Yalnız Mesajı Göster

İ. Dünya Savaşı (Birinci Dünya Savaşı)Dünya Savaşı Resimleri

Eski 07-30-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İ. Dünya Savaşı (Birinci Dünya Savaşı)Dünya Savaşı Resimleri



1 Dünya Savaşı


1914-1918 senelerinde İngiltere, Rusya ve Fransa'nin yer aldigi îtilâf devletleriyle, aralarinda Osmanli Devleti'nin de bulundugu Almanya, Avusturya- Macaristan ve Bulgaristan'dan meydana gelen ittifak devletleri arasinda meydana gelen ve Harb-i umûmi diye de bilinen savas
1789'dâ meydana gelen Fransiz ihtilâli ve çeyrek yüzyil süren ihtilâl savaslari; on dokuzuncu yüzyil içinde bir takim siyâsî, ekonomik ve sosyal gelismelere sebeb oldu İhtilâlin ortaya çikardigi fikirler ve içtimaî müesseseler, devletlere oldugu kadar milletlerin davranislarina da yeni bir istikâmet verdi Bu gelismeler devletler arasi münâsebetlerin de yeni bir çerçeve içinde olmasina yol açti Liberalizm ve milliyetçilik hareketlerinin çikmasi, İtalya ve Almanya'nin birliklerini kurmasini sagladi Almanya ve İtalya, devletler arasi münâsebetlerde büyük devlet olarak yeralmak istediler Bu hareketler, Avrupa' da yeni bloklarin ortaya çikmasina ve bunlarin birbirleriyle çatismasina yol açti Bloklar arasindaki gerginlik, karsilikli silahlanmalara sebeb oldu Bu gelismeler, Balkanlarda milliyetçilik akimlarinin gelismesine ve Osmanli Devleti himayesindeki Balkan milletlerinin kaynasmasina sebeb oldu
Alman basbakani Bismark'in, Alman İmparatorlugu'nu kurmak için uyguladigi baris siyâseti,devletler arasindaki rekabeti arttirdi On dokuzuncu asirda meydana gelen sanayilesme ve sömürgecilik faaliyetleri, diplomatik münâsebetlerin alaninin Avrupa'dan Afrika ve Uzakdogu Asya'ya kaymasini sagladi Almanya'nin denizlerde ve sömürgelerde İngiltere ile rekabete yönelmesi, dünyâ pazarlarini ele geçirmeye çalismasi ve askerî yönden güçlenmesi; diger devletler gibi İngiltere'yi de endiseye sevk etti Nitekim Almanya, 1890'dan sonra tâkib ettigi politika ile Güney dogu Avrupa ve ön Asya'yi etkisi altina aldi Afrika ve Uzakdogu'da girisimlerde bulunmaya basladi Böylece Almanya, İngiltere için denizlerde güçlü bir râkib, Avrupa'da da dengeyi bozan bir güç hâline geldi Bu da İngiltere' nin güvenligi, Hindistan yolu ve deniz asiri çikarlari yönünden çok tehlikeliydi Almanya'nin gücünün ve etkinliginin azaltilmasini isteyen ingiltere, Almanya'yi ezmek için çesitli tedbirlere basvurdu
Fransa da, yâni basinda güçlü bir Almanya'nin bulunmasindan endise ediyordu 1870'deh beri Almanya'dan Alsace-Loren'i ele geçirmek ve intikam almak istiyordu Çikabilecek bir savasta müttefikleri ile birlikte Almanya'yi parçalamanin
hesabini yapiyordu
Rusya ise, bati sinirlarinda birgüç olarak beliren Almanya'nin,, Dogu Avrupa'daki panislavist emellerine set çekmesinden endise ediyordu Bu sebeble Almanya'yi yikarak ve ona dayanan Avusturya-Macaristan İmparatorlugunu parçalayarak bu tehlikeyi ortadan kaldirmak, bütün Slavlari Rus hâkimiyeti altina alabilmek gayesini güdüyordu Ayrica, İngiltere'nin karsi çikmasindan dolayi bir türlü alamadigi İstanbul ve bogazlari, İngiltere ve Fransa'nin müttefiki olmasindan faydalanarak ele geçirmek ve sicak denizlere açilmak emelindeydi
