Prof. Dr. Sinsi
|
KıRşEhir
KIRŞEHİR’İN COĞRAFİ DURUMU
Konumu: İç Anadolu Bölgesi'nin Orta Kızılırmak bölümünde yer alır Yüzölçümü 6665 km2 dir, Kabaca bir paralel kenarı andıran ilin toprakları ülke topraklarının binde 8'i, iç Anadolu Bölgesi topraklarının yüzde 2 9'u kadar olup, yüz ölçüm büyüklüğü bakımından 53 sıradadır İlin matematiksel konumu, 38°50'-39°50' Kuzey enlemleri, 33°30'*-34°50' Doğu boylamları arasındadır İlin güney uç noktası, Merkez Ulupınar kasabası, kuzey uç noktası Çiçekdağı'nın Konurkale köyüdür Batı uç noktası Kaman Büğüz köyü, Doğu uç noktası ise Mucur Kılıçlı köyüdür Denizden yüksekliği 985 m dir ilin kuş uçumu denize uzaklıkları; güneyde, Akdeniz'de Anamur Burnu'na 362 Km; kuzeyde, Karadeniz'de Sinop'a 334 Km dir
DOĞAL ÖZELLİKLERİ
Jeolojik Yapı: Kırşehir Masifi olarak adlandırılan yapı, "Orta Anadolu Masifi'nin bir parçasıdır Türkiye'nin 9 masifinden en büyüğü olan Kırşehir Masif’i Tuz Gölü'nün altın*da da devam etmektedir Masif kütle, tektonik hareketler sonucu bir veya bir kaç kez kıv*rılmış, daha sonra kıvrılma özelliğini kaybederek sertleşmiş, çoğunluğu başkalaşım ge*çirmiş,temel kütledir Kırşehir Masif'i, I , II , III ve IV zamanlarda oluşmuş, yaklaşık 2000-2500 m kalınlıkta bir yapıdır Bu yapıda" yukarıdan aşağıya doğru: Kireçli şistler, fillatalar, yeşil şistler, mermer kuşakları; küçük taneli billurlu kuvarsitler, mikaşistler ve mermer katmanlarına rastlanır
İlin doğal yapısı, iç Anadolu Bölgesi ile birlikte; III Jeolojik zaman olan Neozoik Üst Eosen'de karalaşma sonucu oluşmuştur Asıl görünümünü Alp kıvrımları sırasında kazanmıştır
İlin oturduğu ana platoda, dört ayrı dönemde ortaya çıkmış oluşumlar vardır Kuzeybatı-Güneydoğu yönünde uzanan fay hattı ile Seyfe Gölü çöküntü alanı IV zaman alüvyonlarıyla, fay hattının doğusu başkalaşım geçirmiş dizelerden billurlu şistlerle kaplıdır İl alanının batısı mermerleşmiş kireçtaşı ve dolomitlerle, bunun dışında kalan yerler ise; III zaman Neojen göl tortuları ile kaplıdır Başkalaşıma uğramış billurlu kütlelerin diziliş yönleri; Kırşehir-Kaman dolayında Kuzeybatı-Güneydoğu doğrultulu, Kırşehir yakınlarındaki Kervansaray dağlarında ise Güney doğrultuludur Bu başkalaşıma uğramış billurlu kütlelerin yaşı tam olarak belirlenememiştir Ancak Kaman'ın batısında yer alan Karalan dağlarının başkalaşım kütlelerinin Tebeşir dönemi öncesine ait olduğu kesin olarak belirlenmiştir Başkalaşım katmanlarının altındaki oluşumların, Paleozoik döneme ait olduğu sanılmaktadır
Kırşehir, orta Anadolu'nun fay hattı üzerinde yer alır Başkalaşım serilerinin kıvrılmaları sırasındaki kırılma ile Kuzeybatı-Güneydoğu yönünde uzanan bir fay hattı oluş*muştur ikinci bir fay hattı ise; ilin, Ankara ile sınırını oluşturacak şekilde kuzeye doğru uzanır İlk kıvrılmalar sırasında oluşan fay hattı 15 km uzunluğundadır Kırşehir'deki Terme Kaplıca suyu, bu fay hattının derinliklerinden gelen sıcak sudur
Kırşehir, üçüncü derece deprem bölgesi olan Orta Anadolu deprem alanı içinde yer alır ve deprem üst merkezinin etki alanı içindedir Fay hatları ve çevreleri, deprem*erin çok olduğu kırıklar dizisi içinde kalırken, diğer bölümler, 2 ve 3 derece deprem ku*şağında yer almaktadır
