07-28-2012
|
#4
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ramazan Nükteleri
Bir Ramazan gecesi Meşrutiyet devrinin şöhretli simalarından Kör Kadri, Topal Faik ve Çolak Aziz, Şehzâdebaşı'nda bir çayhanede buluşarak o geceyi nasıl geçireceklerini görüşmeye başlarlar Topal Faik der ki:
"Arkadaşlar, haydi bu gece Darulelhan'a gidelim, doya doya saz ü söz dinleyelim
Çolak Aziz itiraz eder:
"Yok canım, bu gecemiz biraz neşeli geçsin; Dârulbedâyi'ye gidelim de komedi seyredelim "
Bunlar aralarında Dârulelhan, yok Dârulbedâyi diye münakaşa edip dururken Kör Kadri:
"Yahu mademki bir alay sakat bir araya geldik, kalkın Dârulaceze'ye gidelim!" der
••••••••••••
Son devir meddahlarından Borazan Tevfik bir yaz Ramazanında Erenköyü'nden trene biner Sıcak bir havada oruç başına vurmuş ve şişman olduğu için de sıcaktan bunalmış bir halde kompartımanın birine yerleşir Meğer karşısında, eskiden beri tanıdığı biri Sâim (bu isim "oruç tutan" manasına gelir) diğeri Âbid (bu isim de "ibadet eden" manasına gelir) isimli iki kardeş oturuyormuş Bu kardeşlerden biri Borazan Tevfik'e hitaben:
"Tevfik Bey!" der, "Galiba oruç seni fena sarsıyor "
Borazan Tevfik, hiç düşünmeden şu cevabı verir:
"Ne yapayı? Siz iki kardeş vazifeyi (biriniz orucu, diğeriniz ibadeti) aranızda taksim etmişsiniz Bana gelince hem sâim (oruçlu), hem (kâim) olmak mecburiyetindeyim Eh, bu sıcakta da kolay iş değil "
••••••••••••
Bir zat Ramazanda hiç evine gelmez, boyuna davetli davetsiz iftarlara gidermiş Bir akşam evine birisi gelerek:
"Bu akşam sizin efendiyi filan yerde iftara davet ediyoruz, buyursunlar" deyince, evin hanımı:
"Ramazan neredeyse bitecek, efendiyi gören yok Siz görebilirseniz söyleyin, bir gece de kendi evinde iftara buyursun!" demiş
|
|
|