Bütün bu gelismelerin hedefi olan Almanya ise, ekonomik ve siyâsî yönden dünyâda daha etkin hâle gelmek istiyordu, özellikle doguya dogru genislemek ve yeni pazarlar ele geçirmek emelindeydi Avrupa'nin gittikçe güçten düsen devleti Avusturya-Macaristan İmparatorlugu ise, kendisine en büyük zararin panislavizmden gelecegini biliyordu Rusya'nin destegi ve kiskirtmasiyla harekete gecen, büyük iddialar pesinde kosan Sirbistan'i ortadan kaldirarak, doguya dogru genislemek ve Rus etkisini Balkanlardan uzaklastirmak istiyordu
İtalya ise, Almanya ile ittifak içinde bulunmasina ragmen gizlice Fransa ile anlasmisti Gayesi, Avusturya'nin hâkimiyeti altinda kalan İtalya topraklarini kurtararak, Akdeniz ve çevresinde yeni sömürgeler elde etmekti
Büyük devletlerin hepsi bir harbin çikmasinda kendi çikar ve emelleri açisindan fayda görmekte ve harbin çikmasi için zahirî sebebler aramaktaydilar
Avrupa'da Almanya, Avusturya-Macaristan ve İtalya'dan meydana gelen üçlü ittifak ve İngiltere, Fransa ve Rusya'dan meydana gelen üçlü îtilaf bloklarinin kurulmasi ve savas hazirliklarinin devam ettigi sirada Osmanli Devleti; ittihâdcilarin tesvik ve tahrikiyle girdigi Balkan harbinden maglûb çikmis, pek çok vatan topragini kaybetmis, düzenli ve disiplinli ordulari daginik, bitkin ve teçhîzâtsiz olup, perisan bir hâldeydi Çikacak bir harbe girmeye maddî gücü ve tahammülü olmadigi gibi, böyle bir harbe girmeyi gerekli kilacak birsebeb de yoktu
28 Temmuz 1914 günü Avusturya-Macaristan veliahdi Arsidük Fransuva Ferdinand'in Saraybosna'da bir Sirpli tarafindan öldürülmesi üzerine, Avusturya, Sirbistan'a agir bir ültimatom verdi ve harb ilân ettigini bildirdi Rusya Sirbistan'in, Almanya da Avusturya'nin yaninda harbe girdi Böylece bir hafta içinde Avrupa, dünyâ çapinda bir harbe sürüklendi Almanya Rusya'ya, Rusya'nin müttefiki olan Fransa da Almanya' ya savas ilân etti Fransa'yi ezmek ve ardindan Rusya üzerine yürümek üzere hazirlanan Almanya' nin Belçika'dan geçmesi gerekiyordu Belçika geçis izni vermeyince, Almanya Belçika'ya savas îlân etti Fransa ve Rusya' nin müttefiki olan İngiltere de bu sirada Almanya ve Avusturya'ya savas ilân etti Belçika'ya giren Almanlar hizla Fransa üzerine yürüdüler, ilk anda geri çekilen Fransizlar, Marne nehri üzerinde kuvvetli bir savunma hatti kurdular Bu hatti yaramayan Almanlar, dogu cephesine dönüp, Ruslari iki defa maglûb ettiler Avusturya ise hiç bir basari saglayamadigi gibi Ruslara da yenildi Galiçya, Ruslar tarafindan isgal edildi Denizlerde İngiltere ile Almanya arasinda meydana gelen iki savasin ilkini Almanlar, digerini ise İngilizler kazandi
Bu arada Almanya'nin Uzakdogu'da yayilmasini istemeyen Japonya, 23 Agustos 1914'de Almanya'ya savas îlân ederek itilâf devletlerinin yaninda yer aldi
Trablusgarb ve Balkan savaslarindan yenik çikan Osmanli Devleti, ordu ve donanmasini islâha çalismasi yaninda, bloklara ayrilmis Avrupa'da kendisini siyâsî yalnizliktan kurtarma tesebbüslerine giristi 23 Ocak 1913'de düzenledikleri Bâb-i âlî baskiniyla iktidari ele geçiren İttihâd ve Terakkî firkasinin ileri gelenlerinden olan Cemâl Pasa, Fransiz dostlugundan faydalanarak Osmanli Devleti'ni îtilâf devletleri safina sokmak istediyse de netice alamadi Çünkü Osmanli Devleti'nin, itilaf