Prof. Dr. Sinsi
|
Mukaddime Hadisleri
47 … Aişe ra den ;şöyle dediği rivayet edilmiştir, Resulullah(sav) şu ayeti (Ali İmran suresinin 7 ayeti) okudu
Ayetin meali:
“Sana kiyabı gönderen O’dur O’nun bir kısım ayetleri muhkem (açık ve kesin)dir Kuran’ın esası bunlardır Diğer bazı ayetlerde müteşabihler (= manaları sizce bilinmez) dir İşte, kalplerinde şüphe bulunanlar,fitne aramak ve tevil yoluna gitmek için müteşabih ayetlere uyarlar Halbuki onların tevillerini Allah’tan başkası bilemez İlimde otorite olanlar ise “Biz ona (= müteşabihlere) inandık hepsi rabbimizin indindendir” derler Bunları ancak kamil akıl sahipleri düşünür ”
Sonra Resulullah(sav) buyurdular ki ;
“Ya Aişe! Müteşabih ayetleri tutup muhkem ayetleri bırakmak sureti ile Kuran’ı Kerim’de mücadele etmek isteyenleri gördüğünüz zaman Allah Teala’nın; “İşte kalplerinde şüphe bulunanlar…”kavli celili ile kasdettiği insanlar onlardır!İşte böyle adamlardan sakının (=onlarla oturup konuşmayın Zira , onlar bidat ehlinin ta kendileridir Sapık akidelerinin sizlere bulaşmaması ve müstehak oldukları tahkir ve ihanet için onları terk ediniz )”
48 … Ebu Usame ra den , Resulullah(sav)’in şöyle buyurduğu nakledilmiştir ;
“Hiçbir kavim hidayete erdikten sonra, batılı hak ve hakkı batıl göstemek süretile mücadele ve çekişmelerde bulunmadıkça dalalete itmemiştir ”
Sonra Resulullah(sav) şu ayeti (=Zuhruf suresinin 58’inci ayeti) okudu;
“Ve (senin kavmin) dediler ki “Bizim ilahlarımız (olan melekler) mı daha hayırlı,yoksa O (Meryem oğlu İsa) mı?” (Ey Muhammed!) onlar (gerçeği anlamak için değil) sırf bir mücadele olarak sana bu misali veriyorlar Doğrusu onlar çok çekişici bir kavimdir ”
49 … Huzeyfe ra den edilen rivayete göre Resulullah(sav) buyurdular ki ;
“Allah Teala, bidat sahibinden oruç ,namaz, sadaka ,haç, ömre, cihad, tevbe ve fidyeden hiçbir şey kabul etmez Kıl hamurdan çıktığı gibi o da İslam’dan çıkar ”
50 … Abdullah İbni Abbas ra den, Resulullah(sav)’in şöyle dediği rivayet edilmiştir;
“Bidat sahibi, bidatını bırakmadıkça, (şefaatçılar şefaat etseler bile) Allah Teala onun amelini kabul etmeyecektir ”
51 … Enes b Malik ra den Resulullah(sav) ‘in şöyle buyurduğu mervidir ;
“Batıl ve haksız yolda iken mücadeleyi bırakana cennetin kenarlarında, hak yolda iken cidal (ve çekişmeleri) terk edene cennetin ortasında ve huyunu güzelleştirene cennetin en ala mevkiinde köçk yapılır ”
52 … Abdullah b Amr b El-As ra den, Resulullah(sav)’in (veda haccında) şöyle dediği rivayet edilmiştir;
Allah Teala, ilmi insanlar(ın göğüslerin)den sökmek (silmek) suretiyle almaz Lakin alimlerin ruhlarını kabzetmek suretiyle alır Neticede hiçbir alim bırakmayınca halk bir takım cahilleri (alimlerin yerinde) reis edinirler Onlara (dini sorular) sorulur Onlar da bilmeden fetva verirler ve böylece hem kendileri dalalete giderler hem de halkı dalalete düşürürler ”
53 … Ebu Hureyre ra den Resulullah(sav) şöyle buyurdu, dediği rivayet edilmiştir ;
“(Bir alimin verdiği ) yanlış fetva yüzünden hataya düşen kişiye günah yoktur Bütün vebal, yalnız fetva veren (alim)in boynundadır ”
54 … Abdullah b Amr ra dan ;Resulullah(sav)’in şöyle dediği rivayet edilmiştir;
Dini ilim(lerin aslı) üçtür Bunlar (ve bunları bilebilmek için bilinmesi gerekli ilimler ile bunlardan çıkarılan ilimler)in ötesinde kalan ilimler(in bilinmesi) fazla (zaruri değil)dir
(Bu üç ilim) muhkem ayet(ler),sabit sünnet ve adil fariza (miras payı ) ile ilgili ilimlerdir
55 … Muaz b Cebel ra den ; şöyle dediği rivayet edilmiştir;Resulullah(sav) beni Yemen’e (Vali olarak) gönderdiği zaman buyurdular ki;
“Sakın, bildiğin (şer’i kaynaklar) dan başka bir şeyle hüküm verme ve meseleleri hal etme Eğer bir müşkülün olursa onu aydınlığa kavuşturuncaya kadar veya mesele hakkında bana mektup yazınca (ve cevap alınca)ya kadar dur (bekle) ”
56 … Abdullah b Amr b el-As ra nın şöyle dediği rivayet edilmiştir ; Ben Resulullah(sav)’den işittim buyurdular ki ;
“Beni İsrail’in işi mutedil olarak devam ediyordu Nihayet muhtelif milletlerden aldıkları esir kadınlardan doğma nesil türedi ve bu nesil rey (=kişisel arzu) ile hüküm vermeye başlayınca kendileri dalalete gittiler ve Beni İsrail’i dalalete götürdüler, onların işleri anormale dönüştü ”
57 … Ebu Hureyre ra den ;Şöyle demiştir ;Resulullah(sav) buyurdu ki ;
“İman altmış veya yetmiş küsür bab (bölüm)dür Bu derecelerin en aşağısı ,yoldan zahmet verecekleri şeyi uzaklaştırmak –gidermek- ve en yüksek mertebesi la ilahe illallah demektir Haya de imandan bir şubedir ”
58 … Abdullah b Ömer ra den ;Şöyle demiştir ;Resulullah(sav) bir adamın , kardeşini haya dolayısı ile kınadığını işitti Resulullah buyurdu ki ;
“Gerçekten haya imandan bir şubedir ”
59 … Abdullah ra den ;Resulullah(sav) şöyle buyurdu, dediği rivayet edilmiştir;
“Kalbinde hardal zerresi ağırlığınca kibir bulunan kimse cennete girmiyecek ve kalbinde, hardal tanesi ağırlığınca iman bulunan kimse (ebedi) ateşe girmeyecektir ”
60 … Ebu Said-i Hudri (ra)’den yapılan rivayete göre kendisi Resulullah (sav)’den yapılan rivayete göre kandisi Resulullah(sav)’in şöyle buyurduğunu söylemiştir ;
“Allah Teala , kıyamet günü müminleri cehennem ateşinden kurtarınca ve onlar güvenç içine girince birinizin, dünyada iken hakkını almak uğrunda arkadaşı ile yaptığı çekişmeden daha şiddetli bir tarzda müminler ateşe atılmış olan (din) kardeşleri için Rableri ile mücadeleye girişirler Resulullah (sav) buyurdu ki ; Müminler diyecekler ki “Ey Rabbimiz! Kardeşlerimiz bizlerle namaz kılarlar ,beraberimizde oruç tutarlar ve bizimle beraber hac ederlerdi Sonra sen onları ateşe ithal ettin ”
(Cevaben) Allah buyuracak ki ; “Gidin onlardan tanıdıklarınızı (Cehennemden) çıkarınız” Müminler ,bunun üzerine onlara varacaklar ve yüzlerinden onları tanıyacaklar Çünkü ateş onların yüzlerini (yaptıkları secde sayesinde) yakmıyacaktır Onların bir kısmı aşık kemiklerine, bir kısmı da bacaklarına kadar ateş içinde tutuşmuş vaziyettedir Bunları çıkaracaklar sonra “Ey Rabbimiz!Bize emrettiğiniz adamları (tanıyabildiklerimizi) çıkardık ” Diyecekler Sonra Allah (Teala) buyuracak ki “Kalbinde bir dinar ağırlığınca iman olanları çıkarınız Sonra kalbinde yarım dinar ağırlığınca, onları mütekip de kalblerinde hardal tanesi ağırlığında iman olanları çıkarınız ”
Ebu Saidi Hudri dedi ki ; Kim bunu doğrulamazsa bu ayeti okusun ;
<Şüphe yok ki Allah (Teala) zerre miktarı zulum etmez Eğer zerre kadar bir iyilik olursa onun ecrini kat kat artırır ve kendi katından da büyük mükafat ihsan eder > (Nisa ,40)
61) … Cündüp b Abdillah (ra)’den yapılan rivayete göre kendisi şöyle söylemiştir ;
<Biz erginlik çağına ermek üzere birer genç iken Peygamber (sav) ile beraber idik Biz Kuran’ı Kerimi öğrenmeden önce imanı öğrendik Ondan sonra Kuran’ı öğrendik Kuran sayesindede imanımız fazlalaştı >
62) … (Abdullah) İbni Abbas (ra)’dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir ;Resulullah (sav) buyurdular ki ;
<Bu ümmetten iki sınıf vardır ki Müslümanlıkta onlar için nasip (pay) yoktur Bu zümreler Mürciye ve Kaderiye (mezheplerine mensup) olanlardır >
63) … Ömer İbni Hattab (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi söylemiş ki ; Biz Resulullah (sav)’in yanında oturuyorduk Elbisesi bembeyaz , saçı simsiyah bir zat aniden yanımıza geliverdi Üzerinde yolculuk eseri görülmüyor ,bizden de hiç kimse kendisini tanımıyordu Ömer (ra) demiş ki ;Bu yabancı zat , hemen Peygamber (sav)’in yanına oturdu ve dizlerini onun dizlerine dayadı Ellerinide uylukları üzerine koydu Sonra dedi ki ;
-“Ya Muhammed (sav)! İslam nedir?” ,Resulullah (sav) ;
-“İslam, Allah’tan başka ilah olmadığına ve benim , Allah’ın Resulu olduğuna şehadet etmek, namazı dostoğru kılmak, zekat vermek , Ramazan orucunu tutmak ve Kabe’yi hac etmektir ” Buyurdu Soru soran zat ;
-“Doğru söyledin”, dedi Ömer (ra) dedi ki ;
“Biz buna hayret ettik (Çünkü) hem soruyor hem doğruluyordu ” Sonra bu zat ;
- Ya Muhammed (sav) İman nedir? Dedi Resulullah (sav)
-“İman,Allah’a , O’nun meleklerine, peygamberlerine, kitablarına, ahiret gününe ve kadere –hayrına ve şerrine inanmaktır ” Buyurdu
Soru sahibi ;
-Doğru söyledin ,dedi Ömer (ra) dedi ki ;
“Biz buna şaştık (Zira) hem soruyor hem de tasdik ediyordu ”
Soru soran zat daha sonra ;
-“Ya Muhammed (sav) İhsan nedir?”diye sordu Resulullah (sav) ;
-“(İhsan), Allah’a , Onu görüyorsun gibi ibadet etmendir Çünkü gerçekten sen onu göremiyorsun da O, muhakkak seni görüyor ” Buyurdu
Soru sahibi (bu defa) ;
- Kıyamet ne zaman (kopacak)? Dedi Resulullah (sav) ;
-“Soru sorulan (adam) soru soran (kişi)den (bu hususta) daha bilgili değildir ” Buyurdu O zat ;
- O halde kıyametin alametleri nelerdir? Dedi Resulullah (sav) ;
- “Cariyenin kendi sahibini doğurması (Veki, dedi ki ; yani Arab olmayan kadının Arab çocuğu doğurması) ve yalın ayak, çıplak,yoksul, küçükbaş hayvanların çoban (bedevi)larının yüksek bina yapmak (hususun)da birbiriyle yarıştıklarını görmendir ” Buyurdu
(Hadisin ikinci derecedeki ravisi Abdullah bin Ömer (ra) dedi ki , bir süre sonra ilk ravi (ömer bin Hattab (ra) şöyle dedi ;
Üç gün sonra Resulullah (sav) bana rastladı ve ;
-“(Ya Ömer ) O (soruları soran) zatın kim olduğunu biliyormusun? Dedi Ben ;
- Allah ve Resulu bilir, dedim Resulullah (sav) ;
-“O Cibril’dir Size dininizin meselelerini öğretmeye geldi ” Buyurdu
64 … Ebu Hureyre (ra)’den ; Demiştir ki ; Bir gün Resulullah (sav) halk(ın yararlanması) için açık bir yere çıktıydı Bir adam O’na gelerek ;
-Ya Resulullah ! İman nedir? Diye sordu Resulullah (sav) ;
-“İman ; Allah’a , Meleklerine , Kitablarına, Peygamberlerine, Allah’a kavuşmaya inanman, bir de son dirilmeye inanmandır ” Buyurdu Adam;
-Ya Resulullah! İslam nedir? Diye sordu Resulullah (sav) ;
- < İslam ; Allah’a ibadet etmen, O’na hiçbir şeyi ortak etmemen farz namazı dostoğru kılman, farz kılınan zekatı eda etmen ve Ramazan orucunu tutmandır > cevabını verdi Adam ;
-Ya Resulullah! İhsan nedir? dedi Resulullah (sav) ;
- < İhsan ; Allah’a onu görüyorsun gibi ibadet etmendir Çünkü sen O’nu görmüyorsun da O, şüphesiz seni görür > buyurdu Adam ;
- Ya Resulullah! Kıyamet ne zaman kopacaktır? sorusunu sordu Resulullah (sav) ;
- < Bu hususta sorulan, sorandan daha bilgili değildir Ve lakin ben sana kıyametin alametlerinden haber vereyim ;
Cariye, kendi sahabesini doğurduğu zaman işte kıyametin alametlerinden birisi budur (Kim oldukları belirsiz) koyun çobanları yüksek bina yapmakta yekdiğeri ile yarıştığı zaman işte bu da kıyametin alametlerindendir Kıyametin kopma zamanı Allah’dan başka kimsenin bilmediği beş şeye dahildir > buyurduktan sonra şu ayeti (Lokman suresinin 34 ayeti) okudu ;
<Şüphesiz ki, kıyamet saatinin bilgisi Allah yanındadır Yağmuru O yağdırır, rahimlerde ne varsa O bilir Hiçbir kimse yarın ne kazanacağını bilmez Hiçbir kimse hangi yerde öleceğini de bilemez Şüphesiz ki Allah her şeyi hakkıyla bilir, her şeyden haberdardır >
65) Ali b Ebi Talib (ra)’den ; Resulullah (sav)’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir ;
“İman ; Kalb ile tasdik, dil ile (kelime-i şehadet-i söylemek sureti ile) ikrar ve (namaz ,oruç,zekat,hac gibi) organlar ile amel etmektir ”
Ravilerden Ebus Salt dedi ki ; Eğer bu sened bir deli üzerinde olunmuş olsaydı deli şifa bulurdu
Not : Zevaid’de şöyle denilmiştir ; Alimler, ravi Ebus Salt’ın zayıflığı üzerinde ittifak ettikleri için bu hadisin isnadı zayıftır
66) … Enes bin Malik (ra)’den ; Resulullah (sav)’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir :
<Sizin hiç biriniz kendi nefsi için arzuladığını (din) kardeşi için de –yahut buyurdu ki komşusu için de- istemedikçe (tam) iman etmiş olmaz >
67) … Enes bin Malik (ra)’den:Şöyle dediği mervidir: Resulullah (sav) buyurdu ki :
< Hiç biriniz, ben kendisine evladından, babasından ve bütün insanlardan daha sevgili olmadıkça (tam) iman etmiş olamaz >
68) … Ebu Hureyre (ra)’den: şöyle dediği rivayet edilmiştir Resulullah(sav) buyurdular ki:
<Nefsim, kudret elinde olan Allah’a kasem ederim ki siz iman etmedikçe Cennete giremezsiniz Birbirinizi sevmedikçe de (kamil) iman etmiş olmazsınız Size bir şey göstereyim mi: (öyle bir şey ki) onu yaptığınız zaman yek diğerinizi seversiniz? Selamlaşmayı aranızda yayınız >
69) … Abdullah (İbni Mesud) (ra)’den : Resulullah (sav)’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir :
< Müslümana sövmek fısktır ve onunla çarpışmak küfürdür >
70) … Enes bin Malik (ra)’den :Şöyle demiştir: Resulullah (sav) buyurdular ki :
<Her kim ki, Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmadan, tam bir ihlas ile O’nun birliğine inanmak, O’na ibadet etmek, namazı dostoğru kılmak ve zekatı (gereği gibi) vermek hali üzerinde dünyadan ayrılırsa Allah (Teala) kendisinden razı iken ölmüş olur >
Enes dedi ki : O (din)de Resullerin getirmiş oldukları ve Rableri tarafından tebliğ eyledikleri Allah’ın dinidir (Öyleki) Henüz hadisler çoğalmamış, uydurma hadisler yaygınlaşıp sahih hadislere karışmamış ve kişiler ulu orta arzularına göre rivayetlere girişmemişlerdi
Kuran-ı Kerim’in son inen sure (Tevbe)sinde bu hadisi tesdik ve teyid eden ayetler vardır Allah buyuruyor ki:
< Eğer (o müşrikler ) tevbe eder,(Enes dedi ki:Tevbeden murad, putları ve bunlara tapmayı bırakmaktır ) namazı dostoğru kılar ve zekatlarını öderlerse…> Bu ayetin, hadis’te zikredilmeyen devamında mealen < Kendilerini serbest bırakın Gerçekten Allah Gafur’dur Rahim’dir > buyuruluyor ) (Tevbe 5) ve başka bir ayette buyurdu ki:
< Artık (o putperestler) eğer tevbe ederler,namazı dostoğru eda ederler ve zekatı verirlerse,dinde kardeşleriniz olurlar > (Tevbe 11)
Not: Zevaid’de bu senedin zayıf olduğu yazılıdır
71) … Ebu Hureyre (ra)’den:Şöyle demiştir: Resulullah (sav) buyurdu ki :
<Şüphesiz, Allah’tan başka ibadete müstehak ilah olmadığına ve gerçekten benim, Allah’ın Resulü olduğuma şahadet (dilleri ile ikrar) edip namazı dostoğru ve zakatı gerektiği şekilde ifa edinceye kadar insanlar ile savaşmam bana emredildi >
72) … Muaz bin Cebel (ra)’den :Şöyle demiştir: Resulullah (sav) buyurdu ki :
< Şüphesiz Allah’tan başka ibadete mustahak ilah olmadığına ve gerçekten benim, Allah’ın Resulü olduğuma şehadet edip namazı dostoğru ve zakatı gerektiği şekilde ifa edinceye kadar insanlar ile savaşmam bana emredildi >
73) … İbni Abbas ve Cabir bin Abdillah (ra)’dan:şöyle söylediği rivayet edilmiştir: Resulullah (sav) buyurdu ki :
<Ümmetimden iki sınıf vardır ki, onlar için İslam’da nasip yoktur Bu sınıflar Mürciye ve Kaderiye (mezheplerine mensup) olanlardır >
74) … Ebu Hureyre ve İbni Abbas (ra)’dan:şöyle dediği rivayet edilmiştir:
< İman fazlalaşır ve eksilir >
Not: Hadisin isnadının zayıf olduğu Zevaid’de beyan edilmiştir
75) … Ebud Derda (ra)’den :şöyle dediği rivayet edilmiştir :
< İman ziyadeleşir ve noksanlaşır >
76) … Abdullah İbni Mesud (ra)’den :Şöyle demiştir : Resulullah (sav) bize (insanın yaratılışından) haber verdi O, daima doğru söyleyen ve (Rabbi tarafından) kendisine doğru bilgiler vahiy edilen zattır Buyurdu ki :
<Şüphesiz, biriniz (yaratılırken) asıl maddesi anasının karnında toplanır (=yaratılmaya elverişli bir hale gelir) Sonra bir o kadar (40 günlük) süre içinde bu madde, kan pıhtısı haline dönüşür Bundan sonra da o kadar zaman zarfında mudğa (= bir çiğnem et) olur Daha sonra Allah ona bir melek gönderir de (tekamül eden mudğa için şu) dört kelimeyi yazması emrolunur : Allah, meleğe : - Onun amelini,ecelini,rızkını, şaki veya said olduğunu yaz- der (= Meleğe bu malumatı verip yazdırır)
Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki : Gerçekten sizden bir kişi Cennet ehlinin işlediği (iyi) şeyleri işler Hatta kendisi ile Cennet arasında yalnız bir arşın mesafe kalır Bu esnada (Meleğin, ana karnında yazdığı) yazı gelir: o kişiyi önler Bu kere o şahıs Cehennem ehlinin işlediğini işlemeye başlar ve Cehenneme girer Sizden bir (başka) kişi de Cehennemlik olanların işlediği (fenalıkları) işler Hatta kendisi ile Cehennem arasında bir kulaç mesafe kalır Bu sırada (Meleğin yazdığı) kitabı gelir onu önler Bu defa da o kişi Cennetlik olanların (hayır) işlerini yapar ve Cennete girer >
77) … İbnis Deylemi (ra)’den gelen rivayete göre kendisi şöyle demiştir:
Kader konusunda bir şey (şüphe) benim içime girdi Ben bunun, dinimi ve durumumu bozmasından korktum Bunun üzerine Ubey bin Kab (ra)’e vardım ve <Ey Ebel Münzir! Bu Kader meselesi hakkında gerçekten bir şey (şüphe) kalbime girdi Ben de dinim ve halimden korktum Kader meselesi ile ilgili aydınlatıcı bir şeyler bana söyle Senin sözlerinden istifade ettirmesini Allah’tan umarım > dedim Ubey (ra) :
< Eğer Allah, sahip olduğu göklerin halkını ve yer (küresin)in halkını tazip etseydi onlara zulüm etmiş olmadan azab vermiş olurdu Eğer onlara merhamet etseydi Allah’ın rahmeti, onlar için kendilerinin işledikleri amellerinin karşılığından daha hayırlı olurdu ve eğer senin uhud dağı kadar altının veya Uhud dağı kadar (malın) olup hepsini Allah yolunda harcasaydın sen kadere inanmadıkça ve senin başına gelmiş olan şeylerin gelmemesinin imkansızlığını ve başına gelmemiş olan bir şeyin gelmesinin imkansız olduğunu bilmedikçe,harcadığın hayratın kabul edilmiş olmazdı Şayet bu itikaddan başka bir inanç üzerinde ölürsen muhakkak Cehenneme gireceğini bilmedikçe bu hayratı yapmış olsaydın bile kabul edilmezdi Kardeşim Abdullah İbni Mesud’a varıp ona (da Kader meselesini sormanda senin için mahzur yok >, dedi
(İbnüd Deylemi diyor ki) : Bunun üzerine ben Abdullah İbni Mesud (ra)’a vardım Ona sordum O da Ubeyy bin Kab’ın söylediklerinin benzerini anlattı ve < Huzeyfe (ra)’e gitmen fena olmaz> dedi Bundan sonra Huzeyfe (ra)‘in yanına gidip (bu meseleyi) ona sordum Kendisi de Ubeyy ve İbni Mesud (ra)’in sözlerine benzer sözler söyledi ve: < Zeyd bin Sabit’e git ona sor > dedi Bunun üzerine Zeyd (ra)’e vardım Ona da sordum Zeyd (ra) : Ben Resulullah (sav)’den işittim Şöyle buyurdu :
< Eğer Allah, sahip olduğu göklerin halkını ve yer (küresin)in halkını tazib etseydi onlara zulüm etmiş olmadan azab vermiş olurdu Eğer onlara merhamet etseydi Allah’ın rahmeti onlar için kendilerinin işledikleri amellerinin karşılığında daha hayırlı olurdu ve eğer senin Uhud kadar altın veya Uhud dağı kadar altının olup hepsini Allah yolunda harcasaydın, sen Kader’in hepsine inanmadıkça ve senin başına gelmiş olan şeylerin gelmemesinin imkansızlığını ve başına gelmemiş olan şeylerin gelmesinin imkansız olduğunu bilmedikçe (inanıp kabul etmedikçe); keza anlatılan bu itikaddan başka bir akide üzerinde ölürsen şüphesiz cehenneme gireceğini kesinlikle kabullenerek bilmedikçe (yaptığın harcama) senden kabul edilmezdi >
78) … Ali (ra)’den: Şöyle söylediği rivayet edilmiştir: Biz (bir defa Bakiül Garkad kabristanında bir cenaze dolayısı ile) Resulullah (sav)’in yanında oturuyorduk O’nun elinde bir asa –dal parçası- vardı Asası ile yere vurdu Sonra başını kaldırdı ve buyurdu ki :
- < Sizden hiçbir kimse yoktur ki, onun Cennetteki veya Cehennemdeki yeri takdir ve tesbit edilmemiş olsun! (Şaki veya Said olduğunu belirtmemiş olsun!) > Bunun üzerine O’na (bir sahabi tarafından) denildi ki:
- Ya Resulallah! Öyle ise amel ve ibadetleri bırakıp Cenab-ı Hakk’ın takdirine dayanmıyalım mı? Resulullah (sav) cevaben :
- < Hayır Çalışınız ve (amelleri bırakıp) kadere dayanmayınız Çünkü herkes ne için yaratıldı ise o iş için kendisine kolaylık sağlanmış oluyor (Kişi said ise ona, saadet ehline ait amellerin ifası kolaylaştırılır Şaki ise şakavet ehlinin işleri kolaylaştırılır) > buyurdu ve şu (mealdeki) ayetleri okudu :
= Ama kim (Allah yolunda malını) verir Allah’tan korkar,o güzel kelimeyi (La ilahe illallah sözünü) tasdik eder ise muhakkak biz onu (Allah’ın rızasına uygun) en kolay yola muvafık kılarız Fakat kim cimrilik eder (=Allah hakkını ödemez), Allah’ın yardımına ihtiyaç duymaz (kendisini müstağni sayar) ve en güzel sözü (Tevhid kelimesini) inkar eder ise biz de onu en şiddetli (Cehenneme götürücü) yola hazırlarız > (Leyl 5-10)
79 … Ebu Hureyre (ra)’den:şöyle dediği rivayet edilmiştir: Resulullah (sav) buyurdu ki:
< Kuvvetli mümin zayıf müminden daha hayırlı ve Allah’a daha sevimlidir Her ikisinde de hayır vardır Sana menfati olan şeylere düşkün ol Allah’tan da yardım dile ve (faydalı şeyleri istemek, Allah’tan da yardım dilemek hususunda) gevşeklik etme Eğer (hoşlanmadığın) bir şey sana isabet ederse (başına gelirse) ben şunu isteseydim,bunu yapsaydım (bu iş başıma gelmezdi) söyleme ve lakin : “Allah (böyle) takdir buyurdu ve dilediğini yapar > demelisin Çünkü Lev (=şunu yapsaydım, böyle olsaydı kelimesi) şeytan (vesvesesine ve) işine yol açar (= kader’e karşı gelmek güşüncesini kalbe sokar )>
80 … Ebu Hureyre (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi, Resulullah (sav)’in şöyle buyurduğunu söylemiştir :
< Adem ve Musa (Aleyhisselam) münakaşa ettiler Musa (Aleyhisselam) Adem (Aleyhisselam)’a :
- Ya Adem! Sen babamızsın İşlediğin günahla bizi zarara soktun ve bizi Cennetten çıkarttın, dedi Adem (Aleyhisselam) da Ona :
- Ya Musa! Allah, insanlar içinden seni seçip kelamını sana verdi Senin için Tevrat’ı eliyle yazdı Allah’ın, beni yaratmadan 40 yıl önce hakkımda takdir buyurmuş olduğu bir şey (günah) üzerinde sen beni kınıyor musun? dedi
Böylece Adem, Musa’yı yendi Böylece Adem, Musa’yı yendi Böylece Adem, Musa’yı yendi (Bu cümleyi 3 defa tekrarladı )
81) … Ali (ra)’den Resulullah (sav), şöyle buyurdu, dediği rivayet olunmuştur
