Prof. Dr. Sinsi
|
Firavunlar Tarihi-Firavunlar-Firavunlar Hakında Bilgiler -Firavunlar Tarihi-Firavun

Yazı: Robert Draper Fotoğraflar: Kenneth Garrett
Eski Mısır'ı 75 yıl boyunca yöneten Nübyeli krallar, ülkeyi yeniden birleştirip bir imparatorluk kurdu Onlarınki, tarihin yakın zamana dek gölgede kalmış bir bölümüydü
İÖ 730'da Piye adında bir adam, Mısır'ı Mısır'dan kurtarmanın tek yolunun onu istila etmek olduğuna karar verdi Bir kurtarıcı gelene kadar her yer fena halde kana bulanacaktı
"Ahırınızdaki en iyi atları hazırlayın"diye emir verdi komutanlarına O muazzam piramitleri inşa eden muhteşem uygarlık yoldan çıkmış, küçük kabile şefleri tarafından parçalanmıştı Piye, yirmi yıldır Afrika'daki büyük bölümü günümüz Sudan'ında yer alan Nübye bölgesinde kendi krallığını yönetiyordu Ama kendisini aynı zamanda Mısır'ın gerçek hâkimi, II Ramses ve III Tutmosis gibi firavunların uyguladığı ruhani geleneklerin meşru varisi olarak görüyordu Piye belki de Aşağı Mısır'a hiç gitmediği için onun bu iddiasını ciddiye almayanlar da vardı Ve şimdi Piye, yozlaşan Mısır'ın boyun eğişine ilk elden tanık olacak, daha sonra da "Aşağı Mısır'ın güçlü parmaklarımın tadına bakmasına izin vermeliyim"diye yazacaktı
Piye'nin askerleri Nil Nehri'nin kuzeyine yelken açtı Yukarı Mısır'ın başkenti Teb'de karaya çıktılar Kutsal topraklarda savaşa girmenin bir adabı olduğuna inanan Piye, askerlerine savaştan önce Nil'de yıkanarak arınmalarını, en kaliteli keten giysilerini kuşanmalarını ve vücutlarına kendi koruyucu tanrısı olarak tanımladığı koç başlı güneş tanrısı Amon'a adanan Karnak'taki tapınağın suyundan serpmelerini söyledi Piye kendisi de bir ziyafet verdi ve Amon'a kurbanlar sundu Böylece günahlarından arınan komutan ve adamları, yollarına çıkan bütün ordularla savaşmaya başladı

Bir yıl süren seferin sonunda Mısır'daki bütün liderler silahlarını bıraktı Aralarında Piye'ye haberci göndererek, "Merhametli ol! Bu utanç günlerinde senin yüzüne bakamam; ateşinin karşısında duramam, haşmetinden korkarım"diyen Nil deltasının güçlü kabile şefi Tefnahte de vardı Yenilenler, hayatlarına karşılık Piye'den kendi tapınaklarında ibadet etmesini, en değerli mücevherlerine el koymasını ve en iyi atlarını almasını istedi
O da bu isteklerini yerine getirdi Ve ardından, tir tir titreyen yeni tebaasının önünde, "İki Ülkenin Efendisi"olarak henüz kutsanmış olan Piye, beklenmedik bir şey yaptı: Ordusunu ve savaş ganimetlerini toplayıp güneye, Nübye'ye yelken açtı ve bir daha da Mısır'a dönmedi
Piye 35 yıl süren hükümdarlığının ardından İÖ 715'te yaşamını yitirdiğinde, tebaası onu isteklerine uygun olarak yanında çok sevdiği dört atı ile birlikte Mısır tarzı bir piramide gömdü 500 yıldan uzun süredir ilk kez bir firavun bu şekilde gömülüyordu Ne yazık ki, önemli başarılar kazanan bu büyük Nübyelinin yüzü kelimenin gerçek anlamıyla tarihin sayfalarından silindi Mısır'daki fetihlerinin anısına, granit taş levhalara ya da stellere özenle kazınmış betimlerinin ortadan kaldırılmasının üzerinden çok zaman geçti Nübye'nin başkenti Napata'daki tapınakta yer alan rölyefte Piye'nin sadece bacakları duruyor Görünüşü hakkında öğrenebildiğimiz tek şey var, o da teninin siyah olduğu
Piye, siyahi firavunlar diye anılan ülkenin 25 Hanedanı'nın bir üyesi olarak Mısır'ı üç çeyrek yüzyıl boyunca yöneten bir dizi Nübye kralının ilkiydi Gerek Nübyeliler gerekse düşmanlarının steller üzerine kazıdıkları yazıtlardan, bu hükümdarların kıta üzerinde bıraktıkları büyük ayak izlerini saptamak mümkün Siyahi firavunlar, parçalanan Mısır'ı yeniden birleştirip ülkeyi görkemli anıtlarla donattılar ve güneyde günümüz Hartum'undan, kuzeyde Akdeniz'e kadar uzanan bir imparatorluk kurdular 