devletleri yaninda yer almasi, Fransa ve İngiltere'nin müttefiki olan Rusya' nin isine gelmiyordu, itilâf devletleri arasinda yer alma tesebbüsleri neticesiz' kalan İttihad ve Terâkki ileri gelenleri, Enver Pasa'nin Alman hayranligi sebebiyle Almanya'nin yaninda yer almak için tesebbüse geçtiler Harbin baslamasindan bes gün sonra, 2 Agustos 1914'de sadrâzam Saîd Halim Pasa, harbiye nâziri Enver Pasa, dâhiliye naziri Talat Pasa ve Meclis-i meb'ûsân reisi Halil beylerden meydana gelen dörtlü grup; Fransa tarafdâri olan Cemâl Pasa ile diger vükelâ ve Meclis-i meb'ûsânin haberi olmadan Osmanli- Alman ittifakini imzaladilar Daha önceki bütün harbler, Meclis-i meb'ûsân ve hey'et-i vükelâdan baska sarayda toplanan fevkalâde harb meclisinin karariyla ilân edilirdi Birinci dünyâ harbine girisin ilk basamagi olan bu ittifak andlasmasi, pâdisâhtan, bütün meclislerden ve yetkililerden gizli olarak imzalanmak suretiyle Osmanli Devleti' 'nin yikilisi hazirlandi Hiçbir millî menfeat saglamayan, fakat pek çok yükümlülükler getiren bu ittifak andlasmasinin imzalanmasindan sonra, ihtiyat tedbiri olarak ertesi günden baslamak üzere seferberlik ilan edildi Harb hazirliklarina vakit bulabilmek için zahiri olarak tarafsizligini ilân eden İttihâd ve Terakki, 11 Agustos Sali günü Goeben ve Breslau isimli Alman zirhlilarinin ingiliz takibinden kurtulmak üzere Çanakkale bogazindan girmelerine müsâde etti
Bu Alman zirhlilarinin Çanakkale bogazindan içeri girmesinden ise, sadrazamin, kabinenin, Meclis-i meb'ûsânin, hey'et-i vükelânin ve Enver Pasa haricindeki diger İttihâd ve Terakki ileri gelenlerinin de haberi olmadi O günün aksami Saîd Halim Pasa' nin yalisinda toplanan Encümen-i veküleâya biraz geç gelen harbiye nâziri Enver Pasa, içeri girerken gülerek; "Bir oglumuz dünyâya geldi" dedi Hemen îzâh ederek, Alman gemilerinin İngiliz takibinden kurtarmak için içeri alinmalarini kendisinin emrettigini söyledi Bu suretle Enver Pasa, Almanya'nin Türkiye'yi istedigi zaman harbe sokacak bir vaziyete gelmesini te'min etmek gibi târihin hiç bir zaman affetmiyecegi bir cinayeti tek basina isledigi gibi, faciaya ses çikarmayan arkadaslari da suç ortakligini kabul etmis oldular
Bütün bu gelismelere ragmen Osmanli Devleti'nin tarafsiz oldugunu kabul eden itilâf devletleri, Osmanli Devleti'nin tarafsiz kalmasini ve harbe girmemesini saglamak için gayret sarfettiler Fransa ve İngiltere büyükelçileri, sadrâzami ziyaret ederek protesto notasi verdiler
İtilâf devletlerinin bu tesebbüsleri karsisinda, hükümet, Alman sefirine müracaat ederek bir müddet gemilerin silâhtan arindirilmasini istediyse de, vaziyete hâkim olan Alman sefîri, hükümetin bu istegini kesin olarak reddetti Alman sefirinin bu davranisi üzerine, Saîd Halîm Pasa'nm yalisinda toplanan Encümen-i vükelâ, Alman zirhlilarini Osmanli Devleti tarafindan satin alinmis gibi göstermeye karar verdi, İtilâf devletleri bu hayalî satis oyununa inanmamis olmakla beraber, Osmanli Devleti'nin tarafsizligini te'min için, inanmis göründüler Gemilerin Alman mürettebattan arindirilmasini istedilerse de bu istekleri kabul edilmedi Alman gemilerinin birincisine Yavuz, ikincisine de Midilli adi verildi Biraz sonra da donanma baskumandanligina Alman filo kumandani Amiral Souchon (Suson) Pasa tâyin edildi Böylece tarafsiz kalmaya giden bütün yollar kapatildi
Almanya, dogu Avrupa'daki Rus kuvvetlerinin bir kismini üzerinden atabilmek için Osmanli Devleti'nin bir an önce harbe girmesini istiyordu Enver, Talat ve Cemâl Pasa disindaki diger Osmanli idarecileri ise, devletin mali ve askerî durumunun iyi olmadigini ileri sürerek harbe girisin geciktirilmesini istiyorlardi Fakat ittihadcilarin Balkan harbinde halk üzerinde biraktiklari kötü hâtiralarin silinmesini isteyen, böylece binde bir ihtimâlle de olsa ulasilacak bir Alman zaferinden sonra kendi ikbâllerinin daha parlak olacagini zanneden, gerçekte ise sâdece Alman ordularinin üzerinde bulunap Avrupa' daki yükünü hafifletmek isteyen harbiye naziri Enver Pasa ve kabinenin bâzi üyeleri, devletin bir an evvel savasa girmesini istiyorlardi Netîcede Enver Pasa'nin izniyle amiral Souchon donanmayi alarak 29-30 Ekim 1914 gecesi Karadeniz'e çikti Odesa ve Sivastopol gibi Rus limanlarini bombaladi Böylece fiilen harbe giren Osmanli Devleti'ne karsi îtilâf devletleri harb îlân ettiler
Gerek Almanya gerekse İtti-hâd ve Terakkî ileri gelenleri, Rusya ve İngiltere'nin hâkimiyeti altinda bulunan veya sömürgesi olan müslümanlari ayaklandirarak bu iki devlete gaile çikaracaklarini ümid etmislerdi Ancak çesitli sebeblerle beklenen netice alinamadi Harbin basladigi ilk zamanlarda tarafsizligini îlân eden İtalya; İngiltere ve Fransa' nin bâzi vâdlerde bulunmasi üzerine 20 Mayis 1915'de Avusturya' ya, Agustos 1915'de de Almanya ve Osmanli Devleti'ne karsi savas îlân ettigini bildirerek itilâf devletleri yaninda yer aldi ikinci Balkan savasinda kaybettigi topraklari geri almak isteyen Bulgaristan da, 6 Eylül 1915'de Almanya ve Avusturya ile imzaladigi andlas-malar geregince Sirbistan'a karsi savasa girdi
Osmanli Devleti'nin fiilen harbe girmesinden sonra itilâf ve ittifak devletleri degisik cephelerde savasmaya basladilar
1 Kasim 1914'de Ruslarin Dogubâyezîd'den sinirimiza tecâvüz etmeleri ile Kafkas cephesi açildi Ruslar ilk iki muharebede maglûb edildi ise de tâkib edilip atilamadi "Dondurucu kista taarruz dogru olmaz İlkbahara te'hir edelim" tavsiyelerine ehemmiyet vermiyen Enver Pasa'nin bizzat idare ettigi Sarikamis harekâtinda dondurucu kisin da etkisiyle en kiymetli ordu birliklerimiz imha edildi Ruslar, 1915'e kadar Van, Mus, Bitlis; 1916'dan sonra Erzurum, Erzincan, Trabzon, Bayburt, Gümüshane'yi zabt ederek Sarkî Anadolu'yu ellerine geçirdiler
1 Kasim 1914'de İngilizlerin Süveys'te Akabe'yi bombardiman etmeleri üzerine Filistin-Sûriye cephesi açildi Bahriye naziri Cemal Pasa'nin basinda bulundugu ve büyük hayâllerle 1915'de yapilan kanal harekâti iki defa basarisizlikla neticelendiBu bölgeye gönderilen ordumuz zayiat vererek Gazze'ye çekildi 1917*de meydana gelen üç Gazze savasinin ikisini ordularimiz kazandi ise de, üçüncüsünde yenildi 1918 Nablus meydan muharebesinde de, İngilizlerin oyunlarina aldanan bedevilerin ihaneti neticesinde yenildi Neticede Suriye Filistin, Sam, Haleb ve Beyrut elimizden çikti
İngilizlerin 1 Kasim 1914'de Basra körfezine asker çikarmalari ile İrak cephesi kurulmustu Umûmi kumandanliga tâyin edilen Süleyman Askerî Bey, ingilizlere maglûb oldu ve civar yerler düsman eline geçti Albay Halil Bey'in Küt zaferini kazanmasina ragmen, bundan istifâde edilemedi, ingilizlerin bu havalideki askerleri tamamen temizlenmeden, İran seferine girisilip, kuvvetler dagitildi Bundan istifâde eden düsman, takviye kuvvetleri alarak 11 Mart 1917'de mukavemet görmeden Bagdad'i ele geçirdi Sehrin düsüsü ile İrak bölgesi de elimizden çikti
Birinci Dünyâ savasi esnasinda Çanakkale'de de çok mühim savaslar oldu Gauben ve Breslau gemilerinin Osmanlilara siginmasindan sonra düsman Çanakkale üzerine yüklendi 1915'den sonra Çanakkale'de meydana gelen savaslar sehamet destanlari ile doludur Kirte, Zigindere ve Anafartalar, Kocaçimen, Conkbayiri, Kanlisirt, Kirtetepe, Kanlitepe, Aslantepe muharebeleri cereyan etti Düsmanlar muvaffak olamayacaklarini anlayinca belli etmeden gizlice çekilmeye basladilar ve 1916 Ocagi'nda tamamen çekilip gittiler
Türk milletinin târihinde ayri bir önem tasiyan ve 9 aya yakin süren Çanakkale muharebelerinde 250000 kadar sehîd verilmis, yeni yetisen bir nesil burada erimistir Neticede Türk cesareti İngiliz sogukkanliligini, Türk azmi İngiliz inadini ve Türk vatanseverligi İngiliz gururunu yenmis, sanli târihimize "Çanakkale geçilmez" ibaresini yazdirmistir
Avrupa'da durumun îtilâf devletleri lehine gelistigini gören Romanya da, bâzi topraklar elde edebilecegini düsünerek 28 Agustos 1916'da itilâf devletlerinin yaninda harbe girdi
Denizlerde de savaslar oldu Yavuz ve Midilli gemilerinin Rus sahillerini bombardiman etmelerinden sonra Ruslar da Trabzon'u bombaladilar, İngilizler Gazze ve İskenderun limanlarini, donanmamiz Batum'u bombardiman etmisti Kanal'da, Gazze'de, Suriye ve Çanakkale muharebelerinde İngilizler tayyareden de istifâde ettiler
1917*de Rusya'nin savastan çekilmesi ile bosalan yeri Amerika doldurdu Bu durum merkezî kuvvetlerin aleyhine oldu Bu tarihte bütün devletlerde bir yorgunluk ve bikkinlik basgösterdi Rusya'nin savastan çekilmesiyle imzalanan Brest-Litovsk andlasmasi ile Osmanli Devleti, dogudaki topraklarini istilâdan kurtardigi gibi, Kafkasya'daki isyanlari firsat bilerek Baku'yu ele geçirmeye kalkisti Ancak 1917 Haziran'inda, Yunanistan'in itilâf devletleri safinda savasa girmesi ve ayrica 1918 yazi sonlarina dogru itilâf devletlerinin bütün cephelerde umûmî bir taarruza geçmeleri, merkezi devletlerin sonunu getirdi
1918 Eylül'ünde Bulgarlar, Makedonya cephesinde Fransiz taarruzu neticesinde yenilince, mütâreke istediler Bulgarlarin savastan çekilmesiyle Almanya yolu kesilmis, daha önemlisi, İstanbul, Trakya yönünden bir saldiriya açik duruma gelmisti Bu sirada sayisi dokuza çikan Türk ordulari hayli uzaklarda savasiyordu Gerek bu durum, gerekse Suriye cephesindeki yenilgi, yillardir zafer vadiyle aldatilan millete, İttihâd ve Terakkî'nin siyâsetinin basarisizligini göstermisti Savasa devam etmekte hiç bir fayda yoktu, 1918 Mart'inda sadrâzam olan Talat Pasa, mütârekeyi imzalayacak bir hükümetin kurulmasina imkân vermek için 7 Ekim 1918'de istifa etti Hükümeti daha çok itilâf firkasi mensuplari ile Ahmed İzzet Pasa kurdu Bu sirada dört yildir Anadolu Türk erkeklerini cepheden cepheye kosduran, yüzbinlerce sehîd veren, gâlib fakat maglûb sayilan Osmanlilar, mütâreke istemek mecburiyetinde kaldilar Bagdâd-Kerkük arasindaki Kûtül-Amare'de Osmanlilarca esir alinan ve Büyükada'daki kampta bulundurulan İngiliz generali Townshend (Tavnsend) araciligi ile Londra'ya basvuran Ahmed İzzet Pasa hükümeti, Bozcaada yaninda Limni adasindaki Mondros limaninda demirleyen İngiliz Akdeniz donanmasi amirallik gemisi Agamemnon zirhlisi içinde, dikte ettirilen mütâreke sartlarini 30 Ekim 1918 günü imzalamak mecburiyetinde kaldi Bu mütârekenin imzalanmasi esnasinda, Osmanli Devleti'ni bahriye nâzin Rauf, hâriciye müstesari Resâd Hikmet ve erkân-i harb kaymakami Sâdullah beyler temsil etti Amerika cumhurbaskani Wilson'un ünlü on dört maddelik prensiplerini İngiltere ve Fransa kabul etmislerdi Bu Wilson prensiplerinde; "Osmanli Devleti'nin Türk olan bölgelerinde, itirazsiz olarak Türklerin hâkimiyeti saglanacak ve bir bölgenin halkicoklukça hangi idareyi istiyorsa, o idareye tâbi olacaktir" hükümleri de vardi
Bütün bunlara ragmen, İngilizler müttefikleri Fransizlara bile bildirmeden Akdeniz baskumandani visamiral Arthur Calhorpe (Kaltorp)'a, Londra'dan telsizle bildirdikleri, bütün Osmanli târihinde görülmemis korkunç bir esaret ve teslim olus vesikasi olan yirmi bes maddelik Mondros mütârekesini dikte ettirerek ve hiç bir îtirâzina yer vermiyerek Osmanli temsilcilerine imzalattilar
Bu mütârekenin imzalanmaini tâkib eden günlerde, keyfî idareleri, ikbâl ve makam hirslari sebebiyle Osmanli Devleti'nin yikilmasina, milyona varan müslüman-Türk evlâdinin sehid olmasina ve Anadolu disindaki bütün topraklarimizin elden çikmasina sebeb olan ittihâd ve Terakki'nin üçlüsü olan Talat, Enver ve Cemâl pasalar ile diger ileri gelenleri yurt disina kaçtilar
Halkimizin seferberlik dedigi dört yil süren Birinci dünyâ harbinde Osmanli ordulari; Kafkasya cephesinde ve Karpatlardaki Galiçya'da Ruslarla; Makedonya' da Yunanistan ve Fransizlarla; Çanakkale'de İngiltere-Fransa-İtalya ve (Hintli, Avusturalyali) sömürgeleriyle; Sûriye-Filistin ve İrak cephelerinde, Yeni Zelanda ve Hindistan dâhil, İngiltere İmparatorlugu ordulari ile san ve serefle kahramanca çarpisti Bu kahramanliklar halk türkülerine yedi düvelin önünde; "Osmanliydi ki dayandi" sözleriyle aksetmistir
Basta İngiltere, Fransa ve Rusya olmak üzere, Amerika, Belçika, Brezilya, Çin, Kosta Rika, Küba, Yunanistan, Guatemala, Haiti, Honduras, italya, Japonya, Liberya, Montenegro, Nikaragua, Panama, Portekiz, Romanya,Sirbistan ve Siam'dan meydana gelen itilâf devletlerine karsi; Almanya, Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan'dan meydana gelen ittifak devletlerinin yaninda harbe giren Osmanli Devleti, Hicaz, Yemen, Asir, İrak, Suriye, Filistin, Lübnan ve Misir'i kaybetti Osmanli Devleti'nin Birinci dünya harbindeki asker zayiatinin yekûnu ise 3842580 (üç milyon sekiz yüz kirk iki bin bes yüz seksen) kisidir Dört milyona yaklasan bu müdhis yekûnun 550000'i (bes yüz elli bin ) sehîd; 891364'ü (sekiz yüz doksan bir bin üç yüz altmis dört) malûl; 103731 'i (yüz üç bin yedi yüz otuz bir) kayip; 2167841'i (iki milyon yüz altmis yedi bin sekiz yüz kirk bir) yarali ve 129644'ü (yüz yirmi dokuz bin alti yüz kirk dört) esirdir Bu esirlerin büyük bir kismi esarette ölmüstür Memleketin çesitli bölgelerinde açlik, salgin, bulasici hastalik ve muhaceret (göç) sebebiyle telef olan sivil ahâli kurbanlari bu yekûna dâhil degildir Pek çok harb gemimizin de tahrîb oldugu bu harb esnasinda, Osmanli Devleti'nin daha önceki harbler sebebiyle zâten zayif durumda bulunan hazînesi iflâs hâline geldi, iste bütün bu millî felâketlere sebeb olanlarin, daragaçlariyla beraber kurduklari idarenin mâhiyetini de, faciaya sebeb olanlarin basindaki Talat Pasa; "Bizim bu memlekette kurdugumuz idare, olsa olsa münevver bir istibdâddir" diyerek ifâde etmistir Kurulan dîvân-i harb, kaçak olan Talat, Enver ve Cemâl pasalar ile Dr Nâzim'i giyabî olarak îdâma mahkûm etti
Birinci dünyâ harbinden sonra îtilaf devletleri kazançli çikarken, ittifak devletleri zararli çikmis, en degerli topraklari ellerinden alinmistir 1815 Viyana kongresinde kurulan, ancak on dokuzuncu yüz yil boyunca önemli degismelere ugramakla beraber umûmî olarak 1914 yilina kadar gelen Avrupa siyâsî haritasi ile güçler dengesi yikildi Bunun neticesinde Almanya, Avusturya-Macaristan ve Osmanli İmparatorluklari parçalanarak yerlerine küçük ve yeni bir çok devlet kuruldu Avrupa'da yeni bir siyâsî harita ve güçler dengesi ortaya çikti Daha genis mânâda dünyâda yeni bir statüko kuruldu Ancak bu degisiklik, müttefik devletlerin lehine idi itilâf devletleri; yenilen devletlerin topraklarini küçültecek, bâzilarini isgal edecek veya o topraklarda yeni devletler kuracak, askerî kisitlamalar ve yasaklar koyacak sekilde andlasmalar kabul ettirdiler Bunun neticesinde yikilan üç imparatorlugun biraktigi bosluk, basta İngiltere olmak üzere; Fransa, İtalya ve Japonya gibi devletler tarafindan doldurulmak istendi
Birinci dünyâ harbinden en kârli çikan devlet İngiltere idi Almanya'yi yenilgiye ugratmakla Avrupa'dan adasina gelebilecek tehlikelerden ve denizlerde bu devletin rekabetinden kurtulmus oldu Diger taraftan Almanya' yi Ortadogu'dan uzaklastirarak, güçlü bir rakîbi ortadan kaldirdi ve böylece bölgeye hâkim oldu Ayni zamanda Rusya'yi etkisiz hâle getirdi ve Fransa'yi da ikinci plânda birakti Neticede, dünyânin bir numarali devleti hâline geldi
Fransa ise; Almanya ve Avusturya-Macaristan devletlerinin yenilmesi ve parçalanmasi ile sinirlarindaki iki büyük tehlikeden kurtuldu Avrupa'da ve Ortadogu'da elde ettigi kazançlarla da İngiltere'den sonra ikinci devlet oldu
İtalya, Avusturya'dan aldigi topraklarla kuzeye dogru genisledi Anadolu'da kendisine birakilan payi az buldugundan İngiltere ve Fransa'ya kirgin olmakla beraber, elde ettigi adalar ve yerlerle Akdeniz ve çevresinde etkili duruma geldi Japonya ise, Uzak Dogu'da genis çikarlar elde ederek dünyâda söz ve etki sahibi oldu
Birinci dünyâ harbi sebebiyle gerek îtilâf, gerekse ittifak devletlerinin kendi bünyelerinde de bâzi siyâsî hâdiseler meydana geldi
Ancak Birinci dünyâ harbi sirasinda ve sonrasinda yapilan andlasmalar, yenilenlere çok agir sartlar getirdiginden, gâlib devletlerin de çikarlarina aykiri oldugundan ilk zamanlardan itibaren tepkilere, anlasmazliklara ve yeni mes'elelerin ortaya çikmasina yol açti Bunlar da barisin uzun sürmemesine sebeb oldu Dünyâda kisa bir müddet sonra yeniden bir umûmî savas tehlikesi basgösterdi


Alıntı Yaparak Cevapla