Yalnız Mesajı Göster

Nasreddin Hoca Hakkında Bilgiler

Eski 07-28-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Nasreddin Hoca Hakkında Bilgiler



Nasreddin Hoca Gerçekte Kimdir

Nasreddin Hoca Hayatından Tarihi Notlar

Nasreddin Hoca İle İlgili Bilgiler


Nasreddin Hoca‘nın hayatından kesitler, Nasreddin Hoca ile ilgili merak edilen sorular…


Nasreddin Hoca, Anadolu’da doğmuş, yaşamış ve vefat etmiş bir isim olmasına rağmen yaygın ünü nedeniyle “Yalnız Anadolu Türklüğünün değil, bütün Türk âleminin, aynca Balkan ve Batı uluslarının tebessüm kaynağı olmuş, kişiliği Çin sınırını aşan bir evrensellik kazanmış” bir şahsiyet olarak bilinmektedir Hatta tanınma sahasının zaman içerisinde Amerika’ya, Afrika’ya kadar genişlediğini biliyoruz Bu demektir ki; Nasreddin Hoca, hemen bütün dünya milletlerinin tanıdığı en meşhur Türk büyüğüdür Bu yüzden, bugün dünyanın neresine gidersek gidelim onun; ismi bilinen, fıkraları anlatılan, hakkında kitaplar yazılan, incelemeler yapılan, sinema ve tiyatroya konu olan bir kişilik olduğunu görürüz


Gerçek bu şekildedir; ama her şöhretli insanın başına gelen onunkine de gelmiş, zaman içerisinde efsanevi kişiliği tarihi kişiliğini unutturmuş, her kültür ona yeni bir kimlik biçmiş, üretilen her fıkra onun adına bağlanarak ortaya çok kimlikli bir Nasreddin Hoca portresi çıkmıştır Bugün neredeyse her milletin bir Nasreddin Hocası vardır Ya da Anadolulu Nasreddin Hoca, farklı coğrafyalarda farklı farklı isimlerle karşımıza çıkmaktadır O, kimi zaman “Molla Nasreddin”, kimi zaman “Koja


Nasreddin”, kimi zaman “Hoca Nasr”, “Apendi”, “Efendi” , “Nasreddin Efendi” kimi zaman da adı başka fıkra kahramanlarıyla karıştırılarak “Çuha” yahut “Peter” olarak bilinmiştir Veya Ermenilerde olduğu gibi Pulu Pigi’dir


Bu durum, zaman içerisinde ona ilişkin şu soruların çıkmasına da neden olmuştur:


Nasreddin Hoca gerçek bir şahsiyetin adı mıdır?

Bir dönemde Anadolu’da böyle bir insan yaşamış mıdır?

Yoksa tamamen efsanevi bir kişilik midir?

Yahut başka bir kültürün fıkra tipini Türkler kendilerine mal edip hayali bir fıkra kahramanı yaratarak ona Nasreddin Hoca mı demişlerdir?

Yaşadığına tarihi bir kanıt olarak gösterilen türbesi ona mı yoksa adı Nasreddin olan başka birine mi aittir?

Bu tartışmalara Nasreddin Hoca’nın biyografisine ilişkin şu sorular da eklenir: Nasreddin Hoca, yaşamış bir kişilik ise hangi yüz yılda yaşamıştır? Asıl adı Nasreddin midir?

Hoca sıfatının neyi ifade etmektedir?

Bir bilgin midir yoksa bir tüccar yahut bey midir?

Kaç karısı, kaç çocuğu vardır?

Hangi görevlerde bulunmuştur?

Fıkraları konusunda da ortada sorular vardır:


Nasreddin Hoca’ya ait olduğu söylenen fıkralar gerçekten adı Nasreddin Hoca olan birine ait özgün ürünler midir?


Yoksa Türk kültürüne giren başka kültürlere ait fıkralar Hoca’ya bağlanarak mı anlatılmıştır? Ya da Türk kültür çevresi içinde başka fıkra kahramanlarının ürünleri ona ait mi gösterilmiştir?


Fıkraların gerçek sayısı kaçtır?


Bugün ortada bulunan binlerce fıkra ona ait gösterilebilir mi?


Hatta bu tür tartışmalara Hoca’nm fikri kimliği de dâhil edilir Çünkü elimizde bizzat Hoca tarafından yazılmış bir kitap bulunmadığı ve ona ait olmayan binlerce fıkra da ona ait gösterildiği için ortada birbirleriyle çelişen Hoca karakterleri bulunmaktadır Buna göre Hoca; fıkralarında kimi zaman samimi bir dindar, kimi zaman din kurallarıyla alay eden biri, kimi zaman dürüst, çalışkan, elinin emeğiyle geçinen, kimi zaman ise komşusunun bahçesinden hırsızlık yapan, kimi zaman ahlâki ilkeleri en üst değerler olarak bilen, kimi zaman da içki içen, çapkınlık yapan bir portre olarak karşımıza çıkar


Buna göre;


Hoca, ilim ve irfan ehli bir kişi midir? O, bir meddah yahut bir komedyen midir? Sadece çocuklara mı hitap eder? Amacı güldürmek ve eğlendirmek midir?


Yoksa insanları düşündürmek ve onlara ders vermek gibi bir amacı da var mıdır?


Tasavvufla ilgili midir?


Onu bir bilge, filozof bir kişi olarak görebilir miyiz?


Ortadaki bu kafa karışıklığın en önemli sebeplerinden birinin Hoca’mn tarihi ldşmğinin zamanla unutularak ona efsanevi bir kimlik biçilmesi olduğunu söylemiştik Buna şunu da ilave edebiliriz:


Nasreddin Hoca konusundaki araştırmaların ilk örneklerini hep yabancılara aittir Öyle ki M Fuat Köprülü’ye gelene kadar bizde ne yazık ki onunla ilgili olarak söz edebileceğimiz kayda değer bir çalışma yoktur Hoca’dan birkaç cümleyle bahseden kaynaklarımız var ise de onlardan hareketle derinliğine bir çalışma yapılmamıştır Durum böyle olunca da başka kültür ortamlarının yazarları da haklı olarak ulaştıkları kaynak ne ise ondan hareketle Hoca’yı tammlamışlardır


Yine ortada söz etmeye yarar tek malzeme fıkralar olduğu için bu yabancı araştırmacılar öncelikle kendi ülkelerindeki Nasreddin Hoca algısından hareketle ortaya bir portre çıkarmışlardır Mesela Peter diye hayali bir fıkra kahramanına sahip olan Bulgarlar, Hoca’yı kendi perspektiflerinden değerlendirerek, onu kimi zaman gerçek, kimi zaman hayali bir tip olarak görmüşlerdir


Yine Arap dünyası Cuha’yı bütün zamanların fıkra tipine dönüştürerek Nasreddin Hoca fıkralarının aslında Çuha fıkraları olduğunu ileri sürmüştür Rumlar, biraz da kavmi gayretle Nasreddin Hoca’yı Türklükten çıkarıp Rum yapmışlardır Ruslar, onu Bolşeviklik döneminde dine muhalif bir kimlikle sunmuşlardır


Öte yandan müspet bir kişilik olarak ele alındığında da Hoca, milletler arasında paylaşılamamış, her millet onu kendi kültürün bir zenginliği olarak görmek istediği için kendi kültürüne ait gösterme ihtiyacı duymuşlardır Mesela Uygurların Nasreddin Hoca’yı kendi topraklarında doğmuş kabul etmeleri böyle bir iyi niyetin ve benimseme duygusunun eseridir Benzer bir durum Hoca’yı Semerkanth, İranlı gösteren anlayışlar için de söz konusudur Sonuç olarak Hoca, paylaşılamamış, herkesin ve her kültürün bir Nasreddin Hocası ortaya çıkmıştır


Nasreddin Hoca, sadece yabancı kültür çevrelerinde değil kendi kültür coğrafyasında da tartışılan bir isimdir Ama buradaki tartışmalar “Nasreddin Hoca kimdir? Ne vakit yaşamıştır? Hatta böyle bir insan yaşamış mıdır? Bütün bu sorulan kesin olarak cevaplandırmaya imkân yoktur”5 “Nasreddin Hoca diye bir kişinin mevcut olduğun hakkında kati bir kanaatim yoktur”6 şeklinde düşünenler olsa bile daha çok Hoca’nm varlığı yokluğu etrafında olmaktan öte kim olduğu, nerede yaşadığı, nasıl bir kimliğe sahip olduğu etrafında yoğunlaşmaktadır


Buna göre ortada Nasreddin Hoca adında tarihi bir kişilik vardır; ama bu kişi, Selçukluların son yıllarında Kastamonu Beyi Çobanoğullarmdan Yavlak Arslan oğlu Nasireddin Mahmut’tur Bu kişi Hâce Nasıruddin adıyla da anılmaktadır Bu ad, zamanla Hoca Nasreddin yahut Nasreddin Hoca olmuştur ” Yani Hoca, aynı adı taşıyan başka biriyle kanştmlrmştrr


Bu iddia, temelde Farsça bir Selçukname’ye dayandırılarak ilk defa İsmail Hami Danişmend tarafından ortaya atılmıştır Ona göre bu kişinin Konya’ya ve Konyalılara işgal yıllarında çok faydası dokunmuş bir kişidir Öte yandan hükümdarın sevgisini kazandığı için bir ara Maliye Bakanlığı da yapmış ve babasının ölümünden sonra Kastamonu beyi olmuş, daha sonra Keyhatu ile arası açılarak tahtan indirilmiş ve 1300 yılında öldürülmüştür


İ Hami Danişmendin bu iddiası, İbrahim Hakkı Konyalı tarafından ele alınmış ve çürütülmüştür8 Ona göre sözü edilen kişi yani Nasreddin Mahmud, Oğuz Ttolderinin Kayı boyundan ve Selçukluların Uç beylerinden Hüsameddin Çoban’ın torunudur Bir ara Sultan Mesud ile Akşehir’e de gelmiştir9 Dolayısıyla; sözü edilen kişinin Nasreddin Hoca’yla hiçbir ilgisi yoktur


Bu konudaki son iddia ise Nasreddin Hoca olarak bilinen şahsın, aslında Ahi Evren olduğu şeklindedir Mikail Bayram, Ahilerin piri olan Ahi Evren’in yani Nasüriddin Mahmud’un Nasreddin Hoca olduğunu söylemektedir10 M Sabri Koz, bir makalesinde aslında bu görüşün yeni olmadığını benzer bir yaklaşımın daha önce İsa Özkan tarafından da ileri sürüldüğünü belirtmekte ve Hoca hakkında ilk önemli kaynak olan Saltuk-nâme’de Nasreddin Hoca ile Ahi Evren’in ayrı ayrı kişiler olarak bahsedildiğini belirterek bu görüşlerin doğru olamayacağını söylemektedir11 Gerçekten de Ahi Evrenle Nasreddin Hoca, gerek sözlü gerekse yazılı kaynaklarda ayrı ayrı kişiler olarak ele alınmaktadır Yani ortada iki ismi birbiriyle karıştırmayı gerektiren bir durum yoktur


Benzer bir yaklaşımı da Azeri çevrelerinde görmekteyiz MA Sultanov, bir yazısmda 13 yüzyılda yaşamış Nasr’üd-din yahut Nasırü’ddin ismini taşıyan kişilerle Nasreddin Hoca arasında bir bağ kurarak Nasreddin Hoca’mn aslmda ünlü bilgin Hâce Nasireddin Tusi olduğunu söylemektedir12 Yine Azeri Halkbilimcisi Mehemmed Hüseyin Tehmasip de bu iddiayı paylaşmaktadır Bu iddianın temel argümanı ise Tusi’nin “Ehlagi Naşiri” adında bir Letâif kitabının olması ve Azerbaycan’da bu anlamda tanınmasıdır


Bir de biraz önce de bahsedildiği gibi Nasreddin Hoca’yı tarihi bir kişilik olarak kabul eden fakat Anadolulu olmadığını ileri sürenler vardır Mesela Özbekler Nasreddin Hoca’nın Anadolu’da yaşadığma inanmaktadırlar Onlara göre Hoca, Özbekistanlı’dır Uygurlara göre Doğu Türkistanh; Özbeklere göre Buharalı’dır13 Bu tür bir yaklaşımlann, yaygın ününden dolayı Hoca’ya sahiplenmeyle ilgili olduğu açıktır


Bütün bunlardan anlaşılması gereken şudur:


Nasreddin Hoca, bu tartışmalardan, ona ait birbirinden farklı anlatımlardan dolayı karmaşık bir denklem durumundadır Her ne kadar bizler yani Anadolu’da yaşayan insanlar olarak “Hoca tarihi bir şahsiyettir Türk kültürünün en önemli isimlerindendir Dünyanın çeşitli ülkelerinde ve hatta Türk topluluklarında değişik adlar ile amlsa bile o, hep aym kişidir, tektir ve adı Nasreddin Hoca’dır Anadolulu’dur Bu coğrafyada doğmuş yaşamış ve vefat etmiştir Kişilik olarak da bir Türk-îslâm bilgesidir Hem âlim hem sûfidir Toplumunun bir önderidir” şeklinde özetleyebileceğimiz bir tarihi malumata ve kanaate sahip isek de ortada bizden farklı düşünenler de vardır Öyleyse


Hoca’mn konu olarak ele alınacağı bir kitaba önce bu soruların cevabını vererek başlamak ve bunun için de hangi çağda ve nerede yaşadığını anlatmak gerekmektedir


Anadolu ve Dünya Bilgesi Nasreddin Hoca ve Fıkraları Kitabı’ndan alınmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla