Prof. Dr. Sinsi
|
Kadın Ve Erkeğin Avreti
3 Kimsenin Olmadığı Yerde Avretin Örtülmesi :
Kimsenin bulunmadığı yerde avret yerlerinin örtülmesi evla görülmüştür Hadislerde, kimsenin bulunmadığı yerde dahi Allah’tan ve meleklerinden haya edilerek örtünülmesi tavsiye edilmektedir
Bu konuda gelen haberde Behz b Hakim dedesinden şöyle rivayet etmektedir: “Ey Allah’ın Rasulü! Kişi tenha bir yerde olursa örtünmesi gerekir mi?” dedim Rasulullah (s a v) ise şu cevabı verdi: “Allah kendisinden haya edilmeye daha layıktır” [url=http://www mumine com/#_ftn1]
İbn Abidin, sahih olan görüşe göre tenha yerde dahi avretin setrinin vacib olduğunu kaydeder [url=http://www mumine com/#_ftn2]
Şafii mezhebinde namaz dışında tenha yerde avretin örtülmesinin gerekliliği konusunda farklı görüşler zikredilir [url=http://www mumine com/#_ftn3] Nevevi, yıkanma gibi bir ihtiyaç olmaması halinde avretin açılmasını yasaklayan görüşü tercih eder [url=http://www mumine com/#_ftn4] Buna mukabil meşhur olan görüş, serinleme, yıkanma, cima gibi hafif bir sebeple de olsa tenha yerde avretin açılmasının caiz olduğudur Zira insanın kendine karşı örtünmesi vacip değildir [url=http://www mumine com/#_ftn5] Bunun yanında herhangi bir sebep olmasa dahi tenha yerde avreti örtmenin gerekli olmadığı görüşünde olanlar da vardır Kazvini ise, kadının evinde en azından göbek ile diz arasını örtmesi gerektiği görüşündedir [url=http://www mumine com/#_ftn6]
Haraşi, Maliki mezhebine göre tenha yerde avretliği sadece muğallaza avret yerleri için söz konusu etmekte ve bu kısımların açılmasını mekruh görmektedir [url=http://www mumine com/#_ftn7]
Hanbeli mezhebinden İbn Neccar, sakin yer ve karanlıkta dahi avreti örtmenin vacib olduğunu vurgular [url=http://www mumine com/#_ftn8]
Netice itibarıyla ziynet yerlerinin başkalarına gösterilmesinin söz konusu olmaması ve fitne gibi örtüyü gerektiren bir sebebin bulunmaması, bu açıdan avretin örtülmesini gerektirmeyecektir Bununla beraber hadislerde gelen tavsiyeler, Allah’tan haya gereği olarak insanların bulunmadığı yerde dahi kaba avret yerlerini örtmenin faziletini vurgulamaktadır
4 Küçüklerin Avreti :
Çok küçük çocuk için avret söz konusu değildir Büluğ çağına yaklaşan kız (mürahıka), başörtüsüz namaz kılarsa caiz olur Bu hüküm “Adet gören kadın başörtüsüz namaz kılamaz” hadisinin delaletinden anlaşılmaktadır [url=http://www mumine com/#_ftn9] Buna göre başörtüsü, sadece baliğ olan kadından istenilmektedir
Şafii mezhebinde, yedi yaş aşağısı çocuklar avret konusunda herhangi bir hükme tabi değildir [url=http://www mumine com/#_ftn10] Erkek çocukların yedi yaşından on yaşına, kızların ise yedi yaşından dokuz yaşına kadar ön kaba avret yerlerine bakılması caiz olmaz Erkek on, kız dokuz yaşına geldiğinde ise büluğa ermiş kişi sınıfına girerler [url=http://www mumine com/#_ftn11]
Hanbeli mezhebinde, yedi yaş sonrası çocuğun avreti diz ile göbeği arasıdır [url=http://www mumine com/#_ftn12] Büluğ çağına yaklaşan kız ve erkeğin avreti ise büyüklerin avreti ile bir tutulmaktadır [url=http://www mumine com/#_ftn13]
İmamiyye Şia’sına göre henüz baliğ olmayan kızın sadece başını açabileceği, bunun dışında sair avret yerlerini örtmesi gerektiği beyan edilir [url=http://www mumine com/#_ftn14]
[url=http://www mumine com/#_ftnref1] Tirmizi, İsti’zan ve’l-adab, VIII, 43, nu:2919
[url=http://www mumine com/#_ftnref2] İbn Abidin, I, 421
[url=http://www mumine com/#_ftnref3] Muhammed Ebu Hamid el-Gazzali (ö 505/ 1111), el-Vasit fi’l-mezheb, I-II, Darü’n-nasr, Mısır 1984, II, 651 ; Şerefüddin İsmail b Ebi Bekr el-Mukri’ (ö 837/ 1433), İhlasu’n-navi fi irşadi’l-ğavi, el-Meclisu’l-A’la li’ş-şuuni’l-İslamiyye, Kahire 1989, I, 155
[url=http://www mumine com/#_ftnref4] Nevevi, Şerhu Müslim, IV,s 44, c 4
[url=http://www mumine com/#_ftnref5] Şihabeddin el-Kalyubi, Kalyubi ve Umeyra, I-IV, Darü İhyai’l-kütübi’l-Arabiyye, Kahire, ts , s 177 ; Abdullah b Hicazi el-Ezheri eş-Şarkavi (ö 1226 / 1811), Haşiyetü’ş-Şarkavi ala Tuhfetü’t-tullab, I-IV, Darü’l-kütübi’l-ilmiyye, Beyrut 1997, I, 364
[url=http://www mumine com/#_ftnref6] Mukri’, İhlasu’n-navi, I, 154
[url=http://www mumine com/#_ftnref7] Haraşi, Şerhu Muhtasarı Seyyid Halil, Daru Sadır, Beyrut, ts ,I, 248
[url=http://www mumine com/#_ftnref8] Muhammed b Ahmed b Neccar (ö 972 / 1564), Müntehe’l-iradat fi cem’i’l-Mukni’ mea’t-tenkih ve’z-ziyadat (Bahuti şerhi ile beraber), I-III, Darü’l-fikr, ş y , ts , I, 141
[url=http://www mumine com/#_ftnref9] Nesefi, Kenzü’d-dekaik, I, 467 ; Ayni, el-Binaye, II, 148
[url=http://www mumine com/#_ftnref10] Nesefi, Kenzü’d-dekaik, I, 471 ; Ahmed b Muhammed et-Tahtavi (ö 1231 / 1815), Haşiye ale’l-Meraki’l-felah, Matbaatü Mustafa el-babi’l-halebi, Mısır 1970, s 194
[url=http://www mumine com/#_ftnref11] Ebü’l-Hasen Ali b Muhammed el-Maverdi (ö 450 / 1058), el-Havi’l-kebir şerhu Muhtasari’l-Müzeni, I-XVIII, Darü’l-kütübi’l-ilmiyye, Beyrut 1994, II, 175
[url=http://www mumine com/#_ftnref12] İbn Neccar, Müntehe’l-iradat, I, 141
[url=http://www mumine com/#_ftnref13] Şemseddin İbn Muflih el-Makdisi (ö 764/ 1363), en-Nüket ve’l-fevaidü’s-seniyye, I-II, Matbaatü’s-sünnetü’l-Muhammediyye, ş y , 1950,I, 43
[url=http://www mumine com/#_ftnref14] Ebu Cafer Muhammed et-Tusi (ö 460/ 1068), el-Mebsut fi fıkhi’l-İmamiyye, I-VIII, Mektebetü’l-Murtazaviyye li ihyai’l-asari’l-Caferiyye, Tahran 1967, I, 89
|