07-31-2012
|
#1
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Değişen İzmir
KAFALARI KARIŞTIRAN SANDIK BAŞI AHLAKI
Bir memurun, hazineye ait kurşun kalemi evine ***ürmesinin ayıp sayıldığı günlerden, haydutluğa övgü düzen televizyon dizilerinin günlerine geldik Namuslu aday çıktığında toplumun ağzı bir karış açık kalıyor Gandi Kemal Bey gibi biri çıktığında milletçe şoklanıp, uzaylıya bakar gibi bakıyoruz 
Demokrasi, rejim, üç günde bir kilo verdiren zayıflama diyeti, laiklik, muhafazakârlık
Hepsi bahane 
Bu seçimde sandıktan çıkmasını beklediğimiz şey başka Memlekette “namuslu adam” ihtiyacı tavanlara vurdu “Çalmayan yönetici” modeli, işinde gücünde kendi halinde insanların rüyalarını süsler oldu 
İstanbul’un ağzı var dili yok adayı Gandi Kemal Bey’e yapışması bundandır 
Adam her gün medyanın karşısına çıkıp, iki parça kâğıt sallıyor Siyaset çarşısı o saat karışıyor 
Aha işte “Asfalt danışmanlığı ” numarasını o getirip koydu tavaya 
***
Eskiden boşta gezenlerin boş kalfası olurdu Kaldırım mühendisliği onun arkasından geldi Bunlar geliri sıfır, itibarı kendinden menkûl işlerdi 
“Asfalt danışmanlığı” hepsini geçti Altı ay, asfalt meraklılarına akıl veriyorsun Üç milyon, dört milyon lira ücret alıyorsun 
Bir aylık kazancın Çankaya adamının yedi yıllık maaşına denk geliyor 
Ne akıl veriyor acaba? “Asfaltta giderken sağdan yürü Cüzdan bulursun ” mu diyor?
Sorular benim değil Gandi Kemal Bey’in
AZİZ BAŞKAN
Onun İzmir’deki benzeri Aziz Kocaoğlu da bu gidişatın yarattığı gözde adayların başında 
İzmir’de kimi yolundan çevirirsen çevir “Başkan nasıl biri ” diye sor Dürüstlüğünü övecektir 
Kemeraltı’nda denk gelip ayak üstü konuştuğum bir okurun söylediği gibi “Cüzdanını teslim et ” diyor 
İzmir’in sevgilisi Ahmet Piriştina aniden göçüp gidince koca şehir şoklanmıştı Aziz Kocaoğlu o yas günlerinde, Ahmet Piriştina’nın koltuğu için kapışan keskin siyasilerin arasından sıyrılıp çıktı 
İzmir ona emanet edildi 
Piriştina karizmasının etkisindeki İzmirli önceleri yeni başkanı yadırgadı
Öyle ya! Siyaseten geldiğimiz yerler “çalsın ama çalışsın ” olunca, sapla saman birbirine karışıyor 
Olur mu diye itiraz edenin de ağzı “çalıyor ama çalışıyor da ” cümlesiyle kapatılıyor 
Sağolasın Kurtlar Vadisi Bir toplumun bilinci böyle açılır işte 
Aziz Bey’in zoraki başkanlığı konusundaki tereddüt de buradan çıktı
Adam hiç çalacak gibi durmuyordu Fazla dürüsttü, Gandi Kemal Bey gibi namus kumkumasıydı Kafalar fena karıştı 
***
Dört sene geçti galiba Aaa! Baktılar ki İzmir’de işler daha da iyiye gidiyor Hizmetler yürüyor
O güzelim körfezi lağıma, şehri de çöplüğe çeviren elli altmış yıllık tortu yavaş yavaş azalıyor 
Geçenlerde İzmir’deydim Bizim “küt bağımlısı” kızların elinden bir eyyam kurtulup nefes aldığımda sevgili arkadaşım Reha şehirde bir şeylerin değiştiğini anlattı 
Ben de kulak verdim 
İstanbul’a henüz nasip olmamış dev bir konser salonu Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nın yeniden restorasyonu Kadifekale - Antik Tiyatro projesi 
İzmir’in içinde, o eski harap binaların arasında gömülü kalmış antik kentin toprak üzerine çıkarılması, çevresinin ıslahı Yeni müzeler, viranelikten çıkarılan tarihi binalar 
Harika bir kafeye dönüştürülmüş eski havagazı fabrikası Şehrin içinde iddialı bir mekân haline getirilen tarihi asansör Şehrin hemen kıyısında kurulan Türkiye’nin en büyük hayvanat bahçesi 
Açılan yeni tüneller Viyadükler Santim santim rahatlayan trafik 
DEĞİŞEN İZMİR  
Reha Pekdemir neredeyse yirmi yıllık arkadaşım Bizim “kütçü kızlar çetesi”nin eline düşmüş bir yedek oyuncu Dördüncü bulunamadı mı zorla masaya oturtuyor, işkence ediyorlar adamcağıza 
O yüzden kaderlerimiz böyle bir çilede kesişiyor 
“Gel seni biraz gezdireyim ” deyip de önüme düştüğünde o yüzden tereddüt etmedim, peşine takıldım 
Önce tarihi Asansör’ün bulunduğu yere gittik Abdülhamid döneminde İzmirli bir Yahudi tüccar sultandan izin alıp bu asansörü yaptırmış 
Limandan getirilen yükü, arabalarla dik yamaçlara vurmadan yukarıya çıkarmak için 
Aziz Başkan proje gereği asansör binasını restore ederken önünü de açtırmış Önünde harap binalardan oluşan bir ev kümelenmesi var 
Bunlar istimlak ediliyor Sadece Dario Moreno’nun doğduğu ev müze olarak bırakılıyor 
Böylece Asansör Kulesi’nin önü denize kadar açılıp yeşil alan haline getiriliyor 
Kuleye de çıktık Bir tarafta harika deniz manzarası olan bir kafeterya var İster kahvaltını yaparken körfezi seyret İstersen çayını kahveni içerken gazetelerini oku, kitabını aç
Binanın öbür yakasında ise içinde şık bir barı da bulunan koca bir lokanta var 
Özel günlerde hizmet verebilecek kapasite ve şıklıkta 
Oradan çıkıp eski antik kentin kazı ve düzenleme çalışmasının yapıldığı alana gittik 
Şaşırdım Çünkü hiç bilmediğim bir şey oluyordu şehrin göbeğinde Efes’teki antik kentin bir benzeri gün ışığına çıkıyordu 
***
Antik kentin ortasındaki çarşı, yani agora hemen hemen kurtarılmış Solunda kemerli dev çarşısı, ortada alanı, sağında yapıları ile turiste şimdiden “gel gel ” yapıyor 
İzmir turistten yana dertlidir İzmir Ticaret Odası, turist getiren feribottan çıkan her pasaportlunun ayak bastı parasını cebinden ödediği halde işin bereketi yok 
İşte Aziz Başkan’ın becerdiği şey bu 
“İzmir’e gelip de ne göreceğiz ” diyenlere “buyurun size antik kenin agora meydanı ” diyecek 
Kadifekale restorasyonu bitip de altındaki “antik tiyatro” da ziyarete açıldığında, profesyonel turist rehberleri şehirde “tarih turu” yapabilecekler 
Bitmedi Yarın Cemal Reşit Rey Kültür Merkezi’ni anlatacağım Oradan havagazı fabrikasına Oradan da hayvanat bahçesine 
|
|
|
|