<Kul, (şu) dört şeye inanmadıkça iman etmiş olmaz Allah’ın varlığına, birliğine, ortağının olmadığına, şüphesiz benim, Allah’ın Resulu olduğuma, öldükten sonra dirilmeye ve kader’e (iman etmesi gerekir ) >
82) … Hz Aişe (ra)’dan, rivayet edildiğine göre kendisi şöyle demiştir: Resulullah (sav), Ensar’dan erginlik çağına ermiyen bir erkek çocuğun cenazesine davet edildi Ben de :
< Ya Resulullah! ne mutlu buna Hiç bir kötülük (günah) işlemedi, günah işleme çağına ermedi (Onun için bu çocuk) Cennet kuşlarından bir kuştur > dedim Resulullah (sav) :
< Ya Aişe! Şu söylediğin sözden başka şey (yani susmak) daha uygun olur Şüphesiz Allah Cennet için bir kısım insanlar yarattı Onları babalarının bellerinde iken Cennet için yarattı Cehennem için de bazı insanları yarattı Onları babalarının bellerinde iken Cehennem için yarattı >
83) … Ebu Hureyre (ra)’den, şöyle dediği rivayet edilmiştir:
Kureyş kabilesine mensup müşrikler gelip Resulullah (sav) ile kader konusunda mücadele ve çekişmeye giriştiler (Müşrikler kaderi inkar ediyorlardı ) Bu hadise üzerine şu (iki) ayet indi:
< O gün ki mücrimler yüzleri üzerine (Cehennem) ateşi içinde sürükleneceklerdir (Ve onlara) :Tadın Cehennemin (şiddetli) dokunuşunu! (denecektir ) Şüphesiz her şeyi bir kader ile yarattık > (54)
84) … Ebu Müleyke (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi Aişe (ra)’ya giderek kader konusunda ona bir şeyler anlattı Aişe : Ben Resulullah (sav)’den işittim buyurdular ki :
< Kim kader meselesine ait az bir konuşma (bile) yaparsa Ahiret günü bu konuşmasından sorumlu tutulur Ve kim bu konuda hiç konuşmaz ise niçin konuşmadı diye sorguya çekilmez >
Not: Zevaid’de şöyle denilmiştir :Bu hadisin isnadı zayıftır
85) … Şuayb (ra)’den, babası Muhammed b Abdillah (ra)’ün şöyle dediği rivayet edilmiştir:
Ashabı Kiram (ra), kader meselesini tartışırken ; Resulullah (sav) onların yanına aniden geldi Tartıştıklarını anlayınca öfkesinden (mübarek) yüzünde nar tanesi yarılmış gibi kıpkırmızı oldu Biraz sonra onlara dedi ki :
< Bununla mı emrolundunuz veya bunun için mi yaratıldınız? Kuran'ın bir kısım ayetlerini diğer bir kısım ayetlerle vuruşturuyorsunuz Sizden önceki ümmetler ancak bu tip (lüzumsuz) tartışma ile helak oldular > Ravi (Muhammed) dedi ki : (Babam) Abdullah bin Amr şöyle söyledi :
< Resulullah (sav)’in (bazı) meclislerinden nefsimin beni geri bıraktığını beğenirdim Hele bu meclisten beni geri bıraktığını çok beğendim >
Not : Zevaid’de şöyle denilmiştir : Bu hadisin isnadı sahih ve ravileri de sika zatlardır
86) … (Abdullah) İbni Ömer (ra)’den : şöyle dediği rivayet edilmiştir : Resul-i Ekrem (sav) :
(İslam dininde ) hastalığın (kendiliğinden) bulaşması yok, kuşlarda uğursuzluk yok, baykuş ve Ükey’in (öymesi veya evin damına konmasının) uğursuzluğu da yoktur > buyurdu Bir Arabi ayağa kalkarak :
“Ya Resulullah! Sen, (hastalığın bulaşması yoktur, buyurdun, ama) uyuz olan bir devenin deve sürüsünün tümünü uyuz ettiğini gördün mü (buna ne dersin)?“ dedi Resul-i Ekrem (sav) :
< İşte, O (onların uyuz edilmeleri), kaderdir (Yoksa) kim ilk deveyi uyuz etti?> buyurdu
87) … Şabi (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi şöyle demiştir :
Adiy bin Hatim Kufe’ye geldiği zaman Kufe halkının fıkıhçılarından bir grupla yanına vardık ve ona : Resulullah (sav)’den işittiğim hadisleri bize naklet, dedik Kendisi de dedi ki: Ben Resulullah (sav)’e vardım Resul-i Ekrem (sav) , bana :
- < Ey Hatim oğlu Adiy! Müslüman ol ki selamete eresin > buyurdu Ben de O’na :
- < İslam nedir? > diye sordum Kendileri :
- < (İslam) Allah’tan başka ilah olmadığına ve benim şüphesiz Allah’ın Resulü olduğuma şehadet etmen ve kader’in hayrine,şerrine,tatlısına,acısına,tümü ile iman etmendir >, dedi
Not: Bu hadisin isnadının zayıf olduğu Zevaid’de bildirilmiştir
88) … Ebu Musa el-Eşari (ra)’den: Resulullah (sav), şöyle buyurdu,dediği mervidir:
< Kalbin durumu,bomboş arazide rüzgarların döndürdüğü kuşun yeleği haline benzer >
89) … Cabir (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi şöyle demiştir :Ensar’dan bir adam Resulullah (sav)’e gelerek :
Ya Resulullah (sav) benim bir cariyem vardır Ben ondan azıl ediyorum?(Bu hareketim caiz mi?), diye sordu Resul-i Ekrem (sav) Ona : Cariyen için takdir edilmiş olan şey (çocuk) kendisine gelecektir > dedi Bundan bir süre sonra Ensari zat, Resul-i Ekrem’e geldi ve :O cariyem hamile oldu! dedi Bunun üzerine Resulullah (sav) buyurdu ki :
< Bir nefis için takdir edilmiş olan şey mutlaka olur >
Not: Zevaid’de bu hadisin isnadının sahih olduğu belirtilmiştir
90) … Sevban (ra)’den, Resul-i Ekrem (sav) şöyle buyurdu,dediği rivayet edilmiştir:
< Birr (=hayır,iyilik,ihsan)den başka bir şey ömrü arttırmaz ve dua’dan başka bir şey kader’i geri döndürmez Şüphesiz adam,işlediği günah yüzünden de rızkından mahrum kılınır >
91) … Süraka bin Cüşüm (ra)’den, rivayet edildiğine göre kendisi şöyle demiştir :Ben Resul-i Ekrem (sav)’e dedim ki :
- Ya Resulallah! Amel, kaderleri çizen kalemin yazdığı mukadderatın cümlesinde mi ki artık kalem onun işini tamamlamış ve kurumuştur? yoksa amel (için geçmişte bir kader oluşu bahis konusu olmayıp kişinin) istikbalde takınacağı tavra göre mi (tahakkuk eder)? Resul-i Ekrem (sav) :
< Amel, kader ile tesbit edilmiş olan mukadderattan olup kalemin yazıp kuruduğu hususlar içindedir Herkes ne için yaratıldı ise ona müyesser kılınır >
92) … Cabir bin Abdillah (ra)’den : Resul-i Ekrem (sav) ,şöyle buyurdu: dediği rivayet edilmiştir
< Bu ümmetin Mecusileri Allah’ın kaderlerini tekzib edenlerdir Hastalanırlarsa onları ziyaret etmeyiniz,ölürler ise cenazelerinde bulunmayınız ve onlara rastlarsanız onlara selam veriniz >
93) … Abdullah (ra)’den: Resul-i Ekrem (sav) ,şöyle buyurdu,dediği rivayet edilmiştir:
< Dikkat ediniz! Kendisini Halil edindiğimi sanan her halilin Halilliğinden beriyim Ben bir Halil ittihaz etmiş olsaydım Ebu Bekr’i Halil edinirdim Hakikatte sizin arkadaşınız, Allah’ın halilidir (Ravilerden) Veki dedi ki (< Arkadaşınız> tabiri ile) Resulullah kendi nefsini kasdediyor >
94) … Ebu Hureyre (ra)’den rivayet edildiğine göre, kendisi Resul-i Ekrem (sav) ‘in şöyle buyurduğunu söylemiştir :
< Ebu Bekr’in malı bana yaradığı kadar hiçbir mal bana yararlı olmadı > Ebu Hureyre (ra) dedi ki:Ebu Bekr ağladı ve dedi ki:
- Ya Resulallah! Ben ve malım yalnız senindir Ya Resulallah!
95) … Ali (ra)’den rivayet edildiğine göre, Resul-i Ekrem (sav) O’na şöyle buyurmuştur:
< Ebu Bekr ve Ömer Nebiler ve Resullerden başka,önce gelen ve sonra gelen tüm Cennetliklerin kühul (=saçları ağarmaya başlayanlar)ın seyyidleri (= efendileri)dirler Ya Ali! Hayatta oldukları müddetçe onlara (Ebu Bekr ve Ömer’e) haber verme >
96) … Ebu Said Hurdi (ra)’den:Kendisi, Resulullah (sav), şöyle buyurdu, dediği rivayet edilmiştir
< Gök ufuklarının birisinde doğan yıldız,(yerdeki insanlar tarafından,aradaki mesafe uzaklığı dolayısı ile güçlükle) görülebildiği gibi,Cennete yüksek derecelere kavuşanları da,kendilerinden aşağı mertebelerde bulunanlar (aralarında mesafe farkı itibarı ile) zor görebilirler Şüphesiz Ebu Bekr ve Ömer de o (yüce mertebelere kavuşa)nlardandırlar Hem de daha yüksektedirler >
|