Konu
:
Çanakkale Zaferi İle İlgili Yazı Kompozisyon
Yalnız Mesajı Göster
Çanakkale Zaferi İle İlgili Yazı Kompozisyon
07-28-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Çanakkale Zaferi İle İlgili Yazı Kompozisyon
Çanakkale Zaferi Kompozisyon Örneği
Çanakkale Zaferiyle İlgili Kompozisyon
EY BU TOPRAKLAR İÇİN TOPRAĞA DÜŞMÜŞ DEDECİĞİM
Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın
Sen ve bütün askerler siz hayattan bir parçasınız
Kafanız gözünüz çeneniz tertemiz alnınız; vurulmuş uzanmış yatıyorsunuz bir hilâl uğruna ya Rab güneş gibi batıp yatıyorsunuz
Dedeciğim her şeyi hesaplayıp böldüler yurdumuzu bizi yok etmek için ordularla geldiler
Bizi Türk'ü gafletlere daldılar
Teknikleriyle işlerini kolay sandılar
Türk'ü görünce kanları dondu düşmanların kuruyup gittiler
O gün işte o gün ışıldayan güneşin yerini kapkara bulutlar aldı
Şart koydunuz kendinize hem de içten bir şart ‘‘Ya ölüm… Ya istiklâl'' işte buydu o içten şart
Taarruz için değil ölmek için yürüdünüz
Vatanı korudunuz mübarek kanlar verdiniz
Geçmişte de şu anda da gelecekte de düşmana verecek bir karış toprağımız yok; Anadolu Türk'ündür sevgili dedeciğim
Düşman çelikten araçlarla deri ayakkabı ve paltolarla yurdumuzu bölmeye gelirken sen ve asker arkadaşların önü olmayan ince terlik bile denemeyecek ayaklıklarla sayısı çok az olan silahlarla düşmanın karşısına çıktınız
Son sözün "Vatan Sağ olsun!''du
Bu sözü söyledikten sonra büyük bir gururla ölüme yürüdün
Dedeciğim; Mustafa Kemal Atatürk'ün senin ve diğer askerlerin sayesinde Çanakkale düşmana geçit vermedi topraklarının üstüne başka bayrak dikmedi
Dedeciğim şimdi de düşmandan hiç korkumuz yok
Düşmanlar kolaysa gelsin Türk'ün toprağına
Türk toprağının arkasında Atatürk'ün izinde yenilmez Mehmetçik var
Tarihe sığmayacak ulu zaferimiz var
Çanakkale'nin ulu toprakları altında iyi uyu dedeciğim
Sevgilerimle…
GURUR KOKAN TOPRAKLAR
Siz hiç Çanakkale' ye gittiniz mi? Denizin o kan kokan kırmızısına dalıp o maviliğe kırmızı hüznü salan şehitlerimizi düşündünüz mü? Ya da gecenin bir yarısında Karanlığın içinden gelen vatanı uğruna hayatını veren insanların sesini duydunuz mu? Ben duydum
İçinizde öyle derin fırtınalar kopuyor ki; gözlerinize anlamını bilmediğiniz çiğ taneleri düşüyor
Belki ağlıyor belki kahroluyorsunuz ama o her adım atışında üstlerine bombalar kurşunlar şarapnel parçaları yağan şehitleri düşündüğünüzde yüreğiniz bir parça daha eriyor
Neden bu kadar acı sözler düşüyor dudağımdan kalemime? Eğer o savaşta o yiğitler göğüs gerip o kurşunlara yüreklerinden kocaman surlar örüp kazanmasalardı o savaşı o zaman işte o zaman bizde olmazdık
Belki ayrı ayrı devletlerin himayeleri altına girip bu günkü hürriyet özgürlüğü yakalayamazdık; çünkü Çanakkale Türkiye' nin geçiş noktası
Çanakkale'nin elimizden alındığını bir düşünsenize! Tanımadığımız insanların Türk topraklarını kazanması ve özgürce " burası benim” dediğini
Onlarca Türk' ün dedelerimizin atalarımızın ve sırtında kurşun taşıyan eşlerine yavrularına ve en önemlisi vatanına bir parça yardımı bulunmasını isteyen o analarımızın kanlarıyla sulanmış topraklarımızın bir başkasına ait olmasını… düşünmesi bile korkunç! İnsanın içine en derinden kurşunlar yağıyor sanki
Yüreğim bir nebze daha parçalanıyor içimde
Kendi kendime diyorum ki: " O savaşta mağlup olsaydık şimdi bu bağımsız topraklar bizim olur muydu? Kendi vatanımıza emanet toprakların üstünde yürümez miydik? Düşmanlarımız önce Çanakkale'yi sonra İstanbul' u ve sonra… O kadar ağır bir savaştan belki tüm Türkiye…Ama Türk Askeriydi onlar! Verir miydiler bu vatanı el oğluna? ‘Hayır'… Allah Allah diye inliyen sesleriyle savundular bu toprakları…”
İşte böyle düşündükçe Çanakkale' yi; acaba kırmızıya çalmasaydı deniz bu kadar hüzünlü dans etmeseydi yapraklar rüzgarla ve kanla sulanmasaydı bu toprak değerini bilir miydik? Titremezdik sanki sıradan bir yermiş gibi gelirdi
Aslında Türkiye' nin her yeri gurur kokan topraklarla örtülü değil mi? Dünden bu güne onlarca savaş olmadı mı? Vatan uğruna bu topraklar kanla sulanmadı mı? Doğudan batıya onca insan şehit olmadı mı?
Onlar öyle onurlu ve gururluydular ki yüreklerinin tam ortasında demirden ateş topları saplansa bile yüzlerinde vatanı uğruna can vermenin sevincini taşıyorlardı
Ey Türk Askeri! Sen ki cephenin ardında nasır tutan elerinle savaşırken onlar neden savaştıkların bile bilmiyorlardı
Çanakkale yakılıp yıkılırken ve üstümüze bombalar yağarken düşmana inat kadere inat ve gözlerini kaparken kırmızı yağmurlar altında ölüme inat yeni bir zafer kazanmanın sevinciyle dört elle sarıldın toprağına
İçine çekerken deniz kokusunu gözlerin doldu
Belki alınyazından belki yeni doğmuş bebeğinin hayalinden…Ama baş eğmedin
Ey Anadolu' nun her tarafından gelip bu topraklarda yatanlar gözünüz arkada kalmasın
Biz bu aziz vatanı ister gecenin kör karanlığında ister alaca şafakta olsun kimselere bırakmayacağız
Çanakkale aslımızdır ve biz aslımızı unutmayacağız
İSTİKLAL UĞRUNDA YA İSTİKLAL YA ÖLÜM
Çanakkale ne bir destan ne de bir efsane O bir gerçek
İsimsiz kahramanların toprağı
Bucak bucak yurdun her köşesinde tek bir amaç uğrunda ölemeye gelenlerin vatanı
Bağımsızlığı atardamarı sayanların eşitliğe adalete aşıkların cenneti
Cumhuriyetimin altın anahtarı Çanakkale Çanakkale'm…
Çanakkale bir anahtardın ya sen Türklerin istiklaline açılacak ya da düşmanın kolundan teslim olduracak
Ya özgürlüğü tattıracaktın yurduma ya da karartacaktın Dünyamızı büyük kara bulutlarla
Dünya savaşı kapımızı çalana kadar rahattı Gelibolu'n Arıburnu'n Anafarta'n
Rahattı Osmanlı rahattı padişah…Gelipte dayandı mı felaket bir atardamarın kadar yakın o zaman sineye çekildi Osmanlı sineye çekildi padişah
Gelibolu sessiz olacaklarda habersiz halkın tedirgin rahatsız…
Ne zaman gemileri aldı Osmanlı ne zaman gemiler bombaladı Rusya' yı ne zaman Osmanlı savaşa girdi işte o zaman torak uyandı ağaç uyandı gök uyandı halk uyandı
Hasta adam savaşa girdi
Şahlandırdı Atatürk özgürlüğün atını… Ama bilmiyordu daha dünya Türkler'in gücünü
Ata binipte kılıç kuşandıklarında nasıl şahlandıklarını yeri göğü inleten savaş alanlarını bağımsızlık aşklarını bilmiyorlardı
Bilmiyorlardı Türk' ün yüzyıllık vatanını bu kadar kolay bırakmayacağını bilmiyorlardı ve Çanakkale'nin geçilmez olduğunu…
18 Mart günü dayandığında kapıya yurdun her köşesi doğusu batısı kuzeyi güneyi bir oldu tek yürek tek can tek kılıç koştu Çanakkale'ye
İnsan için en önemli varlığı canıdır ya hani onlar o canı Çanakkale' nin alacağını bile bile sadece tek düşünce "Vatan Sağ Olsun” diye gittiler
Damarında asil Türk kanı taşıyan hiçbir Türk Anadolu' da kalmadı
Hepsi Çanakkale' ye Mustafa Kemal' in yanına bağımsız Türk Cumhuriyeti'nin kapısına koştular
Üniversiteler boşaldı ev bark boşaldı
Gelibolu Anafartalar Conkbayırı canlandı
Kurtarıcılarını gördükçe canladı
Toprağını havasını suyunu onlara adadı
Laleler açtı
Uzatıp boynunu kana çiçekleri hesaplayamadı bile metrekareye kaç mermi düştüğünü
Üzerine düştü tek tek Ali Ahmet Hasan Mehmet
İsterdiki laleler düşen bedenlere değil O yiğitlerin sevgili saçlarına takılsın… Karışmasın kokusu kan kokusuna…Mektuplarda dolaşsın
Yarım kaldı nameler söylenememiş sözler yarım kaldı
Duvaklar kalktı sandığa okul bahçeleri boşaldı
Tınmadılar
Özgürlüğün şiirini okuyacaktı koca vatan bir ağızdan
Kana doymayan topraklarda kağnılar ilerliyordu
Üzerinde yattı mermilerle bebeler yan yana
Anaların güçlü kollarında taşındılar
Yürekleri öyle güçlüydü ki anaların düşman değil onun ecdadı gelse ezilirdi altında bu yüreğin
Daha nice aslan dokundu savaşın kaderine
Nasıl da kaldırdı o topu gövdesiyle Seyit Onbaşı…Başının üstünde taşıdığı inanç Mehmetçiğin inancı topun ağırlığından baskındı
Düşman bilmiyordu nedenini
Anzak anlamıyordu kimlerle ve neden savaştığını şaşkındılar
Önce öğrendiler savaşta onuru Türklerden
öğrendiler aslında hayallerinin onlarla bir olduğunu
Bir sevgili bir yuva çocuklar belki
Hangi ülkede hangi dilde olursa olsun özlemler aynı türkülerdeki yakarışlar aynıydı
Yan yana yatan iki beden…Biri Anzak biri Türk ikisinin de yaşı on beş
İkisinin de sol göğsünde bir mektup yazılmış sevgiliye
Ucu kana bulanmış resmi
Biri Mary biri Ayşe
İşte böyle yazıldı
O ne bir destan ne bir şiir ne bir öyküydü…O bir inanç o bir gurur o bir haykırış bir çığlıktı…Uçurum kenarında yankılandı büyüdü büyüdü Çanakkale'den Ulusa Ulus' tan tüm Cihan' a haykırdı
"Ben Türk'üm
Onurum üstünde oturduğum topraktır
Dünya var oldukça gözlerde ışıklanan kalplerde şavkı istiklalin dudaklarımızda adı Mustafa Kemal' in haykıracağım
” Ne mutlu bu millete ne mutlu Türk'üm diyene!
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul