Konu
:
Duygusal Etkileyici Hikayeler
Yalnız Mesajı Göster
Duygusal Etkileyici Hikayeler
07-28-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Duygusal Etkileyici Hikayeler
Etkileyici Hikayeler
Çok Etkileyici Hayat Hikayeleri
Etkileyici Hayat Hikayeleri
Etkileyici bir hayat dersi bu
HAYAT BİR GÜNDÜR ODA BU GÜNDÜR-Etkileyici bir hayat dersi bu
Bir gün susmayı öğrendim
Öyle bir sustum ki belki sonsuza kadar
susacaktım
Çünkü susmak benim küçücük dünyamda babamla kurduğum iletişim tarzıydı
Babam akşamları eve yorgun dönerdi
Ben bütün gün evde sıkılır
onungelişini iple çekerdim
Daha o kapıdan girer girmez boynuna atılır onunla oynamak isterdim
Babamsarılır öper sonra da hadi odana git derdi
Yemek hazırlanınca
annemçağırır bu defa masada bir araya gelirdik babamla
Onlar annemle
konuşurkenben araya girer sesimi duyuramayınca da bağırırdım
Babam
sinirlenir'Bütün gün insanlara kafa patlatmaktan bunaldım birde sen
kafamı
ütüleme!' derdi
Annem de 'Bütün gün zaten seninle uğraştım bir çift laf
da mı konuşturtmayacaksı n babanla?' diye
çıkışır beni odama gönderirdi
Çaresiz bir şekilde boynumu büker odama yani hapishaneme doğru yolalırdım
Babam arkamdan 'Bizim bir odamız bile yoktu her şeye sahiphâlâ ne
istiyor anlamadım
' diye bağırmaya devam ederdi
'Keşke benim de
bir odam olmasaydı keşke bizim de evimiz bir odalı olsaydı da hep
birlikte otursaydık' derdim içimden; ama yüksek sesle söylemeye cesaret
edemezdim
Yemekten sonra babam kanepeye uzanır eline kumandayı alır televizyon
seyrederdi
Beni yanına çağırır biraz severdi
Onun izleyeceği önemli
birşey varsabeni adeta yerimden bile kıpırdatmazdı
Azıcık hareket edip
koşup
oynamaya
çalışsam oda hapsim yeniden başlardı
Bir gün anladım ki susunca babamla
daha iyi anlaşıyoruz
Bu defa susarak yapabileceğim oyunlar geliştirmeye
başladım
Önce resim yaparak başladım işe
Babam çizdiğim resimleri çok
beğeniyor; 'Bak böyle uslu uslu oyna işte
' diyordu
Babam bazen göz
ucuyla bakıyor resimle ilgili bir şey sorsam afallıyordu
Ama bana
kızarak beni artık odama göndermiyordu
'Son günlerde ne de akıllandı benim oğlum
' diye komşulara anlatıyordu
annem halimi
Resimlerim arttıkça ortalık dağılmaya başladı
Annem 'Odanı topla!'diye
odama kapattığında işe nereden başlayacağımı bilemiyordum
Ben bunlarla uğraşırken zaman geçiyor; ama odamı toparlamayı
beceremiyordum
Annem odama gelip 'Bak sana resim yapmayı yasaklayacağım
'
dedi bir gün
Susuyor olmamı usluluk olarak değerlendiren ailem resim
yapmayı da elimden alırsa ben ne yapacaktım?
Bu düşüncelerle bir aile tablosu yaptım
Babam eve gelince uygun zamanı
kolladım
Her zamanki gibi yemekler yendi odaya geçildi
Babam oturur
oturmaz çizdiğim resmi getirdim
Babam baktı
Hım dedi 'Çok güzel
olmuş
Bu adam benim herhalde
' dedi
Ben 'Hayır o adam değil bu çocuk sensin
'dedim
O 'Hayır bu adam
benimbu çocuk sensin bu küçük kız da arkadaşın
'dedi
Ben yine 'Hayır o büyük adam benim bu küçük adam sensin bu küçük kız da
annem
' dedim
Babam benimle uğraşmaktan vazgeçip: 'Peki neden bizi küçük çizdin?' dedi
Heyecanla başladım anlatmaya
Ben büyüyüp adam olacağım
İş
bulupçalışacağım
Siz yaşlanıp küçüleceksiniz
Beliniz bükülecek
komşumuzAhmet amca ile Ayşe teyze gibi küçücük kalacaksınız
Ben işten
geldiğimde
yorgun olacağım
Siz benimle konuşmaya çalıştığınızda işyerinde kafam
şişmiş olacağından sizi duymayacağım bile
Siz benimle bir şeyler
paylaşmak istediğinizde 'Hadi odanıza çekilin de kafa dinleyeyim
'
diyeceğim
Ve bir de bağıracağım 'Her şeylerini alıyorum
Sıcacık odaları
da var daha ne istiyorlar' diye
Annemle babamın gözleri fal taşı gibi açılmıştı
Duyduklarına
inanamıyorlardı
Bana sarılıp beni öyle içten bir okşayışları vardı ki
sonsuza kadar konuşsam hiç bıkmadan dinleyecekler gibiydi
Farkında' Olmalı İnsan
Kendisinin Hayatın Olayların Gidişatın Farkında
Olmalı
Ömür Dediğin Üç Gündür
Dün Geldi Geçti
Yarın Meçhuldür
O Halde Ömür Dediğin Bir Gündür
O Da Bugündür
Çok etkileyici bir aşk hikayesi harikanın üstünde
Hakan ve Hülya adında iki genç varmış
Kız güzelmi güzel genç yakışıklı mı yakışıklıymış bu iki genç birbirlerini sevmiş ve bir flort döneminden sonra evlenmeye karar vermişler
İkisinin durumu iyi ve zengin ailelerin çocuklarıymışlar ve sonunda Hakan ve ailesi Hülyayı istemeye gitmişler
Nişan yüzükleri takılmış ve evlilik günleri belirlenmiş
Bir gün Hakan Hülyayı aramış kız telefona bakmış " Aşkım ne yapıyosrsun" demiş
Kız yemek yaptığını yemek yiyeceğini söylemiş
Hakan" aşkım yemeğini yedikten sonra seni almaya gelecem birlikte sinemaya gideriz iki tane bilet aldım" demiş
Kız "tamam aşkım gidelim" demiş ve telefonu kapatıp yemeğe devam etmiş
tam o sırada tüp patlamış bütün tüp parçaları Hülyanın vücudunu delik deşik etmiş
Hastaneye yoğun bakıma kaldırmışlar
Hakan koşa koşa hastaneye gitmiş
Hülya onunla görüşmek istememiş
Çünkü suratı yanıktan öyle iğrenç bi hal almış ki yüzüne ve vücuduna bakınca insan iğreniyormuş
Annesi Hülyanın yanına gelmiş ve "kızım Hakan perişan bir halde neden onu görmek istemiyorsun " demiş
kız" anne sen böyle yüzümün haline bakmaya iğreniyorsun o nasıl baksın
Söyle ona beni güzel halimle hatırlasın herşey bittisakın beni aramasın"
Anne kızın dediklerini çocuğa aynen iletmiş
Çocuk üzüntüyle hastaneden çıkmış ve arabasını süratle kullanmaya başlamış ve trafik kazası geçirmiş kör olmuş
Annesi tekrar kızın yanına gelmiş ve Hakana olanları anlatmış
"Artık evlenmeniz için hiç bir mani yok artık birbirinize destek çıkmalısınız, bak hem artık istesede seni göremez" demiş
Bunun üzerine kız Hakanla evlenmiş
İki tane çocukları olmuş ve yıllar sonra Hülya kalp krizinden ölmüş
Öldüğü gün çocukları anlamışlar ki babaları kör değilmiş ve aslında hiç kör olmamış
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul