Prof. Dr. Sinsi
|
Kadın Ve Erkeğin Avreti
Kadın Ve Erkeğin Avreti
KADIN VE ERKEĞİN AVRETİ
A AVRET VE ÖRTÜNME HÜKÜMLERİ
1 “Avret”in Mahiyeti :
Sözlükte avret: “Şüpheli, tehlikeli yer, muharebe alanlarındaki gedik”[url=http://www mumine com/#_ftn1] anlamlarında kullanıldığı gibi temel olarak, “bir şeydeki ayıp, arızalı ve eksik kısım”[url=http://www mumine com/#_ftn2] manalarını ifade etmektedir “A,v,r” kökünden gelen “avra’” kelimesi esasında “göz çıkaran” anlamındadır ve “göze hoş gelmeyen söz veya eylem” için kullanılır ki aksine güzel bir şey için “ayna’” yani “gözde” ifadesi kullanılmıştır [url=http://www mumine com/#_ftn3]
Ayetteki, Medineli münafık grubunun savaşa çıkmamak maksadıyla ileri sürdükleri “evlerimiz avrettir” şeklindeki ifadeleri, “evlerdeki açıklık”, “hırsız gibi isteyenin girebileceği yer” anlamına gelmektedir [url=http://www mumine com/#_ftn4] Ayrıca “avret” için, “engel” ve “korumasız şey” manası verilir Buna göre evin avret olması, orayı koruyan erkeğin bulunmaması anlamındadır [url=http://www mumine com/#_ftn5] Kadına “avret” denilmesinin sebebi de korumasız, duvarsız ve zarar görmeye müsait bir eve benzemesi açısındandır [url=http://www mumine com/#_ftn6]
Avret lafzının insandaki örtülmesi gereken yerler için kullanılması, “utanılacak şey” anlamına gelmesinden kinayedir Çünkü bu yerlerin açılmasıyla ayıp ve kınanan bir durum ortaya çıkmaktadır [url=http://www mumine com/#_ftn7]
Yaygın kullanımda “avret”, “sev’eteyn” olarak anlaşılır ve kaba avret yerlerini ifade eder Bizzat Kur’an-ı Kerim’de Hz Adem’in açılan avret yerlerinin ifade edilmesinde “sev’eteyn” lafzı kullanılmıştır [url=http://www mumine com/#_ftn8] “Sev’e” esas itibarıyla “kötü, çirkin şey” anlamına gelir Avret yerlerinin bu kelime ile ifade edilmesinin sebebi bizatihi bu kısımların kötü olması değil, yerinde olmaksızın görünmesinin ayıp ve çirkin karşılanmasındandır Bundan hareketle avretleri örten elbise de “ziynet - güzellik vesilesi” olarak tanımlanmıştır [url=http://www mumine com/#_ftn9]
Avretin fıkıhtaki anlamı: “İnsanın vücudunda başkalarının görmemesi ve örtülmesi gereken yerlerdir” [url=http://www mumine com/#_ftn10] Dar anlamıyla namazda örtülmesi gereken yerler kastedilirken, geniş anlamda açılması ve başkalarının bakması haram olan yerler anlaşılır [url=http://www mumine com/#_ftn11]
Yaygın bir şekilde avret, “ğaliza” ve “hafife” olmak üzere iki kısımda incelenmektedir Ğaliz avret : Ön ve arka avret yerleridir Hafif avret : Ön ve arka kaba avretlerin dışında kalan avret yerlerdir [url=http://www mumine com/#_ftn12] Bu ayırım, namaz esnasında açılan avret uzvuna göre farklı hükümlerin verilmesini beraberinde getirmektedir
Namaz dışında vücudun bazı bölümlerinin özellikle cinsel temayüllere kaynak olması avret olmasının başta gelen sebebidir [url=http://www mumine com/#_ftn13] Netice itibarıyla erkek olsun kadın olsun namazda ve namaz dışında uymaları gereken bir “asgari örtünme” sınırı vardır ve asgari olarak örtülmesi gereken bu kısımlar “avret” şeklinde ifade edilmiştir
2 Avretleri Örtmenin Hükmü :
Namaz gibi ibadetlerde, bunun dışında gerekli olan yerde avretlerin örtülmesi farzdır Bunun dışında ayrıca Allah’ın nimetini izhar niyeti ile giyinmek ise sünnettir [url=http://www mumine com/#_ftn14]
Ayette Allahu Teala, açılması ayıp görülen yerlerin örtülmesi için elbise indirdiğini beyan sadedinde şöyle buyurmuştur: “Ey Adem oğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek giysi ve süslenecek elbise indirdik” [url=http://www mumine com/#_ftn15] Ayet, iki çeşit elbiseye delalet etmektedir Öncelikle avretleri örten normal elbise, diğeri ise “riş” şeklinde tabir edilen “süs elbisesi”dir [url=http://www mumine com/#_ftn16] Alimlerin bir çoğu bu ayeti avret yerlerinin örtülüp gizlenmesine delil olarak gösterirler [url=http://www mumine com/#_ftn17] Ayrıca bu ayet insanları diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerden birisi olarak giyinmeyi ve ziynet edinmeyi gösterir [url=http://www mumine com/#_ftn18]
Ayrıca cahiliye devrinde Mekke’ye dışarıdan gelen hacılar, erkekler gündüz, kadınlar gece vaktinde olmak üzere Kabe’yi çıplak bir şekilde tavaf ediyorlardı Bu hususta ayet-i kerime’de şöyle buyurulur: “Onlar kötülük yaptıkları zaman: ‘Babalarımızı bu yolda bulduk Allah da bize bunu emretti’ derler De ki, Allah kötülüğü emretmez Allah’a karşı bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz” [url=http://www mumine com/#_ftn19] Nitekim ayette çıplaklık hali kınanmış; “kötü ve çirkin” olarak tanımlanmıştır [url=http://www mumine com/#_ftn20]
İslam toplumunun tavaf sırasında ve namazda örtünmesi gerektiğini bildiren: “Her mescitte ziynetlerinizi alınız  ”[url=http://www mumine com/#_ftn21] ayetindeki “ziynet” lafzı “avretleri örten şey”, “mescid” lafzı ise “namaz” olarak tevil edilir Buna göre ayet, namaz esnasında avretlerin örtülmesi gerekliliğine delalet etmektedir [url=http://www mumine com/#_ftn22]
Nur suresi 31 ayette : “Mümin kadınlarına söyle: gözlerini kıssınlar, iffet yerlerini korusunlar  ” kavlindeki “iffet yerlerini korusunlar” ifadesi hakkında Ebü’l-Aliye ve İbn Zeyd, Kur’an’daki tüm “iffet yerlerini koruma” emirlerinin zinadan korunma manasına geldiğini, ancak bu ayette aynı emrin sıyakı itibarıyla tesettür hakkında olup, “açılmaktan korunma”yı ifade ettiğini belirlemişlerdir [url=http://www mumine com/#_ftn23]
Misvar b Mahrame, taş taşıması esnasında izarının çözüldüğünü ve bu şekilde yoluna devam ettiğini haber vermekte, bunu gören Hz Peygamber’in ise: “Geri dön ve elbiseni giyin Çıplak yürümeyiniz ”[url=http://www mumine com/#_ftn24] dediğini bildirmektedir
Yine hadislerde geçen, izar altından avret yerlerinin görünmesine sebep olduğu için bacak bacak üzerine atıp oturmama, tek parça elbisenin tavsiye edilmemesi, uylukların kapalı tutulması, açık yerde setirsiz yıkanan kimsenin kınanması ve bunlar gibi Hz Peygamber’den konu hakkında gelen emir ve tavsiyeler avret yerlerinin örtülmesini öngörür
Ayrıca avretlerin örtülmesi hakkında Kur’an’da gelen hükümlerin emir kalıplarında gelmesi, bu hükümlerin mubahlık değil gereklilik (vücub) ifade ettiğini göstermektedir Nitekim cumhur ulema[url=http://www mumine com/#_ftn25] ile beraber Hanefilere göre emir kalıbı doğrudan gereklilik (vücub) ifade etmekte, onunla başka bir delil veya karine olmaksızın başka bir mana kastedilememektedir [url=http://www mumine com/#_ftn26]
İmamü’l-Harameyn el-Cüveyni, İmam Şafii’nin “if’al” (emir) kalıbı hakkındaki görüşünün “vücubu gerektirmesi” yönünde olduğunu[url=http://www mumine com/#_ftn27] beyan ettikten sonra mendubluğun ise seçenekliği gerektirdiğini, emir kalıbında ise esas itibarıyla seçenekliğin söz konusu olmadığını beyan etmektedir [url=http://www mumine com/#_ftn28] Cüveyni’nin, Şafii mezhebinden ayrıldığı noktayı ifade eden açıklaması ise şudur: “Bizde, terkinde bir ceza veya tehdit bulunmaksızın emrin ‘vücub’ ifade etmesi düşünülmez Halbuki şeriat, “taleb”i mutlak olarak getirdiğinde, terk edilmesinin cezayı gerektirdiği doğrudan anlaşılır ve “gereklilik” söz konusu olur ”[url=http://www mumine com/#_ftn29]
Gazzali ve Amidi gibi ilk anda emrin bağlayıcı olup olmadığının belli olamayacağı,[url=http://www mumine com/#_ftn30] bunun anlaşılması için başka bir delil, karine veya işarete ihtiyacın bulunduğu[url=http://www mumine com/#_ftn31] görüşünde olan alimlerin usullerine göre hareket edildiği takdirde dahi örtünme emirlerinin farziyet ifade ettiği sonucuna varılacaktır Bu karineler şöyle sıralanabilir :
a) Erkeklerin gözlerini haramdan korumaları istendiği gibi avret yerleri konusunda gerekli iffetliliği korumaları istenmiş ve ancak bu davranışın onları ruhen temiz kılacağı bildirilmiştir [url=http://www mumine com/#_ftn32]
b) Başörtülerini boyun ve göğüslerini örtecek şekilde bağlamaları gibi ayrıntılar beyan edilmiştir Örtülecek ve açıkta bırakılacak yerler sınırlandığı gibi, kadının vücudunu kimlere karşı örteceği ve kimlere karşı açabileceği ayrıntılı olarak açıklanmıştır
c) Örtünme ayetinin sonu “Ey müminler! Hep birden Allah’a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz”[url=http://www mumine com/#_ftn33] şeklinde, cilbab ayetinin sonu ise “  Allah çok affedici ve esirgeyicidir ”[url=http://www mumine com/#_ftn34] şeklinde gelmiştir Bu ifadelerle, gerek daha önceki davranışlar ve gerekse bu ayet geldikten sonra ona uymayan hareketlerin günah olduğuna, bunlardan kurtulmak için Allah’a tevbe edilmesi gerektiğine işaret edilmektedir
d) Bu ayetler nazil olunca müslüman kadınlar, bulundukları yerden ayrılmadan, eteklerinin uygun yerlerini yırtarak başlarını örtmüşler[url=http://www mumine com/#_ftn35] ve bundan sonra hiç aksatmadan bu emri yerine getirmişlerdir Hz Peygamber de bu ayetin uygulanmasını titizlikle takip etmiştir [url=http://www mumine com/#_ftn36]
e) “İffet yerlerini korusunlar” emrinin ittifakla ve kesin olarak farziyet ifade etmesi, bu emre atıf yapılarak gelen diğer örtünme emirlerinin de farziyet ifade ettiğini göstermektedir
Belirlenen avret uzuvlarının örtülmesi konusunda “teşhircilik” illetinin temel alınması gerektiği görüşü de vardır Buna göre yasaklığın temelinde açıklık değil kişinin vücudunu teşhir etmesi yatar [url=http://www mumine com/#_ftn37] Neticede kişi, teşhir maksadı bulunmadığı sürece istediği gibi giyinebilecektir
Görüldüğü kadarıyla bu tezde giyim tarzının karşıya vereceği etkiden ziyade giyinen kişinin niyeti ve özgürlüğü esas alınmış, dinin özellikle üzerinde durduğu olumsuz etkileşim ise dikkate alınmamış görünmektedir Şayet tezin içeriğinde ayrıca karşıyı tahrik etmeyen bir tarz söz konusu edilirse bu durumda tahrik etmeyecek ve teşhir sayılmayacak boyutun nasıl tespit edileceği önem arzeder Bir kimseye göre teşhir sayılmayan uzuv diğer insana göre teşhir mahiyetinde görülebilir Burada dinin getirdiği örtünme hükümlerinin esasında açılması teşhir sayılan, süs nitelikli yerleri kapsadığının bilinmesi meseleye ışık tutacaktır
[url=http://www mumine com/#_ftnref1] İbn Manzur, Lisanü’l-Arab, “a-v-r” md , IV, 616
[url=http://www mumine com/#_ftnref2] İbn Manzur, a g e , “a-v-r” md ,IV, 616 - 617 ; Firuzabadi, el-Muhit, “a-v-r” md , s 573
[url=http://www mumine com/#_ftnref3] İbn Manzur, “a-v-r” md , IV, 615
[url=http://www mumine com/#_ftnref4] İsfahani, el-Müfredat, “a-v-r” md , s 353 ; İbn Manzur, “a-v-r” md ,IV, 616
[url=http://www mumine com/#_ftnref5] İbn Kuteybe, Tefsirü ğaribi’l-Kur’an, “Ahzab suresi”, s 348
[url=http://www mumine com/#_ftnref6] Murtaza Mutahhari, Hicab - Örtünmenin Felsefesi, çev: Mücteba Mir, Şura Yay , İstanbul 1999, s 175
[url=http://www mumine com/#_ftnref7] İsfahani, el-Müfredat, s 352
[url=http://www mumine com/#_ftnref8] A’raf 7/ 22
[url=http://www mumine com/#_ftnref9] M Zeki Duman, “Kur’an’da Örtünmenin Temel Sınırları”, İslamiyat Dergisi, c IV, sayı:2, s 42
[url=http://www mumine com/#_ftnref10] Vehbe Zühayli, Fıkhü’l-İslami ve edilletühü, I-VIII, Darü’l-fikr, Dımaşk 1985,I, 579
[url=http://www mumine com/#_ftnref11] Yunus Apaydın, “Klasik Fıkıh Literatüründe Örtünme”, İslamiyat Dergisi, c IV, sayı:2, s 92
[url=http://www mumine com/#_ftnref12] Ebü’l-Berekat Abdullah b Ahmed en-Nesefi (ö 710 / 1310), Kenzu’d-dekaik, (Bahru’r-raik ile beraber), I-IX, Darü’l-kütübi’l-ilmiyye, Beyrut 1997, I, 471 ; Bedrüddin el-Ayni (ö 855/ 1451), el-Binaye fi şerhi’l-Hidaye, I-XII, Darü’l-fikr, Beyrut 1990, II, 147
[url=http://www mumine com/#_ftnref13] M Zeki Duman, Kur’an-ı Kerim’de Adab-ı Muaşeret, Tuğra Neşriyat, İstanbul, ts , s 184
[url=http://www mumine com/#_ftnref14] Ebu Abdullah Muhammed İbnü’l-Hac, el-Medhal, I-II, Darü’l-Hadis, Kahire 1981, I, 23
[url=http://www mumine com/#_ftnref15] A’raf, 7/ 26
[url=http://www mumine com/#_ftnref16] Muhammed Ali es-Sabuni, Kabesün min nuri’l-Kur’ani’l-Kerim, Darü’l-kalem, Dımaşk 1987, III, 7
[url=http://www mumine com/#_ftnref17] Ebu Abdullah Muhammed el-Kurtubi (ö 671/ 1270), el-Cami’ li ahkami’l-Kur’an, I-VIII, Darü’l-kütübi’l-ilmiyye, Beyrut 1988, VII, 117
[url=http://www mumine com/#_ftnref18] Seyyid Sabık, Fıkhü’s-sünne, Darü’t-türas, I-III, Kahire, II, 181
[url=http://www mumine com/#_ftnref19] A’raf, 7/ 28
[url=http://www mumine com/#_ftnref20] Mücahid, Süddi, Said b Cübeyr, Şa’bi ve İbn Abbas ayette geçen “kötülük” ifadesinin Kabe’yi çıplak olarak tavaf etmelerine delalet ettiği konusunda ittifak etmişlerdir Bk Taberi, Camiu’l-beyan, V, 463
[url=http://www mumine com/#_ftnref21] A’raf, 7/ 31
[url=http://www mumine com/#_ftnref22] Alaaddin Ebi Bekr b Mesud el-Kasani (ö 587/ 1191), Bedaiu’s-sanai’ fi tertibi’ş-şerai, I-VII, Darü’l-kitabi’l-Arabi, Beyrut, Lübnan 1982, I, 116
[url=http://www mumine com/#_ftnref23] et-Taberi, Camiu’l-beyan, IX, 303 ; Muhammed b Yusuf Ebu Hayyan (ö 754/ 1353), el-Bahrü’l-muhit, I-X, Darü’l-fikr, Beyrut 1992, VIII, 33
[url=http://www mumine com/#_ftnref24] Müslim, Hayz, IV, 47, nu:341
[url=http://www mumine com/#_ftnref25] Muhammed b Ahmed b Neccar (ö 972 / 1564), Şerhu Kevkebi’l-münir, Darü’l-fikr, Dımaşk 1982, III, 39 ; Zühayli, Usulu’l-fıkhı’l-İslami, I, 219
[url=http://www mumine com/#_ftnref26] Muhammed b Ahmed es-Sarahsi (ö 490/ 1097), Usulü’s-Serahsi, I-II, Darü’l-marife, Beyrut, ts , I, 15 ; Alaaddin Muhammed es-Semerkandi (ö 539/ 1144), Mizanü’l-usül fi netaici’l-ukul, Matabi’ ed-Duha’l-hadise, Katar 1984, s 94 ; Abdullah b Ahmed en-Nesefi (ö 710/ 1310), Keşfü’l-esrar -Şerhu’l-menar-, Darü’l-kütübi’l-ilmiyye, Beyrut 1986, I, 54
[url=http://www mumine com/#_ftnref27] İmamü’l-Harameyn Abdulmelik el-Cüveyni (ö 478/ 1085), el-Burhan fi usuli’l-fıkh, I-II, Darü’l-Ensar, Kahire h 1400, I, 216 ; Amidi (ö 631/ 1234), Şafii’nin, emrin vücupta hakikat olduğu görüşünde olduğunu doğrulamaktadır Bk Ali b Muhammed el-Amidi, el-İhkam fi usuli’l-ahkam, Darü’l-kütübi’l-Arabi, Beyrut 1984, II, 162
[url=http://www mumine com/#_ftnref28] el-Cüveyni, el-Burhan, I, 222
[url=http://www mumine com/#_ftnref29] el-Cüveyni, a g e , I, 223
[url=http://www mumine com/#_ftnref30] Muhammed Ebu Hamid el-Gazzali (ö 505/ 1111), el-Mustasfa min ilmi’l-usül, I-II, Darü ihyai’t-türasi’l-Arabi, Matbaatü’l-Emiriyye, Mısır h 1324, I, 424 ; Amidi, el-İhkamu fi usuli’l-ahkam, II, 163
[url=http://www mumine com/#_ftnref31] Gazzali, el-Mustasfa, I, 429
[url=http://www mumine com/#_ftnref32] Nur, 24/ 30
[url=http://www mumine com/#_ftnref33] Nur, 24/ 31
[url=http://www mumine com/#_ftnref34] Ahzab, 33/ 59
[url=http://www mumine com/#_ftnref35] et-Taberi, Camiu’l-beyan, IX, 306
[url=http://www mumine com/#_ftnref36] Hayrettin Karaman, İslam’ın Işığında Günün Meseleleri, III, s 41
[url=http://www mumine com/#_ftnref37] Tuksal, Kadın Karşıtı Söylemin İslam Geleneğindeki İzdüşümleri, s 192
|