Prof. Dr. Sinsi
|
Mukaddime Hadisleri
160) … Rafi bin Hadic (ra)’den şöyle dediği rivayet edilmiştir: Cebrail (Aleyhisselam) veya bir melek Peygamber (sav)’e geldi ve:
- < (Ey Allah’ın Peygamberi!) Bedir savaşına katılan sahabileri sizler kendi aranızda nasıl (bir mertebe sahibi olarak) sayarsınız? diye sordu Buna cevaben :
- Onları, müslümanların en seçkin ve üstün simaları olarak sayarız,buyurdular Soru sahabi melek :
Sizler o kahramanları üstün saydığınız gibi Bedir savaşına katılan melekler de bizce meleklerin en hayırlı olanlarıdır >, dedi
161) … Ebu Hureyre (ra)’den Resulullah (sav), şöyle buyurdu dediği rivayet edilmiştir :
< (Ey müminler!) sakın benim ashabıma sövmeyiniz Çünkü (onların şeref ve fazileti pek yüksektir) nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki sizden birisi Uhud (dağı) kadar altın sadaka verdiği farzedilse, bu (koca sadakanın sevabı) ashabımdan birisinin iki avuç (hurma) sadakası(nın sevabı)na erişmez Hatta bunun yarısına bile erişemez >
162) … Nüseyr bin Zulük (ra)’den rivayet edildiğine göre (Abdullah) İbni Ömer (ra) şöyle söylerdi :
< (Ey Müslümanlar!) Sakın (Hz ) Muhammed (sav)’in ashabına sövmeyin!Çünkü, onlardan birisinin bir saatlik kıyamı sizden birisinin ömür boyunca işlediği amelinden daha hayırlıdır >
163) … Bera bin Azib (ra)’den Resulullah (sav) şöyle buyurdu, dediği rivayet edilmiştir :
< Kim Ensar’ı severse Allah da onu sever ve kim onlara buğzederse Allah da ona buğzeder >
Hadisin senedindeki ravilerden Şube şöyle demiştir: (Bana bu hadisi nakleden) Adi (İbni Sabit)’e :
- Sen bu hadisi bizzat Bera bin Azib’den işittin mi? diye sordum Adi :
- (Bu hadisi) Bera bana nakletti, dedi
164) … Sehl bin Sad (ra)’den rivayet edildiğine göre Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur :
< Ensar, şiar (= Bedene en yakın iç elbise) gibidir Diğer insanlar da disar (= nisbeten tenden uzak olan en üst elbise) gibidir Eğer insanlar bir dere veya dağ yoluna yönelip ve Ensar da başka bir dere yoluna yönelmiş olsalardı şüphesiz ben Ensar’ın yöneldiği dere yolunda giderdim ve eğer hicret(in yüce şeref ve üstün fazileti) olmasaydı muhakkak ben (kendimi) Ensar’dan bir kişi (saymış) olurdum >
165) … Amr İbni Avf (ra)’den Resulullah (sav), şöyle buyurdu dediği rivayet edilmiştir :
< Allah Ensar’a, Ensar’ın oğullarına ve Ensar’ın oğullarının oğullarına (yani Ensar’ın torunlarına) rahmet eylesin >
166) … İbni Abbas (ra)’dan şöyle dediği rivayet olunmuştur: Resulullah (sav) bir ara beni kucakladı ve :
< Allahım! Buna hikmet ve kitab (Kuran) tevilini öğret > diye buyurdu
167) … Abide (bin Amr es-Selmani (ra)’den Hz Ali (ra)’den haricilerden bahs ederken: şöyle söyledi, dediği rivayet olunmuştur :
< Hariciler arasında kolları doğuştan çok kısa olan bir adam vardır Eğer sizlerin amelleri bırakacak ve günahları işlemeye cesaret edecek derecede sevinmeniz endişesi olmasaydı haricileri öldüren kimseler için Allah’ın (Hz ) Muhammed (sav)’in (mübarek) dili üzerinde söz verdiği mükafata ait hadisi size rivayet edecektim >
(Ravi Abide diyor ki: ) Ben (Hz ) Ali’ye :
-(Kasd ettiğin) hadisi Hz Muhammed (sav)’den sen işittin (mi?) diye sordum (Hz ) Ali, üç defa:
-Evet! (Ben bizzat Resulullah (sav)’den işittiğime) Kabe Rabb’ine and olsun, dedi >
168) … Abdullah İbni Mesud (ra)’den Resulullah (sav), şöyle buyurdu dediği rivayet olunmuştur:
< Son zamanda (kıyamete yakın devirde) yaşları küçük, akılları noksan (tecrübeleri kıt) bir zümre çıkacaktır Onlar (hariciler fırkası gibi) insanların sözlerinin en hayırlısı (olan Peygamber’in tebliğleri)nden bahsedecekler, Kuran okuyacaklar, fakat okudukları Kuran,onların boğaz çemberlerinden öteye geçmeyecektir Bunlar, şiddetle atılan okun av(ı delip on)dan öte çıktığı gibi İslam (dinin)den hızla çıkıvereceklerdir Bunun için kim onlara rastlarsa (hemen) onları öldürsün Çünkü onları öldürmek, Allah katında katilleri için ecir ve sevaptır >
169) … Ebu Seleme (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi şöyle söylemiştir: Ben Ebu Said Hudri (ra)’a :
Sen! Resulullah (sav)’in Haruralılar (hariciler) hakkında bir şey anlattığını işittin mi? diye sordum Bunun üzerine Ebu Said:
Resulullah (sav)’in külfetle ibadet eden bir kavmi (şöyle) zikrettiğini (bizzat) işittim, dedi:
< Sizden her hangi birisi (türüyecek olan) o kavmin namazlarının yanında kendi namazını,onların oruçlarının yanında kendi orucunu küçük görecektir Onlar okun avdan (delip) çıktığı gibi dinden çıkacaklar Okun sahibi (avı delip geçen) okunu alır (tetkik eder) okunun demirine bakar (kan namına) bir şey göremez Okun kirişine bakar, orada bir şey göremez Sonra ağaç kısmına bakar, oradada bir şey göremez Bundan sonra yelelerine bakar, bunda da (kan izinden) bir şey görüp görmiyeceğinden şüphelenir >
170) … Ebu Zer (ra)’den Resulullah (sav) şöyle buyurdu, dediği rivayet olunmuştur:
< Şüphesiz benden sonra ümmetimden bir kavim vardır ( Ravi diyor ki Resulullah ilk cümleyi ya böyle ifade buyurdu ve yahut benden sonra ümmetimden bir kavim olacaktır, (dedi ) Bu kavimdekiler Kuran okuyacaklar, fakat Kuran(ın feyzi) onların boğazlarını geçmiyecektir Onlar, okun avdan (delip) çıktığı gibi dinden çıkacaklar Sonra dine dönmeyeceklerdir Onlar insanların ve hayvanların en köyüleridir >
(Hadisi Ebu Zer’den rivayet eden) Abdullah bin Es-Samıt şöyle dedi : (Ben bu hadisi Ebu Zer’den işittikten) sonra El- Hakem bin Amr el-Gifari’nin kardeşi Rafi bin Amr’e bunu anlattım Kendisi:
< Ben de bunu Resulullah (sav)’den işittim, dedi >
171) … İbni Abbas (ra)’den rivayet edildiğine göre Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
< Ümmetimden bir kısım insanlar muhakkak Kuran okuyacaklardır Fakat okun avı delerek hızla çıktığı gibi onlar da süratle İslamiyetten çıkacaklardır >
172) … Cabir bin Abdillah (ra)’den rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir:
Resulullah (sav) (Mekke civarında) Cirane (denilen mevki)de külçe altın,gümüş ve ganimet mallarını taksim ediyordu Mal Bilal’in eteği içinde idi Bu esnada bir kişi (küstahça bir eda ile) :
- Ya Muhammed (sav) adalet et! Çünkü hakikaten (şu taksim işinde) sen adalet etmedin, dedi Bu söz üzerine Resulullah (sav) ona:
< Sana azap olsun! Ben adalet etmeyince benden sonra kim adalet edecektir? > diye cevap verdi Bundan sonra Ömer (ra):
Ya Resulallah! Bu münafığın boynunu vurmam için beni (serbest) bırak, dedi Resulullah (sav) Ömer (ra)’e cevaben :
< Şüphesiz bu adamın arkadaşları veya arkadaşçıkları vardır Bunlar Kuran okuyacaklar,fakat Kuran onların boyun çemberlerini geçmiyecektir Ok süratle avı delerek öteye çıktığı gibi bunlar da dinden hızla çıkıvereceklerdir > buyurdu
173) … İbni Ebi Evfa (ra)’den rivayet edildiğine göre Resulullah (sav) şöyle buyurdu demiştir :
< Hariciler Cehennem’in köpekleridir >
174) … (Abdullah) İbni Ömer (ra)’den Resulullah (sav) şöyle buyurdu, dediği rivayet olunmuştur :
< Öyle genç bir cemaat türeyecek ki Kuran okuyacaklar Fakat okudukları Kuran onların boğazlarının çemberlerinden öteye geçmeyecektir Onlardan bir grup çıktıkça hemen kökleri kazılmalıdır >
İbni Ömer dedi ki: Ben Resulullah (sav)’den
< Onlardan bir grup çıktıkça hemen kökleri kazılmalıdır > fıkrasını 20 defadan fazla işittim (Ravi İbni Ömer bundan sonra Resulullah’ın buyurduğu hadisin son parçasını şöyle nakletti ) :
< Nihayet bu cemaatın sürdürdüğü hile ve aldatma esnasında veya onların askerleri arasında Deccal çıkıverecektir >
175) … Enes bin Malik (ra)’den Resulullah (sav) şöyle buyurdu, dediği rivayet edilmiştir :
< Son zamanlarda veya bu ümmet arasında öyle bir kavim çıkacaktır ki Kuran okuyacaklar Fakat (okudukları) Kuran onların boğazlarının çemberlerini veya boğazlarını geçmeyecektir Onların alameti (başlarını) kazımak suretiyle tıraş olmalarıdır Siz onları gördüğünüz veya onlara rastladığınız zaman hemen onları öldürünüz >
