İnternete Devlet Filtresi Danıştay'da

**Prof. Dr. Sinsi** · 07-31-2012

İnternete devlet filtresi Danıştay'da

Daha önce İnternet üzerinde filtreleme adı altında, doğrudan servis sağlayıcılar üzerinden yapılacak denetimle ilgili "İnternetin güvenli kullanımına ilişkin usul ve esaslar" hakkındaki taslağı haber yapmıştık

Bu hafta pek ses getirmemiş olsa da bu taslak Danıştay'a taşındı

Öncelikle taslağı hatırlayalım: Servis sağlayıcılar kullanıcılara zorunlu olarak birkaç tane "filtre paketi" sunacak ve kullanıcılardan bu paketlerden birini seçmesi istenecek

Aile paketi, çocuk paketi gibi paketlerin içerikleri devlet tarafından denetlenecek; Kara Liste ile Ak Listeler yardımıyla bu paketlerde erişime izin verilen ve verilmeyen siteler belirlenecek

Herhangi bir paketi seçmeyen kullanıcı kendiliğinden "Standart Paket"e dahil edilecek

Filtreleri aşmak için kullanılan yöntemler de denetlenecek

Doğrudan doğruya bir sansür teşebbüsü gibi görünmese de tıpkı İnternet kotaları gibi bu da ucu açık bir taslak

Eğer bu haliyle yürürlüğe girerse "Ben hiçbir filtre istemiyorum" deme şansınız yok

Standart pakette engelleme yapılmayacağı söylense de bunun böyle devam edeceğinin garantisi yok ki zaten bu konuyu toplu sansür endişelerine sürükleyen şeylerden biri de bu; bir pakete dahil olduğunuz sürece tek merkezden düzenleme çok hızlı yapılabiliyor

Ayrıca erişim sağlayıcılar Ak Listelere dokunamıyor ama Kara Listeleri kendileri düzenleyebiliyorlar

Taslak Ak Listelerle Kara Listeler için standartlar da getirmiyor; bir servis sağlayıcı tutup Skype'ı engelleyebilir

Halihazırda sakat olan mevcut mevzuat yüzünden yargı kararı olmadığı halde, ilgili kanunun "müstehcenlik" ve "re'sen" sözlerine atıfta bulunularak engellenen, yasal süreç kötüye kullanılarak kasıtlı olarak açılması zorlaştırılan sitelere de rastladığımızı düşünürseniz bu yönetmelik taslağındaki açıkların ciddiyetini daha net görebilirsiniz

Filtre aşma yöntemlerinin takibi adı altında da bir "fişleme" mekanizmasına olanak tanınıyor

Bu kadar uzun yazıda bile sadece bir kısım sakatlığını saydığımız yönetmelik Danıştay'a taşındı

Bianet'in taşıdığı dava ile Danıştay tarafından yürütmeyi durdurma kararı alınmazsa Ağustos ayından itibaren tüm kullanıcılar standart pakete dahil olacak ve isteyenler aile paketi gibi diğer paketlerden birini seçecek

Böylece yukarıda saydığımız sorunlar dışında davaya önayak olan Bianet gibi alternatif haber kaynaklarının, sivil toplum örgütlerinin Kara Listelere hiçbir standarda bağlı kalınmadan, keyfi olarak alınması, her abonenin bir paket kullanabiliyor olması nedeniyle örneğin aile paketindeki bir kullanıcı için devlet "Facebook çocuklara zararlı" dediği anda evdeki yetişkin kullanıcılar için de Facebook'un yasaklanabileceği gibi konulara dikkat çekilmiş

Bu düzenlemeler doğrudan bir etki getirecek mi? Safça bir yaklaşım "yok, böyle olmayabilir" diyor ama Türkiye'de İnternet'in geçmişten bu yana ilerlemesini izlediğinizde sansür mekanizmalarına hazırlanan yasal zemini bir adım öteye taşıyan ve bunu standartlaşmanın kısıtlamalarından kurtaran düzenlemenin geri çekilmesi ve tekrar değerlendirilmesinin gerekliliğini görmek kolay

