Konu
:
Türkiyenin Tarihi Güzellikleri Nelerdir
Yalnız Mesajı Göster
Türkiyenin Tarihi Güzellikleri Nelerdir
07-28-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Türkiyenin Tarihi Güzellikleri Nelerdir
Türkiye'nin Turistik Ve Tarihi Zenginlikleri Nelerdir? Türkiye'nin Tarihi Yerleri
Türkiye'nin Turistik Yerleri
Biga (Çanakkale)
Nemrut Dağı (Adıyaman)
Selimiye Camii (Edirne)
Sümela Manastırı (Trabzon)
Safranbolu (Karabük)
Amasra (Bartın)
Mevlana Türbesi (Konya)
Balıklı Göl (Şanlıurfa)
Kapadokya (Nevşehir)
Alanya (Antalya)
Side (Antalya)
Kemer (Antalya)
Pamukkale (Denizli)
Marmaris (Muğla)
Fethiya (Muğla
Datça (Muğla)
Bodrum (Muğla)
Kuşadası (Aydın)
Foça (İzmir)
Çeşme (İzmir
Uludağ (Bursa)
Edremit (Balıkesir)
Bozcaada ve Gökçeada (Çanakkale
Assos (Çanakkale)
Tarihi Yarımada (İstanbul)
Peri Bacaları Ürgüp Nevşehir
Türkiye'nin Tarihi ve Turistik Yerleri
Apollonia (Kılınçlar)
Apollonian Harabeleri Kekova yolu üzerinde Kaş'a 22 km uzaklıkta bulunan Kılıçlı Köyü'ndeki tepededir
Arabayla harabenin bulunduğu tepenin yakınında kadar gidilir ve buradan tepeye tırmanış başlar
İstanbul Arkeoloji Müzesi
Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne bağlı olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü Sultanahmet Semti'ndeki Gülhane Parkı girişinin sağından Topkapı Sarayı Müzesi'ne çıkan Osman Hamdi Bey Yokuşu üzerindedir
İstanbul Arkeoloji Müzeleri; Arkeoloji Müzesi Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olmak üzere 3 müzeden oluşmaktadır
Efes Artemis Tapınağı
İzmir Selçuk'ta Efes (Ephesos) Antik Kenti'nin dünyanın 7 harikasından sayılan ünlü tapınağıdır
Astemision olarak da bilinir
Önce M
Ö
560-550 yıllarında Lydia Kralı Kroisos tarafından İon düzeninde yaptırıldı
M
Ö
356'da bir delinin yakması üzerine aynı büyüklükte ancak 3 m
yüksek olarak yeniden inşa edildi
55
10 x 115 m
boyutlarında mermer heykelleriyle de ünlü tapınak Hellenistik Dönem tapınaklarının en büyüğüydü
M
Ö
262'de Gotlar tarafından yıkıldıktan sonra onarılmadı
Bristish Museum adına 1869-1874'te J
T
Wood ve 1904-1905'te David G
Hogart'ın yaptığı kazılarda bulunan tapınak kalıntıları İngiltere'ye götürüldü
Aspendos (Belkıs)
Antalya'nın 48 km
doğusunda İlkçağ'da kurulmuş bir antik kenttir
En önemli yapısı tiyatrosudur
Bu tiyatrosahnesiyle birlikte günümüze ulaşabilen Anadolu'daki Roma tiyatrolarının en sağlam örneğidir
15
000 seyirci kapasitelidir
İmparator Antonius Pius döneminde (138-164) Zenon adlı bir mimar tarafından yapılmıştır
Aynalı Kavak Kasrı
300 yıl boyunca Haliç Kıyılarını süsleyen ve günümüzde Aynalıkavak Kasrı adıyla tanınan yapı Osmanlı İmparatorluğu Dönemi'nde "Ayanalıkavak Sarayı" ya da "Tersane Sarayı" olarak bilinen yapılar grubundan günümüze ulaşabilen tek örnektir
Edirne Bedesteni
Çelebi Sultan Mehmet tarafından Eski Cami'ye (Cami-i Atik) gelir temini amacıyla yaptırılmıştır
Beylerbeyi Sarayı
Bugünkü Beylerbeyi Sarayı Sultan Abdülaziz tarafından II
Mahmud’un ahşap Sahil Sarayı yıktırılarak 1861-1865 yılları arasında dönemin tanınmış mimarı Serkis Balyan’a yaptırılmıştır
Saray genellikle yaz aylarında özellikle de yabancı devlet başkalarının ağırlanmasında kullanılmıştır
Sırp Prensi Karadağ Kralı İran Şahı Fransız İmparatoriçesi Eugenie bunlardan bazılarıdır
Sultan II
Abdülhamid de 1918 yılında ömrünün son altı yılını geçirdiği bu sarayda ölmüştür
Valens V (Bozdoğan) Kemeri
İstanbul Saraçhane'dedir
Yapımına I
Constantinus Dönemi'nde (306-337) başlanmış 378'de İmparator Valens tarafından tamamlanmıştır
Alibeyköy'den gelen içme suyunu kente taşıyordu
İki sıra kemerden oluşmaktadır
Bir kilometre uzunlukta iken bugün 800 metrelik bir bölümü ayakta kalmıştır
Dolmabahçe Sarayı
17
yüzyıla kadar Boğaziçi’nin koylarından biri olan bu yörenin; Altın Post'u aramaya çıkan Argonotların efsanevi gemisi Argos’un demirlediği Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethi sırasında Haliç’e indirmek üzere gemilerini karaya çıkardığı yer olduğu ileri sürülür
Beşiktaş Sahil Sarayı Sultan Abdülmecid Dönemi'nde (1839-1861) ahşap ve kullanışsız olduğu gerekçesiyle1843 yılından başlayarak yıktırılmış ve aynı yerde günümüze dek gelen Dolmabahçe Sarayı’nın temelleri atılmıştır
Yapımı çevre duvarlarıyla birlikte 1856 yılında bitirilen Dolmabahçe Sarayı 110
000 metrekareyi aşan bir alan üstüne kurulmuştur
Dönemin önde gelen Osmanlı mimarları Karabet ve Nikogos Balyan tarafından yapılan sarayın ana yapısı; Mabeyn-i Hümâyûn (Selâmlık) Muayede Salonu (Tören Salonu) ve Harem-i Hümâyûn adlarını taşıyan üç bölümden oluşur
Mabeyn-i Hümâyûn; devletin yönetim işleri Harem-i Hümâyûn; padişah ve ailesinin özel yaşamı bu iki bölümün arasında yeralan Muayede Salonu’ysa; padişahın devlet ileri gelenleriyle bayramlaşması ve kimi önemli devlet törenleri için ayrılmıştır
3
Ahmet Kütüphanesi Çeşmesi
Topkapı Sarayı'nın üçüncü avlusunda 3
Ahmet Kütüphanesi'nin kapısı önündedir
1719 yılında 3
Ahmet tarafından yaptırılmıştır
Afrodisias
Aydın'ın Karacasu İlçesi yakınlarında bir antik kenttir
Tanrıça Afrodit adına kurulmuştur
Tunç Çağı'ndan Bizans Dönemi'ne değin (M
Ö
2800 - M
S
220) büyük bir yerleşim merkeziydi
Arkeolojik kazılarda Afrodit tapınağı odeon stadium ve agorası hamamları gün ışığına çıkarılmıştır
Afrodisias İlkçağ'da önemli bir heykel yapım merkezi olarak tanınmıştır
Anadolu antik kentleri içinde Afrodisias'ın stadyumu iyi korunmuş stadyumlar arasındadır
Sultanahmet Meydan Çeşmesi
İstanbul'da Topkapı Sarayı'nın birinci kapısı önündeki meydandadır
3
Ahmet tarafından 1728-1729 yıllarında Kayserili Mehmet Ağa'ya yaptırılmıştır
Lale Devri'nin önemli yapıları arasındadır
10 x 10 m
plan üzerine inşa edilmiştir
Her yüzünde birer çeşmeköşelerinde birer sebil bulunmaktadır
Mimarisi ve bezemeleriyle ünlüdür
Akdamar Kilisesi
Van Gölü'ndeki Akdamar Adası'nda bulunan kilise 915-921 yılları arasında yapıldı
Mimarı Keşiş Manuel'dir
Ermeni Kralı I
Gagik tarafından yaptırılmıştır
Dört kollu haç biçiminde bir planı vardır
Taş işçiliği ve duvarlarındaki kabartma figürlerle Ermeni mimarlığının önemli yapıları arasındadır
Anavarza
Roma İmparatorluğu Dönemi'nde Caesarea ad Anabarsum olarak anılan yer Adana İli Kozan İlçesi'nin 28 km
güneyindedir
Antik şehir duvarlarının hemen dışına kurulmuş küçük köyün ismi Dilekkaya'dır
Antik Gordion Yerleşimi
Frigya Krallığı'nın başkentidir
Ünlü Gordion Şehri'nin kalıntıları; Ankara-Eskişehir Karayolu'nun yakınındaSakarya (Sangarios) ve Porsuk Nehirlerinin birbirlerine yaklaştıkları yerde Polatlı’nın 18 km
kuzeybatısındadır
(Ankara’dan 90 km
)
Alman ve Amerikan kazıları süresince buradan çıkan ve çeşitli yayınlarda tanıtılan buluntular bu yerleşimin tarihini Erken Bronz Çağı'na (M
Ö
3000) kadar götürür
Noel Baba Kilisesi
Aziz Nicholaos öldüğünde yapılan kilise veya şapel 529 yılındaki zelzelede yıkılınca daha büyük belki de bazilika tipinde bir kilise yapılmıştır
Peschlow büyük apsisin güney tarafında eşit apsisli iki küçük mekân ile bugünkü binanın kuzey yan nefinin büyük kısmının bu ilk yapıya ait olduğunu tahmin etmektedir
Bu kilise 8
yüzyılda zelzele veya Arap akınlarıyla yıkılmış daha sonra tekrar yenilenmiştir
1034 yılında Arap Donanması'nın denizden yaptığı akınlarla harap olmuştur
10 yıl harap durumda kalan kilisenin1042'de Bizans İmparatoru IX
Konstantin Monomakhos ve eşi Zöe tarafından tamir ettirildiği kitabesinden anlaşılmaktadır
12
yüzyılda binaya bazı ekler yapılmış kilise tekrar onarılmıştır
Selçuk-Efes
İzmir İli Selçuk İlçesi sınırları içindeki Antik Efes Kenti'nin ilk kuruluşu M
Ö
6000 yıllarına Neolitik Dönem olarak adlandırılan Cilalı Taş Devri'ne kadar inmektedir
Son yıllarda yapılan araştırmalar ve kazılarda Efes çevresindeki höyükler (tarih öncesi tepe yerleşimleri) ve kalenin bulunduğu Ayasuluk Tepesi'nde Tunç Çağı'na ve Hittitler'e ait yerleşimler saptanmıştır
Ankara Etnoğrafya Müzesi
Etnografya Ankara’nın Namazgâh adı ile anılan semtinde Müslüman mezarlığı olan tepede kurulmuştur
Anılan tepe Vakıflar Genel Müdürlüğünce 15 Kasım 1925 tarihli Bakanlar Kurulu kararı gereğince Milli Eğitim Bakanlığı'na müze yapılmak üzere bağışlanmıştır
"Burası 10
11
1938'de sonsuzluğa ulaşan Atatürk’ün 21
11
1938'den 10
11
1953 e kadar yattığı yerdir
"
Florya Atatürk Deniz Köşkü
Marmara Denizi kıyısında Yeşilköy ile Küçükçekmece arasında bir yerleşim bölgesi olan Florya’nın 19
yüzyılda sönük bir avcı uğrağı konumunda olduğu bilinmektedir
Atatürk’ün buraya olan ilgisiyle önem kazanan Florya giderek yazlık bir dinlenme merkezine dönüşmüştür
Atatürk için İstanbul Belediyesi tarafından 1935 yılında mimar Seyfi Arkan’a projelendirilen köşk yazlık bir konut olarak yapılmış ve aynı yıl 14 Ağustos tarihinde kullanıma açılmıştır
Galata Mevlevihanesi
İstanbul Galata (Kulekapısı) Mevlevihanesi 1491'de İskender Paşa tarafından yaptırıldı
Gök Medrese
Sivas'tadır
Sahip Ata tarafından 1271 yılında Mimar Kaluyan'a yaptırılmıştır
Çifte minareli taçkapısı taş süslemeleriyle yapının en görkemli bölümüdür
12 tür hayvan başı yıldız ve hayat ağacı motifleri dikkati çeker
Taçkapıdan dört eyvanlı havuzlu avluya girilir
Avlunun yanlarında arkada medrese odalarının yeraldığı revaklar vardır
Hacıbektaş Dergahı
Nevşehir'in Hacıbektaş İlçesi'ndedir
Hacı Bektaş Veli adına bir külliye olarak inşa edilmiştir
Selçuklular Dönemi'nde ilk bölümleri yapılan dergah Osmanlılar Dönemi'nde ekler ve onarımlarla bugünkü durumunu almıştır
I
avlu II
Avlu mescid 3
Avlu Huzuz-u Pir ve türbe Balım Sultan türbesi dergahın başlıca bölümleridir
Bektaşilikle ilgili eserlerin bulunduğu bir müze haline getirilerek 1964'te hizmete açılmıştır
Bodrum - Halikarnas Masoleumu
Pers Valisi Maussolos'un Bodrum - Halikarnassos'taki mezarı dünyanın yedi harikası arasındadır
Maussolos M
Ö
352'de ölünce karısı Artemisia tarafından yapımına başlanmıştır
Mimarlar Pytheos ve Satyrus'tur
Skopas Timotheos Bryaris ve Leochares adlı ünlü heykeltraşlar birer cephesini çalışmışlardır
60 x 80 m
boyutlarında ve 46 m
yüksekliğinde olduğu belirlenmiştir
9 x 11 sütunludur
Bazı parçaları Bodrum Kalesi'nin yapımında kullanılmıştır
Mausoleum'a ait parçalar 19
yüzyılın ortalarında Londra British Museum'a götürülmüştür
Hattusaş Boğazköy Örenyeri
Çorum İli'nin 82 km
güneybatısında yeralmakta olup Ankara'ya uzaklığı ise 208 km'dir
Hitit Devleti'nin eski çekirdek bölgesinin merkezinde bulunan Boğazköy (Hattuşaş) Örenyeri Budaközü Çayı vadisinin güney ucunda ovadan 300 m
yükseklikteki sayısız kaya kütleleri ve dağ yamaçlarının bölünmesiyle çevrili olarak kuzey ve batıda derin yamaçlarla sınırlandırılmıştır
Şehir kuzeye doğru açık olup kuzey kısmı dışında diğer kısımları surla çevrilidir
Hoşap Kalesi
Van-Başkale Karayolu üzerinde Van'a 60 km
mesafedeki Güzelsu Bucağı'ndadır
16
yüzyılda Mahmudi Aşireti Beyi Süleyman Bey tarafından yaptırılmıştır
İçinde iki cami üç hamam çeşmeler ve zindanlar bulunmaktadır
İskender Lahdi Osman Hamdi Bey tarafından 1887 yılında Sayda'da yapılan arkeolojik kazılarda bulunmuştur
İki uzun cephesinde Makedonya Kralı Büyük İskender'in Perslerle yaptığı savaşlara ilişkin rölyefler bulunduğu için "İskender Lahdi" adıyla tanımlanmıştır
Yüksekliği 2
12 m
uzunluğu 3
18 m
ve genişliği 1
67 m
'dir
Üçgen alınlıklı çatı kapaklıdır
İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi
Türk ve İslâm Eserleri Müzesi Türk ve İslâm sanatı eserlerini topluca kapsayan ilk Türk müzesidir
19
yüzyılın sonunda başlayan kuruluş çalışmaları 1913 yılında tamamlanmış ve müze Mimar Sinan'ın en önemli yapılarından bir olan Süleymaniye Camii külliyesi içinde yeralan imaret binasında 1914'de "Evkaf-ı İslâmiye Müzesi" (İslâm Vakıfları Müzesi) adı ile ziyarete açılmıştır
Cumhuriyet'in ilanından sonra ise "Türk ve İslâm Eserleri Müzesi" adını almıştır
Kapalıçarşı
İstanbul Kapalıçarşısı Fatih tarafından kurulmuş Kanuni Dönemi'nde (1520-1566) büyütülmüş 1701 yılında bugünkü planıyla inşa edilmiştir
Karatay Medresesi
Konya'da 1251 yılında Selçuklu veziri Karatay tarafından bu Selçuklu medresesinin duvarlarında ve kubbe içindeki çini mozaik dekorasyon gözalıcı güzelliktedir
Çini Eserler Müzesi olarak kullanılmaktadır
Küçüksu Kasrı
Küçüksu Kasrı’nın bulunduğu Boğaziçi’nin bu şirin yöresinde yerleşim tarihi Bizans Dönemi'ne dek inmektedir
Osmanlılar Dönemi'nde de ilgi çeken ve "Kandil Bahçesi" adıyla padişahın has bahçelerinden biri olarak kullanılan Küçüksu ve çevresini IV
Murad’ın (1623-1640) çok sevdiği ve buraya "Gümüş Selvi" adını verdiği bilinmektedir
Kültepe Örenyeri
Kayseri-Sivas Karayolu'nun 20
km
'sinde yolun 2 km
kuzeyindedir
Yüksekliği 22 m
çapı 50 metreyi bulan bir höyük tepe ile onun etrafını çeviren "Karum" adı verilen aşağı şehirden ibarettir
1948 yılından beri Prof
Dr
Tahsin Özgüç başkanlığındaki heyet tarafından sistemli olarak kazılmaktadır
Kazılarda höyükteki en eski yerleşimin Geç Katolik Çağ (M
Ö
300-2500) olduğu onu Eski Tunç Hitit FrigHelenistik-Roma Çağlarının takip ettiği tesbit edilmiştir
Kutsal Emanetler
Hz
Muhammed'e dostlarına ve bazı peygamberlere ait eşyalardır
Yavuz Sultan Selim'in 1517'de Mısır'ı fethinden sonra İstanbul'a getirilmiş bir bölümü de İslam Ülkelerinden derlenmiştir
Topkapı Sarayı Hırka-i Saadet Dairesi'nde korunmakta ve sergilenmektedir
Malabadi Köprüsü
Diyarbakır-Silvan yakınlarında ve Batman Çayı üzerindedir
Artuklular Dönemi'nde 1147 yılında Timurtaş bin İlgazi bin Artuk tarafından yaptırılmıştır
7 m
eninde ve 150 m
uzunluğunda bir köprüdür
Yüksekliği su seviyesinden kilit taşına değin 19 m
'dir
Renkli taşlarla inşa edilmiş onarımlarla günümüze kadar ulaşmıştır
Lidya (Karun) Hazineleri
Uşak İli Güre yakınlarındaki Toptepe tümülüsünü 1965 İkiztepe tümülüsünü 1966 ve Aktepe I tümülüsünü 1968 yılında gizlice kazan eski eser kaçakçılarının 1970 yılında ABD'deki Metropolitan Sanat Müzesi'ne sattıkları eserlerdir