176) … Ebu Galip (ra)’den rivayet edildiğine göre Ebu Ümame (ra) şöyle buyurmuştur:
< Öldürülen Hariciler, gök cildi (görülen tabakası) altında öldürülenlerin en kötüleridir Öldürülen insanların en hayırlısı da Haricilerin öldürdüğü kimselerdir (Çünkü şehid olurlar ) Hariciler Cehennem ehlinin köpekleridir Bunlar müslüman idiler sonra kafir oldular (Ravi Ebu Galip diyor ki) :Ben Ebu Ümame’ye:
Bu söz, senin söylediğin bir şeydir! dedim Ebu Ümame :
Hayır! Ben bu sözü Resulullah (sav)’den işittim,dedi
177) … Cerir bin Abdillah (el-Beceli) (ra)’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir : Biz Resulullah (sav)’in yanında oturuyorduk Kendisi ayın on dördüncü gecesi (dolun) aya bakıp :
< Şu ay’ı nasıl hepiniz izdihamsız olarak ve sıkışıp üst üste yığılmanıza ihtiyaç kalmadan görüyorsanız şüphesiz Rabbiniz de (kıyamet günü) öylece göreceksiniz Artık güneşin doğuşundan ve batışından önceki namazların bir birisinden alıkonmamaya gücünüz yeterse (onu) işleyiniz > buyurdu Sonra şu (mealdeki) ayeti okudu:
< … Ve güneşin doğuşundan önce de gurubundan önce de Rabbine hamd ile tesbih et > (Kaf, 39)
178) … Ebu Hureyre (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi, Resulullah (sav), şöyle buyurdu,demiştir :
< Ayın ondördüncü gecesi kamer’i (dolunayı) görebilmek için izdihama ve üst üste yığılmaya ihtiyaç duyuyor musunuz? > Sahabiler :
Hayır! diye cevap verdiler Resulullah da :
< İşte öylece kıyamet günü Rabbinizi görebilmek için hiç bir izdihama ve üst üste yığılmaya ihtiyaç duymayacaksınız > buyurdu
179) … Ebu Saidi Hudri (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi şöyle demiştir : Biz (Resulullah’a) :
Ya Resulallah! (Kıyamet gününde) biz Rabbimizi görecek miyiz? diye sorduk, (Sallallahü Aleyhi ve Selem) efendimiz hazretleri bize cevaben):
< Siz, güneş’i öğle zamanı ve hiçbir bulut yokken görmek için itişip kakışmaya,birbirinize zahmet vermeye ihtiyaç görür müsünüz? > diye sordu Biz :
Hayır! diye cevap verdik Bu kere :
< Ayın on dördüncü gecesi (dolun) ayı yine ( hava ayaz iken ve) hiçbir bulut yok iken görmek için bir birinize izdiham etmeye hacet duyar mısınız? > diye sordu Sahabiler :
Hayır! diye cevapladılar (Bunun üzerine) Resulullah (sav) :
< Şüphesiz Allah’ı görmek hususunda ancak (durumu anlatılan) öğle güneşi ve dolunayı görmek için duyduğunuz izdiham kadar bir zahmet göreceksiniz (Yani Güneş ve Ay’ı görmek için nasıl hiçbir zahmet çekmiyorsanız, ahiret günü Allah Teala’yı görmek için de hiçbir zahmet çekmiyeceksiniz ) > buyurdu
180) … Ebu Rezin (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi şöyle söylemiştir:Ben Resulullah (sav)’e :
- Ya Resulallah! Kıyamet günü biz Allah’ı görecek miyiz? ve mahlukatı içerisinde Allah’ı görebilmenin alameti nedir? diye sordum Resulullah (sav):
< Ya Eba Rezin! Hepiniz ayrı ayrı ve izdihamsız olarak Ay’ı görmüyormusunuz? > buyurdu
Ebu Rezin dedi ki Ben:
- Evet! (Buyurduğun gibi hepimiz izdihamsız olarak ayrı ayrı ay’ı görüyoruz), dedim Resulullah (sav):
< İşte, Allah her şeyden büyük ve yücedir Ve rahatlıkla gördüğünüz Ay Allah’ın yaratıkları içinde bir alamettir >, buyurdu
181) … Ebu Rezin (ra)’den rivayet edildiğine göre Resulullah (sav) şöyle buyurdu demiştir:
< Sıkıntılı durumlarının değişmesi yakın olmakla beraber kullarının ümitsizliğe kapılmalarına Allah güldü > buyurdu Ebu Rezin dedi ki ben:
- Ya Resulallah! Rab (Teala Hazretleri) güler mü? diye sordum Resulullah (sav) :
< Evet > buyurdu (Bunun üzerine) Ben:
< Gülmek vasfını taşıyan bir Rab’ten daima hayır buluruz, dedim >
182) … Ebu Rezin (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi şöyle söylemiştir: Ben Resulullah (sav)’e:
- Ya Resulallah! Rabbimiz mahlukatı yaratmadan önce nerde idi? diye sordum Resulullah (sav) :
< Rabbimiz, ne altında ne de üstünde hava bulunmayan bir ama (bulut) da idi Orada hiçbir yaratık yoktu Rabbimizin arşı su üzerindedir >, buyurdu
183) … Safvan bin Muhriz El-Mazini (ra)’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
Abdullah bin Ömer (ra) bir ara Kabe’yi tavaf ederken biz de onun beraberinde idik Aniden bir adam ona çıkıp geldi ve:
- Ya İbni Ömer! Resulullah (sav)’in Necva(= kıyamet günü Allah ile Müminler arasında cereyan edecek olan özel görüşme) hakkında buyurduğu (şeyleri) kendisinden sen nasıl işittin? diye sordu Abdullah İbni Ömer:
Ben Resulullah (sav)’den şöyle buyurduğunu işittim:
< Mümin (kul), kıyamet günü Rabbine öyle bir derecede yaklaştırılır ki, artık Rabbi onun sırrını mahşer ehlinden saklamış olur Sonra Rabbi ona bütün günahlarını ikrar ettirir Rabbi, (ona günahlarını itiraf ettirirken) şunu işlediğini sen bilir misin? diye sorar Mümin de : Ya Rabbi! bilirim ,der Nihayet müminin işlediği günahlar hakkındaki itirafları Allah’ın dilediği miktara ulaşınca Allah Teala ona < şüphesiz ben senin işlediğin günahları dünyada senin için örttüm Bu gün de senin için o günahlarını mağfiret ediyorum > buyurur Resulullah buyurdu ki : Sonra onun hasenatının sahifesi veya defteri onun sağ eline verilir Resulullah buyurdu ki : Ama kafir veya münafık ise şahitlerin başları üzerinde nida edilerek şöyle haykırılır:
Şunlar Rablerine karşı yalan söyleyenlerdir Haberiniz olsun Allah’ın laneti zalimlerin üzerinedir > Ravilerden Halid (bin el-Haris) dedi ki hadis metninden:
< Şahitlerin başları üzerinden> lafzı münkatı’dır Bu lafzın dışındaki metnin tamamı mevsul’dur
184) … Cabir bin Abdillah (ra)’den Resulullah (sav) şöyle buyurdu, dediği rivayet olunmuştur :
< Cennet ehli (kendilerine verilen) nimet içinde (yaşar) iken aniden onlara bir nur çıkıp yükselecektir Bunun üzerine onlar başlarını kaldıracak (bu nura bakacaklar) İşte o anda Rab Teala, şanına layık bir yükseklik ve yücelikle onların fevkinden onlara zuhur edecektir Sonra (onlara) :
- Ey Cennet ehli, Selam sizlere olsun! buyuracaktır
Resulullah (sav) buyurdu ki:
İşte (Allah’ın Cennet ehline buyurduğu) şu selam, O’nun = < Allah tarafından bir söz olarak onlara < Selam > vardır Kavli (Celili)dir > (Yasin, 58)
(Bundan sonra) Resulullah (sav) :
< Allah Teala (Selam verdikten) sonra onlara bakar, onlar da Allah’a bakarlar da Allah’a baktıkları sürece hiçbir nimete iltifat etmiyecekler Nihayet Allah zatını onlar tarafından görülmez kılar Fakat Cennet ehlinin makamlarında ve onların üzerinde Allah’ın nuru ve bereketi devamlı kalır >
185) … Adiyy bin Hatim(-i Tai) (ra)’den rivayet edildiğine göre Resulullah (sav) şöyle buyurdu demiştir:
< Sizden hiç kimse yoktur ki Rabbı, (Ahiret günü) kendisi ile konuşacak olmasın (Rabbiniz her biriniz ile ayrı ayrı konuşacakken de) Rab ile kul arasında tercüman bulunmayacaktır Bu esnada kul sağına bakar, önceden sunmuş olduğu amelinden başka hiçbir şey görmez Sonra sol tarafına bakar, takdim ettiği amelinden başka hiçbir şey görmez Daha sonra önüne bakar, Cehennem ateşi ona görünür
Sizden kim Cehennem ateşinden bir hurma tanesinin yarısı ile de olsa korunabilirse bunu yapsın >
186) … Abdullah bin Kays (Ebu Musa) el-Eşari (ra)’den rivayet edildiğine göre Resulullah (sav) şöyle buyurdu,demiştir :
< Kabları ve bütün eşyaları gümüşten olan iki cennet vardır Ve kabları ile bütün eşyaları altından olan iki cennet daha vardır Adin (adlı) Cennet ehli ile bunların Rabları Tebareke ve Teala’ya bakmaları arasında, Allah’ın zatı üzerindeki azamet ve Kibriya rida (= vasfı)ından başka bir engel yoktur >
187) … Suhayb (ra)’den şöyle dediği rivayet olunmuştur: Resulullah (sav) şu ayeti okudu:
= < İman edip güzel amel işleyenlere Cennet ve bir de Allah’ın cemalini görmek vardır… > (Yunus suresi, 26) ve şöyle buyurdu:
< Cennet ehli Cennete, Cehennem ehli de Cehenneme girdikleri zaman bir davetçi : Ey Cennet ehli! Şüphesiz Allah indinde sizler için bir vaad vardır Allah o vaadı sizlere tam olarak ifa etmek ister, diye çağırır Bunun üzerine Cennet ehli :
O (vaad) nedir? Allah mizanlarımızı (hasenatla) ağırlaştırmadı mı, yüzlerimizi ak etmedi mi, bizi Cennete dahil etmedi mi, bizi (Cehennem) ateşinden kurtarmadı mı? diye cevap verirler (Allah’ın onlara bahşettiği lütufları bir bir sıralarlar ) Resulullah buyurdu ki ; Bunun üzerine Allah, yüce zatı ile kulları arasından hicap (perdesi)ını açar da Cennet ehli O’na bakar dururlar Allah’a andolsun ki, Allah Cennet ehline, zatına bakmaktan daha sevimli ve gözlerini daha doyurucu bir şey (nimet) onlara vermemiştir
188) … Aişe (ra)’den şöyle dediği rivayet edilmiştir:
İşitmesi bütün sesleri ihata eden Allah’a hamd olsun And olsun ki mücadeleci kadın Peygamber (sav)’e geldi Ben de odanın bir kendarında idim O (kadın) eşini şikayet ediyordu Ben onun söylediklerini işitmiyordum Biraz sonra Allah: < ……… > Ayetini indirdi
NOT: Hz Aişe (ra)’nin hadisin bitiminde okuduğu ayet –Mücadele - suresinin birinci ayetinin baş kısmıdır Ayetin tamamının meali şöyledir:
< Kocası hakkında seninle mücadele eden ve (kimsesizliği ile ihtiyacından dolayı) Allah’a şikayet eden kadının sözünü şüphesiz Allah işitti Allah zaten konuşmalarınızı işitir; Çünkü Allah şüphesiz her şeyi işitici ve görücüdür >
189) … Ebu Hureyre (ra)’den Resulullah (sav) şöyle buyurdu, dediği rivayet olunmuştur:
< Rabbınız, mahlukatı yaratmadan önce, kendi (kudret) eliyle kendi zatı üstüne: < Benim rahmetim gazabıma sebkat etti > (vaadını) yazdı >
190) … Talha bin Hıraş (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi, Cabir bin Abdillah (ra)’den şöyle söylediğini işittim,demiştir :
(Ravi Cabir’in babası olan) Abdullah bin Amr bin Haram, Uhud günü şehid edilince, Resulullah (sav) bana rastladı ve :
< Ya Cabir! Babana Allah’ın söylediği sözü sana bildirmiyeyim mi? > diye sordu
(Müellife hadisi rivayet eden 2 raviden) Yahya da hadisinde (yukarıdaki fıkra yerine) şöyle söylemiştir: Resulullah, Cabir’e rastlayınca:
< Ya Cabir! Neden ben seni (kalben) kırgın (ve üzgün) görüyorum? diye sordu Cabir dedi ki,Ben de:
Ya Resulallah! Babam şehid edildi ve çoluk çocuk ile borç bıraktı, diye cevap verdim Resulullah (sav) :
< Ey Cabir! O halde Allah’ın babanı nasıl bir hitab ile karşıladığını sana müjdelemiyeyim mi? > buyurdu
Cabir de :
Buyur ya Resulallah! (Allah’ın babama olan hitabını bildir, müjdele) dedi Resulullah (bunun üzerine):
- Allah hicap (perde) ardından olmaksızın hiç kimse ile katiyen konuşmamıştır Bununla beraber Allah babanla vicahen (perdesiz ve elçisiz) konuştu ve ona şöyle buyurdu:
< Ey (sevgili) kulum! Benden (ikram) iste (Ne istersen) sana vereyim > Baban da:
Ya Rabbim! (Arzum şudur: ) Beni diriltirsin (dünyaya iade edersin ) Ben de ikinci bir defa senin uğrunda şehid edilirim, dedi Bunun üzerine Rab Sübhanehu ve Teala :
< İnsanların dünyaya hiç dönmeyecekleri hükmü şüphesiz benim tarafımdan önceden verilmiştir >, buyurdu Baban :
Ya Rabbi! O halde (bizim durumumuzu) arkamda kalanlara tebliğ buyur, dedi
Resulullah buyurdu ki :
< İşte bunun üzerine Allah Teala (meali aşağıda alınan) şu ayeti indirdi> :
< Allah uğrunda öldürülenleri sakın ölüler sanma Hakikatte onlar Rabları katında dirilerdir, Cennet meyvalarından rızıklanırlar > (Ali İmran, 169)
191) … Ebu Hureyre (ra)’den rivayet edildiğine göre Resulullah (sav) (bir ara) şöyle buyurdu :
< Birisi diğerini öldüren iki kişiyi şüphesiz Allah rızasıyla karşılar Her ikisi de Cennet’e girer >
(Sahabiler buna şaşarak:
Ya Resulallah hem katil hem maktul ikisi birden nasıl Cennet’e girer? diye sorunca da Resulullah (sav) :
< Şu (müslüman) Allah yolunda çarpışarak şehid düşer (ve Cennet’e girer ) Sonra Allah katilini hidayet eder o da müslüman olur sonra Allah yolunda cihad eder ve neticede o da şehid edilir >, (diye cevap verdi )
192) … Ebu Hureyre (ra)’den Resulullah (sav) şöyle buyurdu, dediği rivayet edilmiştir :
< Allah kıyamet günü bütün yer tabakalarını kudret eline alır Gök (tabakalarını) da sağ eli içine dürer, büker Sonra (mahşer halkına) : <İşte ben kainatın yegane malikiyim! Hani yer yüzünün (düzme) padişahları nerede? > diye hitap eder >
193) … Abbas bin Abdilmuttalib (ra)’den şöyle söylediği rivayet olunmuştur :
Aralarında Resulullah (sav)’in de bulunduğu bir ısabe (cemaat) içinde bir kere Batha’da idim Bu esnada bir bulut parçası geçti Resulullah ona baktı Sonra (buluta işaret ederek) :
- < Buna ne isim veriyorsunuz? > diye sordu Oradakiler:
- Sehab, diye cevap verdiler Resulullah (sav) :
- < Müzn de >,(deniliyor mu?) buyurdu Onlar :
- (Evet) Müzn (ismini) de (veriyoruz) dediler Resulullah (sav):
- < Anan de, (deniliyor mu?) > diye sordu Ebu Bekir (ra) dedi ki orada bulunanlara:
- (Evet) Anan (adını) da (veriyoruz) dediler Resulullah (sav):
- < Siz kendiniz ile sema (gök) arasında ne kadar mesafe bulunduğunu biliyor musunuz? > diye sordu Onlar :
- Biz bilemeyiz,diye cevap verdiler Resulullah (sav):
- < İşte şüphesiz sizler ile Sema arasında 71 veya 72 veya 73 yıllık mesafe vardır Onun üstündeki (2’nci) sema da öyledir > (Yani iki gök tabakası arasındaki mesafe de bu kadardır ) ( Resulullah yedi sema’yı böylece sayarak (her iki sema’nın arasında bu kadar mesafe bulunduğunu) bildirdi
< Sonra yedinci gök fevkinde öyle bir deniz vardır ki onun üstü ile dibi arasındaki mesafe iki gök arasındaki mesafe kadardır Sonra onun daha yukarısında (yapı bakımından dağ keçisinin tekesine benzeyen) öyle 8 melek bulunur ki onların çatal tırnakları ile sırtları arasında mesafe yine iki gök arası kadardır Bu meleklerin sırtında Arş bulunur Arş’ın da altı ile üstü arası iki gök arası kadardır Sonra Allah Tebareke ve Teala(nın hüküm ve saltanatı) Arş’ın üstündedir >
194) … Ebu Hureyre (ra)’den rivayet edildiğine göre Resulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
< Allah, gökteki meleklere bir şeyin infaz edilmesini emrettiği zaman, düz bir taş üstünde hareket ettirilen zincir sesi gibi heybetli olan bu ilahi buyruğa (korku içinde) tam manasıyla inkıyad etmek üzere melekler, kanadlarını birbirine vururlar Kalblerinden bu korku gidince de bunlar, Cebrail, Mikail gibi mukarrabin meleklere :
Rabbiniz ne söyledi? diye sorarlar Mukarrabin melekleri :
Allah, hak ve söz söyledi, diye Allah’ın emir ve hükmünü bildirirler ve, Allah yüce ve büyüktür, derler Resulullah buyurdu ki :
İşte bu suretle kulak hırsızı şeytanlar, Allah’ın verdiği emir ve hükümleri işitirler Bu esnada kulak hırsızı o şeytanlar (yerden göğe kadar) birbirlerinin üstünde (zincirleme) sıralanmış (kulak hırsızlığına hazırlanmış)lardır Bu durumda iken en üstteki şeytan melekler arasında cereyan eden konuşmayı işitir ve bu sözleri,altındaki şeytana hemen aktarır Bazen üstteki şeytan, işittiği haberi altındakine ve o da kahin veya sahirin diline atmadan önce bir ateş parçası üstteki şeytana erişir (ve onu yakar) Bazen de haberi alttakine ulaştırıncaya kadar ateş ona ulaşmaz Nihayet kendisine haber ulaşan kahin veya sahir o haberle beraber yüz yalan uydurup (sağa sola söyler) Neticede gökten işitilmiş olan söz gerçekleşir (Kahin veya sahir bunu istismar eder ve ettirir) >
195) … Ebu Musa (el-Eşari) (ra)’den şöyle dediği rivayet edilmiştir: Resulullah (sav) beş hususu tebliğ etmek üzere, aramızda ayağa kalkarak (bir konuşma yaptı) ve :
< Şüphesiz Allah uyumaz Zaten uyku onun şanına layık değildir O, Kıst’ı (=teraziyi) aşağı indirip yukarı kaldırır Kullarının gündüz amelinden önce gece ameli ve gece amelinden evvel gündüz ameli O’nun katına yükseltilir O’nun görülmesini perdeliyen hicap nurdur Eğer Allah o hicap (perdeyi) açsaydı, celal ve cemali, O’nun gördüğü bütün mahlukatını yakardı >, buyurdu
196) … Ebu Musa (el-Eşari) (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi, Resulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir :
< Şüphesiz Allah uyumaz Zaten uyku O’nun şanına layık değildir O, kıstı,aşağı indirir, yukarı kaldırır O’nun hicabı nurdur Eğer Allah o hicabı açsaydı, celal ve cemali, O’nun gördüğü her şeyi yakardı >
Sonra (Ebu Musa’dan hadisi rivayet eden) Ebu Ubeyde şu ayeti okudu <…… >
= < … Ateş yerinde olan (Musa’ya) ve ateş etrafında bulunan meleklere bereket verildi Alemlerin Rabbi olan Allah (her türlü eksikliklerden ve ihtiyaçtan) münezzehtir > (Neml suresi,
197) … Ebu Hureyre (ra)’den Resulullah (sav) şöyle buyurdu, dediği rivayet olunmuştur:
< Allah’ın ikram hazinesi doludur Hiçbir (harama veya başka) şey onu eksiltmez O, gece gündüz devamlı akar O’nun kudret eline de Kıst (= terazi,rızık) vardır Yükseltir,alçaltır Resuli Ekrem (sözüne devamla) buyurdu ki:
Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günden beri infak ve ihsan buyurduğu nimetlerin mahiyetini ve miktarını bana bildirebilirmisin?Şüphesiz O’nun harcamış olduğu meblağ kudret elinde ve hazinesinde bulunan nimetlerden hiçbir şey eksiltmemiştir >
198) … Abdullah bin Ömer (ra)’den rivayet edildiğine göre Resulullah (sav) minber üstünde şöyle buyururken,işittim,demiştir:
< Cebbar (olan Allah kıyamet günü mülkü olan) gökleri ve yeri (kudret) eline (şöyle) alır > Ravi Abdullah bin Ömer dedi ki: Resulullah böyle buyururken elinin parmaklarını kapadı da parmaklarını açıp kapamaya başladı
( Resulullah sözlerine devamla şöyle buyurdu) :
< Sonra Allah buyuracak ki,Cebbar olan, ancak benim Hani (dünyadaki) Cebbarlar nerede? Hani mütekebbirler nerede? >
Ravi Abdullah dedi ki: Resulullah bu konuşmasını yaparken sağına ve soluna eğiliyordu Hatta baktım minber,altından yukarısına kadar öyle bir derecede sallanıyordu ki ben artık minber Resulullah (sav) ile beraber düşecek mi? diye endişelendim
199) … En-Nevvas bin Seman El-Kilabi (ra)’den rivayet edildiğine göre kendisi: Ben Resulullah (sav)’den şöyle buyururken işittim, demiştir:
< Her kalb ancak Rahman’ın parmaklarından iki parmak arasındadır Eğer dilerse (hak üzerinde) durdurur ve şayet dilerse saptırır >
( Ravi en-Nevvas devamla: ) ve Resulullah (sav) şöyle dua ederdi (demiştir):
< Ey kalbleri (dilediği üzerinde) sabit kılan Allah! Kalblerimizi dinin (olan İslamiyet) üzerinde sabit kıl >
(Ravi bundan sonra da) Resulullah şöyle buyurdu, demiştir:
< Terazi Rahman’ın elindedir Kıyamet gününe kadar bazı kavimleri yükseltir, bir kısım kavimleri de alçaltır >
200) … Ebu Said-i Hudri (ra)’den, Resulullah (sav)’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
< Allah, şu üç şeye şüphesiz yönelir,çok razı olur; Namazda (teşkil edilen) saffa, geceleyin namaza duran adama ve cihad eden kimseye >
(Ravi dedi ki: Kanaatıma göre cihad eden kimse ile ilgili olarak) Resulullah < Ordunun arkasında (ötesinde… ) > kaydını koştu
201) … Cabir bin Abdillah (ra)’den şöyle söylediği rivayet edilmiştir: Resulullah (sav),hac mevsiminde (Mekke’ye çeşitli yerlerden gelen) insanlara kendisini takdim ederek:
< Beni kavmine götürecek kimse yok mu? Çünkü gerçekte Kureyş beni,Rabbimin kelamını tebliğ etmekten alıkoymak istediler >, buyurdu
202) … Ebud Derda (ra)’den rivayet edildiğine göre Resulullah (sav), Allah Teala’nın: = < … Her gün Allah yeni bir icadadır > buyruğu hakkında şöyle buyurdu:
< Bir günahı örtmesi, bir üzüntüyü gidermesi,bir kavmi yükseltmesi ve bir kavmi alçaltması O’nun (yeni yeni) icadlarındandır >
203) … Cerir (bin Abdillah) (ra)’den rivayet edildiğine göre Resulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
< Kim iyi bir çığır açar da o çığıra gidilirse ona,açtığı çığırın sevabı verileceği gibi o yolda gidenlerin sevabının bir misli de verilecek ve bu (adam),onların sevaplarından bir şey eksiltmeyecektir Kim kötü bir çığır açarsa ona da,açtığı çığırın günahı yükletileceği gibi o yolda gidenlerin günahlarının bir katı da yükletilecek ve bu (adam),onların günahlarını eksiltmeyecektir >
204) … Ebu Hureyre (ra)’den rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir:
Bir (fakir) adam Resulullah (sav)’in yanına geldi Resulullah da ona yardım etmek üzere (sahabileri) teşfik etti Bunun üzerine bir sahabi :
- Benim yanımda şöyle şöyle mal vardır, dedi (ve o malları getirip adama verdi )
Ravi (Ebu Hureyre) dedi ki: Bunun üzerine mecliste bulunan herkes az çok bir şeyler sadaka olarak adama verdi Bundan hemen sonra Resulullah (sav):
< Kim hayırlı bir iş yaparak (örnek olur) ve halk tarafından o hayırlı iş yapılırsa, ona yaptığı işin sevabı tam olarak verileceği gibi o hayırlı işi yapan insanların sevaplarından de verilecek ve bu (adam),onların sevaplarından bir şey eksiltmeyecektir Kim fena bir çığır açar da o çığırda gidilirse ona da açtığı çığırın günahı tam olarak yükletileceği gibi o yolda gidenlerin günahlarından da yükletilecek ve bu (adam), onların günahlarından bir şey eksiltmeyecektir >
205) … Enes bin Malik (ra)’den rivayet edildiğine göre Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
< Her hangi bir davetçi (insanları) dalalete çağırır da ona uyulursa şüphesiz,davetine icabetle ona uyanların günahlarının bir misli kendisine verilecektir Ve bu (adam), uyan insanların günahlarından bir şey eksiltmiyecektir Her hangi bir davetçi (insanları) hidayete çağırır da ona uyulursa, uyan insanların sevaplarının bir misli şüphesiz ona verilecek ve bu (adam), uyanların sevaplarından bir şey eksiltmiyecektir >
206) … Ebu Hureyre (ra)’den Resulullah (sav)’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
< Kim, hidayete çağrıda bulunursa, kendisine uyanların sevaplarının bir katı ona verilecek ve bu (adam), uyanların sevaplarından bir şey eksiltmiyecektir Kim de dalalete davet ederse, kendisine tabi olanların günahlarının bir misli ona verilecek ve bu (adam), tabi olanların günahlarından bir şey eksiltmeyecektir >
207) … Ebu Cuhayfe (ra)’den rivayet edildiğine göre, Resulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
< Kim iyi bir çığır açar ve kendisinden sonra o çığırda gidilirse ona, kendisinin sevabı verileceği gibi,açtığı çığırda giden insanların sevaplarından hiçbir şey eksiltmeden o sevapların bir katı da verilecektir Kim de kötü bir çığır açar ve kendisinden sonra o çığırda gidilirse,ona kendisinin günahı yükletileceği gibi,açtığı yolda gidenlerin günahlarından hiçbir şey eksiltmeden o günahların bir misli de yükletilecektir >
208) … Ebu Hureyre (ra)’den rivayet edildiğine göre, Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
< Her hangi bir şeye çağıran her davetçi kıyamet günü durdurularak (dünyada) davet ettiği şeye olan çağrısını sürdürecektir Yalnız bir adamı davet etmiş olsa bile kişinin durumu böyle olacaktır >
209) … Amr İbni Avf El-Müzeni (ra)’den rivayet edildiğine göre Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
< Kim benim bir sünnetimi ihya ederek insanların onunla amel etmelerine vesile olursa, o insanların kazanacağı sevaplardan hiçbir şey eksiltmeden onların sevaplarının bir katını almış olacaktır Kim de bir bidat icat ederek onunla amel edilmesine vesile olursa, o bidat ile amel edenlerin yüklenecekleri günahlardan hiçbir şey eksiltmeden onların günahlarının bir katını yüklenmiş olacaktır >
210) … Amr İbni Avf (ra)’den rivayet edildiğine göre Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur :
< Kim benden sonra ihmal edilmiş bir sünnetimi ihya ederse, o sünnetle amel eden insanların sevaplarından hiçbir şey eksiltmeden onların sevaplarının bir mislini şüphesiz almış olacaktır Kim de Allah ve Resulunün razı olmadıkları bir bidat’ı icad ederse o bidat ile amel eden insanların günahlarından hiçbir şey eksiltmeden onların günahlarının bir mislini yüklenmiş olacaktır >
|