Yalnız Mesajı Göster

Firavunlar Tarihi-Firavunlar-Firavunlar Hakında Bilgiler -Firavunlar Tarihi-Firavun

Eski 07-30-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Firavunlar Tarihi-Firavunlar-Firavunlar Hakında Bilgiler -Firavunlar Tarihi-Firavun



Kral Tutankhamun, Krallar Vadisi olarak bilinen eski Mısır kraliyet mezarlığındaki istirahatgâhından çıkarılırken, öfkeli bir rüzgâr hayaleti andıran toz bulutları kaldırdı Gün boyu çöl semalarında koşuşturan koyu bulutlar, o anda gri bir perdeyle yıldızları örtüyordu


Tarih 5 Ocak 2005, saat 1800’di Dünyanın en ünlü mumyası, birkaç saniye içinde, 3300 yılı aşkın bir süre önce yaşamını yitirmiş bu genç kralın ölümüne ilişkin sırların çözülmesi amacıyla buraya getirilen bilgisayarlı tomografi (CT) cihazına girecekti
Dünyanın dört bir yanından gelen turistler öğle sonrasında kuyruklar oluşturmuş, yerin yaklaşık 8 metre altındaki kayaya oyma mezara inmiş ve mezar odasındaki duvar resimleri ile mumya biçimli dış sanduka kapağının en çarpıcı yanını –kralın yaldızlı yüzünü– incelemişti



Akşam karanlığı çöküp vadi ziyarete kapandığında Mısırbilimcilerle işçiler çalışmaya başladı Mezara temiz hava pompalanırken çıkan gürültüyü bastırmak amacıyla bağırarak verilen talimatlar ve yüreklendirici sözler eşliğinde sanduka kapağının baş ve ayak uçlarına hızla ipler bağladılar ve onu lahdin içinden çıkardılar İplerin yeniden sabitlenmesi için verilen kısa aranın ardından ahşaptan yapılmış sade görünümlü bir kutuyu yavaş yavaş yukarı çektiler İçinde, pamuk tabakaları ve yılların soldurduğu muslinden oluşan bir yatağın üzerinde, Kral Tutankhamun’un kalıntıları yatıyordu: sol yanak bölgesinde bir yara izi taşıyan huzurlu bir yüz, kalın bir göğüs kafesi, kol ve bacak kemikleri –tümü, gömü ritüelinde üzerine dökülen reçineden kararmış


Mısır Eski Eserler Yüksek Kurulu Genel Sekreteri Zahi Hawass, ilk kez mumyanın üzerine doğru eğilirken, “1920’lerde Carter’ın yaptıkları nedeniyle çok kötü durumda” dedi Howard Carter sonuçsuz kalan ve yıllara yayılan uzun arayışlardan sonra, 1922’de, Tutankhamun’un mezarını keşfeden İngiliz arkeologdu Eski dönemlerde yağma edilmiş olmasına karşın mezarın içindekiler şaşılacak derecede eksiksizdi (Halen, keşfedilmiş en zengin kraliyet toplu buluntuları olma özelliğini koruyor ve firavunun efsanesinin bir parçasına dönüşmüş durumda) Altından yapılmış olan ve sonsuz parıltılarıyla yeniden doğuşu garanti altına almaları beklenen göz alıcı eserler mezar



keşfedildiğinde sansasyona yol açmıştı –günümüzde de en büyük ilgiyi onlar çekiyor Ancak Tutankhamun’la birlikte gömülenler arasında masa oyunları, bronz bir ustura, ketenden yapılma iç çamaşırları ve kasalarca yiyecek ve şarap gibi öte dünyada yanında isteyebileceği günlük eşyalar da vardı
Carter, firavunun mezar hazinelerinin büyük bir özenle –ve aylar boyunca– kaydının tutulmasının ardından, iç içe yerleştirilmiş üç sandukasını incelemeye başladı İlkini açtığında söğüt, zeytin ve lotus çiçeği yaprakları ile peygamberçiçeklerinden çelenklerle bezenmiş bir kefen ortaya çıktı Ve tüm bu sayılanlar, mart ya da nisan ayında gömülmüş olduğunun solmuş kanıtlarıydı Sonunda mumyaya ulaştığındaysa, bir sorunla karşılaştı Ritüelde kullanılan reçine sertleşmiş, Tutankhamun’u som altından yapılmış tabutun zeminine yapıştırmıştı Carter daha sonra, “Ne kadar güç uygularsak uygulayalım yerinden oynatamadık,” diye yazacaktı “Peki ne yapılmalıydı?”


Bunu Biliyor muydunuz?

Kral Tutankhamun’un eşi, üvey kız kardeşi (ya da yeğeni) Ankhesenamun evlenmeye meraklı biri gibi görünüyor
Eski Mısır’da olasılıkla hanedanın soyunu korumak amacıyla, kraliyet üyelerinin aile içi evlilik yapması kabul gören bir uygulamaydı Kral Tutankhamun’un öncülü Akhenaten ve eşi Nefertiti’nin en az altı çocuğu olmuştu; ama aileyi betimleyen heykel ve kabartmalarda sadece kızların yer almasından anlaşılacağı üzere, aralarında hiç erkek çocuk yoktu Ana kraliyet soyunda (belki Akhenaten’in diğer eşlerinden doğmuş olabilecek bir-iki kişi sayılmazsa) erkek çocuğun yokluğu, hanedanın geleceği için endişeleri artırdı




Her ne kadar 18 hanedanın arapsaçına dönmüş ilişkiler ağının içinden çıkmak zor olsa da, akla yakın bir öykü şöyle: Akhenaten bir erkek veliaht bırakma umuduyla, belki de, Nefertiti’den olan kızlarından ikisiyle evlendi Bunlardan biri, Ankhesenamun, babası ve kocası Akhenaten’in ölümü üzerine, gizemli kral Smenkhkare’yle evlenmiş olabilir (Tabii, bu kişinin bir “erkek” olduğu doğruysa; çünkü Smenkhkare’nin firavun olarak ülkeyi yöneten Nefertiti olabileceği yolunda savlar var) Smenkhkare’nin kayıtlardan silinip gitmesinden sonra, prensesin genç kral Tutankhamun’la evlendiği ve bu talihsiz firavunun bir vâris bırakmadan 19 yaşında öldüğü biliniyor





Tutankhamun’un ölümünün ardından, Ankhesenamun, krallık görevini üstlenen yaşlı saray yöneticisi Ay’la da evlenmiş olabilir Ay’ın ise onun büyükbabası ya da büyük dayısı olması yüksek bir olasılık Böylece Ankhesenamun’un genç yaşta oldukça kısa bir



süre içinde babasıyla, üvey kardeşlerinden ikisiyle (ya da üvey kardeşi ve amcasıyla), büyükbabası ya da büyük dayısıyla evlendiği ortaya çıkıyor
Zavallı kadının Hitit kralına mektuplar yazmasına ve kendisiyle evlenerek krallığı üstlenecek bir genç prens gönderilmesi için yalvarmasına doğrusu şaşmamak gerekir




Ender Elde Edilen Olanak

Kral Tutankhamun'un tıka basa dolu mezar odasında, arkeolog ve teknisyenlerden oluşan bir ekip genç firavunun sandukasının yaldızlı ahşap kapağını inceliyor Normalde sanduka, mumyanın kuvarsit bir lahdin zemininde kapalı kalmasını sağlıyor; ama 5 Ocak 2005'in o özel gecesinde Tutankhamun'un dışarı çıkarılması ve bilgisayarlı tomografi (CT) taramasından geçirilmesi için geçici olarak açılmış Bir süre sonra işçiler, ahşap bir kutuya özenle yatırılan mumyayı Krallar Vadisi'nde kayaya oyulmuş yeraltı mezarının hemen dışında bekleyen özel donanımlı treylere taşıyacak




Gerçeklik Anı

Mısır Eski Eserler Yüksek Kurulu Başkanı Zahi Hawass (ortadaki), CT cihazının içine konulmadan önce Tutankhamun'un mumyasını hızlıca fiziki bir taramadan geçiriyor "Kral Tutankhamun Mısır tarihinin simgesi, ama inceleyebileceğimiz binlerce mumyadan sadece biri CT taramalarıyla bir bakıma ölüleri yaşama döndürebiliriz" Howard Carter'ın 1922'de mezarı bulmasından bu güne dek, Tutankhamun'un erken ölümüne dair birçok söylenti ve kuram ortaya atılmıştı 1968 ve 1978'de çekilen röntgen filmleri bu tartışmaya yeni boyutlar kattı Şimdi yüksek çözünürlüklü CT görüntülerinin 3300 yılı aşkın bir süre önce hüküm süren bu firavunla ilgili sırları açığa çıkarması bekleniyor




Sağlık Tablosu

Tarama işleminin sona ermesiyle birlikte, elde edilen görüntüler firavunun ölümü konusunda bir ipucu ortaya koydu: Kafatasının sağlam oluşu, firavunun arkadan başına aldığı bir darbeyle öldürüldüğü yolundaki gözde kuramı tarihe gömdü Taramayı izleyen haftalarda, Mısırlı ve Avrupalı uzmanlar Tutankhamun'u bilgisayarda her açıdan inceledi Böylece firavunun öldüğü sırada normal, sağlıklı ve yaklaşık 19 yaşında genç bir adam olduğu sonucuna varıldı Ekipteki bazı kişiler sol bacakta hemen diz üstünde meydana gelen bir kırılmanın ölümcül bir enfeksiyona yol açmış olabileceği kanısındaydı; ama bunu kesin olarak belirlemelerine olanak yoktu Bu nedenle Kral Tutankhamun'u kimin veya neyin öldürdüğü -en azından şimdiye kadar yapılan çalışmalar çerçevesinde- çözülmemiş bir sır olarak duruyor




İlginç Baş Şekli


Bir prensese, büyük olasılıkla Kral Akhenaten'in kızı Meritaten'e ait bu kuvarsit baş, olağandışı bir kafatası şeklini sergiliyor Bunun, o dönemdeki sanatsal üslupla abartılmış bir aile özelliği olması çok yüksek bir olasılık Prensesin üvey kardeşi ya da amcası Kral Tutankhamun'un kesinlikle uzun ve dar bir kafatası vardı; ama bu, kasıtlı bir deformasyonun sonucu değildi CT görüntülerini inceleyen uzmanlar Tutankhamun'un kafatası şeklinin hastalıktan da kaynaklanmadığını belirtiyor Sadece, insan çeşitliliğinin normal sınırları içinde kalan bir örnek söz konusu

Alıntı Yaparak Cevapla