Prof. Dr. Sinsi
|
Sünen-İ Nesai Hacc
100- İHRAMLI VEFAT EDERSE, KEFENLENİRKEN YÜZÜ VE BAŞI ÖRTÜLMEZ
2808- İbn Abbas (r a)’tan rivâyete göre, adamın biri, Rasûlullah (s a v) ile beraber haccediyordu Devesinden düştü ve öldü Bunun üzerine Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Yıkayın her iki ihram elbisesini kefen olarak kullanın başını va yüzünü örtmeyin çünkü o kıyamet günü telbiye ederek diriltilecektir ” (Buhârî, Muhsar: 31; İbn Mâce, Menasik: 89)
101- İHRAMDA ÖLEN KEFENLENİRKEN BAŞI KAPATILMAZ
2809- İbn Abbas (r a)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir adam Peygamberle birlikte ihramlı vaziyette hac için yola çıkmıştı Devesinden düşüp boynu kırıldı ve öldü Bunun üzerine Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Onu su ve sidr ile yıkayın, iki ihram elbisesini kefen olarak kullanın, başını da örtmeyin çünkü o kıyamet günü telbiye getirerek diriltilecektir ” (Buhârî, Muhsar: 31; İbn Mâce, Menasik: 89)
102- HAC İÇİN YOLA ÇIKANA DÜŞMAN ENGEL OLURSA NE YAPMALI?
2810- Abdullah b Abdullah ve Sâlim b Abdullah (r anhüma) haber verdiklerine göre, İbn Zübeyr daha öldürülmeden önce Mekke kuşatıldığında Abdullah b Ömer’e bu sene hac yapmaman sana zarar vermez çünkü Kâbe’yi tavaf etmemize engel çıkmasından korkuyoruz dedik O da şöyle dedi: Biz Rasûlullah (s a v) ile beraber yola çıkmıştık, Kureyş kafirleri Kâbe’yi ziyaretimize engel oldular Bunun üzerine Peygamber (s a v) kurbanını kesti, başını traş etti Sizler şahit olun ki ben Allah’ın izniyle umre yapmayı kendime vacip kıldım ve gidiyorum Eğer Kâbe’yi tavafa engel olmazsa tavaf ederdim Kâbe’yle arama bir engel çıkarsa, kendisiyle beraber bulunduğun zaman Rasûlullah (s a v)’in yaptığı gibi yaparım Bir süre yürüdükten sonra şöyle dedi Umre ve Hac ikisi de birdir Şahit olun ki umreyle beraber hac ta yapacağım Bunun üzerine kurban bayramı gününe kadar ve kurbanını kesinceye kadar ihramdan çıkmadı (Buhârî, Muhsar: 31; İbn Mâce, Menasik: 89)
2811- Haccac b Amr el Ensarî (r a)’den rivâyete göre, kendisi Rasûlullah (s a v)’in şöyle buyurduğunu işitmiştir: “Kim topal olur ve ayağı kırılırsa ihramdan çıkar ve sonra hacceder” Bu durumu İbn Abbas ve Ebu Hureyre’ye sordum da ikisi de: “Doğrudur” dediler (İbn Mâce, Menasik: 85; Tirmizî, Hac: 96)
2812- Haccac b Amr (r a) Rasûlullah (s a v)’in şöyle buyurduğunu anlatıyor: “Kimin ayağı kırılır ve topal olursa, ihramdan çıkar ertesi yıl haccını tekrar yapar ” Bu durumu Ebu Hüreyre ve İbn Abbas’a sordum İkiside doğrudur dediler Şuayb kendi rivayetinde şu ilaveyi yapar “Ertesi yıl tekrar hac yapar ” (İbn Mâce, Menasik: 85; Tirmizî, Hac: 96)
103- RASÛLULLAH (S A V) MEKKE’YE NASIL GİRMİŞTİ?
2813- Abdullah b Ömer (r a)’in anlattığına göre, Rasûlullah (s a v) Mekke’ye gittiğinde zî tuva denilen yerde konaklayarak geceyi orada geçirdi Sabah namazını da orada kıldı, namaz kıldığı yer sert ve biraz yüksekçe bir yerdi Şimdiki mescidin yapıldığı yer değil fakat onun biraz altındaki sert tümsekti (Ebû Davud, Menasik: 44; İbn Mâce, Menasik: 85)
104- MEKKE’YE GECE Mİ GİRMELİ?
2814- Muharriş el Ka’bî (r a)’den rivâyete göre, Peygamber (s a v) geceleyin Cirane’den çıktı yaya olarak umresini yapıp bitirdi Cirane’de gecelemiş gibi orada sabahladı Güneş batıya kayınca Cirane’den çıktı Batnı Serif yolunu takip ederek Serif’le Medine yolunun birleştiği yere kadar geldi (Ebû Davud, Menasik: 44; İbn Mâce, Menasik: 85)
2815- Muharriş el Ka’bî (r a)’den rivâyete göre, Peygamber (s a v) Cirane’den gece çıktı sanki gümüş topu gibi parlıyordu, umresini yapıp sonra Cirane’ye geri döndü sanki geceyi orada geçirmişti (Ebû Davud, Menasik: 44; İbn Mâce, Menasik: 85)
105- MEKKE’YE NEREDEN GİRİLİR?
2816- İbn Ömer (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v), Batha’nın yukarı tarafından girdi çıkarken de Batha’nın aşağı tarafından çıktı (Ebû Davud, Menasik: 45; İbn Mâce, Menasik: 81)
106- PEYGAMBER (S A V) MEKKE’YE SANCAKLA MI GİRMİŞTİ?
2817- Câbir (r a)’den rivâyet edildiğine göre, Peygamber (s a v) Mekke’ye girdiğinde sancağı beyaz renkteydi (Tirmizî, Cihad: 9; Ebû Davud, Cihad: 76)
107- MEKKE’YE İHRAMSIZ GİRİLEBİLİR Mİ?
2818- Enes (r a)’ten rivâyete göre, Peygamber (s a v), Mekke’ye girdiğinde başında miğfer vardı Kendisine İbn Hatal’ın Kâbe’nin örtüsüne sığındığı haber verilince “Öldürün onu” buyurdu (İbn Mâce, Cihad: 18; Tirmizî, Cihad: 18)
2819- Enes (r a)’ten rivâyete göre, Peygamber (s a v), Mekke’ye fetih yılı girdiğinde başında miğferi vardı (İbn Mâce, Cihad: 18; Tirmizî, Cihad: 18)
2820- Câbir b Abdullah (r a)’tan rivâyete göre, “Peygamber (s a v) Mekke fethi yılı Mekke’ye başında siyah bir sarıkla ve ihramsız olarak girmişti ” (Tirmizî, Libas: 11; İbn Mâce, Cihad: 18)
108- RASÛLULLAH (S A V) MEKKE’YE HANGİ GÜN GİRDİ?
2821- İbn Abbas (r a)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) ve ashabı hac için ihrama girdiklerinin dördüncü günü Mekke’ye geldiler Peygamber (s a v) efendimiz onlara ihramdan çıkmalarını emretti (Buhârî, Hac: 34; Müslim, Hac: 38)
2822- Yine İbn Abbas (r a)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) Zilhiccenin dördünde geldi hac için ihrama girdi Sabah namazını Batha’da kıldı; “Umre yapmak isteyen yapsın” buyurdu (Buhârî, Hac: 34; Müslim, Hac: 38)
2823- Câbir (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v), Mekke’ye Zilhicce’nin dördüncü günü gelmişti (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir )
109- İMAMIN ÖNÜNDEN GİTMEK VE KAFİRLERE MEYDAN OKUMAK
2824- Enes (r a)’ten rivâyete göre, Rasûlullah (s a v), kaza umresi için Mekke’ye girerken Abdullah b Revaha önünden şöyle diyerek yürüyordu: “Savulun kafir evlatları O’nun yolundan, bugün O’nun gelişiyle sizi vuracağız, öyle bir vuruş ki koparacak kafayı boyundan ve dostu dostundan ayırmış olacaktır ” Bunun üzerine Ömer ona: “Hem Rasûlullah (s a v)’in önünde yürüyorsun hem de Allah’ın mescidinde şiir okuyorsun” dedi Peygamber (s a v)’de: “Dokunma ona, bu söyledikleri düşmanlara ok yarasından daha tesirlidir” buyurdu (Tirmizî, Edeb: 69)
110- MEKKE’NİN KUTSALLIĞI
2825- İbn Abbas (r a) anlatıyor, Rasûlullah (s a v), Mekke fethi günü şöyle buyurdu: “Bu belde (yani Mekke) Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günden beri kutsal bir yerdir Bu belde kıyamete kadar Allah’ın emriyle mukaddes (haram) bir yerdir Bu sebeple dikenleri koparılmaz, av hayvanları ürkütülmez, buluntu eşyaları sadece sahibini bulmak ve vermek için alınabilir Bitkileri de koparılmaz ” Abbas diyor ki: Ey Allah’ın Rasûlü! Izhır otunu bu yasaklara dahil etme dedim O da ızhır otunun toplanıp koparılmasına müsaade etti (Müslim, Hac: 82; Ebû Davud, Mesacid: 90)
111- MEKKE’DE SAVAŞ YAPILMAZ
2826- İbn Abbas (r a)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) Mekke fethi günü şöyle buyurdu: “Bu belde kutsaldır, burayı; Allah kutsal kılmıştır Orada savaş benden önce kimseye helâl olmadı, bana günün bir kısmında izin verildi Bu belde Aziz ve Celil olan Allah tarafından haram kılınmıştır ” (Müslim, Hac: 82; Ebû Davud, Mesacid: 90)
2827- Said b Ebu Said Ebu Şureyh (r a)’ten naklediyor: Amr b Said Mekke’ye asker gönderirken, Ebu Şureyh ona: “Ey komutan izin verirsen Mekke fethinin ertesi günü Peygamber (s a v)’in söylediği, iki kulağımla duyduğum, kalbimle ezberlediğim, gözlerimle gördüğüm bir konuşmasını sana anlatacağım; Rasûlullah (s a v), Allah’a hamd-ü senâdan sonra şöyle buyurdu: “Mekke’yi Allah kutsallaştırmış insanlar değil Allah’a ve ahirete inanan bir kimsenin orada kan dökmesi, ağaçları kesmesi helâl değildir Eğer biri çıkar, Rasûlullah (s a v)’in orada savaştığını örnek getirirse O’na: Allah, Rasûlüne izin verdi size izin vermedi Bana günün bir miktarında izin verildi Dünkü kutsallığı tekrar geri verilmiştir Bu gerçekleri burada duyanlar duymayanlara duyursun ” (Müslim, Hac: 83; Ebû Davud, Menasik: 90)
112- BİR GÜN MEKKE’DE SAVAŞ YAPILACAK MI?
2828- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurmuştur: “Kâbe’ye bir ordu saldıracak fakat Beyda denilen yerde helak olacaklar ” (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir )
2829- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Kâbe’yi ele geçirmek için pek çok ordular harekete geçecektir onlardan bir ordu yerin dibine batırılacaktır ” (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir )
2830- Ömer’in kızı Hafsa (r anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Bu kutsal bölgeye bir ordu gönderilecek Beyda denilen yerde öncüleri, artçıları ve merkezdekiler hiçbiri kurtulamayıp mahvolacaklardır ” Bunun üzerine ben: “Ya onların aralarında mü’min olanlar varsa onların hali ne olacaktır” dedim “Orası onların hepsine kabir olacaktır” buyurdu (Müslim, Fiten: 5; İbn Mâce, Fiten: 30)
2831- Hafsa (r anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Bu Kâbe’yi ele geçirmek için bir ordu yola çıkacak Beyda denilen yere geldiklerinde ordunun merkezinde olanlar yere batırılacaklar Önde ve arkada bulunanlar bağrışacaklar fakat hepsi de yerin dibine batıp gidecekler sadece haberci durumunda olan şerîd kurtulacaktır ” Hadisi rivâyet edenlerden biri: “İnanıyorum ki bu rivâyeti yaparken sen dedenden duymadığın bir şeyi ondan imiş gibi söylemiyorsun yine inanıyorum ki deden de Hafsaya iftira etmiyor yine inanıyorum ki Hafsa da Peygamber (s a v) adına yalan uydurmuyor” dedi (Müslim, Fiten: 5; İbn Mâce, Fiten: 30)
113- HAREM SINIRLARI İÇİNDE ÖLDÜRÜLEBİLEN HAYVANLAR
2832- Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Beş çeşit zararlı hayvan her yerde ve harem sınırları içerisinde öldürülür: Karga, çaylak, akreb, fare ve kuduz köpek ” (İbn Mâce, Menasik: 91; Müslim, Hac: 3)
114- HAREM DE YILAN DA ÖLDÜRÜLEBİLİR
2833- Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurmuştur: “Beş zararlı hayvan vardır ki her yerde ve harem sınırları içersinde öldürülebilir Yılan, karga, çaylak, akreb, fare ve kuduz köpek ” (İbn Mâce, Menasik: 91; Müslim, Hac: 3)
2834- Abdullah (r a) anlatıyor: Rasûlullah (s a v) ile birlikte Mina’da Hayf mescidinde bulunuyorduk Bu arada Mürselat sûresi nazil oldu Hemen bir yılan çıkıverdi Rasûlullah (s a v): “Öldürün onu” buyurdu Koşuştuk fakat yılan deliğine giriverdi (Buhârî, Tefsir: 77; Müslim, Selâm: 37)
2835- Ebu Ubeyde (r a), babasından naklederek şöyle diyor: Arefeden bir gün önceki gece Rasûlullah (s a v) ile birlikteydik bir de ne görelim bir yılan Rasûlullah (s a v): “Onu öldürün” buyurdu Yılan hemen bir deliğe kaçıverdi Hurma yapraklarını yakarak o deliğe tütsü verdik ve deliğe duman doldurup ateş yaktık Bunun üzerine Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Allah onu sizin şerrinizden sizi de onun şerrinden korudu ” (Buhârî, Tefsir: 77; Müslim, Selâm: 37)
115- KELER DE ÖLDÜRÜLEBİLİR Mİ?
2836- Ümmü Şerîk (r anha)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v), kelerleri öldürmemizi bize emretti (Müslim, Selâm: 38; İbn Mâce, Sayd: 12)
2837- Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s a v): “Keler de zararlı hayvanlardandır” buyurdu (Müslim, Selâm: 38; İbn Mâce, Sayd: 12)
116- AKREP DE ÖLDÜRÜLECEK HAYVANLARDANDIR
2838- Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) şöyle buyurmuştur: “Hayvanlardan beş çeşit vardır ki hepsi de zararlıdır Her yerde ve harem sınırları içersinde de öldürülebilirler: Karga, çaylak, akreb, fare ve kuduz köpek ” (İbn Mâce, Menasik: 91; Müslim, Hac: 9)
117- HAREM SINIRLARI İÇERSİNDE FARE DE ÖLDÜRÜLEBİLİR
2839- Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Hayvanlar’dan beşi zararlıdır, harem sınırları içinde de öldürülebilir: Karga, çaylak, akreb, fare ve kuduz köpek ” (Müslim, Hac: 3; İbn Mâce, Menasik: 91)
2840- Peygamber (s a v)’in hanımlarından Hafsa anlatıyor, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurmuştur: “Hayvanlardan beşi vardır ki onları öldürmekte bir sakınca yoktur: Akreb, karga, çaylak, fare ve kuduz köpek ” (Müslim, Hac: 3; İbn Mâce, Menasik: 91)
118- ÇAYLAKTA ÖLDÜRÜLEBİLEN HAYVANLARDANDIR
2841- Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Beş zararlı hayvan vardır ki her yerde ve harem sınırları içersinde öldürülebilir: Karga, çaylak, akreb, fare ve kuduz köpek ” (Müslim, Hac: 3; İbn Mâce, Menasik: 91)
119- KARGA DA ÖLDÜRÜLEBİLECEK HAYVANLARDANDIR
2842- Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Beş zararlı hayvan harem sınırları içersinde de öldürülebilir: Karga, çaylak, akreb, fare ve kuduz köpek ” (Müslim, Hac: 3; İbn Mâce, Menasik: 91)
120- HAREM SINIRLARI İÇİNDEKİ HAYVANLAR ÜRKÜTÜLMEZ
2843- İbn Abbas (r a)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Burası (Mekke), Allah’ın yerleri ve gökleri yarattığı günden beri mukaddestir Benden önce ve benden sonra hiç kimseye konan yasaklar helâl olmamıştır Bana da sadece günün belli bir miktarında izin verilmiştir İşte şu içinde bulunduğumuz saatten itibaren kıyamete kadar burası kutsaldır, harem’dir Buranın bitkileri koparılmaz, ağaçları kesilmez, av hayvanları ürkütülmez, kaybolan bir eşya ancak sahibi bulunup verilmek için alınabilir ” Abbas ayağa kalktı, kendisi cesur bir kimseydi şöyle dedi: “Ey Allah’ın Rasûlü! İzhir otunu dışarıda bırak çünkü onu evlerimizde ve mezarlarımızda kullanıyoruz ” Bunun üzerine Rasûlullah (s a v): “İzhir müstesnadır” buyurdu (Müslim, Hac: 82; Ebû Davud, Menasik: 90)
121- HACILARI KARŞILAMAK CAİZDİR
2844- Enes (r a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) bir yıl önceki yapamadığı umresini kaza için Mekke’ye girerken İbn Revaha önünde: “Savulun kafir çocukları Onun yolundan, bugün Onun gelişiyle sizi vuracağız, öyle bir vuruş ki kafayı boyundan ayıracak ve dostu da dostundan ayıracak” Bunu gören Ömer: “Ey İbn Revaha hem Allah’ın hareminde şiir okuyorsun hem de Peygamber (s a v)’in önünde gidiyorsun” dedi Bunun üzerine Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Dokunma ona, bırak! Canım kudretiyle elinde tutan Allah’a yemin olsun ki onun bu sözleri düşmanlara ok yarasından daha acıdır ” (Tirmizî, Edeb: 69)
2845- İbn Abbas (r a)’tan rivâyete göre, Peygamber (s a v), Mekke’ye geldiğinde, Hâşimoğullarının küçük çocukları kendilerini karşılamış Peygamber (s a v)’de onlardan birini binitinin önüne diğerini de arkasına almıştı (Buhârî, Umre: 13)
122- KÂ’BE GÖRÜNÜNCE NE YAPILMALI?
2846- Muhacir el Mekki (r a)’den rivâyete göre, Câbir b Abdullah’a Kâbe’yi gören birinin ellerini yukarı kaldırıp kaldırmayacağı soruldu: O da şöyle cevap verdi: Bunu ancak Yahudiler yapar Biz Rasûlullah (s a v) ile beraber hac yaptık fakat öyle yapmadık (Ebû Davud, Menasik: 46; Tirmizî, Hac: 32)
123- KÂBE’Yİ GÖRÜNCE DUA ETMEK GEREKİR Mİ?
2847- Abdurrahman b Tarık b Alkame (r a)’nin annesinden haber verdiğine göre, Peygamber (s a v), Dar’ı Ya’la denilen yere gelince kıbleye döner ve dua ederdi (Ebû Davud, Menasik: 46; Tirmizî, Hac: 32)
124- MESCİDİ HARAM (KÂBE VE ÇEVRESİ) DA KILINAN NAMAZIN DEĞERİ VE KIYMETİ
2848- Abdullah b Ömer (r a), Rasûlullah (s a v)’den şöyle duyduğunu haber vermiştir: “Benim şu mescidimde kılınan (Medine) kılınan bir namaz Mescidi Haram (Kâbe) hariç diğer mescidlerde kılınan bin namazdan daha değerli ve kıymetlidir ” (Müslim, Hac: 94; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 195)
2849- Rasûlullah (s a v)’in hanımı Meymune (r anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v)’den işittim şöyle diyordu: “Benim şu mescidim (Medine)’de kılınan bir namaz Kâbe mescidi hariç diğer mescidlerde kılınan bin namazdan daha değerlidir ” (Müslim, Hac: 94; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 195)
2850- Ebu Hüreyre (r a), Peygamber (s a v)’in şöyle buyurduğunu nakleder: “Benim şu mescidimde (Medine) kılınan bir namaz Kâbe mescidi dışındaki mescidlerde kılınan bin namazdan daha hayırlıdır ” (Müslim, Hac: 94; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 195)
125- KÂBE NASIL İNŞA EDİLMİŞTİ?
2851- Aişe (r a)’dan rivâyete göre, Peygamber (s a v) şöyle buyurmuştur: “Görmüyor musun kavmin Kâbe’yi inşa ettikleri zaman İbrahim (a s)’ın temellerini dışarıda bırakarak daha dar olarak (malzeme azlığından dolayı) yapmışlardır ” Ben de: “Ey Allah’ın Rasûlü! onu İbrahim (a s)’ın temelleri üzerinden yeniden yapamaz mısınız?” dedim Bunun üzerine şöyle buyurdu: “Eğer kavmimin küfürden dönüşü yeni olmasaydı yapardım ” Abdullah b Ömer bu konuda şöyle derdi: “Eğer Aişe bu sözleri Rasûlullah (s a v)’den kesinlikle işitmiş olsaydı Hicr denilen yerdeki köşeleri istilâm etmezdim Ne zaman ki İbrahim (a s)’ın temelleri üzerine oturtulur o zaman (o köşeleri istilâm ederdim) (Müslim, Hac: 94; İbn Mâce, Menasik: 104)
2852- Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Eğer kavmin küfürden yeni kurtulmuş olmasalardı, Kâbe’yi yıkıp, İbrahim (r a)’ın temelleri üzerinde tekrar yapardım ve arka tarafına da bir kapı daha ilave ederdim Çünkü Kureyş Kâbe’yi yaparken eski temellerden daha dar yapmışlardır ” (Müslim, Hac: 94; İbn Mâce, Menasik: 104)
2853- Esved (r a)’ten naklettiğine göre, Mü’minlerin annesi Aişe şöyle anlatıyor: Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Eğer kavmim cahiliyye devri inançlarından yeni kurtulmuş olmasalardı Kâbe’yi yıkıp ona iki kapı daha ilave ederek tekrar yapardım İbn Zübeyr kendini halife ilân ettiğinde iki kapı daha ilave etmişti ” (Müslim, Hac: 94; İbn Mâce, Menasik: 104)
2854- Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Ey Âişe! Eğer kavmin cahiliyye devri alışkanlıklarından yeni kurtulmuş olmasaydı Kâbe’yi yıktırır dışarıda bırakılan yerleri de içine alarak tekrar yaptırırdım, doğu ve batıya olmak üzere iki kapı daha ilave ederdim çünkü onların bunu yapmaya güçleri yetmedi Bana kalsaydı İbrahim (r a)’in temellerine kadar inşaatı geniş tutardım ” İbn Zübeyr, Peygamber (s a v)’in bu sözüne dayanarak Kâbe’yi yıktırdı Yezid diyor ki: İbn Zübeyr’in Kâbe’yi yıktırışına bende şahit oldum, temellerdeki İbrahim (r a)’in koyduğu taşları gördüm, birbirine girmiş deve hörgücü gibiydi Hıcrın bir kısmını böylelikle Kâbe’nin içersine almış oldu (Müslim, Hac: 94; İbn Mâce, Menasik: 104)
2855- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Kâbe’yi kıyamate yakın zamanlarda Habeşlilerden bir takım bacaksızlar yıkacaklardır ” (Buhârî, Hac: 49; Müslim, Fiten: 18)
126- RASÛLULLAH (S A V) KÂBE İÇERSİNDE NASIL NAMAZ KILMIŞTI
2856- Abdullah b Ömer (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Kâbe’ye vardım, Peygamber (s a v), Bilal ve Üsâme b Zeyd Kâbe içerisine girdiler Osman b Talha üzerlerine kapıyı kapadı İçeride uzun bir süre kaldılar sonra kapıyı açtılar Rasûlullah (s a v) dışarı çıktı Ben de merdivenlerden çıkarak Kâbe’ye girdim ve: “Rasûlullah (s a v), nerede namaz kıldı” diye sordum “Şurada” dediler Kaç rekat kıldığını sormayı unutmuşum (Buhârî, Hac: 49; Dârimi, Menasik: 43)
2857- İbn Ömer (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v), Kâbe’ye girdi yanında Fadl b Abbas, Üsâme b Zeyd, Osman b Talha ve Bilal vardı Osman kapıyı onların üzerine kilitledi Allah’ın dilediği kadar orada kaldılar Sonra Rasûlullah (s a v) çıktı İbn Ömer diyor ki: İlk karşılaştığım Bilal idi Ona: “Rasûlullah (s a v) nerede namaz kıldı?” dedim “İki direğin arasında” diye cevap verdi (Dârimi, Menasik: 43; Buhârî, Hac: 51)
127- KABE İÇİNDE NAMAZ NASIL KILINIR?
2858- İbn Ömer (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v), Kâbe’ye girdi çıkışı yaklaştığında içime bir şeyler doğdu hızlıca gittim Rasûlullah (s a v)’i çıkmış durumda buldum Bilal’e: “Rasûlullah (s a v), Kâbe içinde namaz kıldı mı?” diye sordum O da: “Evet iki direk arasında iki rekat namaz kıldı” dedi (Dârimi, Menasik: 43; Buhârî, Hac: 51)
2859- Seyf b Süleyman (r a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Mücahid’ten işittim şöyle diyordu: İbn Ömer evinde iken biri gelerek, “İşte Rasûlullah (s a v) Kâbe’ye girdi” denildi İbn Ömer hemen kalktı doğruca Kâbe’ye geldi Rasûlullah (s a v) çıkmıştı kapıda Bilal’e rastladım; “Ey Bilal! Rasûlullah (s a v) içeride namaz kıldı mı?” diye sordum O da: “Evet” dedi Ben: “Nerede?” dedim Şu iki direk arasında iki rekat kıldı dedi İbn Ömer de, çıktı ve Kâbe’yi karşısına alarak iki rekat namaz kıldı (Dârimi, Menasik: 43; Buhârî, Hac: 51)
2860- Üsâme b Zeyd (r a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v), Kâbe’ye girdi Kâbe’nin köşelerinde Allah’ı tesbih edip tekbir getirdi Fakat namaz kılmadı sonra çıkıp İbrahim makamı arkasında iki rekat namaz kılarak: “İşte kıble” buyurdu (Müslim, Hac: 94)
128- HICR DENİLEN YER KABE’DEN Mİ SAYILIR
2861- Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Eğer bu toplum küfürden yeni kurtulmuş olmasaydı ve yaptırabilecek maddi imkanım da olsaydı beş zira olan hicri de Kâbe’ye dahil ederek yeniden inşa ederdim Ayrıca insanların birinden girip diğerinden çıkacakları iki kapı daha ilave ederdim ” (Müslim, Hac: 95; İbn Mâce, Menasik: 105)
2862- Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Ey Allah’ın Rasûlü! Kâbe’ye girmeyeyim mi?” dedim “Hıcra gir çünkü orası da Kâbe’den sayılır” buyurdu (Müslim, Hac: 94; Tirmizî, Hac: 48)
129- HICRDA NAMAZ KILINIR MI?
2863- Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Kâbe’ye girip, orada namaz kılmak isterdim Bunun üzerine Rasûlullah (s a v) elimden tutarak beni Hıcr denilen yere soktu ve şöyle buyurdu: “Kâbe’ye girmek istediğin zaman burada namaz kılıver, orası Kâbe’den bir parçadır Kavmin Kâbe’yi yaparken esas temellerinden kısaltarak yapmışlar ve hıcrı dışarıda bırakmışlardır ” (Tirmizî, Hac: 48; Müslim, Hac: 70)
130- KABE İÇERİSİNDE KÖŞELERDE TEKBİR GETİRMEK
2864- İbn Abbas (r a) diyor ki: “Peygamber (s a v), Kâbe’nin içersine girdiğinde orada namaz kılmamıştı, fakat köşelerinde tekbir getirmişti ” (Müslim, Hac: 68; Buhârî, Hac: 55)
131- KABE İÇİNDE DUA
2865- Üsâme b Zeyd (r a)’ten aktarılmıştır: Rasûlullah (s a v) ile birlikte Kâbe’ye girdim Bilal’e kapıyı kapamasını emretti, o da kapıyı kapadı Kâbe’nin içersinde altı direk vardı Kâbe’nin kapısına yakın iki direk arasına gelip oturdu Allah’a Hamd’ü Senâ ettikten sonra, Allah’tan bir şeyler istedi bağışlanma talebinde bulundu sonra kalktı, Kâbe’nin arka tarafına karşı dönerek yüzünü ve yanaklarını sürdü Allah’a Hamd ve Sena ettikten sonra yine dua edip bir şeyler istedi; bağışlamasını istedi Sonra dönüp Kâbe’nin her bir köşesini tekbir, tesbih, tehlil getirerek ve Allah’a Senâ ederek dua ve istiğfar ederek selâmladı sonra çıktı ve Kâbe’ye dönerek iki rekat namaz kıldı ve dönüp, “İşte kıble, işte kıble” buyurdu (Müslim, Hac: 67)
|