07-31-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (1982)
1982 Anayasası <o:p></o:p>
<o:p></o:p>
12 Eylül 1980 askerî müdahalesi ile 1961 anayasası yürürlükten kaldırılarak, parlamento feshedilmiş, siyasal partiler kapatılmıştır Bu askerî müdahale sonrasında da yeni bir Kurucu Meclis oluşturulmuştur Millî Güvenlik Konseyi ve Danışma Meclisi olmak üzere iki kanatlı bir şekilde oluşturulan bu Kurucu Meclis, anayasal ve yasal bir çatı oluşturmak, yeni bir anayasa hazırlamak ve TBMM açılana kadar yasama görevini yapmak gayesine yönelik olarak kurulmuştur <o:p></o:p>
<o:p></o:p>
Danışma Meclisi tarafından kabul edilen ve Millî Güvenlik Konseyi’nce son şekli verilen anayasa,7 Kasım 1982’de halkoyuna sunularak ,% 92 kabul oyu ile yürürlüğe girmiştir <o:p></o:p>
Cumhuriyetin vazgeçilmezliğinin ve millî egemenliğin bir kez daha vurgulandığı 1982 anayasasında, Türk Devleti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak nitelendirilmiştir 1961 anayasasının başlangıç kısmında yer alan “Türk Milliyetçiliği” deyimi tartışmalara yol açtığı için, 1982 anayasasında “Atatürk Milliyetçiliği”ne bağlılığın devletin temel nitelikleri arasında gösterilmesi önemli bir yenilik olarak göze çarpmaktadır <o:p></o:p>
Yasama organı yeniden düzenlenerek 1961 anayasasıyla kurulan Cumhuriyet Senatosu kaldırılmış ve yeniden tek meclisli sisteme dönülmüştür <o:p></o:p>
<o:p></o:p>
Yürütme konusunda ise 1961 anayasasındaki sistem aynen korunmuş olmakla birlikte,bir farklılık olarak cumhurbaşkanının meclisi feshetme yetkisi biraz daha genişletilmiştir Buna göre 45 gün içinde bir hükümet kurulamaz veya güvenoyu alamazsa, cumhurbaşkanı meclisi dağıtıp, ülkeyi seçime ***ürebilecektir <o:p></o:p>
<o:p></o:p>
Temel hak ve özgürlükler ise 1961 anayasasında olduğu gibi geniş ve kapsamlı bir şekilde düzenlenmiş olmakla birlikte, kısıtlayıcı bir anlayış benimsenmiştir <o:p></o:p>
<o:p></o:p>
Din derslerinin ilk ve orta öğretimde okutulacak zorunlu ders kapsamına alınması, 1982 anayasasının en çok tartışılan yönlerinden birisini oluşturmuştur <o:p></o:p>
<o:p></o:p>
Türk toplumu 1876’da günümüze kadar beş farklı anayasa ile yönetilmiştir Günümüzde anayasa tartışmalarının hala devam ettiği düşünülürse, anayasadan kaynaklanan sorunların çözüme kavuşturulduğunu söyleyebilmek mümkün değildir 1924 anayasası dışında kalan (1876-1921-1961-1982) diğer dört anayasa, olağanüstü dönemlerin ürünü olarak, yine olağanüstü şartlarda oluşturulan kurullar yada kurucu meclisler tarafından acele ile hazırlanmıştır Dolayısıyla olağanüstü dönemlerin etkisini yitirmesi ile mevcut anayasanın da yetersizliği de ortaya çıkmıştır Türkiye’de bütün kesimlerin uzlaşmasıyla hazırlanacak sivil bir anayasa ile devlet-birey, devlet-toplum, toplum-birey, birey-birey ilişkilerinin sağlıklı bir temel üzerine oturtulması sağlanabilir
|
|
|