07-30-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Eşi Bitkisel Hayata Giren Bir Erkeğin Mektubu
Seni ezberlemeye çalışıyorum
Kendini bana bırak, senden alabileceğim hiçbir şey yok, hele senin haberin olmadan asla
Gözlerine dokunmak için ne kadar uzun zamandır bekliyorum biliyor musun?
Ya saçlarını koklamak için? Yasemin gibi kokuyorlar  Belki de daha güzel
"Böyle kokmayı nasıl başarıyorsun?" derdim hep,
Sen de bana, "Sen koklamayı biliyorsun derdin"
Siyah saçların, yeşil çayırlarları anımsatan göz bebeklerinle buluşunca, ne kadar romantik duruyorlar 
Öyle ezberlemek istiyorum ki seni, unutmak denen şey bile hasetlensin
Kirpiklerine baktıkça rimel olup bulaşmak geliyor içimden
Bir firça kadar bile şanslı bulmuyorum kendimi Yada bir çorap kadar, bir ruj olmak bile düşmüyor payıma
Dudaklarına yaslanmak ne güzel olurdu Ne güzel olurdu onlara pervasızca dokunmak  
Seni ezberlemek istiyorum
Ellerinde kimsede olmayan bir hüzün var, yüzünde yaşayan her duygu ellerine de bulaşmış sanki, incinmekten hiç korkmazdın sen 
Ojelerin silinmiş, yarın onları yeniden süreceğim Kır çiçeklerini çok seversin, sana tazelerini toplamalıyım  
Daha çok şey var söylemek istediğim, ama dilime mühür vurdum sen konuş diyinceye kadar
Sadece yüreğimle konuşuyorum Sadece yüreğimle  
Bilmemki kitap okumamı ister misin? En sevdiğin şey, boleroyu dinlerken kitap okumaktı  
Küpelerini çıkarmışlar, aradım ama komedin de değiller, yüzüğünde yok, yer yarıldı içine girdi sanki
Oysa ne kadar sevinmiştin sana evlenme teklif ettiğim o akşam, hiç çıkarmayacağına da söz vermiştin
Sana sitem etmiyorum Bırak hiç değilse kendimle konuşayım Sen beni yokmuş farz et
Ne tuhaf, o kadar güzel görünüyorsun ki, sanki başka bir yerdeymişiz hissine kapılıyorum Beni azarlamak için neler vermezdin
şimdi  Keşke azarlasan Gözlerini çevire çevire bakıp "Gene mi alışverişi eksik yaptın" demeni ne kadar sevdiğimi bilmiyorsun
Yada ne zaman futbol seyretsem, yüzünde beliren kıskanç ifadeye ne kadar hayran olduğumu
Sana ait bir eşya gibi yanından hiç ayrılmasam ne kadar sevinirdin kim bilir
Çok tatlısın, çok  iş çıkışı yine geleceğim
Daha ne kadar idare ederler ki  Neyse sen boş ver bunları
Keşke hiçbir sorumluluğum olmasaydı, her saniyeyi seninle geçirmek çok keyifli olurdu
Ama işteyken hep seni hayal edeceğim bunu bil
Tatlı tatlı şarkı söyleyişini, yaramaz çocuklar gibi gizlice çaldığın ıslıkları, kızdığında söylediğim muzur sözleri  
Ayakların daha sıcak şimdi Yastığını da düzelttik mi tamam  
Burnundan öpmek istiyorum seni, ne kadar zarif bir duruşu var, hiç bu kadar düzgün olduğunu fark etmemiştim
Garip, şu son birkaç aydır, seninle ilgili neler kaçırdığımı daha iyi anlıyorum
Hemşire gelmek üzeredir canımın içi, birazdan annemlerde gelecek, beni merak etme, ben seninim,
hep senindim zaten Sesimi duyduğunu düşünüyorum Gözlerin kapalı olsa
da gördüğünü  Ellerin ezberlediklerini anımsıyor olmalı  Karanlıktan korkmana gerek yok Işık hep yanık kalacak
Doktorlar bu gün olmasa da, bir gün komadan çıkabileceğini söylüyor
Onlar seni tanımıyorlar ki, ne kadar inatçı olduğunu, birbirimizi ne
kadar sevdiğimizi, bir ay sonra kutlayacağımız evlilik yıldönümünü
bilmiyorlar Onlara da hak vermeliyiz!
Burnundan öpüldün, dudaklarına değmeye kıyamadım yine 
alıntıdır
|
|
|