Yalnız Mesajı Göster

Eylül-Mehmet Rauf / Eylül-Kitap Özeti

Eski 07-30-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Eylül-Mehmet Rauf / Eylül-Kitap Özeti





1 KİTABIN KONUSU :
Süreyya ve onun karısı Suat ve akrabaları olan Necip Bey ile aralarında geçen olayları anlatmaktadır
2KİTABIN ÖZETİ :


Süreyya ve karısı Suat' la birlikte babasının evinde oturmaktadır Ama bu halden memnun değildirler Babası hem yaşlı, hem dediği dediktir Onun yüzünden her yaz bir tane taş ocağına benzeyen köye gelirler ve orada sıkıntıdan patlarlar Suat bu arada başka olaylardan da sıkılmaktadır Suat' ın kardeşi Hacer akrabası olan Necip Bey' le gönül eğlendirmektedir Hacer evli ve eşi de onun için herşeyini verecek nitelikte bir eştir Daha sonraları Suat ile Süreyya birlikte mutlu bir şekilde yaşayabilmenin yolunu aramışlar ve bulmuşlardır Suat Hanım gizlice babasından para isteyip eşi için bir yalı kiralar Kocası bu duruma çok sevinir
Necip de hem dostarı hemde akrabaları olarak Suat ve Süreyya' nın yanına gelir Süreyya için yelkenle gezmek ve balık tutmak vazgeçilmez bir zevktir Süreyya bu alışkanlıklarını sürdürürken Suat da Necip'le birlikte piyano çalmaktadır
Başbaşa geçen bu uzun yaz tatilinin sonlarında Necip Bey birşeylerin olduğunu, Suat Hanım'a aşık olduğunu anlar Bu durumdan kurtulmaya çalışsada başarılı olamaz Sonunda çare olarak onların yanından ayrılmaya karar verir Giderkende Suat'ın eldivenlerinden bir tanesini izinsiz olarak hatıra olması için alır
Daha sonraları Necip'in tifoya tutulduğu öğrenilir Süreyya ve Suat buna çok üzülürler Tehlike devresi geçince Necip'in yanına giderler Necip hastalığın etkisiyle sinir yorgunluğu içerisindedir Hacer Necip'in hastalığı sırasında yanında bulunmuş ve o sıralarda Necip'in kendiden geçmiş olduğu zamanda yastığının altından bir bayan eldiveni bulmuştur Hep birlikte hasta hakkında konuşurlarken Necip'in annesi eldiveni gösterir Suat kendi eldivenini görünce şok olur ve olayı anlar fakat kimseye sezdirmez O sırada Necip'te sapsarı olur utancından ve çaresizliğinden ne yapacağını bilemez
Necip hastalıktan sonraki iyileşme devresini yalıda geçirilmek üzere mecbur edilir Halbuki O, onlardan kaçmak için uğraşmaktadır
Bir yaz sessiz ve olaysız bir şekilde geçmiştir Eylül gelince Süreyya konağa gider Bu gidiş beklenen bir gidiş değildir Suat bu duruma anlam veremez Daha gitmeden önce kışı bile beraber geçireceklerini söylemiştir Ama Süreyya birşeyleri sezmiş olup, o yüzden gitmiştir
Konağa geri dönülür Necip artık eskisi kadar yalıya gelmemektedir Hele Hacer'in davranışları , onların her bakışlarından anlam çıkarmaya çalışan tavrı her ikisini de deliye döndürür Birbirlerini buldukları anda , ister istemez kaybedeceklerdir Suat kendisinden kalan , Necip'in aldığı eldivenin diğerini de verir Bunun sebebi ise artık hayatın Suat için yaşamaya değer bir tarafı kalmamasıdır
O gece konakta yangın çıkarHerkesi bir telaş ve korku alıp götürür Canlarını zor kurtarırlar Ama Suat ortalıklarda yoktur Süreyya alevlerin içine doğru Suat diye inlemektedir Ama cesaret edemez Necip bir haykırışla içeriye fırlar Her ikiside çöken tavanın altında can verirler
4KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ :
Suat : Kocası Süreyya ile mutlu bir evlilik sürdürürken Necip Bey'e aşık olur
Necip : Akrabaları olan Süreyya ve Suat'ın yanına gelip , Suat'a aşık olan bir adamdır
Süreyya : Suat'ın kocasıdır Onun için yelkenle gezmek ve balık tutmak vazgeçilmez bir zevktir
Hacer : Suat'ın kardeşi ve Necip ile gönül eğlendiren bir kadındır

Mehmet Rauf



12 Ağustos 1875'te İstanbul'da doğdu 23 Aralık 1931'de yine İstanbul'da yaşamını yitirdi Türk edebiyatında psikolojik roman türünün ilk örneklerinden olan "Eylül" isimli romanıyla tanınır İlk ve orta öğrenimini İstanbul Balat'taki mahalle mektebiyle, Soğukçeşme Askeri Rüşdiyesi'nde yaptı Bahriye mektebini bitirdi, deniz subayı oldu 1894'te staj için Girit'e, 1895'te Kiel kanalının açılış töreni için Almanya'ya gönderildi Trabya'da elçilik gemilerinin irtibat subaylığına atandı Üç kez evlendi 1908'den sonra bahriyeden ayrılarak sadece yazarlık yaptı 1908-1909 arasında "Mehasin", 1923-1924 arasında "Süs" adlarında iki kadın dergisi yayınladı Bir süre ticaretle uğraştı Yaşamının son yıllarını yoksulluk içinde geçirdi İlk öyküsünü 16 yaşında yazdı "Düşüş" isimli bu öykü Halit Ziya Uşaklıgil'in İzmir'de çıkardığı "Hizmet" gazetesinde yayınlandı Mektep ve Servet-i Fünun dergilerindeki yazılarıyla tanındı Asıl ününü Servet-i Fünun'da tefrika edilen "Eylül" adlı romanıyla yaptı 1946'da basılan bu roman, Türk edebiyatındaki ilk psikolojik romandır Konusu karı-koca-aşık üçlü ilişkisi olan bu romanda, sade ve akıcı bir dille ruhsal çözümlemelere yer verdi Bu başarıyı diğer eserlerinde yineleyemedi
ESERLERİ
ROMAN:
Eylül (1901-1946)
Genç Kız Kalbi (1914-1946)
Karanfil ve Yasemin (1924)
Son Yıldız (1927)
Kan Damlası (1928)
Halas (1929)
ÖYKÜ:
İhtizar (1909)
Son Emel (1913)
Bir Aşkın Tarihi (1915)
İlk Temas, İlk Zevk (1922)
Eski Aşk Geceleri (1927)
OYUN:
Ferdi ve Şürekası (1909)
Cidal (1911)
Sansar (1920)
DÜZYAZI-ŞİİR:
Siyah İnciler

Alıntı Yaparak Cevapla