Yalnız Mesajı Göster

Sünen-İ Nesai Hacc

Eski 07-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sünen-İ Nesai Hacc






Sünen-i Nesai Hacc
24- MENASİKİ HAC KİTABI(BÖLÜMLERİ)
1- HACCIN FARZ OLUŞU
2572- Ebu Hüreyre (ra)’den rivâyete,göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (sav) cemaate hitab ederek, şöyle buyurdu: “Allah size haccı farz kıldı” Bir adam kalkarak: “Her sene mi?” diye sordu Rasûlullah (sav) sustu Adam sorusunu üçüncü defa tekrar edince Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Eğer evet deseydim her sene hac yapmanız farz olurdu, her yıl için farz olsaydı siz de bunu yapamazdınız Söylediğim gibi bırakın çünkü sizden öncekiler Peygamberlerine çok soru sordukları ve onlar üzerinde de ayrılığa düştükleri yüzünden helak olup gitmişlerdir Size bir şeyi emrettiğimde gücünüz yettiği nispetle onu yapınız Yasakladığım şeyden de mutlaka kaçınınız” (Dârimi, Hac: 4; İbn Mâce, Mukaddime: 1)
2573- İbn Abbas (ra)’ten rivâyete göre, Peygamber (sav) bir gün kalktı ve şöyle buyurdu: “Allah size haccı farz kıldı” Bunu üzerine Akra b Habis et Temimi: “Her yıl mı? Ey Allah’ın Rasûlü!” diye sordu Rasûlullah (sav) sustu ve şöyle devam etti: “Evet deseydim her yıl için farz olacaktı Siz de onu dinleyip güç yetiremeyecektiniz Fakat farz olan hac ömürde bir defadır” (Dârimi, Hac: 4; Ebû Davud, Menasik: 1)
2- UMRE DE FARZ MIDIR?
2574- Ebu Rezin (ra)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Ey Allah’ın Rasûlü! Babam çok ihtiyar biri olup, hac ve umre için yolculuk yapmaya gücü yetmez, dedim Bunun üzerine Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Onun yerine sen haccet ve umre yap” (Ebû Davud, Menasik: 26; İbn Mâce, Menasik: 10)
3- KABUL EDİLMİŞ HACCIN DEĞERİ VE KIYMETİ
2575- Ebu Hüreyre (ra)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Allah tarafından kabul edilmiş haccın karşılığı mutlaka Cennettir Yapılan bir umre diğer umreye kadar ki günahların silinmesine sebeptir” (İbn Mâce, Menasik: 45)
2576- Ebu Hüreyre (ra)’den rivâyete göre, Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Allah tarafından kabul edilmiş haccın sevabı ancak Cennettir İkinci olarak yapılacak nafile hac ta aynıdır Ancak ikinci hac iki hac arasındaki günahlara keffaret olur” (İbn Mâce, Menasik: 45)
4- HACCIN DEĞERİ VE KIYMETİ
2577- Ebu Hüreyre (ra)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir adam Rasûlullah (sav)’e sordu: “Hangi amel daha değerli ve kıymetlidir” Rasûlullah (sav)’de şöyle buyurdu: “Allah’a İman etmektir” Adam: “Sonra hangisidir?” dedi “Allah yolunda cihaddır” buyurdu Adam: “Daha sonra hangisidir?” deyince: “Allah tarafından kabul edilmiş hac’tır” buyurdular (İbn Mâce, Menasik: 45)
2578- Yine Ebu Hüreyre (ra)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Allah’ın elçileri üç çeşittir; gaziler, hac yapanlar ve umre yapanlar” (Tirmizî, Cihad: 26; İbn Mâce, Cihad: 32)
2579- Ebu Hüreyre (ra)’den rivâyete göre, Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Büyüğün, küçüğün, zayıf, düşkün ve kadının cihadı hac ve umre yapmaktır” (Müsned: 9081)
2580- Ebu Hüreyre (ra)’den rivâyete göre, Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Kim bu beyti (Kâbe’yi) hac eder ve hac esnasında yapılmaması gereken işlerden olan kadınlarla ilgilenmez, her türlü kötülük ve günahı da bırakırsa anasından yeni doğmuş gibi günahsız olur” (İbn Mâce, Menasik: 3; Dârimi, Menasik: 8)
2581- Aişe binti Talha (ranha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Mü’minlerin anası Aişe şunları anlattı: Ey Allah’ın Rasûlü! Seninle çıkıp cihad etmiyecek miyiz? Çünkü ben Kur’an da cihaddan daha değerli bir amel göremiyorum” Peygamber (sav) şöyle cevap verdi: “Hayır sizin yapacağınız en iyi ve en güzel cihad Kâbe’yi tavaf etmek sûretiyle yapılan kabul edilmiş bir hac’tır” (Buhârî, Menasik: 18; İbn Mâce, Menasik: 32)
5- UMRENİN DEĞER VE KIYMETİ
2582- Ebu Hüreyre (ra) Rasûlullah (sav)’in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: “İki umre, aralarında işlenen günahlara keffarettir Allah tarafından kabul görmüş haccın mükafatı da Cennettir” (Dârimi, Menasik: 8; İbn Mâce, Menasik: 3)
6- HAC VE UMREYİ BİRLİKTE YAPMANIN DEĞERİ
2583- İbn Abbas (ra) Rasûlullah (sav)’in şöyle buyurduğunu nakleder: “Hac ile umreyi beraber yapınız Hac ve umre körüğün demir paslarını eritmesi gibi fakirlik ve günahları eritip yok eder” (Dârimi, Menasik: 8; İbn Mâce, Menasik: 3)
2584- Abdullah (ra)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Hac ile umreyi birlikte yapınız Çünkü umre ve hac fakirliği ve günahları, körüğün demir, altın ve gümüşü erittiği gibi eritip yok eder Allah tarafından kabul edilen haccın sevabı ise ancak Cennettir” (Dârimi, Menasik: 8; İbn Mâce, Menasik: 3)
7- HACCA GİTMEYİ ADAYAN KİMSE GİDEMEDEN ÖLÜRSE NE OLUR?
2585- İbn Abbas (ra)’tan rivâyete göre, bir kadın hacca gitmeyi adamıştı ve gidemeden de öldü, kadının kardeşi Rasûlullah (sav)’e gelerek ne yapması gerektiğini sordu Rasûlullah (sav)’de şöyle buyurdu: “Kız kardeşinin borcu olsa öder miydin?” Adam evet deyince Rasûlullah (sav): “Öyleyse Allah’a olan borcunu da öde çünkü ödenmeye daha layık olan borç Allah’ın borcudur” (Buhârî, Muhsar ve Cezaü’s Sayd: 33)
8- KENDİSİNE HAC FARZ OLUP YAPAMADAN ÖLENİN DURUMU
2586- İbn Abbas (ra) anlatıyor: Sinan b Seleme el Cühenî’nin karısı, haccını yapamadan vefat eden annesinin yerine haccedip edemeyeceğinin Rasûlullah (sav)’den sorulmasını istedi Rasûlullah (sav)’de: “Evet” dedi ve: “Annenin borcu olsa sen de onu ödemiş olsan borcu düşmüş olmaz mı? O halde annesi adına haccetsin” (Buhârî, Muhsar ve Cezaü’s Sayd: 33; Müsned: 2033)
2587- İbn Abbas (ra)’tan rivâyete göre, bir kadın Rasûlullah (sav)’e haccetmeden ölen babasının durumunu sormuştu da: “Babanın yerine haccet” buyurdu (Buhârî, Muhsar ve Cezaü’s Sayd: 33;Tirmizî, Hac: 85)
9- YOLCULUĞA DAYANAMAYAN KİMSE YERİNE BİR BAŞKASI HAC YAPABİLİR Mİ?
2588- İbn Abbas (ra)’tan rivâyete göre; Has’am kabilesinden bir kadın Müzdelife günü Rasûlullah (sav)’e: “Ey Allah’ın Rasûlü! Allah’ın kullarına farz kıldığı hac ihtiyar babama da farz oldu Babam yolculuk yapmaya dayanamaz, onun yerine ben haccedebilir miyim?” dedim Peygamber (sav)’de: “Evet” buyurdu (Tirmizî, Hac: 85; Buhârî, Muhsar ve Cezaü’s Sayd: 34)
10- UMRE YAPAMAYACAK DURUMDA OLAN’IN YERİNE BAŞKA BİRİ UMRE YAPABİLİR Mİ?
2589- Ebu Rezîn el Ukaylî (ra)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (sav)’e: “Ey Allah’ın Rasûlü! Babam yaşlı bir kimse olup, ne hac ne umre nede yolculuk yapabilecek durumdadır Ne yapmalıyım” diye sordu Rasûlullah (sav)’de: “Öyleyse babanın yerine sen hac ve umre yapıver” buyurdu (Tirmizî, Hac: 85; Buhârî, Muhsar ve Cezaü’s Sayd: 34)
11- HAC’DA DİĞER BORÇLAR GİBİ BİR BORÇTUR
2590- Abdullah b Zübeyr (ra) anlatıyor: Has’am kabilesinden bir adam Peygamber (sav)’e gelerek; “Babam çok ihtiyar biridir Bir binite binip yolculuk yapabilecek durumda değildir Kendisine de hac farz olmuş durumda, onun yerine ben hac etsem olur mu?” diye sordu Peygamber (sav): “Babanın büyük oğlu sen misin?” diye sordu Adam: “Evet” deyince, Peygamber (sav): “Babanın borcu olsa sen onu öder miydin?” deyince, adam: “Evet” dedi Bunun üzerine Peygamber (sav)’de: “Öyleyse onun yerine sen hac yap” buyurdu (Tirmizî, Hac: 85; Buhârî, Muhsar ve Cezaü’s Sayd: 34)
2591- İbn Abbas (ra) anlatıyor: Adamın biri Peygamber (sav)’e gelerek: “Ey Allah’ın Rasûlü! Babam haccedemeden öldü Onun yerine ben haccedebilir miyim?” diye sordu Peygamber (sav)’de: “Babanın bir borcu olsa onu sen öder miydin? Ne dersin?” dedi Adam: “Evet” deyince, Rasûlullah (sav): “Allah’a olan borç ödenmeye daha layıktır” buyurdu (Tirmizî, Hac: 85; Buhârî, Muhsar ve Cezaü’s Sayd: 34)
2592- Yine İbn Abbas (ra) anlatıyor: Bir adam Rasûlullah (sav)’e gelerek: “Babama hac farz oldu fakat o çok yaşlı olup binite binemez, binite bağlasam da öleceğinden korkuyorum Onun yerine ben hac yapabilir miyim?” diye sordu Rasûlullah (sav)’de: “Babanın bir borcu olsa öder miydin?” buyurdu Adam: “Evet” deyince, Rasûlullah (sav)’de: “Öyleyse babanın yerine hac yap” buyurdular (Tirmizî, Hac: 85; Buhârî, Muhsar ve Cezaü’s Sayd: 34)
12- KADIN ERKEK YERİNE HAC YAPABİLİR Mİ?
2593- Abdullah b Abbas (ra)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Fadl b Abbas, Peygamber (sav)’in binitinde idi Has’am kabilesinden bir kadın gelerek, Rasûlullah (sav)’e fetva sormaya gelmişti Bu sırada Fadl ile kadın birbirine bakışmaya başladı Bunun üzerine Rasûlullah (sav), Fadl’ın yüzünü diğer tarafa çevirdi Kadın: “Ey Allah’ın Rasûlü! Allah’ın kullarına farz kıldığı hac babama da farz oldu fakat babam binite binecek durumda değildir Onun yerine ben hac yapabilir miyim?” diye sordu Peygamber (sav)’de: “Evet yapabilirsin” buyurmuştu Bu olay veda haccında olmuştu (Ebû Davud, Menasik: 26)
2594- İbn Abbas (ra) naklediyor: Has’am kabilesinden bir kadın veda haccında fetva sormak üzere Rasûlullah (sav)’in yanına geldi Fadl b Abbas’ta Peygamberin binitinde beraberdi Kadın: “Ey Allah’ın Rasûlü! Allah’ın kullarına farz kıldığı hac ihtiyar olan babama da farz oldu Bineğe binebilecek durumda değildir Ben onun yerine haccetsem borcu ondan düşmüş olur mu?” diye sordu Rasûlullah (sav): “Evet olur” buyurdu Bu sırada binitin arkasında bulunan Fadl b Abbas kadına bakıyordu, kadın oldukça güzeldi Bunun üzerine Rasûlullah (sav) Fadl’ın yüzünü öbür tarafa çevirdi (Ebû Davud, Menasik: 26; Dârimi, Hac: 23)
13- ERKEK DE KADIN YERİNE HAC YAPABİLİR Mİ?
2595- Süleyman b Yesar (ra) Fadl b Abbas’tan naklediyor: Fadl Rasûlullah (sav)’in binitinin arkasında oturuyordu Bir adam Rasûlullah (sav)’e gelerek; “Ey Allah’ın Rasûlü! Annem ihtiyar bir kadındır, bir binite bindirsem üzerinde duramaz bağlasam da ölmesinden korkuyorum” dedi Bunun üzerine Rasûlullah (sav): “Annenin bir borcu olsa onu öder misin?” dedi Adam: “Evet” deyince; Rasûlullah (sav): “Öyleyse annen adına sen hac yap” buyurdu (Ebû Davud, Menasik: 26; Dârimi, Hac: 23)
14- BABA YERİNE BÜYÜK OĞLU MU HAC YAPMALI?
2596- İbn-üz Zübeyr (ra)’den rivâyet edildiğine göre, Rasûlullah (sav) bir adama: “Babanın en büyük oğlu sensin; o halde onun yerine sen hac yap” buyurdu (Dârimi, Menasik: 24; Müsned: 15520)
15- ÇOCUKLARI HACCA GÖTÜREBİLİR MİYİZ?
2597- İbn Abbas (ra)’tan rivâyete göre, kadının biri çocuğunu Rasûlullah (sav)’e göstererek: “Bu çocuk için de hac olur mu?” diye sordu Rasûlullah (sav)’de: “Evet sevabı sanadır” buyurdu (Müslim, Hac: 72; Ebû Davud, Menasik: 8)
2598- Yine İbn Abbas (ra)’tan rivâyete göre, bir kadın deve üzerinde oturduğu halde elindeki çocuğu Peygamber (sav)’e göstererek: “Bu çocuk için hac olur mu?” diye sordu Rasûlullah (sav)’de: “Evet olur, sevabı da sanadır” buyurdu (Müslim, Hac: 72; Ebû Davud, Menasik: 8)
2599- İbn Abbas (ra)’tan rivâyete göre, bir kadın elindeki çocuğu Peygamber (sav)’e kaldırarak: “Bu çocuk için hac var mıdır?” diye sordu Rasûlullah (sav)’de: “Evet sevabı da sanadır” buyurdu (Müslim, Hac: 72; Ebû Davud, Menasik: 8)
2600- İbn Abbas (ra)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (sav): Ravha denilen yere gelince bir gurupla karşılaştı ve onlara: “Siz kimlersiniz” diye sordu Onlar da: “Müslümanlarız” diye cevap verdiler Bu sefer onlar: “Siz kimsiniz” diye sordular Berikiler de: “Allah’ın Rasûlüdür” dediler Ravi diyor ki: O arada kadının biri deve üzerindeki hevdeçten bir çocuk çıkararak: “Bu çocuk için de hac var mıdır?” diye sordu Rasûlullah (sav)’de “Evet sevabı da sanadır” diye cevap verdi (Müslim, Hac: 72; Ebû Davud, Menasik: 8)
2601- İbn Abbas (ra)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (sav) bir kadına uğramıştı Kadın perdesinin ardında idi Yanında da bir çocuğu vardı “Bu çocuk için hac var mıdır?” diye sordu Rasûlullah (sav): “Evet sevabı da sanadır” buyurdu (Müslim, Hac: 72; Ebû Davud, Menasik: 8)
16- RASÛLULLAH (SAV) HAC İÇİN MEDİNEDEN NE ZAMAN ÇIKMIŞTI?
2602- Aişe (ranha) anlatıyor: Rasûlullah (sav) ile birlikte Zilkade’nin bitimine beş gün kala hac için Medine’den çıkmıştık Mekke’ye yaklaştığımızda Rasûlullah (sav) yanında kurbanı olan kimselerin beytullahı tavaftan sonra ihramdan çıkmalarını emretti (Buhârî, Hac: 38; Müslim, Hac: 38)
17- MEDİNELİLERİN İHRAMA BÜRÜNECEKLERİ YER NERESİDİR?
2603- Abdullah b Ömer (ra)’den rivâyete göre, Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Medineliler, Zülhuleyfe denilen yerde, Şamlılar, Cuhfe denilen yerde, Necidliler, Karn denilen yerde ihrama girerler” Abdullah diyor ki: Bana ulaştığına göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Yemenliler de Yelemlem denilen yerde ihrama girerler” (Buhârî, Hac: 9; Ebû Davud, Menasik: 9)
18- ŞAMLILARIN İHRAMA BÜRÜNECEKLERİ YER
2604- Abdullah b Ömer (ra)’den rivâyete göre, adamın biri mescidde ayağa kalkarak şöyle dedi: “Ey Allah’ın Rasûlü! Nerede ihrama girmemizi emredersiniz?” diye sordu Rasûlullah (sav)’de: “Medineliler, Zülhuleyfe de; Şamlılar, Cuhfe’de; Necidliler, Karn’da ihrama girerler” buyurdu İbn Ömer diyor ki: Bazı kimselerin söylemesine göre, Rasûlullah (sav) “Yemenliler de Yelemlem denilen yerden ihrama girerler” buyurmuştur İbn Ömer şöyle diyordu: “Bunu ben Rasûlullah (sav)’in bizzat kendisinden duymadım” (Buhârî, Hac: 9; Dârimi, Menasik: 5)
19- MISIRLILAR İHRAMA NEREDE BÜRÜNÜRLER?
2605- Aişe (ra)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (sav): “Medineliler için Zülhuleyfeyi, Şam ve Mısır halkı için Cuhfe’yi; Iraklılar için Zat-u Irk’ı ve Yemenliler için de Yelemlem denilen yeri ihrama bürünme yeri olarak tayin etmiştir” (Buhârî, Hac: 9; Dârimi, Menasik: 5)
20- YEMENLİLER NEREDEN İHRAMA BÜRÜNÜRLER?
2606- İbn Abbas (ra)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (sav): “Medine halkı için Zülhuleyfeyi, Şamlılar için Cuhfe’yi, Necidliler için Karn denilen yeri, Yemenliler için de yelemlem denilen yeri ihrama bürünülecek yer olarak tayin etmişti” Ve şöyle buyurmuştu: “Belirtilen yerler hem ora halkı için hem de başka yerlerden gelip de oradan geçen kimseler içindir Bunun dışında Mekke’ye bu sınırlardan daha yakın yerde olanlar o yerlerden ihrama bürünürler ve Mekke’ye öylece gelirler” (Buhârî, Hac: 9; Dârimi, Menasik: 5)
21- NECİDLİLER NEREDE İHRAMA BÜRÜNÜRLER?
2607- Sâlim (ra)’in babasından naklettiğine göre, Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Medineliler, Zülhuleyfe’den; Şamlılar, Cuhfe’den; Necidliler, Karn denilen yerden ihrama bürünürler” Ben kendim bizzat duymadım ama Yemenlilerin de Yelemlem’den ihrama gireceği bildirilmiştir (Buhârî, Hac: 9; Dârimi, Menasik: 5)
22- IRAKLILAR NEREDEN İHRAMA BÜRÜNMELİ?
2608- Aişe (ranha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (sav): “Medineliler için Zülhuleyfe’yi; Şamlılar ve Mısırlılar için Cuhfe’yi; Iraklılar için Zat-ı Irk’ı; Necidliler için Karn’ı; Yemenliler için de Yelemlem denilen yeri ihrama girme yeri olarak belirlemiştir” (Buhârî, Hac: 9; Dârimi, Menasik: 5)
23- MEKKE’YE MİKATLARDAN DAHA YAKIN OLANLAR NE YAPAR?
2609- İbn Abbas (ra)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (sav), “Medineliler için Zülhuleyfe’yi; Şamlılar için Cuhfe’yi; Necidliler için Karn’ı; Yemenliler için Yelemlem’i ihrama girilecek yer olarak belirledi” Ve şöyle buyurdu: “Buralar ora halkı ve dışarıdan gelip oradan geçecek hac ve umre yapmak isteyen kimseler içindir Mekke’ye daha yakın olanlar ise bulundukları yerden ihrama girerler Mekke’ye gelinceye kadar durum böyledir” (Ebû Davud, Menasik: 9)
2610- İbn Abbas (ra)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (sav): “Medineliler için Zülhuleyfe’yi; Şamlılar için Cuhfe’yi; Yemenliler için Yelemlem’i; Necidliler için Karn’ı ihrama bürünme yeri olarak belirlemiştir Belirtilen yerler ora halkı için ve oradan geçerek hac ve umre yapmak isteyen herkes içindir Bu bölgelerden daha içeride olanlar Mekke’ye kadar bulundukları yerden ihrama girebilirler” (Ebû Davud, Menasik: 9; Buhârî, Hac: 9)
24- ZÜLHULEYFE’DE KONAKLAMAK GEREKİR Mİ?
2611- Abdullah b Ömer (ra)’den rivâyete göre, babası şöyle demiştir: “Rasûlullah (sav), Zülhuleyfe’deki Beyda denilen yerde geceledi ve o mescidde namaz kıldı” (Buhârî, Hac: 148; Tirmizî, Hac: 79)
2612- Abdullah b Ömer (ra)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (sav) Zülhuleyfe’deki Muarras denilen yerde kendisine “Kutsal Batha’dasınız” denildi” (Buhârî, Hac: 148; Tirmizî, Hac: 79)
2613- İbn Ömer (ra)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (sav) Zülhuleyfe’deki Batha denilen yerde konakladı ve orada namaz kıldı” (Buhârî, Hac: 148; Tirmizî, Hac: 79)
25- RASÛLULLAH (SAV) BEYDA DA NAMAZ KILMIŞ MIYDI?
2614- Enes b Malik (ra)’ten rivâyete göre: “Rasûlullah (sav), Beyda denilen yerde öğle namazını kıldı Binitine binerek Beyda dağına tırmandı, öğleyi kıldıktan sonra hac ve umre için ihrama girdi” (Dârimi, Hac: 12; Ebû Davud, Menasik: 21)
26- İHRAMA BÜRÜNMEDEN GUSUL GEREKİR Mİ?
2615- Abdurrahman b Kasım (ra) babasından naklediyor: Umeys’in kızı Esma Ebu Bekir es Sıddık’ın oğlu Muhammed’i, Beyda denilen yerde doğurmuştu Durumu Ebu Bekir Rasûlullah (sav)’e bildirince Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Hanımına gusledip ihrama girmesini emret” (Muvatta', Hac: 1; Dârimi, Hac: 11)
2616- Kasım b Muhammed (ra) babasından naklediyor: Ebu Bekir Rasûlullah (sav) ile birlikte veda haccı için yola çıkmıştı, yanında Umeys’i Has’amî’nin kızı Esma da vardı Zülhuleyfe’ye geldiklerinde Esma Muhammed b ebi Bekri doğurdu Ebu Bekir durumu Rasûlullah (sav)’e iletti Rasûlullah (sav)’de “Ebu Bekir’e, hanımına gusletmesini; hac için ihrama girmesini, insanların her yaptıklarını yapmasını sadece Kâbe’yi tavaf etmemesini söylemesini emretti” (İbn Mâce, Menasik: 83)
27- İHRAMLI KİMSE YIKANIR VE GUSLEDEBİLİR Mİ?
2617- İbrahim b Abdullah b Huneyn (ra) babasından naklediyor: “Abdullah b Abbas ve Misver b Mahreme Ebva denilen yerde bir anlaşmazlığa düştüler İbn Abbas: “İhramlı kimse başını yıkayabilir” derken; Misver: “Başını yıkayamaz” diyordu İbn Abbas, beni; Ebu Eyyub el Ensari’den bu konuyu sormam için göndermişti Yanına vardığımda onu kuyunun iki direği arasında bir elbiseyle gizlenip yıkanırken gördüm, selâm verdim ve: “Beni sana Abdullah b Abbas, Rasûlullah (sav) ihramlı iken başını yıkar mıydı?” diye sormam için gönderdi dedim Ebu Eyyub elini perde olarak kullandığı kumaş üzerine koyup başı görünecek kadar kumaşı aşağı indirdi sonra da şöyle dedi: “Bir kimse başına su döküyormuş ta o da yıkıyormuş gibi başını iki eliyle ovuşturarak: Rasûlullah (sav)’i böyle yaparken gördüm dedi” (İbn Mâce, Menasik: 22; Müslim, Hac: 13)
28- İHRAMLININ SARIMTIRAK KIRMIZI RENKLİ BİRŞEY GİYMESİ
2618- İbn Ömer (ra)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (sav): “İhramlı kimsenin za’feran ve vers boyasıyla boyanmış elbiseler giymesini yasakladı” (Tirmizî, Hac: 18; Buhârî, Hac: 21)
2619- Sâlim (ra) babasından naklediyor; Rasûlullah (sav)’e ihramlı kimsenin hangi elbiseleri giyemeyeceği sorulmuştu da Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Gömlek, bornoz, pantolon, sarık, vers ve za’feranla boyanmış elbiseler ve mest giyemezler ama ayakkabı ve terlik bulamayanlar mestlerini topuktan aşağı kesmek sûretiyle giyebilirler” (Tirmizî, Hac: 18; Buhârî, Hac: 21)
29- İHRAMLI KİMSE CÜBBE GİYEBİLİR Mİ?
2620- Safvan b Ya’la b Ümeyye (ra) babasından naklediyor; biz Ci’rane de iken Rasûlullah (sav)’i bir görebilsem dedim O bir çadırda bulunuyordu O sırada kendisine vahy gelmişti Ömer bana işaret ederek oraya gelmemi istedi Kafamı çadırdan içeri soktuğumda Rasûlullah (sav)’e bir adam gelmişti, umre için bir cübbe giyerek ihrama girmiş ve koku da sürünmüştü O adam: “Ey Allah’ın Rasûlü! İhram elbisesi yerine cübbe giymiş bir adam için ne dersiniz” demişti Tam o sırada vahiy gelmiş olup, Rasûlullah (sav) hırıltılı ses çıkarıyordu Vahiy bitip açılınca şöyle buyurdu: “Az önce soru soran adam nerede?” Adam yanına getirilince, Peygamberimiz: “Cübbeyi çıkar, süründüğün kokuyu yıka sonra da ihrama yeniden gir” buyurdu (Buhârî, Hac: 17; Müslim, Hac: 1)
30- İHRAMA GİREN GÖMLEK GİYEBİLİR Mİ?
2621- Abdullah b Ömer (ra)’den rivâyete göre, bir adam Rasûlullah (sav)’e gelerek, ihramlı kimsenin neleri giyip giyemeyeceğini sormuştu Rasûlullah (sav)’de şöyle buyurdu: “Gömlek, pantolon, bornoz giymeyiniz, sarık’ta sarmayınız, mest de giymeyiniz ancak ayakkabı ve terlik bulamayanlar mestlerini topuklardan yukarısını kesmek sûretiyle giyebilirler Za’feran ve vers sürülen hiçbir şeyi de giymeyiniz” (Tirmizî, Hac: 18; Buhârî, Hac: 22)
31- İHRAMDA ŞALVAR (PANTOLON) GİYİLİR Mİ?
2622- İbn Ömer (ra)’den rivâyete göre, Bir adam Ey Allah’ın Rasûlü! İhrama girdiğimizde hangi tür elbiseleri giymeliyiz?” diye sordu Rasûlullah (sav)’de: “Gömlek ve pantolon giymeyiniz, sarık sarmayınız, mest de giymeyiniz, ayakkabı ve terlik bulamayan kimse mestlerin topuklarından yukarısını kessin, za’feran ve vers ile boyanmış elbise de giymeyin” buyurdu (Tirmizî, Hac: 18; Buhârî, Hac: 22)
32- İHRAM ELBİSESİ BULAMAYAN KİMSE ZARURİ DURUMDA NE GİYER?
2623- İbn Abbas (ra)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (sav) anlatırken bizzat duydum şöyle diyordu: “İhramda belden aşağısı için giyilmesi gereken izar bulamayan şalvar, terlik ve ayakkabı bulamayan da mest giyebilir” (Tirmizî, Hac: 18; Buhârî, Hac: 22)
2624- İbn Abbas (ra)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (sav)’den işittim şöyle diyordu: “İhram için izar bulamayan şalvar giysin, ayakkabı ve terlik bulamayanlar ise mest giysinler” (Tirmizî, Hac: 18; Buhârî, Hac: 22)
33- İHRAMLI KADIN YÜZÜNÜ ÖRTÜP ELDİVEN KULLANIR MI?
2625- İbn Ömer (ra)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir adam kalktı ve: “Ey Allah’ın Rasûlü! İhramda bize hangi şeyleri giymemizi emredersin?” diye sordu Bunun üzerine Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Gömlek giymeyiniz, şalvar ve pantolon da giymeyiniz, sarık’ta sarmayınız, bornoz ve mest de giymeyiniz Ayakkabı ve terlik bulamaz iseniz mestlerinizin topuklarından yukarı kısmını keserek giyebilirsiniz Za’feran ve vers sürülmüş hiçbir şeyde giymeyiniz Kadınlar da ihramlı iken yüzlerine peçe takmasınlar ve eldiven de kullanmasınlar” (Tirmizî, Hac: 18; Buhârî, Hac: 21)
34- İHRAMA GİREN BORNOZ DA GİYEMEZ
2626- Abdullah b Ömer (ra) anlatıyor: Adamın biri Rasûlullah (sav)’e ihramlı kimsenin ne tür elbiseler giyebileceğini sormuştu da Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Gömlek giymeyiniz, sarık sarmayınız, şalvar ve pantolon türü şeyler giymeyiniz, bornoz da giymeyiniz Mest de giymeyiniz ancak ayakkabı ve terlik bulamayan kimse mestlerinin topuklarından üzerini keserek giyebilirler Za’feran ve vers sürünmüş elbiseleri de giymeyiniz” (Tirmizî, Hac: 18; Buhârî, Hac: 21)
2627- Yine İbn Ömer (ra)’den naklettiğine göre, bir adam Rasûlullah (sav)’e ihrama girdiğimizde hangi elbiseleri giyebiliriz diye sordu Rasûlullah (sav)’de şöyle buyurdu: “Gömlek giymeyiniz, şalvar ve pantolon türü şeyleride giymeyiniz, sarık da sarmayınız Bornoz da giymeyiniz, mest de giymeyiniz Ancak terlik ve ayakkabı bulamayan mestlerinin topuklardan yukarısını keserek giyebilir Vers ve za’feran sürülmüş şeyleri de giymeyiniz” (Tirmizî, Hac: 18; Buhârî, Hac: 21)
35- İHRAMDA SARIK SARILMAZ
2628- İbn Ömer (ra)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Adamın biri yüksek sesle Rasûlullah (sav)’e ihrama girdiğimizde neler giyelim diye sormuştu Rasûlullah (sav)’da şöyle buyurdu: “Gömlek giyme! Sarık sarma! Şalvar ve pantolon giyme! Bornoz giyme! Mest giyme! Ayakkabı ve terlik bulamayan kimse topuktan üstünü keserek giyebilir” (Tirmizî, Hac: 18; Buhârî, Hac: 21)
2629- Yine İbn Ömer (ra)’den rivâyete göre, bir adam yüksek sesle Rasûlullah (sav)’e ihrama girdiğimizde neleri giyebiliriz diye sormuştu Rasûlullah (sav)’de şöyle buyurdu: “Gömlek giyme! Sarık sarma! Bornoz giyme! Şalvar ve pantolon cinsi bir şeyler giyme, mest de giyme! Ancak terlik ve ayakkabı bulamayanlar mestlerinin topuktan üstünü keserek giyebilirler Vers ve zaferan boyası sürülmüş elbiseler giymeyiniz!” (Tirmizî, Hac: 18; Buhârî, Hac: 21)
36- İHRAMLI KİMSE MEST GİYEMEZ
2630- İbn Ömer (ra)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (sav)’den işittim şöyle diyordu: “İhramlı iken gömlek giymeyiniz! Pantolon ve şalvar türü şeyler de giymeyiniz! Sarık sarmayınız, bornoz giymeyiniz, mest de giymeyiniz” (Tirmizî, Hac: 18; Buhârî, Hac: 22)
37- AYAKKABI VE TERLİK BULAMAYAN MEST GİYEBİLİR
2631- İbn Abbas (ra)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (sav)’den işittim şöyle diyordu: “İhram için belden aşağıyı örtecek izar bulamayan şalvar giysin Ayakkabı ve terlik bulamayan da topuktan üzerini keserek mest giysin” (Tirmizî, Hac: 18; Buhârî, Hac: 22)
38- İHRAMLI KİŞİ MESTİN TOPUKTAN YUKARISINI KESEREK GİYER
2632- İbn Ömer (ra)’den rivâyete göre, Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “İhramlı kimse ayakkabı ve terlik bulamaz ise mest giysin ve topuklardan yukarı kısmını kessin” (Tirmizî, Hac: 18; Buhârî, Hac: 22)
39- İHRAMLI KADIN ELDİVEN TAKAMAZ
2633- İbn Ömer (ra)’den rivâyete göre, bir adam kalkıp: “Ey Allah’ın Rasûlü! İhramlı iken neleri giyebiliriz?” diye sordu Rasûlullah (sav)’de şöyle buyurdu: “Gömlek cinsi şeyler giymeyiniz! Şalvar ve pantolon cinsi şeyler de giymeyiniz Mest de giymeyiniz, ayakkabı ve terliği olmayan kimse mestlerinin topuktan üst tarafını keserek giyebilir Za’feran ve Vers sürülmüş elbiseler de giymeyin Kadınlar da ihramlı iken yüzlerini kapatmasınlar ve eldiven de kullanmasınlar” (Tirmizî, Hac: 18; Buhârî, Hac: 22)
40- İHRAMLI SAÇLARINI YAPIŞKAN BİR ŞEYLE KEÇELEŞTİRİR Mİ?
2634- Abdullah b Ömer (ra) kardeşi Hafsa’dan naklediyor: Peygamber (sav)’e: “Ey Allah’ın Rasûlü! Ne oluyor bu insanlara sen ihramlı iken onlar umre ihramından çıkmışlar” denildi Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Ben saçlarımı keçeleştirdim Kurbanımı da işaretleyip gönderdim dolayısıyla haccı yapıp bitirinceye kadar ihramdan çıkmayacağım” (Buhârî, Hac: 44; Ebû Davud, Menasik: 12)
41- İHRAMLI İKEN GÜZEL KOKU SÜRÜNÜLÜR MÜ?
2635- Sâlim (ra) babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (sav)’i saçlarını keçeleştirmiş vaziyette yüksek sesle telbiyede bulunurken gördüm” (Buhârî, Hac: 44; Ebû Davud, Menasik: 12)
2636- Aişe (ranha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (sav)’e ihrama girerken ve ihramdan çıkarken kendi ellerimle güzel koku sürmüştüm” (Ebû Davud, Menasik: 11; İbn Mâce, Menasik: 18)
2637- Aişe (ranha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (sav)’i ihrama girmezden önce ve beyti tavaf etmeden önce ihramdan çıkması için güzel kokular sürmüştüm” (Ebû Davud, Menasik: 11; İbn Mâce, Menasik: 18)
2638- Yine Aişe (ranha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (sav)’e ihrama girerken ve ihramdan çıkarken güzel kokular sürmüştüm” (Ebû Davud, Menasik: 11; İbn Mâce, Menasik: 18)
2639- Aişe (ranha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (sav)’i ihrama girmeye hazırlık için ve Kâbe’yi tavaftan önce; Cemre-i Akabeyi taşladıktan sonra ve Kâbe’yi tavaftan önce ihramdan çıkmaya hazırlık için güzel koku sürmüştüm” (Ebû Davud, Menasik: 11; İbn Mâce, Menasik: 18)
2640- Yine Aişe (ranha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (sav)’e ihrama girerken ve çıkarken güzel koku sürmüştüm Fakat o koku sizin kokularınıza benzemezdi, onun hiçbir eseri yoktu” (Ebû Davud, Menasik: 11; İbn Mâce, Menasik: 18)
2641- Osman b Urve (ra) babasından naklederek şöyle diyor: Aişe’ye; “Rasûlullah (sav)’e nasıl bir koku sürerdin” diye sordum O da şöyle dedi: “İhrama girerken de çıkarken de kokuların en güzelini sürerdim” (Ebû Davud, Menasik: 11; İbn Mâce, Menasik: 18)
2642- Aişe (ranha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “İhrama girerken Rasûlullah (sav)’e bulabildiğim kokuların en iyisini sürerdim” (Ebû Davud, Menasik: 11; İbn Mâce, Menasik: 18)
2643- Aişe (ranha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (sav) ihrama girerken ve çıkarken ve Beyt-i şerifi (Kâbe’yi) tavaf etmek istediği zaman bulabildiğim en güzel kokuyu sürerdim” (Ebû Davud, Menasik: 11; İbn Mâce, Menasik: 18)
2644- Aişe (ranha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (sav) ihramdan çıkmadan önce, Kâbe’yi tavaf etmeden önce Kurban bayramı günü misk kokusu sürmüştüm” (Ebû Davud, Menasik: 11; İbn Mâce, Menasik: 18)
2645- Aişe (ranha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (sav) ihramlı iken başına sürdüğüm güzel kokunun parlaklığına hala bakıyor gibiyim” Ahmed b Nasr’ın rivâyetinde ise şöyledir: “Rasûlullah (sav)’in başının ortasına sürdüğü miskin parlaklığı…” (Hala gözümün önündedir) (Ebû Davud, Menasik: 11; İbn Mâce, Menasik: 18)
2646- Aişe (ranha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (sav) ihramlı olduğu halde saçlarını ayırdığı başının ortasına sürdüğü kokunun parlaklığı gözükürdü” (Ebû Davud, Menasik: 11; İbn Mâce, Menasik: 18)
42- İHRAMLI İKEN KOKU NEREYE SÜRÜLÜR?
2647- Aişe (ranha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (sav)’in ihramlı iken başına sürdüğü kokunun parlaklığına bakıyor gibiyim (Buhârî, Hac: 18; Ebû Davud, Menasik: 11)
2648- Aişe (ranha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (sav) ihramlı iken saçlarının dibine sürdüğü kokunun parlaklığını seyrederdim (Buhârî, Hac: 18; Ebû Davud, Menasik: 11)
2649- Aişe (ranha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (sav)’in ihramlı iken saçlarını ayırdığı yere sürdüğü güzel kokunun parlaklığını görür gibiyim (Buhârî, Hac: 18; Ebû Davud, Menasik: 11)
2650- Aişe (ranha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (sav) ihramlı iken başına sürdüğü kokunun beyazlığını gördüm (Buhârî, Hac: 18; Ebû Davud, Menasik: 11)
2651- Aişe (ranha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (sav)’in ihramlı iken saçlarını ayırdığı yere sürdüğü güzel kokunun parlaklığını sanki görür gibiyim (Buhârî, Hac: 18; Ebû Davud, Menasik: 11)
2652- Aişe (ranha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (sav), ihrama girmek istediğinde bulabildiği en güzel koku ve yağla yağlanırdı O kadar ki saç ve sakalındaki yağ ve kokunun parlaklığını görürdüm” (Buhârî, Hac: 18; Ebû Davud, Menasik: 11)
2653- Aişe (ranha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (sav), ihrama girmeden önce bulabildiğim en güzel kokuyu sürerdim O derece ki saç ve sakalındaki güzel kokunun parlaklığını bakınca hemen görebilirdim” (Buhârî, Hac: 18; Ebû Davud, Menasik: 11)
2654- Aişe (ranha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (sav)’in saçlarını ayırdığı yere sürdüğü güzel kokunun parlaklığını üç gün sonra bile gördüğüm olmuştur” (Buhârî, Hac: 18; Ebû Davud, Menasik: 11)
2655- Aişe (ranha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (sav)’in saçlarını ayırdığı yerdeki sürünen kokunun izini üç gün sonra bile gördüğüm olmuştur” (Buhârî, Hac: 18; Ebû Davud, Menasik: 11)
2656- İbrahim b Muhammed b Münteşir (ra), babasından naklediyor: İbn Ömer’e, ihrama girerken koku sürünmenin caiz olup olmadığını sordum Şöyle dedi: “İhrama girerken koku sürüneceğime katran sürünürüm” Onun bu sözünü Âişe’ye naklettim, O da şöyle dedi: “Allah hayrını versin Ey Abdurrahman ben Rasûlullah (sav)’e güzel koku sürerdim de hanımlarını o kokuyla dolaşırdı; sabahleyin bile o kokunun tesiri hissedilirdi” (Buhârî, Hac: 18; Ebû Davud, Menasik: 11)
2657- İbrahim b Muhammed b Münteşir (ra), babasından naklederek şöyle diyor: İbn Ömer’den işittim şöyle diyordu: “İhramlı iken koku sürünüp sabahlayacağıma, katran sürünüp sabahlamam benim için daha iyidir Aişe’nin yanına giderek bu sözü ona naklettim, O da şöyle dedi: “Ben, Rasûlullah (sav)’e koku sürdüm de; O, kokusuyla hanımlarını dolaştı sabah olunca kokunun etkisi gitmeden ihrama girdi” (Buhârî, Hac: 18; Ebû Davud, Menasik: 11)

Alıntı Yaparak Cevapla