Konu
:
Bir Resim Bir Dram
Yalnız Mesajı Göster
Bir Resim Bir Dram
07-30-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Bir Resim Bir Dram
Etrafı çam ağaçlarıyla bezeli şirin bir köyde
çevresi tatlı kardeşleriyle örülü küçük bir evde yaşıyorum
Adım Bahar; daha on beşinde
bin bir umut içindeyim
Şimdi elimde bir boya fırçası
önümde bembeyaz bir kağıt
İçimde dinmeyen bir coşkuyla düşlerimdeki resmimi çiziyorum…
Önce mavi
masmavi bir gökyüzü çiziyorum
tıpkı yarınlarımda kurduğum tatlı düşlerin sevekşi gibi
Ve bembeyaz bulutlar çiziyorum tıpkı kocaman pamuk şekerleri gibi beni alıp da yarınlarıma taşısınlar diye
Ağaçlar çiziyorum yeşil
yemyeşil
dallarında baharın en güzel çiçekleri
hani bir gün şu hayat yolunda yorulursam gölgesinde soluklanmak için
Ve kuşlar çiziyorum cıvıl cıvıl rengarenk
tıpkı kardeşlerim ve arkadaşlarım gibi
Billur bir dere çiziyorum şırıl şırıl Firdevs''ler gibi ve derenin içinde balıklar kıpır kıpır aynı küçük yüreğim gibi
En sona resmimin en güzel
en değerli objesini çiziyorum
Bembeyaz kanatlarıyla resimdeki her şeyi şefkatiyle saran bir melek çiziyorum
yani annemi çiziyorum
Günlerimin böyle resimdeki gibi güzel geçtiği bir günde
bir şey içimi sıkıyor
Resmimdeki beyaz bulutlar hızla uzaklara sürükleniyor yerine kara kara bulutlar geliyor! Ve o akşam evimize misafirler geliyor
Sanıyorum bir bardak çay içer giderler
Ama ziyaret çaydan öte
Kelamlarsa benziyor bir hançere
Babam bakmıyor akan gözyaşıma
veriyor beni bir avuç para karşılığında
kendi yaşında bir adama
Anam kıyamıyor bana
ama karşı koyamıyor kör olası töre denen yanlışa
On beşindeki hayat dolu ben
on altısında gözü yaşlı kadın oluyorum
olduruluyorum
Bir zalime düşen
bahtsızım artık
O zalim beni alıp getiriyor büyük şehire
Önce dayaklar başlıyor
Ardını namussuzlukları kovalıyor
Ve bir gün bana “B
aşk
alarına da eş olacaksın” diyor
o
edepsiz
soyu nesepsiz
Koynumda iki yaşındaki kızım Gülşen
Yalvarıyorum anama
babama beni kurtarın diye
“Yok diyor babam sen evinin kadınısın dayaksa cennetten sana hediye
” Ve bir gün o nesepsiz koynuma sokmaya kalkıyor kendi gibi bir aynı soysuzu
Saplıyorum b
saymıyorum sekiz mi dokuz mu? O mendebur gidiyor cehenneme
ben de kucağımda bebem gidiyorum mapushaneye
Namusumsa her şeyden üstte
Yıllar geçiyor
Resmimdeki mavi gökyüzünün önünde şimdi demir parmaklıklar
Ağaçlarım çürümüş ve kurtlanmış
Bense altında solmuş ve yitmiş
Billur derem çoktan zifiri kara
tıpkı kaderim gibi
Balıklarsa köpek balığı olmuş
O rengarenk kuşlar çoktan havalanıp gitmişler bilmediğim ötelere
yerlerinde akbabalar
Beni yarınlara taşıyacak beyaz bulutlarım artık kapkara taşırlarsa anca mezara
Bir tek meleğim kalmış
onun da kanatları güçsüz
gücü yok gelip beni sarmaya
kurtarmaya
Çok mevsimler geçiyor
Hakim amca “Yeter artık” diyor resmimdeki mavi gökyüzümü kirleten demirleri söküp atıyor
Umut rüzgarları kara bulutları bir bir def ediyor
Pamuk şekeri bulutlarım resmime geri dönüyor
Ağaçlarımda yeniden rengarenk binlerce ümit tomurcukları
Bir tek meleğim yok
canım meleğim
O artık bulutların üstünde semalarda
mutluluk göz yaşlarıysa şu nur topu bulutlardan akan sağanaklarda
Ve o sağanaklar resmimdeki kokuşmuş suyu yeniden Firdevs menbalarına çeviriyor
Şimdi artık resimde ki melek benim
Artık hep kışsız baharların resmini çizecek canım kızım Gülşen’im
(Gerçek bir hayat hikayesinden derlenmiştir
)
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul