|
Prof. Dr. Sinsi
|
Zeugma , Zeugma'daki Mozaiklerin Tarihçesi, Eski Çağlardan Günümüze, İşık Tutan
SİLENOS MOZAİĞİ

Silenos yaşlanmış Satyros'lara (Dionysos'un maiyetinin ayrılmaz parçası olan doğa daimonları ) verilen genel addır Fakat aynı zamanda , Dionysos'u yetiştirmiş olan bir efsane kahramanına da mitolojide bu adın verildiği biliniyor Silenos'un seceresine ilişkin çok değişik bilgiler mevcuttur Silenos bazen Pan'ın ya da Hermes'in bin Nympha'dan olma oğlu olarak kabul edilir ; bazen de O'nun Ouranos'un Kronos tarafından kesilen erkekliğinden damlayan kanlardan doğduğu ileri sürülüyor Bu silenos son derece bilge bir kişiydi, ama bilgeliğini insanlara ancak zor altında gösterirdi Örneğin; bir keresinde Kral Midas tarafından derdest edilmiş ve ona bilgece sözler söylemişti Vergilius da VI Ecloga'sında aynı şekilde, çobanların Silenos'u şarkı söylemeye zorladıklarını tahayyül eder Silenos'un Kentauros Pholos'un babası olduğu ve onu bir dişbudak ağacı Nymphasından dünyaya getirdiği ileri sürülüyordu Başka bazı efsaneler O'nu Apollon Nomius'un (Arkhadia'lı Apollon) babası olarak da görürler Silenos son derece çirkindi Yassı burunlu, kalın dudaklı , boğa bakışlıydı Çok kocaman bir karnı vardı Genellikle bir eşeğin üzerinde ve çok sarhoş olduğundan, dengesini güçlükle koruyabilir bir halde tasvir ediliyordu
ÇİNGENE MOZAİĞİ (GAİA)

Zeugma Kazılarının kamuoyunun henüz gündemine girmediği 1992 yılında çıkarılan bu mozaikteki kadın figürü gizemli bakışları ile Zeugma'nın simgesi haline geldi İlk çıktığı yıllarda kimliği konusunda kesin bir tanımlama yapılamayan bu mozaiğe figüründeki kadın resminin çingene kızlarını andırması nedeniyle çingene adı verildi Ancak bazı kaynaklar mozaikteki asma figürlerine dikkat çekerek , çingene olarak tasvir edilen kadının yer tanrısı GAİA olduğunu ileri sürmekte Gaia mitolojide, içinden tanrı soylarının çıktığı ilk element olarak kabul edilmektedir Gaia , Hesiodos'un Theogonia'sında büyük bir rol oynamasına karşılık, Homeros'un poemlerinde hiç görülmez Hesiodos'a göre Gaia, Khaos'tan hemen sonra ikince olarak doğmuş, O'nun hemen ardından da Eros (aşk) gelmiştir Gaia, hiç bir erkek element yardımı olmaksızın, çevresini saran Gök'u (Ouranos) ve Dağlar'ı, deniz unsurunuun kişileştirilmiş erkek şekli olan Pontos'u doğurdu Gök'ün doğuşundan sonra , Gaia O'nunla birleşti ve böylece sahip olduğu çocuklar, artık basit elemanter güç olmaktan çıkarak, tam anlamıyla birer tanrı oldular Önce altı titan: Okeanos, Koios, Krios, Hyperion, İapetus ve Kronos ile altı titanid: Theia, Reia, Themis, Mnemosyne, Phoibe ve Tehys doğdular Bunlar dişi tanrısal varlıklardır Bu kuşağın en genci Kronos'tur Ardından Kyklopslar geldi:yıldırıma, şimşeğe ve gök gürültüsüne hükmeden tanrısal varlıklardı bunlar Adları:Arges, Steropes ve Brontes di Ve nihayet Ouranos'un aşklarından Kottos, Briareus ve Gyges adlı yüz kollu, devasa, şiddet yanlısı varlıklar olan Hekatogkheir'ler doğdu
"KAHVALTI SOFRASINDAKİLER"

Bu mozaik Fransız Arkeolog Catherine Abadie-Reynal yönetimindeki Fransız ekip tarafından 6 numaralı açmadaki villada ortaya çıkarıldı Mozaik zengin bir biçimde dekore edilmiş bir evin muhtemelen triclinium yani yemek odasında bulundu Çok yüksek kalitede olan bu parça mükemmele yakın bir derecede korunmuş vaziyette Mozaik üç ana öğeden oluşuyor Ana panoyu üç taraftan saran geometrik bordür yemek yiyenlerin oturdukları kanepelerin orijinal yerlerini gösteriyor Çerçevede (aslan, panter vBulletin ) vahşi hayvanlarla savaşan Eros’lar ayrıntılı ve canlı bir şekilde resmedilmiş; öte yandan çelenkli erkek ve kadın başları köşelerden ve eksenden gözlerini dikmiş onlara bakıyor Son olarak, (1,75m x 1,50m) ebadındaki ortadaki çarpıcı pano güzel dokunmuş bir şeritle çerçevelenmiş ve batı tarafındaki kanepelere oturup yemek yiyenlerin karşısına gelecek şekilde yerleştirilmiş Mozaiğin teması yemeğe gelen misafirler için bir ‘sohbet konusu’ görevi görmüş olmalı
Resimde mimari bir arka plan önünde 3 kadın ve 2 genç kız görülüyor Kadınlardan ikisi mavi-yeşil kumaşlı bir kanepeye oturmuş; sohbet eder gibi birbirlerine dönmüşler Önlerinde üzerinde metal bir kase olan yuvarlak, üç ayaklı bir masa var Onlardan az ötede, masanın sağ tarafında yer alan üçüncü kadın, solium >adı verilen ve arkası içbükey, yüksekçe bir koltukta oturuyor Bir tülle örtülmüş beyaz saçları oturan diğer iki kadından daha yaşlı olduğunu gösteriyor Genç kızlardan biri ona bir kase uzatırken diğeri resmin sol tarafındaki kanepenin arkasında duruyor
Resmin üstündeki yazı
Kadınların üzerinde tek bir sözcük olarak okunması gereken bir yazı görülüyor; Synaristosai, (ΣΥΝΑΡΙΣTΩΣΑΣ) yani ‘Kahvaltı Sofrasındakiler’
Bu sözcük M Ö 4 yüzyılda Menander tarafından yazılan bir Yunan komedyasının adına göndermede bulunuyor Mozaikler arasında muhtemel iki fark hemen göze çarpıyor Birincisi Napoli’deki Ulusal Arkeoloji Müzesi’nde saklanan, çok zarif teseraları olan ufak bir pano olup Pompeii’de Cicero’ya ait olduğu varsayılan bir villada ortaya çıkarılmış ‘Büyücüler’ adıyla biliniyor
Daha sonra ve daha kaba bir tarzla yapılan ikincisi ise Yunanistan’a bağlı Lesbos Adasında, Menander’in evi olarak bilinen evde bulunan bir grup mozaiğe ait Lesbos’taki evde bulunan panolar üstündeki yazılar Napoli’deki mozaik ile ilgili ilk yorumun değiştirilmesine yol açtı Komedyanın başlığından ayrı olarak (ki bu iyelik eki almış bir sözcük olmasına karşın Zeugma’da bulunan ismin –i halindeydi) Lesbos mozaiğinde üç kadın karakterin isimleri yer almaktadır: ΦІΛΑΙΝΙΣ (Philainis), ΠΛΑΓΜΑΓΩΝ (Plagnaigon) ve ΠΥΕΙΑΣ (Pyeias)
Karşılaştırma – Lesbos ve Pompeii
Bu üç mozaiğin ana sahneleri birbirine çok benziyor Hepsinde de üç kadın yuvarlak bir masa önünde oturmuş Kaseler yemek temasını akla getiriyor Hatta yaşlı kadının karakteriyle bağlantılı olan solium’un ayrıntıları, Menander mozaiğinin ortaya çıkarıldığı evde mevcut Buna karşın belirtilmesi gereken bir fark var; Zeugma’da bulunan panoda iki genç uşak yer alırken diğerlerinde gene uşak olması muhtemel bir çocuk yer alıyor Ya mozaik tasarımcıları komedyanın farklı versiyonlarından yararlandılar ya da daha küçük olan panolarda yer darlığı sorunu vardı Menander’in evindeki ve Pompeii’deki evde olduğu gibi, üç kadın tiyatro maskesi takmış Buna karşın, bu maskeler yüz şeklini kabalaştırmıyor; tam tersine, yüzdeki ayrıntılar son derece abartılı olup mozaik tasarımcısı, her kadının maskesi ve tuniği için aynı renk yelpazesini kullanmış Bütün bu öğeler resme, Menander’in evinde ve Pompeii’deki evdeki panolarda yer alan kadınların çarpıtılmış yüz ifadelerinde olmayan bir doğallık ve asalet hissi veriyor 2 genç kız maske takmıyorsa bunun sebebi hiç şüphesiz dilsizlerin Yunan komedyalarında maske kullanmamalarıdır Menander’ın komedyaları Anadolu’daki klasik ikonografinin çok popüler bir teması olup Fırat’ta bir freske ilham kaynağı olmuştur
‘Yapan Zosimos’
Ana panelin altında yer alan ikinci bir yazıdan mozaiğin yaratıcısının ismini öğreniyoruz: ΖΩΣΙΜΟΣ ΕΠΟΙΕΙ yani ‘Yapan Zosimos’ Aynı sanatçı, Zeugma’daki başka bir evde bulunan Afrodit mozaiğinin üstüne de ismini yazmıştı Daha kapsamlı araştırmalar sonunda resim tarzlarını karşılaştırma ve daha ayrıntılı yorum yapma imkanımız olacak Kaynak:Aurélia Masson (Arkeolog-PHI)
YUNUSLU EROS MOZAİĞİ

Packard Humanities Instuties'in sponsorluğunda gerçekleşen kurtarma kazıları sırasında ortaya çıkarılan bu mozaikte yunus balıkları üzerinde Aşk tanrısı Eros figürleri tasvir edilmekte
YAŞAYAN ZEUGMA İLLÜSTRASYONU

M S 2 yüzyılda en görkemli günlerini yaşayan Zeugma, Roma İmparatorluğu'nun en büyük 4 kentinden biriydi 4 Lejyon bölgesi karargahının bulunması nedeniyle yüksek rütbeli subayların ikamet ettiği, stratejik avantajları nedeniyle zengin tüccarların yaşadığı Zeugma gerçekten de görkemli bir kentti Ne var ki daha sonraları savaşlar ve doğal afetlerle (yangın, heyelan vs ) bu görkemli kent yok oldu ve kalıntıları da toprak altında kaldı
Zeugma Antik Kenti'nde kazılar başlayıncaya kadar bu gizemli kent gün ışığı görmedi Kazılarla ortaya çıkan muhteşem eserler grafik sanatçılarına da ilham kaynağı oldu Fransız Le Figaro Dergisi'nin grafikerleri de A Bölgesi kazıları sırasında çektikleri fotoğrafa mozaikleri foto montaj metoduyla ekleyerek bizleri 1800 yıl öncesine götürmeyi başarmış Ortaya çıkan muhteşem illüstrasyon Zeugma'nın 1800 yıl önceki ihtişamlı günlerini en güzel şekilde anlatıyor
Şu anda Birecik Barajı'nın suları altında kalan A Bölgesi, çıkarılan buluntular açısından en zengin kazı bölgesiydi Bu bölgeden çıkarılan mozaikler şu anda Gaziantep Müzesi'nde sergilenmektedir
FIRAT NEHRİ’NİN KRALI AKHELOOS

Fırat’ın bolluk ve bereketi diğer bir Zeugma mozaiğine daha konu olmuştur Fırat Nehri’nin kralı olan Akheloos’un başı yemişler ve meyveler saçan bereket boynuzuyla birlikte betimlenmiştir Akheloos kanat biçiminde bıyıklıdır Saçına çiçekler takılmış Alın üstü çift bereket boynuzuyla taçlandırılmış Fırat çevresinde yetişen üzüm, armut, incir, nar, yenidünya, ayçiçeği gibi meyvelerin resimleri bu mozaikte bereket boynuzu ve dallarla çevrilerek resmedilmiştir Akheleoos Helen teogonisinde yer alan en eski çiftlerden olan Okeanos ile Tethys’in her biri ırmak tanrısı olan 3 bin oğlunun en büyüğüydü Akheloos ise ilgili değişik efsaneler mevcuttur Bu efsanelerden birine göre ; Aitolia’da Kalydon Kralı Oineus’un komşusu olan Akheloos , kralın kızı Deianeria’ya evlenme teklifi eder Ancak ırmak tanrısı olarak Akheloos’un metamorfoz yeteneği vardı; istediği şekle girebilmekteydi Kimi zaman boğa, kimi zaman ejderha vs olabiliyordu Bu yetenek, böylesine rahatsız edici bir kocayla evlenmeyi düşünmeyen Deianeria’yı korkuttu Herakles, Oineus’un sarayına kendini takdim edip kızı Deineria’ya evlenme teklif edince güzel kız da bu teklifi hemen kabul etti Bununla birlikte Herakles, yerinin alınmasına kolay kolay razı olmayan Akheloos yüzünden kızı elde etmek için zorluk çekti İki talip arasında kıyasıya bir çatışma oldu Akheloos bütün yeteneklerini, Herakles de bütün gücünü kullandı Mücadele sırasında Akheloos boğaya dönüştü Herakles O’nun boynuzlarından birini kopardı Bunun üzerine Akheloos kendini yenik sayarak teslim oldu Deineria’yla evlenme hakkını Herakles’e bıraktı ama kırılan boynuzunu geri istedi Herakles bu boynuza karşılıtk, Zeus’un sütannesi keçi Amaltheia’nın bol çiçekler ve meyvalar saçan, bir boynuzunu ona hediye etti Bazı yazarlar bu harika boynuzun Akheloos’un kendi boynuçu olduğunu da ileri sürerler Günümüzde Akheloos Irmağı Astropotamo adını taşımaktadır ve Patras Körfezi’nin girişinde Yunan Denizi’ne dökülür
Kaynak:Mehmet ÖNAL (Arkeolog)
BEREKET TANRISI DEMETER

Fırat ile ilgili tanrıları batı bitişiğinde kare sığ bir havuz içinde buğday başakları ve çiçeklerle taçlandırılmış, sol omuzu üzerinde bereket boynuzu olan Toprak ve ürün tanrısı olan Demeter büstünün olduğu mozaik yer alır Burada mozaik ustası önce suyu Fırat Nehir tanrılarının olduğu havuzdan geçirip sonra bolluk ve bereket tanrıçası Demeter’in olduğu havuza ileterek Fırat’ın çevresine sundğu bolluk ve bereketi tasvir edip, ürün ve üretem denklemini kurmuştur Ayrıca, Demeter büstü sırasıyla sekizgen kuşak, sekizgen dalga kuşağı, doksan derece döndürülerek iç içe geçirilen iki eşkenar dörtgen ve bu dörtgenlerin sekiz köşesi aralarında sekiz balta betimi bulunan bezeklerin merkezindedir Sekiz sayısının geometrik bezeklerle verildiği bu kompozisyon köşeleri ışkın süren bitkisel bezekli kare içine yerleştirilen dairevi bir kuşakla çevrilir Bu panodaki sekiz sayısı Demeter’in kızı Persophone ile ilişkili olmalıdır Çünkü Zeus Persophone’nin yılın üçte ikisini (sekiz ay) yani çiçek açma ve meyve zamanını, annesi Demeter’in geri kalan üçte birini yani kışı da kocası Hades’in yanında geçirmesi kararlaştırmıştır Demeter tapımında da (efsanesinde) Persephone’den ayrılmaz Bu anne kıza “ilk tanrıça” da denir Bu sebeplerle anne kız Belkıs/ Zeugma mozaiklerinde de birbirinden ayrılmamış olup, burada Persophone sekiz sayısı kuralına göre yerleştirilen geometrik bezeklerle temsil edilmiştir
Kaynak:Mehmet ÖNAL (Arkeolog)
FIRAT'IN GENÇ NEHİR TANRISI

Gövdesinin üstü çıplak genç nehir tanrısı dirseğini bir podyuma dayamış halde çimlerin üstünde hafif yan yatmaktadır Sol üst köşede üçgen alınlıklı ve iki yanı avlu duvarlı bir bina resmi mevcuttur Bu genç nehir tanrısı Fırat Nehrine su sağlayan bir çayı (Merzimen) simgeliyor olmalıdır Bu mozaik havuzlu koridorun taban mozaiğidir
SU PERİSİ

Fırat'ın tanrısı Euphrates’in sağında bir su perisi çimlerin üstüne sol dirseğini dayamış hafif yan yatmış vaziyette tasvir edlimiştir Su perisinin dirseğinin altından pınar akmaktadır Bu da Fırat’ı besleyen çaylara su sağlayan pınarları simgeliyor olmalıdır
Kaynak:Mehmet ÖNAL (Arkeolog)
FIRAT NEHRİ TANRISI EUPHRATES

Fırat Nehrinin tanrısı Euphrates Zeugma’da sekizgen sığ bir havuzun taban mozaiğine işlenmiştir Bu mozaikte Euphrates bir divan üzerine hafi yatar vaziyettedir Dirseğinin altındaki testiden fırat akmakta ve suyla buluşan topraktan yeşillikler fışkırmaktadır Sol elinde bir dal tutar Gövdesinin üstü çıplak Ayak ucunda bir ağaç mevcuttur Bu mozaik Belkıs/ Zeugma Mezarlıküstü mevkiinde 2000 yılında kurtarma kazısında Roma villasının havuzlu koridorunda Fırat Nehri tanrılarıyla birlikte gün ışığına çıkarılmıştır Bu koridorda iki sığ havuz yer alır Efsaneye göre Fırat Nehri’ne adını veren Euphrates’in Aksurtas adında bir oğlu vardı Bu delikanlı bir gün annesinin yanında uyuyordu Euphrates bir gün karısının yanında uyuyan öz oğlunu yabancı bir erkek zannederek öldürür Euphrates sonra bu acı hatasını farkeder ve kendisini Medos ırmağına atarak ölür O günden beri Medos ırmağının adı Euphrates (Fırat) olarak söylenir
|