Yalnız Mesajı Göster

Sünen-İ Nesai Hacc

Eski 07-27-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sünen-İ Nesai Hacc



43- İHRAMLI İKEN ZA’FERAN SÜRÜLÜR MÜ?
2658- Enes (ra)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (sav), za’feran sürünmeyi erkeklere yasak etmiştir” (Buhârî, Libas: 34; Müslim, Libas: 23)
2659- Yine Enes (ra)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (sav), za’feran sürünmeyi yasak etmiştir” (Buhârî, Libas: 34; Müslim, Libas: 23)
2660- Enes (ra)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (sav), za’feran sürünmeyi yasaklamıştır” Hammad diyorki: “Erkekler için” (Buhârî, Libas: 34; Müslim, Libas: 23)
44- İHRAMLI KİMSE DEĞİŞİK BOYALAR DA KULLANAMAZ
2661- Safvan b Ya’la (ra), babasından naklediyor: Umre için ihrama giren bir adam Rasûlullah (sav)’e geldi; Adamın üzerinde dikilmiş bir elbise vardı ve elbisesine de değişik kokular sürmüştü Rasûlullah (sav)’e: “Umre için ihrama girdim ne yapmalıyım?” dedi Rasûlullah (sav)’de: “Hac’ta ne yaptıysan onu yap” buyurdu Adam: “Bu kokudan sakınır ve kokuyu yıkardım” dedi Rasûlullah (sav)’de: “Hac’ta ne yapıyorsan umrede de aynısını yap” buyurdu (Buhârî, Hac: 17; Müslim, Hac: 1)
2662- Safvan b Ya’la (ra), babasından naklederek şöyle diyor: Rasûlullah (sav) Cirane’de iken bir adam geldi, adamın üzerinde bir cübbe vardı, saç ve sakalını da sarıya boyamıştı ve şöyle dedi: “Ey Allah’ın Rasûlü! Ben gördüğün şu şeklimde umre için ihrama girdim” (ne yapmalıyım) dedi Rasûlullah (sav)’de: “Cübbeni çıkar, saç ve sakalındaki boyaları yıka Haccında ne yaparsan umrende de aynısını yap” buyurdu (Buhârî, Hac: 17; Müslim, Hac: 1)
45- İHRAMLI SÜRME KULLANABİLİR Mİ?
2663- Eban b Osman (ra), babasından naklederek şöyle diyor: Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “İhramlı kimse başından ve gözünden rahatsız olursa ağrıyan yerine sabır denilen ağrı kesiciden sarsın” (Müslim, Hac: 12; Buhârî, Hac: 18)
46- İHRAMLI BOYANMIŞ ELBİSE GİYER Mİ?
2664- Cafer b Muhammed (ra), babasından şöyle söylediğini naklediyor: Câbir’e giderek, Rasûlullah (sav)’in nasıl haccettiğini sordum O da şöyle anlattı: Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “İşin böyle olacağını bilseydim kurbanı göndermez ve umreye niyetlenirdim Kimin yanında kurbanı yoksa umresini yapıp ihramdan çıksın” Ali, Yemenden kurban getirmişti Rasûlullah (sav)’de onu Medine’den Mekke’ye göndermişti Bu arada Fatıma boyalı elbiseler giyip sürme çekmiş durumdaydı Ali, Fatıma’nın bu durumundan hoşlanmadı ve fetva sormak üzere Rasûlullah (sav)’e gitti ve: “Ey Allah’ın Rasûlü! Fatıma boyalı elbiseler giymiş ve sürme çekmiş ve babam böyle emretti diyor” dedi Bunun üzerine Peygamberimiz (sav): “Doğru söylemiş, doğru söylemiş, doğru söylemiş ona, Ben emrettim” buyurdu (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir)
47- İHRAMLI KİMSE ÖLÜRSE NASIL KEFENLENİR?
2665- İbn Abbas (ra)’tan rivâyete göre, bir adam bineğinden düştü ve hemen öldü Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Onu su ve sidr ile yıkayın, iki parça bezle kefenleyin, başı ve yüzü açıkta kalsın çünkü o kıyamet günü telbiye getirerek diriltilecektir” (Müslim, Hac: 14; İbn Mâce, Menasik: 89)
2666- İbn Abbas (ra)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir adam vefat etmişti Peygamber (sav) şöyle buyurdu: “Onu su ve sidr ile yıkayarak elbiseleriyle defnedin, yüzünü ve başını örtmeyin çünkü o kıyamet günü ihramlı vaziyette ve telbiye yaparak haşrolacaktır” (Müslim, Hac: 14; İbn Mâce, Menasik: 89)
48- HACCI İFRAD
2667- Aişe (ranha)’dan rivâyete göre, “Rasûlullah (sav) ifrad haccı yapmıştı” (İbn Mâce, Menasik: 37; Muvatta', Hac: 11)
2668- Aişe (ranha)’dan rivâyete göre, “Rasûlullah (sav) hac için ihrama girmişti” (İbn Mâce, Menasik: 37; Muvatta', Hac: 11)
2669- Aişe (ranha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Zilhicce hilalinde beş gün kala (yani zilkadenin yirmibeşinde) yola çıktık Rasûlullah (sav)’de: “Hac yapmak isteyen hac için umre yapmak isteyende umre için ihrama girsin” buyurdu (İbn Mâce, Menasik: 41; Ebû Davud, Menasik: 23)
2670- Aişe (ranha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (sav) ile birlikte yola çıktık, niyetinin hac yapmak olduğunu biliyorduk” (İbn Mâce, Menasik: 41; Ebû Davud, Menasik: 23)
49- HACCI KIRAN
2671- Ebu Vail (ra)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Subey b Ma’bed başından geçen bir olayı şöyle anlatıyor: “Ben Hıristiyan bir bedevi idim sonradan Müslüman oldum Cihada çok düşkündüm Bana hac ve umrenin farz olduğunu gördüm Kabilemden Hüreym b Abdullah denilen bir kimseye bu konuyu sordum O da: Hac ve umreyi birlikte yap sonra kolayına gelen bir kurbanı kes dedi Ben de hac ve umre için ihrama girdim Uzeyb denilen yere gelince Selman b Rabia ve Zeyd b Sûhan ile karşılaştım Benim hac ve umre için ihrama girdiğimi görünce biri diğerine bunun devesi kadar bile anlayışı yok dedi Bunun üzerine ben hemen Ömer’e gelerek, “Ey Mü’minlerin emiri dedim Ben Müslüman oldum, cihada karşı da çok düşkünüm kendime hac ve umrenin farz olduğunu görür görmez Hüreym b Abdullah’a geldim ve hac ve umrenin kendime farz olduğunu söyledim O da: “Hac ve umreyi ikisini birlikte yap sonra da kolayına gelen bir kurbanı kesiver” dedi Ben de hac ve umre için ihrama girdim Uzeyb’e geldiğimde, Selman b Rabia ve Zeyd b Sûhan ile karşılaştım, bunlardan biri diğerine: “Bunda devesi kadar bile anlayış yok” dedi diye şikayette bulundum Bunun üzerine Ömer: “Sen Peygamber (sav)’in yaptığını yapmışsın ve onun yolundasın” dedi (Ebû Davud, Menasik: 24; İbn Mâce, Menasik: 38)
2672- Şakîk b Seleme (ra) Ebu Vail’den naklediyor: “Tağlip kabilesinden Subay b Ma’bed denilen kimse önceden Hıristiyan’dı sonradan Müslüman oldu İlk mükellefiyeti hac olmuştu, bu yüzden hac ve umre için ihrama girdi yani hac ve umre her ikisi için ihrama girmişti Yolda Selman b Rabia ve Zeyd b Sûhan’la karşılaştı Onlardan biri: “Sen devenden daha sapıksın” dedi Sübey bu söz bana o kadar tesir etti ki, Ömer’e kadar geldim ve durumu ona anlattım Ömer de: “Sen Peygamberin yaptığını yapmışsın” cevabını verdi (Ebû Davud, Menasik: 24; İbn Mâce, Menasik: 38)
2673- Mervan b Hakem (ra)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Osman’ın yanında oturuyordum Ali’nin hac ve umreyi beraber yaptığını duydu ve: “Biz bundan yasaklanmamış mıydık?” dedi O da: “Evet” dedi ve: “Ben Rasûlullah (sav)’in ikisini birlikte yaptığını duydum Senin emrinle Rasûlullah (sav)’in sözünü terk edemem” diye cevap verdi (Buhârî, Hac: 34; Müsned: 717)
2674- Mervan (ra)’dan rivâyete göre, Osman Temettü haccı yapmayı yasaklamıştı Ali’nin hacla umreye birlikte ihrama girip niyet ettiğini görünce: “Benim yasaklamama rağmen sen hacla umreyi beraber mi yapıyorsun” dedi Bunun üzerine Ali: “İnsanların birinin emriyle Rasûlullah (sav)’in sünnetini terk edemem” diye cevap verdi (Buhârî, Hac: 34)
2675- Bera (ra)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (sav), Ali’yi Yemen’e vali tayin ettiği zaman ben de yanındaydım Yemen’den dönünce, Peygamber (sav)’in yanına girdi Ali devamla şöyle anlattı: Rasûlullah (sav)’in huzuruna vardım bana: “Nasıl yaptın?” dedi Bende “Senin gibi ihrama girdim” dedim Rasûlullah (sav): “Ben kurbanımı sevkettim ve haccı kırana niyetlendim” buyurdu ve ashabına da şöyle söyledi: “Eğer işlerin böyle olacağını bilseydim sizin gibi yapardım Fakat ben kurbanı sevkettiğim için kıran haccına niyetlendim” (Ebû Davud, Menasik: 24)
2676- Imran b Husayn (ra)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (sav), hacla umreyi birleştirdi Daha sonra bu uygulamayı yasaklayan bir ayet nazil olmadığı gibi, Rasûlullah (sav)’de vefatından önce böyle bir yasaklama getirmedi (Ebû Davud, Menasik: 24; İbn Mâce, Menasik: 38)
2677- Imran (ra), Mutarrıf’den naklediyor: Rasûlullah (sav) hacla umreyi birleştirdi yani Temettü haccı yaptı daha sonra bu uygulamayı yasaklayan bir ayet olmadığı gibi Rasûlullah (sav)’de bu uygulamayı yasak etmedi Ancak bir kişi bu konuda kendi görüşüne göre uygulama yaptı (Buhârî, Hac: 36; Müslim, Hac: 23)
2678- Mutarrıf b Abdullah (ra)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Imran b Husayn bana şöyle demişti: “Rasûlullah (sav) ile birlikte temettu haccı yapmıştık” (Müslim, Hac: 23; İbn Mâce, Menasik: 40)
2679- Enes (ra)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (sav)’in şöyle dediğini duydum: “Hac ve umreye birlikte niyet ettim, Hac ve umreye birlikte niyet ettim” (Ebû Davud, Menasik: 24; İbn Mâce, Menasik: 38)
2680- Enes (ra)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (sav)’i Hac ve umre için ikisini birden niyet ederek ihrama girdiğini duydum (Ebû Davud, Menasik: 24; İbn Mâce, Menasik: 38)
2681- Bekir b Abdullah el Müzenî (ra)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Enes’ten işittim şöyle diyordu: “Rasûlullah (sav)’den işittim hac ve umreye birlikte niyet etmişti, bunu İbn Ömer’e anlattım Bana sadece hac için ihrama gir dedi Daha sonra Enes’le karşılaştım, ona İbn Ömer’in söylediklerini aktardım Enes dedi ki: “Siz bizi çocuk mu sanıyorsunuz? Rasûlullah (sav)’in umre ve hacca birlikte niyet ettim dediğini bizzat duydum” (Buhârî, Hac: 34; Tirmizî, Hac: 10)
50- TEMETTÜ HACCI
2682- Sâlim b Abdullah (ra)’tan rivâyete göre, Abdullah b Ömer şunları anlattı: Rasûlullah (sav), veda haccında hac ve umreye niyet ederek temettü haccı yapmıştı Beraberinde kurbanını getirmişti Zülhuleyfe’de umre için ihrama girdi sonra hac için tekrar ihrama girdi İnsanlar da Rasûlullah (sav) ile beraber hac ve umreye niyet ederek temettü haccı yaptılar İnsanlardan bir kısmı Rasûlullah (sav) gibi kurbanını sevketti, kimisi de sevketmedi Rasûlullah (sav), Mekke’ye gelince insanlara şöyle dedi: “İçinizden kim kurbanını önceden göndermişse haccını bitirinceye kadar ihramlıya haram olan şeyler (kendisine) haramdır Kim de kurbanını göndermemiş ise Kâbe’yi tavaf etsin, Safa ile Merve arasında Sa’y etsin, başını traş etsin ve ihramdan çıksınlar sonra hac için tekrar ihrama girerek kurbanlarını göndersinler Kim de kurban bulamaz ise üç gün hacta yedi günde memleketlerine dönünce oruç tutsunlar
Rasûlullah (sav) Mekke’ye gelince tavafını yaptı ilk olarak Hacer’ül-Esvedi istilâm etti Daha sonra yedi şavtın üçünü hızlıca koşarak, diğer dördünü de normal bir şekilde tamamladı Böylece tavafını bitirince Makamı İbrahim’de iki rekat namaz kılarak selâm verdi Sonra safa tepesine gelerek Safa ile Merve arasında yedi sefer koştu Daha sonra haccını yapıp kurbanını kesinceye kadar ihramlıya haram olan her şeye dikkat etti Tavafı ifadayı yaparak ihramdan çıktı ve haram olan şeyler helâl olmuş oldu Müslümanlardan da daha önce Mekke’ye hedy gönderenler de Peygamber (sav)’in yaptığını yaptılar (Buhârî, Hac: 37; Müslim, Hac: 24)
2683- Abdurrahman b Harmele (ra)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Said b Müseyyeb’ten işittim şöyle diyordu: “Ali ve Osman hac için beraberlerdi Yolda bir konaklama yerinde Osman hac ile umrenin birlikte yapılmasını yasakladı Ali onun yola çıktığını gördüğünüz zaman siz de çıkın dedi Ali ve arkadaşları umre için ihrama girdiler Osman da onları engellemedi Bunun üzerine Ali: “Temettü haccının yapılabileceği konusunda Rasûlullah (sav)’in uygulaması sana haber verilmedi mi?” dedi Osman: “Evet haberim var” dedi Bu sefer Ali: “Rasûlullah (sav)’in temettü haccı yaptığını duymadın mı?” dedi Osman da: “Evet duydum” dedi (Müslim, Hac: 23; Buhârî, Hac: 37)
2684- Nevfel b Haris b Abdulmuttalip (ra) şöyle anlatır: Sa’d b Ebî Vakkas ile Dahhak b Kays’ın, Muaviye b ebu Süfyan ile haccettiği sene yapılan temettü haccı konusunda şöyle der: Dahhak Sa’de: “Bu şekilde Allah’ın emirlerini bilmeyenler yapar” dedi Sa’d: “İyi konuşmadın ey kardeşimin oğlu” deyince, Dahhak şöyle dedi: “Ömer temettü haccını yasak etti” Bunun üzerine Sa’d: “Rasûlullah (sav) böyle yaptı, biz de aynısını yapmıştık” diye cevap verdi (Müslim, Hac: 23; Muvatta', Hac: 17)
2685- İbrahim b Ebu Musa (ra) anlatıyor: Ebu Musa’da temettü haccının yapılabileceğine fetva verirdi Bir adam kendisine: “Ağır ol! Halife’nin bu konudaki yeni emirlerini sen herhalde bilmiyorsun” dedi Hemen giderek Ömer’i buldum ve durumu ondan sordum Ömer şöyle dedi: “Peygamber (sav)’in böyle yaptığını biliyorum fakat erak denilen yerde insanların hanımlarıyla beraber olduktan sonra saçlarından sular damlayarak hacca gitmelerini hoş bulmuyorum” diye cevap verdi (Müslim, Hac: 23; Tirmizî, Hac: 12)
2686- İbn Abbas (ra)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ömer’in şöyle dediğini duydum: “Ben Umre ile haccın birleştirilmesini yani Temettu haccını yasakladım Her ne kadar Rasûlullah (sav)’in yaptığını ve Allah’ın Kitab’ında olduğunu bilmeme rağmen” (Bazı maslahatlardan dolayı yasaklamıştı) (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir)
2687- Tavus (ra)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Muaviye, İbn Abbas’a: “Merve’de Peygamber (sav)’in saçlarını kısalttığımı bilmiyor musun?” dedi İbn Abbas: “Hayır” diye cevap verdi Başka bir zaman İbn Abbas şöyle demiştir: “Bu Muaviye, Peygamber (sav)’in temettu haccını yaptığını bilmesine rağmen yasaklamıştır” (Buhârî, Hac: 128; Tirmizî, Hac: 74)
2688- Ebu Musa (ra) anlatıyor: Rasûlullah (sav), Bahta da iken yanına vardım, “İhrama nasıl girdin?” diye sordu “Rasûlullah (sav)’in girdiği gibi” diye cevap verdim “Kurbanı sevkettin mi?” dedi “Hayır” dedim “Öyleyse Kâbe’yi tavaf et Safa ile Merve arasında sa’y yap sonra da ihramdan çık” buyurdu Ben de: “Kâbe’yi tavaf edip, Safa ile Merve arasında da sa’y ettikten sonra kabilemden bir kadına uğradım O da saçlarımı düzeltip taradıktan sonra başımı yıkayıverdi Ben daha sonraları Ebu Bekir ve Ömer’in halifeliği zamanında bu konuda Peygamber (sav)’den duyduğuma göre, fetva veriyordum Yine bir hac mevsindeydi adamın biri bana; “Halifenin hac konusundaki yeni emrini bilmiyorsun galiba” dedi Ben de insanlara: “Ey İnsanlar, benim size hac konusunda söylediklerimi yapmakta acele etmeyin Şimdi halife gelecek onun söylediklerini yapın” dedim Halife gelince: “Ey Mü’minlerin emiri! Hac konusundaki yeni emriniz nedir?” diye sordum Ömer şöyle dedi: “Eğer Allah’ın Kitab’ına bakarsak Allah orada: “Hac ve Umrenizi Allah için tamamlayın” buyurmakta, Peygamber (sav)’in sünnetine bakarsak Peygamber (sav): “Kurban kesinceye kadar ihramlıya haram olan hiçbir şeyi yapmamıştır” (Buhârî, Hac: 32; İbn Mâce, Menasik: 40)
2689- Mutarrif (ra)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: İmran b Husayn bana: “Rasûlullah (sav), hac ile umreyi birleştirip temettu haccı yapmıştı Biz de onunla birlikte temettu haccı yapmıştık Ancak bir kişi var ki kendi görüşünü uygulamaktadır” dedi (Buhârî, Hac: 36; Müslim, Hac: 23)
51- İHRAMA GİRERKEN BESMELE ÇEKMEK
2690- Cafer b Muhammed (ra) babasından naklediyor ve şöyle diyor: Câbir b Abdullah’a giderek, Rasûlullah (sav)’in nasıl hac yaptığını sorduk O da şöyle anlattı: “Rasûlullah (sav) Medine’de dokuz sene kaldıktan sonra Müslümanlara hacca gideceğini ilân ettirdi Bu yüzden peygamberle hacca gitmek üzere çevreden pek çok kişi Medine’ye gelmişti Böylece Rasûlullah (sav)’e uyacak ve onun yaptıklarını yapacaklardı Rasûlullah (sav) zilkade ayının bitmesine beş gün kala yola çıktı Biz de onunla beraber çıktık Câbir diyor ki: Rasûlullah (sav) aramızda iken ona Kur’an iniyor o da onun yorum ve sonuçlarını biliyordu O ne yapıyorsa biz de aynen yapıyorduk Yola çıkarken niyetimiz sadece hac yapmaktı” (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir)
2691- Aişe (ranha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Hac yapmak için yola çıkmıştık, Serif denilen yere gelince ben hayız görmeye başladım Ben ağlarken Rasûlullah (sav) yanıma girdi ve “Hayız mı oldun?” dedi Ben de: “Evet” dedim Bunun üzerine: “Bu hayız görme hali Allah’ın ademin kızları için takdir ettiği bir özelliktir Bu sebeple ihramlının yaptığı her şeyi yap sadece tavafı yapma” buyurdu (Müslim, Hac: 17; İbn Mâce, Menasik: 36)
52- İHRAMA GİREN NİYETİNİ BELİRTMELİ Mİ?
2692- Tarık b Şihab (ra), Ebu Musa’dan naklediyor Yemen’den yeni gelmiştim Rasûlullah (sav) hac için çıktığı yolculukta Batha’da konaklamıştı Bana: “Hac için niyet ettin mi?” diye sordu Ben de: “Evet” dedim “Nasıl niyet ettin?” buyurdu Ben de: “Rasûlullah (sav) ne için ihrama girdiyse ben de onun için ihrama girip niyet ettim” dedim Bunun üzerine Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Kâbe’yi tavaf et, Safa ile Merve arasında sa’y ettikten sonra ihramdan çık” Dediklerini yaptım, bir kadına uğradım saçlarımı düzeltip tarayıverdi Ömer’in halifeliği zamanına kadar bana hacla alakalı sorulan sorulara bu şekilde cevap veriyordum Ömer zamanında adamın biri bana: “Ey Ebu Musa! Bu konularda biraz ağır ol bakalım Sen hac konusunda halifenin yeni emirlerini herhalde bilmiyorsun” dedi Ebu Musa diyor ki: “Benim size hacla ilgili söylediklerimi uygulamakta acele etmeyiniz Şimdi halife gelecek onun söylediklerine uyunuz” dedim Ömer gelerek şöyle dedi: “Eğer Allah’ın Kitab’ına bakarsak hac ve umrenin tamamlanmasını emrediyor Peygamber (sav)’in sünnetini alırsak Peygamber (sav), sevkettiği kurban yerine varıncaya kadar ihramdan çıkmıyordu” (Buhârî, Hac: 32; Müslim, Hac: 22)
2693- Cafer b Muhammed (ra) babasından şöyle aktarıyor: Câbir b Abdullah’a giderek Rasûlullah (sav)’in nasıl hac yaptığını sorduk, şöyle anlattı: “Ali Yemen’den kurbanlık bir hayvan getirmişti Rasûlullah (sav) onu Medine’den hediye olarak gönderdi” Bu sırada Ali’ye: “Nasıl niyet ederek ihrama girdin?” diye sordu: Ali’de: “Rasûlullah (sav) ne niyetle girdiyse ben de o niyetle girdim” diye cevap verdi ve yanımda da kurbanım var Bunun üzerine Peygamber (sav): “Öyleyse ihramdan çıkma” buyurdu (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir)
2694- Câbir (ra)’den rivâyete göre: Ali, vergi toplama görevinden dönmüştü Rasûlullah (sav) ona: “Ey Ali! Hangi niyetle ihrama girdin?” diye sordu “Peygamber (sav)’in girdiği niyetle girdim” diye cevap verdi “Öyleyse kurban gönder ve ihramlı olarak böylece kal” Ali’de böylece kurbanını gönderdi (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir)
2695- Ebu İshak (ra), Bera’dan naklederek şöyle diyor: Rasûlullah (sav), Ali’yi Yemen’e emir tayin ettiği zaman bende vardım Ondan sonra pek çok mal varlığına sahip oldum Ali, Yemen’den dönünce olanları şöyle anlattı: “Gelince baktım ki Fatıma evin her yanına güzel kokular püskürtmüş hemen onun üzerine yürüdüm” O da: “Sana ne oluyor? Rasûlullah (sav) asabına böyle yapmalarını emretti onlar da böyle yaparak ihramdan çıktılar diyerek bana çıkıştı” Ben de Rasûlullah (sav)’in niyetiyle niyetlenip ihrama girdim diyerek, Rasûlullah (sav)’in yanına geldim Bana: “Ne diye niyet etmiştin?” dedi Ben de: “Sen ne diye niyet ettinse ben de aynı şekilde niyet ettim” dedim Bunun üzerine şöyle buyurdu: “Öyleyse ben hedy sevkettim ve haccı kırana niyet ettim” (Ebû Davud, Menasik: 24)
53- UMRE NİYETİYLE İHRAMA GİRİLİRSE HAC YAPILIR MI?
2696- Nafi (ra) anlatıyor, Haccac’ın Mekke’de İbn-üz Zübeyr’i kuşattığı zaman İbn Ömer hac yapmak istedi Bunun üzerine kendisine: “Onlar orada savaş yapıyorlar senin hac yapmana engel olmalarından korkarım” dedim O da şu cevabı verdi: “Allah’ın Rasûlünde sizin için güzel örneklik vardır Allah’ın Rasûlü ne yapmışsa bizde onu yaparız, umre yapacağıma sizi şahit tutuyorum” Daha sonra da yola çıktı Beyda sırtlarına gelince; Hac ta umrede aynı şeydir dolayısıyla hacla umreyi birlikte yapacağım dedi ve Kudeyd’ten satın aldığı kurbanı Mekke’ye gönderdi Kendisi de umre ve hac yapmak için ihrama girerek yola çıktı Mekke’ye gelince, Kâbe’yi tavaf etti Safa ile Merve arasında da sa’y ettikten sonra başka bir şey yapmadı Ne kurban kesti ne de traş oldu ne de saçlarını kısalttı Bayram gününe kadar ihramlıya haram olan hiçbir şeyi yapmadı Bayram günü kurbanını kesti, traş oldu haccın ve umrenin tavafını bir sefer de yaptı İbn Ömer şöyle dedi: “Rasûlullah (sav)’de böyle yapmıştı” (Muvatta', Hac: 12; Ebû Davud, Menasik: 24)
54- TELBİYE NASIL YAPILIR?
2697- Sâlim babasından, şöyle haber vermektedir: Rasûlullah (sav) ihrama girince: “Emrine hazırım Ey Allah’ım! Emrine hazırım senin hiçbir ortağın yoktur Emret emrine hazırım Eksiksiz tüm övgüler Sana mahsustur Her türlü nimetleri veren de sensin Saltanat ve otorite Sana aittir Senin ortağın yoktur” dediğini duydum Abdullah b Ömer şöyle diyordu: “Rasûlullah (sav), Zülhuleyfe de iki rekat namaz kıldı Sonra devesi üzerinde Zülhuleyfe mescidi yanında yukarıdaki şekilde telbiyede bulunarak ihrama girdi (Müslim, Hac: 3; Ebû Davud, Menasik: 27)
2698- Abdullah b Ömer (ra)’den rivâyete göre, Rasûlullah (sav) şöyle telbiye getirirdi: “Emrine hazırım ey Allah’ım, emrine hazırım Emrine hazırım senin hiçbir ortağın yoktur Emrine hazırım Tüm eksiksiz övgüler Sana mahsustur Her türlü nimetleri veren de sensin saltanat ve otorite Sana aittir Senin hiçbir ortağın yoktur” (Buhârî, Hac: 26; Tirmizî, Hac: 13)
2699- Abdullah b Ömer (ra)’den rivâyete göre, Rasûlullah (sav)’in telbiyesi şöyledir dedi: “Emrine hazırım Allah’ım, emrine hazırım Emrine hazırım senin ortağın yoktur Emrine hazırım Tüm eksiksiz övgüler Sana aittir Tüm nimetler de sendendir Tüm saltanat ve otorite Sana aittir Senin hiçbir ortağın yoktur” (Buhârî, Hac: 26; Tirmizî, Hac: 13)
2700- Abdullah b Ömer (ra), babasından aktararak şöyle demiştir: Rasûlullah (sav)’in telbiyesi şöyleydi: “Emrine hazırım Allah’ım, emrine hazırım Emrine hazırım senin hiçbir ortağın yoktur Emrine hazırım Tüm eksiksiz övgüler Sana mahsustur Tüm nimetler de sendendir Saltanat ve otorite de Sana mahsustur” İbn Ömer şu ilaveyi yapmıştır: “Emret daima emrine hazırım senden mutluluklar dilerim Hayırları veren sensin İstekler ancak senden istenir kulluk ta ancak Sana yapılır” (Buhârî, Hac: 26; Tirmizî, Hac: 13)
2701- Abdullah b Mes’ud (ra)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (sav)’in telbiyesi şöyle idi: “Emrine hazırım Allah’ım! Emrine hazırım Emrine hazırım! Senin hiçbir ortağın yoktur Emrine hazırım, tüm eksiksiz övgüler Sana mahsustur Tüm nimetleri veren de sensin” (Müsned: 3702)
2702- Ebu Hüreyre (ra)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (sav)’in telbiyede bulunurken şöyle de demişti: “Emret emrine hazırım ey gerçek ilâh…” (İbn Mâce, Menasik: 15; Müsned: 5783)
55- TELBİYEYİ YÜKSEK SESLE YAPMAK
2703- Hallad b Saib (ra) babasından Rasûlullah (sav)’in şöyle buyurduğunu naklediyor: “Bana Cebrail geldi ve dedi ki: “Ey Muhammed, ashabına telbiye getirirlerken seslerini yükseltmelerini emret” buyurdu (Tirmizî, Hac: 14; İbn Mâce, Hac: 4)

Alıntı Yaparak Cevapla