Prof. Dr. Sinsi
|
Makale Örnekleri
Bir Makale Örneği
Küresel Çevre Kirlenmesi
Günümüzün dünyasında çevre kirliliği, tüm gezegeni kaplayan boyutlara ulaşmış durumda Dünyanın birçok bölgesinde insanlar, çevre felaketine karşı korumasız, nükleer tehdit ve radyasyondan habersiz bir yaşam sürmektedir Bilim adamları ise bu olumsuzlukların devamı halinde dünyadaki tüm canlıların ciddi biçimde tehdit altında olduğunu vurguluyorlar
Halbuki insanoğlunun gelişimi başlarda yaşam ve doğal çevre ile uyum içinde sürmüştür Ancak dünyadaki toplumsal ve teknolojik gelişmelerin hızla artışı karşısında ekolojik sistemin bu hassas dengesi giderek bozulmuştur Bu tehlikeli gelişmenin seyircisi durumunda olan insanlık ise dünyada dengeli bir çevrenin korunamaması halinde tüm canlıların varlığının sürmesinin olanaksızlığını acaba ne zaman anlayacak?
Bu yılın yaz başlarında başlayan yağmur dönemi dünyayı etkisi altına aldı Barajları, setleri ve köprüleri yıkan seller ölümcül sonuçlara yol açtı Bir süre önce Trabzon’da yaklaşık üç saat süren yağmur, Sürmene ilçesi ve haritadan silinen Beşköy beldesinde büyük mal ve can kaybına neden oldu, ocakları söndürdü…
Yağışların etkili olduğu bir başka ülke olan Çin’in birçok bölgesinde barajlar yıkıldı Harekete geçirilen askeri birlikler setleri yıkarak sel sularının kırsal kesime yayılmasını sağlamaya çalıştılar Sel, eylülün ortasında da Meksika’nın Chiapas eyaletinin Valdivia köyünü yok etti
Dünyadaki benzer sel baskınlarının verdiği zararlar ürkütücü boyutlara ulaştı 240 milyon kişiyi etkilediği söylenen bu yazın selleri, resmi açıklamalara göre şimdiye kadar 2 binin üzerinde insanın ve sayısı bilinmeyen diğer canlıların yaşamlarına mal oldu Yaklaşık 14 milyon kişi evini terk etmek zornuda kaldı Bu durum, insana, Çinlilerin “Su ile şaka olmaz” özdeyişini hatırlatıyor
Gün geçmiyor ki çevre felaketi haberlerde yer almasın Büyük Okyanus’ta 30 metreye kadar yükselen dalgalar sahilleri yerle bir etti Deniz dibindeki deprem ya da yanardağların patlamasından meydana geldiği söylenen bu dev dalgalara karşı uyarı ağları da para etmiyor Hatırlanacağı gibu bu dev dalgalar, 1993′te Endonezya’da bir adanın tamamını kapladı ve 2 bin kişinin yaşamını yitirmesine yol açtı Yine Gine’de yaşamını yitirenlerin sayısı ise 3 bini aştı
Dev dalgalara yol açan depremin merkezi Büyük Okyonus’ta idi Ama yer kabuğu, dünyanın başka bölgelerinde harekete geçecek şekilde etki alanını genişletti Örneğin haziran başında başlayan depremlerin, dünyanın dört bir yanını salladığı ortaya çıktı Ülkemiz de bundan nasibini aldı Bu ve buna benzer felaketler bize, geleceğimizi bu günden tahmin etmenin olanaksızlığını gösteriyor Ozondaki delinme ve hava kirliliğinin yaşamda olumsuzluklara neden olabileceği ve doğal yaşamın temellerini dinamitleyeceğini küresel gözlükle niçin göremiyoruz?