07-31-2012	#1
Prof. Dr. Sinsi	İnternete Devlet Filtresi Danıştay'da İnternete devlet filtresi Danıştay'da Daha önce İnternet üzerinde filtreleme adı altında, doğrudan servis sağlayıcılar üzerinden yapılacak denetimle ilgili "İnternetin güvenli kullanımına ilişkin usul ve esaslar" hakkındaki taslağı haber yapmıştık Bu hafta pek ses getirmemiş olsa da bu taslak Danıştay'a taşındı Öncelikle taslağı hatırlayalım: Servis sağlayıcılar kullanıcılara zorunlu olarak birkaç tane "filtre paketi" sunacak ve kullanıcılardan bu paketlerden birini seçmesi istenecek Aile paketi, çocuk paketi gibi paketlerin içerikleri devlet tarafından denetlenecek; Kara Liste ile Ak Listeler yardımıyla bu paketlerde erişime izin verilen ve verilmeyen siteler belirlenecek Herhangi bir paketi seçmeyen kullanıcı kendiliğinden "Standart Paket"e dahil edilecek Filtreleri aşmak için kullanılan yöntemler de denetlenecek Doğrudan doğruya bir sansür teşebbüsü gibi görünmese de tıpkı İnternet kotaları gibi bu da ucu açık bir taslak Eğer bu haliyle yürürlüğe girerse "Ben hiçbir filtre istemiyorum" deme şansınız yok Standart pakette engelleme yapılmayacağı söylense de bunun böyle devam edeceğinin garantisi yok ki zaten bu konuyu toplu sansür endişelerine sürükleyen şeylerden biri de bu; bir pakete dahil olduğunuz sürece tek merkezden düzenleme çok hızlı yapılabiliyor Ayrıca erişim sağlayıcılar Ak Listelere dokunamıyor ama Kara Listeleri kendileri düzenleyebiliyorlar Taslak Ak Listelerle Kara Listeler için standartlar da getirmiyor; bir servis sağlayıcı tutup Skype'ı engelleyebilir Halihazırda sakat olan mevcut mevzuat yüzünden yargı kararı olmadığı halde, ilgili kanunun "müstehcenlik" ve "re'sen" sözlerine atıfta bulunularak engellenen, yasal süreç kötüye kullanılarak kasıtlı olarak açılması zorlaştırılan sitelere de rastladığımızı düşünürseniz bu yönetmelik taslağındaki açıkların ciddiyetini daha net görebilirsiniz Filtre aşma yöntemlerinin takibi adı altında da bir "fişleme" mekanizmasına olanak tanınıyor Bu kadar uzun yazıda bile sadece bir kısım sakatlığını saydığımız yönetmelik Danıştay'a taşındı Bianet'in taşıdığı dava ile Danıştay tarafından yürütmeyi durdurma kararı alınmazsa Ağustos ayından itibaren tüm kullanıcılar standart pakete dahil olacak ve isteyenler aile paketi gibi diğer paketlerden birini seçecek Böylece yukarıda saydığımız sorunlar dışında davaya önayak olan Bianet gibi alternatif haber kaynaklarının, sivil toplum örgütlerinin Kara Listelere hiçbir standarda bağlı kalınmadan, keyfi olarak alınması, her abonenin bir paket kullanabiliyor olması nedeniyle örneğin aile paketindeki bir kullanıcı için devlet "Facebook çocuklara zararlı" dediği anda evdeki yetişkin kullanıcılar için de Facebook'un yasaklanabileceği gibi konulara dikkat çekilmiş Bu düzenlemeler doğrudan bir etki getirecek mi? Safça bir yaklaşım "yok, böyle olmayabilir" diyor ama Türkiye'de İnternet'in geçmişten bu yana ilerlemesini izlediğinizde sansür mekanizmalarına hazırlanan yasal zemini bir adım öteye taşıyan ve bunu standartlaşmanın kısıtlamalarından kurtaran düzenlemenin geri çekilmesi ve tekrar değerlendirilmesinin gerekliliğini görmek kolay