Konu
:
Sokrates'in Hayatı
Yalnız Mesajı Göster
Sokrates'in Hayatı
07-28-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Sokrates'in Hayatı
Sokrates Kimdir?
Sokrates Kim
SOKRATES
Sofistlere karşı koyanların başında yer alan İlkçağın en büyük düşünürlerinden biri olan Sokrates Sofistlere karşı koyar ama onlarla birleştiği yönleri de vardır
Çünkü Sokrates de Sofistler gibi gelenek ve törelerin oluşturduğu ölçüler üzerinde düşünmeyi kendisine ilke yapmıştır
Sokrates 469 yılında Atina’da doğmuştur
Heykeltıraş Sophroniskos ile ebe Phainerete’nin oğlu
Kendisi ve yurttaşlarını ciddi olarak incelemeyi ahlakça olgunlaşmak için durmadan çalışmayı hayatının hep ödevi sayacaktır
O da Sofistler gibi başlıca insan hayatının pratik sorunlarıyla ilgilenmiştir
Ancak Sofistler utilitaristtiler yalnız yararı göz önünde bulunduruyorlardı
Sokrates ise bu soruna gerçek derin bir ahlaki ciddiyetle yönelir
Onun gerek sessiz sürekli felsefi düşünmeleri gerekse Atina’daki orijinal çalışmaları böyle bir anlayışla beslenmişlerdir
Kendisi bir çığıra bir okula bağlı olmadığı gibi bir çığır da kurmaya kalkışmamıştır
Ortalıkta çarşıda –pazarda dolaşır karşısına çıkanlarla konuşmaya çalışırdı
Bunu da insanları hayatlarının anlam ve amaçları bakımından düşünmeye aydınlanmaya kımıldatmak onlarda bu isteği uyandırmak için yapardı
Sokrates felsefesini dünya görüşünü bu yolla yaymıştır: bir şey yazmamıştır
Sokrates 70 yaşında iken “gençliği baştan çıkarmak ve Atina’ya yeni Tanrılar getirmeye kalkışmak” ile suçlandırılıp mahkemeye verilmiştir
Onu suçlayanlar anlayışsızlıklarından düşünceleri ayırt etmeyi bilmediklerinden Sokrates’i Sofist sayıyorlardı
Hayata yol gösteren değer ve ölçülere körükörüne inanmayıp bunları akılla bulmak isteyişinde bu tutumunda Sokrates Sofistlerle ortaktı
Ama onun Sofistlerle bundan sonraki temelli ayrılığını yobaz gelenekçiler ayıramayacak durumda idiler
Sokrates hafif bir ceza ile kurtulabilirdi; ama boyun eğmek bilmeyen onuru yüzünden yargıçları kızdırıp ölüm cezasına çarptırılmıştır
Tutukevinden de kaçmayı ret etmiş ve 399 yılının mayısında zehir içerek ölmüştür
Sofislerin bilgi anlayışı her bakımdan tek kişiyi kanılarında bir relativizme götürmüştü
Sokrates’in ise göz önünde bulundurduğu ; sağlam herkes için geçerli olan bir bilgiye varmaktır
O doxa (sanı)nın karşısına episteme (bilgi) yi koyar
Yalnız episteme hazır hemen öğrenilebilecek öğretimle hemen bildirileverilecek bir şey değildir tersine; birlikte çalışarak uğraşılarak varılacak bir amaçtır
Onun için Sokrates Sofistlerin yaptığı gibi öğretimle bilgileri edindirmeye kalkışmaz çevresindekilerle doğru’yu birlikte aramaya çalışır
Din-gelenek otoritesine gözü kapalı bağlanmamada Sokrates Sofistlerle bir düşünüyor
Ancak Sokrates’in akla düşüncenin objektif değerine bireylerin üstünde bir normun bulunduğuna sarsılmaz bir inancı var
Onu Sofistlerden kesin olarak ayıran da bu inancıdır
Onun kendine özgü öğretme ve araştırma yöntemi olan dialog (konuşma) da bu inanca dayanır
Konuşma’da düşünceler ortaya konur bunlar karşılıklı olarak eleştirilir böylece de herkesin kabul edeceği şeye varılmak istenir
Sofisler düşünceleri meydan getiren psikolojik mekanizmayı inceliyorlardı
Sokrates ise doğru’yu belirleyen aklın bir yasası olduğuna inanır ve çevresindekilerle işbirliği yaparak bu doğru’yu araştırır
“Ben bir şey bilmiyorum” ya da “Bir şey bilmediğimi biliyorum” derken de göz önünde bulundurduğu bu
Onun için bunları bir şüphecilik diye anlamamalıdır
Sokrates’e göre bilimsel çalışmanın amacı duyularla edinilen tek tek algılar değil kavramdır
Onun için Sokrates hep kavramın belirlenmesi sınırının çizilip gösterilmesi olan tanım’a (horismos definito) varmaya çalışır
Sokrates’in kullandığı yöntem tüme –varım (epagoge inductio) yöntemidir
Aristoteles Sokrates’i bu yöntemin bulucusu diye gösterir
Ancak Sokrates gelişigüzel bir araya getirilmiş tek tek haller arasında bir karşılaştırma yaptığı için tam bir tümevarım yöntemi geliştirdiği söylenemez
Sokrates bu yöntemini tıpku Sofistler gibi sadece insan hayatının sorunlarına uygulamıştır
Onu “doğru bir yaşayış nedir hangisidir?” sorusundan başkası ilgilendirmemiştir
Doğa felsefesiyle hiç uğraşmamıştır; kavramsal doğru’yu araması da yalnız ahlaki kaygılar yüzündendir
İnsanın ahlakça kendisini eğitmesi yetiştirmesiyle bilim aynı şeydir
Araştırma da bulunacak tümel doğru ahlak bilincine açıklık ve güven sağlayacaktır
Sokrates’in bütün düşüncesi bütün çalışmaları ahlaka yönelmiştir
Bu ana –konuda çıkış noktası da “erdem ile bilginin özdeş aynı oldukları” görüşüdür
Bu görüşün felsefe dışındaki nedeni için şu söylenebilir: Yunan toplumu o arada çok sarsıntılı bir değişme geçirmiştir geçirmektedir
Bu yüzden öteden beri bilinen alışılmış yaşama kurallarına ayak uydurmak çok güçleşmiştir
Bu değer anarşisi içinde bir sürü yaşama kuralı öğütleniyordu
Öbür yandan demokratik gelişme bir savaşmaya yarışmaya yol açmıştı
İşte Sokratesbu kanıyı ahlaka aktarmakla bu duruma en keskin anlatımını kazandırmıştır
Sokrates”Hiç kimse bile bile kötülük işlemez kötülük bilginin eksikliğinden ileri gelir” der
Yine bu yüzden bütün öteki erdemler ana –erdem olan bilginin (episteme) içinde toplanmışlardır ve bilginin kendisi edinildiği ve öğrenildiği gibi öteki erdemler de elde edilir ve öğretilebilir
Sokrates’in dinsiz ya da küfre sapmış bir kimse olduğu hiç de söylenemez
Olsa olsa o da ta Xenophanes’ten beri gelişen bir din anlayışının içinde yer almıştı; yani halk dininin boş inançlarına bağlı değildi; halk dininin arınmasını bunun için de Tanrılar için yakışıksız tasavvurların ortadan kalkmasını o da istiyor
Sokrates çevresine büyüleyici bir etki yapmıştı
Bu etki düşüncelerinden çok bu düşünceleri onun doğrudan doğruya yaşaması yoluyla olmuştur
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul