimin bana vermis oldugu servet ve saltanat, sizin vereceginiz seyden daha hayirlidir Bana maddî yardimda bulunun da sizinle onlarin arasina en saglam seddi yapayim
96- "Bana, demir kütleleri getirin " Nihayet dagin iki ucunu denklestirdigi vakit: "Ates yakip körükleyin" dedi Demiri bir ates koru haline getirince "Bana erimis bakir getirin üzerine dökeyim" dedi
97- Artik Ye'cuc ve Me'cuc bu seti ne asabildiler ne de delebildiler
98- Zülkarneyn dedi ki: "Bu Rabbimin bir lütfudur Rabbimin vaadi geldigi vakit de onu dümdüz yapacaktir Rabbimin vaadi de haktir
99- Biz o gün (kiyamet günü) onlari birakivermisizdir Dalgalar halinde birbirlerine girerler, Sûr'a da üfürülmüstür Böylece onlarin hepsini bir araya toplamisizdir
100- Ve cehennemi o gün kâfirlere öyle bir gösterecegiz ki!
101- Onlar ki, beni hatirlatan âyetlerimden gözleri bir örtü içindeydi Isitmeye de tahammül edemiyorlardi
102- O kâfirler, beni birakip da kullarimi dostlar edineceklerini mi sandilar? Dogrusu biz cehennemi o kâfirlere bir konukluk olarak hazirladik
103- De ki: Amelleri en çok bosa gidenleri size bildirelim mi?
104- Onlarin dünya hayatinda çalismalari bosa gitmistir Oysa onlar güzel isler yaptiklarini saniyorlardi
105- Iste onlar, Rabblerinin âyetlerini ve O'nun huzuruna çikacaklarini inkâr etmislerdir de bu yüzden iyilik altinda yaptiklari bütün amelleri bosa gitmistir Artik kiyamet günü onlar için hiçbir ölçü tutturmayiz
106- Iste böyle, onlarin cezalari cehennemdir Çünkü inkâr etmisler ve benim âyetlerimi, peygamberlerimi alaya almislardir
107- Iman edip salih ameller isleyenlere gelince, onlar için Firdevs cennetleri konak olmustur
108- Içlerinde ebedî olarak kalacaklar, oradan hiç ayrilmak istemeyeceklerdir
Bu hatirlatma ve uyarmayi yeterli görmeyip de daha fazla açiklama isteyenlere karsi ey Muhammed!
109- Deki: "Eger Rabbimin sözlerini yazmak için deniz mürekkep olsa, Rabbimin sözleri tükenmeden önce, deniz muhakkak tükenecekti, bir mislini daha yardimci getirsek bile "
110- De ki: "Ben de sizin gibi ancak bir beserim Ne var ki, bana ilâhinizin ancak bir ilâh oldugu vahyolunuyor Onun için her kim Rabbine kavusmayi arzu ederse iyi amel islesin ve Rabbine yaptigi ibadete hiç kimseyi ortak etmesin "
KEVSER
Bismillahirrahmanirrahim
1- Muhakkak biz sana Kevser'i verdik
2- Öyleyse Rabb'in için namaz kil ve kurban kes
3-Muhakkak ki sonu kesik olan, sana bugzedendir
KIYAMET
Bismillahirrahmanirrahim
1- Hayir, yemin ederim o kiyamet gününe
2- Yine hayir, yemin ederim o sürekli kendini kinayan nefse
3- Insan, kendisinin kemiklerini bir araya toplayamayacagimizi mi saniyor?
4- Evet, bizim onun parmak uçlarini bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter
5- Fakat insan günahi devam ettirmek ister
6- O kiyamet günü ne zaman? diye sorar
7- Ne zaman ki o göz simsek çakar,
8- Ay tutulur,
9- Günes ve ay toplanir,
10- Iste o gün insan, "kaçacak yer neresi?" der
11- Hayir, hayir, yok bir siper
12- O gün varilip durulacak yer, ancak Rabbinin huzurudur
13- O gün insana, yapip öne sürdügü ve geri biraktigi ne varsa bildirilir
14- Dogrusu insan kendi nefsini görür,
15- Bir takim özürler ortaya atsa da
16- Onu hemen okumak için dilini depretme
17- Kuskusuz onu toplamak ve okumak bize aittir
18- O halde biz onu okudugumuz zaman sen onun okunusunu takip et
19- Sonra onu açiklamak da bize aittir
20- Hayir, siz pesin olani (dünyayi) seviyorsunuz da
21- Ahireti birakiyorsunuz
22- Yüzler var ki o gün isil isil parlar
23- Rabbine bakar
24- Yüzler de var ki o gün asiktir
25- Anlar ki kendisine belkiran (bel kemiklerini kiran belali bir is) yapilir
26- Hayir hayir, ne zaman ki can köprücük kemiklerine dayanir,
27- "Tedavi edebilecek kimdir?" denilir
28- Can çekisen bunun o ayrilik ani oldugunu anlar
29- Bacak bacaga dolasir 
30- Iste o gün sevk, ancak Rabbinedir
31 Fakat o, ne sadaka verdi, ne namaz kildi
32 Fakat yalanladi ve döndü
33 Sonra da çalim sata sata ailesine gitti
34 Gerektir o bela sana, gerek
35 Evet, gerektir o bela sana gerek
36 Insan basibos birakilacagini mi sanir?
37 O, dökülen erlik suyundan bir damla (sperm) degil miydi?
38 Sonra bir aleka (embriyon) oldu da Rabbi onu biçime koydu, sonra sekil verdi
39 Ondan da iki cinsi; erkek ve disiyi var etti
40-Peki, bunu yapanin ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi?
KUREYS
Bismillahirrahmanirrahim
1- Kureys'in ilâfi (güven ve baris andlasmalarindan faydalanmalarini saglamak) için
2- Kis ve yaz seferlerinde (faydalandiklari andlasmalarin) kadrini bilmis olmalari için
3- Bu Beyt (Kâbe)nin Rabbine kulluk etsinler
4-O, kendilerini açliktan kurtararak beslemistir ve her tehlikeye karsi onlara emniyet vermistir
__________________
|