Bir Kızılderili Reisinin Mektubu / Bir Kızılderili Reisinin Mektubu

**Prof. Dr. Sinsi** · 07-30-2012

''Bu toprağın her karışı bizim için kutsal

Işık saçan çamın her iğnesinin, kuytu ormanlarda her sis parçasının, her böcek vızıltısının anılarımızda yeri var

Ağaçlardan sızan sular, atalarımızın anılarını taşıyor

Biz toprağın parçasıyız, toprak bizim parçamız

Çiçekler ablalarımız; geyik,at,kartal ise kardeşlerimiz

Kayalık tepeler, çayırdaki çiğler, midillinin sıcaklığı ve insan, hepsi aynı ailenin üyeleri

Derelerden ve ırmaklardan akan bu ışıltılı su, sadece su değil, aynı zamanda atalarımızın kanı

Suyu şırıltısı, babamın babasının sesi

Beyaz adamın örflerimizi anlamadığını biliyoruz

Çünkü o, gece gelip istediği toprağı alan bir yabancı

Toprak onun kardeşi değil, düşmanı

Ve o toprağı ele geçirince, bir sonrakine göz dikiyor

Anası olan toprağı, kardeşi olan göğü alınıp satılacak, yağmalanacak şeyler olarak görüyor

Açgözlülğü tüm toprakları yutacak, arkasında yalnızca çöl kalacak

Beyaz adamın kentlerinde huzurlu bir köşe yok

İlkbaharda yeşeren yaprakların sesini, bir böceğin kanat çırpışlarını dinleyecek bir yer de yok

Herhalde vahşi olduğumuz için anlamıyoruz

İyi ama bir su kıyısında geceleri kurbağanın ve ağustos böceğinin sesini dinlemedikten sonra orada yaşamanın ne anlamı olabilirki?
Hava, Kızılderili için çok değerli;çünkü herkes, herşey hayvan, ağaç, insan aynı soluğu paylaşıyor

Teklifinizi düşüneceğiz

Ancak kabul etmeye karar verirsek bir koşulumuz olcak;Beyaz bu toprağın hayvanlarını kardeşi olarak görecek

Çayırlarda bir trenin ezdiği bin kadar yabanöküzü gördüm

Ben bir vahşiyim, duman püsküren demir atın, nasıl yabanöküzünden daha değerli kabul edileceğini anlamıyorum

Hayvanların ölümü sonunda insanın ölümü demek

Herşey birbirine bağlı, her şeyi birbiri tutuyor

Toprağın başına gelecek felaket, sonunda toprağın başına gelecek felaket, sonunda toprağın oğullarını da bulacak

Beyaz adamın da bu sondan kaçamaz

O da yok olacak, belki de herkesten önce

Yatağınızı kirletmeye devam edin, bir gece kendi pisliğinizde boğulacaksınız

Biz vahşiyiz; beyaz adamın öküzleri katletmesini, yaban atlarını evcilleştirip yaşam sevincini elinden almasını, sisli ormanları ve çiçekli tepeleri soldurmasını anlayamıyoruz

Çalıkuşu nerde?Yok oldu!Kartal nerede!Yok oldu!Geyik nerede?Yok oldu!Hayatın sonu ve hayatta kalabilmek birbirimize saldırmanızın başlangıcı

''

Seattler kabilesi şefi Sealth'in topraklarını beyazlara satmasını öneren ABD hükümetine 1854'te gönderdiği mektuptan

07-30-2012	#1
Prof. Dr. Sinsi	Bir Kızılderili Reisinin Mektubu / Bir Kızılderili Reisinin Mektubu ''Bu toprağın her karışı bizim için kutsalIşık saçan çamın her iğnesinin, kuytu ormanlarda her sis parçasının, her böcek vızıltısının anılarımızda yeri varAğaçlardan sızan sular, atalarımızın anılarını taşıyorBiz toprağın parçasıyız, toprak bizim parçamızÇiçekler ablalarımız; geyik,at,kartal ise kardeşlerimizKayalık tepeler, çayırdaki çiğler, midillinin sıcaklığı ve insan, hepsi aynı ailenin üyeleri Derelerden ve ırmaklardan akan bu ışıltılı su, sadece su değil, aynı zamanda atalarımızın kanıSuyu şırıltısı, babamın babasının sesiBeyaz adamın örflerimizi anlamadığını biliyoruzÇünkü o, gece gelip istediği toprağı alan bir yabancıToprak onun kardeşi değil, düşmanıVe o toprağı ele geçirince, bir sonrakine göz dikiyorAnası olan toprağı, kardeşi olan göğü alınıp satılacak, yağmalanacak şeyler olarak görüyorAçgözlülğü tüm toprakları yutacak, arkasında yalnızca çöl kalacak Beyaz adamın kentlerinde huzurlu bir köşe yokİlkbaharda yeşeren yaprakların sesini, bir böceğin kanat çırpışlarını dinleyecek bir yer de yokHerhalde vahşi olduğumuz için anlamıyoruzİyi ama bir su kıyısında geceleri kurbağanın ve ağustos böceğinin sesini dinlemedikten sonra orada yaşamanın ne anlamı olabilirki? Hava, Kızılderili için çok değerli;çünkü herkes, herşey hayvan, ağaç, insan aynı soluğu paylaşıyor Teklifinizi düşüneceğizAncak kabul etmeye karar verirsek bir koşulumuz olcak;Beyaz bu toprağın hayvanlarını kardeşi olarak görecekÇayırlarda bir trenin ezdiği bin kadar yabanöküzü gördümBen bir vahşiyim, duman püsküren demir atın, nasıl yabanöküzünden daha değerli kabul edileceğini anlamıyorumHayvanların ölümü sonunda insanın ölümü demekHerşey birbirine bağlı, her şeyi birbiri tutuyorToprağın başına gelecek felaket, sonunda toprağın başına gelecek felaket, sonunda toprağın oğullarını da bulacak Beyaz adamın da bu sondan kaçamazO da yok olacak, belki de herkesten önceYatağınızı kirletmeye devam edin, bir gece kendi pisliğinizde boğulacaksınızBiz vahşiyiz; beyaz adamın öküzleri katletmesini, yaban atlarını evcilleştirip yaşam sevincini elinden almasını, sisli ormanları ve çiçekli tepeleri soldurmasını anlayamıyoruzÇalıkuşu nerde?Yok oldu!Kartal nerede!Yok oldu!Geyik nerede?Yok oldu!Hayatın sonu ve hayatta kalabilmek birbirimize saldırmanızın başlangıcı'' Seattler kabilesi şefi Sealth'in topraklarını beyazlara satmasını öneren ABD hükümetine 1854'te gönderdiği mektuptan