Konu
:
İrkçılığın Psikolojik, Sosyal Psikolojik, Psikanalitik Açıklamaları
Yalnız Mesajı Göster
İrkçılığın Psikolojik, Sosyal Psikolojik, Psikanalitik Açıklamaları
07-30-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
İrkçılığın Psikolojik, Sosyal Psikolojik, Psikanalitik Açıklamaları
Irkçılık bazı yazarlarca
korku
n
güvensizlik
dayanışma
fazla enerji
tutku gibi psikolojik ve sosyal psikolojik etmenlerle açıklanır
Pek çok açıklama bu başlık altında toplanabilir
ortaya atıldıkları tarih sırasına göre üç örnek ile yetiniyoruz
Bunlardan Reich'ınki psikanalitik olarak bir; Adorno ve arkadaşlarının açıklaması psikolojik ve sosyal psikolojik olarak iki; Krech ve Crutchfield'in açıklamaları psikolojik
sosyal psikolojik ve psikanalitik olarak üç boyutu da içeren açıklamalardır
210
a
Wilhelm Reich'ın Orta Sınıf İnsanının Bastırılmış Cinselliğinin Ürünü Olarak Irkçılık Kuramı
Wilhelm Reich (1897-1957) Faşizmin Kitle Ruhu Anlayışı adlı yapıtında
ırkçılığı faşizmin bir öğesi
ancak (s
112'de) «Alman faşizminin tutunduğu ana menteşe ırk kuramıdır»211 diyecek kadar önemli
asal bir öğesi olarak görür
Reich bir öğretinin ekonomik temelinin onun somut dayanağını açıkladığını
ama bize onun akıldışı çekirdeği konusunda bir şey öğretmediğini (s
118'de) söyler
Bir öğretinin maddesel
ekonomik temeli iki yönlüdür
Öğreti dolaylı yoldan toplumun ekonomik yapısına bağlıdır; dolaysız yoldan bu öğretiyi üreten ve toplumun ekonomik yapısıyla belirlenen insanların kendilerine özgü zihinsel yapılarına bağlıdır
Böylece
akıl dışı
ideolojik bir ortamda yetişen insanlar
akıldışı «kişilik yapıları» kazanırlar
Reich'a göre emperyalizmin görüş açısını anlamak için onu doğuran ekonomik temele bakmalıyız
O zaman faşist ırk kuramı ile ulusçu öğretinin
ekonomik güçlüklerle karsılaşan bir egemen katmanın emperyalist amaçlarına bağlı oldukları görülür
Ancak bu ekonomik etmenler öğretinin özünü oluşturmaz
yalnızca yeşereceği toprağı oluştururlar
Faşist öğretinin akıldışı çekirdeği
faşist kişilik yapısıdır
Reich
yapıtının (1942 yılında yapılan) birinci baskısında faşizmi
bir siyasal ideolojiyi örgütlü bir biçimde temsil eden siyasal partilerden biri gibi gördüğünü söyler
Her katmandan
her ırktan
her ulustan ve mezhepten insanları kapsayan hekimlik deneyimi
ona bu eski görüşünün yanlışlığını göstermiştir; faşizmin
orta sınıf insanının kişilik yapısının siyasal alanda örgütlenmiş görünümünden başka bir şey olmadığını öğretmiştir
Faşist kişilik yapısı belli partilere
ırklara
uluslara özgü değildir
Dahası
kişilik çözümlemesi alanında yaptığı deneylerle
faşist duyarlılığın ve düşüncenin bazı öğelerini taşımayan tek canlının [insanın] bulunmadığı
sonucuna varmıştır
Irksal önyargıların etkilerinin genişliği
dünyanın dört bir yanına yayılmış bulunmaları
bunların kaynağının insan beynindeki akıldışı kesim olduğunu göstermektedir
Öyle ki
ırklar kuramı faşizmin uydurduğu bir şey değildir; tam tersine
ırksal nefret
bu nefretin siyasal alanda dile getiriliş biçimi olan faşizmi doğurmuştur
Irkçı öğreti orgazm güçsüzlüğü çeken insanın kişiliğinde dışa vuran biyolojik bir hastalıktır
Faşizm
makineci buyurgan uygarlıkla onan makineci gizemci öğretisi tarafından ezilen insanın temel coşkusal tutumudur
bir «coşkusal veba»dır
Ne var ki bu hastalığın kökleri derindedir
Bu bakımdan faşizm
ilk güdüleri
biyolojik güdüleri
binlerce yıldır baskı altında tutulan sıradan bireyin akıldışı kişilik yapısının dile gelmesidir
Buraya kadar düşüncelerini daha çok kendi sözlerinden izlediğimiz
bundan sonra izlemekte güçlük çekip yaptıklarını daha çok yorumlama yoluna gideceğimiz Reich
faşizmi
nesnel koşullar bakımından ekonomik bunalıma ve emperyalist eğilime bağlayan (Marksist)
öznel koşullar bakımından cinsel güdüleri bastırılmış insanın akıldışı
gizemci kişilik yapısına bağlayan (Freudçu) bir senaaale açıklamaya çalışmaktadır
Bu iki olgu arasındaki bağlantıyı
anlayabildiğimiz kadar
ırkçılık kuramının sağladığını düşünmektedir
Ekonomik ve psikolojik öğelere bu ideolojik öğenin de katılmasıyla Faşizm
Reich'a göre
bir kitle eylemine dönüşmüştür
Hitler
geleneksel toplumsal yapılar arasında
özellikle aile içinde sıkışıp kalan cinsel enerjiyi açığa çıkarmış
harekete geçirmiştir212
Reich yapıtının üçüncü baskısına yazdığı önsözde (s
20' de) on yıl önceye (birinci baskının yapıldığı yıla) oranla ırkçı kuramın biyolojik gizemcilikten başka bir şey olmadığının daha iyi görüldüğünü söyler
Irkçılık kuramının dile getirdiği bu biyolojik gizemcilik şöyle işler: Saf Aryan ırkı düşüncesinin içindeki saflık kavramıyla
ırkın karışması korkusu yaratılarak
cinsel imsak yüceltilmiş
daha doğrusu geleneksel cinsel baskılama ideolojik bir biçim verilmiş olur
Naziler arasında cinsel ilişkilere ancak ırk
ulus
parti gibi belli kültür değerlerine katkıda bulunmak için izin verilmesiyle de
cinsel enerji parti yararına kullanılmış olur
Cinsel baskının biriktirdiği öfke ise
imsakçı davranmayan
ırkı karışık halklarla
kendilerinden Aryan ırkının saflığını bozma tehlikesi gelen Yahudiler'e yöneltilir
Bu öfke kendini Yahudiler'e eziyet etmek gibi sadist biçimlerde ortaya koyabilir
Irkçı kuram içinde Cermen kanının Yahudi kanıyla zehirlendiği görüşü
Alman düşünüşünün de Yahudi Marx tarafından zehirlendiği çağrışımını yaptırmaktadır
Öte yandan efendiler ırkının üstünlüğüne inanmak
nasyonal sosyalist kitlelerin
kendilerini bu ırkın simgesi olarak sunulan führer ile özdeştirmelerine varır
Böylece
bir yandan yığın içindeki önemsiz kimselerin führer oldukları düşüne kaptıracak kadar körleşmelerine; öte yandan führere bağlanarak tutsaklıklarını seve seve benimsemelerine yol açar
Irkçı öğretide ırkların karışması kavramının toplumun egemen sınıfıyla ezilen sınıfların karışmaması kavramını gizleyişinde
sınıflı toplumda cinsel baskının oynadığı önemli rolü görürüz
Cinsel baskı sonucunda biriken enerjileri böylece yücelten ya da saptıran nasyonal sosyalizmin ırk kuramının çekirdeği
ataerkil ailenin cinsel baskı ile bilinçaltına soktuğu «doğal cinsel yaşam ile orgazm işlevi karşısında duyulan öldürücü korkudur»
Böylece Reich Alman faşizminin tutunduğu ana menteşenin ırk kuramı olduğunu ortaya koymuş olduğunu düşünür
Reich 'a göre
Naziler'in emperyalizme hizmet eden ırkçılık öğretisi
tüm çelişkileriyle ve saçmalıklarıyla
akıldışı kökenlidir; olguları kendi kanıtlarına göre eğer büker
Böyle özünde irrasyonel olan bir düşünüşü rasyonel kanıtlarla çürütemezsiniz
Onu çürütmek için akıldışı işlevlerini günışığına çıkarmak gerekir
İki akıldışı işlevi vardır: 1
emperyalist özlemlere biyolojik bir kanıt kazandırmak
2
ulusçu duyarlılığın bilinçdışı duygusal güdülerini dile getirip bazı ruhsal eğilimleri gizlemek
b
Adorno ve arkadaşları’nın Etnosantrizm ve Yetkeci Kişiliğin Bir Ürünü Olarak Irkçılık Kuramı
Reich ırkçılığı
kökleri binlerce yıl gerilere dayanan cinsel duyguların bastırılmasıyla ilişkilendirdiği faşizmin
coşkusal veba dediği faşizmin dayanağı olan bir hastalık gibi görürken
faşizmi ve ırkçılığı Reich gibi kişilik yapısı ile açıklamaya çalışan Adorno ve arkadaşları
onu bir hastalık olarak görmezler213
Adorno ve arkadaşları
The Authoritarian Personality (1950) [Yetkeci Kişilik] adlı yapıtlarında
siyasal ve ekonomik güçlerin etnosantrizmin hem kurumsal hem de bireysel psikolojik biçimlerinin gelişmesinde yaşamsal bir rol oynadığını (s
151'de) kabul ederler
Önyargıların toplumun genel örgütlenmesinin [düzeninin] ürünü olduğunu ve ancak toplumun değişmesiyle değişebileceklerini (s
975'de) teslim ederler
Ama etnosantrizm dedikleri ırkçı düşünüş ve tutumun yalnız açıklanmasını değil
engellenmesini
önlenebildiği kadar önlenmesini de (s
vıı'de) amaçladıkları için
konunun bu boyutlarını dışarıda bırakıp
kendi grubuna olumlu
öteki gruplara olumsuz önyargılarla bakan etnosantrik kişilik yapısı üzerinde dururlar
Freudcu bir kişilik yapısı kuramına (s
5'de) dayanarak
etnosantrik (etnik benmerkezci) kişilik yapısının öğelerini açıklamaya girişirler
Vardıkları sonuç (s
150'de) etnosantrik davranışın
düşüncenin her noktasına işleyen katı bir içgrup (ingroup
benim grubum) dışgrup (cut group
başka gruplar) ayrımına dayandığı
dışgruplara karşı basmakalıplaşmış olumsuz
düşmanca hayaller
içgruba karşı basmakalıplaşmış olumlu boyuneğici tutumlar takındığı
gruplar arası ilişkilerde içgrubun haklı olarak başat konumda olması
dışgrupların ona boyun eğmesi biçiminde sıradüzenci
yetkeci bir görüşü içerdiğidir
Böylece
«yetkeci kişilik» dedikleri bir tipi ortaya çıkarırlar
Bu yeni «antropolojik» tür
eski bağnaz tipten farklı olarak
yüksek düzeyde endüstrileşmiş bir toplumun irrasyonel ve antirasyonel inançlarını biraraya getirebilmektedir
Aynı zamanda hem aydınlanmış hem boş inançlıdır; bireyci olmaktan onur duyar
ama öteki insanlara benzememekten korkar
Öte yandan erke ve yetaaae körükörüne boyuneğme eğilimindedir
«Potansiyel faşist» dedikleri
etnosantrik düşünüş ve tutumları olan bu kişilik yapısı; hemen her toplumda görülebilir
Toplumsal durum ve koşullar (s
vıı) ile içinde yaşanılan toplumsal ve siyasal düzen (s
975) bu potansiyel faşist kişilik yapısının o ya da bu ölçüde su yüzüne çıkmasına yol açabilir
Öte yandan
yetkeci kişilik yapısı ile etnosantrik önyargılar ve benimsenen ideoloji arasında bağlantı vardır
Öyle anlaşılıyor ki
Adorno ve arkadaşlarının yorumuna göre
etnosantrik (ırkçı) düşünüş ve tutumlar
bir yanda kişilik yapısı ve toplumsal ve siyasal düzen ile öte yanda önyargılarla ideolojinin
bazı toplumsal koşulların ve olayların katalizörlüğü ile birleşerek
egemen düşünüş ve tutumlar durumuna gelmesiyle doğmaktadır
Etnosantrik (ırkçı) eğilimlerin belli (sıradüzenci) dünya görüşleri ile birlikte görüldüğünü
sağ toplumsal ve siyasal ideolojilerin bir parçası olduğunu söyledikleri halde
(s
104' te) etnosantrizmin gruplarda ve gruplar arası ilişkilerde varlığını sürdüren bir «ideolojik sistem» olduğunu da söyler1er
Sonuç olarak
antisemitizmi
ırkçılığı da içeren bir kapsamı olan «etnosantrizm» Adorno ve arkadaşları için
kişilik yapısı yetkeci olan potansiyel faşist kişilerde görülen düşünüş ve davranış biçimidir
214
c
Krech ve Crutchfield'ın Psikolojik
Sosyal Psikolojik
Psikanalitik Bir Hastalık Olarak Irkçılık Kuramı
David Krech ve Richard S
Crutchfield
Sosyal Psikoloji Teori ve Sorunlar adlı yapıtlarında (s
505 vd'de) Amerika’da ırkçılığa Sosyal psikolojik açıdan yaklaşan bilim çevrelerinin tipik tutumunu yansıtmaktadırlar
Bu yazarlara göre ırkçılık bir önyargıdır
Ancak Adorno ve arkadaşlarından farklı olarak
bu önyargıyı (s
505'te) bir «hastalık» olarak görmektedirler
Böyle görmeleri onu düzenin normal bir ürünü olarak görmediklerini gösterir
Irkçılığın tarihsel kaynaklarının önemini kabul ederler ve karmaşık bir biçim almış olan bu sorunun zenciler bakımından yalın ve asal bir ekonomik uygulama ile [kölelikle] başladığından kuşku duymazlar
Irkçılığın tarihsel açıklamasında ise Tannebaum'un daha önce ele aldığımız «tarihsel rastlantı» kuramını benimser görünürler
Ancak
kitaplarının konusu gereği
sorunu bir bireysel psikoloji ve Sosyal psikoloji sorunu olarak ele alırlar
Böyle alınca da ırkçılığı
«başıbozukluk ve saldırganlık»
«paranoia»
«engellenen gereksinimlerin yolaçtığı saldırganlığı destekleyen bir önyargı»
«bastırılmış gerilimlerin hizmetine giren önyargı»
«belirsiz bunalım durumlarına hazır yorum olarak önyargı»
vBulletin
psikolojik
sosyal psikoloji
psikanalitik açılardan incelemeye
yorumlamaya girişirler
Irk önyargısının Amerikan halkının heterojenliği gibi çevresel desteklerine de değindikten sonra
ırka bakarak fark
gözetmenin Amerikan toplumunun öteki kesimleri yanı sıra işçi (sendika) hareketinde
silahlı kuvvetlerde de her zaman görüldüğünü anlatıp
(s
56l'de) bu «hastalığın» tüm sınıflarına yayılmış olarak Amerikan halkının 0'inde bulunduğunu söylerler215 ve yapıtlarının bir bölümünü ırk önyargısının denetlenmesine ayırırlar
Dipnotlar:
210 Collette Guilaum'in araştırmasında
ırkçılığın genellikle bireysel bir eğilim olarak görüldüğünü ve psikolojik terimlerle yorumlandığını gösterip
bunun ırkçılığın küçük görülmesi
rastlantısal bir olaymış gibi açıklanması tehlikesini içinde taşıdığı yolunda uyarıda bulunuluyor
(James D
Hallovan
«Mass Media and Race: A Research Approach»
Race as News
s
10'da)
211 Reich
Faşizmin Kitle Ruhu Anlayışı
özellikle s
7-28'deki “Üçüncü Basıma Önsüz” ve s
112-137'de III
Bölüm: Irk Kuramı
212 Roger Daudonn
“Wilhelm Reich'ın Çevresinde Faşizmin Gidip Gelmeleri ve Faşizmin Kitle Ruhu Anlayışı”
Maria A
Macciocchi
Faşizmin Analizi
çev
Cemal Süreyya
İstanbul
1977
Payel Yayınları içinde
s
286
213 Adorno ve arkadaşlari
The Authoritarian Personality
s
7
214 Adorno ve arkadaşları
The Authoritarian Personality
özellikle Daniel J
Levinson tarafında yazılan IV
ve V
bölümler
215 Krech ve Crutchfield
Sosyal Psikoloji Teori ve Sorunlar
özellikle XII
ve XIII
bölümler
Bu yapıtta
s
54'de 1931 yılında Guilford'un yedi Amerikan üniversitesinde yaptığı ırksal tercih hiyerarşisi sonuçları verilmektedir
En beğenilenden en beğenilmeyene doğru 15 etnik -grup söyle - sıralanmıştır: 1
İngilizler
2
Almanlar
3
Fransızlar
4
İsviçreliler
5
İspanyollar
6
İtalyanlar
7
Ruslar
8
Yahudiler
9
Yunanlılar
10
Japonlar
1l
Meksikalılar
12
Hintliler
13
Zenciler
14
Çinliler
15
Türkler
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul