Prof. Dr. Sinsi
|
Benim İzmir'im
GENEL BILGILER
Yüzölçümü : 1 973 km²
Nüfus : 3 370 866 (1990)
Il Trafik No : 35
Türkiye'nin üçüncü büyük sehri olan Izmir, çagdas, gelismis, ayni zamanda islek bir ticaret merkezidir Civil civil olan alisveris merkezinde dolasmak oldukça keyiflidir Izmir'in batisinda nefis renkli denizi, plajlari ve termal merkezleriyle Çesme Yarimadasi uzanir Antik çaglarin en ünlü kentleri arasinda yer alan Efes, Roma devrinde dünyanin en büyük kentlerinden biriydi Tüm Ion kültürünün zenginliklerini bünyesinde barindiran Efes, yogun sanatsal etkinliklerle de adini duyuruyordu
Türkçe'de ''Güzel Izmir'' olarak adlandirilan Izmir, yatlar ve gemilerle çevrilmis uzun ve dar bir körfezin basinda yer almaktadir Iliman bir iklime sahip olup, yazinda denizden gelen taze bir serinlik günesin sicakligini alip ***ürmektedir Sahil boyunca palmiye agaçlari ve genis caddeler bulunmaktadir Izmir Limani Istanbul'dan sonra ikinci büyük limandir Canli ve kozmopolit bir sehir olan Izmir Uluslararasi Sanat Festivali ve Uluslararasi Fuari ile de önemli bir yer tutar
ILÇELER
Izmir ilinin ilçeleri; Balçova, Çigli, Gaziemir, Karsiyaka, Konak, Aliaga, Bayindir, Bergama, Beydag, Bornova, Buca, Çesme, Dikili, Foça, Karaburun, Kemalpasa, Kinik, Kiraz, Menderes, Menemen, Narlibahçe, Ödemis, Seferihisar, Selçuk, Tire, Torbali ve Urla'dir
Şirince Köyü
Doğu Roma İmparatorluğu döneminde bir yerleşim alanı olduğu tahmin edilen Şirince köyünde, bazı yapı kalıntıları ortaya çıkarılmıştır Kule kalıntısı, su kemerleri ile 11 yüzyıldan beri varolduğu sanılan manastır/kilise yapıları, Şirince’de günümüze kadar kalan arkeolojik ve tarihi kaynaklardır
Selçuk ilçe merkezine 8 km uzaklıktaki Şirince köyü, 19 yüzyılda bir Osmanlı yerleşimi olarak vadi yamaçlarında gelişmiştir Arazi yapısı ile uyumlu kentsel dokuda, doğal çevre ile bütünleşmiş yaklaşık 200 ev günümüze kadar korunabilmiştir
Camiler, Kiliseler ve Sinagoglar
Hisar Camii: Bugünkü Kemeraltı iş merkezinde, Hisarönü mevkiinde bulunmaktadır 1592 yılında Yakup Bey tarafından yaptırılmıştır Kesme taştan inşa edilen cami, İzmir’in en gösterişli camilerinden biridir İç mekân Osmanlı süsleme sanatının en güzel örneklerinden birini sergilemektedir Ahşap minberi sedef kakmalıdır
Salepçioğlu Camii: 1906 yılında Salepçizade Hacı Mehmet Efendi tarafından yaptırılan cami, tek kubbeli olup, iki katlıdır Dış duvarları mermer ve yeşil taşlarla örülmüştür
Kestane Pazarı Camii: İzmir’de Kestane Pazarı adıyla anılan çarşıdaki yapı, 1663 yılında Eminoğlu Hacı Mehmet Ağa tarafından yaptırılmıştır İki katlı caminin alt katında dükkanlar, depolar vardır Büyük kubbe dört sütuna oturtulmuştur Köşelerinde küçük kubbeler vardır
Şadırvan Camii: Çarşı içinde bulunan camiye yanında bulunan şadırvan nedeniyle bu isim verilmiştir 16 yüzyılda yaptırılan cami 1815’te büyük ölçüde onarılmıştır Ana mekân on sütuna dayanan kubbeyle örtülüdür Kubbenin iç kısmındaki kalem işi süslemeler dikkat çekicidir Batıda bulunan kitaplık cami ile içten bağlantılıdır Kesme taştan minaresi tek şerefelidir
Konak (Yalı) Camii: Konak Meydanı’nda bulunan yapı, 1754 yılında Mehmet Paşa’nın kızı Ayşe tarafından yaptırılmıştır Klasik Osmanlı mimarisi üslubunda, sekizgen planlı, üstü kubbeli bir yapıdır Taş ve tuğla karışımı duvarlarda pencerelerin çevresi çinilerle süslenmiştir Kesme taştan tek şerefeli minarenin petek kısmında firuze çiniler bulunmaktadır
Hatuniye Camii: Anafartalar Caddesi’nde 17 yüzyıla tarihlenen yapının Yusuf Çavuş oğlu Ahmet Ağa’nın annesi Tayyibe Hatun’un yaptırdığı bilinmektedir Caminin ilk bölümünde ana mekânı örten kubbe 12 köşeli kasnağa oturmaktadır Sonradan camiye bir bölüm daha eklenmiş, kemerlerle ana mekâna bağlanmıştır
Faik Paşa Camii: Basmane’nin güneyinde, Altınordu Mahallesi’ndedir 16 yüzyılda Faik Paşa yaptırmıştır 13 sütunlu ibadet mekânı ahşap çatı ile örtülüdür
Hacı Hüseyin (Başdurak) Camii: Başdurak Semtinde yer alan yapı, 17 yüzyıla tarihlenmektedir Ana mekân, sekizgen kasnağa oturmuş büyük bir kubbe ile örtülüdür Mihrabı çini panolarla kaplıdır Bütün başlıkları altın olup, pencereler vitraylıdır
Ali Ağa Camii: 1672’de Gediz Ali Ağa tarafından yaptırılmış olan cami, kare planlı ve sekiz köşeli ahşap sütunların üzerinde tek kubbelidir Sütun başlıklarının altın yaldız süslemeleri ve kubbenin kalem işleri 19 yüzyıldandır
Kurşunlu Camii: Namazgâh Meydanı’nda, kentin en eski camilerindendir Yavuz Sultan Selim tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır Ana mekânın çatısı ahşap olup, kiremitle örtülüdür Ahşap oyma minberi sedef kakma çiçeklerle bezelidir Mihrap nişi kalem işiyle süslüdür
İki Çeşmelik Camii: İkiçeşmelik semtinde, 1893’e tarihlenen caminin ana mekânı, iki ayak ve dört sütuna dayanan kubbe ile örtülüdür Kubbe, kalem işiyle bezelidir Doğusunda küçük bir avlu bulunmaktadır
Çorakkapı Camii: Basmahane’de Gar karşısındadır 1747 yılında yaptırılmıştır Ana mekân, sekizgen kasnağa oturan tek kubbe ile örtülüdür Yanlarda üçer kubbeli mekânlarla genişletilmiştir Minberi mermer, minaresi kesme taştandır
Kemeraltı Camii: Anafartalar Caddesi’nde, 1671 yılında Yusuf Çamazade Ahmed Ağa tarafından yaptırılmıştır Tek kubbeli yapının duvarları taştandır Minaresi tek şerefelidir
Bergama Ulu Camii: 1393 yılında Sultan Yıldırım Bayezit zamanında yaptırılmıştır Dikdörtgen planlı yapı, 4 kalın ayak üzerine oturan üç kubbe ile örtülmüştür Mihrapta, Selçuklu mimari düzeninde sülüs, girift yazılar ve geometrik bezemeler ve alçı kabartmalar dikkat çekicidir Mermer minberi geometrik bezelidir
Ödemiş Ulu Camii: 1312 yılında Aydınoğlu Mehmet Bey tarafından yaptırılmıştır Kare planlı ve beş sahınlı yapı, sekiz sütunun taşıdığı ahşap bir çatı ile örtülü olup, mihrap önünde küçük bir kubbe bulunmaktadır Minaresi, firuze sırlı tuğlaların baklava biçiminde dizilmesiyle süslenmiştir Firuze ve koyu mor renkli geometrik yıldız ve geçmelerden oluşan mozaik çinili mihrabı, rumilerle çevrilidir Ahşap minberi çivisiz geçmeli (kündekari) teknikle yapılmıştır
Selçuk İsa Bey Camii: Selçuk’ta, Ayasuluk Tepesi’nin yamacında 1375 yılında Aydınoğlu İsa Bey tarafından yaptırılmıştır Dikdörtgen planlı yapının, üç yanı revaklı avlusu bulunmaktadır Ana mekân iki dizi halinde 4 sütunla bölünmüş ve mihrapla girişin üstündeki bölüm iki kubbe ile örtülmüştür Mihrap üzerine rastlayan kubbenin başlangıcı levhalarla süslenmiştir Kemeri taşıyan başlıklar Selçuklu taş işçiliğinin özgün örneklerindendir Pencerelerin her biri ayrı desendeki taş işlemelerin güzelliği ile dikkati çekmektedir
Sultan Şah Türbesi: Ödemiş ilçesi merkezinde, Ulu Cami’nin güneyindedir Aydınoğlu Mehmed Bey’in kız kardeşi Sultan Şah için 1310’da yaptırılan türbe, altıgen planlı olup, kubbeyle örtülüdür
Mehmed Bey Türbesi: Ödemiş’de Ulu Cami’nin kuzeybatısındadır 1333 yılında Aydınoğlu Mehmed Bey ile üç oğlu için yaptırılmıştır Kare plan üzerine sekizgen bir yapıdır Pencere köşelerinde firuze ve lacivert çinilerden yıldız biçiminde süsler vardır Kubbenin iç kısmında mozaik çiniden yuvarlak bir madalyon görülmektedir
Süleyman Şah Türbesi: Tire ilçesi merkezinde yer almaktadır Aydınoğlu Süleyman Şah için 1349’da, mermer ve taştan yaptırılan türbe kare planlı olup, kubbeyle örtülüdür
Medreseler: Osmanlı döneminde İzmir’deki eğitim ve kültür düzeyinin anlaşılması açısından medreseler önem taşımaktadır Yazılı kaynaklarda İzmir’de 40’a yakın medresenin varlığından söz edilmektedir En eskileri 16 yüzyıl başlarına tarihlenen medreselerin başlıcaları; Salepçizade Hacı Ahmet Efendi, Yalı, Hatuniye, Çorakkapı, Katipzade Medreseleri olarak sıralanabilir
|