Kırşehir Depremi: 19 Nisan 1938'de, Kırşehir ve çevresinde Richter ölçeğine göre 6,7 şiddetinde yer sarsıntısı olmuştur Deprem, il merkezinde hafif olarak hissedilmiş, buna karşılık deprem dış merkezinde yer alan Akpınar ve çevre köyler ile Yozgat'ta, 2297 binanın yıkılmasına, 2897 binanın ağır ve hafif hasar görmesine, toplam 149 kişinin ölümüne neden olmuştur Akpınar ve çevresi 2 derece deprem özelliği göstermesine rağmen, sadece burada ölenlerin sayısı 87'yi bulmuştur Akpınar bugün bulunduğu yere taşınmak zorunda kalmıştır Deprem dış merkezinin alanı 177 km2, boyutları ise Kuzey-Güney doğrultusunda 30 km , Doğu-Batı doğrultusunda 24 km olarak hesaplanmıştır Deprem sonucunda Akpınar'ın kuzeybatısında Taşkovan yakınlarına kadar uzanan 15 km uzunluğunda bir kırık (fay) oluşmuştur Kırık bloklarının birbirlerine göre ha*reketleri, düşey doğrultuda 60 cm , yatay doğrultuda ise, 65 cm dir
YÜZEY ŞEKİLLERİ
İl toprakları güney ve güneybatıda Kızılırmak, batı ve kuzeybatıda Kılıçözü deresi, kuzey ve kuzeydoğuda Delice ırmağı, doğuda Seyfe Gölü çöküntü alanı ile çevrilidir
Kırşehir, ortalama yüksekliği 1000 m ye ulaşan geniş bir yayla görünümündedir Kırşehir Masif'i olarak ta adlandırılan bu plato; bir kaç dağ kültesi ile engebelenmiş, Kızılırmak, Delice ırmak ve kolları tarafından yarılmış dalgalı bir düzlüktür Bu plato üzerinde Seyfe Gölü kapalı havzası yer alır Yüksekliği 1500 m yi aşan dağların sayısı oldukça azdır İl topraklarının; % 64 5'i plato, % 17,2'si dağlık alan, % 18,3 ova ile kaplıdır
DAĞLAR
İlde çok az bir alanı (% 17 2) kaplayan dağlar, "Kırşehir Masif"i olarak adlandırılan ana plato üzerinde kuzeyden başlayıp güneybatıya ve güneydoğuya doğru açılarak il topraklarını engebelendirir Bu engebelerin ortalama yükseltisi 1500-2000 m arasında değişir İl topraklarının kuzey kesiminde Çiçek dağı, Orta kesiminde Baran dağı ve Kervansaray dağı önemli yükseltilerdir
Kervansaray Dağları: Seyfe Gölü kapalı havzası ile Kırşehir yerleşme alanı arasında bulunan bu dağlar, kuzeybatıdan güneydoğuya doğru Mucur ilçesine kadar uzanır Mucur kuzeyinde platolar üzerinde belirginliği azalan, ilçenin kuzeydoğusunda yeniden yükselen bu dağlar, Nevşehir kuzeyindeki Kızıldağ ile birleşir Kervansaray dağlarının en yüksek noktası 1679 m olup, ilin kuzeydoğusunda yer alır Dağın diğer önemli dorukları ise; Armutlu, Köpekli, Kırlangıç ve Kızıldağ'dır Akarsuların açtığı derin vadilerle parçalanan dağ yüzeyi, şiddetli aşınma sonucu yer yer düzleşmiştir Ormanlık alanın bulunmadığı bu dağlarda, hakim bitki örtüsü bozkırdır
Çiçek Dağı: Adını verdiği ilçenin batısındaki platonun ortasında yükselen Çiçek dağı, Kırşehir'in en yüksek noktasıdır ve 1691 m yüksekliğindedir Dağ, Delice ırmak’a doğru akan derelerin açtığı vadilerle parçalanmıştır Bitki örtüsü; seyrek meşeliklerden oluşan orman kalıntılarıdır Dağın ikinci yüksek noktasını 1585 m ile Yağmurlu Dede tepesi oluşturur
Baran Dağı: Kırşehir ile Kaman arasında yer alıp, batıdan güneye doğru uzanır En yüksek noktası 1677 m dir
Aliöllez Dağı: Kaman ilçesindedir Güney - güneydoğu yönünde uzanan dağın yüksekliği 1528 m dir Hirfanlı barajı yönünde derin olarak parçalanmış olup, bitki örtüsü zayıftır
Diğer Dağlar
Merkez: Karga sekmez dağları, Cemele dağları, Naldöken dağları, Hüyüklü dağları, Emir burnu dağları ve Obruk tepesi
Kaman: Toprakkaya dağları, Buzluk dağları
Mucur: Armutlu dağları, Büyük Uyuklu dağları, Kırlangıç dağları, Kızıl dağ, Köpekli dağları
OVALAR
Kırşehir il topraklarının % 18 3'ünü ovalar teşkil eder
Başlıcaları :
Malya Ovası: Diğer adı "Seyfe Ovası" olarak bilinen ova, ilin kuzeydoğusunda yer alır Çiçekdağı ilçesinin Salep boğazı ve Taburoğlu köyü yörelerinde başlayan ova, Mucur ilçesinin kuzeyini de içine alarak Kayseri il sınırına kadar uzanır Alanı 400 km2, yüksekliği, 1110 m olan ova, yüksek bir düzlük görünümündedir Çevre dağ ve platolardan gelen ,akarsular tarafından taşınan maddelerin, çöküntü tabanını doldurmaları sonucu oluşan bu yüksek düzlüğün, büyük bölümü uzun süre bataklık olarak kalmıştır Son yıllarda sürdürülen kurutma çalışmaları, doğu kesim dışında tamamlanmıştır Göl suları tuzlu olduğundan, göl çevresinde genişçe bir alan çoraktır Bunun dışında kalan ovalık alan alüvyonlarla kaplıdır Sulama yetersizliği nedeniyle ovada kuru tarım yapılmaktadır Yörede sulu tarım olanakları sağlanabilirse, ilin en önemli tarım alanı haline gelebilecektir Ova üzerinde Malya Devlet Üretme Çiftliği kurulu bulunmaktadır
Çoğun (Çuğun) Ovası: İlin Kuzey'inde yer alan ova, 2500 hektar alana sahiptir Çoğun barajının yapılmasından sonra sulu tarıma açılmış, meyve sanayi bitkileri üreti*mi artmıştır
Güzler Ovası: Kırşehir'in Güney'inde yer alan ova , 2400 hektar alana sahiptir Sulama göleti yapıldıktan sonra sanayi bitki üretimi artmıştır Özellikle Şekerpancarı, üretiminin artması ile ilde Şeker Fabrikası kurulması kararlaştırılmış ve temeli atılarak inşaatına başlanmıştır
Diğer Küçük Ovalar
Hamamözü, Değirmenözü, Acıöz, Maniöz ovaları
Ovaların dışındaki diğer düzlükler: Kenar, Tatarilyas, Kuytuluk, Körkuyu, Gardaklıbel, Yalnız mezar, Göbek, Laleli, Güllü dağ, Ekizağıl ve Aksakal yaylalarıdır
VADİLER
Kızılırmak Vadisi: Sivas'ın Kızıl dağ yakınlarında doğan Kızılırmak, İç Anadolu Bölgesi'nde bir yay çizdikten sonra kuzeye doğru uzanarak, Karadeniz'e dökülür ve Türkiye'nin en uzun ve önemli vadisini oluşturur Kırşehir, bu vadinin içinde yer alır Vadinin başlangıç noktası Aydoğmuş ve Yörücek'in doğusu olup, Ecikağıl yakınlarında Ankara sınırına ulaşarak son bulur İlde bulunan Hirfanlı ve Kesik köprü barajları bu vadi üzerinde yer alır
Kırşehir Kılıçözü Vadisi: Baran dağının kuzey kesiminden başlayan vadi, Aydınlar'a kadar uzanır, bir yay çizerek Çoğun'a ulaşır, Güney'e yönelerek il merkezinden geçer ve Güzler Köyü Taka mevkiinde Kızılırmak vadisine açılır Çoğun'a kadar dik ve dar olarak uzanan vadinin daha sonra iki tarafından önemli tarım alanları başlar Çoğun ve Güzler göletleri bu tarım alanlarının sulanmasında yeterli olmaktadır
Kaman Kılıçözü Vadisi: Baran dağının batısında başlayan vadi, Kaman ilçesinin kuzeyine doğru uzanır Kara ova’nın Batı'sında dar ve dik bir koridor biçiminde kuzeye doğru açılarak Ocakbaşı'ndan Ankara il alanına ulaşır Kuzeydoğuya doğru geniş bir yay çizerek Ankara-Yozgat sınırında Delice ırmak vadisine açılır
Delice ırmak Vadisi: Büyük bölümü Yozgat il sınırları içerisinde kalan vadinin, Kırşehir sınırına yaklaştığında, Yerköy yöresinde, vadi tabanı genişlemeye başlar Kırşehir,Yozgat il sınırını oluşturarak devam eden vadi, Çorum il alanında Kızılırmak vadisine açılır Vadinin Kırşehir sınırları içinde kalan bölümlerinde sulamalı tarım yapılır