Nübyeli firavunlar ve eşleri, Taharka'dan başlayarak, kendi yurtlarında Mısır tarzı piramitlere gömüldü Bu anıt mezarlar günümüz Sudan'ında yer alıyor -o dönemde ise önde gelen siyaset ve ticaret merkezi Napata'nın yakınlarındaydı
Resmi Tam Boy Görmek İçin Tıklayın

Nübye Kralı Piye komutasındaki askerler, İÖ 730'da Nil Nehri boyundaki kentleri teker teker ele geçirdikten sonra, alevli okları ile surlarla çevrili başkent Memfis'e saldırıyor Piye, Mısır'ın meşru varisi olduğunu öne sürerek, kendisine II Ramses (heykeller) gibi güçlü firavunları örnek aldı Kuzeydeki yönetimi yenilgiye uğratarak Mısır'ı yetmiş beş yıl boyunca Nübye hâkimiyeti altında birleştirdi

Yaklaşık 50 santimetre yüksekliğindeki ahşap maket, sıra halinde yürüyen Nübyeli okçuları betimliyor Yaklaşık İÖ 2000'e denk gelen bu dönemde Mısır kargaşa içindeydi ve birçok yerel kabile şefi, ordusunda dövüşmek üzere hem Nübyeli ve hem de yabancı askerler tutmuştu

El Kurru'da bulunan, olasılıkla Mısırlılar tarafından Kral Piye'ye hediye edilmiş kuvars tılsımı bir tanrıça taçlandırmış

Nübye krallarının boyları üç metreye varan heykelleri Kerma'da (Sudan) bulundu Mısır kralı II Psamtek'in İÖ 593 dolaylarında düzenlediği akınlarda tahrip edilen bu heykellerin parçaları yeniden bir araya getirildi
Resmi Tam Boy Görmek İçin Tıklayın

Gücünün doruğundaki Taharka, Nübye'de zirvesi altın ile parıldayan Cebel Barkal tapınak kompleksinde düzenlenen bir festivalde, kraliçelerini kalabalıkların arasından geçiriyor Tanrı Amon'un görüntüsünü taşıyan kutsal bir gemi eşliğinde, rahiplere özgü bir leopar derisi giymiş; başında, İki Ülkenin Efendisi hem Nübye, hem Mısır hükümdarı olduğunu ilan eden çifte uraeus'lu tacı var

Lahtinin üzerinde saçı yapılırken betimlenen Kraliçe Kawit, 11 Hanedan firavunu II Mentuhotep ile diplomatik evlilikler yapmak üzere Nübye'den gönderildiği sanılan soylu kadınlardan biriydi

Bir Nübyeli'yi yiyen aslanı betimleyen bu figür, ülkesini korumak ve kargaşayı önlemek için Nübyeliler'i bastıran cesur bir Mısır hükümdarını simgeliyor Bu figür, 19 Hanedan döneminde yapılmıştı

Nübye, Eski Mısır'ın başlıca altın kaynağıydı Teb'de, Kral Tutankhamon'un Nübye'deki Huy adlı genel valisinin mezarında yer alan bu betimlemede Nübye kraliyet ailesi, hürmetlerinin bir ifadesi olarak hükümdarlarına geçit töreniyle altın halkalar sunarken gösteriliyor

Nuri'deki bir Nübye kralının mezarından çıkarılan bu tanrıça İsis yaka süsü de Nübye'nin usta kuyumcularının ürettiği başyapıtlar arasında

Nübye, Mısır üzerindeki hâkimiyetini yitirmesinden yüzyıllar sonra dahi, komşusundan aldığı geleneği sürdürerek kraliyet mezarlarını -Meroe'deki restore edilmiş bu örnekler gibi- piramitlerle donatmayı sürdürdü
|