Prof. Dr. Sinsi
|
Mukaddime Hadisleri
MUKADDİME HADİSLERİ 97) … Huzeyfe bin el-Yeman (ra)’ya şöyle dediği rivayet edilmiştir Resulullah (sav):
< Şüphesiz ben aranızda ne kadar kalacağımı (yaşıyacağımı) kesinlikle bilmem Bunun için benden sonraki (şu) iki zata uyun > buyurdu Ve Ebu Bekir ile Ömer (ra)’ya işaret etti
98) … İbni Ebi Müleyke(ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi İbni Abbas (ra)’dan şöyle işittim ,demiştir:
Ömer bin Hattab (ra) vefat ettikten sonra,naşı Teneşir tahtası üzerine konup henüz kaldırılmadığı zaman halk onun etrafında toplanarak, dua ediyorlar ve rahmet diliyorlar idi Veyahut İbni Abbas dedi ki O’nu iyilikle anıyorlar ve rahmetle yad ediyorlar idi Ben de bu cemaat içinde idim
Bu esnada birisi beni sıkıştırıp omuzumu tutmakla dikkatimi çekti Ona doğru dönünce bir de baktım ki Ali bin Ebi Talib (ra)’tir Ömer (ra)’e rahmet okuduktan sonra şöyle dedi :
- (Ya Ömer!) Ben Allah’ın huzuruna senin işlediğin amel gibi bir amel ile çıkmaktan çok hoşlanırım Senden başka,ameline bu kadar imrendiğim kimseyi bulamadım Allah’a yemin ederim ki, ben Allah’ın muhakkak seni, iki dostunla ( Resul-i Ekrem ve Ebu Bekir’le) beraber kılacağını kuvvetle ümid ederdim Çünkü ben gerçekten çok defa Resulullah (sav)’den:
< Ben Ebu Bekir ve Ömer ile gittim Ben Ebu Bekir ve Ömer ile girdim Ben Ebu Bekir ve Ömer ile çıktım > dediğini işitirdim Bunun için ben Allah’ın seni (Ravzai Mutahhara’ya gömülmekle veya kutsal alemde) iki dostunla beraber bulunduracağını kuvvetle ümid ederdim >
99) … (Abdullah) İbni Ömer (ra)’dan rivayet edildiğine göre kendisi şöyle demiştir:
Resul-i Ekrem (sav) , (bir ara) Ebu Bekir ve Ömer (ra) arasında olduğu halde çıkıp geldi Ve:
< Biz (Ahiret günü) böylece dirileceğiz > buyurdu
100) … Ebu Cuhayfe (ra)’den: Resulullah (sav) şöyle buyurdu,dediği rivayet edilmiştir:
< Ebu Bekir ve Ömer (ra) Nebiler ve Resullerden başka Evvelin ve Ahirin (öncekiler ve sonrakiler) tüm Cennetliklerin Kuhulünün efendileridir >
101) … Enes (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi şöyle söylemiştir: Resulullah (sav)’e:
- Ya Resulallah!İnsanlar içinde sana en sevimli olan kimdir?, diye soruldu Resulullah (sav) :
- Aişe’dir, diye cevap verdi Bu kere:
- Erkekler içinde kimdir? diye soruldu Resul-i Ekrem (sav) :
- <Aişe’nin babası!> buyurdu
102) … Abdullah b Şakik (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi şöyle söylemiştir :
Ben Aişe (ra)’ya : Ashabı Kiram’dan en çok hangisi Resul-i Ekrem (sav) ‘e daha sevimli idi? diye sordum Aişe (ra) :
- Ebu Bekir idi! diye cevap verdi bu defa:
- Sonra hangisi? dedim Aişe (ra),
- Ondan sonra Ömer’di! diye cevapladı Bu kere:
- Daha sonra hangisi? dedim Bunun üzerine:
- Bunlardan sonra Ebu Ubeyde idi! dedi >
103) … İbni Abbas (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi şöyle demiştir:
Ömer (ra), Müslümanlığı kabul edince Cebrail ( Aleyhisselam) inerek:
< Ya Muhammed! Gök ehli Ömer’in Müslüman oluşu dolayısı ile müjdeleştiler, dedi >
104) … Übeyy bin Kab (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi: Resulullah (sav) şöyle buyurdu , demiştir:
< Hakk’ın,musafaha ettiği (toka laştığı) ve selam verdiği ilk adam Ömer’dir Hakk’ın,elinden tutup Cennet’e koyduğu ilk kişi de O’dur >
105) … Aişe (ra)’dan: Resulullah (sav),şöyle buyurdu,dediği rivayet edilmiştir:
< Allah’ım! İslamiyeti bilhassa Hattab oğlu Ömer(in Müslümanlığı kabul etmesi) ile aziz kıl >
106) … Abdullah bin Selime (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi,Hz Ali (ra)’den şöyle söylediğini işittim,demiştir:
- Resulullah (sav)’den sonra insanların en hayırlısı Ebu Bekir’dir ve Ebu Bekir’den sonra da nasın en hayırlısı Ömer’dir
107) … Ebu Hureyre (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi şöyle demiştir: Biz Resulullah (sav) meclisinde oturuyor idik O, bize şöyle buyurdu:
< Ben bir ara uyurken kendimi Cennette gördüm O esnada bir kadın bir köşkün yanında abdest alıyordu Ben (orada bulunanlara) <Bu köşk kim için (yapılmış)dir?> diye sordum Kadın: Ömer (İbni Hattab) için! dedi <(Buraya girip bakmak istedim Fakat) Ömer’in gayretini (kıskançlığını) hatırladım da hemen geri döndüm > Ebu Hureyre dedi ki:
< ( Resul-i Ekrem’in müjdesinden duygulanan) Ömer (ra) (sevincinden) ağladı da! Ya Resulallah!Babam,anam sana feda olsun,sana karşı mı kıskançlık edeceğim? dedi >
108) … Ebu Zerr (ra)’den: Resulullah (sav)’den işittim:Şöyle buyurdu,dediği rivayet edilmiştir :
< Şüphesiz Allah (Teala) hakkı,Ömer’in dili üzerine koydu (Onun dili ile icra kıldı ) Ömer hak ile hükmeder >
109) … Ebu Hureyre (ra)’den: şöyle dediği rivayet edilmiştir: Resul-i Ekrem (sav) buyurdu ki :
< Cennette her peygamberin bir arkadaşı olur Orada benim arkadaşım da Osman bin Affan’dır >
110) … Ebu Hureyre (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi şöyle demiştir: Nebi (sav) Mescid’in kapısı yanında Osman (ra)’a rastladı ve :
< Ya Osman! Bu,Cebrail’dir Kızım Rukiyye’nin mihri misli ile ve onunla yaptığın hayat arkadaşlığı gibi bir arkadaşlık yapmak üzere Allah’ın (kızım) Ümmü Gülsüm’un nikahını sana kıydığını bana haber verdi > buyurdu
111) … Kab bin Ucra (ra)’den,rivayet edildiğine göre kendisi şöyle demiştir:
- Resulullah (sav), (meydana gelecek) bir fitneyi zikretti ve pek yakın bir zamanda olacağını bildirdi O sırada ridası ile başı örtülü bir adam oradan geçti Resul-i Ekrem de:
< Bu adam o fitne günü hidayet (=doğru yol) üzerinde (olacak)tır > buyurdu Ben hemen yerimden sıçradım ve Osman (orada geçmekte olan adam) iki pazısından tuttum: Sonra Resul-i Ekrem’in karşısına çıkıp: Bu adam mı?> diye sordum Resulullah (sav)’de <Bu adam>dır, buyurdu
112) … Numan bin Beşir (ra)’den rivayet edildiğine göre Aişe (ra)’a şöyle demiştir: Resulullah (sav) :
< Ya Osman!Eğer Allah sana bir gün bu (halifelik) işi verir de münafıklar Allah’ın sana giydirdiği (halifelik) gömleğini soymaya kalkışırlarsa sakın sen o gömleği soyma, (halifelikten çekilme)> buyurdu Bu sözü üç defa tekrarladı
113) … Kays bin Ebi Hazım (ra)’den rivayet edildiğine göre Aişe (ra) şöyle demiştir:
< Resulullah (sav),(son) hastalığında (bize hitaben) :
- <Ashabımın bazısının yanımda bulunmasına sevinirim>, buyurdu Biz (O’na):
- Ya Resulallah! Senin için Ebu Bekr’i çağırmayalım mı? dedik O (bizim bu sözümüz üzerine) sustu (Bu kere biz O’na) :
- Ömer’i senin için çağırmıyalım mı? dedik O, yine sustu (Bunun üzerine biz O’na):
- Senin için Osman’ı çağırmıyalım mı? dedik Resul-i Ekrem :
- <Evet> buyurdu (da gereği yapıldı )
Biraz sonra Osman geldi Resulullah (sav) onunla yalnız kaldı (özel görüştü ) Artık Resul-i Ekrem onunla konuşmaya devam ediyordu Osman’ın yüzü de (gittikçe) değişiyordu
Ravi Kays dedi ki:
<Hz Osman (ra)’ın mevlası Ebu Sehle, bilahare (Hz Osman’ın şehid edilmesi olayından sonra) bana şöyle söyledi:
Hz Osman bin Affan (ra): <Yevmed Dar = Ev günü :
- Gerçekten Resulullah (sav),bana bir ahit (söz) söyledi İşte ben buna dönüşücüyüm, dedi
(İbni Maceh’e, isnadı ileten 2 raviden birisi olan) Ali (bin Muhammed’in rivayet ettiği) hadisinde (Osman (ra)’ın son cümlesi hakkında) dedi ki : <Ben de bu ahit üzerinde sabrediciyim>
Ravi Kays: İşte alimler, hadiste geçen <Yevmed Dar =Ev gününün> (Hz ) Osman’ın evinde muhasara edildiği gün olduğu kanaatında idiler
114) … Zirr bin Hubeyş (ra)’den,Ali (bin Ebi Talib) (ra)’ın şöyle söylediği rivayet edilmiştir :
- <Gerçekten, mümin’den başkasının beni sevmiyeceğine ve münafıktan başkasının bana buğzetmiyeceğine Ümmi Peygamber (sav), bana kesin bir ahid ve teminat verdi >
115) … Sad bin Ebi Vakkas (ra)’den,rivayet edildiğine göre Resul-i Ekrem (sav) Ali (ra)’a şöyle buyurmuştur :
<(Ya Ali!) Bana nisbeten sen, Musa’ya oranla Harun mevkiinde olmaya razı olmaz mısın?>
116) … Bera bin Azib (ra)’den, kendisine şöyle dediği rivayet edilmiştir :
Biz Resul-i Ekrem (sav)’in ifa etmiş olduğu hac seferine beraberinde yola çıkmıştık O, yolun bir semtinde, konakladı da cemaatla namaz kılma emrini verdi Daha sonra Ali (ra)’in elini tuttu ve (Ashabına) :
- (Ashabım!) Ben müminlere, kendi nefislerinden evla değil miyim? dedi Orada bulunan sahabiler :
- (Ya Resulallah!) Evet (evlasın), dediler Resul-i Ekrem:
- Ey Ashabım!)Ben her mümine,kendi kendi nefsinden evla değimliyim? dedi (Ashabı Kiram) da :
-Evet, (evlasın Ya Resulullah! diye) cevap verdiler (Bu konuşmalar cerayan ettikten sonra elini tuttuğu Hz Ali (ra)’ı işaret ederek) Resul-i Ekrem (sav) :
- <İşte bu (Ali), beni seven herkesin mahbubudur Allahım! O’nu (Ali’yi) seven kimseleri, sev O’na buğuz edenlere, sen de buğz et > dedi
117) … Abdurrahman bin Ebi Leyla (ra)’dan rivayet edildiğine göre kendisi demiştir ki : (Babam) Ebu Leyla (ra), Ali (ra) ile akşamları görüşüp sohbet ederlerdi Ali (ra), kışın yazlık elbise, yazın da kışlık elbise giyerdi Biz (onun bu haline şaştığımız için kendisi ile iyi görüşen Ebu Leyla’ya) : ‘Keşki o’na sorsaydın (Neden mevsimlerin şartlarına göre giyinmiyor?)’ dedik Bu talebimiz üzerine Ali (ra) şöyle dedi:
<Hayber günü (Kala’nın fethi uzayınca) Resulullah (sav) haber göndererek beni huzuruna çağırttı Halbuki, Hayber’(in fethi için çalıştığı) günü benim gözlerim ağrıyordu Ben :
- <Ya Resulallah! Gerçekten gözüm fena ağrıyor> dedim Bunun üzerine Resulullah (sav), gözlerime tükürdü Sonra:
<Allahım! Sıcaklığı ve soğukluğu ondan (Ali’den) izale et> diye dua etti Ali (ra) : Artık ben o günden sonra ne sıcaklık ne de soğukluk duymadım, dedi Ve Resulullah (sav)’in şöyle buyurduğunu anlattı :
<Hayber halkı ile savaşmak için artık öyle bir adam göndereceğim (ona Müslümanların sancağını vereceğim) ki o, Allah’ı ve Resulünü sever, Allah ve Resulü de onu sever, o, geri çekilecek adam da değildir > Bu emir üzerine orada bulunan Sahabiler artık bu övülen zatın kim olduğunu merak ve umutla düşünüp beklemeye başladılar Daha sonra Resulullah (sav) Müslümanların sancağını vermek üzere Ali (ra)’e haber gönderip huzura çağırttı ve Sancağı ona verdi >
118) … (Abdullah İbni Ömer (ra)’den : Resulullah (sav) şöyle buyurdu, dediği rivayet edilmiştir :
< Hasan ve Hüseyin (ra), Cennet ehlinin gençlerinin seyyid (büyük) leridir Babaları (olan Ali bin Ebi Talib (ra))’de ikisinden daha hayırlıdır >
119) … Hubyiş bin Cenade (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi demiştir ki: Resulullah (sav)’den şöyle buyurduğunu işittim :
< Ali (ra) bana bağlıdır Ben de O’na bağlıyım Ali (ra)’den başka hiç kimse (yapmak durumunda olduğum bir şeyi) benim yerime eda edemez >
120) … Abbad bin Abdillah (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisinin, Ali bin Ebi Talib (ra) şöyle söyledi,dediği rivayet edilmiştir :
-Ben Allah’ın kuluyum, O’nun Resulü (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’in Kardeşiyim Sıddık-i Ekber de benim Benden sonra Kezzab (çok yalancı) adamdan başka hiç kimse bunu (=Sıddıki Ekber olduğunu) söyliyemez Halktan 7 yıl önce namaz kıldım
121) … Abdurrahman İbni Sabit (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi Sad bin Ebi Vakkas (ra)’den nakletmiştir
Hac seferlerinden birisinde, Muaviye (ra) gelince, Sad (ra) onun yanına vardı Bir ara Ali (ra)’den bahsettiler Muaviye (ra) Ali (ra) aleyhinde konuştu Sad (ra) bundan öfkelendi ve:Sen! (nasıl) bu sözü öyle bir adam için söylüyorsun? ki onun hakkında Resulullah (sav)’den şöyle buyurduğunu işittim :
< Ben kimin mahbubu isem Ali (ra)’den onun mahbubudur >
Efendimiz’den şöyle buyurduğunu da işittim :
< (Ya Ali!) Senin bana bağlılığın Harun’un Musa’ya bağlılığı mesabesindedir Şu farkla ki benden sonra peygamber yoktur >
Resul-i Ekrem’den şunu da buyurduğunu işittim :
< Bugün sancağı öyle bir adama vereceğim ki Allah’ı ve O’nun Resulünü sever >
122) … Cabir (ra)’den rivayet edildiğine göre Kurayza (=Mekke müşrikleri ile birlikte bütün Arab kabilelerinin İslam aleyhinde hareket etmesi, Beni Kurayza Yahudilerinin de antlaşmayı ihlal ederek düşmanla işbirliği yapması üzerine durumun ciddileştiği gün) Resulullah (sav) :
- <Bize Beni Kurayza’nın (durumu hakkında) kim haber getirir?> diye sordu Zübeyr:
-Ben (Ya Resulallah! haber getiririm), dedi Sonra (savaş şiddetlenince) Resulullah (tekrar) :
- < Bize Beni Kurayza hakkında kim haber getirir? > diye sordu Zübeyr :
- Ben diye cevap verdi Bu soru ve cevap 3 defa tekrar edildi Bunun üzerine Resulullah (sav) :
- <Her peygamberin bir havarisi vardır Şüphesiz benim havarim de Zübeyr’dir > buyurdu
123) … Zübeyr (bin el-Avvam (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi şöyle söylemiştir :
And olsun ki,Resulullah (sav) Uhud savaşının olduğu gün benim için babasını ve anasını beraber andı (Babam,anam sana kuban olsun! buyurdu )
124) … Urve bin Zübeyr (ra)’dan rivayet edildiğine göre (teyzesi) Aişe (ra),kendisine şöyle demiştir:
Ya Urve! Baban Zübeyr ve baban Ebu Bekir (ra), yaralandıktan sonra yine Allah’ın ve Peygamber’in çağrısına koşanlardandır
125) … Cabir (bin Abdillah) (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi demiştir ki:Talha (ra) (bir ara) Peygamber (sav)’in yanından geçtikten sonra Resulullah (sav) :
< (Talha) yer yüzünde yürüyen bir şehiddir > buyurdu
126) … Muaviye bin Ebi Süfyan (ra)’dan, kendisinin şöyle dediği rivayet edilmiştir : Resulullah (sav) bir ara Talha (ra)’ya baktı ve biraz sonra (ona işaret ederek):
< Bu adam (Allah yolunda şehid oluncaya kadar döğüşeceğine dair) adağını ödeyenlerdendir >, buyurdu
127) … Musa bin Talha (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi şöyle demiştir: Biz Muaviye (ra)’nin yanında bulunuyorduk Muaviye (ra) dedi ki:Ben Resulullah (sav)’den şunu işittiğime şüphesiz şehadet ederim :
< Talha (Allah yolunda şehid oluncaya kadar savaşacağına dair olan) adağını ödeyenlerdendir >
128) … Kays (b Ebi Hazım) (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi şöyle demiştir :
- Ben Talha (ra)’ın elini çolak olarak gördüm Talha Uhud savaşında Peygamberi düşman saldırısından eliyle korumuştu (Bu esnada eline isabet eden bir ok ile eli sakatlanmıştı )
129) … Ali (bin Ebi Talib) (ra)’den şöyle dediği rivayet edilmiştir: Resulullah (sav)’in Sad bin Ebi Vakkas (ra)’dan başka hiçbir kimse için babasını ve anasını topladığını (= babam,anam sana feda olsun dediğini) görmedim Fakat Uhud savaşının vuku bulduğu gün Resulullah (sav) ona :
< Ey Sad! (düşmana) Ok at Babam ve anam sana feda olsun >,buyurdu
130) … Said bin el-Müseyyeb (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi Sad bin Ebi Vakkas’tan şöyle söylediğini işittim, demiştir:
Şüphesiz Peygamber (sav), Uhud günü benim için babasını ve anasını birlikte zikrederek :
< Ey Sad (durma ok) at!Babam,anam sana feda olsun > buyurdu
131) … Kays bin ebi Hazım (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi Sad bin Ebi Vakkas (ra)’den şöyle söylediğini işittim, demiştir:
- Ben Allah yolunda ok atmış olan Arab mücahidlerin gerçekten birincisiyim
132) … Said bin El-Müseyyeb (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi şöyle demiştir :
< Sad bin Ebi Vakkas (ra) dedi ki: Benim Müslüman olduğum gün hiç kimse Müslüman olmadı Ben Müslümanların üçte biri olarak bir hafta durdum >
133) … Said bin Zeyd (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi şöyle söylemiştir : Resulullah (sav) Aşerei Mübeşşere’nin 10’uncusu idi Çünkü :
< Ebu Bekr Cennettedir,Ömer Cennettedir,Osman Cennettedir, Ali Cennettedir,Talha (bin Ubeydillah) Cennettedir,Zübeyr Cennettedir,Sad (bin Ebi Vakkas) Cennettedir ve Abdurrahman (bin Avf) Cennettedir > buyurdu
Ravi Riyah bin el- Haris diyor ki Said bin Zeyd’e <dokuzuncu zat kimdir?> diye soruldu O da <dokuzuncu benim> diye cevap verdi
134) … Said bin Zeyd (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi: Ben Resulullah (sav)’den şunu buyurduğunu şüphesiz işittiğime şehadet ederim, demiştir:
- Resulullah (sav) arkadaşları ile Hira dağı üstünde bulunduğu sırada dağ deprendi Bunun üzerine Resulullah dağa hitaben:
<Uslu dur ey Hira! Çünkü senin üstünde ancak Peygamber veya Sıdık (=çok dürüst) veya şehid bulunur (Başka kimse bulunmaz)> buyurdu ve Resulullah (sav) onları şöyle saydı : Ebu Bekr,Ömer,Osman,Ali,Talha,Zübeyr,Sad,İbni Avf ve Said bin Zeyd (ra)
135) … Huzeyfe İbni Yeman (ra)’den şöyle dediği rivayet edilmiştir: Resulullah (sav) Necran ehline buyurdu ki:
< Ben hakkıyla güvenilen ve itimada layık bir adamı sizlerle göndereceğim! >Bu söz üzerine Sahabiler (bu yüce emniyete kimin mahzar olacağını anlamak için) intizar etmeye başladılar Biraz sonra Peygamber (sav), Ebu Ubeyde bin el-Cerrah’ı (onlara) gönderdi >
136) … Abdullah (İbni Mesud) (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi şöyle söylemiştir:
Şüphesiz Resulullah (sav), Ebu Ubeyde bin el-Cerrah’ı göstererek onun hakkında:
<İşte bu adam, İslam ümmetinin eminidir > buyurdu
137) … Ali bin Ebi Talib (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi Resulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir
< Eğer (Ashabım ile) istişare etmeksizin bir kimseyi kendime halife seçseydim, İbni Ümmi Abd’i seçerdim >
138) … Abdullah İbni Mesud (ra)’den rivayet edildiğine göre Ebu Bekir ve Ömer (ra) kendisini Resulullah (sav)’in şu buyruğu ile müjdelediler:
<Kim, yeni indiği gibi Kuran’ı okumağa heves ederse, İbni Ümmi Abd’in kıraatı üzerine onu okusun >
139) … Abdullah İbni Mesud (ra)’den rivayet edildiğine göre Resulullah (sav) kendisine şöyle buyurmuştur:
<(Ey Abdullah) Ben seni men edinceye kadar (müsaade almadan) odamın kapısının örtüsünü kaldırabilir ve sırrımı işitebilirsin!>
140) … Abbas bin Abdülmuttalib (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi şöyle demiştir:
Kureyş’ten olan her hangi bir gurup,kendi aralarında konuşurken biz onlara rastladık (Biz onların yanına varınca) konuşmalarını keserlerdi Nihayet bu durumu Resulullah (sav)’e anlattık Bunun üzerine Resulullah (sav):
<Birbirleri ile konuşurlar da benim ehli Beytimden bir adamı görünce konuşmalarını kesen kavimlerin (bu) durumu nedir?Allah’a yemin ederim ki Allah için ve bana yakınlıkları için onları (Ehli Beytim’i) sevmedikçe kişinin kalbine iman girmez > buyurdu
141) … Abdullah bin Amr (ra)’dan rivayet edildiğine göre Resulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
<Şüphesiz Allah, İbrahim (Aleyhisselam)’ı Halil ittihaz ettiği gibi beni de Halil edindi Bu sebeble kıyamet günü Cennette benim yerim ile İbrahim’in yeri karşı karşıyadır Abbas da aramızda olup iki Halil arasında bir mümindir >
142) … Ebu Hureyre (ra)’den rivayet edildiğine göre Peygamber (sav) Hasan (bin Ali) için şöyle dua etti:
<Allah’ım! Gerçekten ben bunu seviyorum Bunu, sen de sev ve bunu seveni de sev > Ebu Hureyre dedi ki: Ve Resulullah (sav) onu bağrına bastı
143) … Ebu Hureyre (ra)’den rivayet edildiğine göre Peygamber (sav) :
<Hasan ve Hüseyin’i seven kimse şüphesiz beni sevmiş olur Ve onlara buğz eden kimse şüphesiz bana buğz etmiş olur > buyurdu
144) … Said bin Ebi Raşid (ra)’den rivayet edildiğine göre Yala bin Murre (ra) onlara: Kendileri (bir cemaat halinde Resulullah (sav) ile davet edildikleri bir yemeğe giderlerken; sokakta oynayan Hüseyin ile aniden karşılaştı Peygamber (sav) beraberindeki cemaatin önüne geçti ve iki kolunu açtı (Hüseyin’i yakalamak istedi) Çocuk ise yakalanmamak için şuraya buraya kaçıyordu Resulullah çocukla gülüşerek (onu kovalıyordu ) Nihayet onu yakaladı sonra bir elini çocuğun çenesinin altına diğer elini onun ensesine koydu bunun akabinde onu öptü ve şöyle buyurdu, demiştir:
<Hüseyin benden bir parçadır Ben de Hüseyin’denim Kim Hüseyin’i severse Allah da onu sevsin Hüseyin’i Asbat (torunlar)’dan bir sıbt (torun)’dır >
Ali bin Muhammed, Veki ve Süfyan’dan rivayet edilen ikinci bir sened ile aynı hadis bize (İbni Maceh’e) intikal etmiştir
145) … Zeyd bin Erkam (ra)’den rivayet edildiğine göre Resulullah (sav) Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin (ra)’e hitaben şöyle buyurdu :
<Sizler, barış halinde bulunduğunuz kimse ile bende barış halinde olurum ve harp halinde bulunduğunuz kimse ile ben de harp halinde olurum >
146) … Ali bin Ebi Talib (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi demiştir ki: Ben Resulullah (sav)’in yanında oturuyordum Ammar bin Yasir huzura çıkmak için (kapıda) izin istedi Peygamber (sav) :
<Ammar’a (içeri girmesi için) izin veriniz!Tayyib (=aslında güzel olan ve), Mutayyab (=daha da güzelleştirilen Ammar)’a merhaba>
147) … Hani bin Hani (ra)’den şöyle dediği mervidir:
Ammar (Hz ) Ali’nin yanına girdi Ali (ra) onu kasdederek: Tayyib (= aslında güzel olan ve), Mutayyab (= daha güzelleştirilen)e merhaba! Ben Resulullah (sav)’den işittim buyuruyordu ki:
< Ammar, kemiklerinin uçlarına kadar (bütün vücudu) iman ile doldurulmuştur >
148) … Aişe (ra)’dan rivayet edildiğine göre kendisi Resulullah (sav), şöyle buyurdu,demiştir :
< Ammar, kendisine arzolunan iki şeyden daima en doğrusunu seçmiştir >
Miftahül Hace’de rivayet edilen başka bir hadis şöyledir :
< Ammar iki şey arasında muhayyer kılınırken daima en kolay olanı seçmiştir >
149) … Büreyde (bin el-Husayb el-Eslemi) (ra)’den rivayet edildiğine göre Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
- < Şüphesiz Allah dört kişiyi fazla sevmemi emretti Ve onları sevdiğini bana haber verdi >
-(Ashab tarafından) : Ya Resulallah! Bu dört zat kimlerdir? diye soruldu Resul-i Ekrem (sav) buna cevaben:
- < Ali onlardandır Peygamber bu cümleyi üç defa tekrarladı (Ve kalan üç zatı şöyle sıraladı) :Ve Ebu Zer(-i Gıfari), Selman(-ı Farisi) ve Mikdad (bin Esved)dir Buyurdu >
150) … Abdullah İbni Mesud (ra)’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
< Müslüman olduğunu ilk açıklayan (şu) yedi zat idi: Resulullah (sav), Ebu Bekir,Ammar,anası Sümeyye,Suhayb,Bilal(-i Habeşi) ve Mikdad (bin el-Esved)
(Müşriklerin bunlara karşı takındığı tavıra gelince),Allah, Resul-i Ekrem (sav)’i amcası Ebu Talib(in himayesi) ile (müşriklerden) korudu Ebu Bekr’i de kavminin nüfuzu ile korudu Fakat diğer Müslümanlar ise, müşrikler, onları yakaladı Demirden (mamul gömlekler giydirip vücudlarının yağlarını eritmek sureti ile tazib etmek için onları (Mekke’nin) kızgın güneşi altında yatırdılar İslamiyetten döndürmek için sürdürdükleri bu azablara dayanamayan bu Müslümanların hepisi müşriklerin istediğini (zahiren) kabullendiler Fakat Bilal müstesna (o zahiren bile müşriklere en ufak bir taviz vermedi ) Çünkü,Bilal,Allah uğrunda canını feda etmesini gerçekten küçümsedi Tazib eden kavmi de onu öldürmeyi küçümsediler Bu yüzden müşrikler (Bilal’dan istediklerini koparamayınca) onu tutup çoluk çocuklara (ayak takımına) teslim ettiler Bu (serseri) takım onu Mekke sokaklarında ve çevresindeki dağ yollarında süründürdüler Bilal ise : (Allah) birdir birdir, diyordu >
151) … Enes bin Malik (ra)’den, Resulullah (sav) şöyle buyurdu, dediği rivayet edilmiştir :
< (Abdolsun ki) Allah uğrunda gerçekten bana eziyet edildi (O esnada benden başka) hiç kimseye eziyet edilmiyordu ve Allah uğrunda hakikaten ben korkutuldum (=tehdit edildim ) (O zamanlarda benden başka) hiç kimse korkutulmuyordu Bilal’in,kendi koltuğu altında sakladığı bir parça azıktan başka ne bende ne de Bilal’de bir canlının yiyebileceği bir şey bulunmadığı halde üçüncü gece üzerime gelip (bastı) >
152) … Salim (ra)’den rivayet edildiğine göre bir Şair Bilal bin Abdillah (bin Ömer bin el-Hattab) (ra)’ü överek:
- < Bilal bin Abdillah, Bilaller’in en hayırlısıdır > dedi İbni Ömer, (Bilal’ın babası) Şair’e :
- < Sen yalan söyledin! Hayır (Bilaller’in en hayırlısı oğlum olan Bilal değildir) Fakat Resulullah (sav)’in Bilal’i en hayırlı Bilal’dır >, dedi
153) … Ebu Leyla el-Kindi (ra)’den rivayet edildiğine göre Habbab (bin el-Eret) (ra Ömer ra)’in yanına geldi Hz Ömer ona :
< Yakınıma gel Çünkü, Ammar (ra) müstesna,bu meclise senden daha fazla hak kazanmış (liyakatlı) kimse yoktur > dedi Bunun üzerine Habbab, müşriklerin yaptıkları işkence ve azabın kendisinin sırtında bıraktığı izleri Ömer’e göstermeye başladı
154) … Enes bin Malik (ra)’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Resulullah (sav) şüphesiz buyurdular ki:
< Benim ümmetime mensup insanlar içinde ümmetime en çok merhametli olan (zat) Ebu Bekir’dir Allah’ın dini (hükümlerin tatbiki) hususunda onların en şiddetlisi Ömer’dir Onların samimi olarak en çok haya edeni Osman’dır Hak ve Batılı ayırd etmek bakımından onların en isabetli hüküm vereni Ali bin Ebi Talib’dir Kuran okuyuşu bakımından onların en üstünü Übeyy bin Kab’dır Helal ve haramı en iyi bilenleri Muaz bin Cebel’dir Feraiz ilmini en iyi bilenleri Zeyd bin Sabit’tir Dikkat! Şüphesiz her milletin bir emini vardır Bu ümmetin emini de Ebu Ubeyde bin el-Cerrah’tır >
155) … Enes bin Malik (ra)’ın bu (yukarıdaki) hadisinin mislini senediyle rivayet etti Ancak Zeyd bin Sabit (ra) hakkındaki cümleyi :
= < Ve feraizi en iyi bilenleri şeklinde söyler >
156) … Abdurrahman bin Amr bin el-As (ra)’dan rivayet edildiğine göre: < Ben Resulullah (sav)’den şöyle buyurduğunu işittim> demiştir :
< Ebu Zer’den daha doğru ve düzgün sözlü bir adamı yer (küresi) taşımamış ve gök (yüzü) gölgelememiştir >
157) … El-Bera bin Azib (ra)’den rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir :
Bir kere Resulullah (sav)’e ( Ükeydir tarafından ) ipekli kumaştan bir parça hediye edildi Sahabiler, (güzelliğine ve yumuşaklığına hayret ettikleri) kumaşı bir birinin elinden almaya (elleyip incelemeye) başladılar Bunun üzerine Resulullah (sav), oradaki sahabilere :
< Siz bu kumaşın güzelliğine ve yumuşaklığına taaccüp mü ediyorsunuz?> diye sordu Sahabiler de :
- Evet Ya Resulallah! diye cevap verdiler Bu cevap üzerine Resulullah (sav) :
< Nefsim,kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki: Sad İbni Muaz’ın Cennetteki mendilleri (çok beğendiğiniz) bu ipekli kumaştan şüphesiz daha hayırlı (ve güzel)dir >
158) … Cabir (ra)’den rivayet edildiğine göre Resulullah (sav),şöyle buyurdu,dediği rivayet olunmuştur
< Rahman’ın Arşı, Sad bin Muaz’ın ölümü için titredi >
159) … Cerir bin Abdillah el-Beceli (ra)’den şöyle söylediği rivayet edilmiştir:
Ben ,Müslüman olduğum zamandan beri Resulullah (sav)’in yanına girmek istediğimin her defasında O,beni kabul buyurdu (Hiç beni geri çevirmemiştir) ve beni gördükçe yüzüme gülümserdi At üzerinde duramadığımı (kendimi tutamadığımı) bir ara Resulullah’a arzetmekle halimden şikayetçi oldum Bunun üzerine Resulullah (Mübarek) eliyle göğsüme (şiddetli bir darbe) vurdu Sonra :
< Allahım! Sen Cerir’i (at üstünde) sabit kıl, onu hadi (hidayete erici,erdirici) ve mehdi (hidayete erdirilmiş) kıl > diyerek dua buyurdu
|