AKARSULAR
Kızılırmak: Bütün çığırı Türkiye topraklarında olan Kızılırmak, Sivas Kızıl dağ’da doğar, Bafra ovasında Karadeniz'e dökülür Türkiye'nin uzunluk bakımından en büyük (1355 km ) akarsuyu olup, havza alanı bakımından Fırat'tan sonra ikinci sırada yer alır Kızılırmak, antik çağda tuzlu akarsu anlamına gelen "Halys" adıyla anılırdı Türkçe adını içerisinde tuz ve jips bulunan, çoğunlukla kızıl renkli, kumlu-killi topraktan almaktadır Genellikle jipsli araziden akarak gelen Kızılırmak'ın suları tuzlu ve acıdır Fakat bu durum, tarımda sulamayı, olumsuz etkilememektedir
[U]Kızılırmak;[/U] Nevşehir'in Gülşehir ilçesi önlerinden geçtikten sonra güneydoğu-kuzeybatı doğrultusunda Kırşehir platosuna girer ve Kırşehir'in 17 km güneyinden geçer Bu arada kuzeyden gelen ve Kılıçözü deresi olarak bilinen Kırşehir çayı kolunu alır Daha sonra dar boğazlar içinde akmaya başlar Bu boğazlardan ikisinde kurulan Hirfanlı ve Kesikköprü barajlarında, doğal akışı bir ölçüde kesintiye uğrar Kesikköprü barajından sonra güney-kuzey doğrultusunu alır ve Kaman-Bala yolunun geçtiği Köprüköy köprüsünün altından geçerek Kırıkkale il sınırına ulaşır
Kırşehir, Kızılırmak havzası üzerinde olmasına rağmen, ova ve sulanabilir alan bakımından fakirdir Yağmur ve kar suları, ile beslenen, ortalama debisi 184 m3/sn olan Kızılırmak'ın rejimi düzensizdir İlkbahar başlarında, yükselmeye başlayan suları, ilkbahar sonunda en yüksek düzeye ulaşır Sıcak ve kurak geçen yaz aylarında buharlaşmanın artması ile azalan suları, temmuzda en düşük seviyededir
Kılıçözü (Kırşehir) çayı: Kızılırmak'ın il içinde kalan kuzey kolunu oluşturan çay, Baran Dağı'nın kuzey yamacından doğar Kırşehir ve Güzler'i geçerek Taka mevkiinde Kızılırmak'a karışır Kuzey-güney doğrultusunda 80 km uzunluğa sahiptir Suları tarımda kullanılan çayın üzerinde, sulama ve taşkın önleme amacı ile Çoğun barajı, İğdeliöz, Kılıçözü ve Güzler sulama regülatörleri yapılmıştır Düzensiz bir rejime sahip olan çayın, yazın suları' azalır Kış ve ilkbahar aylarında ise, yağışlar ve eriyen kar suları sebebiyle, zaman zaman taşkınlar olmaktadır
Kaman Kılıçözü çayı: 150 km uzunluğundaki çay, Kaman'ın güneyinden kaynağını alarak, ilin kuzey bölümünde yer alan dağ ve platoların sularını toplar, Kırıkkale-Yozgat sınırında Delice ırmak’a karışır En büyük kolu Malaközü deresidir
Deliceırmak: Kızılırmak'ın en uzun koludur (426 km ) Kırşehir-Yozgat il sınırını oluşturan akarsu, Yerköy yakınlarında Kırşehir il sınırına girer ve Kırıkkale-Yozgat-Kırşehir sınırlarının kesiştiği noktada ili terk eder Rejimi düzensiz olan Irmak'tan, sulamada yararlanılmaktadır
GÖLLER
Seyfe Gölü: Kırşehir il merkezinin 35 km kuzeydoğusundaki tektonik çukurlukta yer alır Çukurluğun temeli, Neojen döneme ait tortul katmanlarla örtülüdür ve göl en alçak bölümünü kaplar Deniz yüzeyinden yüksekliği 1110 m dir idari olarak Mucur ilçesi sınırları içinde yer alan göl, adını, batısındaki Seyfe köyünden alır Küçük bir kapalı havza niteliği taşıyan göl, yazın iyice sığlaşır ve büyük bir kesimi tuzlu bataklığa dönüşür Yüzölçümü 15 km2 olup, farklı mevsimlerdeki ölçümlerde alanı değişebilmektedir Genellikle sığ olan gölün en derin yeri 4/5 m yi bulmaktadır
Göl, batısında bulunan Seyfe ve kuzeyinde yer alan Badıllı köylerinden çıkan pınarlar, dip kaynakları, drenaj alanı yüzeysel akışı ve göl alanına düşen yağışlarla beslenmektedir Boşalımı ise, buharlaşma ile gerçekleşmektedir Yörenin çok az yağış alması, gölü besleyen derelerin yazın büyük ölçüde kuruması ve yüksek buharlaşmanın da etkisiyle su seviyesi yazın oldukça düşer ve büyük bir kesimi tuzlu bataklığa dönüşür Tuzlu suya sahip olması nedeniyle, gölün güney kıyısında zaman zaman işletilmiş bir tuzla vardır Göl çevresinde geniş meralar ve tarlalar yer almaktadır Bu arazinin büyük bölümü, Malya Tarım işletmesi'nin sınırları içinde kalır
Göl içinde balık yoktur, sadece kurbağa türlerine ve su yılanına rastlanır Ancak Seyfe deresinde ve derenin göl içindeki yayılım alanında iki küçük balık türü yaşamaktadır Göl ve çevresi, 1990 tarihinde, "Tabiatı Koruma Alanı" ilan edilmiştir, aynı zamanda birinci derece "Doğal Sit" alanıdır Göl ve çevresinde, ötücü kuşlar dahil olmak üzere toplam 187 kuş türü tespit edilmiştir
Obruk Gölü: ilin Nevşehir sınırları yakınında Obruk köyünde bulunan, karstik oluşumlu bir göldür Derinliği ve kirliliği nedeniyle suyundan yararlanılamaz
Hirfanlı Baraj Gölü: Kaman'a bağlı Hirfanlı köyü yakınlarında elektrik üretmek ve sulamada kullanılmak amacıyla 1959 yılında tamamlanmış ve 8 Ocak 1960 tarihinde açılmıştır Açıldığı yıl itibariyle Türkiye'nin en büyük, bugün ise dördüncü büyük barajı olan Hirfanlı'nın alanı 263 km2 , dolgu yüksekliği 81 m dir Baraj gölünün uzunluğu 75 km olup, en geniş yeri 15 km dir 2 milyon m3 kaya dolgu malzeme ile yapılan baraj*dan, yılda 40 milyon kw/sa enerji üretilmektedir Baraj santrali dört türbinden meydana gelmektedir
Hirfanlı barajının bulunduğu yer, granit ve granodiyorit masif kayaçlardan oluşan bir yöredir Gölün tabanında ırmak çökelleri olan ve kalınlığı 5 m yi bulan mil, kum ve çakıl katmanları bulunur Gölün yamaçlarındaki toprak kalınlığı 0-5 m arasında değişir
Yapıldığı günden bu yana bölgenin iklimini olumlu etkileyen baraj gölünde, kerevit, sazan, yayın gibi türlerden oluşan tatlı su balıkçılığı yapılmakta ve yöre insanına gelir kaynağı sağlamaktadır Baraj gölü, yörenin plaj ve piknik gibi ihtiyaçlarını da gidermektedir
Çuğun (Çoğun) Baraj Gölü: Kırşehir ilinin kuzeybatısında, Çuğun köyü sınırları içinde, Kılıçözü çayı üzerinde kurulu olan baraj gölü, il merkezine 20 km uzaklıktadır Sulama ve taşkın koruma amaçlı yapılan göl, 1970 yılında tamamlanarak, sulamaya 1976 yılında geçilmiştir Göl hacmi 22 600 000 m3 olan baraj gövdesinin yüksekliği 41 m olup, kaya dolgu tipindedir Baraj gölü ile 2028 hektar alan sulanabilmektedir Ayrıca gölde başta aynalı sazan olmak üzere tatlı su balıkları üretilmektedir
Karaova Barajı: Kırşehir, Akpınar-Karaova köyünün 3 km güneydoğusunda, Delice ırmak’ın kollarından Kılıçözü'ne bağlı Manahözü çayı üzerindedir Sulama amacıyla 1997'de hizmete açılan baraj, toprak dolgu tipindedir Baraj suyu ile 4760 hektar arazi sulanabilmektedir
Kültepe Barajı: Kırşehir'in güneyinde, Kırşehir-Ortaköy yolunun 43 km sinde 2 km içeride Ulupınar köyünün 4 km doğusundadır Sulama ve taşkın önleme amacıyla toprak dolgu tipinde yapılan baraj, 1983 yılında işletmeye açılmıştır Barajın kaynağında ve yan kolları üzerinde beş adet gölet yer almaktadır Bu göletlerin etkisi ile baraja gelen su azalmış olup, ancak çok kısıtlı sulama yapılabilmektedir Su ihtiyaç sorunlarının çözümü amacıyla baraja, Kızılırmak'tan pompaj-planlama çalışmaları yapılmaktadır Baraj sayesinde toplam 23509 hektar alan sulanabilmektedir
Bu barajların dışında yapımı halen sürdürülen Sıdıklı barajı, Kırşehir ilinin 40 km batısında Sıdıklı-Küçükboğaz köyü yakınlarındadır Sulama amacıyla yapılan baraj 1998 yılında tamamlanacaktır
Sulama Göletleri: Merkez ilçede, Ekizağıl ve Karaboğaz göletleri ile Güzler regülatörü vardır Kaman'da, Karakaya, Gökeşme, Darıözü, Merdese, Sarıömerli, Çiftlikbala, Ömerhacılı ve Savcılı göletleri; Çiçekdağı'nda, Gölcük, Kırdök göletleri ile Boztepe'de, Harmanaltı göleti hizmete açıktır Ayrıca Mucur'da Yeniköy ve Kargın göletleri ile Kaman'daki Çağırkan göletinin yapımı devam etmektedir
İKLİM
Kırşehir'de, kışları soğuk ve kar yağışlı, yazları sıcak ve kurak geçen karasal iklim görülür Thorntwait'in iklim tasnifine göre, Kırşehir yarı kurak iklim özelliğine sahiptir İldeki yıllık sıcaklık ortalaması 11 3 °C, yıllık yağış miktarı ise 400 mm den azdır
Sıcaklık: İldeki dağlık ve ovalık alanlar arasında yıllık ortalama sıcaklık farkı fazla değildir İlçeler arasındaki sıcaklık farkı 1 °C civarındadır Merkez ilçede yıllık ortalama sıcaklık 11 3 °C iken, Kaman'da 10 9 °C, Çiçekdağ'da ise 12 2 °C Kırşehir'in çevre illerle olan sıcaklık farkı yine 1 °C dolayındadır Ankara'da 11 7 °C, Nevşehir'de 10 9 °C, Yozgat'ta 9 0 °C
KIRŞEHİR ORTALAMA SICAKLIK (61 YILLIK) GRAFİĞİ
Kırşehir "Orta Kuşak Kara Tesirli Sıcaklık Rejimi" özelliğine sahiptir Ocak ayı ortalama sıcaklığı -0 3 °C dir Bu aydan itibaren mevsim sıcaklığına ve iklim özelliklerine bağlı olarak sıcaklık değerleri artmaktadır Temmuz ayı ortalama sıcaklığı 22 8 °C dir Temmuz ayından itibaren sıcaklık değerleri düşmektedir
Kırşehir'de iklim özelliğine bağlı olarak gece ve gündüz sıcaklık değerleri arasında oldukça belirgin bir fark vardır
Kırşehir'de 66 yıllık gözlem süresinde; 1954 yılı Ağustos ayında 39 4 °C ile en yüksek sıcaklık, 1942 yılı Ocak ayında ise -28 0 °C ile en düşük sıcaklık değerleri ger*çekleşmiştir
Yağış: Kırşehir'deki yıllık yağış ortalaması, 350-400 mm arasında değişir Merkez ilçede 62 yıllık verilere göre yıllık yağış miktarı 378 1 mm dir Yıllık yağış miktarı Kaman'da 455 mm , Çiçekdağ'da ise, 322 mm olarak ölçülmüştür Kırşehir'e komşu il merkezlerinin yıllık yağış miktarlarının; Ankara'da 377 7 mm , Nevşehir'de 388 , Yozgat'ta ise 539 mm olduğu görülmektedir
Yağış en çok Aralık, Ocak, Nisan ve Mayıs aylarında düşmektedir En az yağış Temmuz ve Ağustos aylarında düşmekte olup, bu aylardaki yağış miktarı 4-6 mm dolayındadır Bu değerlerden de anlaşılacağı gibi Kırşehir'in yağış rejimi tipi "Akdeniz Yağış Rejim Tipi"ni andırmaktadır Çünkü yazın düşen yağış miktarı çok az, kış ve ilkbaharda yüksektir Ancak yağış değerleri Akdeniz Tipi'ne göre çok düşüktür
Kırşehir'de 67 yıllık ölçümlere göre; yıllık en az yağış miktarı 202 mm ile 1932 yılında, yıllık en fazla yağış miktarı 483 mm ile 1966 yılında gerçekleşmiştir Yine 67 yıl içinde günlük en fazla yağış miktarı 66 0 mm ile Haziran ayında kaydedilmiştir Uzun yıllar ortalamalarına göre yıllık ortalama yağışlı gün sayısı 92 olup, yıllara göre 37 ile 113 gün arasında değişiklik göstermektedir