Küresel çevre sorunlarının çözümü konusunda her ülkenin, çağdaş yöntemlerle halkını bilgilendirmesi bir görev olmalıdır Sanayinin kent içinden uzaklaştırılmasına ve milli parkların gereği gibi korunup doğal hali ile tutularak toplumun yararlandırılmasına öncelik verilmelidir
Üçbinlinli yılların insanları için, doğayla çok daha büyük uyum içinde yaşanacak rüzgârgüneş enerjisinden yararlanacak doğal konut yapımına geçilemez mi? Bu sahada yeni arayışlar içinde olmalıyız Doğanın intikamının daha büyük olmaması ve acının yoksul ülkelere çektirilmemesi için insanların bir an önce kendilerine çeki düzen vermeleri gerekiyor
Ölümcül etkileri yıllardır sürmekte olan ‘Çernobil’ olayından kim sorumlu? Bugün ‘Çernobil’den on misli daha tehlikeli olacak, radyoaktif artıkların bulunduğu söylenen Sibirya’nın batısındaki Karaçay Gölü, bir saatli bombadan farksızdır Gölün altında, yaklaşık yüz metre derinlikte beş milyon metreküp radyoaktif tozlardan oluşan kütlenin varlığı bilinmektedir
İnsanların yazgıları ile ilgili dehşet dolu olası tehlikelere karşı evrensel yurttaş girişimlerinin etkinliği attırılmalıdır
Hepimizin paylaştığı bu dünyayı, bu gezegeni gelecek kuşaklara kirli ve çirkin bırakmaya hakkımız var mı? Geleceğe bir borcumuz yok mu? Hatalarımızın bedelini henüz doğmamışlara ödetmemeliyiz
Doğa ananın yasalarına yeterince duyarlılık göstermeli ve doğal afetlerini ciddiye almalıyız Doğal zenginliklerle dolu olması gereken bir dünyadan daha fazla yoksun olmamalıyız
Mavi Ağladığında 
*Bir yokluk zamanıydı  insanlar işlerine gider,aşıklar parklarda gezinir ,çocuklar top peşinde koşturur,yanlızlar köşelerineağıtlarsa yüreklere çekilirdi  Bir yokluk zamanıydı  onu görürdümbelli belirsiz aynalarınyüzüme yansıyan zamanlarında  Gözlerinde iki mavi damlacık yüreğime akardı  Mavi ağlardı   Mavi ağlarben yürek sıkıntılarıma çare arardım  Mavi ağlar,benduygu depremlerimden arta kalanlara sarılırdım  Yastaydımsiyahtı her yanım  Herkesin bildiği yerlerdeherkesin bildiği şeyler yapılırken dolardımavinin gözlerisiyah bir hüzünle  Martıların denize dokunup kaçtığı yerlerdeyakardı ışıklarını  yaktığı ışıklarla ışıl ışıl olurdumavinin gözleri,yüzünde mavi bir tebessümve dudaklarında umut mavisi kelimeler  Ben maviliğine ,maviliği ışıklarıyla aydınlattığı denize karışırdı  Denizsebildik hüzünleri savururdu dalgalarıylamavi bir iklimde  Bir yokluk zamanıydı  Ben yok olurdum,mavi ışığını kapatır  İnsanlar işlerinden evlerine döner,aşıklar parklarındaneski yalnızlıklarına karışır,yalnızlar durdukları köşeden sıkılırdaha yalnız köşeler ararlardı kendilerine  Siyah duvarlarımdan siyah hüzünler akardı    gölgem saklandığı yerden çıkardı  Mavi konuştukça susardı  mavi sustukça katardı maviliğini hüzünlerime  Kattıkça umut beyazına dönerdi hüzünlerimanlık siyahlığından  Umut edemezken yarım kalmış şarkıların tamamlanmasını,Mavi, notalar yazardı siyah çizgilerin üzerine  Mavi ağlardıve ben mavi gözyaşları biriktirirdim yüreğimde  Mavi ağladığında vazgeçerdimgünlük intiharlarımdan  Yaşamın karmaşasına döner,parklarda gezen yalnız aşıklara laf atar,işlerine koşuşturan insanların ayaklarınayaşamsal çelmeler takar,çocukların oyunlarına karışır,yalnızları çekildikleri köşelerde rahatsız ederdim  Buna rağmen mavi durmaztüm sessizliğiyle ağlardı  Mavi gözyaşları çoğalırdı yüreğimde  Mavi bir ölüm olurdu yaşam,mavi yapraklar dökülürdü zamansız dallarından  Bir yokluk zamanıydı  Siyahlığımın arasından geçipbilmediğim bir yere doğru giderkengörmüşlerdi onu,güneşin bile gözünü açmadığı bir zamanda  Giderken de ağlamıştı mavi,Mavi gözyaşlarına
MAKALE ÖRNEĞİ
BEŞ KURUŞLUK MALİYETİ DAHİ OLMAYAN TEBESSüMüN HİKAYESİ
Küçük kiz,hüzünlü bir yabanciya gülümsedi Bu gülümseme adamin
kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu Bu hava icinde yakin
geçmiste kendisine yardim eden bir dosta tesekkür etmedigini
hatirladi Hemen bir not yazdi,yolladi
Arkadasi bu tesekkürden o kadar keyiflendi ki,her ögle yemek yedigi
lokantada garson kiza yüklü bir bahsis birakti Garson kiz ilk defa
böyle bir bahsis aliyordu Aksam eve giderken,kazandigi paranin bir
parçasini her zaman köse basinda oturan fakir adamin sapkasina birakti
Adam öyle ama öyle minnettar oldu ki  iki gündür bogazindan asagi
lokma geçmemisti Karnini ilk defa doyurduktan sonra,bir apartman
bodrumundaki tek odasinin yolunu islik çalarak tuttu Öyle neseliydi
ki, bir saçak altinda titreyen köpek yavrusunu görünce,kucagina
aliverdi
Küçük köpek gecenin sogugundan kurtuldugu için mutluydu Sicak odada
sabaha kadar kosusturdu Gece yarisindan sonra apartmani dumanlar
sardi Bir yangin basliyordu Dumani koklayan köpek öyle bir havlamaya
basladi ki,önce fakir adam uyandi, sonra bütün apartman halki  
Anneler,babalar dumandan bogulmak üzere olan yavrularini kucaklayip,
ölümden kurtardilar   
Bütün bunlarin hepsi,bes kurusluk bile maliyeti olmayan bir
tebessümün sonucuydu
MUTLU BiR GÜLÜMSEYiSiN YERiNi HiÇ BiR TATLI SÖZ TUTAMAZ
|