Bu eserler M
Ö
6
yüzyıl Lidya sanatının en güzel örnekleridir
Kültür Bakanlığı'nca verilen uzun bir hukuk savaşından sonra 1993 yılında Türkiye'ye geri gönderilmiştir
Meryem Ana Kilisesi
Gymnsasium Limanı'nın kuzeyine bakan bina bir kiliseye dönüştürülmüştü ve M
S
313 yılında Hıristiyanlığı resmi bir dine dönüştüren İmparator Konstantin Meryem Ana'nın anısına kiliseye onun ismini verdi
İlk bazilikanın uzunluğu 260 m
idi ve kiliseye dönüştürülmüştü
Önceleri bu bina Deigma adıyla anılan bir çeşit bankaydı
M
S
431 yılında 200 piskopostan oluşan 111 genel kurul ilk defa bu binada toplandı ve Hıristiyanlığın doğuşuyla ilgili bir bildiri ilan ettiler
Onlara göre Meryem Ana Tanrı'nın anasıydı
Papa 6
Paul önünde dua etmiştir
Mevlana Türbesi
Konya'nın Mevlevi Dergahı içindedir
İlk türbe Tebrizli Bedreddin tarafından 1274 yılında yapılmıştır
Eklemeler ve onarımlarla günümüze ulaşmıştır
Dört fil ayağı üzerine oturan türbe 25 m
yüksekliğindedir
Gövde ve külah turkuaz renkli çinilerle kaplıdır
Bu yüzden konik kubbeye "Kubbe-i Hadra (Yeşil Kubbe)" denilmiştir
Türbenin içinde Mevlana'nın babasına Mevlana'ya eşi ve çocuklarına akrabalarına ve postnişinlere ait 65 sanduka bulunmaktadır
Türbenin kalemişleri de çok değerlidir
Konya Mevlevi Dergahı
Selçuklular Dönemi'nde 1274 yılından itibaren ilk bölümleri inşa edilen Beylikler ve Osmanlı Dönemlerinde yapılan onarım ve eklerle bugünkü şeklini alan dergah; şadırvanlı avlu tilavet odası türbe semahanemescid derviş odaları matbah (mutfak) çelebi dairesi ve meydan-ı şerif bölümlerinden oluşmaktadır
Avluda Sinan Paşa Fatma Hatun Hürrem Paşa Hasan Paşa Mehmet Bey Türbeleri bulunmaktadır
1927 yılında müze haline getirilmiştir
Mihrişan Sultan Meydan Çeşmesi
İstanbul'da Küçüksu'dadır
II
Mahmut tarafından 1806 yılında yaptırılmıştır
Milet M
Ö
2000'in ortalarında önemli bir Miken kolonisi olan kent oldukça gelişmiş bir kültür ve ticaret merkeziydi
Bu özelliği ile Roma Çağı'nda da önemini sürdüren Milet Bizanslılar zamanında Latmos Körfezi'nin dolması ile ticari önemini yitirmiştir
13
yüzyılda Menteşe Beyliği tarafından Türk Balat'ı haline getirilen Milet Menteşeoğulları'nın başkenti olarak parlak bir dönem yaşamıştır
Söke-Milet yolunda ilerlerken göze ilk çarpan yerler tiyatroyla Bizans Kalesi'dir
Tiyatro gezildikten sonra önündeki Kervansaray Faustina Hamamı İlyas Bey Camii Serapis Mabedi Bouleuterion Kutsal Yolİonik Stoa Kuzey Agora Delphinion Hanikah Liman Anıtı St
Michael Kilisesi Hereon gibi başlıca yapıtlar görülmeye değerdir
Mısır Çarşısı
İstanbul'da Eminönü'ndedir
IV
Mehmet'in annesi Hatice Turhan Sultan tarafından Yeni Cami'ye vakıf olarak yaptırılmıştır
Yapımına Mimar Kasım Ağa başlamış 1660 yılında Mimar Mustafa Ağa tarafından tamamlanmıştır
6 kapısı ve 86 dükkanı bulunmaktadır
Son şeklini 1943 restorasyonunda almıştır
Myus
Bafa Gölü Kıyısı'nda Miletos'un 15 km
doğusunda Avşar Köyü yakınlarında bulunmaktadır
StrabonMyus'un Atina Kralı Kodros'un oğlu Kydrelos tarafından kurulduğunu bildirmektedir
Yine Strabon'un anlattığına göre Panionion Birliği'ne dahil kentlerden birisidir
Herodotos M
Ö
499'da Pers Donanması'nın Myus Kenti açıklarına demirlediğini bildirmektedir
Ancak Herodotos Myus'un M
Ö
494'teki Lade Deniz Savaşı'na sadece üç gemi ile katıldığını bildirmektedir
Yapılan kazılarda antik kaynaklarda adı geçen ve beyaz mermerden yapıldığı bilinen Dionysos Tapınağı ortaya çıkarılmıştır
Kent üzerinde bugün Dionysos Tapınağı'na ait parçalar Arkaik Dönem'e ait sur duvarları ve Bizans Kalesi kalıntıları görülmektedir
Nevşehir Müzesi
Nevşehir'de müze kurulması 1967'de gerçekleşmiştir
Müzenin kurulması ile yıllar önce ihmal edilen örenyerlerinin çevre düzeni kiliselerin restorasyon ve konservasyonu ile yeraltı şehirlerinin temizlenmesi ve ışıklandırılması gündeme gelmiştir
Göreme Açık Hava Müzesi
Nevşehir'e 13 km
uzaklıkta ve Göreme Kasabası'nın 2 km
doğusunda yeralan bir kaya yerleşim yeridir
Rahibeler ve Rahipler Manastırı müze girişinin solunda yeralan 6-7 katlı kaya kütlesi "Rahibeler Manastırı" olarak bilinir
Aziz Basil Şapeli
Göreme Açık Hava Müzesi'nin girişindedir
Elmalı Kilise
Dokuz kubbeli dört sütunlu kapalı Yunan haçı planlı üç apsislidir
Asıl girişi güney yönünden olan kiliseyekuzeyden açılan bir tünel vasıtasıyla girilebilmektedir
Azize Barbara Şapeli
Elmalı Kilise'nin bulunduğu kaya blokunun arkasındadır
Yılanlı (Aziz Onuphrius) Kilisesi
Girişi kuzeydendir
Ana mekân enlemesine dikdörtgen planlı beşik tonozlu güneyde mezarların bulunduğu ek mekân ise düz tavanlıdır
Apsisi sol uzun duvara oyulmuş kilise tamamlanmadan bırakılmıştır
Karanlık Kilise
Kuzeydeki kavisli bir merdivenden kilisenin dikdörtgen beşik tonozlu narteksine çıkılır
Narteksin güneyinde bir mezar bulunmaktadır
Kilise haç planlı haç kolları çapraz tonozlu merkezi kubbeli dört sütunlu üç apsislidir
Azize Catherine Şapeli
Karanlık Kilise ile Çarıklı Kilise arasında yeralan Azize Catherine Şapeli'nde hem narteks hem de naos serbest haç planlı merkezi kubbelidir; haç kolları beşik tonozlu ve apsis templonludur
Narteks zemininde dokuz mezar duvarlarında ise iki nişli mezar yeralmaktadır
Çarıklı Kilise
İki sütunlu (diğer sütunlar duvar köşelerinde paye şeklindedir) çapraz tonozlu üç apsisli ve dört kubbelidir
Sahnelerde İsa'nın hayatını konu alan siklus İbrahim Peygember'in misafirperverliğini gösteren Tevrat sahnesi aziz ve bani tasvirleri iyi muhafaza edilmiştir
Elmalı ve Karanlık Kilise'ye benzemekle beraberİsa'nın çarmıha gerilişi ve çarmıhtan alınış sahneleri kilisenin farklı özelliğidir
Figürler genelde büyük ve uzundur
Tokalı Kilise
Bölgenin bilinen en eski kaya kilisesi olup 4 mekândan oluşur: Tek Nefli Eski Kilise Yeni Kilise Eski Kilise'nin altındaki Kilise Yeni Kilise'nin kuzeyindeki Yan Şapel
Çavuşin Kilisesi
Göreme-Avanos Yolu kenarında Göreme'ye 2
5 km
uzaklıktadır
Tek nefli beşik tonozlu 3 apsisli olup narteksi yıkılmıştır
Açıksaray Harabeleri
Gülşehir'e 3 km
uzaklıktadır
Tüf kayalar içinde oyulmuş sayısız mekânlar ve kiliseleriyle önemli bir örenyeridir
9-10
yüzyıla tarihlenmektedir
Bu yörede bulunan mantar şeklindeki peribacası Kappadokya'da sadece bu örenyerinde görülmektedir
Kaymaklı Yeraltı Şehri
Nevşehir İli Kaymaklı Kasabası'ndadır
Nevşehir'e 20 km
mesafededir
8 katlı olup ilk katı Hititler Dönemi'nde yapılmıştır
Roma ve Bizans Dönemlerinde de diğer alanların oyularak genişletilmesi suretiyle yeraltı şehri haline dönüştürülmüştür
Bugün 4 katı ışıklandırılmış ve ziyarete açılmıştır
Derinkuyu Yeraltı Şehri
Nevşehir-Niğde Karayolu üzerinde ve Nevşehir'e 30 km
uzaklıkta bulunan Derinkuyu İlçesi'ndedir
Kaymaklı yeraltı şehrinde olduğu gibi burada da büyük bir topluluğu içinde barındıracak ve ihtiyaçlarını karşılayacak mekânlar vardır
Bu yeraltı şehri 8 kattır
Kaymaklı Yeraltı Şehri'nden farklı olarak burada misyonerler okulu günah çıkartma yeri vaftiz havuzu ve ziyaretçilerin ilgisini çeken kuyu mevcuttur
Yeraltı şehirleri sadece Kappadokya Bölgesi'nin jeolojik oluşumlarına özgü yapılar olup diğer bölgelerde bu tür örneklere rastlanmamaktadır
Mazı Yeraltı Şehirleri
Antik adı "Mataza" olan Mazı Köyü Ürgüp'ün 18 km
güneyinde Kaymaklı Yeraltı Şehri'nin ise 10 km
doğusundadır
Özlüce Yeraltı Şehri
Eski adı "Zile" olan Özlüce Köyü merkezindeki yeraltı şehri Nevşehir- Derinkuyu Karayolu üzerindeki Kaymaklı Kasabası'nın 6 km
batısındadır
Girişte bazalttan yapılmış birbirine geçmeli iki kemerli mekân bulunmaktadır
Daha sonra yine moloz taşlarla örülü 15 m
uzunluğunda bir geçit vasıtasıyla asıl tüf kayaya ulaşılmaktadır
Yeraltı şehrine girişi sağlayan taştan yapılmış mekânlar asıl yeraltı şehrini oluşturan kaya oyma mekânlara nazaran daha yenidir
Bu koridorun bitiminde 1
75 m
çapında sert granit taştan yapılmış sürgü taşı bulunmaktadır
Girişteki ana mekân yeraltı yerleşiminin en geniş alanı olup iki bölümden ibarettir
Büyük mekânın sağında erzak depoları solunda ise oturma odaları bulunmaktadır
Oldukça uzun olan galerilerin kenarlarında hücre tipi odalar tabanlarda ise tuzaklar yeralır
Özlüce yeraltı şehrinin elektrik tesisatı ile çevre düzenin yapılması halinde turizme açılabilecek durumdadır
Tatlarin Kilisesi ve Yeraltı Şehri
Nevşehir İli Acıgöl İlçesi'ne 10 km
uzaklıktadır
Tatlarin Kasabası'nın "Kale" olarak adlandırıldığı tepesinin yamacında yeralır
İki nefli iki apsisli beşik tonozlu olan kilisenin narteksi yıkılmıştır
Oldukça iyi korunmuş olan fresklerdeki sahneler bantlarla birbirinden ayrılmıştır
Zeminde koyu gri tasvirlerde ise morhardal ve kırmızı renkler kullanılmıştır
Olympos (Çıralı Yanartaş Deliktaş)
Antalya-Finike Yolu'ndan Olympos'a gitmek için Ulupınar'dan harabe levhasının olduğu yola sapmak gerekir
Dar fakat nefis güzellikteki yol bizi Olympos'un sahiline kadar indirir
Harabeye ulaşmak için çayı geçip geniş kumsalda biraz yürüdükten sonra Olympos'un içinden geçen çay kenarına ulaşılır
Çay'ın yanından giden patika yol bizi harabenin içine götürecektir
Osmaniye-Karatepe-Aslantaş Geç Hitit Kalesi
Karatepe-Aslantaş; Adana (bugün Osmaniye) İli Kadirli İlçesi sınırlarında M
Ö
8
yüzyılda yani Geç Hitit Çağı'nda kendisini Adana Ovası hükümdarı olarak tanıtan Asativatas tarafından kuzeydeki vahşi kavimlere karşı bir sınır kalesi olarak kurulmuş Asativadaya diye adlandırılmıştır
Patara (Gelemiş Ovagelmiş Kelemiş)
Patara Antik Kenti Fethiye-Kalkan arasındaki bereketli Xanthos Vadisi'nin güneybatı ucunda yeralır
Anayoldan Gelemiş yoluna sapıldığında 5 km
lik yol bizi Patara Harabeleri'ne götürür
Son yapılan kazılarda M
Ö
7
yüzyıla ait seramiklerin ve paraların bulunması Patara'nın tarihini daha eskilere götürmemize sebep olmaktadır
Perge Tiyatrosu
Perge Tiyatrosu kazıları 1985-1993 yılları arasında Türk bilim heyetleri tarafından gerçekleştirildi
Kazılar sırasında şu anda tiyatro içerisinde orijinal yerinde duran Dionysos frizinden başka Kentauromakhia ve Gigantomakhia frizlerine ait parçaların yanısıra ilginç bir biçimde bezemelerinin bir kısmı tamamlanmış bir kısmı ise yarım kalmış çok sayıda mimari eleman bulunmuştur
Priene
Söke İlçe Merkezi'ne 15 km
uzaklıktaki Güllübahçe Kasabası yakınındadır
Miletoslu ünlü mimar Hippodamos'un planına göre kurulmuş olan şehir Helenistik karakterdedir
Günümüze diğer kentlerden daha sağlam olarak ulaşmış olan Priene önce Pergamon Krallığı'nın daha sonra ise Roma ve Bizans'ın egemenliğine geçmiştir
Rumelihisarı
İstanbul Boğazı'nın Rumeli yakasındadır
Bizans'a kuzeyden yardım gelmesini önlemek amacıyla Fatih Sultan Mehmet tarafından 1452 yılında yaptırılan bir kaledir
1000 usta ve 2000 işçinin çalışmasıyla 4 ayda yapılmıştır
Üç büyük kulenin yapımını Çandarlı Kara ****** Saruca ve Zaganos Paşalar üstlendiklerindenkuleler bu adlarla anılır
Beş kapısı bulunan kale 30
000 m²lik bir alanı kaplamaktadır
Sumela Manastırı
Trabzon'un Maçka İlçesi'nin 17 km
güneyindedir
Meryem Ana Manastırı olarak da bilinir
Ortodoks Kilisesi'nin Anadolu'daki en önemli kutsal yerlerindendir
Rivayete göre 385 yılında Atina'dan gelen iki keşiş tarafından kurulmuştur
14
yüzyıl ortalannda keşiş hücreleri eklenerek bugünkü durumunu almıştır
Yöre 1461'de Osmanlıların eline geçince de manastır hizmetlerini sürdürmüştür
1972'ten itibaren koruma altına alınarak turistlerin ziyaretine açılmıştır
Telmessos (Fethiye)
Fethiye Mendos Dağı'nın eteklerinde adını verdiği körfezin kenarına eski Telmessos'un üzerine kurulmuştur
Bu nedenle harabeler bugün bu şirin ilçenin altında kalmıştır
Topkapı Sarayı Müzesi
Osmanlı İmparatorluğu'nun başkent İstanbul'da yönetim sarayı ve hanedanlık ikametgâhı olarak kullanılan Topkapı Sarayı Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethetmesinden kısa bir süre sonra 1473 yılında tamamlanmıştır
Osmanlı Hanedanı Topkapı Sarayı'nı 19
yüzyılda Boğaziçi saraylarına yerleşene kadar kullanmıştır
Saray Cumhuriyet'in ilanından sonra 3 Nisan 1924'te Atatürk'ün emriyle müze haline getirilmiştir
Tripolis
Denizli İl Merkezi'nin 40 km
kuzeyindedir
Buldan İlçesi Yenicekent Kasabası'nın doğusunda Büyük Menderes Nehri ile kasaba arasındaki yamaçlar üzerinde kurulmuştur
Batıya açılan Büyük Menderes Ovası ile hem Ege Kıyılarına hem de İç Anadolu ve Akdeniz'e bağlanmaktadır
Yerebatan Sarayı (Sarnıcı)
İstanbul Sultanahmet Meydanı'ndadır
4
yüzyılda Bizans İmparatoru I
Constantinus tarafından yaptırılmış Justinianus Dönemi'nde 6
yüzyılda onarılıp genişletilmiştir
Suları Cebeciköy kemeriyle Belgrat Ormanları'ndan getiriliyordu
Uzunluğu 141 genişliği 73 m
'dir
İçinde 12 sıra halinde 5'er m
aralıkla 8 m
yüksekliğinde 336 sütun bulunmaktadır
Yeşil Türbe
Bursa'da I
Mehmet'in yaptırdığı külliyenin içindedir
1421 yılında Mimar Hacı İvaz Paşa tarafından yapılmıştır
Sekizgen planlı yapının dışı turkuaz renkli çinilerle kaplanmıştır
Türbenin içinde I
Mehmet'le ailesine ait 9 sanduka (mezar) bulunmaktadır
I
Mehmet'in sandukası türbe iç duvarları ve mihrap dönemin renkli sır tekniğinde en güzel çinileriyle bezenmiştir
Çiniler Mehmet Mecnun adlı sanatçının eseridir
Yıldız Sarayı
Beşiktaş Ortaköy ve Balmumcu arasında Boğaziçi’ne egemen bir konumda 500
000 m2’lik bir alanı kaplayan Yıldız yerleşim tarihi Bizans Dönemi'ne dek inen bir koruluktur
İstanbul’un Türklerin eline geçmesinden sonra "Kazancıoğlu Bahçesi" adıyla anılan bu koruluk büyük bir olasılıkla Sultan I
Ahmed Dönemi’nde (1603-1617) padişahın "Has Bahçe" leri arasına katılmıştır
Bergama Zeus Sunağı
Bergama Krallarından Eumenes II tarafından M
Ö
197-159 yılları arasında yaptırılmıştır
Alman arkeologların 1865 yılından itibaren Bergama'da yaptıkları kazılarda ortaya çıkarılmış kalıntıları Berlin'e gönderilmiştir
Berlin Devlet Müzesi'nde restore edilerek 1871 yılında sergilenmiştir
O tarihten sonra müzenin adı Pergamon Müzesi olmuştur
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul