Prof. Dr. Sinsi
|
Parmaksız Hatsu(Söz Verilmiş Aşklara) / Parmaksız Hatsu(Söz Verilmiş Aşklara)
Parmaksız Hatsu
Tsoka, güzelliği ve zerafeti ile adını duyurmuş genç bir kızdır
Soyludur Pek çok prens oğluna ister Kim isterse istesin, kendisine evlenme teklif edenleri geri çevirir Tsoka, onları beğenmediğinden değil, aklına koyduğu bir işten dolayı tüm adaylara olmaz der Kararlıdır
Günlerden bir gün, köyde bir evde ‘yün tarama günü’ düzenlenir Yün tarama işini kızlar yapar Yün taratacak aile, köyün tüm genç kızlarını çağırır Köyün genç kızları ailenin belirlediği gün taraklarını yanlarına alarak toplanırlar Tsoka da gelir, köyün gençlerine gün doğmuştur Kızlar akşama kadar yün tarayacaklar, gece de eğlence düzenlenecektir Köyden, bazı gençler yakın köylerdeki arkadaşlarına haber verirler Yakın köylerdeki gençler yanlarına kız kardeşlerini veya komşu kızlarını da alarak katıldılar
Gündüz, yünler taranır Gece genç kızlar ve erkekler geniş bir odada toplanırlar Köyün ve yöre köylerden gelen gençlerin tamamı, genç erkekler, Tsoka’nın ağzından “olur veya evet ” sözü alabilmek için yarışıp dururlar
Sonunda Tsoka kararını açıklar:
“Prens Hatıkua’nın yılkısında cins tor bir aygır var Onu kim yakalayıp getirir ve kardeşime teslim ederse, kim olursa olsun, onunla evlenirim ”
Gençler “Bunu yapmaktan kolay ne var?” diye birbirlerine bakıp, bıyık altından gülümserler
***
Genç kızlar ve erkekler sabaha kadar oynayıp zıpladılar, düğünü VIC dansıyla sona erdirmek istediler Gençler birbirleriyle tek tek dans ettiler, sözler verildi sözler alındı Tsoka’yı tüm gençler dansa kaldırdı sırasıyla Tsoka içlerinden birinin çıkıp “İstediğin atı sana getireceğim ” demesini bekledi ama hiçbiri bunu yapacağını söylemedi
Yakın köyün gençlerinden Hatsu da katılmıştı düğüne Hatsu Tsoka’yı çok seviyordu, Tsoka’da Hatsu’ya ilgisiz değildi fakat Hatsu’nun evlenme teklifine bir türlü evet diyemiyordu
Eğlence sırasında genç kızlar evlenmeye söz verdikleri gençlere mendillerini verdiler Genç erkekler bu mendilleri koyunlarına soktular VIC dansı bitince konuk gençler yanlarında getirdikleri kızları atın eyerine bindirip, kendileri de eğerin terkisine binerek köyden ayrıldılar
Köyün genç kız ve erkekleri hep birlikte uğurlanırken Hatsu atının başını döndürüp Tsoka’nın kulağına eğilip, “O atı sana getirirsem benimle evlenir misin?” diye sordu
Tsoka koynundan çıkardığı mendili Hatsu’ya uzattı ”Al, o zaman seni bekleyeceğim ”dedi
Hatsu uzatılan mendili aldı, koynuna soktu, arkasını döndü gitti…arkadaşlarına katıldı Onlara, Tsoka’dan evlenme sözü aldığını anlattı Tsoka’nın bu sözü bütün köylere yayıldı Prens Hatıkua’nın kulağına kadar gitti Prens, Hatsu bir delilik yapmadan gelip aygırı ister ise ona hediye etmeyi düşündü Hatsu’yu tanımadığı halde…
Hatsu, Prens Hatıkua’yı sordu, soruşturdu Yaşadığı köyünü, atlarını nerelerde yaydırdığını öğrendi İkinci günü atının eyerine bir kement asarak atına bindi Prensin yaylasına doğru yola koyuldu Bütün gün at sürdü Güneş batarken ulaştığı bir ormanın kıyısında atını durdurup indi Atı köstekledi Yamçısını serdi bir süre çevreye bakındı oturdu Dolunay yükselirken, dolunayı Tsoka’nın yüzüne benzetti; içini sevinç kapladı Eyeri başının altına koydu Yamçıya sarılıp sırt üstü yattı Samanyolundaki yıldızlara baktı, yıldızları tek tek saydı Bine kadar saymıştı ki uyuya kaldı
Sabah kuş sesleri ile uyandı Kalktı, üstünü çırptı, acıktığını duyumsadı Yakınındaki pınardan avuç avuç su içti, yüzünü yıkadı, uykusu dağıldı Uzakta otlayan atının yanına gitti, kösteği atın ayağından çözdü, boynuna takıp yattığı yere geri döndü Eyeri bir hareketle atın sırtına attı Gemi taktı Eyerin kayışlarının uçlarını tokalarından geçirip, sıkıştırdı Atına bindi ve mahmuzladı
Kuşluk vakti, Güneş tam yükselmemişken bir dağın dibinden akıp giden dereden bir yılkının su içtiğini gördü Yılkıya doğru gitti Irmağa yanaşıp atına su içirdi

Gözleri ile atları inceledi Aradığı aygır yılkının dışında dolanıp duruyordu, Su içip yılkıdan uzaklaşmak isteyen diğer atları gerisin geri çeviriyor, yılkıdan ayrılmalarına izin vermiyordu Görünürde hiç insan yoktu 
Hatsu, atı su içtikten sonra dizginleri geri çekti atını mahmuzladı Hatsu eyerin kaşında asılı kementi sağ eline aldı Yılkının dışında duran aygıra yanaştı Aygır kendisine doğru gelen atlıya dik dik baktı Hatsu aygırı ürkütmemek için atını yavaş sürüyordu Tam yanına geldiği sırada elindeki kemendi aygırın boynuna fırlattı Aygır kementten korunmak için hızla başını yere indirdi Yana sıçrayıp yakalanmaktan kurtardı kendisini, koştu, yılkıya karıştı Atlar dağıldı Yılkı yayıla yayıla dağa doğru yürüdü Hatsu, aygırın peşine düştü Yılkının ortasında ilerleyen aygıra yanaşıp başını kaldırmasını elinde toparlayıp hazırda tuttuğu kemendi tekrar atmayı bekledi
Kemendi aygıra doğru fırlattı Kement aygırın sağrısına değdi, aygır ürküp koşmaya başladı Hatsu, peşine düştü aygırın, kovaladı Yetişemedi Aygır durdu, başını Hatsu’ya çevirip baktı Hatsu ile göz göze bakıştılar, Aygır toynakları ile toprağı eşeledi Sonra şaha kalkıp aniden yılkıya doğru koşmaya başladı; yılkının en sonundaki tayı arkasında otlamakta olan kır kısrağa gidip göğsü ile sağrısından tosladı Kısrak ileriye doğru koştu, yılkıya katıldı
|