Kırşehir'de 62 yıllık iklim verilerine göre, yıllık ortalama karla örtülü gün sayısı 25'tir 1930 yılında, yıl boyunca 1 gün karla örtülü geçerken, 1949 yılında yıl boyunca 74 gün karla örtülü geçmiştir Yıllık ortalama donlu gün sayısı 96 8 iken, kırağılı gün sa*yısı 54, nem oranı % 63 olarak hesaplanmıştır Güneşli günler sayısı yıllık 76-174 gün arasında değişir Yıllık ortalama 6,5 gün sisli, 2 gün ise dolulu geçmektedir
Rüzgar: Kırşehir genellikle kuzey ve güney yönlü rüzgarların etkisinde olup, yıllık ortalama rüzgar hızı 2 0 m/sn dir 42 yıl içerisinde yıllık ortalama kuzey yönlü rüzgar sayısı 202 olarak kaydedilmiştir Fırtınalı gün sayısı ise yıl içinde ortalama 3-4 gündür
BİTKİ ÖRTÜSÜ
İç Anadolu Bölgesi'nin bozkır kuşağı içinde kalan Kırşehir, genellikle orman örtüsünden yoksun olup, hakim doğal bitki örtüsü bozkırdır Çok eski çağlarda ormanlarla kaplı olan yöre olumsuz insan etkileri ve yağış rejiminin düzensizliği sonucu orman örtüsünü kaybetmiştir Ormanlık alan, ilin toplam yüzölçümünün % 2'sini kaplarken, son yıllardaki çalışmalar sonucu bu oran % 3 7'ye çıkmıştır Karasal iklim özelliği nedeniyle, kendiliğinden doğal örtüye kavuşamayan il, ancak ağaç dikimi ve bakımı yoluyla orman alanlarına kavuşabilecektir Çiçekdağının kuzey kesimleri ile Akçakent ilçesi çevresinde meşe, karaçam ve sedir ağaçlarından oluşan ormanlar bulunmaktadır Bu ormanlar bozuk koru ve baltalık niteliğindedir İl sınırları içinde yer yer çalılıklara da rastlanmaktadır
İlde aşırı hayvan otlatma ve doğal otlakların zamanla tarlaya dönüştürülmesi, alfa otu ve püsküllü çayır gibi otsu türlerin azalmasına, bunun yerine çoban yastığı ve geven türlerinin çoğalmasına neden olmuştur İl alanını çeşitli yönlerden parçalayan akarsu vadilerinde kavaklıklar ve meyve bahçeleri vardır Platolarda ise, tek yıllık çayır otları dışında bitki örtüsü yoktur
Son yıllarda ildeki bozuk nitelikli ormanlar bakıma alınarak, koruya dönüştürülmesine ve yerleşim alanlarının çevresinde ormanlar oluşturulmaya çalışılmaktadır Bu amaçla 1965 yılında kurulan Fidanlık Şefliği, 1967 yılında Orman Fidanlık Müdürlüğü haline getirilerek, ilin fidan ihtiyacını karşılamaya başlamış, bugün de çalışmalarını sürdürmektedir Fidanlık Müdürlüğü, 1966 yılından itibaren yaklaşık 46 milyon fidan üretimi yaparak, bunun bir kısmı ile il ihtiyacını karşılamıştır Orman Bakanlığına bağlı Ağaçlandırma Şefliği ve Başmühendisliği tarafından, 1977 yılından 1997 yılı sonuna kadar Kırşehir'de 3400 hektar alana yaklaşık 7 milyon adet fidan dikimi yapılmıştır 1998 yılı programı içerisinde, Kervansaray mevkiinde 600 hektar alana 1 200 000 adet fidan dikimi gerçekleştirilecektir Orman Fidanlık Müdürlüğü, modern kavakçılığın gelişimi için de çalışmalar yapmıştır Fidanlıkta, karaçam, sedir, kavak dışında, akça ağaç, dişbudak ve süs bitkileri de yetiştirilmektedir
ilimizde ormanlık alan toplam 24 591 hektardır Bu ormanlar, karaçam, sedir ve kavaktan oluşan Prodüktif Koru, karaçam ve sedirden oluşan Bozuk Koru ile meşelerden meydana gelen Baltalıklardır Orman alanı büyüklüğü bakımından ilin ilçelere göre dağılımı dikkate alındığında, Akçakent ön sırada yer alırken, bunu sırasıyla, Çiçekdağı, Merkez ilçe, Kaman ve Mucur takip eder Mevcut ormanların bakımı ve işletmesi, Kırşehir Orman işletme Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir
TOPRAKLAR
Kurak ve tektonik bir bölgede yer alan Kırşehir'de, toprak özellikleri, iklim ve ana maddeye bağlı olarak değişiklikler göstermektedir ildeki ana toprak grupları ve özellikleri aşağıdaki şekilde sıralanabilir
Kırşehir il alanının çok büyük bir bölümü kahverengi topraklarla kaplıdır Pekişmemiş kireçtaşları üzerinde bulunan kahverengi topraklar, kurak Orta Anadolu kuşağının da yaygın toprak türüdür
Çiçekdağı'nın kuzeybatısı ile güneyinde kalan platolar ve Kaman'ın güneybatısı ile Merkez ilçe'nin güneyi kırmızı-kahverengi topraklarla kaplıdır Çiçek dağının 1000 m yi aşan kesimlerinde genellikle kahverengi orman toprakları görülür Bunlar organik madde bakımından zengin, olgun topraklardır Bu topraklar üzerinde yer yer orman görülür Orman örtüsünün seyreldiği yerlerde erozyon şiddetlidir Dağın güney kesiminde, orman topraklarının altında kalan yükseltiler kestane renkli topraklarla kaplıdır Çiçekdağı ilçesinin batısında Bayındır-Boyacık kasabaları arası ve Kaman'ın güneyinde kalan alanın bir bölümü kireçsiz kahverengi topraklarla örtülüdür Bu tür topraklar kuru tarıma elverişlidir
İlde Seyfe gölünün kuzeyi, batısı ve güneyi ile Kırşehir Kılıçözü ve Delice ırmak vadileri, alüvyon topraklarla kaplıdır Bu topraklar, akarsuların çevreden getirdiği ve organik madde bakımından zengin, koyu renkli topraklardır Ayrıca, vadi tabanlarında az da olsa alüvyon topraklarla geçişli olarak kolüvyal topraklar da vardır Bu topraklar her tür bitkinin yetişmesine elverişlidir
Kırşehir'de bu ana toprak grupları dışında, Merkez ilçe-Kaman arasını dolduran Baran dağının yüksek kesimlerinde çıplak kayalıklar ve Seyfe gölünün çevresinde tuzluluğa bağlı olarak ortaya çıkan çorak topraklar vardır Bu tür toprakların tarımsal bir değeri yoktur
Bütün olarak değerlendirildiğinde il alanının, kullanım durumuna göre, arazi varlığı şöyledir:
Ekili, dikili alanların toplamı % 68 2'dir Bunun % 40'ınl tarla ürünleri ekim alanı, % 25 3'ünü nadas alanı, % 2 6'slnl bağ, bahçe ve % 0 3'ünü de tarıma elverişli olup, kul*lanılmayan arazi oluşturur ildeki çayır ve mera alanları % 19 9, orman alanı % 3 7 ve tarıma elverişli olmayan alan ise % 8 2 dir
YERALTI KAYNAKLARI
Kırşehir'de çeşitli madenler bulunmasına karşılık, bunlar ekonomik nitelikte değildir ilde en önemli madenler demir, flüorit, mermer ve tuzdur Demir yatakları Merkez ve Kaman ilçelerinde bulunmaktadır Flüorit yatakları, Merkez, Çiçekdağı ve Kaman ilçelerinde olup, Kaman ve Çiçekdağı ilçelerindeki flüorit damarlarının bir bölümünde zaman zaman üretim yapılmıştır Merkez ilçe, Kaman ve Mucur dolaylarında Oniks denilen mermer yatakları bulunmaktadır Bu yataklardan zaman zaman üretim yapılmaktadır
Kırşehir'de ekonomik açıdan önem taşıyan doğal kaynaklardan biri de tuzdur İldeki en zengin tuz yatakları, Tepesidelik ve Sekili'de bulunmaktadır
Çiçekdağı ilçesindeki 60 000 ton rezervli linyit yatakları, ancak yerel gereksinimini karşılayacak boyuttadır Tuğla-Kiremit hammaddesi ise Çiçekdağı ve Akçakent ilçelerinde bulunur
Kırşehir'de sayılanların dışında, amyant, antimon, alüminyum, altın, bakır, boraks, baryum, çinko, grafit, gümüş, krom, kurşun, kuvarsit, manganez, mika, taşkömürü, uranyum, volfram, kükürt ve zımpara taşı gibi madenler de mevcuttur
|